30 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 13

30 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 140.58.935 İZMİRLİLERİ BUSAYFA TAN 1 - İzmirin Kadıköyü olan Karşıyakanın rıhtımında iki üç köpek görülebiliyor. 2 ve 3 - Kordonun “ güzel yer ,, inde ve gümrük önünde ne İin var, ne cin. Bu boş sokak ta Bayraklıdadır. . Bu bir vatan a* gee Hâinliğidir! Bu, bir vatan hainliğidir. Ekonomsal — savaşta Türk Tençberinin bir yıllık almterini iştirdiği malın kıyme - rerek ayaklar altma al- Mak, yalnız insanlık tarafımıza acı vermek ve memlekete bu ka- Mi dam göirecek— öYT TİKtarım” azaltmak demek değildir. Bu, tıpkı silâhla yapılan bir harpta erzak kollarının geçit yerlerini düşmana — casuslayıp, düşman tayyarelerine bu kolları bunbar dıman ettirmek ve bu yüzden cephedeki bir Türk kolordusu - nu yiyeceksiz bırakmak gibi bir vatan hainliğidir. İllâllah artık be yahu! — Her sene böyle mi olacak bu? Öde - Miş ovası bu ihtikârlar yüzün - den, yalnız keselerini düşünen bu karteller, gizli tröstler yü - zünden mahvoluyor, Tarihlerin kaydedebildikleri günden Milâ- din 1926 ncı yılına , kadar batı Anadolusu bugünkü acı kazanç Manzarasını — göstermemiştir. Krözüs'ün zenginlik şöhretini bütün dünyaya yaymış olan Lid Ya kimin eline geçmişse onu ih- Ya etmiştir. — Zaten bu yüzden değilmidir ki buraya daima ve daima düşman gözleri dikilmiş, kâh müstemlekeci sermaye ha - linde, kâh bir istilâ ordusunun Piştarlığını — yapan bir ecnebi K %&*&d%faım ler, bankası halinde ve kâh süngülü, toplu, tüfekli, bombalı komit tiler, casuslar ve ordular halin- de gelmişler ve mutlaka burala- Ti bizden koparrp almak istemiş- Terdir, Demek ki burada — insanlara Canlarının tatlılığını unuttura - tak derecede gözalıcı kıymetler Var? Biz niçin bunlardan istifade €&demiyoruz? Nazellin'in dünya- Dm hiç bir tarafında yetiştirile- Miyen (*) incirini artık dünya- arayan kalmadı mı? Müşterisiz miyiz? 5 ayır... müşterisiz — değiliz. 'akat her sene mutlaka bir kö- tü sebep icat edenlerin ellerinde | Ter oyuncağız. Bunlar bazan Yunanlıların a- *yhimizde propaganda yaptık- larından, bazan Amerikada, İn. Biltere'de artık — üzüm ve incir Yenilmediğinden, yahut dünya 'uhranının kötü neticelerinden ahsederler ve daima fiyatları Güşürürler. Fakat buna rağmen her sene İzmirden anbarlarını llran gemiler dünya deniz - O Halde Ne Olacak? Bu Düşük Fiyat ÜUzerinden Emlâke Yeni Kiymetler mi Takdir Edeceğiz? Yukarıdaki dört resme bakı - | yan firmalar tabii bu büyük pa- nız. Bunlar, İzmirin eskiden bir şöhret yapmış olan eski akşam rTa harcketi içinde bir çok insan- ları çalıştırırlar ve — bu yüzden piyasalarmın bugün büsbütün | iç Anadolunun zararmıa olarak yazın, o bunaltıcı sıcak saatlar- da herkes evlerdeki serin taş - lıklara çekilince — alınmışlardır. Hayır. İzmir 926 danberi her se- ne biraz daha canlılığından kay- bede ede bugünkü haline girmiş tir. 925 yılına — gelinceye kadar İzmirin bir nevi Beyoğlusu ad - dedilen birinci — ve ikinci Kor - donlarla Alsancak tarafları, ge- ne barları, çalgılı kahveleri, ku- lüpleri, sinemalarıyla şakrak ve neşeli bir yüz gösteriyordu. 928 den sonra — barların birer birer top attıkları, sinemaların müş - terisiz kaldıkları, görüldü. Tur- neye çıkan tiyatro truplarının ikişer gün bile tutunamadıkları işitildi. Fakat İzmirin sönüklü- ğü en feci tezahurunu Kordon - larda ve Karataştan Göztepeye uzayan yalı — boylarında yaptı. Ben “930,, da bir gece saat se - kiz buçukta evime dönerken a- yak seslerimden korkan köpek- lerin havladıklarını ve bu havla- yışlardan işkillenen polislerin kulübelerden — fırladıklarını ve bekçilerin köşebaşını dönünce - ye kadar gözlerini arkamdan a- yırmadıklarını ve komşu soka'ı. lardaki bekçilere yollarda bir a- damın belirdiğini hildirmek is - ter gibi düdük çaldıklarını ha - tırlarım, Acaba bunun sebebi İşte cevabımız: Bir çok sebepleri var şüphe - siz. Fakat en mühimmi şudur: İzmir, zenginleşen ithalât ve ihracat komisyoncularının canlı- laştırdıkları, parlattıkları bir şe- hirdi. Batı Anadolusuna kırk milyon lira kıymetinde vabancı malı sokan ve Batı Ana lolusu - nun seksen milyon ilra kıyın> - tindeki ihracat mallarını yolla - nedir? L Bu bakımdan o eski İzmirin tekrar dirilmesi imkânsızdır. Zi- ra azalan ithalât yarın hiçe ine- cektir. Ve ihracat işi de — aşağı yukarı bir devlet işi haline gire- ceği için yahut merkezileştiril - miş bir iş olduğu için komizyon culara ve komisyoncu tüccarla - ra tekrar çalışma imkân: vermi- yecektir. Binaenaleyh İzmir kabuğu - nun içine çekilerek yaşamağa ça- hşacaktır. Fakat komisyoncu - lük kalkmıştır, işler durgüadür diye İzmir insansız mı ka'acak- tır? Eğer bu gidikle devam ederse bundan hiç şüphe etmemelidir. Ve bu hal her şeyden evvel em- lâk kıymetlerini mahvedeceak - tir. Nitekim etmiştir de. 929 da “14,000,, lira eden birinci Kor- donun bir evi, bugün beş altı bin liraya satılıktır da alan yok tur. O halde ne olacak? İzmır evlerine tekrar bu düşük piyasa üzerinden bir kıtymet takdir e - dip vergileri bunun üzerinden almağa mı katlanacağız, yoksa emlâk fiyatlarını yükseltecek tedbirler mi bulacağız? Bize kalırsa İzmiri Ege'nin birinci sınıf bir eğlence, istira - hat ve seyyal şehri yapmalıdır. İlkönce akla gelen budur. Son - | ra yeni sanayi programında da | İzmire geniş bir hisse ayırmalı.- dır. Her halde İzmirin bugünkü boşalışını durdurmak, — sonra emlâki tekrar kıymetlendirecek bir nüfus hareketi uyandırmak imkânsız bir şey değildir. Zira boşalan İzmirdir ama İzmir Hin terlandı geçen her gün bir par- ça dfıh: kalabalıklaşmakta ve hattâ doğum fazlalığından köy- ler tasmaktadır. lerini dolaşıp dururlar. Ve gene İzmirde turnayı gözünden vu - ranların kunduralarını gıcırda - ta gıcırdata dolaştıkları görü - lür. © Ödemişliler General İnönüne gönderdikleri telgrafta diyorlar kiz “Her sene başka bir biçimde fakat daima toprakla uğraşanı - ların çalışmasını hiçe sayan, her şeyi kendi menfaatlarının köşe- sinden bakarak yürütmeğe çalı- şan adamların ulus menfaatına uygun olmayan hareketlerine kurban oluyoruz. Niçin, ne hak- ll.bi_ttaknıibışıbo;ıdamqubi Ne oldu? Vaz mı Geçtik yoksa? Bu limamı ak yelkenlerle duldurmalı İzmirin o güzel denizini yal- nız martılara bırakmak isteme- diğimiz için gene o Denizcilik Kulübü işini hatırlatmağa lü - zum gördük. Acaba o güzel başlangıcın so- nu gelmiyecek mi? Ne İzmir ga- zetelerinde buna dair tek keli - me var, ne de bu işe önbaş olan- larda bir hareket seziliyor. Hal- buki bu işi başarmak için hiç u- nutmamak ve hiç unutturma - mak lâzımdır. — Bir Denizlicik Kulübü, iyi idare edildiği tak - dirde yalnız bir şehirli eğlence- si olmaz, ve yalnız bir spor mu- hiti yaratmakla kalmaz... Güzel bir teşkilât, motor ve kotra ya- rışlarıyla burada turing bakı - mından bir çok işler görebilir. İzmirin nasıl bir panayırı ve bir ticaret mevsimi varsa tıpkı öyle bir de arsıulusal yarışlar deniz eğlencesi mevsimi olabilir. Bunun için biz bu işi hiç unut- turmayacağız ve her fırsatta so- racağız: Denizcilik işleri ne halde? zim hakkımızı hiçe sayarak a - kıllarna geleni yapmakta ser - best oluyorlar?,, *“Başbakan,, n İzmirdeki kö- tülük şebekesini tarayıp ataca - ğina inanmak lâzımdır, Yalnız Ödemişliler değil, — bütün incir ve üzüm mıntakası bundan e - min olmalıdır. İzmirde her yıl turnayı gö - zünden vurmağa alışmış olanla- Tn gözlerinden vurularak avla- nacakları ıün'xı.klıım;;m. SİZİN YA U O REP U ON LA 13 İÇİN.. ' P"arlı—ayır;davn izmir Çok Kazanabilir... Ama BuGidişle Değil... İnönü İle Bayar'ın 9 Eylül Panayırına Başkan Olma- larındaki Mana Nedir?. Dokuz eylül panayırı her se- ne bir yenı ilerleme yaptyor. Bu muhakkaktır. Fakat gene pek muhakkak olan bir nokta var - dır ki, o da bu dokuz eylül pa - nayırından İzmir şehrine mev'- at olan faydanın bu gidişle ve bu zayıf hızlr ilerleyişlerle bir türlü elde edilemiyeceğidir. Arsıulusal panayırlardan bek- lenen nedir? Bize kalırsa: 1 — Yabancı firmaların aça- cakları paviyonlarda gözönüne serecekleri makine, el ve toprak mahsüllerini kendi mahsülleri » mizle ölçebilmek. Bir sene için- de onların ve — bizim ne kada: ilerlediğimizi veya gerilediği - mizi anlamak. 2 — Kataloglara ve yapılan propagandalara uyarak - kapalı gözle alış veriş etmenin zara - rından kurtulmak. Yabancı mahı sulleri elle tutarak, gözle ölçe - rek kalitelerini iyice anlamak ve buna mukabil yabancı fabri - katorlara kendi iptidai madde - lerimizin iyi cinslerini göstere - bilmek, komisyoncu dalavera - larından bir ân için olsun kur - tulmak. 3 — Türk memleketinin inkı- lâptan sonraki ilerleyişini bol bol anlatabilmek. 4 — Bu vesileden istifade e - derek panayırın açıldığı yere ne cadı - çol Ve hiç şüphe etmiyoruz ki İz- mir için, bilhassa bu dördüncü edilebilecek olan faydadır. Acaba geçen seneler bunu he- men hemen hiç düşünmemiş o - lan İzmir Şarbaylığı (*) bu se - ne için İzmire ümit verecek bir çalışkanlık gösterecek midir? Panayır hazırlıklarının baş - ladığı bu günlerde İzmirden al- dığımız haberler gösteriyor ki henüz bunu düşünen olmamış - tır. Halbuki 9 eylül yalnız bir pa- nayır açıldığı için İzmire arsıu- lusal bir mâna takmaz. Dokuz eylül İzmirin Türk varlığını dü_fıy_gyı hatırlatan bir yıldönü. ve bütün bir hinterland neşeyle ayaklanır, ve o gün ne Ege kı - yılarında, ne Akdeniz kıyıların- da, ne de Akdenizin ve Ege'nin bütün adalarında buna benzer bir güzel gün — görmek imkân: vardır. Sevıjl'in veya Gırnata'nın o - tellerini bir eşek yarışını veya iki boğanın öldürülmesini sey retmek için dolduranlar, acaha niçin dokuz eylülü görmeğe gel- miyorlar? "Bih'niyorlar da ondan. Hangi dünyanın hangi büyük mecımu - asını açsanız, Nis için, Kan için ve İtalyan, Rus, İspanyol şe - hirleri için üç renkli, beş renkli klişelerle dolu propaganda say- faları arasında İzmirden bahse- den tek kelime yoktur. Bu sayfayı yazmağa baş'adı- ğımız gündenberi — her vesile - den istifade ederek hep bu vara- ya kalemimizi — dokunduruyo - ruz. Fakat bir türlü İzmirden bir hareket çıkmıyor. General İnönü 9 eylül pana - yırının başkanlığını almıştır. Bunun her halde işaret ettiği bir hedef, bir mâna vardır. E - konomi Bakanı da birçok ışleri arasında panayırın ikinci baş - kanlığını yapmak zahmetini de üzerine almaktan çekinmemiş - tir. Neden? Çünkü, 9 eylül panayırından madde bu panayırdan ilk plân- | da beklenilen ve kolaylıkla elde | gün bütün bir şehir | | Geçen seneki İzmir panayırından bir gece görünüşü İzmire — yüzde bir değil, yüzde beş yüz fayda gelmesini arzü e- den İnönü bunun ancak inisiya- tiv manivelasını ele almakla ka- bil olabileceğini anlamıs bulu » nuyor da ondan, « Bu panayır komitesinin şim - diden sonra 9 eylül gününü şöy- le düşüneceğini tahmin etmek isteriz: 1 — 9 eylül nümayişlerini modern bir şekilde yapmak, Pa- nayır olmasa bile bu nümayişle- rin parlaklığını istismar İzmire — bol seyyah getirmek mümkündür. Unutmamalıdır ki bugün İngiltere, kralını ve kral ailesinin güzel — kadınlarını ve güzel delikanlılarını parlak üni- formalarla altınlı arabalar için- de sokaklarda dolaştırarak is - tismar etmektedir. Bu yüzden Londra şehri milyonlarca İngi- liz lirası kazanıyor. 2 — Panayırı, yalnız dört beş dıvar afişi ve ekonomi ataşele - rimizle Ticaret Odalarının res- mi davetlerine terketmemelidir. Bunu avuç dolusu para sarfede- rek dünyanın dört köşesinde propaganda etmelidir, Belki bir sene, belki iki sene bunun pek faydası olmaz. Arna ondan son- ra bu işin hızını alacağı muhak- kaktır. 3 — Panayırı ve 9 eylül bay: ramlarını bir vesile addederek gelenleri hinterlandın gezilecek yerlerinde lüks tenezzüh tren - lerile dolaştırmalı ve buna ben: zer bir çok atraksiyonlar yap - malıdır. Halbuki 9 eylül için İzmir şarbaylığı henüz İstanbulda bi- le bir alâka uyandıramamış bu- lunuyor. Biribirlerile rekahet e- den vapur — acenteleri ucuz te - nezzühler tertip ctseler bari. (*) Belediye reisliği Sarrafları neden Bıraktılar? İzmir müzesinde yapılan hırsızlık. adi bir hırsızlıktan çok daha kötü telâkki edilmelidir. Kendisine emni - yet edilmiş olan krymetli eşya anba - rını babasımın hazineleri gibi açıp açıp ceplerini dolduratak — sarraflara aktarma eden bir memurun suçu çok büyüktür. Zira bugün bulunması ve yapılmast mümkün olan bir şeyin yok olması o kadar iç sızlatmaz. Çalışılır, para harcanır, yenisi yapılır, tekrar yerine konur.. Faka. Izmit müzesinin tski paralar koleksiyonundan eksilen Venedik ve Bizans paralarının içinde belki pek nadir olanlarr da vardır. Yalnız biz şuna akıl erdiremedik. İze mir adliyesi acaba memur ile alış ve- riş eden iki tanafı, — Peço ile Leon'u neden serbest bırakmıştır.. - Onların bu işte şuçsuz olmalarına akıl erdir- mek müşküldi

Bu sayıdan diğer sayfalar: