13 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

13 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

özeme 13.6 838 ankara OA KAMUTAYDA Şekeri Ucuzlatan Kanunla Afyon işi Onaylandı (HUSUSİ MUHABİRİMİZİN TELEFONU)|J Ankara, 12 Kamutay bugün Tevfik Fikretin şkanlığında toplandı. Ruznameye Röre, Yozgat mebusu Süleyman Sırrı İtta ve iflâs kanununun 69, 96, 106 Tet maddelerini değiştiren teklifini Beri istiyordu, isteği kabul edildi. İkinci müzakeresi yapılacak ka - hunlar onaylandı. - Demiryolları tek- Dik birliğine dair protokol, Ankara Ku tesisatı, devlet memurları aylıkları kanununa bağlı cetvelde değişiklik, İhtiyat zabit ve ihtiyat askeri memur ları, Maarif vekâleti merkez teşkilâtı, Pulluk kanununa ek, Türkiye - Bulga- Tistan arasında aktedilen ticaret an- laşma hükümlerinin bir ay daha uza- tılması lâyihaları onaylanarak cuma Bünü saat 17 de toplanddmak üzere iç- Tmaa son verildi. Yugoslavya ile b afyon anlaşması Bugünkü toplantıda Türkiye ile Yu Koslavya arasındaki afyon anlaşması- Hın tasdikr, hükümetin tetklifi ile yüz Bameye alınan kanun lâyihaları şid « detli münakaşalara yol açtı. Türkiye - Yugoslavya afyon anlaş- Masında söz alan Türker, afyon işine | tığını, bu yüzden afyon ve uğradığını, afyon ti- Saretinin inkişaf edecek yerde elleri - Tiz bağlı iş görmeğe mecbur kaldı - Bimız söyliyerek dedi ki: “-— Milletler cemiyetinde kurulmuş olan büro, yani aiyon karteli gırf kendi menfaatini gözeterek, el altın- tdan büyük afyon ticareti yapmakta - ir. Bizi de kurmuş olduğu tuzağa düşürmüş bulunuyor. Arkadaşlar, sizin İnsaniyetperver hislerinizi okşayarak afyon ticaretimi Zi felce uğratan bu kartel, asla beşe- Tiyete acımıyarak sırf para karanmak iSin diğer büyük afyon müesseseleri- | Rimaye ediyor. Biz verdiğimiz sö- Tağ, doldurmağa bakıyorlar. - Yazağa bi €men ceplerine kaçak olarak on bir in, 900 kilo afyon girmiştir. Bu ra- mlar resmidir. U mesele milli ticaret noktasından Sök nâziktir. Menfaatperest insanla - Tn dolabına girerek, milli kazancımı- 7 ve hislerimizi körletemeyiz. aha Örkerden sonra Emin Kazak söz larak, dünya ihtiyacı olan afyonun Yözde seksenini Türkiye ile Yugos - #vyanın temin ettiğini, fakat bu yüz- ke, Seksen istibsalâta mukabil Millet- t Cemiyetinin bize yüzde on nisbe- inde müşteri bulduğunu söyledi. Yu Boslavya ile olan mukavelenin tasdikr Bi Ptraber, afyon işlerinin Ekonomi 'Akanlığına verilmesini istedi. Anlaşma onaylandı İktmat vekili cevap verdi — Arkadaşlarımızın teklifleri af - Pön kanunundaki hükümlerin tadilini <âp ettirecek mahiyettedir. Eğer ta- l ettiğimiz esaslardaki tetbirler mu- 'afık bulunmayorsa, kendilerine yol Ve kapr açıktır. Kanuni teklif yapar- ör. Bugün mevzuu bahsolan mesele, yaçSoslavya hükümetile yapılmış o - " bir anlaşmanın tasdiktdır. Şimdi- Ve kadar yapılan tecrübeye göre Yu- | l!nsl.ıvy-ı hükümetile yaptığımız bu şte fayda gördük. Bu iş yeni değildir. üşnelerden beri tatbik etmekte oldu- ömuz bir usulü yenilemekten ibaret * Tasdikini rica ederim, dedi, Etnin Karak : — Kabul ediyoruz zaten.. diye ce- saP verdi ve afyon anlaşması reye ko- Arak kabul edildi. Âfyon kartelinin el altından iş gö- tek ticaretimizi zarara uğrattığı kdirde taahhütlerimizin feshi hak- _u":i_ı Türkerin verdiği takrir redde- i. Şekeri ucuzlatan kanun onaylandı Kamutay konuşmalarının. sonları - ı:- doğru hükümet, şeker kanununun Kiğtümeye almarak acele müzakere - Kat istedi. Kanun toptan kristal şe- *rin 2$ ve kesme şekerin de 28 ku- vAA indirilmesini istihdaf ediyordu. eklif kabul edild. Hüsnü Kitapçı * alarak dedi ki: Yağ ç Hükümetin Ekonomi bakımın - de” fuz, çimentodan sonra şeker için Hyildğı kararı aikışlamak âzımdır. kejFümet şekerde 12 kuruş verginin kuruşunu feda ediyor. Yalnız aşırikaların yaptığı fedakârlık çok İğçit. Bundan başka fedakârlık köy- ÇÜĞ * Pancar ekenlere yükleniyor. BineEU pancar elli paraya alınırken, vedi 30 paraya almacak.. Bunu doğ İleğöTmüyorum, Fabrikaların da bu » “erde biraz daha fedakârlık yapma- İabeği ları lâzımdır. Şekerin maliyet fiyatı daha indirilmetidir. Bu olunca şeker fiyatlarının 3 - 4 kuruş daha inmesi kabil olacaktır. ——— Şekerli mamullerimizi ihraç eden- lerin de bu vaziyet karşısında malla- rınt harice çıkarabilmek imkânını bulup bulmayacaklarının - kabil olup olmadığını düşünmek lâzımdır, dedi ve sözünü şöyle bitir — Arkadaşlar, sırası değil, fakat Dabiliye Vekilini karşımda gördüm de akirma geldi. Et fiyatları çok pâ- halıdır. Bu pahaltlık mezbaha pahalı- lığından ileri geliyor ve birtakım ka- çakçılığa sebep oluyor. Buna da im - kân olduğu kadar mâni olmak lâzım- dır, Bundan sonra Süleyman Sırrı (Yoz gat) şekerin maliyet fiyatı üzerine konacak nakil masraflarının belediye- lerce kontrol - edilip edilmiyeceğini sordu. Ekonomi Bakant Celâl Bayar söz alarak bunlara cevap verdi — Kamutay şeker sanayii için bü- yük mualiyetler vermiştir. Şunu da söylemek İâzımdır ki şeker sanaylin- de çalışanların da hükümete yardım. ları olmuştur. Şeker işindeki fedakâr- 1 — Hükümetin tesmi indirmesi 2 — Fabrikaların masraflarını ve temettülerini azaltmaları ve faizi ucuz latmaları. 3 — Pancar müstahsillerinin diğer mahsullere nazaran şerefli olmak şar- tile pancar fiyatlarında fedakâclık yap | maları, Bu işler için müteaddit komisyon- dar yapıldı, çalışıldı ve şimdi elimiz - deki neticelere varıldı. Fabrikaların gösterdiği fedakârlık Hüsnünün söy- lediği gibi değildir. Esasen geçen se- ne şeker istihlâk resmine 4 kuruş zam yaptık. Şeker fiyatlarına zam yaptırmadık. Bugün şeker fabrikala- Tımız kârlı bir vaziyette değildir. Faiz meselesine gelince, fabrikala- rın sabit sermayeleri 30, 35 milyon mühtaç olmadan bu işi yapmalarınâa imkân yoktur. Cümuriyet Merkez Bankasının da yardımı istenerek faiz ucuzlatılmıştır. Bizim şeker fahrika - larımızın randımanı 70, 75 bin ton - dur. Bugünkü istihsalât 55 bin tonu bulmaktadır. Bu 55 bin ton 70 bine vardırılacak, o zaman fiyat daha ucuz | laycağı gibi, istihlâk te artacaktır. Neticede fabrikaların zarar etmeme - leri de temin edilmiş olacaktır. Şe - ker sanayil her yerde büyük sanayi- dendir. Bizde üç milli milcssesenin e- linde bulunuyor. Eğer şeker sanayil- nin Üçte ikisi elinde olmayıp ta — bu, hususi ellerde bulunsaydı, yüzde do- kuz faize razı olmak güçleşirdi. Ma- lümdür ki sanayide temettü yüzde 12 den başlıyarak, yüzde 18 e kadar çı- kar, Şeker sanayii sürprizlerle dolu ir iştir. Bir sene çok kazanılır, diğer sene bu kazançlar silinip süprülebilir. Şeker ucuzlayınca mamulleri, yani bonbon ve çikolata gibi maddeler de ucuzlayacaktır. İhracat erbabı da bugünkü şekeri 20 kuruşa kadar ala- caklar ve hiç zarar görmiyeceklerdir. Şeker stoku Sonra İç işler Bakanı söz alarak Ekonomi Bakanından, kanun meriye- te girdikten sonra belediyelerin faa. liyete geçerek suliistimallere meydan vermiyeceğini söyledi. Raif (Trabzon) şekerin bugüzkü stoklarının kanunda gözönüne alın - ması lâzımgeldiğini söyledi. Bu mev- zu Kamutayda bir saatten fazla, çok şiddetli münakaşaları mucip oldu. Ekonomi Bakanı bu noktaya da ce vap verdi : — Tahminlere göre bugün halkın elinde mühim stok yoktur. Ancak 3-4 Kamutay Sa FLAR ANKARA POSTASI : Başbakan Ankara içme suyu ter şih havuzunun temelatma töre- ninde şişeye konan deri parçası üzerine yazı yazıyor — Bayın - dırlık Bakanlığı müsteşarı söylevini okuyor ——— bin ton tahmin edilebilir. Bunun için mazbut bir usul yoktur. Mahalle bak- kalından büyük tüccarın elindeki mik dara kadar stokları kayda çare bul - mak imkânsızdır. Raif (Trabzon) tekrar söz alarak elinde stok bulunan tüccarın fiyat nisbetinden Ççok zarar edeceklerini söyledi. Cürin zarar etmi Diğer taraftan bir saylav da, fab- rikaların satış yerleri açmasını ikte - di. Türker şeker meselesi şunları söyledi : — Memleketimize şeker yakın za- manlarda başka memlekelerden geli - yordu. ve birçok paramız oralara gi- diyordu, Şeker tüccarını himaye ede- lim derken, milletin himayesini unut. mıyalım. (Alkışlar) Raif tekrar söz alarak Türkere ce- vap verdi: Büyük kamutay nazarında 1000 kişi de birdir, bir kişi de, dedi, bir tak rir vererek stoklar hakkında karar ve- rilmesini istedi, Bunun üzerine usul noktasından: “Acaba böyle bir takrir verilir mi ve nazarı itibara almr mi?,, diye sı- rasile Kamutayda usulcülerden diye tanınan İsmet (Çorum) - Refik İnce, Hakkı Tarık uzün uzün — beyanat - da bulundular, Ratfin bu şekildeki takriri teye kondu, reddedildi. Fakat Raifin heyecanı dinmedi, dedi ki! ekerin ucuzlayacağı çoktan be- ri söylendiğinden tüccar elindeki şe- kerleri çıkarmıştır. Raif (Trabzon) ikinci bir tekrir daha verdi. Bu takrirle mevcut stok- ların Maliye memurları - tarafından tesbit edilerek, fabrikaların stoklara mukabil tesbit edilen tüccara daha u- Cuz şeker vermesini ve ileride yapıla- cak hesap neticesinde hükümetin de şeker fabrikalarile işi bir. meticeye bağlamasını istedi. Bu takrir de reye kondu, reddedile Şeker fiyatları kanunun neşri tari. ' hinden itibaren inecektir. 'SON DAKİKA liya Dağılıyor hakkında Ankara, 11 (Hususi muhabirimizin telgrafı) — Kamutay gı lecek salı, acele işleri çıkardıktan sonra, yaz tatili devresine gi- recektir. Çankırıda Zelzele - Çankırı, 12 A.A. — Bu gece saat 22 ye 15 kala şarımızda biri hafif ve diğeri biraz şiddetli iki tur. teprenme olmuştur. Zarar yok- Uruguay - Paraguay Barıştı Anadolu Ajansının son dakikada verdiği habere göre, Şako anlaşamamazlığı halledilmiş, Uruguay ile Paraguay arasındaki barış andlaşması Kendilerini Iki yıldanberi, diktatörlük, Fran- sanın başı üzerinde korkunç bir he- yulâ gibi dolaşmaktadır. Iki yandan büyük diktatörlüklerle — çevrelenmiş olan bu memlekette de, komşulara benzemek istekleri kendisini göster - mektedir. İtalya ve Almanyada, 30s- yalizm ve komünizm akınlarına son vermiş olan bu idare “şekli, bu akın- lardan korkan bütün umsurları, ara- larındaki tezatlara bakmıryarak, bir- Hiğe çekmektedir. Ruvayyalistler, mu- hafazakâr cumuriyetçiler, gere mayeciler, taşkın milliyetçiler, sabık Savaşçılar ve bazı mütekait kuman- danlar, hep o yolu tutmaktadırlar, Bu akının taraftarı olan ve fakat kendi- sini pek te açmak istemiyen Temps gazetesi bir zamanlar diyordu. ki: “Komşularda hep kuvvetli hükümet- ler kuruldu. Bunlar sözden ziyade iş- le uğraşırken; çabucak karar verip hareket ederlerken, — hiz parlmanta- rizmin ağları içinde çabalamakta ve vaktimizi didişmeler ile geçirmekte- yiz. Halbuki işlerdeki durgunluk, buhran, sosyalizm ve komünizm kor. kuları, hergün artmaktadır. Bizde de kuvvetli bir hükümet kurmak lüzumu Artık hayati bir mesele halini almış- tır," “Tempa,, bu sözleri Staviski reza- letinin en kızgın zamanlarında ve Dou- merguc'in tara bir diktatör salâhiyetle- | ri istediği vakit yazıyordu. © zaman- lar hürriyet ve parlmantarizme karşı Staviski rezaleti istismar ediliyordu. Bu rezalet, hürriyet — ve parlmanta- zizmin topluluğu götürdüğü soysal çözgü Çinkilâl) anlamın-da gök- terilerek, bu öldürücü kurumlara son verilmesi isteniyordu! Bu gibi bula- nık zamanlarda avlanmak istiyen ba- nomal sız ulusunun hürriyete bağ bütün bu entrika- larr yıktr. Rezi hadisesi hakkında geniş ve derin arayışlar yapıldı, ona karışmış olanlar, yerlerine ve makam- larına bakılmayarak adaletin pençesi- ne verildi ve Doumergue'ten sonra gelmiş olan Flandin hükümeti, mü- esseselere tutunmadan, iç ve dış alan- larda bir sıra parlak muvaffakiyetler elde etti. Fakat hürriyet — ve palmantarizm düşmanları, Avrupanın göbeğimde bu müessezelerin yıkılmaz bir kalesi gibi duran Fransayı rahat bırakmak iste- mediler. Bu kere de başka yoldan YAi geldiler Fransa parlmantarizm an'aneleri- Pnç sadık kaldığı gibi, paranm istikra- tr siyasasını ve altına bağlr kalması usulünü de benimsemiştir. Tngiltere ve Amerika gibi ülkelerde bu esastan resmen, Almanya ve Rusya gibi yer- lerde de filen vazgeçildiği halde, Fransa ve onün bu hususta etrafına toplanmış olan İtalya, Belçika, İsviç. te, Hollanda ve Lehistan bu esas üze: rinde ısrar etmekte idiler, İşte, Fransaya diktatörlük sokmak istiyenler, bu kere bu taraftan hare- ket ederek Framsızları en hassas yer- lerinden vurmak istediler! Ötedenbe- SIYASAL KONUŞMA Fransızlar Bir Kere Daha Kurtardılar ri biriktirici bir ulus olan Fransız köylüsünden başlıyarak Fransız ame- lesine ve dükkâncısına kadar, herke- , devlet hazinesine ve birçok birik- tirme sandıklarına (Caisep d'epargne) para yatı lduğundan, frangın kiymeti takdirde herkesin müteessir olacağı ve bugünkü devlet kurumlarına karşı geleceği nomal sa- nildi; diktatörkük İstiyenler bu kere de bu yolu tuttular. Bunlar evvelâ Hollanda florini üzerine atıldılar. F yardıma koştu ve tecrübe suva düş- tü. Sonra Belçika frangı üzerine sal- dırdılar. Fransa, Belçika ile de anlaş- | mak istedi. Fakat buna muvaffak ola- madı ve bu yüzden Belçikada düşmüş olan hükümetin yerine gelen yeni hü- kümet Belçika “frangmın kıymetini düşürdü ve altın - esasından ayrıldı. Bu hâdise Belçika ile çok geniş ikti- sadi alâkalarda bulunan Fransa üze- rine derin bir tesir yapmaktan geri kalmadı. Dış ve içte korla ir spe- külâsyon faaliyeti aldı yürüdü. Her- gün bin bir velveleli haberler uydu. tarak Pransız frangı hakkında en bed binane yalanlar ile karllırsal düşünce- yi yerinden oynattılar, Fransadan al- tın akını-başladı! Öyle haftalar oldu ki, bu akının miktarı birkaç geçiyordu. Fransız bankası bü akınlara göğüs gerdi. Çünkü biriktir- miş olduğu altının miktarı — seksen angı geçerek — tedayül- de olan kâğıt parayı kapatmak için lüzimgelen miktardan üç kere fazla idi. Maamalih bu akınlar Fransız soy- sal düşüncesi üzerine derin bir tesir yapmaktan geri kalmadı. Flandin hü- kümeti,bu hâdise önünde eğildi.parl- mandan geniş salâhiyetler istedi.Parl man ise, yalnız spekülasyonda savaş yapmak ve framgr korumak için salâ- hiyetler verebileceğini anlattı. Flan- din, bu isteğe uymadı ve düştü; y rine gelen Buisson kabinesi de ayni yolu tuttu, 6 da düştü. sine frangın korunması olan salâhiyetler verildiği gibi büy bir ekşeriyetle itimada da mazhar öl- du. Laval derhal faaliyete geçti ve Pa- ris'in kendisinde spekülâayon yapan bâzr acenteler ile bazr gazetelerin sa- hiplerini tevkif ettirdi. Bu ük İcraat tesirini göstermekte gecikmedi: altın akını Curdu, bors: lara sükünet geldi ve Fransız kâğıt- laci Yükselmeğe başladrlar Bu kere dahi Fransızlara has olan © yüksek vatanperverlik hassası ken: disini gösterdi. Henüz Başvekâletten düşen Flandin, Laval kabinesinin bir rüknü oldu. Onun yanı başında Her- riot gibi eski başvekiller de va: İşte bu kendini tutabilmek,hırsr mek, herhangi bir makam ve mevi de vatana hizmet etmeğe hazır bu- lunmak faziletleri ile, hürriy hür mücsseselere olan bağlılıktır ki, Fransayı daima kurtarmış ve kurta- racaktır. seneye nisbeten yüzde 65, ilâ 70 arasındadır. Eğer bir hafta zar- fında yağmur yağmazsa bu nis- betin bir miktar daha artmısı lâzımdır. Bu izahata göre mem leketimizde kıtlık mevzuu bahis değildir, Mevcut mahsul, ihtiyacımızı tatmin edecek derecededir.Bir se neki mahsul vaziyeti 932 sene- si mahsulüne benzetilmektedir. 3,5 ilâ 4,5 kuruş arasında olan zahire fiyatları son günlerde 5,5, 6 kuruşa kadar çıkmıştır. Ankarada ekmek fiyatları 9 kuruştan 10 kuruş 10 paraya çıkmıştır. Bu fiyatlar bugün i- çin nomnal telâkki edilmektedir. İstanbula buğday geldi Anadoludan - şehrimiz p: sasına az buğday gelişi, yeni mahsulün yağmursuzluk yüzün den zarara uğrayacağı endişesi doğurmuş ve bazı tacirler te- lâşa düşmüşle: Piyasada yaptığımız tahkikata göre, bu- gün için böyle bir endişe tama- men yersizdir. Ziraat bankası - nın elinde ve şehrimizde ier tür lü ihtiyacı karşılayasılecek miktarda stok bulunmaktadır. Dün İstanbula muhtelif yer. lerden 67 ton buğday gelmiştir. Ziraat bankası bu vaziyetin önüne geçmek, spekülâsyon yap mak istiyenlerin ellerinde stok buludurmalarına imkân bırak- dün öğleden sonra imzalanmıştır. mamak maksadile buğday satı- şinı durdurmuştur. Eski taah- Ahmet AĞAOĞLU Kıtlık Tehlikesi Yok (Baş tarafı 1 incide) hütlerden başka yeni siparişler kabul edilmemektedir. Mama - fih banka lüzum gördi piyasaya çabuk mal çıkaracak- tır. Çiftçi borçları rimizin telefonu) — Çiftçi borç ları hakkındaki lâyıha tîktiııt encümeninde görüşülerek, ka - bul edilmiştir. Parti programı Ankara, 12 (Hususi muhahi- rimizin telgrafı) — Parti mer - kezi yeni programını bastırmış- tır. Bütün teşkilâta gönderile - cektir. Yeni nizamname öz türk çeye çevrilmiştir. Bu da bastı- rılarak gönderilecektir. — Devlet demiryollarınd tekaütlük Ankara, 12 (Husust muhabi- rimizin telefonu) — Devlet de- miryolları idaresi tekaüt san - dığı hakkındaki lâyrhanın Ka - mutayda görüşülmesi geri bıra- kılmıştır. — Gediz köprüsü İzmir, 12 (Hususi muhabiri - mizden) — Büyük Gediz köprü- sü tamamen bitirilmiştir. Eksik kalan tarafları da on güne ka - dar ikmal edilecektir. Köprü 23 Temmuzda Başbakan İsmet İn- önü tarafından açılacaktır, | |kat Fransa Hollarda ile anlaşarak | | zımda yürür gibi ya dut ağacı. Ankara, 12 (Hususi muhabi- | J ELEL NE SEVİNİYORUM, BİLSENİZ! Sanmayın ki, tayyare piyan - kosundan büyük ikramiye çık - tı da ona seviniyorum. Sevini- yorum çünkü başkasının sü ğü kiri ona temizletmenin yolu nu öğrendim. İnsan bir tuhaf makinedir. Daima kirletir ve hiç temizle- mez. İnsanlar arasında kendine benzerleri temizleyen bir tek lar. Üst tara başkasını kir! ek Ben sinirli bir adamım. Üs- tümün bir başkası tarafından kirletilmesine hiç dayanamam. Buna rağmen her tramvaya bi - nişte muhakkak birisi avağıma basar ve böylece beni sinir dirir. Yıllardanberi bu ta: tramvaya binerim. Çok balık arabalara binerke yeni boyatmış isem, ayaklarımı cebime koyamadığıma ne ka - dar üzülürüm. Bu üzüntü bir densiz herifin kürek kadar aya ğile kundurama basmasına en - gel olamaz.. Lâkin son günlerde bir dos - tum bana yeni bir yol gösterdi.. Şimdi ayağıma basanlardan hem öç alıyor, hem de kunduramı: te mizliyorum. Nasıl?... Böyle bir şey yapa- nın pantalonuna kunduramı si « lerek.. Evvelki gün yine böyle biri ayağıma bastı. Aradan iki daki ka geçmeden bir çalımına getir dim. Ve kunduramı onun panta lonunun baldırına sildim. Dön - dü ve sordu — Ne yapıyorsun? — Ayağımı siliyorum.. Üs - tüne bastınızdı da.. Kızdı ve sustu. Aman ben ne kadar memnun oldum ne ka- dar sevindim bilseniz. Size de tavsiye ederim. Eğer hep ayak- larımıza basanları böyle karşı- larsak tramvayın içinde kaldı « yürüyenlerin sayısı çok azalır.. B. FELEK Yaparak Değil, Yıkarak ! (Baş tarafı 1 incide) Ama nasıl ? Bu da ayrr bir ihtisas işi. Merhum Abdullah Cevdet'in Shakespcare'i terecüme etmesi gibi, meydana çıkaracağım derken şahese rin katledilmesinden de korkmuyor değilim. Öyle eserler var ki, ancak kendilerini çeviren dekor içinde mâna larımışlardır.Farzediniz ki,Nuruosma- niye kapısının yanında cski bir çeşe inde taşları bozuk, küçük, dar bir yol, kenarında bir büyük çınar ve- İşte bü tablo, olduğu şaheserdir.Çeşmeyi meydana çı- karacağım diye yolu asfalt yapıp çı- har ağacına baltayı vurunca,şaheserin vefat ettiğinin resmidir. Demek eseri lana çıkarmak için, birinci dere- cede yanındaki ağacı değil, önündeki tütüncüyü veya kahveciyi deflemek Jâzim oldu dir edecek san'at tini almak gerekir, Bunun gibi daha bin misı ye naşıl selviler kesilemezse,Eyüp de- mek nasil selviler, eğrilmiş mezar taş- ları ve topraklarında her türlü ot bit- miş kabirler demekse, böyle yüzlerce f ki, hepsi, eski İstanbulun USusi tabiat dekorlarile çevri- f ve ancak bir mütehasams, bir san'atkâr bunları kurtarmak, düzelt - mek yolunu bilebilir, bulabilir. Ben bir İstanbullu olarak ne büyük plân, ne yüz milyonlarca Hta, yani hayal istemiyorum. — Fakat az masrafla, yavaş yavaş, hiç olmazsa, yapılması kabil olanın yapılmasını istiyorum...., Ali Naci KARACAN A İzmirde eski eserler İzmir, 12 A.A. — Son gün - lerde İzmirde yapılan kazılarda | ikinci yüz vıl ortalarından kal. dığı anlaşılan bir - Atlet yazısı bulunmustur. Bu yazının İmpa rator Adriyen zamanında İz - mirli ünlü bir Atlet için yapıl - dığı anlaşılmıştır. Bir de batt tarafta Yahudi evlerinin altına doğru uzandığı görülen bir mo- zayik döşeme meydana çıka - rılmıştır, *

Bu sayıdan diğer sayfalar: