17 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12

17 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17-6.988 —— HALKI COŞTURAN BiR ZAFER Fenerbahçe Serveti 3 Gol Farkla Mağlüp Etti Nizameddin NAZİIF | ç-----e e T Harbın Bilânçosu Bizansın Lehinde İdi. Acaba Bu Sevdadan Vaz mı Geçmeliydi? O halde ne yapmalıydı? Donanma ile nümayiş yapıp, deniz surlarını tehdit etmek ve böylelikle kara surlarındaki mü dafilerin bir kısmını devamlı su rette deniz surlarında bulunma- ğa mecbur etmek doğru olma - yacak mıydı? Kale içinde ne kadar müdafi bulunduğu iyi kestirilemiyordu. (1) bununla beraber bütün Bi - zans, keşişleri, asilzadeleri, şe - hirlileri ve dilencileri ile bera- ber surlar üstünde vatandaş va- zifesi yapmağa başladıkları için, müdafilerin yüz binden az olma dıklarını kabul etmek lâzımdır. Bir kale içinde yer tutan yüz bin kişi ise acık ovada harp eden bir milyon adam kuvvetini bilek- lerinde toplamış demiktir. Hele böyle bir kuvvetin yalnız kara surlarını müdafaa etmesi Türk ordusunun ne kadar müşkül şart lar içinde harbi kabul ettiğini derhal göze vuruyor . Bu yüzden, Jüstinyani Edirne kapıda ve Teodor dö Kastros ile Biıroşiyordi ona yakın sur- lTarda yapılan hücumları kolay- lıkla püskürtebiliyorlardı. Tekfur sarayı Venedik balyo su Jirolamo Minotto'nun ku- manda ettiği Venedik askerleri tarafından ve Vilâherne sarayı ile ona yakın surlar (2) ve Eğ ri kapıda kardinal (İzidor) un kumandasındaki Sakızlı ve Lâ- tin askerler tarafından ayni ko- Jaylıkla müdafaa edilebiliyordu. Yalnız Silivri kapıisında Vene - dikli Dolfen ve Yedikule de yi- ne Venedikli Katarino Kontari- ni biraz sıkıntıya uğramışlar - dı, , Haliç surlarını gırandük No- taras bir kısmı Giritli ve bir kıs a Bizanslı olan askerlerile mü dafaaya memurdu ama, harp başladı başlayalı bunlara tek ok atmak nasip olmamıştı. ., Harbin yirmi beşinci günü, ikinci Mehmedin yaptığı müte- madi değişiklikler yüzünden Türk cephesinin kumanda he - yeti şöyle bir manzara gösteri - Yedikulede serdar Şair Ah - met Paşa, Silivri kapısı önünde Haydarpaşa, Yeni Mevlevihane kapısı öni Adni Paşa, Top- Meh met Paşa, Edirne kapısında İs - fendiyar oğlu ile s?âı h,,e Eğri kapıda Hersekli Ahmet Paşa harbi idare ediyorlardı, Urbanın ölümüne se- bep olan - infilâk hâdisesinden sonra bombardıman biraz hafif ler gibi olmuştu. Çünkü mühen disler infilâkım sebebini bombar danım kızmış olmasına atfetmiş lerdi. Bunun için topları her a- tımdan sonra zeytin yağla yağ- layıp soğumasını bekliyorlardı. Bununla beraber Teodos sur- ları yavaş yavaş atılan güllele - re tahammül edememeğe başla- mışlardı. Yıkılıyorlardı. Fakat Türkler bundan henüz istifade edemiyorlardı. Çünkü Bizanslı- lar yıkılan dıvarları, açılan ge - dikleri hayret edilecek bir sürat le tamir ediveriyorlardı. Jüstinyani Türklerle yaptığı harp temasından sonra gürürüun dan ve mânevi kuvvetinden bir parça kaybetmişti. O, karşısına çıkacak kuv- vetin derme çatma bir kalabalıktan ibaret olacağını sanmıştı, Halbuki Türk ordusu- nun gayet teknik çalıştığını gö - rüp anlamıştı , Türk okçuları kaleyi bir ok yağmuru altına alırken, bombar dalar gürlüyor ve diğer taraftan da, su dolu hendeklerin altından lâğım kazan, ııçankg:l!_ın açan Türk askerlerinin tebek gibi kaleye yaklaştıkları anlaşılıyor- dü, Ti ğ yer altından açılan büyük bir lâğımı odunlarla destekliyerek Bizans surlarının temeline ka - dar yaklaşmışlardı. Toprak al- tındaki gürültüyü toprak üstün de uyuyan bir papas tesadüfen duymamış olsaydı, belki de ikin ci Mehmet buradan askerlerini şehire sokabilecekti. Bunun üzerine Cenevizliler kale içinden dışarıya doğru bir başka lâğım açarak ot yakmış - lar ve Türk lâğımcılarını du - manla boğmuşlardı. Yeniçeriler ve Türk hücum kolları ise yılmak nedir bilmiyor lardı. Ök Yağmuru atimdır hendeklere atılıyorlar ve yine ok yağmuru altında uzun merdi venlerini sura dayayarak yuka - rı çıkmağa çalıştyorlardı. Bi - zanslılar yukardan kaynar sular zeytin yağları, taşlar atıyarlar ve bunları haşlayarak, yaralaya rak hendeklere düşürüp boğuyor lardı. « Günler geçiyordu. Harbin ya pılan muhasebesi hiç te Türkle- rin lehine bir neticeyi meydana çıkarmıyordu : 1 — Beş, Ceneviz gemisi üze rine Baltacı bütün donanmasile hücum etmiş, fakat Cenevizleri Halice girmekten menedeme « Mişti. 2 — Bombarda patlamış, Ma car Urbans ölmüştü. ,3 — Surlarda açılan gedikle- ri Bizanslılar derhal tamir ede- Cenubi Afrika Birliği man tayyareleriyle - Howi F_'ury tek kişilik Zvcı tıyyukeî: rinden müteşekkil olacaktır. Her iki tipten buharla soğutu- lur Rolls - Royce ve Gosharuk motörleriyle teçhiz. olunacak. | lardır. Bu maksatla cenubi A- | merika hükümeti şimdiden ay- ni çeşitlerden birkaç tecrübe tayyaresi sipariş etmişlerdir. 'Tecrübeler iyi netice ü takdirde 40 Hart ve7 Fury tayyaresi Pretariada ve lisansı satınalmak suretiyle imal edı - leceklerdir . Bu fabrikada şim- diye kadar Ayro - Tutar siste- mi mektep tayyareleri imal edil mekte idi. Danimarka — Danimarka hükümetinin tay- yare fabrikasından imal edilen Hawker - Nimard sistemi on avcı tayyaresinden biri yüksel- me rekorunu 11.000 Yaralının etrafına toplandılar biliyorlardı 4 — Yapılan büyük. hücum kulesi, Bizanslılar tarafından üzerine Rum ateşi dökülerek ya- kılmıştı: Velhasıl koskoca ordu, henüz bir fevkalâdelik gösterememiş ti. İşte bu sırada idi ki, Bizans kapılarından biri açıldı ve bir mükâleme memuru Türk karar- gâhma geldi; ve öğrenildi ki; “İmparator Kostantin, her sene büyük bir vergi vermeği ka bul ediyor ve sulh teklif etmek tedir.,, İkinci Mehmet derhal çadırın da bir divan kurdurdu. Herkes - —düsüncelerini serbestçe söy lemelerini istedi. İlk- söz. alan Sadrazam Halil yine eski tel - den çalmağa başlayınca sustur | du. Çandarlı yapılan sulh tekli - finin kabul edilmesini, zira do - nanmamızın düşman donanma- sile baş edebileceğine, ve ordu- nun bu kaleyi zaptedebileceğine akıl erdiremediğini,, söyledi fa - kat ezeli düşmanı olan Zağnos Paşa ve Molla Gürani ile Ak Şemsettin gibi ikinci Mehmedin yüksek itimadını kazanmış din adamları bu fikrin şiddetle aley hinde bulundular (Arkası var) (1) Hammer'in (Ata Bey tercüme- si) sözlerine ina-mak lâzimgelirse Kostantıniyeyi müdafaa edenler do - kuz bin kişiden ibaret idiler ki, bun- ların üç "ini Cinet': yardımcıları idi. Buna inanmak için Hammer gibi bir yalancı veya bir budala olmak lâzım- dır. (* Bulat tarafları. KUÇUK ILANLAR | 3 LİRA—Tuvalete ve ıtriyata ait hes |f ne yapmak isterseniz herkesin yapa bileceği şekilde formülünü yazar gönderirim veya öğretirim. Sonfer Jâboratuvarı. Kadıköy rıhtım 76, BBT ç Yeni başlıyanlar için : 56 Empas yapmayınız Empas yapmak lâzım gelip gelmediği hasımların oynadık - ları kâğıtlardan anlaşılmakla be raber buna pek fazla bel bağla - mamak ta lâzımdır. Çünkü ha - sımlarda tabiatile sizi aldatacak şekilde oynamak yoluna sapa - caklardır. Empas daima yüzde elli mu- vaffak olabilecek şüpheli bir lö- vedir. Bunun için bu löveyi da- ha emin olarak başka bir şekilde yapmak imkânı varsa empastan vazgeçmelidir. Empastan kaçınmanın deği- şik yolları vardır: En basit yol, empas kâğıdını başka bir kâğıt üzerine kaçmak | tır. Empas kâğıdını üstüne kaça- bileceğiniz renk sağlamsa iş ko- laydır. Fakat sağlamlanması şüpheli bir renk ise, empas yap- madan bu rengi sağlamlamak ve eğer rengi sağlamlamak ka- bil olmazsa empas yazabilmek imkânlarını muhafaza etmek lâ- zımdır. Meselâ morda: Kör: 10. 5, 2 Karo: A.R.8.7 Trefl: 8. 4. 3 Pik: 9. 7.4. Ve elinizde de: Kör: A.R.D. V.6 Karo: 5. 4.2. Trefl: A, D. Pik: A. R. $ Şeklinde kâğıt var. Koz kördür. Hasım pik da- mıanı oynamıştır. Hasım kozlarını - bitirdikten sonra ilk karoyu hasma veriniz, eğer karolar hasımlar arasında taksim olmamışsa üçüncü elde farkıma varırsınız. ve o zaman trefl empası yaparsınız. Bilenler için wss .. şatt A L1d0065 yakore 1114 Şit ! yide e .. gVH66 54117 Kâğıdı (O) vermiştir. (O) bir karo, (N) bir pik, (S) dört kör söylemişlerdir. (O0) oyuna karo ruasile baş - lamış, (E) dokuzlu koymuştur. (S)jnin dokuz löve yapması sağlamdır. Eğer (O) karo deklâ Te etmemiş olsa idi, (S) onun- cu löveyi yapmak için üçüncü karoyu mordan kesmek yolunu arardı. Fakat (O)ynun karo dek lâre etmiş ve (E)nin ilk elde do- kuzlu vermiş olmaları, (E)nin hiç değilse ücüncükaroyu kese- ceğini gösterir. (8) karo ruasını as ile aldık- tan sonra tekrar karo oynar. Morun keseceğini görmekle be- raber arkadaşının da keseceğini bilen (O) nun karoya devam et- mesi muhtemeldir. Bu takdirde (8) mordan bir trefl kaçar ve bu suretle üçüncü trefli kesecek bir duruma pgirer. Elden nasıl olsa kaybedilecek bir kâğıt üstüne bazan mordan başka bir renk kacarak o rengi kesmek kabil olabilir. Elinizden kavbedeceğiniz kâğıt mordan ve hasrm tarafından kesilivorsa bu 'f"_vdı oynamanın imkânı KİRALIK EV (Başı 11 incide) ketiyor. Akınlar, şiltler ve topun boyuna kaleyi sıyıratak avuta kaçması heye- canı en yüksek haddine çıkarryor. Niyazi bir akında topu Naciye ver- di. Fakat orta muavin çok mükem - mel bir kurtarışla topu uzaklaştırdı. Şimdi top, İsviçre muhacimlerinde, Esad kurtarmağa uğraşıyor ve kur - tarıyor, ileri atıyor, Fikret alıyor, Naciye veriyor, fakat İsviçrenin bey- nelmilel müdafli gene kurtarıyor. İsviçreliler aleybine bir favl, Fik- ret atıyor, mükemmel bir şüt, fakat kâleci kurtarıyor ve halk “vah! vah!” diye hayıflanıyor. Top ortalarda, yeni bir favl, orta- €aki toparlağın içinden atılar favlü Isviçreli müdafi kurtardı. Fakat bu eanada İsviçreliler âleyhine bir penal- tı veriliyor, Fikret atıyor, fakat kaçı- tıyor! Fenerbahçe beş dakikada iki göl fırsatı kaçırdı. İlk golümüz Boyuna akın ediyoruz. Tam bu esnada top Fikretin ayağına geçti, Fikret ilerledi, kale önünde kimse yok, Fikret ilerledi ve mükemmel bir şütla ilk golü yaptı, karşısında- ki müdafii geçerek ve kaleciyi şa - şırtarak fevkalâde bir şutla yirmi be şinci dakikada ilk golü İsviçre ağ- Tarına taktı. İsviçreliler çok güzel — oynayor ama, Fenerbahçe harikülâde oyna - yor. Belli ki, bu golü hemen - telâfi etmek istiyorlar. Dört beynelmilel oyuncu akın ediyorlar, korner olu - yor ve Bedii güzel bit kurtarışla tehlikeli bir vaziyeti atlattı, tekrar korner oldu, tekrar kurtuldu, — yine korner oldu. Tehlikedeyiz Arka arkaya üç korner oluyor ve üçü de kurtuluyor. Fenerbahçe antre- nörü, heyecandan bayılmış gibi, bir kale arkasında maçı seyrediyor, İsviçreliler Fikretin tehlikeli oyun- cu olduğunu anlamış - olacaklar ki, hep onu tutmağa başladılar. Fakat bugün Fenerbahçe cidden yüksek bir oyun gösteriyor. Beş dakika sonra Naci İle Fikret kombine bir iniş yapıyorlar ve bu ini- Şi Şaban da paslarile takviye ediyor ama netice vermiyor, Oyvun başlıyalr yarım “saat oldu! Isviçreliler daha güzel oynamağa baş- ladılar. Bilhassa sol açıkları Edi mü- temadiyen tehlikeli vaziyetler yaratı- yor. Fikret, hir akında çok kuvvetli bir şüt çekti, fakat İsviçre kalecisinin göğsüne geldi ve kurtuldu. Bu esna- da İsviçreli müdafilerden biri yaralan dı, tahada antrenör kendisini tedavi etti, ayağa kalktı ve oyuna devam et- ti. İsviçreliler, bugünkü kuvvetli o - yun karşısnda yarım sahayı güç geçi- yorlar, Bu esnada oyunun başında sakatla. nan oyuncu iyileşti, tekrar sahaya girdi. 'Top İsviçrelilerin gağ tarafından Fener kalesine iniyor. Dehşetli bir teh like. Fazılr geçtiler. Çok tehlikeli bir hücumla kaleye indiler, Fakat Bedi yere yatarak yaman bir gütü kurtardı, tehlikeyi defetti. İsviçreliler Fener kalesi önünden ayrılmıyorlar, tekrar bize korner ol- du. Çekildi. Tam kalenin üzerinde, kaleci körnere atıyor. Korner çekili- yor ve Bedil iki elile yakalayıp kur- tarıyor. Bu esnada İsviçreli bir oyuncu ile bir oyuncumuz çarpıştı, İsviçreliler âleyhine favl verildi, bu favl netice - sinde bir akın yaptık, Fikret aldı, or- taya attı, Ali Rıza topu süreyim der. ken orta muavinleri kurtardı. İsviçreliler gene akın yapıyor. Fa- kat Esad gayet güzel oynıyarak bir înk kurtarışlar yapıyor. Bu esnada svi oyuncularının çok kuüvvetli bir şütünü Bedii bavaya — zıplayarak kale köşesinde kurtardı. Bundan sonra bizim bir akınımız, tehlikeli bir akınımız oldu. Ve birinci devre Fenerbahçenin 1 - O galibiye- tile neticelendi. İkinci devre Fener oyuncuları sahaya çıktılar, İsviçreliler alkışlar arasında sahada yerlerini aldılar. Oyuna İIsviçreliler başladı. Top Fener kalesine iniyor. Servetin şütünü Bedii tuttu, topu Ali Rızaya attı. Fener timinde değişiklik var, Reşad çıkarılmış, yerine Necip girmişti. Top ortada. Fener akıncıla- vı kaleye doğru ilerliyor. Fikret topu avta yaptı. Yalnız tribün değil, civardaki bü- tün evler, ağaçlar insanlarla dolu! Top ceza sahasında. Biraz sonra top Şabanın ayağında şüt, fakat ka- lecinin müdahalesi ile kurtuldu. Top iki taraf sahası arasında gi - dip geliyor. Rüzgâr durdu. Hücumlar ortalarda " Fe g. soldan İsviçre hl:ddı,ı'l" tehdit iyor. g lareheclik Sayığı yaparak durduruyorlar. Yaşarın bu « lunmaması, Fener müdalasını zayıf düşürdü. Ve bu Fenere bir göle mal oldu: Berabere. Oyun Fener kalesine doğru ilerli - yor. İsviçreliler kısa paslarla hücum ediyorlar, Şütü kalecimiz kurtardı. İsviçreliler ağır basmağa başladılar. Fazılın ayağile ilerleyen top İsviçre müdafii tarafından geri çevrildi. ğ İkinci gölümüz Fakat bir anda mukabil hücumu - muz İşviçrelileri şaşırttı. Şaban toj kalecinin elleri arasından ağlara tak- tı. Fener, iki bir galip vaziyette! Oyun devam ediyor. Niyari topu Topu İsviçreliler kaptılar. Lebip kurtardı. Niyari yetişemedi. Sağ taraftan avt oldu. Fenerin her akınını halk çılgınca alkışlıyor. Top Esadda. Niyazi ortalar — dı. Ali Rızanın şütü kalenin üstün den geçti. Naci favl yaptı. Top tek« rar İsviçre kalesi önünde. Kaleci ya- kaladı. Her iki taraf azami gayret sarfediyorlar, İşte üçüncüsü! Oyunculartmız açıldılar. Esad kü- Çük boyile topu kurtarıyor. İsviçre yarı sahasında top mekik dokuyor, Hücum kızıştı. Bir gol daha. Bu go- lü Naci attı. Variyet 3 - 1 Fener lehinde. İsviçreliler sıkışık vaziyetten kurs tulmağa çalışıyorlar. Sokaktaki insanlar stadın duvarla- rına tırmanıyorlar. Fener bu oyunu- nu devam ettirirse, Tİsviçreliler için panik muhakkaktır ! Varan dört! Fenerliler, yedi beynelmilel oyun « cusu olan Servet takımını, son dere çe müşkül bir mevkie soktular, Heyecan son hızmı buldu. Ali Rızanım ayağile top tekrar Ser vet kalesine girdi. Vaziyet: Fener 4 — Servet 1. Beşinci gol Top Fenerin hâkimiyeti altında. Derken bir gol daha: Bunu da Niyazi attı. Bu suretle Fenerbahçe muhacimlerinin her biri birer gol yapmış oldular, $-11 İsviçreliler perişan bir hale « kr;"mmüdgl- / yazinin şütünü kaleci kurtardı. Orta Avrupanın bu meşhur takımı Fenerin ufak cüsseli oyuncuları kar- şısında bozguna uğradı. Herkes çoş- kun. Halk Fenerin antrenörü lehine bağırıyor. Servet'in golü Top İsviçre kalesinden ayrılmıyor. İsviçreliler kendilerini topluyor gibi. Soldan bir akın yaptılar ve Fevere gol oluyor. Fener $ — Servet 2 1! 'Top İsviçrelilerin ayağında. Pazl kesiyor. Top tekrar Servet oyuncula- Tına geçiyor. Servetin sağdan hücumunu Fener- Hler kestiler. Oyunun bitmesine 13 dakika var. Servet oyuncuları son gayretlerini yapıyorlar, Hücumlar te- vali ediyor. Top Fenere geçti. Ali Rızanın vuruşu — kalecinin göğsünde durdu. İsviçreliler cenahtan hücum yapıyor. Bizimkiler topu uzaklaştır « dılar, Oyumun — sonu yaklaşıyor. Netice henüz 5-2. ' İki taral ta son gayretlerini sarie diyor. Tam beş dakika kaldı. Fener oyun- cuları bütün varlığile çalışıyor. Halk sahayı terketmeğe başlıyor. Fenerbahçe bugün fevkalâde oyunile alkışlar topladı. Tribünlerde binlerce balk birbirini tebrik ediyor. : Son bir akın. Fikret bir şült atıyor. 'Top kalecinin avucunda, bütün halk sahaya taşıyor, oyuncuları omuzları - ma alıyor. Herkes biribrini tebrik edi- yor ! Küçük Fenerlilerin Oyunu pek çok Alkışlandı! Meras.. bittiklen sonra Fe- nerbahçe'nin en küçüklerinden yapılmış iki takım sahaya gel- di. İkisi bir arada Fenerbahçe- yi temsil eden bu küçüklerin bir takımı sarı, ikincisi lâcivert giy” mişlerdi. Kücük'erin sahaya ÇI- ı kışı pek çok alkışlandı. Öyünü Alâettin id-re ediyordu. Bravo küçüklere! Güzel. an- layışlı, tekvikli oynuvorlar Ve boyuna alkış topluyorlar, K Ki bu oyunu on ber şer dakikalık iki haftaymdam ibaret olmak üzere yarım saât sürdü. Neti-- «n oldu;. Tlk onuncü kikar x

Bu sayıdan diğer sayfalar: