27 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

27 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bira Ucuzladı ve... Kayboldu Bakkalların Hiç Birinde Bira Bulmak Kabil Olmamaktadır Hihlâk müesseseleri — müstesna Taat işletmeleri kurumu elinde | Boğaziçindeki gazinolarla İs- bulunan bira, alkollü içki vas- | tanbul civarındaki sayfiyeler - f de bira bulunamamağa baş - Diğer taraflan bira satmak mecburiyetinde olanlar da in- gibi bir resikoya da mazız bu- hunduklarından — bira - satışını Halkın Heyecamını İstismar Evvelki akşam, gündüzleri ö leden sonra çıkan bir gazete ikim-i €i tabı yaptı.. Müvezziler, İstan- bul sokaklarını altüst ettiler, Za- ften halkın sinirleri — gerilmiştir. Böyle, dünya siyasi — vaziyetinin çok nazik — olduğu bir zamanda, gece vakti, müvezzilerin: — İkinci tabı, diye bağırdıkla- rımı duyarsanız, neye hükmeder- siniz?, Her halde harb başladı, dersi- niz, değil mi?. Hayır.. Harb baş- lamamıştır. Bilükis, © saatte ge- len telgraflar, müzakere ümid - lerinin kuvvetlendiğini bildirmek- tedir, Fakat, ikinci tabıdan mak- sad, halkın heyocanını — istismar etmek ve gazete satmaktır. Fakat, dün birçok — yerlerden duyduk ki, bu ikinci tab'ını alıp İstanbulun bir iki büyük is- * le razı olmaktadır. Tramvaylarda | Pasolar Dünden İtibaren Üç Sivrisinek Mücadelesi Önümüzdeki Sene Yüz Kişye indirildi |Teşkilât Genişletilecek Maaşları Yükseltildi Maarif Vekâleti, yeni barem Kanununa göre, Vekâlet erkân ve orta ve yüksek ted- Ve profesörlerin maaşlarını gös ea No. 20 — Onu da öğreneceğiz, dedi, Yanınki gazeteleri okursanız, her Nlıuıpk €nteresan malümat Hattâ Templar bile gazeteleri *uduğu zaman, hayrette kaldı. Bil Valkros ile sabah kahval - beraber yaptılar. Her ikisi "ilda bir yene atmışlardı. Fakat | Üler gazeteler öyle değildi. İri — ürflerle birinci / sahifelerinde O Tüngetler yapmışlardı. Sileri gyle serlevbalar kullanıyor- Mürror ile Niyaz gaze- Şehir dahilindeki sivrisinek mü- cadelesine ehemmiyetle devam olunmaktadır. Son haftalar içinde | birçok semtlerdeki çukur, bostan ve mecralarla evlerdeki kuyu ve bavuzlara yeniden mazot dökül- Mmüştür, Ayrıca muhtelif yerler- deki şüpheli mahaller de sıkı bir kontrola tâbi tutulmuştur. Bu sayede bilhassa Sarıyer, Be- şiktaş ve Üsküdar semtlerinde, sivrisinekler azalmıştır. Diğer tarallan önümüzdeki yıl- dan itibaren şehrimizde sivrisi- nekle mücadele teşkilâlinm ge- nişletilmesi ve yeni ekipler teçkil| olunması da şimdiden kararlaş - tırılmaştır. ümüzdeki geneder itibaren yeniden bazı semtler de mücade- de mantakaları içine alımacaktır. aranaAnammnnAnAAnAAAAAAMANA terir listeler hazırlamağa başla - maştır. Listelende bühassa Üni - versile Doçent ve prafesörlerin - den bir çoklarının maaşları birer derece yüksetilmiştir. Bunların Titat kadrolarında çalışan muallim| Taaşları eylülden itibaren yeni | kanuna göre verilecektir. *AZİZ. VİYOLAYI KURTARDI #AZİZ» UALİNOYU GEBERTTİ Sonra da bir alay resimler.. Vi- yyola babasa ile bir arada, çocuğun kaçırıldığı ev, len haydud ve sa- ire ve Salre... Hattâ «Aziz» in sanki bu resim- Jere bakıp da gülüyormuş gibi bir. fotoğrafı... 'Templar ayağa kalktı. Fincanı- na kahve doldurdu. Artık Nev - york, herhangi bir muhaeririn Uydurma vak'asını okumuyordu. İşte bütün hödiselerle karşı kaz- şıya idi. Bir sigara yaktı. Valkrus dikkatle kendisine bakıyordu — Sen hakikalen harikulâde bir adamsın, fakat bu işler böyle ne kadar zaman sürecek?, — Size bir milyon dolar temin edinciye kadar sürecek. Masanın üzerinden ölüme mab- küm ettiği gangsterlerin listesini aldı ve pencerenin yanına gitti, ! 1 lkbabar sabahlarında, Nevyork | Sah Günüde Köstenceye- Bir Vapur Gönderilecek Romanya ve Bulgarstandan a - navatana gelecek göçmen vatan- daşlarımızın bu sereki ilk partisi yarın akşam Jimanımıza gelecek- di Bu ilk parti göçmenlerin sayısı 2000 dir ve Varradan getirilmek- tedirler. Kendilerini getiren va - pur limanımızda çok durmıyacak doğruca Tuzlaya giderek göçmen- leri oraya çıkaracaktır. Salı günü de Hmanımızdan kab kacak bir vapur Köstenceye gi - derek Romanya göçmenlerini a- bp getirecektir. Bu güçmenler Marmara Ereğlisine çıkarılacak- | lardır. Evyelce göçmen nakliya- | tenın teşrinisaniye kadar devam | etmesi kararlaştırılmışken siyasi vazyetteki son hâdiseler münase-| belile nakliyatın tacil edilmesi lü- zümlü görülmüştür. Bu suretle evvelâ — Bulgaristandaki 12 bin Böçmen anavatana getirilecektir. Fen Memurluğundan Mühendis Olmak İstiyenler 'Nafta fen memurlarından — mü- hendis olmak istiyenler için geçen, sene olduğu gâbi bu yıl da bir kurs açılması kararlaştırılmıştır. Kursa iştirak edecekler önü - müzdeki cumear'esi gününe kadar | mekteb müdürlüğüne — müracaat etmiş olacaklardır. Bu seneki kur-, sa şehrimizden ve — Anadolunun muhtelif yerlerinden 50: ye yakın nafıa fen memurunun — geleceği anlaşılmaktadır. hakikaten dünyanın en güzel şe- l hirlerinden biri olur, Atlas deni- zinden doğru serin bir rüzgâr e- siyondu. Templar ciğerlerinin bü- *tün kuvvelile bu temiz havayı te- metfüs etti. — lüstede bundan sonra - sıra kime geliyor? 'Templar elindeki kâğıda baktı. Salonlarından birinde, aymi me- sele münakaşa ediliyordu. Henüz | | Çakit erken olduğu için müşteri- | ler daha gelmemişti. Bu salon ya- | mı karanlık bir yerdi. Kalın per- | ( öelerin arkasından işık sızmıyar | du. Yüzü hiç değişmiyen Toni yi- | POLİS VE MAHKEMELER | Fabrikalarda | Tütüncü Küçük Dükkânında K Llaı Hırsız İş Kanununa Muhalif !Mahkemede Suçlarının Hareketten Çıkan Dâvâ Hesabını Veriyor İş kanununa muhalif hareket ettiği dolayısile adliyeye verilen bir çorab fabrikatörünün muha- kemesi dün birinci cezada yapıl- maştır. Sadık ismindeik bu suçlunun kabahatleri tahkikat evrakında Şu süretle sıralanmıştı: 1 — Müessesesindeki — işçileri sabah saat 8 den akşam saat 19 a | kadar yani 11 aaat fasılasız surette | 2 — İş kanunu mucibince cu- | martesi günleri için de müstah- dimlere - yarım gün çalışıldığı halde dahi - tam yevmiye veril - mesi ieabederken alesseviye her- kose cumartesi günleri yarım yev- miye vermektedir. 3 — Mücssesesinde 12 yaşından aşağı sinde işçi kızı bulundurmak suretile kanunun bu maddesine aleni ademi riayetten. 4 — İşçilerin kanuni ve meşru hakkı olan «öğle tatilir ni kabul etmiyerek, yemek için izin isti- yenlerin ücretlerini kesmekter. 5 — Bu husus'lar hakında kendi- sine alâkadar resmi makam tara- fından ikabeden kanuni — tavziye ve temenni yapılmış olduğu hab de usulsüz ve kantunsuz hareket - lere seba'la devamdan. Evrakta fabrikanın birinci tef- tişinde bulunan noksan ve ka - pnuna muhalif işlerin not edilerek bilâhare bir reemi mektubla ken- disine bildirildiği fakat aradan uzun zaman geçtikten sonra yapr- lan ikinci teftişte dahi ayni ha- reketlere devamda ısrar edildiği- nin görüldüğü bildirlüyor ve Türk; işçisinin hakkına bir tecevüz de- mek olan bu hareketlerden do - layı mazmunun tecziyesi isteni - yordu. Evrakın okunmasından — sonra ayağa kalkan suçlu; kendisinin biçbir vakit kanuna karşı gelme- diğini ve işçinin hakkını yeme - diğini söylüyerek ezcümle dedi ki: «— Ben mücsesemde işçileri umumiyetle günde B saat çalış - tırırım. Yalmız; sik sık makine - lerin yağlanması ve temizlenmesi kcabettiği için bazan bir kısunm işçiler erken gelip geç giderler. | İşte tefliş günü mületlişlerin er- kenden dabrikada buldukları işçi kızlar da bunlardır. Saniyen fabrikamda <yevmiye> msulü yoktur. İstihkaklar, <Hat- talık» esası üzerine tediye olunur. Bunuz için «yarım yevmiye» me- selesi mevzuu bahsolamaz.. İş istiyen her genç kız 15 ya - şından yukarı olduğunu söyliye- rek müracaat ettiğinden 12 ya - şından aşağı hiçbir işçi kullan - madım!,. Müessesemde öğle tatili vardır. Ancsik işin hergün 1 aaat aksamaması ve bu müddet zar- fında makinelerin hareketsiz kalıp| soğumamaları için «yemek tatili> "'GANGSTERLER CELLÂDI ZABITA ROMANI iken odaya götürdüğümüz zaman, ne masaları silmekle meşguldü. Arka salondan gelen fısıltılara al- dırış bile etmiyordu. Ne yorgun, ne de istirahat etmiş bir halde de- ğildi. Fakat muhakkak ki uzun de- vam eden bir uykusuzluk içindey- di. Arka salanda vaziyet büsbütün beyecanlı idi. Bütün lâmbalar ya- kalmıştı. Orta masanın üzerinde a- çılmış bir viski Şişesi duruyordu. Ortalık sigara dumanına boğul - müştü Felder isminde kolu sarılı birisi dedi ki: — Onu bir görseydiniz. Otelde Hırardık, dolandımcılık, — gizli külecilik ve saire gibi muhtelif suçlarla yakalanıp Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesine verildiklerini dün yazdığımız dört küçük hımsız hakkında — mezkür müahkeme tarafından tevkif ka - rarı verlierek sabıkaları büyük bu tevkifhaneye göre bunların sön ma- rifetlerini Sirkecide, gece vakti bir tütüncü dükânımı soymak teşp kil etmektedir. Dükkânın kapısındaki — küçük kilidi meharetle kırarak içeri gi- ren dört kafadar orada bulunan eşyadan sigara, çikolata, şeker, yi-| yecek gibi şeyleri bir torbaya do durmuşlar fakat tam dışarı çik- tıkları sırada suçüstü yakalan - mışlardır. Yine tahkikst evrakından an - laşıkdığına göre en büyüğü 11 ya- gındaki bu muvatfakiyetli (!) ço Cuklar, soymağa girdikleri yer- de <zevk yapma: imkânlarını da aramağı âdet edinmişler ve ez- cümle bu seler de eşyaları tarba- ya doldurduktan sonra dükkün- da bir köşeye çekilip oradaki ra- kılardan bir 96 lık şişeyi açarak | Sükünetle içmişlerdir!.. Bu hırsızlık malı içkinin meze- gini de dükündaki beğendikleri mezeler teşkil etmiştir. DAVET İstanbul Müddelumumiliğin- den İstanbulda göslerdiği adres- | te bulunmayan ve bu kere İstan- bul hâki mnamzetliğine kılınan Erzurum ezki Hâkim namzedi Suavip Kordanın acee le memuriyetimize müracaatı. İstanbul C. M, U. M * İstnubulda olduğu anlaşılan Bandırma hukuk hâkimi Üstün- elin Adli Tıp işleri genel direk- türlüğüne müracaatı. İstanbul C. M. U. M. Sahte Doktor Şehzade başında aktarlık yapan Agob isminde birinin Sürdli Ah- med General isimli bir gence fren- Bi iğnesi yaptığı haber alınmış ve Buç üstü yakalanmıştır. Evvelce cczacı kalfası olan Agobun bu gi- bi işler yapmak için Tuhsatname- si olup olmadığı Müddeiumumilik- ce Sıhhat müdürlüğünden sarul - muştur. münavebe ile her saat yapılmak- tadır. Birinci teftişte görüldüğü iddia olunan noksanlar hakında şah - sıma hiçbir tebligat yapılmamış - tır> Muhakeme bundan sonra şa - Hid olarak fabrikadaki bazı genç güne bırakılmıştır. enayinin birisi gibi davranmıştı. Sorduk: «Bu paraları nereden ab dm?> diye. Papulos herifin diş- lerine doğru şöyle direkt bir yum- ruk indirdi. Herif güya mukabele etti amma, savurduğu yumruk ha- vaya gitti O zaman Papulos hâ- kim Nater'e telefon etti. Hâkim telefonda şu cevabı verdi: | — Evet, bahsettiğiniz. o adam iki saat evvol buraya geldi, yirmi bin doları aldı, gitti. O zaman biz de herifi yaka paça, Long Ays - and'da, kaçırılan kızın bulundu- ğu evde Ualino'nun karşısına gö- kızların çağırılması için başka bir| — A Talebeye HALK ©7 Ucuz Otobüs Maarif Vekâletinin | Belediye Nezdinde Bir | Teşebbüsü Öğrendiğimize göre Maartl Ve kâleti Belediyeye müracaat ede- rek yaklaran ders senesi müna - sebetile, uzak yerlerde oturan ta- lebeye bir kolaylık olmak üzere şehir — dahilindeki — otobüslerde, Ankara ve İzmirdeki gibi tale - belere tenzilât yapılması imkâ - nnn bulunmasını rica etmiştir. Bu suretle yapılacak tenzilâtın ü- niversite talebesine şamil olması da temenni edilmiştir. 'Tahsil masraf ve imkânlarını ucuzlatmak gayesile yapılan bu teşebbüs Belediye reisliğince tet-i ikik olunmaktadır. Fakat, henüz İstanbulda şehir otobüsleri Belediye tarafından iş-) Jetilmediğinden bu hususta tek- mil hatlardaki otobüs sahiblerile Belediyece temasa geçilecek ve kendileri bu tenzilâta davet olu- nacaklardır. Daha olmazsa, bu hususta oto- büsçülerle bir dormül bulunacağı muhakkak addedilmektedir. Bu farmüle göre sabahları ve akşam üzerleri mekteblerin açılış ve ka-i panış saatlerinde her hatta bir kaç talebe otobüsü tahsis oluna- caktır. Bu otobüsler muayyen ve mah-, dnd zamanlarda işleyeceği için, mekadar büyük bir tenzilât yapıl- sa da otobüsçüler ziyan etmiye - cekirdir. Yeni Çöp Kamyonları Ve Arazözler Beyoğlunda Yeni Musluk Tertibatı Tamamlandı Belediye İstanbulun — temizliği melik köhme arabalardır. Belediye| | x: tramvaydan İndikten son- ayrıca yeni hortumlar da getirte- eektir. Buvlar 225 metreye kadar su- fışkırtabileceklerdir. türdük. Herifin umurunda değil- i. Biz tabil alay ediyorduk. Çün- kü o evden bir adamın sağ çıkmı- yacağımı iyi biliyorduk. Halbuki herif Ualino ile ahbab oldu, Bir a- Talık nereden çıkardığını bilme- Kulman kadehine viski doldur- du ve bir nefeste çekti. Şişman, sarı saçlı, açık mavi gözlü bir a- damdı. Hani Bavyera lokantala - rında hizmet eden garsonlar gibi birisi... Hiç kimse bu adamın, A- merikada içkinin yasak - edildiği zamanlarda, bütün Amerika hü- kümetlerine bira sattığım aklına bile getirmez. Şimdiye kadar hiç mahküm olmamıştı. Bütün rakib- leri güya kaza neticesinde ölmüş- lerdi. Türkün Mücizeleri 30 ağustosta Dumlupınarda eş- siz Türk zalerinin 17 inci yıldö Bümü kutlulanıyor. 26 ağustos sabahı, şafakla beraber başlıyan taarruz, 30 ağustosta, büyük bir meydan mubarebesi ile tam bir zafcre inkılâb emişti. Düşmanın kat kat faik kuvvetleri mağlüb edilmiş, Türk çocukları yurdu tes mizlemeğe koyulmuşlardı. Dumlupınar meydan muhare - besi, tarihde eşine Tasilanmıyan bâr harikadır. O zaman, düşmanın bu mmntakada hazırladığı müs - tahkem siperleri tetkik eden beyı nelmilel askeri — mütehasrıslı Türk ordusunun bu hattı altı ay- da bile yaramıyacığını söylemiş- lerdi. Halbuki, bu hat önüne ge- len Türk süngüleri içii gayri mümkün zannedilen müs- tahkem mevki, birkaç saat içinde © yarılmışlı. İşte bunu, ascak Türk gücü yar © par, Bizim * harikalar kaydeden tarihimiz, asla hesabla — kitabla ölçülmez, Biz, dalima — mücizeler yaratmış bir milletin - neslinden geliyoruz. Müşkül anlarda, dişimizi tırna- gimuza takarak, nasıil anlanlar gibi döğüştüğümüzü bütün dün- a bilir. Bu hakikati, bir kere daha — tekrar etmekte fayda vardır. Bu mücizenin sırrı nerededir? 'Türk doğmak, Türk yaşamak, 'Türk ölmek. Yeryüzünün yegâne bahtiyar « lığı, REŞAD FEYZİ Birimizin Derdi — Hepimizin Derdi eldeğirmeni Kara kolu Yeldeğirmeni Hududuna Alına- maz mı? Kadıköy, — Yeldeğirmeninde oturan bir okuyucumuz yazı- darı içine kabul etse de, hal- za bir hayli yürütmese her - Çulman: - asu Ualino'ya —acıdımş dedi, çok merd ve cesur bir ço * cuktu. Cebinden çıkardığı büyük bit mendille gözünün kenarında tops lanan yaşı sildi. Ualino'nun ölümü üzerine, artıl kendisi büyük patronun hizmetin de çete reisliği vazifesini görecek- ti. Kulman öyle bir adamdı ki, kendisine rekabet ettiği için am- gazadesini üldürmüş ve arkasını dan da bütün gece ağlamıştı. Bir dakika Ualino'nun hatırasık ni düşünerek, süküt ettiler. Uallk no'nun artık şefsiz kalmış adame ları, şimdi Kulman'ın emirleri l tında bulunuyorlardı. Kulman ded iki: — Bu işin «Aziz: le ne dereces “ye kadar alükadar olduğunu anlar mak isterim, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: