10 Eylül 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

Son 24 Saatte Neler Oldu? Varşova önünde muharebeler Son 24 saat içinde harb cephe - tinde ve siyasi sahalardg geçen Aldiselerin hulâsası şudur: Garb cephesinde, Ren'le Mozel İrleri arasında mevzil muha - der olmaktadır. Fransızlar Ma- ğnn ve Sigfrid hatları arasındaki 'ürnet ile Nand ormanlarını al - Kuşlardır. Fransızlar Sigfrid hat- 8a dayanmış bulundukları — için “Hmaslar fazlalaşmıştır. Pransız tebliğlerine göre, Al - lar muharebe vasıtalarını tah- edm—k çekilmektedir. Sar mın- Alkasındaki bütün şehirleri tah - etmişlerdir. Tahliye mınta - i Koblenç ve Kolonyaya kadar | maktadır. Henüz mühim hiç hareket olmamıştır. Almanlar bütün cephede muka-| Met etmektedirler. hatla bazı talarda mevzli mukabil ta - Mruzlar yapmışlardır. Alman top- ğt da şiddetle faaliyete gecmis- (Birinci sahifeden devam) Bügün milletler bütün maddi ve mı mevi varlıkları ile birlikte en üstün dimağ, ilim ve fea kabiliyetleri ile de Çarpışıyorlar ve zaleci yalnız harb va- Sıtalarında değll, iktasadi ve mali va- sitalarda ve tazyiklerde de arıyorlar. Ekmeği, yiyeceği, içeceği olmıyan — ve bunları satın almak veya tedarik et- mek kabiliyetini de kaybeden bir ordu leki en modern silâh ne ifade lâhi kullanscak koldur, adamın kolu da işlemez. Bunun içindir ki, basmı bugünün tısadi ve mali tazyikleri içine alarak uzun bir mubarebeyi kabule icbar et- mek ve bu taktiğin hâkim şartları al- 'tanda bulundurmak yıldırım harblerin- den çok daha mücssir ve çok deha kahhardır. Bu itibarla tekniğin tekni- ile, çeliğin Çeliğe karşı olduğu cephe- derde palakılıç müharebe beklenemez, beklenmesi de doğru değildir. ] | aç İye « Zaferi ea çok dayanan, en çok bek- liyen, en x yıpranan kazanmak vazi- yetindedir. İngillere ve Fransa denize lerdeki hükimiyeti ve karadaki kuv« vetlerile bu şartlara ve bu. üst ..İruııu kabinesi harbin asgari -mc süreceğini nazarı dikkate Alman tebliğlerine göre, Alman kuvveteri Lublin — istikametinde Vistülün şarkına geçmişlerdir. AL-| manlar Karpatların şimalinden de Jaroslav üzerine doğru ilerlemek-| tedirler. Artık Polonya ordusu en | $in imtihanı verecek günlerin arefesinde bulunuyor demektir. Almanların Varşovayı — aldıktan şimal ve cenub ordularının iltisa- kından evvel veya sonra — Vistül cephesine yükleneceklerine şüphe şyoktur. Şimdiye kadar Polonyanın, K ernen yarısmı ellerine geçiren Al-) Hgiliz tayyareleri beşinci defa | manların ellerini kollarını sallı - tak Almanya üzerinde bir istik-| » V: h i Kit Titimlürde. | yarak Varşovaya dayandıkarı id- | ç x söve | dla edilemez. Kademe muharebe - | -cr;aı Göring bir nutuk söy- | lerinde epeyce zaylat verdiklerine| h,. Polonyanın istilâsının dört| Süphe yoktur. | da tamamlanacağını — istilâ ona göre yeni kararlar ver- Memleketin bütün kaynak-| n bu kararlara göre hesab edile- Tek Geleferber hale konacaktır. Şark cebhesinde, muharebe ev- AĞN gündenberi Varşova varoş - ihda şiddetle devam etmektedir.| Şlmanlar şehri bombardıman edi- Oatlar. Loh ordusu ve Leh halkı ;'lhı'emeı ediyor. —Almanların Myova radyosu tulü mevci üze- :iiı:n bir istasyonla yalan weşri - da bulunduğu anlaşılmaktadır. Biştir. Lehistan ordusunun ric'ali ta - *'nımımmıuı «onra şark cebhe-| mamile stratejiktir, tam bir as - Hödeki yetmiş fırkanın Harbe nak-| keri plâna göre — yapılmaktadır. ::üaoem"ı söylemiştir. Göring bu da Romanya ve Yugoslavyanın b aktan başka bir siyaset *ttikleri takdirde başlarına ge- %!'lnı çok iyi bildiklerini de etmiştir | Maksad Almanları daha içeri çek- | mek, fakat ayni zamanda ordunun bütünlüğünü muhafaza etm Ric'at dolayıs'le Leh ordusunda- | ki manevi kuvvetin hiç de bozul- madığını görüyoruz. Hepimiz bili- riz ki. Muharebede manevi kuv - vet, silâhdan büyük bir kuvvettir. Paniğe uğramış ordu, elinde ne ka-| dar modern vasıtalar olsa da mah- vedilmeğe mahkümdur. Son ha - rekâtta Almanların bu kadar seri ilerleyişlerine rağmen, Leh ordu- | sunu kıskaç içine alamadıkları gö-) rülmüştür, Şimdi Leh cepaesi da- | ha kısalmıştır. Artık Almanlar Leh Meysiminin ilk büyük fi TARZAN ADASI Pek Yakında ALKAZAR Sinemasında Ti Müze f kadar ziyaretçilere açıktır. Bügün İPEK Sinemasında İlüveten: Şanlı Ordumuzun TRAKYA Manevralari Hakiki sesli Bu haller, Bizans İmparatorunu hay- li endişeye düçer etmişti. İmparator, Fatihin bu teşebbüsünden son derece müteessir olmuş. 'Podişahı fikri isti- Tüdan vazgeçirmek için tekrar yelken- leri suya indirmişti. Çünkü; Fatih Rumelihisarı civ da hüdis olan vekayin rün kale kapılarını — Kapatını sonra; Karsca Beye (Pas9) çu iradede bulunmuştu. — Elli bin akıncıyı hazır eti Eli bin Anadolu sipahisi yirmi dürt süatte harekete amade olmuştu. O za- manlar Anadolu sipahisi Bolu ve Kas- tamanu efradından teşekkül etmişti. Padişah, elli bin süvarinin başında olduğu halde iki eylül tarihinde İs tanbul civarında görüldü. İmparstor ve Bizaas ahalisi Pudis gahin bü böreketi karşısında titremiş. di Padişahin maksadı; İstanbulu mu- hazara değildi. Hattâ, hücum bile et- mek göyesine matuf bulünmuyordu. Asıl maksadı, İstanbul civarını ve ka- lelerini evvelden yapılan plân üzerine tekrar bir tetkik ve kontrol idi. Fatih, elli bin akıncı ile üç gün İs- tanbul civarında dehşet saçarak do- torun Rumelihisarına, köylü- iyor, emir dinlemiyenler derhal batırılıyordu. w"&ıu:ıı kaptanın maiyelile bu su- ulı düşmesi imparstoru ve Ga- H İcrayi hükümet eden Ceneviz- to Ürkütmüştü. 'Lhrurdu ki, boğazlardan kont- * Meden ve veridi vermeden geç- çatmkün değidi. | ._:'M İstanbulun kapılarını kas | İmparatoru, ancak ve ancak Ka- ı,_:l sahillerinden ve Trabzon im- | K“lumm gelecek zahire kurta. | e | Vi> | Ve bir kısım mühafız ve gönüllü | * Ht kışkırtarak yaptığı ulak te- | Vaç taarruzu masıl bir vahim ne- & Müncer olmuşsa, Ceneviz İk gemilerile Karadenizden ge- ş.— istediği zahire, esliha, ve gö- 'q_ Mu-yın da ademi muvaffaki« TMüncer olmuş bulunuyordu. USU ve Anadoluhisarlar arasın. AiŞen gemiler inceden inceye let- İkhuyor. Emir dinlemiyenler der- h"""lvıınıu. Üste de gemilerden 97 Olmun, ister dolu mevcud ni Rire hakkımdrur alınıyordu. <856 FEL v Asker GözileCepheler (Birinci sahifeden devam) | dırlar. Askeri Müze Direktörlüğünden: artesi günlerinden başka her gün saat 9 dan 17 ye| «303, LOREL-HARDİ KODESTE - TÜRKÇE Bugün saat ti ve 1 de Halk matineleri Te — G ŞAKA DEĞİL, HARB YAPILIYOR! /" mazhar bulunuyorlar. Hayat ve gıda maddeleri ellerindedir. Çemberden fır- hyacak ateş sütunlarına mukabole et- mek, kendiliklerinden hiç bir insan kan' 1 beybudeya akıtmamak şartile yılk: -a harbi sürükliyebilirler ve mü- hası larını parasız ve aç birakarak da yenebilirler, Piyadenin şüngüsü, süvarinin kılıç '& kargısı dalma zaferin ifadesi ve hükimiyetin son söğünü söylemek mev- kündedir amma, yukarıda işaret etti. Eimiz tedbirlerde piyadeye ve süvariye son sözü söyletecek, hasmt bitginliğe, | kendi kendisini - imhaya sevkedeci merhalelerdir. Bark cephesinde, açık Poluya ge- | hirlerinde berşey olabilir, fakat, garb cephesinde zafer bekliyenler bunu bir anda değli, ancak bu merhalelerden sonra beklemiye kendilerini alıştırmalı ve; — Yıldırım barbi.. Diyen bir hayalin peşinden koşma- malı, şimdilik şa'şaalı tebliğler bekle- memelidirler. ETEM İZZET BENİCE ordusunun kuvayı külliyesile karşı karşıya gelmiş bir vaziyettedirler. Bu mubarebelerin vereceği neti- ceye intizar etmek İâzımdır. Garb cephesinde ise Fransızlar Fransız arazisine doğru bir çıkın'a teşkil eden Varnst ormanlarını ele geçirmekle, cephenin bu kısmını kendi lehlerine düzeltmiş bulun - maktadırlar. Ren ile Mozel ara - sındaki bu taarruz cephesi yüz otuz| kilametre bi rgenişlik tutprakta - dır. Bu cephede iki taraf silâhla - rının müthiş bir kesafeti göze çarp- maktadır. Fransızların Alman cep- hesini yarmak için uzun bir topçu tahrib ateşine ihtiyaçları varçır. Almanlar ise, bütün müdafaa tod- birlerini çoktan almış bulunmakta- Binaenaleyh bu cebhede de muharebeler çok cetin olacak- tır. ERÂNIHAB Semplon ekspresi bu sabah intizama girdi | (Birinci aahifeden devam) Basra gümrük müdürü de zahniştir. | Konvansiyonel treni de hayli yolcu | gelirmişlir. Du arada Ercümend Ek - rem, İstanbul Balgar mektebi mual « limleri, Hindistanın Pençap Üniversi- tesi profesörlerinden Tarasing, Hindli bir mühendis, üç Hindli döktor, 10 Türk | talebesi, Jerdir. Trenlar v dir. Seferler intizama girmeğe bi maştır. 80 İraklı gehrimize gelmiş- tarlarımnı azaltmışlar- «7128, Dayanılmaz derecede gü- lünc ve ejlen- celi büyük film Türkçe sözlü 1000 metre laştı. Galata, ve İstanbul taraflarındaki || kakleri, hendekleri; araziyi bizzat göz- | den geçirdi. Dikkatle ümparator tara- dan vücüde getirilen mevazlin ahvali- ni tetkik etti. Surların derecek muka- vemetini mütalea etti. Ve. eylülün altısında Edirneye dön- dü, Fatih, Edirneye müdebdeb bir su- rette girdi. Edirne halkı onü alkışlı- yordu. Ve mühteşem Yeni bir saray inşaşını emretti. Fatih; elli bin akıncı ile İstanbul di- varını tetkike geldiği zaman 'daha o zamanlar yeni teşekkül etmek üzere bulunan donanması da İştanbul önle- rine gelmişti. Padişah, Edimeye döndüğü — vakit, Donanma da Çanakkael — boğazındaki Geliboluya dönüyordu. Görülüyor ki Fatihin, babası ikinci Murad zama - 'minda Anadoludan Rümeliye geçmek | için elde donanma bulunmadığından Ceneviz ve Venedik gemilerine boyun eğilmek meeburiyeti vardı, | Hattâ; ikinci Murad, Varna muha- rebesine yetişmek üzece Anadoludan Edirneye geçememişti. — İlalyan dv - nanması Geliboluyu kesmiş bulunu - yordu. Nihayet, Halil Paşanın tertibi- le ve Ceneviz gemilerile boğardan ge mişti. İşte; bütün pu ahvale ve tarihe ya- kından vâkıf olan Fatih do nanma vü- cüde gelirmişi Fatih; teşrinlevvelde tamamile ha- ulunuyordu. İstanbulu muhasaraya! uğu zamân sırtından vurulma - mak için Mocayı tahtı tahdidde bu « Tundurmak Jâzımdı. Bu sebeble padi- gah, Moraya, Beylerbeyi Turhan Beyin EN SON Alman vapurları açık denızlerde dolaşamıyorlar Londra 10 (A.A.) — İstihbarat nezareti tebliğ ediyor: Alman gemilerinin denizlerden tardı işi devam etmekte olup İm- | paratorluğun münakslât yolları | artık ciddi bir tehlikeye maruz bu-| lunmamaktadır. Açık denize çık- | mak cesaretini gösteren Alman ge-| mileri nadirdir. Birçok — gemileri zaptettik. Ekseriya Almanlar ge- lerini terketmeden evvel tahrib tmektedirler, Herhangi bir Almanl & © Alman ordusundan tektük kaçanlar var Landra 10 (Hususi) — Garb cep-| hesinde Alman ordusundan bazı ' Lehler yanlış harb tebliğlerini protesto ettiler 10 (Hususl)— Lehistan hü- | , Varşovanın sukutu. hakkında ! gerek Berlin reemi tebliğlerindeki ha- İsveç kara suları üzerinde bir Alman tayyaresi saat ITT de bir Alman tayyaresinin Stokholm 10 (AA)— Cuma günü hiline doğru uçtuğu görülmüştür. Fransadaki Polonyalılar garb cebhesine gidiyor Paris 10 (AA)— Harleiye Nazırı Bonnet fle Polonya sefiri Franaada ya- #ıyan Polonyalılardan mürekkeb mü- him bir arkert çüzütam teşkili için bir İngiltere üç sene için hazırlık yapıyor KLondra 10 (ÇALA.)— İstihbarat Ne- zareti harbin üç sene sürebileceğini düşünerek devletin muhteli€ dainele - rine projelerini ona göre hozırlamala- DAKKA Remisini batırdığı zaman mürette» batının kurtarıldığı görülmekte - dir. Halihazırda Alman gemileri- nin ekserisi bitaraf limanlara il - | tica etmişlerdir. Vizo Limanında 54 Alman gemisi vardır. Japon li- manları ile şimal ve cenubi Ame- rika limanlarında da birçok Al - man gemileri bulunmaktaffir. Bu gemiler bu limanları terk et- tikleri takdirde yakalanıp zaptedi- leceklerini bilmektedirler. Alman gemilerinin müsellâh olması veya- hud telsiz cihazlarını tahtelbahire lere mesaj Röndermek için kul - landıkları takdirde bitaraf devlet- ler bu gemileri derhal tevkif etmek mecburiyetindedirler, Baltık müs- 'sna olmak üzere — Almanyanın iaşe mevaddını ve mühimmatını tedarik edebileceği menabi ile olan teması bilkuvve katedilmiş bulun- maktadır. firar hâdiseleri olmaktadır. Dün ; ker Belçikaya iltica etmeğe mu- de üç Alman zabiti ile yirmi bir as-' vaffak olmuşlardır. berlerin ve gerek Roma radyosunun | daha bildirmiş ve yanlış harb tebliğ- bu haberi teyid eder mahiyette verdiği | İleri meşredilmesini protesto etmiştir. malâmatın asılsız olduğunu bir kere İsvoç karasuları üzerinden cenub sa- itllâf imza etmişlerdir. Derhal teşkili | zütamın bülün masrâfları Polonya hü- derpiş edilen bu cüzütam Polonya za- | kümetine aid olacak, fakat silâhlarını bitlerinin kumandasında ve Polonya | Fransa verecektir. barrağı altında harbedecektir. Bu çü- * rini tavsiye etmişlir. ! İsşe ve Mühimmat Nezareti her ih- timale kargı mühimmat imalâtını art tırmak için lâzımgelen tedbirleri âl - miştir. Amirallik makamı ile Hava Nezare- Hi de #yzi Buret tedbirler almakta y dırlar. Ingılız tayyareleri Almanyanın garbında uctular ;; arohe: h 10 (ANA)— Zeltungun B(ılm muhabiri 8-9 eyilil gecesi Ber- lin halkına hava tehlikesinin olduğanun ilân edilmiş oldu: ber vermektedir. Bu ilân birkaç dakika evvel yapılınış Üç çeyrek sast devam etin liz tayyazeleri Almanyanın garb tu etrmekte oldukları anlaşılınca, herkeste sükünet basıl olmuştur. Herkes — bu | risalelerin bambalara müreccah ol » duğunu söylüyordu. Yalnız ortalık pek karanlık olduğundan endişe büyüktü. | Ga için istical göslermiş olduğunu bil- | Karanlıkta cümlei asabiyenin muka- | dirmektedir. Fakât teyyarelerin yalnız | vemeti azalmaktadır. Dropaganda- rizaleleri atmakla - ilctifa | fından uçmuşlardır. Amsterdam 10 (AA) — — Telegrüt Bazetesinin Tsevesdeki muhabiri hava tehlikesi için Berline yapılmış olan a- lert eznasında halkın sığınaklara: ilti- 'Bir İngiliz tayyaresi bir Belçika tayyaresi düşürdü ” Brükesi 10 (A.A.) — Üç tayyafesinin Belçika üzeri olduğunu haber vermektedir. dan ikisinin hüviyeti tayin edilmiştir. Bunlar İngiliz bombar- man — tayyareleri olup Belçika ayı leri kib edil- riştir İngiliz tayyarelerinden biri der- | hal vere inmiştir. İçinde bulunan beş İngiliz tayvareci tevkif edil. | mistir. Bu tayvare büyük capta bir bombardıman tavvaresi olup a atılacak Alman' Meclis Yarın Toplanıyor Ankara 10 (Telefonla) — Meclis 'yarın ssat on beşte topl Hükümetin son günlerde verdiği bazı kanu arı en- cümenlerde olduğu için, yarınki toplantının ruznamesinde hiç bir madde yoktı Umumi siyas! vaziyet dolayısile, hükümetçe Meclisçe beyanatta bu-| Tunulacağı tahmin edilmektedir. Fa| kat bu beyanatın yarın yapılıp ya- Meclise pılmıyacağı malâm değildir. Parti | Arupu yarın olmazsa, öbürgün top- BES HASTA VAR bütün bu şiddet, kavga, patırdı bir tek sual ve ce- . Fakat, bizim dilimiz - de ve bizim sinirlerimizde mesele oldu. Yok yere, bir his ve sinir kavgası hududunu da aştı. Paşa, vapla hallolunacak şey ik daha çok asabileşti, — Benimle yaşamak için onlardan ayrılmak mecburiyetindesin!. Diyerek, yanıma daha çok sokuldu. Heyecane gözü gibi irlleşmiş parıl parıl yanıyordu. Ve.. Boyuna söyleniyordu: — Sen bende erkeklik izzeti nefsi bırakmadın. — Herkese maskara oluyorum!. dan titriyor, gözleri del Üzerime fenalık geliyor.. — Konuşmağa imkân bırakmıyorsun! Ne istiyarsam yapmıyorsun! Hasta oldum.. — Sinirim kalmadı.. üst!. Gözlerindeki parıltı gittikçe artıyor, o her va- kltki gön gibi koyu, esmer teni yeşil, yosun gibi sesi kısılıyor, dili dolaşıyordu. Evlendik, evleneli paşayı ilk defa bu halde görür — * yerdum. Nazanın düğününden döndükten sonraki kavgamızda bile bu kadar müteheyyiç, sinirlerini bir renk alıyor, kumandasında kuvvetli bir ondu gön- derdi. (Devamı var) kaybetmiş halde değildi. Ancak beş “ltı sena Ssonradır ki, paşada kocalık hırsı, kocalık tahtik « kümü, kıskançlık, siddet. benimsemek hissi ve. | KAĞILESAI Gkknli alunmakla l İkinci İngiliz gıyyaresi Belçikalı- ların avcı tayyazeleri tarafında: Fransız - Belcika hududuna 6 k lemetrede kâin Maubeuge yakinin-) de yakalanmıştır. Belcika tayyare- leri İngiliz tayyaresini yere inme- ğe mecbur etmek - için ışık veren obüsler atmışlardır. İngiliz tayya- resi taarruza uğradığını zanede - | rek ve tayyarelerin Belçika tay - yareleri olduğunun farkına var « mıyarak ateş açmış ve Belçika tay- inden birini düşürmüştür. İki Belçikalı pilo paraşütlerle at- hyarak kendilerin kurtarmışlar - | dır. Bunlardan biri hafifçe yaralı- dır. Üçüncü İngiliz tayyaresi Mau- beuge istikametinde gözden kay - bolmustur. Bu hâdise Belçikada büyük bir | n tevlid etmiştir | İngiliz sefiri Bay Robert Cliwe Belcikalı tayyarecilerin yarâlan - hdan dolayı derin teossür - | ş ve hükümeti na- ifi tediye tekli- General Veygand Ankarada lanarak hükümetin beyanatını din-| — Ankara 10 (Telefonla) — Tay - liyecektir. | yare ile Beyruttan şehrimize ge- Meclise verilen yeni kanun lâ - | miş olan Fransız Generali Veygand yihaları arasında; Türkiye - Po - | dün burada bazı temaslarda bu - lonya ve Türkiye Letonya ticaret | lunmuştur. Bugün yine tayyare ile anlasmalarına munzam protokol- | Beyruta dönmesi muhtemeldir. lar bazı maddelerin gümrük re - 5 simlerinde yapılacak tadilât, he -| — Alman harekâtı (Birinci sahifeden devam) yeti mahsusaca nisbeti askeriyeleri katedildiği hakle kendilerine teb- | etmek İstediklerine şüphe yoksa lişat yapılamamak yüzünden ha- ' da. harekât durmuş değildir. Üc zine ile alâkaları kesilemiyenlerin| milyon Leh süngüsünün henüz ce-| tokaüld maaşları hakkındaki lâyi- | vabını vermediği mütaleafı mev - halar vardır. | cuddur. Yazan: Etem İzzel BENİCE Bütün bunların heyecanı baş gösteriyordu. İhtiyar- m zâfı da üstelik, fakat, bende de gaflet oldu. Onu bu kadar hıralı , hasta, müteheyyiç, zayıf gö- rünce susmalı, üstüne düşmemeli, vaziyeti idane etmeli idim. Halbuki... Aksine oldu. Ben de her vakitki gibi mağrur, lâkayd, şımarık, umurlamaz ve sonunu düşünmez davrandım. — Rica ederim. Bağırmayınız.. Beyhude üzü- lüyorsunuz hastalanacaksınız... Dedim, âdeta onunla alay eder gibi oldu. Ve. Bu sözler onu bütün bütün çıldırttı, zıvyanadan çı- kazttı: — Ya Diye bir defa sırtlan gibi böğürdü, bilmiyo - , tum nasıl oldu, saçlarımdan yakaladı, çekti, Müt- Biş, canım acıdı; ve bu acı ile bir çığlık kopardım: — Ayyyyyl | Saçlarımı bıraktığı zaman elinde bir tutam Baç vardı. — Haydut!.. Diye bağırdım, Tekrar üzerime yürüdür — Hasbunallah venimelvekil, Diye söylenerek belime doğru bir de tekme Bavurdu: ». — Söni karı değil, başıma belâ almışım!, N (Devamı var) 3-S0N TELGRAF—İÜ EYLÜL 1839 ——— -— ——— ——— CinayettenSonra mi İzzet Büyük dostum, Sana iltica ediyorum; başımı alıp kaçlıktan sonna beni sen müdafan et Arkamdan töylemediklerini bırakmı- yacaklar; abahatli olmadığımı anlatıp tek kabahatimi ttiraf edece - ğim. Tek kabahatim dostum Danyelin karısı Nerimanın metresim olmamdır. Bu da harikulâde bir hâdise sayılmaz. Neriman mes'ud değildi. Danyeli ta- hursin, içerdi, sarboşluğu da berbaddı. Fevkalâde bir insan, fakat tahammü'- fersa bir kocaydı. Bir gün, daha doğrusu bir gece kae Tni tehdld etti, karısı da kandini müdafaa için tabanca İle kocasını öle düreü. Neriman tevkifhaneden çıkar çık - mmaz bana geldi, on beş gündenbeci be- m evimde oturuyor. İşle bunun için bea kaçacağım. Mev« cudiyetine tahamamül edemiyarum Nerimanla aramda Danyelin ccsedi yatıyor. Bu cinayette benim hiçbir ro- lüm yok.. Neriman benimle düşüp kallka mağa - başladıktarı sonra, kocasından bütün bütün uzaklaşmış. Bir gece Dan- yel eline büyük bir çekiç alınca Neri- manın ödü kopmuş, tabancaya sarıt - miş: Üst tarafı malüm. Nefsini müdafaa ettiği anlasılıp he- raat eden bir kadına karşı Benim sör Böylemeğe hakiım yoktur. Ancak hi kimler, bir gün tatlı bir hulyaya kı Pulmaş olan Nerimanın başı omuzumde iken söylediği sözü bilmiyorlar. O ba- na bir gün: — Ne yazık ki aramızda Danyel var, olmasaydı biz mes'ud olurduk! demişti, Hiçbir neticeye varmıyorum, hâküm miyorum, amma Danyel öldü öleli Nerimanın bu sörü aklımdan çıkmı » yor. Herhalde Neriman, korku ile de olsa, tabancanın - teliğini - çekerken: «Oh, mos'ud olacağız!» diye düşün- ratişti Anlıyor musun, işte bunun için No« rimandan kaçacağım. Onu sorguya çe- kemiyarum, bu bana yakışmaz, amma onunla başbaşa kalınca, halimden bir Geyler zeziyor ve bazan sorüyor: Nen var, ne oluyorsun?. Buns Tüğmen istikbale aid projeler ı.ıı.ııı._ : «Biraz daha geçsin evleni- riz> Dün ilk dela kavga ettik. Öfkesi a- rasın Tdandığını — düydüm: eBari değseydi> Derhal atıldım: «Ne demek istiyor. Omuz silkti: Artık söz de mi söy len ğim! dedi. Bu şekilde beraber yaşamamıza im kân var mıdır? Aramızda bu sir kal- dikça yaşıyamayız, bu muamma çörü. lecek olursa biç yaşıyamayız. Geceleri bazan yatağımda doğrülüyor, mışıl me , bir melek gibi uyuyan Nerimamı seyrediyordum da: «İmkânı yok> diye düşünüyorum. Fakat saadetini temin etmek için tabancaya sarılan bir ka < dmın aklından o dakikada neler geç tiğini keşfetmek imkânsızdır. Maddi cihetten düşüncem yok, Ne- rimatn zengindir. Manevi bakımdansa herkes beni itham edecektir. İnsanla- rın havsalası almaz ki, bir adam ea sevdiği dostunun ka: karır da, dostuna Ka silmez.. Ben Danyeli severdim, Neris manın da kocasını, sirf bana kavuşmak için öldürdüğü kanaatini besliyorum. Bu bende bir fikri sabit oldu. Onunla nasıl yaşarım! Belki başkaları bu hü- ta tahammül ederler. Ben edemiye- ceğim Eğer Netlman bana doğruyu söyle- miş Olsa, affetmek mecburiyetinde ka- lacağım, Teselli edeceğim. Konuşabi- leceğir. Fakat ben suxmak ve her an enun aklından geçenleri okumak mec- büriyetindeylim: «Bu mülkin aşk uğ- runa ellerimi kana buladım!.> Hayır azizim, başımı alıp kaçıyorum, Sana udresimi gönderirim, bana olup bitani yazarsın. Sen beni müdafaa e- decek tezi hazırla, Nerimana gelince - eğer neden kaçtığımı anlarsa, ki ati- hyacaktır - bana ömrünün sonunu kü- dar kin besliyeceği muhakkaktır. Sre-e1oLAAALALELAALEAAK KİRALIK DÜKKÂN Sirkecide Yahköşkü caddesinde Li- man hanı altındaki eski Hasan deposu gükkünı kiralıktır. Bahçekapı Hazan deposuna müracaat, Tatil zamanını hoş geçirmek için SÜMER SİNEMASINA gidiniz kahkaha kralı GEORGES MILTON en son ve neş'eli filmi PRENS BUBUL Filminde sizi güldürecek ve neş'eye boğacaktır. Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler.