10 Eylül 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

10 Eylül 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e LA N N SARFİYATINI KMAK İÇİN myada — benzin sarfiyatının ö- geçmek üzere alman tedbirlerden | biri de şudur: Otomobille gezinli ya- Şakt Alman polisi iki gün içinde olo- e gezintiye çıkan 66 kişiyi ceza- ymaş.. Almanya, harb halindedir. cephede — harb yapıyor. Bizce, bil gezintisi yapan bu 66 kişiyi durmak değli, harb gününde te çıkacak kadar cesarel ve so- gösterdikleri için — takdir | faltif etmek lâzımdı. DDEDEN ÇOCUK | Okudunüz mu?. Beş yaşında bir kaa , kendinden iki yaş büyük bir | Çocuğunu döğmüş ve yaralamış.. | kabahati nedir, bilir misinta? | arkadaşile beraber, oyun oynamak mesidir. Erkek çocuk, daha bu kızlarla fazla şakalaşmanın, oy- m tehlikesini anlamış olacak ki. reddetmiş.. Öteki der — Var sen misini, teklifimi redde - *. Demek, salh ve müzakere yolü- yanaşmıyorsun., Öyle mi hat, Al ise.. diyerek, çocukcağıza hücum F PAVYONUNUN FAYDASI NEDİR Kİ?, llzmir fuarında, vakıflar idaresi de Bir pavyou tesis etmiş. Bu pavyonu, KARŞISINDA Son Telgref- eldden merak ediyorum, Filvaki yaz geçti, artık, yaz mevsimine ald hava- disleri tekrarlamak soğuk kaçar am- ma, bilhassa şu noktayı işarlte eimeden geçemiyeceğim: Belediye yazın - bir asırdanberi duğu gibi - bu yaz da su flatlarını u- cuzlatmak için tetkikler yapmıştı. Bu | arada evkafa müracaat ederek, vakıf- | dar idaresine ald suların da ucuzlatıl- masısı istemişti. Fakat, maalesef, va- kıflar idaresi red cevabı verdi. Yinc, biz, içinden iki bardak su çıkan bir sişeri beş kuruşa, lokantalarda oa ku- ruşa içtik. O gün bugündür, evkafa küskünüm.. Her hidise ve hareketin müsbet ne- tice ve fayda ile ölçüldüğü bu zaman- da, vakıflar idaresinin, İzmir fuurında bir pavyon vücude getirmesinin, ne gibi müsbet faydaları olduğunu hayli düyündüm. Fakat bulamadım. BUZ VE BİRA BURRANI GEÇTİ Dikkat ediyor musunuz?. Bira buh- Tanı, buz bahranı arlık gazetelerde mevruu bahsedilmiyor. Tabli, çükmü, havalar serinledi. Bir ay daha çeçsin.. Buhran bütün bütün zall olacak... Biz, gazetceller de tuhaf adamlarız, vesse. Tüm.. Birşey duyduk gördük mü?, Hemen yazarız. Dur, bakalım, birader. Patlamadın ya. Biraz sabret.. Elbette buhran geçer.. Nitekim işte geçti.. Da- ha veler geçmedi K, Plâjların paha- | hlığı “bahçeli gazinoların ihtikârı.. AHMED RAUF IGSLIE’KKARSİ “Ebüzziyazade Velid, Alman - İngiliz inden doğan harbi, sebeblerini aldığı şümullü şekli tahlil ederek: | €Dava büyüktür, ona göre hazırlan- (mak Jâzımdır> diyor ve ilâve ediyor: «Pransız gözeteleri «Hitlerizin mağlüb dilmedikçe sulh yoktur» dediklerine öre, bütün Icablara tevessül edildiği- şüphe yoktura. 'TAN: Sadri (Wınku Türkiye aramndaki bariz farkları gözönüne Işıyduktan — sonra, bükümetin beyannamesini ele alıyor. ? 1916 harbinde Türkiyenin açık pezar *7 olduğunu, herşeyini, battâ ekmek yap- tığı unu bile dışarıdan getirdiğini yas ) Ryor ve diyor ki: <Bugün memleketi- Mizde berşey istihsal ediliyor. Hükü- met beyannamesi de istihtali aritır « Mak hususunda millete sarih bir ziyet göster Nadir Nadi, Romanya ve Polsuyaya fi seyahatten buhsediyor. Polon- ti anlatıyor ve diyor ki: <Şarkta arihin muazzam çarpışmalarına şahid unuz mühtemeldir. Bir millet mev- tini korumak âzmile ölümü gö- & alacaktır.» AKİT: Asım Us, Başvekâletin ihtikâr hake Tesmi tebliğini tahlil ettikten diyor ki: «Bugün fabrikalarımız, İ istihsalâtımız mevcuddur. Demir mleketin dört kö- aj Bü Belinin şimdiye kadar tevkif edil- olacağını tahmin ediyorum, dedi. Müddelemumi ba vesile ile doktor A dunun da malümatına müracaal e- ifadesini aldı. Feridunun birşeyden haberi yoktu. Meodi hakkındaki — bilgilerini öyledi - —— Bu canavar ruhlu herif birkaç ay bir eğtentide beni de sebebsiz yaralamıştı. Dedi ve Çamlıcada başından geçen- anlattı. Fridun adliyeden çıkar çıkmaz bir ksiye alladı.. Eve koşlu. Aparlımanın «ilini çaldı Kapıyı açan | y gözleri islaktı, Doktoru gö- mız bunları — Berim, dedi, bu sabah — polisler | ler. Hamımefendiyi alıp karakola irdüler. Feridun soğukkanlılıkla başını sal- içeriye girmişti. Hizmetçi kız, doktorun beyecan gi ine şaşmıştı. Feridun: — Telâş etme, dedi, herşeyden ha- var. “Doğraca yatak odasına giren Feri- aynanın üstünde burakılmış — bir 822 gesine amı..m ir bir vaziyettedir. ziyet 1914 deki vaziyetimizle kabili ki« iyas olmıyacak bir derecededir. Bunun için ihtikâr hevesleri bu memlekette tahakkuk ödemez> mİIAlAIı THüseyin Cahid Yalçın «Sulh şayia- darır başlıklı yazısı: Almanyanın 1914 hududlarını aldiktan sonra sulh | teklif edeceğine ve demakratlarla mü- zakereye girişeceğine dair bitaraf kay- naklardan çıkan haberlerden bahsedi- »yor ve diyor ki: «İngiltere Ale Fransa Lehistanı feda etmiyecekler, kendi nü- fuz ve itibarlarını düşürmiyecekler, hakkak galib gelecekler. Etibank umum müdürü istifa et Eti Bank Umum müdürü İlhami| Nafiz Pamir istifa etmiştir. İlhami Nafizin istifası Vekâletçe kabul o- lunmuştur. Eti Bank Umurm mü - dür, vekâletine maden tetkik ve arama enstitüsü Umum müdürü Reşid Osman Gencer tayin edil - miştir. Ticaret Vekilinin bir tebliği Ticaret Vekâletinden tebliğ e - dilmiştir: İcra Vekileri heyetinin tasdi - kine iktiran eden 2/11969 saynlı kararname ile ihraçları lisans u - sulüne tâbi tutulan mahsulât ve amulât için Ticavet Vekâletine vuku bulacak müracaatlerin li - sans talimatnamesi hükümlerine uygun olarak yapılması lâzımdır. Bu hususta malümat almak ü- POLİS MAHKEMELER Altın Diş | Cemile 17 haziran günü sabahleyin sabıkalı Altndişli Cemile Kapalıçarşıda, Sak- me ve Hatice isminde iki arkadaşına tesadüf etti. Üç arkadaş kısa bir müd- det şuradan buradan konuştuktan son- Ta Saime, Altındişli Cemileye: — Neriye gidiyorsun? diye sordu. Cemile gülmslyecek: — Çalışmağa, kazanmağa! dedi. Hiç parı adı. Şuraya <Kuyumcu « lars & gideceğim.. Ve sözlerine ilâve etti: — Eğer siz de benimle beş on kuruş sahibi olma muz, benimle beraber gelin.. kazanmak, istiyorsa. “aime ve Hatice arkadaşlarının tek- | hifini kabul ettiler.. Yürüdüler. Ku - yumculara geldiler. Küçük bir kuyum- cu dükkânının önünde durdular. Kısa bir müddet vitrindeki — mücevneratı seyrettiler. Sonra dükkânın dar ka- pisindan — İçeriye girdiler, — Altındişli Cemile kuyumcu Şükrüye bir çift altın bilezik çıkarmasını söyledi. Şükrü vit- rinden bir bilezik askısını aldı, bunu Altındişli cemilenin önüne koydu. ve: | — Beğenin! dedi. j Kadın birkaç bieziği bileklerine sok- | tu, çıkardı, soara bunlardan ikisini a- | yırdı, kuyumcuya: — Bu iki bileziği alacağım, dedi, ne istiyorsun. bunlara? Şükrü bilezikleri dirhemle sattığmı söyledi. Pazarlığa başladılar, Şükrü dirhe - | mine 8 lira istedi, Altındiğli 480 verdi ve uyuşamadılar. Dükkândan. çıkacakları sırada, bu seler Saime kuyumcuya bir tek bilecik cağını söyledi, © da bir bilezik be- İendi, fakat Salme de, bileziğin f tında kuyumcu ile unlaşamadı.. Nihu- yet üç kadın müşleri bilerik zatın alı madan dükkândan çıktılar Kadınlar gilliklen biraz sonra, ku- yumcu Şükrü askıdaki bilezikleri saye | daği zaman bunlardan $ bileziğin eksik olduğunu anladı. Deli gibi dükkândan firladı. Çürgıda hırsız kadınları aras | d, fakat bulamadı. Derhal en yakın | polis karakoluna koştu, keyfiyeti ha- | ber verdi. Brtesi günü, kuyumcu Şükrü, Em- müdürlüğünde, sabıkalıların re- gömlerine bakarken, bir gün evvel Müşteri sıfatile dükkânmü gelen ve 125 Jira kiymetinde 3 altın. bileziğini çalan üç harsiz kadının futoğraflarına rasladı Altındişli Cemile e arkadaşları ime ve Haticenin duruşmasına dün Bul tanahimed. ikinci sulh cezada başlan- Her üç kadın da kendilerine isnad edilen suçu inkâr etmişlerdir. Duruşmanın devamı, şahidlerin celbi için başka bir güne birakılmıştır. HAKARET EDEN KADIN Handan namında bir genç, İsmall a- dında birine aralarında çıkan bir mü- nakaşadan sonra ağır hakarette bu < lunduğu için, Sultanahmed birinci sulh cezada muhakeme edilmiştir; Mah - keme, şahidlerin sözlerile — Handanın suçunu sabit görerek onu üç gün hapis | ve 30 lira ağır para cerasına mahküm | etmiştir. ——— —I zere alâkadar tacirlerin — mahalli taka ticaret müdürlüklerine veya ticaret odalarına müracaat etme - leri tavsiye olunur, [ İ | teftiş elmiş ve Ankaraya hareket et htikâra Karşı Hükümet kanuni hukum-J leri şiddetlendirecek | Ticaret Vekâleti İstanbul vilâ - | yetine ve diğer — vilâyetlere dün | gönderdiği bir emirle 2zahire ve | diğr maddeler fiatlarının daimi bir şekilde yakından ve dikkatle tet- kik olunmasını en küçük bir ihti- âr şüphesi halinde derhal kanı lmesini bildirmiş Diğer taraftan Vekület; kü hükümlerdi essir o- lacak tedbirler arlaşt Miş ve bu tedbirleri tesbite baal mıstır. Dahiliye Vekâleti de ayni maksadla bir kanun lâyihası zırlamakla meşguldür. Evvelki gün şehrimizde Vali ve Belediye reisi Lütfi Kırdarın re- isliğinde toplanan —men'i ihtikâr komisyonu da Başvekâletin tebli- ğinden sonra flatın yükselmesinin hemen durduğunu ve normal bir | hadde varıldığını gö fih ehemmi: kararlaştırmıştır. bugün- | ha - üş, Maamar, ola devamı | İ HABERLER * Belediye temizlik işleri amelesin- den birçoğu memlekederine gitmişler- dir. Belediye icab ederse kadın amele kullanacaktır * San Osmanlı impi deddin ile veresesine ve müzahiblerine ald bazı kitablar satılmak üzere Def- | terdarlığa teslim edilmiştir * Şehrimiz lokantacıları bolediye ta- rafından tesbit edilen fiatların az ol « duğunu ve zarar etüklerin! söyly belediyeye müracaat etmişlerdi kikat yapılmaktadır. * Şehir dahilinde bulunan dökm ler belediyeye müracant ederek dün biten nakil mühletinin bir y dahu tem- didini istemişlerdir. Dökmeciler — bi #Y sonma şehir haricine çıkacaklardır. * Yapağı ihracatı da menedilmiş ol- duğundan yapağılarımız yerli fabrika- larımızda- işlenccektir. * Beden terbiyesi genel direktörü General Cemil Taner dün yşehrimize gelmiş, Vaniköy spor eğitı atoru Vahi - en kürsünü miştir. * Haliç girketi hissedarlar heyeti u- mürniyesi dün toplanmıştır. Ekseriyet olmadığından çalışamamıştır. Yakında tekrar yapılkcık toplantıda — girketin feshine karar verilecektir. * Lise ve orta mekteblere iki gün içinde 1500 talebe kaydolunmuştur. Kayıd muamelesi ber gün yapılacak ve eylülün ön beşine kadar devam e- iversitede pasif korunma, iş - lerile uğraşmak üzere teşkil olunan komlsyan — mühtelif ekiplerni çalışma tarzlarını. programlaştıracaktır. * Gazi köprüsünün parkeleri dö - şenmişlir. — Elekteik tesisatı bitmiştir. Boyanması da ay sonuna kudar tamam- lanacaktır, Köprü Cumhüriyet bayra- mında açılacaktır. * Vali Lütfi Kırdar resmi dairelerle | hastanelerin pasif korunma işlerini tet- kik etmiş, sular idaresine düşen vazi Teleri mahallinde tettiş etmiş! * Yeşil saha için alı r hiblerine belediye kendi arsalarından vermek süretile mübadele yapacaktır. * Mercanda yapılacak maliye bina- sının münakasasına kimse iştirak et- memiştir. y Garb Cebhesi Avrupa harbinin, şimdilik iki büyük cephesi var, Garb cephesi, Şark cep- hesi. Şark cephesinde Polonyalılarla Almanlar çarpışıyorlar. Garb cephesin- | de de Almanlarla Pransıdlar çarpışı - yorlar. Günlerdenberi ekuduğunuz bu garb cephesi mubarebelerinin ağır in- kişaf etmesinin bir sebebi de, burada hem Fransızların, hem Almanların za- yet kuvvetli müslahkem hatları bu - dunmasadır. Bugün burada, bu iki hat hakkında kısaca malümat vermeyi faydalı bul » dum; Fransızların en müstahkem hattıan ismi Maginottur. Ba, eski Pransız Har- biye Nazırınm adıdır. Böyle bir hat inşasına ba Zat lüsam gösterdiği icim, guuu isnlue izafe odülmiştür. A914 har- binden donra, Fransanın bu civardaki gehirleri harab olmuştu. Onun içindir ki, böyle çelik ve betondan — yapılmış Dir hat vöcude getiritmesi zarureti ha- sıl oldu. Fransazlar bu hai için milyar» lar sarfettiler. İnşaat senelerce sür- dü. Bundan üç sene evvel de Almanlar, Magino'ya nazire — bir müdafaa halla vücude getirdiler. İsmi Sieçiried hat- fıdır. İnçaat daha çabuk yapıldı. Riva- yele göre, bu müxtâhkem hat, Maginot- tan çek daha zayıfdır. Mazinol hatla vicre hadudundan Belçika hududa- ma kadar, Slezfricd hattı da İsviçre hu- dudnndan Felemenk hududuna Kadar devam eder, Şimdi, garb cephesi adı verilen bu iki karşılıklı müslahkemı hattır imti- dad ettiği kuam, İsviçne hududundan Belçikaya kadardır. Bu merafe ise 300 kilemetre kadardır. REŞAD FEYZİ lidebağı Sanatoryomu imdilik 70 bin Ii muştur. Bu tahsi Tren Erzuruma Vardı Bir taraflar harb oluyor. Bir taraf- tan da hayat, kendi raruri mecrasında sakıp gidiyor. İş, hayat durmaz. Gaze- telerin, harb havadisleri arasmda kü- çülmüş, kaybolmağa yüztülmüş — bir mühim haber var ki, çok değerlidir. Evvolki sabah, tren Ersuruma girmiş- Üir, Brzurumu düşününüz.. Kdirneden | biniyorsunuz, tren, sizi tâ Krruruma kadar götürüyor. Erzurama treni ulaştıran Cumhuri- yet rejimidir. Bu yol kısa değildir. Bü- fık hize çok yakıı Eskiden, Errurum yolculuğu, aylar- €a süren bir macera idi. Bazün Brsu- de, İçlmizdedir. — M demiryolu alyaseli, yenl BURHAN CEVAD Sirkeci Meydanı Denize kadar kâmilen asfalt olacak Sirkeci garının önünde molozla- rın biran evvel kaldırılması ve bu- ranın asfalta çevrilmesi faaliyeti- ne devam edilmektedir. İstasyonun| e açılan mi nize kadar kâmi'len Dünden itibaren blokaje başlanmıştır. Yalmız as - faltın denize bitişen kısmı yani paket postanesinin önü parke dö- şenecektir. Bunun sebebi yük ara- balarına yolun dayanması içindir. Yeni dükkânlı tamamen bitmiş olup dünden il muhtelif v naf tarafından kiralanmağa başlan-i mıştır. Garin solunda kalan ve Sir- kecideki dört yol ağzının önünde- ki ada kâmilen kaklırılarak bu « rası ileride meydana ilâve ediel - | asfalt olacai Üniversitede 17 Doçentlik | Un.vemıe'ınm yeni gere yılı bazırlıki demekte- | . Bu cümileden olmak üzere Sünlal çkkağü kolsnlan-i7 dorz çentlik için bir imlihan açılması Taş almıştır. ( | kuku, devletler umumi vletler hususi hukuku — iktısad W lesinde işletme iktısadı. umu- ktısad ve iktisad teorisi, Tıb | ünde radyoloji, çocuk ba- kımı ve hastalıkları idrar yolları, pataolojik anatomi. Edebiyal fzkültesinde —umumt felsefe ve manlık, romanoloji, u - mümi Türkiye türihi ve Türk ede- biyat tarihi kürsülerindedir. İmtihan 16 ikini şrinde icra olunacaktır. imizde radyo artmıştır. Buna mu- nelerin fiatları| Avrupsdan yeni iddimsile mev- bir hayli zam arlara gikâyet o- tükleri v | makine gelmi lunmuştur, Diğer taraftan hül yasaya çıkaracağı ucuz ve halk ti- pi radyoların da biran evvel satı- şına başlanması bütün halk ve bilhassa taşralılar tarafından dört| gözle beklenmektedir. Mudanya hattı Önümüzdeki aybasından itiba- | ven Mudanyua hattı vapur seferle - lerinde değişiklikler ya- pılacaktır. Yeni tanzim - edilecek tarifeye göre İstanbuldan vapur- lar akşamüstü Mudanyaya gide - cek ve Mudanya seferleri de sa - bahleyin yapılacaktır. Bu suretle Burss ve havalisinden gelecek o- lan yolcular İstanbulda bir gün içinde işlerini yaparak dönmek imkânını bulabileceklerdir. Ada ve Kıdılmv tarifeleri Devlet Denizyolları Adalar ve Kadıköy hatlarının sonbahar tari- felerini hazırlamağa — başlamıştır. 'Tarifeler önümüzdeki haftadan iti-| baren iskelelere asılacak ve ayın 25 inden itibaren tatbik edilmeğe başlıyacaktır. lbullerı Yazan: İskender mektub buldu. Zarfı açtı. Selin bıral maştı Dü mektubu.. Feridun okumağa başladı: «Ressam Necdetin canını yakan Mec- di, nihayet benim de başımı ateşe yak- Sermed Beyin ötüm vak'ı de alâkadar göstermiş. Zal ldarı şimdi geldiler, beni tevkif ettiler, Ben zaten talisiz bir kadınım, doktor- cuğum, Allaha ısmarladık.. Eder teve kifbanede bana maddeten yardım. e- dersen, çok memnun olurum.> Seni her zaman seven: Selin Feridun bu mektubu okuyunca Se- Tine acımamış değildi. Pakat, bir an - çin çocuklarını - düşündü.. — Selmanın baba diye bağırışları bâlü kulağında çınlıyordu. — Su destisi, su yolunda kırılır. Diyerek, avucunda — buruşturduğu mektubu büktü. parçaladı ve yere attı. — Ona elimden geldiği kadar yar- dim ederim, diye söylendi, bana kal- ben bağlanmaş bir kadındı. Benimle evlenseydi. belki mazisini unutur, iyi bir ev kadını olurdu. Fakat, mademki elini bir kana boyamış, yahud Meodi Kİbİ bir adamın yaptığı einayeti gizle- müşti. O da bu cinayette müşlerek di mekti. Hele yazın olsun da. Düşüni Tüm. Allah bana acıdı, benim başımı da ateşe yakmadı. » Brtesi sabah. Feridun zeceryi, ruhu- ma boğan kâbuslar içinde — geçirmişti. Güneşle — Deraber üyandı. — yataklan kalktı. Ve derhal giyindi. İlk işi hiz- metçinin hesabını görüp savmak oldu. Bundan sonra apartımanı kilitliyerek sokağa çıktı. Çocuklarile buluşmak Üzere ou beş gün sonrası için söz vermişli. Feridun '©a beş gün değil, on beş dakika bile - onları görmeden - yaşıyamazdı. Kal- bini büken, ezen bir urlrab içinde kıv- ranıyordu. — Beyoğluna indi. — Selmaya Kalmandan - gözleri açılır kapanır « büyük bir bebek aldı. Refike bir kat elbise, annesine ipekli kumaş ve daha birçok hediyeler alarak köprüye indi. Kadıköy vapuruna binerek karşı ya- kaya zecti. İclâl, Kadıköyünde Altı- yolağzında leyzesinin evinde oturuyor- du. Feridun bu evi biliyordu. İskeleye çıkar çıkmaz hediyeleri kucakladı.. Bir arabaya bindi: — Altıyolağıına çek.. eski karısile barışmağı Geçlek gönül oyunları, Feridunun kalbinden evlâd sevrisini silememişti. —So0N— No. 33 — Artık burasını düşünmek için| i$ işten geçmiştir Bir hatib gibi — konuşuyordu. Templar bu seste derin bir hiddet seziyordu. — Buraya senin gibi bir herif geliyor, tek başına sehri temi: yecebini iddia ediyor, tabil bü tehlikelerle karşılaşıyor. Benim ne- ler yapabileceğimi tabil anlıyor - sunuz. Templar masumane bir tavırla gülümsedi: — Hayır, bilmiyorum, dedi, bel- ki bir polis çağırır, beni tevkif « tirirsiniz. Lâkın o zaman da sizim burada neler yaptığınızı sorarlar. — Benim niçin bir polis çağır - madığımın sebebini biliyor musu- nuz? Temvlar: — Hayır, dedi, belki de baharın yüzü suyu hürmetine, belki de büyük annenizin yıldönümüdür. Örkrid purosunu parmaklarının arasında ezdi. Fakat sesini yük - seltmeden dedi ki: — Sizin için bir şey yapmak is- terim. Sizdaha genesiniz. Bu yaşta, elektrik sandalyasına gidip otur - | mak neyinize? İ A İ YE M SLANİ Evet, sizin için birşev yapmak isterim. Eğer-ilk önce beni gör - meğe gelmiş olsaydınız, aramız - da hiç bir suitefehhüm olmazdı. Sizin — yaptığınız bu işler bizim canımızi sıkıyor. Sizi, dar yaptığınız Cinayetlerden do- layı itham etmiyoruz. Zaten İrbol işe yarıyan bir adam değildi. Ua- lino ise kendisini pek beğenmişti. Onun da aramızdan daha evvel çer kilip gitmesini hep istiyorduk, Fa- kat siz çok ileri gidiyorsunuz. Çok; gürültü çıkarıyorsunuz. Halk he- yeçana di ziyete bir nlhnct vermek vazife- sini almış bulunuyorum. Mister Yild bana bu hususta yardım ede- cektir. Öyle değil mi Markus? Baş hâkim: — Elbette, dedi, artık bu işlere nihayet vermeli, yoksa nihayet ver-| mek bizim elimizdedir. Oskrid> süne dokundu. — Biz, dedi, umumi 'ahatin bozulmaması için intihab edilmiş | bir hyetiz. Size karşı da son dere- ce haşin hareketetmek istemiyo- ruz. Onun için size bir teklifte | bulunacağız. şimdiye ka- r. Ben bütün bu va- parmağile <Aziz» in göğ-| 'Templar düşünceli bir tavırla ve *peki, peki» der gibi başinı salfadı. Namuslu Bob'un sözleri bir kula- Rından girmiş, öteki kulağından çıkmıştı. Yalnız bu iki politika adamının hahgi sebeblerden dolayı böyle ra- hatlarını bozmuş olduğunu anlıya-| mayordu. Templar, o dakika, ken- diş'nin bu adamlar nazarında ha- kikaten büyük bir sahsiyet olarak telâkki edildiğini anlamıştı. Ken- | disin; hemen oracıkta öteki dün - yaya götürecekleri yerde, bilâkis iltifatta bulunuyorlardı, Orkrid sözlerine devam etti: — Size karşı Cömerd ve merha- metli davranmağa karar verdik. İki yüz bin dolar fena bir para değildir. Sizi de bu suretle geçir- mekte olduğunuz tehlikeden kur- tarmış oluruz. Amerikayı birağar- sınız. İngilterenize gidersiniz. Si zin gibi bir delikanlı iki yüz bin dolarla epeyoe zevküsafa eder.. Benim buraya gelişim, size böyle ciddi bir teklifte mulduğunu ! — Benim gönlümü almağa ç lışıyorsunuz, dedi, hakkımda göz- terdiğiniz bu muameleye karşı da: ha nasıl mukabelede bulunacağımı, bilmek isterdim. Orkrid elindeki püroyu yere attı. Basvarmağını yeniden yeleklerine| | gecirdi. İleriye, geriye doğru sal- | | Tapdı, Sorira bir kahkaha salıverdi. (Devamı var) AvrupanınAmerikadan Görünüşü Yazan: Ali KEMAL SUNMAN Avrupada harb başlıyalıberi Ame- rikanın bitaraflığı mesolesi eski dün- yanın polüka muherrirlerini, —ankeri mütehassıslarını, para işlerinden aa - hyan adamlarını gitgide meşgul elmek tedir. Bagün de bu bahsi tazliyerek yine karbin arifesinde Amerikadan yazıl- müş bir mektubdan bazı parçaları al- mak âzım geliyor: 1914 ağustosunda umümi harb baş- dadığı zaman İngilizler cihan harbine © zaman kendilerinin de girip girmi- yeceklerini pok de düşünmüyorlardı. Onun için — İngillerenin — göslereceği hareket ancak sön günde belli olmuş, © zaman Almanyaya ilânı harbetimişti. Kugün de Amerikalıların Avrupa iş- leri karşmındaki — vaziyeti yirmi — beş sene evvel İailizlerinki gibi oluyor. Onlar da bir gün Avrupadakt kavcuya karışacaklarını daha - kestiremiyorl. Fakat geçen senelere nishetle kada bagün Avrupa işlerine karşı d ha artmış bir alâka vardır. Bu da muh- felif safhalar geçirmiştir. Şöyle ki: Umumi harbden sonra Amerikalılar Avrupaya ve Avrupa işlerine karşı e- hemmiyet vermiyorlar, bir daha bu iş dere karışmamağa karar vermiş görü Hiyorlardı. Pakat 929 da dünyada ma- | M ve iktısadi büyük bir buhran oldu. O zaman Amerikanın da Avrupaya karşı noktai nazarı daha iyileşti. Güt- m» Avrupa işlecrine alâka — artmağa başladı. Fakat 937 sebesindenberi Av- Tupada birbiri ardımca türlü mesele- der çıktı. Berlin - Roma mihveri gitgide sağ- damlığını ilân ederek nihayet tarya ortadan Kalkmış. Cekaslovakya esarete düşmüş, Arnavulluk zaptedil- miş, küçük milletlerin hayal hakkı ta- ninmaz olmuştur. İşte Amerikalılar bu- a lükayd kalamaz olmuşlar, Avrupa ; Kat'asında böyle istilâ politikası gü- denlere karşı kurulan salh cephesine karşı gitzide artan bir alâka kendini göslermeğe başlamıştır. Bu alâka da- ha ileri zidecektir. Rels Rusvelt bil - hassa harici meselerle meşzul olmak- tadır. ananaAnARARARARARARARAMAAAA Plâjlar kapanıyor Mevsim sonunun yaklaşması ve havaların biraz serinlemesi üzeri- ne cumartesi ve pazar günü Bo- ğaza gidenler azalmağa başlamış- tır. Ayni suretle Boğazdan ve Bü- yükada, Heybeli, Kınalı, Burgaz adalarından da şehre göçler baş - lamıştır. Diğer taraftan plâj mevsiminin de sonü gelmiş, hatta bazı plâjlar ibaren kapanmıştır. Boğaziçinde ve Adalardaki çal- gılı, cazbandlı bahçelerin bir kıs- mu da çalgı gruplarını kaldırmış, bazıları da kapatmıştır. sPOR Profesyonel baş pehli vanlık müsabakaları Bügün Tâaksim stadyomunda ecnebi baspehlivanlarile 'Tekir - dağlı Hüseyin, , Kara Ali, Molla Mehmed, Manisalı Halil, Babaes- kili İbrahim pehlivanlar arasında son olarak çetin müsabakalar ya: pilacaktır, Müsabakalara 15,30 da başlanacaktır. Pehlivanlarımıza muvaffakiyet- ler dileriz. Sayın Müşterilerimizin Nazarı Dikkatine Memleket piyasasında yer al- mış olan Çapamarka müstahze - tı tekmil çeşitleri üzerinde en ufak bir flat değişimi yapmadı- Kun gürdüğü lüzum üzerine sa- yın müşterilerine bildirir. Her zamanki satış fiatlarından gay- ri fiat talebinin şiddetle red edi mesini ayrıca rica eder. Çapamarka Müstahzeratı sahibit M. NURİ ÇAPA Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Bakallara ne oldu? Bir okuyucumuz yazıyoı «Bakkallara we oldu? - Pirinç, yağ, makarna birdenbire pahalan- de Hatiâ bazı bakkullarda bun - darı bulmak da mümkün değili. Hükümetin beyannamesi orlada. Halkın telâşıni mücib olacak hiş bir sebab yok. Fakat bakkallara ne oldu? Neden fiatlara böyle bir- denbire — zam yaptılar? — İhtikâr meydandadır. Hükümetin bu h- susta osaslı ledbirler alacağına e- miniz. Fakat belediyemiz de daha evvelden harokete geçebilir. san- mediyorus.s

Bu sayıdan diğer sayfalar: