26 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

26 Şubat 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bestekârın Aşlıı 'â — SON TELGRAF — 26 ŞUBAT 1941 BEL A Kİ l aa :E_ Yazan: RAHMİ YAĞIZ â:-_ 'Tanınmış bestekâr Süreyya Sa- | mi, Bayan Mikriban Halimin evi- 'ne sabahtan gitti. Bayan Mihriban beslekârı karşılamak üzere salona geçtiği vakit — Siz de mi sabah ziyaretle - rine başladınız? Diye sitemli bir eda ile sordu: — Bize bir loca bileti getirdim, Jöğleden sonra uğramama imkân | “yokdu da.. Bu aperetteki şarkıları ben bestelemiştim.. | — Müalesef Süreyyacığım.. Ko- ,gamın ölümünden sonra liyatroya | Kgitmiyorum artık. — Fakat benim dtunacak, — Ne olursa olsun.. Bayan Mihriban böyle söylü yerek bestekâri uğurlamağa dav- Tandı. O vakit Süreyya Sâmi: — Atfedersiniz bi dedi, zize başka söyliyeceklerim de vârdı. — Nedir? — İlk tanıştığmız zamanlara ait | bir meseleyi sizinle — görüşmeğe gelmiştim. Bayan Mihriban güldü: — Fakat dostum zun yıllar geçti, o vak yaşındaydınız, şimdi ise elli ya - bestelerim ©- gelince şüpbem ve balâ da sevdiği anladım. Böğün hayatımca sizi düşündüm. — Hangi hayatınızda Beyelendi?| Bevdiğiniz kadınların listesi bize kadar geldi. — Fakat onlar boş şeylerdir, sizi | Knutmak için böyle geçici ve ma- | masız aşklara kendimi kaptırdım; | lâkin muvaffak olamadım. Siz da. ima yeğiâne aşkım ve yıldızım kal- diniz, " Bunun üzerine Mihriban hiddetli lar | ka! beyefendi, böyle lâ - kırdılardan hoşlanmam, dedi. Bestekâr asabi bir halde onun Bolunu tuttu: — Sözlerim çok ciddi ve kat'i banımefendi. Bütün ömrürmce bana ilham veren siz oldunuz. ü bestelerim tizinle, — güzelli; ve size olan aşkımla doludur. Hayir; | " Bayır, sizi hiç bir zaman unutma- yürüyordu. Harbiyeye geldikleri vakit bayan: — Ben buradan gideceğim, dedi. Gökte bulutlar — toplanıyordu. Süreyya Sami: Bz edin! Eskisi kadar yine #ize zâfım var. Sizi seviyorum Mihribari — Fakat dostum yaşımızı dü - günün! — Bunun bence artık ehemmi- yeli yok. Bayan Mihriban, — bestekârdan, ancak başka bir gün için söz ver- mek süretile kurtulabildi. Sözür. karşılamadı. Yanında Fki torunu vardı. Bestekâr çıktıktan sonra ço- B 1 sordu: dam büyük anne büyük ve meşhur bir dam çocuğum. Bir müddet sonra Sürey köye çekildi. Fakat müşfi 1 dir muhabere büyük bestekârın i yan Mihribana gelince, ondan al- dığı her mektubu ökürken kendi | kendine şöyle derdi | — Hangi kadın var ki böyle bir erkek taradından sevilsin de mes'ut olmasın. | NE YEMEK | YAPAYIM? B Güllâçlı köfte | Malzeme: İki üç dilim pişmiş et, üç yumurta, iki çorba kaşığı un, birkaç yaprak güllâç, yarım çay fincanı vej iki galeta, may- | danoz. Yapılığ: Bu köfteler et, balik | olsun herhangi bir pişmiş et baki- | yesinden yapılabilir. Et parçalı Tımı ufak ufak doğramalı. Hazır lop | pişirilmiş iki yumurtayı da ufala- | Yıp buna katmalı. | Unü su ile ezerek, bulamaç kı. | vamında pişirmeli ve içine etle yumurlayı ve — kıyılmış mayda- Dosu katıp tuz ve biber ekmeli. Gülleci islatıp yaymnalı ve içine | koyarak tulumba tatlıs: şeklinde | iki kat; bıçakla'kesmeli ve par - | maklar arasında yuvarlamalı. Böy- lece hazırlanan köfteleri çalka - Janmış bir yumurta ve ince döküle müş galetaya bulayarak kızgın yağ. da kızartmalı, Euru fasulye Malzeme: 250 gram kuru fasul- ye, iki çorba kaşıği tornates sal - | Ças, bir kahve kaşığı sirke, bir ço: ba kaşığ: toz şekeri, iki baş soğan, | iki defne yaprağı, iki diş sarmısak. Fasülyeleri bir gece evvel selat. | 'yan da ayağa — Ben şimdi t Büreyya beyefendi. — Yaşlarımız mevzuu bahso . ız, değil mi ki kalpler gençtir. emki dışarı çıkacaksınız, size | Fefakat etmeme müsaade eder mi- Giniz? Beraberce çıktılar, Nişantaşı cad- desinden, konuşmaksızın geçtiler. | Bayan Mihriban bir genç kız gibi * Halifeler lein de ne olıı — Bu gece banimefendi seni görmek istiyor. Yatsı namazından | sonra dikkat et!. Eğer ben gel - mezsem, barem kapısin; aralık bi- rakacaklar Her içeri girersin?. Dedi, Kalbim çarpırı içindeydi. Bü « tön gün bütün bir gece sabirsız- likla bekledim. Yatsı olmuştu. Bir parça sonra barem kapısının üsüleacik açıl - dığını gördüm. Artık vakiş gel - znişti. Demek içeri girecektim. Bir jyandan da korkuyordum. Ya nö- YAVUZ SULTAN SELİM Nı.. 138 Ym M. SAMİ KARAYEL taktan sonra, soğuk su ile ateşe o artmalı, yumuşayıncaya — kadar natmalı. | Bu sırada bir tencereye ince kı- | yılmış, salçayi, sarmisaği, defne | Yaprağını, tuz, biber, tarçın. 'kıkık koymal, Zeytinyağile soğı kavruluncıya kadar pişirmeli. İ ne şekeri ve haşlamıcış fasulyeleri salmalı On dakika bir müddet kay- matmalı. Scak veya soğuk yenir. Diyarında| yor Karabulut ? bet yerinde beni ararlar da bula - mazlarsa o vakit ne olacak?. Mu- Kakkak idam ederlerdi. | Düşüncelerimi bir tarafa b: raektan ve kapıdan içeri daldım. çeride bulunan paravandan us- letle kafamı boşluğa doğru uzat- fam. İçerisi aydinlık idi. Paravandan | başımı uzatıp baktığım zaman Ce mileyi salonda sessiz ve hafif bir | Suretle paravana doğru gelir gör- | düm. Usulcaciık olduğum yerden çıktım. beni görür görmez şaşırdı | | — Mihriban! diye söze başladı, | tımı size bağlamama müsaade | Balkanlı Milyoner SPİRO ve arkadaşlarının Ameri- YARINAKŞAM İPEK SİNEMASINDA HARİKULÂDE MERAKLI ve HEYECANLI SAHNELERLE DOLU, EMSALSİZ BİR FILM MEŞHUR POLİS HAFİYESİ NiK KARTER (CASUSLAR PEŞİNDE) Ayrıca: MEMLEKETİMİZİN GÜZEİ, KÖŞELERİNDEN Çarşıkapı (AZAK FERAH'da Süvariler şeytanı ve: — Sizi bekliyorum, çok talihi- niz var, nöbet size düştü. — Evet, lâkin., — Lâkin de ne oluyor Karabu- kut.., — Bu akşam gidiyor muyuz?. 'Tahir bey evde mi? — Ben © kadar budala mıyım?. Evde kimsecikler yok... İki harem ağası, iki de halayık... — Bunlar ne olacak? — Ne demek ne olacak?. — Biz kaçtıktan sonra haber ve- | rirler. Sonra bizi yakalamak ko- lağ olur, — Ne yapalım öyle ine?. — Ne cağız?. Vücutlarını ortadan kaldırarak hiç olmazsa, sabaha kadar kaçabildiğimiz kadar Kaçar vakit kazanırız. Ondan son- ra bizi yakalamak güç olur.. — Nereye doğru?. — Bunu da bana m: soruyorsun? Sahile doğru.. Bir kere denizi tut- tuk mü ötesinden korkma?, — Ya gece Tahir bey gelinse? Gelsin; o da alacağını alır. ZÜMRÜT ve Millt Şefimizin Yalovayı ACABA TESADÜF MÜ7 YOKSA KADEM Mi? İki kişi tamışıyor, sevişiyor, elem çekiyor ve ayrılıyorlar.. KUDRETLİ ve FECİ BİR DRAM Meşhur Rejisör V. TOURJANS KY'nin vücude getirdiği UZAKLAŞAN MELODİ Oyzuyanlar: — BRİGİTTE BORNEY — WİLLY BİRGEL Bu Cuma akşamı ŞARE sinemasında Sinemalarında bugün matinelerden itibaren g Karalardan denizlere... Denizlerden — göklere yayılan kanlı harbin en büyük hakiki eseri Toplarından ölüm saçan... Torpillerinden tufanlar yaratılar YÜZEN KALELER (TÜRKÇE SÖZLÜ) Sema ve göklere şimşekler, kuduremuş engir. denizlere alev ve deb- şetler saçan filoların ölüm savaşları... Bulutları ” parçalryarak, ülkeleri açarak şahlanan çelik kartallarda ölümü hiçe #ayan Bu büyük ve emsalsir filme ilüveten: | YALOVA ziyaretleri (FERAH ) bugünküâ AZAR'da Batakhane kızı Bugün metinlerder CENBERLİTAŞ sinemasında Bisemanın vücude getirdiği en devkalâde — bir film 1 — ARABACININ KIZI DUNYAŞKA (AŞK ve HAYAL) Meçhur Rus edibi ALEKSANDR PUŞKİN'in romanından * Oynayanlar: HEİNRİCH GEORGB ve HİLDE KRAHL Bu süper Film, BALALAYKALARI, ÇİGAN müiği, yasmın gözler kamaştırıcı kibar hayatınm tehlikelerine maruz kalan ve husür subayı MİNSKİ'sin saffet vaitlerine kanıp sukut eden basit ve güzel DUNYAŞKA'nın feci hikâyesidir. Ayrıca: 1- GECE EUSŞLARI -Fevkelade Kı.hkıha Filmi 2 - PARAMUNT JURNAL Türkçe Sözl Denizde - havada - karada vukua gelen en son haberler — Amma, Karabulut ödüm ko. puyor ,ne diyorsun?. Ya sonra ya- kalanırsak vay halimize. — Artık ok yayından çıktı.. Bü- tün mevcudiyetimi sana teslim ettim. Seni kaçırmak sana sehip olmak için herşeyi yapacağım. — Teşekkür ederim.. Görüyo - rum ki, hıristiyanlığın — geleyana geldi. — Öyk... — Hani müslüman oldum di - yordun?, — Demek muvakkat imiş. Ne de olsa kan kanı çekiyor. — Memleketlerimize kavuşaca- ba — Evet, fakat ben artık Elbasana gidemem. İtalyada kalırım, — Elbette,, — Fevkalâde bir yararlık gös- m Yavuz Sultan Selim ba- — Fakat, senin için herşeyimi | feda etmeğe hazırım. ekkür ederim Karabulut. karar ver- v le kaçmağı f z $ ı_ -< B 2 e şarkıları, danslarile canlandırılan Çar Rus- 1 Mart 941 de ÇIKIYOR Tütün ikramiyeleri İ tevzi ediliyor Beykor Askerlik Şubesinden: Bey- | kes Askerlik Şubesinden tütün ikra- |— — Ben gana çömez vermiyece - t imlye: | Bim. Benim emektar cariyemi be- gilelerinin S1 ae | diye edeceğini. Bu kız, son dere - cede sadıklır. in hayatında, â- deta hir temel direği olacaktır. #ubay ve erat şeh | nesi yaklamalar. | I/3/841 gününden nibayetine kadar | devam edecek olan bu yoklamaya ma- | İAi subay ve erat rermi senel, rapor, |— — Hay Allah razı ölsün hocam cüzdan ve ikremiye cüzdanleriyle şe- | Bugü, y Hdt alleleri de yalnız « cüzdünla- AM ARH UA Tiyle ve tütün ikramiye vesikasile bir- | likte her gün saat 8 dan 12 ye kadar Beykaz Askerlik Şubesine müracasi- | |en dükü olunur. — İmat.. Eh.. Fena isim değil. Hoş manzaralı bir yol. Uzaktan, (Akşehir) görünlüyor. | Nasraddin, cübbesinin eteğini sırtına toplamış, Elindeki değne - &e dayana dayana Akşehire değ- | ru ağır ağır ilerliyor. | Sırtmda yiyecek dağarcığı olan | * ve Nasraddin tarafından (İmat) | adı verllen - cariye de, onu takip k ediyor. | — Nasraddin, hem gidiyor; hem | / ga şarkıyı söylüyor: Bultan olup başta gezmek | | | adını (İ£at) koyarım, , | İstanbulun meçhar Bir Sineması İstanbal halkını Pek memnun edecek BİR İNKİLÂP yapıyor. Sayın in. Bsir olup, hiç kirseye baş — | Aç yatarım.. Hür yaşarıni: ! İ Hetanbal — Müddei ü eee Gam çekmem, | | ğinden bir hâkimi davet Hayülia Nasraddin, şarkıyı bitirir bitir- mez, yolum kenarındaki ağaçlar arasından, heybetli vücadü ile | (Kırserdarı) fırladı, — Durt. Diye bağırdı. Nasraddin: — Durdum. Dedi ve İmat ile beraber, durdin. Kırserdarı— Ne bağırıyorsun?. Nasraddin— Türkü söylüyorum.| — Bu memlekette türkü süyle - menin yasak olduğunu bilmiyor | musun?. | — Yocekl, — Bari söylediğin türkü de, bir türkü olsa, — Şe kızıyorsun, ayel, Beğen- medinse, sen söyle de, biz dinli - yelim, | — Söylerim ya. — R, söyle bakalım. ALHAMBRA ? Nedir?. Nerede olacak?, — Merak etme şimdi ben onları m bulunan çiftliğe gönderi- SERE öyle ise, haydi sen on- ları uzaklaştır. Cemile yarımdan aynılıp gitti. O, halayıkları evden uzaklaş - tıracaktı. Nitekim bir parça von- ra, Araplar aharda bulunan iki | | Bayvana halayıkları bindirdiler | ve bir Arap yanlarında olduğu Bardağı olduğu gibi diktim. Bir | İ | f — Ahırda hayvan var mı?. — Ne kadar istersen var. Hattâ becin develeri bile var _Ovlıııeıhınj—hıı* men kılıcıma yapıştam aşağıya in- M“W,&ı&»[ dim. Baktım, evde kalan Arap o- | dada serili bir Mısır hasırının üs- - NOyse ama, halayık- — tüne uzanmış yatıyor. Sırtı bana ııı-,-ııaıınınıı Çevrilmiş idi, | —E!. Sonra ne yapacağın?. Ede | — Üsületle içeri girdim, Araba o- | | vermezler mi bizi... Janca kuvvetimle bir kılıç salla- | —O da var yr Gm. Arap olduğu yıııı.ımıeııı.ııt e vi Awm Kır serdarı, Nasraddinin üstüne atılır. Kucaklıyarak yukarı KANLI BALALAYK AM A R Sineması NASREDDİN HEC ( #«KOLUMRİA, Film Şirketinin $40-241 senesi için Yazaân: ZİYA ŞAKİR E Casusluk filmini takdim ediyor. ea ammama N i z l | Tefrika No: 7 n İ MORGAN (Fransızca Sözlü) | Kır serdarı kocaman cüssü | | ıle Nasreddmın uzenne at « Kır serdarı, elini şakni yür. Güyet berbat va akol gesle, şu şarkıyı söylemiye Kirşehirden, Akşe Höngur (1) ile ke 'ı arimin kü, yü lani, bu memlel söylemek yasaktı?. — (Bozularak) yasaktı Nasisa, gafil bulur dum. $ dum. — Neyse, onun eheramiye Sen şimdi şunt söyle.. Tü lemek, niçi: — Yabumul. U yuyu M Dünya kan ağlıyor. — Neden?, — Timurlenk geliyer, — Gelir a!, — Gelir amma. Geldiği Y taş üstünde taş eomun u bırakmıyor, — Fena mı?, Dünyanız  biraz azalmış olur. — Vaây.. O natıl söz?. Yek Timurlengin adamı mısın?ı — Timurlengin adamı ml dine gel be yahuu!, Ben, € buralıyım. — Akşehirli mi?, 4 burada büyüdüm. Ben de ayılırımı, — Ya?, E, kimlerdensin?e — Merhum, Molla Al — Hani, şu. Küçük Nasi — Öyle ya. Tü kendisi.. — Vay benim Nasradı ÇArkü (1) Köylülerin, deveye müştü, Herşey bitmiş yukarı çıkl dum, çıktım, tami salona ayi tağım vakir iri bıyikli ve İl pili bir adamla arkasnda Derhal biraz evvel kınına İ duğüm kanlı kilıeımı sür'atle tim “Tehlike yerinde idi. Def yakalanmıştık. Onlar bana dâ' gadan saldırdım, Bir hamledü de bulunan: devirdim. Artık ok yayan çıkmıştı. milenin uğruna ne olacaksa birisini 6 birden ikiye biçmiştim. Tam girada sofarın ” derinlikleri korkulu bit kadın çığlığı kol

Bu sayıdan diğer sayfalar: