30 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

30 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyanın Ebedi Dâvaları üyü k Harbdenberi :— hsan Boğazlaşması Muharebe Olursa, Halli İstenen Dava da Ortadan Kalkacak mı? aldığı anda bir- v bire daraldığı ü Vlüyor KY karşısın - İhsanlar he - " her dakika ve bu itlerinden şu —'"' tevabını erzr &) Actba harb olacak mi? Olur- HZBİ taraf kazanır? h.“'l—'law başka & Sanki dünyan: Çine düşüşündeki & harbin olması Çian birinin * Ükdilecekmiş g Arblerin hiç B Küi - M bir siyasi davayı, hiç bir | Gi veya terbiyevi da- | ne küçük, bü- İiş' Zeki, ahmak, genç ihtiyar, â- h Hİ herkes akıl / erdirdiği | * dilin konuştuğu, kafanın dü- Üğü ve kalemin yazdığı şey | Z bu: | ürb. | bu feci gir- egüne mu- lunca iki nası ile | y K Bi hiları kahkari hezi - *re uğradı. Galib tarafın u- Arı daha hızlı uçtu, daha ma- ( Ka İ döğüşt N;"Hu ssesel Mp ' he kanadı. y ne kolu Dava halledildi | İ *va malüm | Upanın kavuştuğ küçük bir evde, karısı ve sev uzayan oldu mu? Ne gezer... ııh" de Almanyğ İkinci Pr 'Pıraınılugunı nihayet ve- ı Olmasını Avrupanın de - * Sulha ulaşmasına bir h: Biş SR süretinde aksettirmi, ;; Snark, bu iddiası ve bun- l— Za t sonra 98 Rüs - niha; Bur»ın muahe #ülan devamlı sulh keha- oğru çıkmış maydı? Snümüzdedir. yer- & 93 harb felâketi daha h ımrı—e nihayet <Artık işte 'm * Sulh tekliflerile maruf Birleşik Amerika' Cumhurreisi Ruzvelt | lar arasında geçirdi .AMEDDİN NAZİF e harb çık; ebedi veya hiç ol mazsa epey dev leceğini iddia etmek m dü: İşte Büyük harb. zafferler: — Artık dünya rahat edecektir. Dememişler miydi? orsay'da Brukdorf Rançav yasetindeki Alman heyetine K mansonun dikte ettiği - şartl dünyada bir sulh mu kuruldu? 1918 den 939 yılına kadar dünya lâhlı 1918 de rla haritası üzerinde dolaşan kuvvetlerin macerasına şöyle bir göz atarsak şu dünyanın 21 yıl i- | çinde bir dakika sulh teneffüs e- | dememiş olduğunu derhal anla- rız | Napolyon devamlı sulhü Avru- * padaki devletleri bastetmek ile mümkün sanmşıtı. Silâha dav- randı Netice malüm. ı Napolyonun galibi Demir Duka ı devamlı ünyaya veremedi. Üç olyonun, Bismazkın ve ni | hayet Klemanson' yanarak dikti sulhün mübe: de, harb neye yarıyor? kararlar dı. O hal- Hiç bir şe- erihden yirmi edebilmi â galibin za * ıl müddetle istifade bu sonuncudur» diye kabul ettik- leri Umumi harbin dahi cihanın ğlâk davalarını, milleti, W faat tezadlarını halle- bugün içine dald an pek &l4 anlıyoruz. O hâlde ortada bütün dünya i- çin halli icabeden muamma ne harbin olüp olmuyacağıdır. ne de harzbin şu taraf tarafmdan mı bu taraf tarafından mt kazanılaca- Bakışlarile Vahşi Hayvanları Terbiye Eden Bir Adam | Arslanlar Ondan Korkuyorlar ha dayanan söz değildir. Eğe rede rtaracak bir netice ken kabul etmek niy bunun yogâne çaresi ş ka dayanan sözdür Söz, insanlığın en asil lan söz. Jözefin gözü ve ken Jozef Truka, Pariste Klişi'de li köpeği, kedisi ile ikamet eder, Fa- kat her gün Venson'daki hayva « nat bahçesine gider, Jozef Truka, bu bi 6 vahşi, y: rebbisidir. Hayatından bahseder- ken diyor ki: — Ben, aslen Çekoslovakyı yım, Babamın büyük bir çiftilgi rdı tediğimi yaptırırdım. Gözlerimin | bu garib kuvveti bir cambazha- ne müdürünün dikkat na ını çekti, beni yanına aldı. Bütün dünyayı dolaşlım. On senedenberi Vensan hayvanat bahçesi vahşi hayvanlar mürebbisiyim. Truka, 29 yaşlarında, boylu ve | poslu, yakışıklı ve son derece sa- | | kin bir delikanlıdır. , İ “Hayvanları idare etmek için bir çocük- | kamçı kullanır. Fakat asla vur - | - | maz. Aslanları, kaplanları gözle- | rile idare eder, meramını, bakış- | larile anlatır ve her istediğini yap- trır. Aslan ve kaplan yavruları- ni evinde, emzikle, âdeta bir be- bek gibi besler nan luğumu bu çi , €n azgın, haşarı hayvanlar beni gördüler mi uslanırlardı. Az- gınlıklarından, )m;.ar.lxklıır.ndant 'eser kalmazdı. Bir nazarla her is- Kadının biri gevezeliğile herke- si bizar edermiş. Günün - birinde ölmüş, Dostlarından biri bunu ha- ber alınca: — Aman, demiş. Mezar taşının üzerine şu kitabeyi yazın: «Bura- da Bayan M... gömülüdür. 1989 ilkkânunun 17 inci günü | susmuştur!..> ZELLİK. HAZIRLIĞI Kısa böylu, zayıf vücudlu, e« - derece çirkin her gün aynanın karşı- senesi — Tuvalete bu kadar ep ne — Annesi cevab ver — Haberiniz yok mı İzmir Fuarında bir güzellik mü- sabakası ak!... DOĞRU SÖZE NE DENİR' tertib olu edeceğimi bilmiyorum. size borçluyum!, — Hayır! Bana hayatınızı de- l, vizife parası beş lirza borçlu- sunuz. Bunu öderseniz. hastalık- tan lduğunuz gibi - borçtan da kurtulursunuz!.., Makinelerden Sonra Hayvanlar Mal r iş sahasındı larla rekabete girişti insanların uzun gü pabildik sı an işi bir makine pek az za çok Bu daha fazlasile yapıyor. yüzden de ( ledi azalıyor. bu rekabete hayvanlar da Afcikanın zengin bir Him- ida amele akıl etmişle birbi maymunu kolaylık kiyme' raya alıran bir maymun ş; lira ediyormuş. Faydalı Bilgiler: Talaşın Faydalarını Biliyor musunuz? İnce talaşlara biraz sö kireç karıştırılırsa dün u kapatmak için iyi bir hare olur, Talaşa, kum kar yapılır. Talaş bir risine konulur talar istif edilir bu sı mül muhafazaya Patatı yuklar ince Fırında pişirilen patatesler, tava: si Çanta ve Çantalar Yılan — derisinden “yapılan r, lar çok şık, fakat o nisbette de pahalıdır. Ve pek çabuk kirlenirler. Bunları temizlemek için 80 gram sıcak su İçerisinde 90 gram beyaz Marsilya sabunu eritmeli ve n amonyak Sonra bir fanilâ batırıp çantaları, kun- dumaları uğuşturarak li. Kuruduktan sonra da bira U ile parlatma- ve etmeli. silme- fazlalığı | Yılan Gıi)ı Vucudlu Amerikan Kadınları Onların Hepsi, Güzel Olmanın Sırrını Biliyorlar. Bu Harikulâde Sır Bu Yazıyı Dikkatle Okuyunuz, Tıbkı Onlar Gibi Siz de Yapabilirsiniz Bütün Amerika kadınları ince üzeldir. Göğ aldırları dolg k Amerika kadınları bu tenasübü gu suretle elde ederler: Yemek hususunda itidale rla- yet ederler. Karınları acıktığı za « giderccok kı ği ve şekerli şeyle- man, & dar dikleri; meyva, salata, yeşil seb- ze, kızarmış ettir. Onlar yemek- ten ziyade spora dikkat ederler. dınlarının. güzellik- sebebi spora, bil- ehemmi meleridir. Amerikada yürür arasında büyük bir fark yoktur. Her yerde yüzerler. Mekteplerde, ötellerde, rinde mutlaka bir yüzme havuzu vardır. Dokuz yaşındaki çocukla - tın hemen hepsi yüzme bilir. Bu | yaşta yüzme bilmiyen bir çocuk | v kiz, okuma yazma bilmiyon | bir çocuk gibi hayreti celbeder. — | İskrım; bacakların, omuzların, n düzgünlüğüne y , büyük evlerin b vüc m e& | den bir spordur. i sürer, Yavaş yavaş vücudün o a- Nedir? rızasından eser kalmaz. Bu sırıda tırnaklarını da cilâlandırırlar. Ya- nıbaşlarındaki telefonla istedik leri kimselerle konuşurlar. Ame rikada, makiyaj mektepleri, süs lenme mektepleri de vardır. Ufal bir para Mmukabilinde kadınlar: makiyaj yapma usulü, süslenme nin incelikleri öğretilir. Hulâs ikada güzelleşme usulüni mek - piy öğrenmekter çok kol! mektepte teniz, Ho- key oynadıkları gibi iskrım gibi talimleri de yaparlar. Vücudlarına istedikleri tenasü- kun hemen her caddesli nan (Siluhet - Sop) a giderler. E- lektrikle ısıdılmış bir levhanın ü- zerinde bir mindere yatarlar, Vü- cudlarının biçimsiz yerlerine ma- saj yapılır. Bu ameliye on dakika Bir Kız Aldığı Kocanın Yaşı Biraz Küçük: 78 Evet, bu öyle bir rekor ki bunu ki- rabilmenin imkâ- ni yok değilse de berkese nasib ol- mayacak derecede güç. Belki gazetelerinde o - kumuşsunuzdur. sevdalı ev - lenmiş! Bundan tabif ne olur. Y: nız, bu sevdalıla- Gelin; İngilte - Nevton ş kutlanmış, Vaktile bütün senelerini, gençliğini evlenmek çok genç, 78 şında, Fakat güçlü ve kuvvetli bir adam, gel tan sonra, kapının önünde biri - | ken ve kendisine bakıp gülen de-'| likanlılara, ve genç kızlara; — Bugünün zavallı çocukları- I : Ne Garib Şeyler Oluyor I 120 Yaşında Genç Gazetecinin Meslek Aşkı Amerikanın bir vilâyet merke e, haftalık bir gazetenin hem imtiyaz sahibi, hem müdürü. hem baş muharriri, hem mürettibi her de makinisti olan bir adam oda sında uyurken bir patırdı işidir gözlerini açar. Görür ki bir harsı var, Hemen yastığın altındaki re yataktan — kalkar, sarılır. — Hırsiz Evlendi Yaşında.. ursızın. boğa: yalvarır; — Aman, öldürmeyiniz beni, bir şimçndifer pasosu buldum. Onun da müddeti geçmiş, hükmü kal- mâmiş!... — Beyhude yalvarma! Öldüre- ceğira. Bu.gazetem için büyük bir k. Vak'ayı ballandıra bâllandıra yazacağım, Bu fırşat ka mı hiç?. — Yanlış düşünüyorsunuz. Bu- | gün salıdı martesi günleri çıkıyor. Halbuk perşembe günü çıkan başka bi gazele var. Havadisi o verecek, Jazeteci düşünüyor, ve: - Hakkın var, der, Haydi, 'se ni azad ediyorum. Defol, git... F ger burayı ekten maksad ne girmek ise kapısı & lının sol tarafındaki birinci kap | dir. İŞemsiyeli Şapka | Beğenilmedi Los - Anjelos'da bir adam, yeni bir erkek şapkası icad etmiş. Bu k bir şemsiyeden farksızdır. | Güneşli ve yağmurlu havalarda açılıyor, çok da hafif. Yalnız şek- li biçimsiz. Şapkanın mi hulyasile geçirmişti na vaktile taze gelinlerin nas oynadıklarını göstereyim de be- ni kocanine zannetmekten vaz - | geçalplar... ettiği serpuşu gi Demiş ve eteklerini toplıyarak | sokaklarda dolaşmış. Fakat, hal - ve bir çekinge gibi zıplıyarak pek | kın kahkahasından, istihzasındar ten İ eski bir vala oynamııya başlamış. | başka bir şey kazanamamış.ı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: