5 Ocak 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

5 Ocak 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YZazan: İekender F. SERTELLİ Bizanslılar gibi, göklerden yardım bekliyorduk Bakü — Beferinin de, aralardaki İttihat ve Terakki rüesası, harbe başladıktan hemen hemen altı, ye- di ay sanra, bu «eiddi ve makul» sebepleri izah edemiyecek kadar aciz ve meskenet içinde kalmışlar, hiç bir makul sebep gösterememiş-| lerdi. Artık, en büyük felâketi, kendi menfaalimize karşı düştüğümüz Raflet ve hatalarda aramak lâzım geliyordu. İş bu dereceyi bulmamış, yani İttihat ve Terakki erkânı böyle gülünç bir aciz ve bocalama mev - kilne düşmemiş olsaydı - Amerika | #efirinin 6 zaman söylediği gibi - harbe girildikten sonra da en az zararla işin içinden çıkmak müm- kün olabilecekti. İttihat ve Terakki rüesası bunu yapmadı.. Yapamazdı. Zira anlar, bir siyasi parti zihniyetile değil, ilk muvaffakiyetlerini — dağlarda göstermiş olan bir çeteci görüşile hâdisatı muhakeme ediyorlar ve ikbal sandalyasını - her ne paha- Sına olursa olsun - terkedemiyor- lardı. Umumi harp içinde Çarlık Rus- yanın berimetinden sonra, İngilte- renin bize sulh teklifinde bulun - duğu şayi olmuştu. Bu hakikat karşısında - Alman- ların da tazyik ve tesiri görülme- miş değildi. Fakat, eğer hükümet İngiltere ile sulha yanaşmış olsaydı, Almanya ne yapabilirdi? - İttihat- cılar adeta harbin devamını isti - yorlar gibi, bu anlaşma teklifin- den hiç de memnun kalmamış - lardb. Şehirler içinde, İngilterenin böy-| le bir sulh teklif etmediği propa- gandasile halkın sulh temayülleri öldürülüyordu. Gerçek, Alman Başvekili (Bet- man Holveği derhal Berlindeki Befirimize: *Sakın bize sormadan böyle bir teklife cevap vermek cinne tini göstermeyin.. Sonra mah - volursunuz!» Tehdidini savurmakta gecikme- mişse de, esasen böyle bir tehdide " de lüzum yoktu. Zira, İttihat ve Terakki erkânı zaten İngiltere si- yasetine çabuk çabuk yanaşır in- sanlar değildi. Mademki bu mem- kekette, İngiliz siyasetine, onların rakibi olan Kâmil paşa ehemmiyet vermişti. Siyasi hasımlarının tut- tuğu ve yıllarca müdafaa ettiği bir siyasete şimdi onlar nasıl yanaşa - bilirdi? İttihatcıların böyle düşünmekte hakları da vardı. Çünkü onlar dün- ya siyasetinin ibresine değil, bu ibrenin gölgesine — bakıyorlardı. Momlekete fayda — getirecek, ve milleti ıztıraptan kurtaracak her hangi bir siyasete baş vurmak a- kıllarından bile geçmiyordu. Ami- yane bir tabirle, kör değneğinden başka bir şey bellememiş gibi, on- lar da yalnız bir siyasete bağlan - mışlar, dünya aynasının yalnız bir tarafına bakmağa alışmışlardı. Bir gün de şu aynanın öbür tarafını çevirmek, başka bir siyaset âle - mine göz atmak akıllarından geç- miyordu. O günkü müttefiklerimiz, umumi harpte TTürkiyeyi iyloe sarıp, mem-| leketin her köşesinde - içtimal ve iktısadi bakımdan - milletin bün - yesini sülük gibi emerken, biz; Bizanslıların - Fatihin orduları kar- şısında < göklerden Mesihane bir yardım beklemesi gibi, meçhul u- fuklardan, meçhul kuvvet mem - balarından zafer bekliyorduk. Bu intizar devresi o kadar uzun 6—!0' TELGRAF-— 5 Zinci kâmm 1941 LA Mondras: mütarekesine kadar AAA LAİ LEZ OYNAYANLAR? | içtimai bünyemizi kökünden ke- No.B4 biz de, yalnız sürmüş, milletin ruhu o derece u- yuşturulmuş ve sindirilmişti ki.. Artık, o yıpranmış ve uyuşmuş var- lıktan bir hareket, bir kımıldanış beklenemezdi. İkinci faslımıza geçmeden ilâve edelim ki, cihan harbinde Türk milletinin geçirdiği dört uzun harp yıh; bu millete hiç bir zaman istik- lâlini kaybetmeyi düşündürmedi. © meş'um yıllar, Türk tarihinin kaydetmedizi en ıztıraplı günlerle dolmuştu. Bir yandan müttefik - lerin tazyiki, bir yandan sinirleri mahveden harbin verdiği sıkıntı- lar.. ve bunlar yetmiyarmuş gibi, hükürpeti idare eden ellerin dahil- de yaptığı — işkence ve tazyikler, miriyor, müthiş sarsıntılara uğra - tıyordu. Hiç bir milletin tarihinde, her hangi bir siyasi zümrenin o milleti bu derece sıktığı, bu derece bunalt- tığı görülmemişti. (Devamı var) Vücutlo yarı güzellik, yarı çirkinlik Venüsün, kolları kırık meşhur keykelini görmüş olanlar pek de gök bulunmamakla beraber onun güzellik perisi olduğunu berkes bilir ve her kadının en tatlı eme!i Venüis gibi gürel andamlı olmak- tır, Büyücülerin perisi olan Çirçe hiç de meşhur değildir. Sebebi, e- mu kara kuru ve kocakarı şeklin - de tasvir etmiş olan ressamılarla heykeltraşların hatasıdır. Eski zaman artistlerinin gafleti neticesi olarak, Venüs güzelliğe, Çirçe de kara kuru kocakarı şek- line timsal olarak kalmışlardır. O- mun için zayıflık hastalığını da yarısı Venüs, yarısı Çirçe diye tarif ederler, bu hastalığın can sı- kan tarafı hemen yalkız kadınla- ra musallat olması ,hem de yarı belinden yukarısım Çirçeye, yarı belinden aşağısını Venüse benzet- mesidir. Bu hastalık biraz insaf gösterip de işini aksine görseydi Çirçeyi uzunca eteklerle kapat - mak terziler için pek kolay olur- du. Halbuki bir vücudün yukarı tarafı Çirçe olunca Venüsünkilere benziyen tatlı muvazemeli kalça - Jarla bacaklara kıymet vermek pek| Güç san'at olur!. Bu türlü xayıflığın bir aksiliği de yüzde ve başta başlamasıdır. Hastalık adalelere dokunmaz, yal- mız cildin altında ve adalelerin a- rasındaki yağlar erir. Sırayla, yüz- de, ensede, boyunda, amuzlarda, göğsün önünde arkasında ve yan- Tarında, kolladra ve ellerde bu - kunan yağlar yavaş yavaş kay - bolur. İnsamın yarı belinden yukarısı kupkuru, adaleleri çıkık kalır, Ya- vi belinden aşağısı da - aksine - gitkçe daha mütenasip olur. Bu acaip hastalığın, kadınlara güzellik veren tircit guddesinin marifeti olduğu şüphesizdir. Fa- kat onun bozulması üzerine baş- ka guddeler de işe karıştıklarından yarı belden yukarı kalan zayıflır ibn geçirilmesi bütün hermonla- rın tetkikine bağlı olur. Yalnz, e» riyen yağların yerlerini doldur - mak fikrile yağlı yenekleri farla- Taştırmıya gelmez, o vakit yağlı gıdaları yarı belden aşağıda tep - Janır ve üst tarafı gene Çirçe kalır. Bereket versin ki bu türlü za - yıllık hem nadir görülür, hem de insanın hayatını tehlikeye koy - maz. Yarısı Çirçeye benzemek de- niz kizims benzemekten hafil ge- kir, Aman efendim o cins cins tavuklarım..,, (3 üncü sayfadan devam) — | Yemezken, inadına, tavuklar aldı. | Aman ne de uyuz uyuz şeyler. Öy- le dediği gibi, efendisi dışarıdan ü ini, çarşıan, | pazardan, ucuza aldı.. Hepsi, sıs- ka sıska,.. İkide birde de, tavuk - ları tutup tutup, eliyle, bizim bah- çeve atıvor, inad'na, domatesle- ri, salalaları gagalattırıyordu. Ca- Dim Osüçemiz mezbeleye döndü. Bir değil, beş değil... Artık bir gün | sabrım tükendi. Babçe kapısını a- raladım. — Hu... Hanım!. Bana baksana! Nedir bu senin ettiğin? dedim. Hay dilim kurusaydı da, demez olay - dım, Bir elinde kocaman ocak ma- şası, bir elinde takunya teki, atla- dı duvardan bizim bahçeye.. Bah- çe kapısını itip mutfağa girdi. Be- reket versin, kızcağızlar evdeydi. Güç kurtardılar elinden... Hâkim: — İyi amma, dedi, sen bumu döğ- müşsün.. Elinde, doktordan alın- a raporu da var, — O, herşeyi yapar; becerikli - dir. Doktordan lâport da alır, her | şey de... — Yami, sen bumu döğmedin, be- | raetini istersin?. — Evet.. Beratı m isterim. Ona da ;namus davası açacağım. Buka- hm, ne yapacak?. Sıra, Raifede... Sömilerin hepsi | büsbütün yabancı olsa, utanacak. | Fakat, tep kanu komşu, mahalleli olduğu için biraz cesaret buluyor: — Efendim., Diyor, Benim bir şeyden haberim yok. Muallâ, bize, | gece yatısına misafirliğe gelmişti. | Yukarı odada oturmuş, artist re - simlerine bakıyorduk. Açağ:dan, annemin sesini duyduk. Pencere- | den baktık.. Vasfiye hanan, elinde vocak maşasile takunya, duvarı at- hyor. — Eyvah! dedim. Zebellâ göbi kadın, şirndi anacığımın üstüne bir yürürse, pastırmasını çıkarır, Ka- narya kadarcık anneciğim, buna nasıl karşı kor. Merdivenleri üçer beşer atlayıp mutfağa indik. Tam | maşayı vuracağı sırada, ellerini tuttuk... Maşayı, takunyayı aldık. | — Maşayla takunyayı elinden a- lmca, tebif boş durscak değilsiniz | ya... Bir iki tane siz yapıştırdınız. ) BAA DA ürkiye İş Bankasına para yattırmakla yal- biriktirmiş olmaz, aynı zamanda — | taliinizi de denemiş olursunuz. nız para “güeşideler: 4 Şabat 2 a. yıa, 1 Ağumlos, 3 Tkinel- döşrla tarihlerinde yapılır | biraz TASŞARRUF HESAP IKRAMİYECE gİ" Adet Iihalık Lira 1 2000 e 2eDA— $ Woz— 150 — 1500 5060 xx 1000— 250 —— tüötüm— M0 <- 3580— 0 50 —— ittt— 10 e G000— Z KiYE IL' SANEAOL 1 Devlet Denizyolları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları Köprüden Haydarpaşaya ve Kdıköyüne :at 1435 de kalkan 38 No, : sefer 6/1/ | semu zayi ettim. Yenisini alacağımdan 41 tarihinden itibarem köprüden saat 1426 de ve Heydarpayadan M43 de kalka- İzak Kadıköyüne 1448 de varacaklır. (W7) — Hayır... İnan olmun vurma - dik. Biz mahalle kızı miyız, kom - gumuza €l kaldıralım?, | Muallâ da ayni şeyleri tekrarlı- yor: Nlahi vuzmadık.. Billâhi vurmadık... diye yemin yemin ü- zerine bastırıyor. Şahit celbi için muhakeme başka güne bırakılıyor. Davacı ve maz- nunlar, mektep boşalır gibi, alay- la mahkemeden çıktıktan sonra yi- ne iki grupa ayrılan bütün bir ma- hallenin kadınlarının ve kızları - min önüne düşüyorlar ve her biri birer muzaffer kumandan edasile, salma salına, merdivenlerden ini- yorlar... KULAK MİSAFİRİ Şurup Şurup, şu kış mevsiminde her « vin dolabında bulunması lâzmm gelen şey... Şurup diyip de geçme- meli, Onun için eski âdetlerimiz- | den olan şuruptan biraz bahsede- lim. şurup tam kıivamında kay - natıldığı zaman, uzun müddet da- yanır, İyice kaynatılmazsa, bozu - lur. Çok kaynatılırsa şişenin kena- Tında şeker billürleri hasıl olur. Şurubun kıvam haline geldiğini bazı usullerle anlamak mümkün - dür. Meselâ, şurubun üzerine üf - lendiği zaman, üzerinde zar gibi bir şey hasıl olur. Bir kaşık ucu ile| gurup — alınarak, kaşık Göoğrultulduktan sonra, yan tara - fına döküldüğü halde inci gibi bir | hal alırsa, kıvam haline gelmiş de- mektir. Baş ve şehadet parmak - ları arasına biraz şurup alınarak, bu parmaklar beş altı milimetre mlletarı açıldığı zaman, iplik gibi ufak bir şey hasıl olur. | kutuları kararla. steyiniz, Türkiye Kızılay Cemiyeti v« Umumt Merkezinden: Nümmine ve şartnamesine — göre (1885) adet demir portatif karyola ka- palı zarfla ihale edileceğinden allkadarların mühürlü nümuneyi görmek Üzere İstanbulda yeni postane civarında Mimar Vedet caddesinde «Kımlay> hanında Kızılay Deposu direktörlüğüne müracsat etmeleri ve kupalı xarf- ların yüzde en beş nisbetindeki teminatla 7/1/941 Salı büniü saat on bire kadar merkür direktörlüğe tevdii ilim olunur. | Gayrı Menkul Satış ilânı | İstanbul Emniyet Sandığı Müdürlüğünden Soğuk algınlıkları her türlü hastalıklara yol açabilir. Fakat bir kaşe Ahmet Hulüsinin 174/8661 hesap No, sile Sandığımızdan aldığı (4000) irayti karşı birinci derecede ipotek edip vadesinde borcunu — vermediğinden — hakkadi İyapılan takip üzerine 8202 No. lu kanunun 46 cı maddesinin malufu 40 cı mad deeme göre satılması icabeden Bakırkâyünde Osmaniyenin — Çobançeşmesi sakar” kında 22, 24, 26, 28, 30, 82, S4, 26, 28, 24 No. lu irayden 34 dünüm miktarıda met Jsahamı olan babçe 3 ahır ve diğer müştemilt ve kuyuyu havi nimkâgir aitı eviti Mühlemsl — rahalaısikların — hepsint tamami bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Salediği gibi nezle, grip, hromgiti de kı- | — Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya gincek — istiyen | sa bir samanda — fzale eder, Harareli İlira pey akçesi verecektir. Mit bankalarımızdan birinin taminat mektub u= 'x:':'_ 4 [:.:: uıııı;'ımııı. bütün — vergilerle belediye resimleri ve vakıf icaresi ve Dikarr ae ah lena ."'_,"_ bedeli ve tellâliye rümumu borçluya alitir. Arttırma şartnamesi 3/1/ML tar #ai evcında kat'iyyetle tesir gösterir ve "İhinden itibaren tetkik etmek istiyenlere sandık hukuk işleri servisinde açık bus Ggünde üç taneye kadar emmiyetle ab- ]xwumıımı. Tapu eicil kaydı ve sair lüzumlu mak' >atta şartnamede ve takl madiltr. |dozyasında vardır. Arttırmaya girmiş olanlar, bunlar. tevkik ederek getilığa Çit Lürmmunda $ adet ıt Takiille - |karılan gayrimenkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinöi Tinden sakınımız ve her yerde - palla İrttırma 5/3/041 tarihine Mmüsudif çarşamba günü Cağaloğlunda xidn sandı- İenizda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihale — yapılabilmesi Içit teklif edilecek bedelin tercihan alınması icabeden — göyrimenkul — mükellefiystili Sandık ala zığın tamarnen geçmiş olmasışartlır. Aksi takdirde son arrttıranın taali 'hüdü baki kalmak şartile 20/3/941 tarihine müzadif perşembe günü ayni muhaldi Ve Ayni saztir sön arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en cok ArtUranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sicillerile sabit olmıyan alâkadar” Saat 18.00 Program ve memleket ,2 ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve huzusile faiz ve masarife dalf Sunt ayarı. î..ı.ı alarını ilân tarihinden itbaren 20 gün içinde evrakı müsbilelerile beraber dar 18.03 Müzik Radyo caz orkestrası (şremize büdirmeleri Jâzımdır. Bu turetle haklarımı bildirmemiş olanlarla haklart Çİbrahim Özgür idaresinde). tapü Scillerile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından — höriç kalırlafı 1B.50 Müzik: Saz eserleri, şarkı ha fazla ma'ürmat almak istiyenlerin 19/1182 dosya No. gile Bandığımız hukuk ve türküler. İkuk işlori servisine müracaat etmeleri lüzumu Nân olun” 1930 Memleket saat ayarı, ve . ajans haberleri, DİKKAT 1945 Müzik: Fası! heyeti. | Brmnlyet sardığı, sandiktar —ahnan geyrimenkulü ipolek görlermek isteyene 20.15 Müzik: Zarah Leander plâk- tere “auhamminlerimizin koymuş olduğu kıymetin yüzde 40 ni tecnvüz etmemel — ları, '€re Yasle bedelinin zarısma kadar barç vermek #iretile kolaylık — göstermekte 20.50 Konuşma. iöde (68) 2045 Müzik; Seçilmiş şarkılar. 21.15 Konuşma. BÜRLARE NDU KUN TUT l 2130 Müzik: İskandinav ve Ma- €ar müsikisi - Keman ve piyano için. 2210 Müzik: Kabare müziği (PL) | 2230 Memleket saat ayarı, ıjım; TÜRKİYE CUMHURİYETİ Ziraat Bankası Şuruplar berrak olmalı ve iyi şurupla yapılmalıdır. Şekeri süz - mok için en sade ve güzel vakıta tülbenttir. Soğuk şurup şöyle yapılır: Yarım kilo su içinde yarım kilo şeker e | zitmeli, on iki saat kadar kendi ha-i linde bırakmalı. Arada bir karış - tırarak, sonra süzmelidir. ü | İ 3000— Kumbaralı ve kumbarasız besaplarında oe aa elti li- Tn bulanaslar kar'aya Gahil eöllürler, Kuruluş Tarihi: 1888 Sermayes : 100,000,000 Türk Lirası " Şube ve Ajans adedi: 265 Zirai ve itcari her nevi banka muameleleri haberleri; ve ajans spor servisi. —| 2250 Müzik: Dans müziği (Pi.) 23.25/23.30 Yarınki program, ve || Kapanış. Fatih sulh Söncü hukük hakimliğin- deni Samatya İmrahar — İlyüs mühallesi Kürkçübaşı çıkmazı eski 48, 6 yeni 12 mumarataj 10 numaralı hanenin muta- Barrıfı ilken allı ay evvel Erenköy sa- naloryamunda eden Ali İsmet — A- parsın ilân tarihinden itibaren alacak ve borçlularının bir ay ve iddiayı vera- #et edenlerinin üc ay içinde mahkeme- mize müracaatları aksi takdirde müte- vaffanın terekesinin hazineye devredi-. Z deceği ilân olunur. m0/91 T. Sultanahmet 6 incl sulh hukuk hâ - kimtiğinden: Muhsin tarafından karısı Vefada Vefa yakuşunda 70 No. da mükim Hafize a- deyhine ikame eylediği kat'i nafoka da- vasından d davacıya — gönderilen davetiye tebliğsiz iade edilmiş ve mah- kemoce 15 gün müddetle İlânen teb - Tiğat ierasına karar verilmiş oduğundan muhakeme günü olan 20/1/94) pazar- fesi günü ssat 10 da Sulltanahmet 5 Sulh hukuk mahkemeninde bizzat veya bilvekâle bulmmadığınız takdirde mu- Para biriktirenlere 28,800 Lira İkramiye V tasarruf eriyor * paralar açağı düşmiyenlere ikramiye çıktı cektir. Kur'alar senede 4 defa: 1 Eylâl. 1 Birineikânun, 1 Mart leninde çekilecektir. Bu akşam saat 20,30 da Paşa hazretleri Sehrin ber tarafıma otobüs temin edilmiştir. 02 senedenberi bütün dünyaca ELECTiON garantilidir. Yemi zarif modelleri: detimi zayi eylediğimden merkür plâ - kanın bökmü olmadığını #lân ederien. PARSEH oğtu Babçekapı Üç Kardeşler, Karaköy Parşeh oğtu Azamant Kösrü Cad, Panciris, Beyoğlu Fo- ZAYİ t6 Süreyya karşısı Burban Rulbi mağazalarında satılır. Fiatlar mak- tadur. : 8. a BEESMLHER. Kori S fetanbul Üniversitesi Sen falrültenin- den alımış olduğum 4365 numaralı pa- Çakısının Bişemu yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: