26 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

26 Şubat 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

j 'Kuru mey- YENİ BİK__ LANDRÜ Berlinde, müthiş bir cani, bir canavar lıqfadılıuş.. Yer M“ıldm bu ıdı’::ı, kadın. ı lim edilmiş olacaktır. Diğer taraf. ları kucaklamasına kadar o- lan hareket kısmı canilik de- atmasına ge- lince.. Evet, kucağında tuttu- ğu bir kadını pencereden at- mak sadece delilik! KUNDURA fİA" yıhlıılıdır meselesi, ma- lüm! Günün meselesi!. Riva. |" yet ediyorlar ki, muhtelif cins ve fiatteki ayakkabılara, muayyen bir kâr nisbeti tes bit edilmiş! Bır cetvel, bir grafik vücu- le getirilmiş, artık bundan sonra, her dükkâncı bu yeni Lügaritlma cetveline göre sa- tış yapacak! Fakat, kaç gündür. dikkat Sakımn, bakkallar gibi, kun- dura mağazaları da yeni ka- rarlardan D mi?. KAHRAMANLIK GÜSTERHIŞLER Duçenin nutkundan öğre- miyoruz ki, meğer, Aranvut- haktaki İtalyan kat'alarının Bütün dünya bu kahramanlık karşısında hayrandır, Fakat, bu kahramanlık hangi tarafa aittir, işte, bu übüt BİRERİNEK — ALMAK LÂZIM İstanbulda iyi, temiz ve sıh- hi süt bulunmadığını, Beledi- yeye bağlı bir müessese olan Gazetelerin yazdığına göre, Darülâceze, inek alıp besli- | yecek, ve oradaki çocuklara, hastalara, kendi temin ettiği halis süt içirecektir. O halde, sayın Belediyemizden şu sual — gorulabilir: — — — Dışarıda satılan sütlerin | halka içirilmesinde neden bir mahzur görülmüyor?. Yoksa, hepimiz de, birer | inek alıp beslemenin çaresine mi bakalım?. AHMET RAUF — Son Telgrafın Edebi Tefrikası : BiLLÜR KÖŞK BÜYÜK AŞK ROMANI SELÂMİ Peki haydi o gün böyle bir tesasüf oldu diyelim.. Ya sonra?. O gündenberi benden kaçıyorsun.. Benimle konuşmaktan, hat gılaşmaktan — çekiniyorsun. geldik, hastalık bahane edip ya - nımıza gelmedin. - Haslaydım. bana inanmıyorsunuz? geyler söyle- Mmiyorsunuz... Neden saklıyorsu - haberdar — değil | maz motörü dün sant 1110 da Bey- | tadır. VİLÂYET ve BELEDİYE: Va ihracatı Muhtelif memleketler den yapılan talepler mütemadiyen artıyor İngilizler memleketimizden ye- niden 3000 ton kuru meyva almak istemişlerdir. Şehrimizde bu hususta bir müd-; dettenberi müzakereler yapılmış ve tiat üzerinde uyuşularak satış Mmukavelesi imzalanmıştır. Mallar bir buçuk ay içinde tamaman tes- tan kuru meyvalarımıza Filistin, Mısır, Yugoslavya, Yunanistan ve | Amerikadan yapılan talepler de Ççok artmıştır. Bu — münasebetle kuru meyva ihracatımın geçen yıl- dan çok fazla olacağı anlaşılmak - KÜÇÜK HABERLER ,MÜTEFERRİK: »4 Abdullah Sirin isminde biri Un- kapanında eroin satarken suç üzrtünde yakalanmıştır. “ir Bir kaç gündür gehrimizde bu- knan Adliye Vekili Fethi Okyar dün akşamki ekspremle Ankaraya dönmüş- für. Vekil Haydarpaşada, ürldesumu- zi Hikmet Onat ve diğer adliye erkânı tarafından teşyi edilmiştir. * Tühtakalede Ali adlı birinin ce- binden cüzdenini —aşırdığı iddia olur | nan Niyazi Sultanahmet Birinel Sulh Ceza Mahkemesinde tevkif edilmiştir. kinci Sulh Ceza Mahkemesince —teve kif müzekkeresi kesilmiştir. ** İstanbul — Silivri yoluna yeni- G0 1000 fidan dlküleceklir. “ir Bartın Hmanına kayıtlı Salim kaplanın idaresindeki 22 tenluk Yü- kazdan hareket ederken hyarak büyük bir yangın çıkmıştır. Paat ateş, İstinye ve Üsküdar itfaiye- lerinin gayretiyle sahile hiç — sirayet etmeden sözdürülmüştür. İnsnca — za- yiat yoktur. kazanı pakk >ir Heybelinda — karşısindaki — Pide adasında ev yapılarak sayfiye mahal- N vücude getirilmesi hakkında Beledi- faltları çabuk bozmakta olması dolayı- siyle Belediye, bu arbaların fazla ge- tikleri yerlerdeki yolu morayik parke olarak yapacaktır. Bu meyanda Yolcu salonundan Tophaneye giden yolun as- falt n vazgeçilerek —mo- zaik parke olarak inşasına karar ve- rümiştir. ir Temizlik işleri kadrosu 400 kişi kadar azalmıştır. Belediyenin temixlik fırınları kurulmasını ilmmal etmesi ve buna yeni bülçede tahs sat gyurmama- a1 ise doğrü görülmemiştir. TİCARET ve SANAYİ: *ir Ayakkabıcılar Cemiyeti, aysıka- Bi tipleri hakkında Fiatları Müraka- be Büresuna bir proje vermiştir. Bu projeye gröe ayakkabıların şu nevilere ayrılmasına imkân görülmüştür. İi katlı, çift dikişl, tek katlı çift | Aikişli ve çivil. Kadın ayakkabıları da dikişli, tahta topuklu, demir çivili, kösele — topuklu olmak üzere dört kısma ayrılacaktır. Bunlar ayni zamanda ucuz olmcaklır. # Dün mühtelif memleketlere 800 bin lralık ihracat yapılmıştır. -İhraç edilen mallar arasında İngülereye tf- tik gönderilmiştir. air Nişadir satışı serbesi burakılmış ve fiatlar hemen 35 liradan 70 İlraya fırlamıştır. Mevcut nişadırların - piya- S | aada bir elde — toplanıldığı da — Fiyat Mürakâbe Komlsyonuna ihbar — olun- | Mnuşlur, Keyfiyet tetkik edilmektedir. İZZET nuz? Neden açık konuşmuyorsu « nuz? Benimle evlenmek istediğini: zi söylemşitiniz, bundan vaz geç - tiniz. Bunu açıkça söyleseniz da. ha iyi olmaz mı?. — Benim hakkımda yanlış dü - şünceler besliyorsunuz... Ben çok samimi bir kızım. — İnsan samimi olur da, gene karşısındakini sevmiyebilir. — Sever de, bazı mühim sebep- ler yüzünden sevgisini — bağrına İtalyan Başvekili Musolininin, bir tiyatroda söylediği son nut kun, banâ, on şayanı dikkat gö - Tünen kısını, Libya ordusuna gön- derilen malzemenin miktarma ait rakamlar oldu. Nutkun umumi ton, hava, tesir ve akislerini politika ulemasının takdirine bırakıyorum. Onlar yaz- dılar, yazıyorlar, yazaslursunlar. BDenim, üzerine parmak hıın - dam kısımdan anlaşılan şu ki, İ- talyanın Libya ordusundaki mad- de kuvveti, şimdiye kadar bili - nenden çok daha fazla imiş!. Ro- ma, muhakkak ki Mısırın ve Sü- veyşin istilâsı için, yıllarca, Afri- kanın bu şimal çöllerine top, tü- fek J malzeme ve insan taşımıştır. Bu bâdiseye mukabil, şu da gü- neş kadar açık bir hakikattir ki, bu müazzam orduya tsarruz eden İngiliz Nil ordusu, madde itiba - rile çok daha sayıftı. Büyük'bir sirateji mütehassısı olduğunn is- hat cden General Vaycii, tübiye lüde bir askeri dehi düşürmüştür. Musolininin nutkunda, yıllarca Libyaya taşındığı anlatılan 6 mal- | weme, o silâh, o insan yekünlar | man hesabını düşünürken, kendi kendimize bir kere daha tasdik e- diyoruz: Harbi, yalnız, sayı üstünlüğü, gilâh, malzeme, motör yapmıyor; insan yapıyor. Ne çare, Boma, madde namma Lihyaya herşey göndermiş; fakat, Tuh ve maneviyat gnöderememiş'. REŞAT FEYZİ Balkevleri balosu | Cumartesi akşamı veriliyor Cumhuriyet Halk Partisi İstan- bul teşkilâtı tarafından Halkevleri menfaatine tertip edilen balo 1 mart cumartesi günü akşamı saat ondan itiharen Taksim Belediye Gazinosu salonlarında verilecektir. 1 mart 1041 akşamı, Takalın Be- lediye Gazinosunun tarihinde en nezih kibar ve müstesna eğlence akşamlarından birini tşekil ede - cektir. Şehrimizin'bu güzel loka- linde o akşam seçilmiş, yüksek ve zarif bir kütle toplanmış buluna- gaktır, Muhtelif tanınmış ailelere zmensup kibar bayanlar, bu seneki Baloların hiç birinde görülmemiş husysi tüvaletler hazırlatmakta - dırlar. Bu Balo için pek kaymetli hediyeleri ihtiva eden bir piyango tertip edildiği gibi bir zamandır bayanlar komitesi tarafından itina | ile hazırlanmakta olan Çiçek kö- şesi de Balonun pek cazip bir hu- susiyeti sayılacaktır. Davetliler için daha başka eğlenceli sürpriz- ler de temin olunmaktadır . Sımıfsız muallimler llk okullarından bazı- - sınıfları olmadıkları için - ders | almadıkları görülm 4 tür, M:ıx Müdürlüğü bir tamim mallimlerle müsavi su- £ olunmalarını bildir - için gittim. Sizi burada buldum. konuşalım. Atife biraz düşündü, yutkundu, kızardı: — Peki amma dedi, ya söyliye- mezsem... Anlatamazsam... — İnanmam.. Biraz durdu, bir adım ileri attı: — Sana yalvarırım Afife dedi, bana işkence yapma; beni bu hab de bırakma... Geceleri uyuyamı - “ yorum, gündüzleri rahat edemi - yorum. Şüphe içimi kemiriyor, kar rarsızlık beni barap ediyor... Ban- den uzaklaştın uzaklaşalı sanki ya- şamayorum; beynim mütemadiyen tereddüt etti. Aflfo: iyleyiniz dedi, söyleyiniz, nell'r tasavvur ediyorsunuz?, bastırmak zorunda kalır. Şefik başını salladı: — Demek itiraf ediyorsunuz?.. Demek benden uzaklaşmak için sebapler var... Bugün size köşke gittim. sırf ba meseleyi konuşmak — Beni artık sevmiyor, burada başka birini buldu, benim bir ra- kibim var diye düşünüyorum. — Burada, bu köyde mi?.. Burada sizin rakibiniz olabilir mi?.. Kim Günün meseles Fabrikalarımızın iplik ihtiyacı Şehrimizdeki yapılacak tevziat hakkında yeni, esaslı kararlar verildi İstanbuldaki tekmil dokuma i- malâthane ve fabrıkalarının iplik ihtiyacının temini hakkında yeni | bazı kararlar verilmiştir. Bu kararlara göre muamele ver- gisine tâbi müesseseler 940 sene- istihlâk etlikleri yün ve pa- muk iplikleri tniktarını göteren ve notorlikçe taedikli birer vesika ib- raz edecekler ve ih Sine Muamele vengisine tâbi olmıyan küçük fabrikalarla 940 senesinde sal yeni mücssesı den geçirilecek ve tesbit edilecek miktarlara göre mal alabilecek - lerdir. Burada elle müteharrik tez- gâhların vaziyetleri hakkında da karar verilmiştir. İktısat Vekâleti çalışan beher tezgâh için haftada BT A | —e ADLIYE ve POLİS F— Bir isim benzerliği yüzünden suç isnad edilen genç! Ğ Ş A e A | Hüsnü İsminde biri üç kore malıkemeye gidip geldikten sonra hakikat anlaşıldı ! Asliye birinci ceza mabkeme - sinde dün bir dolandırıcılık da - vası gröülmüştür. Hâdise Şudur: Galataa Hiristonun kahvesinde | çıraklık eden Selânikli Hüsnüye Mü'min adında bir müşteri boz « durmak üzere bir on liralık vermiş ve Hüsnü bu parayı alınca kaç - muştir. Davacı Mü'min Niksara gitmiş olduğundan mahkemeye gelme - miştir, Bu davanın üçüncü defa o- larak yapılan dünkü duruşmasın- da sulçu olarak getirilen şahıs başka bir vak'adan dolayı Mah - Kkürm olduğundan mevkufen ge- tirümiş bulunuyordu. Mutad sualler sorulduktan son- laname okundu ve Hüsnüye me diyeceği saruldu. Hüsnü: — Ne diyeyim reis bey; bilmem ki. dedi .Bir kere benim bu vak'a. d:ın hiç haberim yok, Çünkü ben veci çıraklığı ettim. Ne de kahveclik. Ben oldum bittim kol: tukçuyum, Sonra adımı Hüznü am- ma.. babgmın anamın isimleri asıl BÜÇ simlerine benzemiy li Hüsnü, ben ise Siirtli Hüsnüyüm, Seliler öelodinraii uı< di Ni istemişlerdir. | snü hüviyet cüzdanını vermis, Bu cüzdana gö Yoksa çobana mı âşık Olu dum dersiniz?.. — Üstelik bir de alay etmeyin.. Benim kimden bahsettiğimi pekâ: 1â anlıyorsunuz?. Size kur Yâp - mak istiyen kamşularımız var. Me-| selâ Âdem Halis... O zengindir de.. Pertev Dayı... Afife omuz silkti: — Siz çıldırdınız mı?.. — Belki.. Her halde kıskanıyo- rum... Muztarip oluyorum... Azap çekiyorum... Adife başını kaldırdı, Şefiğin yü züne baktı. Gencin gözleri yaşar. mıştı... Nerede ise hıçkırarak ağ- lıyacaktı. Onun bu hali - Afifeye | çok dokundu. Munis, rakik bir sesle: — Şelik dedi, sana karşı bes - lediğim his hiç değişmedi. Derin bir göğüs geçirdi: — Eğer sizden uzaklaşmamın se- bebini bilecek olsanız, sizin bana karşı olan hisleriniz değişirdi Şe- | fik Bey, — Benim hissiyatım öyle mi?.. Beni hiç tanımıyorsunuz!.. Ben her fabrikalara) 2 pakej iplik verilmesine karar vermiştir. Bu suretle bütün mensucat mü- esseseleri muayyen bir nisbetle istihsalât yapabilecekler ve işlet - me faaliyetlerini de buna göre tanzim eyliyeceklerdir. DOKUMACILAR KOOPERATİFİ MÜDÜRÜ İSTİFA ETTİ Şehrli ratifinde ıp_ık tev bir şekilde yapıldı z ihbarlarda bulunulduğunu yaz- leti müfettişleri tarafından yapı - lan tahkikat tekemmül etmiştir. | Kooperatif müdürü Yahya Yıl- maz mıntaka ticaret müdürlüğüne istifa ettiğini bildirmiştir. Yakında bütün ortakların iştirakile yapı - lacak topnlatıda yeni müdür seçi- lecektir. re Siirdin Halenze köyünde Ha- san ile Necmiyeden doğma olduğu hüviyetinden anlaşılmıştır. Asıl suçlu ise tahkikat evrakında Lüt- fiyeden doğma Selânikli Hasan gösteriliyordu. Bunun üzerine asıl suçlunun bu - lunup getirilmesi ve polis tara - fından aranması için müddelu - “mumiliğe müzekkere yazılmasına ve Sürtli Hüsnünün mahkeme ha- rici edilmesine karar — vermiştir. Böylece Sürtli Hüsnü üç defa mabr| kemeye gelip gittikten sotra mez- | kür dolandırıcılık Isnadından kur- tulmuştur. Kaymak Hatlarında ihtikâra kalkışan bir yağcı tutuldu Eminönünde Tahmis Caddesinde 12 numarada yağcı Eristili Kalfa | oğlu 200 kuruşa satması icabeden | kaymağı Üsküdar Belediye dok - | toru Mümtaza 260 kuruşa satmış, et üzerine yak Amerikadan 700 bin Dos larlık demir getirtiliyor İthalât Birliği ile Amerikan firma. ları arasında yapılan — görüşme - lerde 700 bin dolarlık demir üze - rinde mutabık kalınmıştır. Bu mallar Basra veyahut Sü - veyş yolile gelecektir. 200 hin do- | larlık demir İzmire ayrılacaktır. no olursa olsun seni seviyorum ve| seveceğim Afife... Ben seninle ev- lenmek istiyorum, bu arzumu ye. Zecek hiçbir engel, hiçbir kuvvet Yoktur. Afife baş salladı. Şefik devam etti: — Şüphe mi ediyorsun?.. İnan- Miyor musun?.. Şu betim — sana karşı beslediğim muhabbeti, aşkı tadil edecek olan geyi söyle bar kayım?.. Bu sebop korkuluk gibi kullandığın çocukça bir sebepten başka birşey değildir. Haydi söyle, | âletler, çapa makineleri vardır. Bu içini dök bakayım. Afife başını sallıyor, — susuyor, gözleri doluyordu. Şetik ısrar etti; - Beni eskisi gibi seviyorsan söylersin. Bana verei mızda kalır, sen de yükten kurtu. lursun... Ve görürsün ki ben yak nız iyi gün dostu değilim. Afifenin gözleri güldü: — Sahi mi?, * — Toecrübesi kolay. tereddüt ediyor. Düşünü- yor, asabi hareketlerle parmak - | meçhul bir kızsam beni gene se . | |Yeni ziraat makinaları Zıraat Vekâleti Ame- rikaya yeniden mü- him siparişler verdi Ziraat Vekâletinin Amerikaya si. | pariş etliği 300 pamuk ekme ma- kinesinin bugünlerde memleketi - mize geleceği öğrenilmişlir. Bu ma- | kineler İzmir havalisine ve cenup mantakalrına tevzi — edilecek ve müstahsile sermayo fiatına verile- gektir. Diğer taraftan Ziraat Vekâleti Amerikaya yeniden mühim mik- ftarda zirsat makineleri sipariş et miştir. Bunlar arasında üç böyük pamtık dımanlı Selektör makinesi ile bir çok Dizel traktörleri, — pulluklar, | toprak sulama ve ziraate mahsus tler yaza kadar geleckirdir. Çekyadan getirti- lecek yeni çiviler Çekya fabrikalarile, madeni eş- ya İthalât Birliği arasında temas- lar olmaktadır. Birlik Çekyadan | 122,000 dolarlık çivi alacaktır. Çek, fabrikası teklifi kabul — etmiştir. Fiat ve teslim şartları — üzerinde görüşülmektedir. Bu çiviler gel - dikten sonra piyasadaki buhran hafifliyecektir. — Wll!l!a lîl“?i! olunan kahveler İzmir ve İstanbul kahve ve çay | İthalât Birlikleri müşterek surette yaptıkları temsalar neticesinde ni. hayet; Brezilyaya mühim bir parti | kahve siparişi vermişlerdir. 40 bin çuval kadar olan bu parti memle- ketimizin altı aylık ihtiyadim kar- | gılayacaktır. Genç bir kıza sarkın- | tıık eden sarhoş ! Hasan Çağlayan isminde birisi ev- velki akşam Beyoğlunda sarhoş 0- larak Süheylâ Altay İsminde' bir kıza takilmış ve lâkırdı atmağa baş- lamıştır. Kızın şikâyeti — üzerine Hasan Çağlayan yakalanarak üdli. yeye veri'miştir. Zıraat bankasının ye ni ve mühim bir kararı Ziraat Bankası köylüyü alâka- dar edecek mühim bir karar ver- miştir. Banıka, or. beş seneye kadar yüzde üçle taksitlendirilmiş barç- ları birden üdeyecek köylülere bü. yük kolaylıklar ve iskont> yapa - caktır. Bu hususta bir proje ha - zarlanmaktadır. S Halk Bankası esna- fa kredi için yeni şubeler açıyor Halk Bankası, bu buhranlı za - manlarda küçük esnafa daha fay- dalı olabilmek ve kredilerini ço - ğaltmak için tedbirler almakta - dır, Bu arada Bazı vilâyetlerde ya. niden şubeler açılması kararlaş - mıştır. Yakında ilk olarak Bur - sada bir çı küçük san'at onbabına yardıma | başlıyacaktır. Bunu muhtelif şehir | ve kasabalardaki yeni şubeler ta - kip edecektir, larını oynatıyordu... Gözleri gene yaşarmıştı. Yaşlı gözlerle Şefiğin | dürüst, vakur yüzüne, bu yüzün sa- “mimf ifadesine bakıyor, sonru ba- şını çevirip gene yaşlı gözlerle en. ginlere dalıyordu... Bu engin man- zara karşışında ne güzel ümitler beslemişti... Şefikin son sözleri gene bir ü- mit aşkı açmıştı, ğene tatlı hul - yalara kapılmıştı... Şefik aşkı uğ- Tuna her katlanacak erkeklerdendi. Kısık bir sesle: — Vaziyeti bilmeden söş ver - meyin dedi... Meselâi ben babası ver misiniz? Şefik, kendisile alay edilmak i-- tendiğini sezmiş gibi gülümsedi: — Haydi haydi, gene işi şakaya bozmayın... Ciddi konuşalım. — Ciddt kanuşuyorum... Doğ - ruyu söyliyeceğim, Yalnız söyli - yeceklerimin aramızda kalacağına Biz veriniz. ÇArkası var) —e İVİF Sahalinin petrolâ« Yazan: ALİ KEMAL SUNMA japonlarla Sovyet Rusya art daki münasebala dair yeni daki malümat arasında en tazesi SaBi| Smü lin adası için iki taratın bir m laşma zemini aradıkdarını bildii <abına oluyor. Sakalin için şimdiy* İ < isti dar Sovyetlerle japonlar aresif — çi gç da uzun müzakereler — olm aanda Meselenin tazeliği burada bedeğ fakat Uzak Şark işlerini ve S#f | Do yet - japon münasebetlerini indeki denberi iyi takip etmiş bazı AF | rupalı muharrirlerin varmış #0 Ütttir. dukları bir kanaatin bu seter # teyit edilmiş olması ile bahsin YŞ VSYt nilenmesi kabildir. O kunaat #L ma 48 Şüdür: Rusya le faponya arasıtliğ K ist daki ihtilâflar bacan en huyati € / yarak hetlere taallük ettizi için hetf | ilar d silâhlı bir kavgaya — yol açacifl | ctulam zannedilir. Halbuki vekayi şit ye kadar bunun aksini güster tr. Her iki taraf da bu ihtilâl © kadar alışmıştır ki kavgayı di ileri götürmeğe lüzum görı Her münakaşanın sonumda m bir pamuk ipliğine bağlanır. SA? halin adası ihtilâfı da demek şimdi böyle bir anlaşmaya var' dırılacak Rus - japon harbi üzerine de aktedilen sulh muahedesi danın cenup tarafını — japonyaf vermiş oluyordu. Rusyanın d: vaziyetinden istifade ile japon 917 de adanın şimalini de işgal mişler, fakat nihayet 925 de çekl mişlerdir. Şimal kısmı adanın b te üçünü teşkil etmektedir. Sah lin bazı mühim hususiyetleri oli bir adadır. Buraya askerlik itil rile de fazla bir chemmiyet veti yorlar. İklim soğuk, sert imiş. Yi mevsiminde kar yağdığı, kışın soğuğun tahammül edilmez deti” ceyi bulduğu oluyormuş. Adanım tabil serveti sayılan Tıkçılık sayesinde yerli halkın çinmesi temin ediliyor. Ruslar bu adaya 1857 tarihlet rinde yerleşmeğe başlamışlar, İ kat tamamile hâkim oldukları vir 1857 den 1905 senesine kadâf” dır. Çarlık devrinde Sahalin $1 en azılı canilerin sürüldüğü W yer diye de tanimmışlı, Çarlık liyesi kendince bir usul bulat böyle mücrimlerin o adaya gö derilmek suretile halleri ıslah dileceğine nedense hükmelmiş onları Rusyanın içinden çıkaif böyle bir yere yollamayı muvafi dadakı beş büyük hapishancdif bulmuştu. Gönderilen mücrim birine konuyordu. Orada eğer Buktan ölmiyecek kadar ömrü fa ederse dolduracağı mahkümidi senelerini doldurur, ondan 501 gerbest bırakılırdı. Fakat artık $ yaya dönemezdi. Sahalin halkı # rasına karışarak kendisine geçi, necek bir yol bulurdu. Çok d eu Gki y meral *ek hi avcı ik lerin aber yab, n & a bi aşkır esinej ir ki kız uykı LERSE -G LA EBE | balıkçılık gibi. Lükit bu usullef pek çek içtimat uygunsuzluk! olacağı görülmüştür. Çünkü sal katil veya hırsızın — adada ) halktan bazılarına da zararı kunduğu anlaşılmıştır. Çarlık nihayet bu kabil mi rimleri Sahalin adasında ıslah mek usülünden vazgeçmiş. Adanın az çok yeraltı serveti #” duğunu japonların işgal devr göstermiştir. Adayı kâmilen İ$ © galleri altında tuttukları yedi kiz sene zarfında japonlar yt tından maden kömürü çıkarı lar, bunun gibi petrol kuyula) da ışlıml.luiı: Demek Sahali! petrol ve kömür itibarile ehemi yet verilmeğe pek lâyık bir Y olduğu o zamatidanberi bir Kt daha anlaşılmaktadır. Bugün ponlar adanın kendi ellerinde Tan kısmındaki faaliyeti çok götürmüşlerdir. Sahalinde ılll' da bulunmuştar. japonlar 1905 ( beri yerleştikleri cenup tarafıı demiryolu da yapmışlar, hulâsa W danın bu kısmından istifadeyi © zami dereceye çıkarmak için bir gayret ve fazliyetten geri mamışlardır. 19 uncu asırda Ci lilerin malı olan Sahal yavaş Rusların eline geçi günkü petrol devri Sahalin na da hususi bir ehemmiyet vef” dirmiş oluyor. Çünkü adanın pel” rolü az görülecek gibi "Bir lâstik muhtekiri Çiviciler Caddesinde — meşindi Muiz Salaman 35 kuruşluk lüstiğ Kovacılar Çaddesinde oturan M mede 65 kuruşa satmış, yakala - narak hakkında takibata başlap maşlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: