9 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

9 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLEKETTE TAN Elektrik şirketinin fiat tari- - fesinden şikâyet ediliyor Antalya, 8 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Şebrin elektriği su kuv- Wetinden istifade edilmek suretile en ucuz bir şekilde temin edilmektedir. Pakat buna rağmen kilovatın 16,5 kuruştan satıl- ması birçok şikâyetlere yol açmaktadır. Kilovat fiyatının asga- Ti ve mutedil hadde indirilmesi yolunda bazı müracaatlar vardır. Elektrik şirketinin kazancı yüzde 12 sallanması, ' kazancı yüksekmiş, bu yıl hissedarlarına * 14 temettü dağıtabilmiştir. Buna mukabil, direklerin tesisatım ahşap direklere bağlı oluşu ve çıplak tel- lerin kullanılması birçok tehlikeli vaziyetler doğurmaktadır. Nitekim geçenlerde ölümle neticelenen bir de kaza olmuştur. Mahsulün çok iyi olduğu yerler Mersin, 8 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Mersinin zirai vaziyeti bu yıl çok ümit verici ir, Arpa mahsulü, geçen yıllara nazaran 'yüzde 20 nisbetinde bir fazlalık göstermektedir. Bu yıl Ceyhan ve havalisinde darı istihsalinde edinilen muvaffakiyet te önem- lidir. Dış memleketlere satmak için gerekli tedbirler alınmış- tır. Pamuk tohum ıslah istasyonunun zürraa dağıttığı Ameri- ika cins pamuk tohumlarile yüzde 20 ekim yapılmıştır. Yalnız havaların kurak gidi i bazı mıtakalarda mahsulü sulandırmış- tır, Patmuk rekoltesinin ihtiyaçtarı fazlasr Almanyaya gönderi- Jecektir. Türk Ofis lâzımgelen todbirleri almıştır, Demiryolu Karacalara girdi Çankırı, 8 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Çerkeş kazasına bağlı faracalar nahiyesine dün tren girmiştir. Telefonla aldığım ma- lümata göre, bu münasebetle büyük tören yapılmıştır. Köylü ve halk sevinç içinde 30 kuzu kesmişlerdir. Ânkara - Ereğli hattı bugün Atkaracalar nahiyesindedir. On beş gün sonra Çerkeşe Birmiş olacaktır. Erzincanda zelzele oldu __Erzincan. 8 (A.A.) — Bu sabah saat 7,30 da güneş - doğu yö- nünde 5 saniye süren şiddetli bir yer deprenmesi olmuştur. Bir €v yıkılmıştır. Insanca kayıp yoktür. Âlim, siyasi, saylav yetiştiren köy!.. £, Antalya, (Hususi — muhabirimiz- 'den) — Antalya vilâyeti Elmalı, Fe- nike, Kaş, Korkudeli Serik, Manav- gat, Alanya, Akseki kazalariyle on dokuz nahiyeden ve 665 köyden iba- tettir. | Bütün vilâyetin nüfasu 206 bin, yalnız merkezin 22 bindir. Verimli topraklarının genişliğine nazaran bu DüÜfus pek az sayılır. Bütün vilâyet dahilinde okuma ça- Banda olanların adedi 28 bin, mîs. kez vm;euı_ 9 bindir. Antalyada bir l;::y:':: îl_ı'ı:eng ve bir biçki di- rdü. vardır. ü ASA ga kuyanların yekü- Bütün kaza Terkezlerinde oku: yanlar 4000, köylerde — okuyanlar S:W ::k ki, bu rakamlar maarif sa- asında, vilâyetin geri ; açıkça göstermektedir. — Yaldığını ) Vilâyet maarif direktörü ya A_uömi tahsil — gö gençtir. Vazifeye en yıl edilmiştir. Bu ebiğig:sxîdz;ı'hıı:ıı(nl: çalışıldığını kendisi de — söylemiştir. Kültür direktörü- halkevi mesalsini de üzerine almış bulunuyor. Kabili- Bay Ka- bir No, 48 Kdsan Bal) Bürhan CAHIT 'Nadya hayvanını durdurdu, Elini uzattı: — Orövvar. — Orövvar. Nadya delikanlıya baktı: — 4 — Buakşam — yemeğe gelir misiniz? Şahin, felç gelmiş gibi, konu- şamiyordu. B Başını eğdi. Nadya gülümsedi: — Tesekkür ederim. Ve genç adam — mezbahaya sürüklenen bir dana gibi başı ö- vünde, iş başına giderken Nadl- ya hayvanını mahmuzladı. Kes- tirme yoldan Basıbrin'e döndü. e Pirovani'nin — kasaba içinde yaptığı park tamam olmuştu. Bu iklimde — yetişen ve yaz kış yeşil duran bir çok ağaçlar, ci- çekler parkı süslüyordu. Orta » yeti göze çarpan gençliği harekete getirmek için bir hayli uğraşılmak- tadır. Vilâyet kazaları içersinde Akseki ve Kurkütelililer - vilâyetin en çalış- kan ve mütekâmil insanlarıdır. Ame- rikanın Virjinyası nasıl cümhurreisi yetiştirirse, Aksekinin İbrada nâhi- yesi de büyük idare adamları ve ad- liyeciler yetiştirmekle Ünlüdür. Ak- sekinin Gödene köyü biroçk saylav. lart ve bu arada rasathaneci Bay Fa- tini de yetiştirmiştir , —— Mersin liman şirketinin faaliyeti Mersin, (Hususi muhabirimiz bil- | diriyor) — Mersin liman şirketinin 927 den 934 yılıma kadar geçirdiği faaliyet şu rakamlara sığdırrlabilir: İshalât ve ihracat — meecmuu 1927 de (130) bin tondur, 10928 de (145) bin, 1929 da (187) bin 931 de 174 bin, 933 te (146) bin, 934 te (266) bin tondur. 934 yılındaki artış rakamları, ge- da yeni kanaldan getirilen su ile doldurulmuş büyük bir ha - Yüz vardı. Ve biraz ilerisinde bir dans yeri ve açık hava sine- ması için ayrılmış bir sahne gö- rTülüyordu. Pirovani parkın açılış genliği için bir şeyler yapmasını Tur - guttan rica etti. Bu mıntakayı şenlendirmek için şirket namına her fefakâr. lığı yapan Turgüt yalnız Basıb- rin'in değil bütün — Mardin'in hattâ Diyarbekir'in, — en güzel, en modern bahçesi olan bu par- kı pek beğenmişti. Parkın — açılış eğlencesi bir program hazırladı. Buna iş- çi, amele, usta ve mühendisler, bütün Basıbrin'liler iştirâk ede- bileceklerdi. Küçük bir caz takımı elde e - dilmişti. B Basıbrin için, bu, büyük bir şenlik, bir bayram olacaktı. Bir kaç gün parkın süşlerme- si için çalışıldı. Açılma şenliği akşam üzeri olacaktı. Ve o gün bu şenlik uğruna her zamaükin- den bir saat önce iş bırakılacak, Köy muhtarları için açılan kurs bitti Giresun, (Tan) — Dört yıl için seçilen yeni muhtarlara vi- lâyet merkezinde açılan kurslar bitmiştir. Yukarıki resim, kurs öğretmenleri ile muhtarlardan bir grubu bir arada gösteriyor, | Yağmursuzluk Korku veriyor Çankırı, (Husust muhabirimiz bil- diriyor) — İki aydanberi havanm yağmursuz gitmesi ekinleri tehlikeye düşürüyor. Kuraklığa rağmen sıcak da bunaltıcı şekliyle devam etmek- tedir. Otlar ve ekinler kuryyup sa- rarmaktadır. Zürra korku ve endişe içersindedir. Meyve — ağaçlarına tır- tıl Üşüşmüştür. Bunun — yağmursuz- luktan ileri geldiği anlaşılıyor. Ekin- ler 15 santim boyda kalmıştır. Buğ- day piyasası yarr yarıya fırlamış, ki- losu 3 - 4 kuruştan 6 - 7 kuruşa çık- mıştir. İ KÜÇÜK TELGRAF | | HABERLERİ l — * Merzifon, (Tan) — Hafta tatili pazara alındığı için bütün okullarda- ki imtihanlar cumaya çevrildi. * Merzifon, (Tan) — Sokakların ve caddelerin temizliğine bakılmadı- Kt için zaman zaman şikâyetler olu- yor. Hattâ belediyenin bazı yerlerde Düi karmnak ç v BALİREE ŞÜN NU ei d * Çankırı, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Halkevinin musiki kos lu fasliyete geçmiştir. Dertler bir haftaya kadar — başlıyacaktır. Kurs iki kısım olacak, bilenlere ve hiç bil- miyenlere ayrı ayrı dereler verilecek- tir. Bilenler gimdilik beş kemanla bir viyolonselden ibarettir. * Çankırı, (Tan) — Cümhuriyet mektebinin 3 üncü Bmf yavruları biriktirdikleri parayı Türk hava ku- Tumuna vermişlerdir. * Çorum, (Husust muhabirimiz bildiriyor) — Çorumda kuraklık baş göstermiştir. Bazr yerlerde halkın eski itiyatlatr tesiriyle yağmur dua- sına çıkmak gayretine bile düştükle- ti görülmektedir. Hafif serpeliyen yağmur toprağı doyurmamıştır. * Çorum, (Tan) — Köy ilk oku- lalarından sonra ilk okullar da yaz tatili yapmışlardır. * Aydın 8 (A.A.) — Aydın carşı ea nafları şarbaylığa verdikleri bir dilek- cede bütün dükkânların açılma ve ka- panma saatlerinin belli edilmesini iste mişlerdir. Şarbaylık bu işi incelemek- tedir rek ticaret anlaşmalarının, gerek fe- yizli mahsullerin liman faaliyeti ü tinde mühim tesirleri olduğunu termektedi amelenin — biraz rahat ettikten sonra eğlencelere gelebilmesine çalışrlacaktı. Turgudun bu - şenliklere da - vet ettiği yakın ve uzak misafir- lerin başında Demir bey ve kızı bulunuyordu. Turgut bu daveti hazırlarken Şahini çağırdı: — Atik'le hepimizden fazla Sen meşgulsün. Bunun icin da- vetnameyi Demir beye kendin Rötürür, ricamızı da ayrıza tek- Târ edersin. Bu, pek tabil bir şeydi. in başını cidişey KONT akat o uj z ü beri Atik çiftliğine ıî:ıdîm.î dığını hatırlamakta gecikmedi. Erguvanı bir haftadır görmü- yordu. Genç kız o müthiş hakareti yaptıktan sonra bir daha gö - rünmemisti. Ve Şahin için onu görmek her halde pek sükünet- li bir hâdise olmayacaktı. Deli- kanlı © Dereyatağı tesadüfünü hatırladıkça ve — düşündükçe T 25 günlük süprüntüleri bile toplamadığı J Rumelihisarın - dan Kandilliye Köprü! Londradan kalkan ekspres yolcula- rını ayni vagonlarla Ankaraya ve To- ros ekspresine bağlıyarak Kahireye kadar götürmek Üzere Sirkeci ile Hay darpaşa arasında feribot işletmek için İngiliz grubile yapılan konuşmalar sı- rasında bir Macar grupu da ayrıca Sarayburnu ile Üsküdar arasında bir köprü kurulması teklifinde bulunmuş- tu. İstanbulun Avrupa yakasile Ana- dolu yakası arasında böyle bir köprü nün yapılabilmesi bilhassa Doğu ile Batıyı biribirine bağlayacağından es- | kidenberi önemli görülmektedir. Bu köprü işi, bugünlerde gene tetkik mevzuu olmuştur. Köprünün İstan - bulun hangi yakasında yapılması hak kında hususi etütler de yapılmakta - dır, Sarayburnu ile Üsküdar arasında yapılması fikrinde olanlardan başka Boğazın dar olan Kandilli ile Rumeli hisart arasında yapılmasını ekonom- sal görüşten doğru bulanlar da bulun maktadır. Böyle bir köprü yapıldığı takdirde feribot işletme tesisatına da lüzum olmadığı ileri imektedir. Istanbul plânr yapılırken böyle bir köprünün inşası da plâna girecektir. Köprü yapılınca, şehrin Anadolu ya- kasının da inkişaf edeceği, bu suretle Boğaziçinin Anadolu sahillerinde ba- yındırlık başlayacağı mütalcasında o- lanlar da bulunmaktadır. Zira böyle bir köprü yapılırsa tramvay ve tren- lerin de geçmesine kabiliyeti olacak- tir. Ancak köprünün yapılması büyük paraya bağlı bulunmaktadır. Alman elçisi geldi Kendi arzusu ve sıhhi vaziyeti üze- rine Almanyanın Ankara elçiliğinden çekilmiş olan Rosenberg dün İstan- bula gelmi: Bugün Tentonia Al- 'de Alman kolonisi tara- e biz veda toplantısı yapı- lacaktır. Sefir bu hafta sonunda Ber- line gidecektir. ——0 Mekteplerdeki imtihanlar ne halee ? Lise ve orta mekteplerde sözlü im- tihanlar devam ediyor. Yarın son sı- nifların gözlü imtihanlarına başlana- caktır. Kültür Bakanlığı bu yıl imti- ri birer liste halinde tesbit etmişti. Her talebeye üç sual sorulacak, tale- be bunlardan ancak ikisine cevap ver mek mecburiyetinde olacatkı. Bakan- $ erelar H BeRilar da ae İLR ee talebeye bildirilecekti. Imtihanlar de- vam ederken, bazı mekteplerde tale - benin şikâyetleri başgöstrmiştir. Bir kısım imtihan komisyonları talebeye üç sual sorduktan başka diğer mevzu Jara sualler de sorarak talimatna- me hükümlerinin dışına çıkmışlardır. Bir kısım derelerin önce tesbit edilen sualleri de talebeye çok geç olarak bil dirilmiştir. Kültür Bakanlığı genel müfettişleri mekteplerdeki imtihanla- rı tetkik etmektedirler. Geçen yıl ol- duğu gibi, bu yıl da doğrudan doğ - Truya sın£ geçen talebe mikdarı çok az- Gır, Bir mektepte 40 kişilk bir sınıf- ta doğrudan ancak 2 kişi geçebilmiş- tir. Diğerleri eylül devresi imtihanla- rına kalmıtşır. —— Göçmenlerin gelmesi başlıyor Romanya'dan memleketimize üç ay içinde 100 bin göçmen geleceğini yaz- mıştık. Göçmenleri almak üzere hükümet- çe hazırlanmış olan nakil vasıtaların. dan Nâzım ve İhsan vapurları dün Köstence'ye gitmişlerdir. Vapura bi- necek göçmenler Tekirdağ'ına çıka - rılacaktır. Bunlar Trakya'ya yerleşti. Tilecekler genç kızı hem haklı buluyor, hem de Nadyaya karşı yaptığı: ağır hareketten dolayı kızıyor - du, Erguvan daha ilk nişanlılık günlerinde ona açık açık söyle- mişti. O yalnız kendinin olacak | bir erkek düşünmüştü. Bu yarı çölde aradığını bulduğu için se- viniyordu. Turgut bile Erguva halde genç kızın bütün talepleri yalnız bu fikir uğruna geri çe - virdiğini söylemişti. Erguvan onurlu, almgan, ti- tiz bir kızdı. Kendisini hayat ar kadaşlığına seçerken söylediğ gibi, gürüurunu her şeyin üstün- de tutuyordu. Yazdığı mektup- tan sonra, o tesadüf, elbette onu deli edecekti. Yalnız “Nadya,, gibi burala- HAKYERLERİNDE Kutu barı Cinayeti Beyoğlunda Kutu barında çalgıcı Sami'yi içki yüzünden çıkan bir kav- ga sonunda sarhoşlukla öldürmekten saçla — Adil, Ağırceza hakyerinde müdafaasını yapacağı sırada, bir isti- da vererek “duruşmasının başka bir hakyerinde — yapılmasını istemiş ve bâkimleri reddettiğini bildirmişti. Bunun üzerine dava durmuş, dos- ya müddeiumumiliğe verilmişti. — Müddeiumumilik keyfiyeti temyiz müddeiumumiliğine bildirmiş, tem- yiz iddia makamı da Adilin dosyası- nr temyiz birinci ceza dairesine gön- dermiştir. Suçlu Adile, önümüzdeki cuma sabahı vekilini Eskişehirde bulundurması için tebligat yapılmış- sa da Adilin vekili Cemil Nı:î:ıı(;â; kişehire gidemiyeceğini — bi 'ıçiı’ıı. ıuçıuf:un ı?n'dm mevküf olarak Eskişehire gönderilecektir. * Koskada — kömürcü — Ahmedin dükkânmdan kantar çalan Hayrullah, dün ikinci sulh cezada 3 buçuk ay hapse mahküm edilmiştir. * Birinci Hukuk Mahkemesi Baş- kâtibi Fahri, vazife basında kendisi- ne hakaret ettiği iddiasiyle ayni mahkeme kâtiplerinden Ziya aley- hinde bir dava açmıştır. Dün bu da- vanın birinci sulh mahkemesinde du- ruşması yapılmış ve Ziya daha önce, başkâtip Fahri'den vazife başında hanlarında talebeye sorulacak sualle- | hakaret gördüğü için müddelumumi- liğe şikâyette bulunduğunu söyle- miştir. — Hakyeri, Ziyanın açtığı da- v &İt dosyayt getirtmek için dü- tuşmayı başka güne bırakmıştır. * Şehzadebaşında ecnebi seyyah- Jardan otomobil içinde giden bir ka- dının ölümüne sebep olmak suçu ile tevkif edilen şoför Keğam'la vatman Mehmedin dün ağırcezada duruşma- Jarına devam edildi. Geçen celsede, hakyeri, keşil icra- sını kararlaştırmıştı. Dünkü celsede, | bu keşfin yapıldığına dair rapor okundu. Bazı noktaların tesbiti için duruşma başka güne kaldı. * Komünistlik suçundan dolayı evvelce ağırcezada mahküm olan cc- zacı Vasıf ve Osman Salâhiye ait kâğıtlar, temyizden gelmiş ve dün bu iki mahkümun yeniden duruşma- darı kapalı olarak yapılmıştır. Hava tehlikesine karşı Hava kurumuna yardım, her taraf- 'ta canlı bir şekilde devam etmektedir. Hava kurumu merkezi, öğleden sanra tatil olmasına rağımen açık bulundu- düNmüş ve Gye YarTECAKTArM Müuame- leleri yapılmıştır. Kurumun İstandul merkezi bugün de akşama kadar açık olacktır. Hava kurumuna yardım için, vatandaşlar her tarafta teşvik edil - mekte, könferanslar verebilmektedir. Dün akşam saat 19,30 da radyoda bir konferans verilmiştir. Bu akşam da verilecektir. Hava kurumuna dün de yeniden birçok üye yazılmıştır. Ko- misyoncu Viktor Levi 20, kitapçı T- yas Bayar 20 lira taahhüt etmişler- dir. Kadıköy Su Şirketi 250 lira te - berru etmiştir. Paşabahçe şişe fabri- kası amelesinden 25 i her ay birer yev miyelerini hava kurumuna vermeği kararlaştırmışlar ve Mayıs ayına ait 15 lirayı ödemişlerdir. Anadolu Sigor | ta şirketi direktörü Piyos 100, Ka « sap Argiri Çerkezof 20, Hüsnü Kara Hasan Ali Paşa zade 200 lira taah- hüt etmişlerdir. — Turing kongresi yapılmak isteniyor Riyo de Janeyro turizm genel di - 9-6-938 ——— BAAT SAĞLIK OĞÜTLERİ ALAARAMAAAAAI Karaciğerinizi yoklayınız! Sıcak mevsim gelince, en ziyade düşüneceğimiz şeylerden biri de ka- raciğerimiz olur. Hele kırk, elli , $- larına varmış olanlar için karaciğer- lerini hatırlamak dat önemli bir iş- tir. a Bilirsin" ki, karaciğerin yapacağı birçok işler vardır: Herhangi bir yol- dan, en ziyade mide yolile, bedene giren zehirleri durdurür, yok eder. Şeker hâsıl ederek beden için adeta bir kalorifer işini görür. Safrayı ya- par, bu da hazım yollarını süpürür. Temizler. Azotlu maddeler karaciğer- de erirl->. Kanın içindeki eskimiş kır- mızı kürecikler karaciğerde yok olur- lar. Yağlı yemeklerin hazmedilmesine de karaciğer yardım eder. Insan , aşlandıkça, karaciğer bütân bu işlerini zaten zahmetle görür. Sı- caklar onun bu zahmetini bir kat da- ha arttırır. Onun için sıcak iklimler- de en ziyade bozulan uzuv karaci « ğerdir. Karaciğerin işlerini iyi görüp gör mediğini yoklamanın yolu şöyledir. Yağlı yemekleri, tereyağını, zey « tinyağını, salçaları, yumurtayı, sütü, çikolatayı, pastaları kolayca hazme- demiyorsanız — karaciğeriniz yorgun demektir. Karaciğer iyi işlemeyince uyku bo- zulür. İnsan akşamdan birdenbire ağır bir uykuya yatar, fakat gece ya« rısından sonra bir korkulu rüya — ile yine birdenbire uyanır ve sinirli bir halde sabaha kadar çarpıntılar duyar; Sabahleyin ağzı acı, mide bulantısı ile kalkar. Kendisini akşam yattığı za- mandan daha yorgun duyar. Bütün sabah vaktini başında sanğılıkla geçi: rir. Karaciğeri yoklamak için bir vasıta da şu tecrüb-yi yapmaktır: Ayakta durdüğünüz halde, — başparmağınızla çan evinize, yani göğüs tahtası kemi- Zinin hizasına kuvvetlice bastırınız. Burasr tam karaciğerin #ol parçasının üzerine gelir. Bastırdığınız vakit a8 çok bir ağrı duyarsanız karaciğer iyi işlemiyor demektir. Bu ağrı bazan o kadar ziyade olur ki, insan parmağile bastırmadan, pantalonun kemerina bile dayanamaz. Bir tecrübe daha: Yine ayakta ol- duğunuz halde karnınızı iki elinizle kayrayınız ve yukart doğru kaldırı - nız. Bundan bir rahatlık duyuyorsa. 'mer karaciğerinir yine Iyi ıçılyyımıyoe Şu kadar ki, bu muayeneleri ve tecrübeleri ancak pek sinirli olmayan- lar kendi kendilerine yapabilirler. Pek sinirli iseniz, kataciğı z büs- bütün iyi işlese bile, bu söylediğim altnetli kendinizde — bulursunuz. Onun için en kendi hekiminize gidip karaciğerinizi de ona muayene ettirmektir. Zaten karaciğer iyi işlemediği va. kit ne yapmanız lâzımgeleceğini sö: liyecek olan da yine kendi hekiminiz. dir. Lokman Hekim ye turizm münasebetleri etrafında ko nuşmuştur. Pessoa dün bize dedi ki: — Riyoda arsıulusal bir turing kon gresi toplamak istiyoruz. Bu kongre- ye Türkiyeyi de çağıracağız. Türki- yenin turizme cok ehemmiyet verdiği ni ve bunun için bir teşkilât yaptığını işittik. Türkiye hakikaten turizme memlekettir. Bilhase ü çok güzeldir. in çok cazip rektörü Aliredo Pessoa evvelki gün şehrimize gelmiş ve dün Avrupaya gitmiştir. Alfredo Pessoa Türkiye Tu ting ve otomobil kulübü ile görüşmüş — Atik çiftliği ile sen alâka - darsın, Davet — mektubunu sen götürmelisin! ve nihayet gözlerinin önüne sarı ve esmer iki hayal dikildi. Nadya ve Erguvan, olmak üzere damlarını serseme çeviren, biri- birine düşüren Nadya, şüphesiz ki, bir macera kadınıydı ve on - sıydı. Onunla — alâkası nihayet samimi olmaktan çıkmaması lâ- zimgelen bir dostluktan ibaret- ti. Fakat Ergüvan onundu. Ve o | nihayet onun dediği gibi dan önce bir meslekdaşın karı - | den nefret ederim. Düsündüğü görünüyor. Türkiye ile sıkt bir turizm münasebatına girişmek istiyoruz. Bu ksatla Türkiye Turing klübü ile lar düşünüyordu. Hasta olduğunu söyliyemez « di. Erguvan'ın her halde Basib- Dediği zaman bütün - bunlar | rin'de eli, ayağı vardı. Kimbilir kafasının içinde döndü, döndü | belki de pesşine koyduğu adam- ları bile vardı. Belki de uzaktan uzağa kendisi bile onu takip © - diyordu. Erguvan gibi takım ta- Başta iki lıpanyol mühendisi | kiım haydutlardan korkmayan atelyenin hemen | bir kızın vakıtlı nı istiyenlerin pek çok olduğu | bütün yerli ve Avrupalı fen a - | gündüz bu dağlarda dolaşma - vakıtsız, gecl ması imkânı yoktu. —O zaten söylemişti: K — Ben gizli, entrikalı işler « ve duyduğu gibi olmayan insan- lar bana arkadaş ve dost ola * mazlar, demişti. Bütün bunları düşünen Şahin Erguvan'ın olmuştu. Şu halde | yi açıkça, duyduğu ve düşündü- bu iki hayal arasında ölçü bul gü gibi anlatmağa karart ver li rın mişafiri sayılan bir yaban- | mak ve köprü — kurmak imkânı | Çiftliğe gidecek, vazifesini ya cıya hakaret etmek için bu ha- rekş.hlztbiı vesile at “ı! İ ği in bunu düşünürken haya- lıFde Nandya'nın o günkü haylıî— ni yaşatıyordu. İnce kadın, onu, nasıl teselli etmişti! Şimdi Turgut : yoktu. Sersemlikten uyanmak, Er - guvan'la barışmak lâzımdı. Fa- kat buna nasıl cesaret edecekti. Şimdi bir kaç gün mektepten k_ıçmıı haylaz bir lise talebesi gibi kendini affettirecek vasıta- pacak ve Erguvan'a: — O gün çok sıkıldım. Cesa* retim kırıldı. Gelemedim. Diye- cekti. Buna karar verdikten sonra artık patrona bir şey söylemedi TArkası varl

Bu sayıdan diğer sayfalar: