27 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

27 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ç llsuxıuum ÇEVRİLEN — TÜRKÇE FİLİMLER — Bu yaz da, İstanbuklaki yerli st- nema stüdyolarında, türkçe bir kaç filim çevrilmiş.. Bunların ha- vadisini gazetelerde görünce, gay- vi ihtiyari durakladım: Çünkü, itiraf edeyim ki, son senelerde çevrilen yerli filimler hiç de iyi, muvaffak olmuş eserler değildi. Çünkü, sebebi basit: Filim sa- nayii için iki şey lâzım. £ — Bol para, 2 — Eleman.. Halbuk, biz — tiyatromuz için bile eleman bu- lamıyoruz. Para ise, yok.. Bu şerait altında nasıl filim — çevrilir de, güzel olur? — Bakalım, bu seferkiler hasıl ç- kacak?.. Şans işi.. DENİZCİLİK MEKTEBİ — PROFESÖRLERİ Şu, yanıbaşımızda komşumuz o- lan, plâjı ile meşhur Şilede, bir fazla tafsilât vermiyor.. Nasıl de- mizcilik mektebi?. Plâj tesisatı ve işletmesi öğreten bir mekteb mi?. Balıkçılık mı, tuzculuk mu, gemi- eilik mi?, Ne öğretecek?. Eğer, bu denizcilik mektebi, plâja dair tedrisat — yapacaksa, bütün İstanbul plâj sahiblerini, tanbı otobüs ul, öteden - artıkları ile irde gördüğünüz bu * Bazı eenebi firmalar, son hâ- — diseler üzerine mübayaa ettikleri — malların paralarını ödememekte- dirler. Bunların — çoğu aldıkları malları ihraç bile etmişlerdir. Bu ususta tedbirler alınacaktır. * Belediye Sömikok fiattarını 16 tondan yukarı 19 HEcadan sati- Tacaktır. — we Belediye ökmek işini yeniden| tetkike başlanmıştar. Un formülü- Hirmende hazırlanacağı muhak- kak addediliyor. —— ök Tramvay ve otomabil çar - pışmaları - vak'alarında badema belediyelerden ehli vukuf seçil- miyecek, ehli vukufu mahkeme- ler harleden inlihab edecektir. e Tahmil ve tahliye amelesi - nin murahasları ile iş dairesi mu- — rahhasları liman işleri umum mü- — dürlüğünde toplanmışlardır. Gün- düz tahmil ve tehliye ücretine iki kuruş zam ile ton başına 20 zammedilmiştir. * İtalyan ataşemiliteri dün Ci- No. T8 Feridun bir aralık elini genç ka: dının eli üstüne bırakarak: war, dedi. Sirkeciye varınca birlik- te Beyoğluna geçsek nasıl olur? — Sinemayı çok severim amma, — böyle bir hasta ziyaretinden son- ta sinemaya gitmek bilmem ki — döğrü olür mü? — Bilâkis, sinirleri yatıştırmak bakımından çok doğrudur. Ağabı- “ mizin çok bozulduğunu görüyo - — İarımızı unufursunüz! Selin fazla itiraz etmedi. — Siz bilirsiniz. Asabım cidden - teşbit etmiştir. 15 tona kadar 19,75 | nün değiştirileceği ve unların de-| — Beyoğlunda çok güzel bir film| sık-sık kararıyor. Tum. Sinema, bambaşka bir âlm- | — dir. Orada bütün keder ve ıztırab- | etobüslerin mühim bir kısmı, İz- mirlilerin beğenmeyip kapıdışarı ettikleri arabalardır. İzmirin yeni aldığı otobüsler B5 kişilik imiş.. Demek, bizim İs- tanbul tramvayları gibi.. Yalnız, şu farkla ki, orada 85 kişilik o! Tacak yer var, burada <ayakta dı racak mahal»... Dünyada en çok sinirlendiğim gey bizim tramvaylardakı: <Ayak-| da duracak mehal» — İbaresidir. | Allah aşkına, indirin şu levha - karı. . «BEYANI MÜTALEA, | VE HARB CAYIRTISI Yine biraz, ahvali — ölemden, | | karbden, darbdan, dünya gidi - şinden bahsetmeyince yapamıya- ( Sağım.. Ne oluyor?. Harb oluyor mu?, Ortalıktaki cayırtıya bakı - lırsa, tehlike uzak değil. Herkes birbirine: — Harb olacak mı, diye soru- yor. Kimsenin de, bu sualin cevabını. sarih ve kat'i olarak — verdiğini görmedim.. - Fakat, yine herkes, bir takım dolambaçlı - ifadelerle | *beyanı mütalea» ediyor. Şu «beyanı mütalea. ya bayılı- yorum.. KAYMAKAMLARA VERİLECEK. MUAVİNLERİN VAZİFESİ —O İstanbul şebir hududları için - deki kaymakamlara, işleri çok ol- duğundan, birer muavin verile - ceğini gazeteler yazıyor. Bu gü- | zel havadise sevindim. Bence, bu yeni muavinlerin vazifeleri yal- nız Belediye işlerine bakmak ol- | malıdır. Meselâ, eğlence yerleri- | nin kontrolü, ihtikârla mücadele, temizlikle mücadele, hamur ek - | meklerin men'i, mağşuş gıda mad-| desi satanların tecziyesi ve saire..| Belki, o zaman, İstanbul biraz olsun değişir!.. AHMED RAUF nadi Bari vapuru ile İtalyaya git- | miştir. * San'st okullarınıni verimle - rini göstermek için 940 yılında bir! sergi açılacaktır. * Önümüzdeki kânunusanide | güzel san'atlar şürası Ankarada toplanacaktır. * Maarif Şürasi önümüzdeki ders yılı sonunda Ankareda ( toplantısını yapacaktır. * Üç aydanberi Aiman ve İtal- | yan vapurlarına yüklenen ları sigorta etmiyen sıgorta şi ketleri merkezlerinden aldıkları | | yeni bir emir üzerine yeniden si- görta muamelesine başlamışlar - | dir, Bu Vaziyet piyasada ümid - | bahş tesirler bırakmıştır. Yağ Fiyatları Son zamanlarda Devlet taah - hüdlerinin tamamen yerine geti- rilmesinden ve fazla miktarda ta- leb olmasından yağ fiyatlarında bir yükseklik kaydedimiştir. Urfa yağı 105 kuruştan 108 kuruşa çık- mış ve bu fiyattan 6000 teneke satımışır, ülbülleri Yazan: İskender F. ııu'ı.ı._.ı J | | © kadar bozuldu ki.. kulaklarım- da müthiş uğultular var. Gözlerim | — Trenden iner inmez bir a: rin almayı da ihmal etmezsiniz, | başınızdaki uğultular çabuk ge- | çer, Hayat daima böyle beklen - miyen hâdiseler ve ıztırablarla do- ludür, han:mefendi! Biz dalma bir | güreş Mmeydanında döğüşmekte, çabalamaktayız. Bu daimi müca- delede üstün gelmeğe, hayatı yen- meğe çalışacağız. Iztırablar, ke - derler insanı yenildikçe takib e- der. Bir kere silkininiz.. Aydınlı- Za çıkınız.. hayatı ve bütün güç- Tüklerle derhal yendiğinizi |oıün- | de açılm İstanbul Günde 6 Vagon, Üniversite iHağistıre kansıpşı SEeLİCİLİ de P.T.T. Şubesi Talebenin Mektup, Telgraf ve Havaleleri için Kolaylık İstanbul P. T. T. başmüdürlü- gü bu yıl Ünriversite civarında ve tercihan Üniversitenin içinde bir posla, ve telgraf şubesi açmağa karar vermiştir. Başmüdür. Mümr| taz bu maksadla Üniversite kü- tibi umumisi Ferid Zühdü ile ko- nuşacak ve Üniversite içinde tef- riş edilmş bir yer istenilecektir. Üniverstenin mevcudu — gittkçe maktadır. Bu sene mevcudun itı binden yedi bine yükseleceği beklenmekte olduğundan ve her gün gecek talebeye ve gerekse Üniversiteye yüzlerce mektub, havale, telgraf, evrak geldiğin - den böyle bir şubenin açılmasına| zaruret hasıl olmuştur. Şubenin Üniversitenin Beyazıd meydanına | açılan kapısında büyük saatlerin altında bulunan kitab satış yer- Terinden birinde açılması muhte- mel olduğu gibi, merkez binasında | muhaesbe civarında tefrik edile- cek salonda küşadı da muhtemel- dir. -— —— Belediyede 200 Memura Zam İnzibat Komisyonu Yeni Tayinler Yaptı Belediye memurin inzibat ko - misyonu dün Belediye rels mua- vini Lütfi Aksoyun — riyasetnde toplanarak eylülden itibaren tat- bik edilecek olan yeni barem ka- nununa göre memurların — maaş vaziyetlerini tesbit etmiş ve 200 e yakın memura birer derece zam vermiştir. Bundan başka komis - yon birçok da yeni tayinler yap- mıştır. Gerek bu tayinlere, ge - fekse zam gören memurlara aid listeler tasdik edilmek üze akşam Vali ve Belediye reisi Lütfi Kırdara verlmiştir. —— Yazlık Sinemalarda Kontrol Şehrimizin muh olan - yazlı X sömileriz- sinemaların | hepsi Beltdiye tarafından sıkı bir kontrodan geçirilmiştir. Bu koğirol ne icesinde; içinde | ainema oynatılması mahizurlu. gö- tülen 20 kahve, gâzino Ve bahçe- de oynatılan sinemaları menolun- | müştur. Diğer taraftan yazlık — tiyatro yerleri de ayni suretle sıkt bir teltiş ve kontrolden geçirilmek- tedir. Bira Sarfediyor İnhisarlar idaresinin tesbit et- tiğine göre İstanbul şehrinin bira | ihtiyacı günde 6 vagon olarak tes- | bit edilmiştir. İdare bunun üzeri- i İ ne bir müddet için günde yedi va- göon bira getirtmek için tedbir ali- muş ve derhal faaliyete geçmiştir. ce'ne kadar vevinecek ve neş'ele- | | neceksiniz! Selin yavaşça elini çekti. — Doğru, doöktor bey! İnsan | bunla ı kolayca yapabildiği gün ( cidden mes'ud ve bahtiyar olabi- | dir. — İnsanın kendini kedere kap- | tırması da, mes'ud olması da az | çok kendi elindedir. Aklı başında | bir kimsenin kendi istikbalini ken- di gözile görmemesine imkân var midir? Sinemaya gitmeğe karar ver * mişlerdi. Tren Siğkeci istasyonuna geldi- ği zamna saat tam biri vuruyor- duü. Feridun: — Sinemadan önce yapılacak | bir işimiz var. hanımefendi! dedi - | 'Yemek yiyeceğiz.. | | İ — Henüz acıkmadım.. ğ — Kabil değil. Saat biri geçi - | Sildi ki... | (l İKDAM: Ebüzziyazade — Velid — «Sulha doğru bir adun mı?> başlığı al- tında yazdığı başmakalesinde, son günlerin hâdisatı o kadar karı - şık bir şekil aldı ki, harbin kendi kendisini de, mefhumunu da cılk, iğrenç bir derekeye düşürdü, di- yor ve devam ediyor; — Hitler'in kazandığı sön zafer bize sulh ü- midleri veriyor. İngiltere ve Fran- sanın itidalle hareket edeceklerini zannediyoruz. Asıl harbe - sebeb bir saha olacak Lehistanın arka- sımın jistinaddan mahrum kalması üzerine uysal olacağı şüphesz gi- bidir. Hitlerin de işi daha ziyade azgınlığa vurmuyacağını ümld et- mek batalı olmaz. Bütün bunlara rağmen her an harb tehlikesi za-| il olmamıştır. Biz başımızda çok | büyük müşkülleri yenmiş muzaf-| fer bir kumandan olan develt re- | isimizin etrafında toplu — olarak | her türlü vukualı vekar ve emni- | yetle karşılıyabiliriz. CUMHURİYET: Yunus Nadi <Alman - Rus pak-| ti Balkanları asla- şaşırtmamalı- dir> başlıklı yazısında, demokra- zakere yaparken Baltık M garantisinde —israr eden Rusyanın, Almanyadan ce- | nub ve cenubu şarkt — Avrupası devletleri, Balkanlar için de mu- hakak garanli aldığını tebarüz ettirerek diyor «Müzhedenin gizli taraflarını bilmeğe imkân yoktur. Fakat an- laşılan vaziye'ler vardır. Sovyet- ler, Balkanlarda statükonun bo- zolmasına müsaade edemmez. Ka- ra ve Akdenizde ve Boğazlarda herhangi bir devletin gelişi güzel hareketine alâkasız kalamaz. Bak- kanlılar Rusyanın hayırhahlığın- da emindirler.» TAN: M Zekeriya Sertel «Herkesin Geceleri Çalışan Kunduracılar Bazı semtlerde kunduracı, dök- meci, marangoz ve saire gibi dük- kânlarda akşamları saat 19 dan gonra da geç vakte kadar — gizli gzli çabış.dığı elâkadarlara ih - bar olunmuş vr. Meabuci tatil saatinden — sonra kepenklerini indirerek veya han kapılarını kapayarak yapılan bu gizli çalışmalara meydan veril - | memesi memurlara ve bekçilere bildirilmiştir. Yüksek Muallim Me tebinin Pavyonu | Maarif Vekâleti, yüksek mu allim mektebine yeniden bir pav-| yon ilâvesi suretile tevessüünden, bu sene vazgeçmiştir. Önümüz - deki ders senesi için mektebe un- cak 30 kadar yeni talebe alına - bilecektir. Bunlar için de eylül ayı içinde bir müsabaka imtâhanı yapılacaktır. yor. Gözlerinizin kararmasının se- beplerinden biri de açlıktır. Sabah kahvaltısımı saat kaçta aldınız? — Evden 'telâşla çık can çaydan başka bir şey alma - dim.. — Gördünüz mü? Ben çok hak- lıyım. Haydi, hemen şuradaki lo- kantalardan birine girelim. Feridun bir lokantanın kapısı ö- nünde durdu: — Burada güzel yemek yapar- m, Bir fin- |. lar. Haydi yürüyün canım, naz - lanmayın! Eski bir söz vardır: Ye- mek bulursan ye. dayak bulursan kaç, derler. Selin gütmeğe başladı: — Vallahi dizlerim o kadar ke- Dayak bulsam, kaçmağa mecalim yok, Yiyip susacağım.. Lokantaya girdiler. Bir köşeye oturdular. Feridun yemek Jlistesini uzaktı: — Buranın balık hı.ılım'ısı pek | halletmeğe çalıştığı sual: Harb o- lacak mı?> başlıklı yazısında dün- ya vaziyetini tahlil ettikten sonra diyor ki: eHitler bu badireden harbsiz çıkmak için elinden ge- leni yapacaktır. Blöf yapacak, tehdid edecek, korkutacak, belki kısmi hareketlere bile teşebbüs edecektir. Fakat her an sulh ma- sasına gitmek fırsatından istifa - de edeceklir. Bu fırsatlar mev - cuddur. İş bir dela sulh masasına da girerse artık harb tehlikesi kalmaz.. VAKİT: Asım Us «harbi değil, sulhu teşvik ermeli» başlıklı yazısında | diyor ki: Çok garib bir tesadüf eseri, Türk ondusu Edirne hudud-| larımızda yerli yabancı seyirciler buzurunda geçid resmi yaparken, Avrupada en yakın bir cihan har- bi tehlikesi geçiriyordu. Bununla beraber top ve tüfenk patlama - dıkça sulhun muhafazasından ü- midi kesmemelidir. Hüseyin Cahid Yalçın «Son da- kikalar» başlıklı yazısında, veri- len kararlara rağmen harbin ni çin başlamadığına hayret etmek icabeyledğilini yazarak diyor ki: *Her iki taraf da son — sözlerini iylemiştir. Şu halde harb niçin başlamıyor? Almanya niçin bun- dan tehaşi ediyor? Çünkü - bili- yor ki, bütün propagandalarına rağmen dünya efkârı umumiyesi, dökü'ecek kanlardan nazi şefle - rini mes'ul tutacaktır. Tereddü - dün sebebi budur. Lehliler kendi kendilerine bir fedakârlık yapa- rak Danzigi Almanlara verse me- Rayihşin birkaç senedenberi h sele yine halledilmez. — Üçüncü Rayihşin birkaç senedir dünyaya seyrettirdiği oyunun son perdesi her halde bu değildir. Binaenaleyh mları zarar vermez bir hale sok- mak lüzimdir. “İş Limited,,in Tasfiyesine Başlandı İş Bankasının iştiraki bulunan bazı ticari teşekküllerin lâğvedil- mekerinin kararjaştırıldığını yaz- miştik. Bu cümleren olmak üzere ilk partide «İş Limitede — şirketinin ğvi için bir tasfiye heyeti teş- kil olunmuştur. Mezkür — şirket müdürü Bedri Nedimin reisli - &inde, İş Bankası müfettişlerinden Etem İzzet ve nafıa hukuk mü- şaviri Haşimden mürekkeb olan tasfiye heyeti yarın ilk içtimaını Yenicamideki şirket merkezinde yapacaktır. Şrketin İstanbul — merkezi ile taşra şubelerinde bulunan 200 e | yakın memür bu süretle açıkta kalmaktadırlar. Maamafih bunlara bir miklar ikramiye verileceği göbi bir kısmı- mın da bazı yerlere yerleştirilme- sine çalışılacaktır. nefistir. Selin listeye bakmadı: — Ne intihab edersetiz yerim. — Nasıl olur hanımefendi? Be- nim zevkim sizin midenize uyar mı? — Uyar canım, ben öyle pek ye- mek seçmem.. Ne olsa yerim. Ba- lhk haşlaması mı dediniz? Getir- sin işle onu. Feridun garsona: — İki levrek haşlaması.. Diye seslendi. Balıktan sonra plâv.. kompos- to.. kahve.. Feridun hesab gördü, Lokantadan çıklılar, — Hişt... Şoför.. Taksi durdu. , — Buyurun beyim.. — Bizi Beyoğluna götür, Otomobile atladılar. Köprüden geçiyorlardı. Selin birdenbire, cok yâkın ma- Orta Tedrisatta imtihanlar Maarif Vekâleti Talimatnameyi Değiştiriyor Maarif Vekâleti, orta tedrisat imtihan takmatnamesini değiş - meğe kara vermiştir. Hazırlanan yeni programın esaslarını gözden| geçirmek ve son şeklini tesbit el- mek üzere bir komisyon teşkili de) kararlaştırılmıştır. Komisyon Ve- kâlet umum müdürlerile İstanbul) maatif müdürü Tevfik Kut, Sad- reddin Celâl, profesör Hirş, pro - fesör Noymark, profesör Poters, İzmir masrif müdürü Ali Rıza, Galatasaray lisesi müdürü Beh- cet ve diğer bazı vilâyetlerden davet edilen eşhastan mürekkeb olacaktır. Talitmatnapenin hazır- lanan ana hatlarına göre sene or- tasında orta tedrisat mekteblerin- de üç imtihan yaptlacak ve bu imtihanlarında vrilecek notlar, Kkanaat notu mahiyetinde olacak- tar. Bene sonunda — İise ve orta mekteblerin son sınıf — talebesi, devlet imtihantna girmeden evvel bir eleme imtihanına tâbi tutu - lacaktır, Bu imtihanda takebeler edebiyat koluna devam edenler edebiyat —dersinden, fen koluna devam edenler de riyaziyeden İm- tihan vereceklerdir. -Ancak bu eleme imtihanında muvaffak o - lanlar devlet imtihanına girecek- lerdir. Devlet imtihanına gire - cekler bütün derslerden imtihan vereceklerdir. Yeni talimatname ile olgunluk, engel, bütünleme imtihanları kal- kacaktır. Yüksek tahsile devam edenler için de Üniversitede pe - dagoji enstitüsünün ilmi otori - tesi altında bir seçme imtihanı yapılacaktır. Bu imtihanda mu - vaffak olanlar Üniversitenin her hangi bir şubesine devam edebi- leceklerdir. Fagmi a 335 Doğumlulardan 'Ertesi Seneye Kalanlar Fatih askerlik şubesinden: 1 — Bu yıl askerlik çağına gi- hi sebeblerden ötürü ertesi se- | neye bırakılanların son yokla - masına Fatih askerlik şubesi bi- nasında toplanacak $00 yılı asker- lik “meclisinde bakılacaktır. 2 — Yoklamanın başlangıcı 1 ey- İül 949 bitimi 30/1. Teş/939 dur. 3 — Yoklama cuma, pazartesi, çar- şamba olmak üzere haftada üç gün sabah (9) dan saat (12) ye kadar devam edecektir. 4 — Tecile tâbi resmi ve husust okullarda müdavim okurların ka-| yatlı bulundukları mekteblerden usüle uygun fotograflı, tasdikli vesika getirmeler; lâzımdır. 5 — Yüksek mekteblerden me- zun yüksek ehliyetnameli olan - Tarın da ikinci teşrin 939 da yedek| subay okuluna gitmeleri emri ica- bından bulunduğu cihetle bunla- rın askerlik meclisine müracaatla hemen yoklamalarını yaptırma - ları, gelmiyenler hakkında kanu ni muamele yapılacağı ilân olu - nur. ziye ait bir hatıranın gözü önünde garlandığını gördü. Bir gece bu köprüden Sermedle yine böyle başbaşa konuşarak — geçmişlerdi. Büyükdereye gidiyorlardı. Sermed, Seline: — Bu gece ne kadar mes'udum bilseniz. Demişti. Zavallı Sermedin bu sözleri Selinin kulağında çınlıyor- du. İşte şimdi, yine ona benzeyen bir! ses.. — Bugün ne kadar mes'udum bilseniz... Selin otomobilin çinde birden- bire titnedi. — Ah.. Yine o ses.! Diye bağırmak istedi. Kendini güçlükle tutuyordu. Feridun: | — Ne oldunuz, Selin hanım? | diyerek bir kolunu omuzuna attı. Belin: (Devamı var) ren 335 doğumlularla tahsil ve sih-| Yazan: Ali KEMAL Alman - Rus misakının rafında türlü mütalealar le dursun politika âleminif TP gül olduğu diğer bir mııd' ha vareır. Danzig meselesi bir şekle lanarak hakledildi farzol yorlar, Bunun arkasından P bir mesele daha çıkarılmıy' kim temin edebilir? Fakat bi? sele variddir. Hem Danzig #7 hâlâ devam ediyor hem de 077 hallini beklemeden Pomefi meselesinin tazeleneceği layor. Danzig halkının Almandır. 400,000 kişi, bu balkın kendi. — mukâ: kabul etsinler demektir. — Reis Vilsonun umumi sonra galiblerle mağlüblarık sında sulhu tesis için koymak” tediği bu düstur Danzig mMestf, sinde bugün Almanyanın 'na uygün olmakla beraber Çülr kendi mukadderatını kendilefi ” kib etmek hakkından mahrtfi) dülmiş bulunuyorlar, Dünyü Üi liyor ki bugün 8,000,000 ÇE tiklâlini kaybetmiştir. Dansiğ | maayarım olsun olmasın sohra koridor bahsi - ti kat bu araziden geçmek Ü manya ile şarki Prosya 4ff? kendisine bir yol, bir deh koridor verilmesini istiyef manya bu maksadına varnsit pek tabii saymakladır. Böre ise bu iddialar ve Tin varmak istediği — gaye | yolunu Lehistana kapamaktif İç | niz ki bugün Lehistan kendi # cudiyet ve istiklâli mefh dan hiç ayrı tutmamaktadi” kat dahası var: Almanlar Prusya, Poznan, Danzig V€ Silezyayı hep birleştirerek olmağı istiyorlar. Bu milyon 200,000 nüdus dahâ * zanımış olacaklarını dük lar. Yukarı Silezyanın ler, elinde bulunan gengin' madenler Al nutacağı gibi değildir. Fatat 'yada herkesin istediğini diklerine göre Almanlar buralarını almak öyle tül latmadan oluverecek nll" zemiyor, Eğer Alman mal hep bir ağızdan yaptıkları lara bakılırsa Almanya Labistan üzecine, bir hertlll pilmasına ihtimal verenleri minlerini doğru bulmak lâl decek. Halbuki keyfiyet karşılarındakini kar v bol bol yazı yazmak, VuSÜN, Tasını, yarın şurasını ibaret görünüyor. Eğer b lerde daha başka bir h | çet vakitki neşriyattan lirdi. Fakat ortaya hııll yorlar. Bu da ıı.nıı-em rülen bir mndl K, teşkil etmektedir: Almanlifi çe ve Danzig — meselesi çemberlemek istiyenlerit bir vasıtadır. Onlara yalnız Danziği değil, elinde daha ne kadar ler varsa oralarını da | diklerini söyliyerek €© dınmak ve sinir ettirmek istiyorlar. /

Bu sayıdan diğer sayfalar: