17 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

17 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜSÜNDÜKCE SPORCULARIMIZI TEBRİK Türk sporcuları, Türk ada - lesinin ve çevikliğinin şeretini kurtarmaya başladılar. Hep ga- lebe haberlerini alıyoruz. Mil - letler arasında kabiliyet ölçüş - mesine yarar bir tek ihtisasımız Âdeta spordan ibaret olduğu için küçük bir yeniliş, hepimizde bü yük bir utanç ve iç acısı uyan - dırıyordu. Adeta yabancılara bir takı - manız yenilmesi, bizim için sanki ilimde, fende, edebiyatta ve sanatta da onlardan geri ol - duğumuzun bir işareti demek - ti; Türk sporu, o kadar umumi Türk kabiliyetini temsil eden sembolik bir faaliyet olmustu. Gerçekten bütün bir milletin maneviyatı, spor takımlarınm yabancılara yaptığı gol sayısi - le yükseliyor ve alçalıyor. Bu - nun için, gazete serlevhalarm - daki gol rakamlarına yalnız bir sporcu heyecanile değil, bir yürtsever dikkatile de yiyecek gibi bakıyoruz ve galebemizi bildiren yüksek bir sayr, han - gi meslekten olursak olalım, al- nımızı da yükseltiyor. Sporcularımızı tenkit ettiği - miz zamanların hararetile teb - rik sırası da gelmiştir. Peyami SAFA | POLIS Bir adam denizde Boğuldu Burgazıdasında sanatoryomda ha- deme Hasan, arkadaşlarile beraber yüzerken kuvveti kesilmiş ve deniz ortasında imdadına yetişilemiyerek boğulmuştur. Ceset bulunmuş, gö - mülmesine izin verilmiştir. * Hüviyeti anlaşılamıyan bir adam, dün Zeyrek yokuşunda bir baygınlık neticesi yere düşmüş, fazla ağır has- ta olduğu anlaşıldığından sıhhi im- dat otomobilile Cerrahpaşa hastaha- mesine kaldırılmıştır. * Sütmeneli Süleymanın idâresin- deki kum yüklü dün Trabya önlerinde dümeni rıhtıma bindirmiştir. Suların cereyanı ile ko- <a kayık batmış ve içinde bulunanlar yetişen sandallar tarafından kurta - Tılmıştır. * Dün İstiklâl caddesinde Kano - nika apartmanı içerisinde yangın çık mış, kapı kırılmak suretile içeri gi- rilmiştir, Sigortalı olan apartmanda yangın buz dolabının kontak yapma- sından İleri gelmiş isede etraftan yetişenler tarafından kurtarılmıştır. * Dün sant 10 da şoför Ziyanm i- daresindeki 2566 numaralı otomobil Harbiye mektebi önünde 9 yaşmda- ki Aldaddine çarpmış, çocuğun ağır surette yaralanmasına sebep olmuş- tur. Alâaddin, Şişli Etfal hastanesi- ne kaldırılmış, şoför yakalanmıştır. Bir falebenin muvaffakiyeti Paris'te tahsilde bulunan gençle. rimizden Fadıl Hakkı Sur, Ecole Libde des Science Politiçues mekte- bi ile Hukuk fakültesininin imtihban- larmı muvaffakiyetle vermiş ve “iyi mansiyone” olarak bu mekteplerden çıkmıştır, Fadıl Hakkı Sur Mül kiye mektebininden çok iyi derece de çıkan gençlerdendir. Kendisini tebrik ederiz. No, 85 Erik Çiçekleri Mahmud YESARI — Kime mi saldırır? Gözü kimi keserse? ö Genç “doktorum,, dişlerini kısmış- b — Meselâsı yok.. Bana... “Döoktorum,, un, © ane kadar kid- detlendiğini görmemiştim. Yüzü ka- Buğday fiyatları Gene yükseliyor Buğday piyasası, dün bir gün ön- ceki yükseliş vaziyetini muhafaza et- miştir, Amadoludan 144 ton buğday, 131 ton un gelmiştir. Yumuşak buğ- daylar 3,30 - 6,35 kuruş, sert buğ- daylar ise 42,50 - 512,50 kuruş arâ- sında satılmıştır. Bazı tecimenler piyasada un azle- ğımdan şikâyetçi | görünmektedirler- Ortada, Anadoludan az mal gelmesi yüzünden belki biraz buğday azlığı vardır. Fakat buğdaysızlık şikâyeti hiç te yerinde görülmemiştir. Res- mi kayıtisrs göre, şehrimizde bu haf- ta 16,711 ton buğday stoku vardır. Tecimel stok olan bu miktardan ay- rr.olarak, değirmenlerde de 5097 tor buğday ve un bulunmaktadır. Ortada yeni ve önemli durum şudur: Yeni mahsul piyasaya çıkıncaya kadar fiyatların istikrar kazanııya- cağını öne sürenler, şimdi, Anadol. nun bir çok bölgelefinden toplattık. Jarr yeni mahsulü, baz! endişelerle şehrimize göndermemektedirler. İl gililer, günde vasati 300 ton buğday ihtiyacı olan İstanbula, bu yüzden az ma) geldiği kanaatindedirler. Bu- na zağmen, hiç bir suretle ne buğday ve me de un buhranı mevzuu bahis değildir. Tecim ve zahire borsası meci dün toplanmış, aylık mahsul vaziye- | #ini gelen raporlara göre tetkik e8- miştir. Son yağmurlardan sonra her geşit mahsullerimizin iyiye döğru gittiği tesbit edilmiştir. m İmtihan talimatnameleri ve hocalar | Lise ve Orta okulların imtihan ta- limatnamesinin değişeceğini yazmış- tık. Bu hususta öğretmenlere sorü- lan sual milddeti bitmiş ve birçok öğ- retmenler cevapları bakanlığa gönder- #işlerdir. Verilen malümata göre tali- matnamenin talebe yazma maddesi de değiştirilecektir. Bu bususta Ankara- da toplanan komisyonun faaliyete baş ladığı haber verilmektedir. —— Taksim bahçesindeki tarife değiştirilecek Bazı bahçe sahipleri yazdan İstifa- de ederek belediyenin tasdik ettiği ta Fife, haricinde halktan fazla :parm al sinde de tn pahalı satıldığından şikâyet edil - miş ve belediye bu hususta tetkikat yapmıştır. Taksim bahçesinin bundan üç ay evvel yaptığı tarifesinde Ücret ler fazla görülmüş, bahçenin varyete kısmında da alkolki içkiler tarifede | gösterilmemiştir. Bunun üzerine bele- diye dün Beyoğlu ilçebaylığına bir tezkere göndererek bahçe tarifesinin değiştirileceğini bildirmiştir. “Tarife yeniden tanzim edilinceye kadar bah- gede meşrubat satışı kontrol edilecek tir, —— Evkafla Belediye ara- sındaki amazlık İstanbul Evkaf idaresile belediye arasında mevcut bazı anlaşamamaz- liğım giderilmesi için Tokat saylavı Nazım, Eski tüze bakanı Yusuf Ke- mal, Kamutay adliye encümeni baj- kanı Münir, eski İktisat vekili Mus- tafa Şereften müteşekkil olan heye- #in azaları İstnbula gelmişlerdir. He- yet, bügünlerde Evkafta veya beledi- yede hakemlik tetkiklerine başlaya caktır. — Zannederim. Bunu başıboş bi- rakmak doğru mu?. Genç “doktorum,” düşünüyordu. m ri gi gatarak, ciddi ciddi üşünüşü, pek hoşuma gidiyordu. Tini menloğoja Scala kalan her şeye karşı basitleşen, çocuklaşar bu dolgun kafan içinden neler geç- tiğini tahmin edebiliyordum. Fakat idim. O, en basit şeyleri, ilmi mantık, il- mi muhakeme ile öyle Tışmış, rengi morarmıştı; gözlerinde şimşekler çakıyordu: — kırbaçla döğmek. Devam edemedi, nefesi keszmişti, yumruklarını sıkıyor, gözlerini kır pıştırıyordu. gözüne bir şey gö- rükmez. Döğer, söğer, kırar geçirir... Sesimi, korkan bir titreyişle ya- — Şimdi faciayr anlıyor musun? bula gelmiş ve benim hayatımı sıkı sıkı tahkik etmiş... Onun bir re- xalet çıkarmasından korkuyorum. Genç “doktorum, tamamiyle inan- mıştı; yüzü tiksinme İle kırışmış, için için homurdanıyordu : esir Güdi sz mİ gaları yara yar mağa çeviriyor, içinden çıkılmaz onu, kendi düşünüşüne bırakmamalı) san erkektir. T I Tramvay şirketin- Tramvay şirketi amelesi, tramvay sosyetesindeki yardım sandığında bu- lunan paranın yarısını Hava tehlike. vermişler. fakat sandıktaki para mev- cudu yüzünden sosyete İle aralarında ihtilâf çıkmış, davanın halli şirketler komiserliğine havale edilmişti. Veri len malümata göre komiserlik te bu- nun hallinde bâzı müşkülâta uğramış- tr. Bu sebeple Tayyare Cemiyeti Ge- Bel Başkanı Fuadin reisliğinde tram- vây amelesinin de bulunacağı büyü” bir toplantı yapılacak ve bu mesele ko nuşulacaktır. Yapılan iddialara göre bu sandığın hesabını şirket vermemek te ve müşkülât ta bu yüzden doğma tadır. —— Kadıköy su şirketinden şikâyetler çoğalıyor Kadıköy su şirketinden şikâyetler çoğalmaktadır. Bu şikâyetlere göre sosyete yazın ihtiyaca kâfi su verme- mekte, kışın da çamurlu ve mikroplu akan suları temizlememektedir. Göz- tepe, Erenköy civarında bazı gün su- İar âzalmakta, çok zaman da hiç ak- mamaktadır. İş bununla kalmamak - ta, su saatleri suyun bıraktığı tortu. lardan bozularak tediye zamanında memurlar güçlük çekmekte ve yapılan iddinlara göre abonelerin su sarfiyatı bu yüzden tahmin edilen bir fiyat öze- sinden alınmaktadır. Asıl ölçü saatle- rinden başka bazı evlere kontrol saati koyan sosyete, bu saatler için de abo relerden ayrıca kira almaktadır. Kan- kca ile Bostancı arasında oturan halk bir mazbata ile bütün bu noktalardan sosyeteyi komiserliğe şikâyet etmiş - erdir Mekteplerde yabancı dil mutlaka öğretilecek Universitedeki yabanc: dil mekte - binin kaldırılacağını yazmıştır. Lise- lerden bir yabancı dil öğrenmeden ta- İebe çıkmasını iyi bulmayan Bakanlık liselerde yabancı diller kursu açmağa karar vermiştir. Bu karar talebe ara- sında da genel bir memnuniyet uyan- dırmıştır. Bundan sonra yabancı dil dersine önem verilecek bir ecnebi li- san bilmeyen talebe Hseden mezun 5- Belediye Turizm şubesinde çalış- mak üzere 80 Jira maaşlı bir memur alınacaktır. Bunun İçin belediyede bir müsabaka imtihanı açılme, 15 kolej mezunu bu imtihana girmiştir. İmti - han İngilizceden yapılmıştır. Başka ec nebi lisan bilenler tercih edilecektir. Evrak tetkik edilmektedir. —— Belediye, Suadiye ve civarındaki Tramvay yolunun İki tarafına yaya kaldırımları yapmağa karar vermiştir. Bu civardaki diğer bir kısım tramvay yollarında da yaya kaldırımları yok- tur. Belediye Ğu iye kısmını bitir - dikten sonra diğer kısımların kaldırım larını yapmağa başlayacaktır. —ş— Kaynak sularını ucuz- latmak için Belediye memba sularını ucuzlat - mak için yapmakta olduğu tetkikata devam etmektedir. Önümüzdeki cu - Martesi günü öğleden sonra Boğaza gidilerek yeride tetkikler yapılacak, membalar gözden geçirilecektir. — Bu adam, deli değil, hastadır. | “normal, liğine rağmen, erkeklik Hem klinik hastasıdır, buna emin| gururu baş kaldırmıştı, gözlerinde olunuz... Fakat tehlikeli bir hastalık | Şimşek çakar gibi oldu: — Beni mi düşünüyorsunuz? Se- bep. «Onu incitmemek için tatlı bir gü- lüşle sokulmuştum: 7 Deli, diyorum, sevgilim... Bizi bir arada görür de, bir rezalet çıka- rırta ne yaparız? O, hiçbir şeyden eçkinmez... Ve ; bütün deliler gibi, ataktır, atılgandır. Kendisine .sorar- Tabanca kullanmak, dina, hattâ çocuğa tabanca çek- mek, kırbaç atmak, küfretmek, döğ- karışık yu- | mek, söğmek, her türlü edepsizlik, onca erkekliktir. Ben, senin istikba- le getiriyordu ki, adama korku ve | lini düşünüyorum. Eğer bir vak'a çr- dehşet geliyordu. kacak olursa, sen, ne yaparsın? Her ne sekilde olursa olsun, ben- Bir delinin saç den ayrılmanın oha, çök tesir edece | feda edebilir misin? ğini biliyordum. O, alışkanlıkların - dan fedakârik edemiyecekti. Şimdi onu bu ayrılşa alıştırmak icap edi- yor Hüzünlü bir sesle, ağır ağır, söy- Tüyordum: — Kendimi düşünmüyorum, sev- İlim... Kendimi hiç ünmüyo- rum... Bana, ne yapabilir? Eve kapa- nir, otururum. Kapımı, zorleyamaz | başmı eğerek düşünmesinden zorlıyacak | dım. Bir şey söylemivordu, belki de olursa bundan korunmanın, kâçımma- | düşündüğünü #öylemeğe utanıyor, ki... Deliliği tutup da, nm çaresini bulurum. Fakat sen.. Bütün düşündüğüm sensin... Ruhunun ağırlığına, sinirlerinin — Yapacak bir tek şey var. Sen, | teri okuyordum. Ni iv — dün g nizi yüke 101 akiğen. bazi Makdığ, çi fir, itme! İtimat i — ikin gey kapa | Here ek anan ğin id li İçten ii etmişim gibi, yerim- Sön helin; Z — Buna, sen, razı olsan, ben kat- iyyen razı olamam. Erkeklik gururu, meslek gurüru ile çatışmıştı. İyice biliyordum ki, o, Se Pl ağ Tahminimde dığrmı, onun Ml el çekiniyordu. Ona, Hizımdı; omuzundan tuttum : deki amele paraları ; san rene vİ Belediyeye alınacak memur Suadiyede yaya kaldırımlaır AN ŞEHİRDE OLUP BİTENLER | Sovyet uçak müte- hassısları geldiler | İki ay evvel Türk Kuşu için Sov- memleketimiz yet Rı e müte » hasws olarak getirilen ve sini bilenler kurumuna terke karar | bulunan iki Rus tayyarecisi dün sabah | şehrimize gelmişlerdir. Iki Rus mü - tehasası memleketimizde kurulacak İ olan Plânör mektebi için müsait bir sa ha aramaktadırlar. Bunun için Anka- rada yaptıkları tetkiklerden başka şeh rimizde, Bursa, Kocaeli ve Izmirde de tetkiklerde bulunacaklardır. ——— Güney Afrikası - İstanbul - Londra Otomobille seyahate çıkan iki Ingi- Biz seyyahı dün akşam Ankaradan şeh rimize gelmişlerdir. Seyyahlar, seya- hatlerine cenubi Afrikanın Nyeryo şehrinden başlamışlar ve yanlarında bulunan 13 bir zenci çocu- ğu ile beraber Fas, Cezâir, Trablus Garb, Musar, Filistin. ve Suriye yolile memleketimize gelmişlerdir. Iki Ingi- Biz şehrimizde de bir müddet kaldık” tan sonra Trakya, Bulgaristan, Maca- ristan, İsviçre ve Fransa yolile Lon- draya gidecekler ve seyahatlerine ni- bayet vereceklerdir. —— Çek talebesi geldi Şehrimize | gelecekleri bildirilen Prağ Üniversitesi talebesinden 67 si dün Çar Ferdinand vapurile şehrimi- ze gelmişlerdir. Bunlardan 37 erkek talebe Galatasaray lisesine ve 30 kiz talebe de Çapa Kız Muallim mektebi- ne yerleştirilmişlerdir. Talebe perşem be gününe kadar şehrimizde kalacak ve Ankaraya gitmek arzusundadırlar. Gene Prag Üniversitesi talebesinden 66 kişilik diğer bir grup ta pazar gü- nü şehrimize gelecekler ve çarşamba gününe kadar kalacaklardır. Bu aym sonuna kadar Bükreş ve Belgraddan da aynca birçok talebe gruplarının şehrimize gelecekleri bildirilmiştir. lerimi Esnaf cemiyetleri federasyonu Esnaf cemiyetleri federasyonu kü- rulması için girişilen hazırlıklar ik- #pal edilmiştir, Müşterek büronun ba zırladığı federasyon nizamnamesi projesi, “Tecim odası idare heyetin- görüşülecektir. Ee Daf yardım sandığı nizamnamesi de | kati şeklini almıştır. 100 kuruşluklar Darphanede 100 kuruşluk parala - ın basılmasma devam olunmaktadır. 3 ve 50 kuruşluk gümüş paraların i da basılmasıma ağustos başında baş- İ lanacaktır. Gerek bu paralar için, ge- rekse diğer küçük ufaklıklar için Jü- zumu olan 10 ton gümüşle 100 ton bakır tamamen gelmiştir. Araştırmalara yeniden başlanıyor Sultnahmette Arasta sokağındaki hafriyat sürmektedir. Şimdiye kadar bir çok nefis mozayıklar meydana çıkarılmıştır. Hafriyat esnasmda bu- İunan mermer sahanın genişletilme- sine çalışılmaktadır. Edirnekapı, Çukurbostanda profe- sör Schazmann'nın hastalanması yü- günden muvakkaten tatil olunan Ke. mankej Mustafa paşa camii araştır- malarına Perşembe günü tekrar baş- lanacaktır. Caminin icap eden plân- ları bu Paydos esnasında hazırlan - muştur. KUÇUK HABERLER | # Brükselde toplanacak olan arsi- parlâmahtal o kongrede O Kamutay: temsil edecek olan saylavlarımızdan mürekkep heyet bu akşam şehrimiz İ den Brüksele hareket edecektir » * İki gün evvel otomobille şebri- mize gelen doktor Fano ve Vanturi- na isimlerindeki iki İtalyan seyyaht dün sabah Avrupaya doğru şehri- mizden ayrılmışlardır. # Temyiz mahkemesi birinci sınıf raportörlüğüne tayin edilen birinci ceza mahkemesi reisi Necip Nadirin yerine, temyiz mahkemesi birinci $i- nıf raportörü Sadettin tayin edilmiş ve dünden İtibaren vazifesine başla- muştar. * Fen fakültesi, lâboratuvarlarının tatilde açık bulundurulması kararlaş- tırılmıştar. Lâboratuyarlarda asistan- lar da çalışacak ve talebe staj göre- cektir. * Kültür Bakanlığında memurlar ârasında yapılacak değişikliğin eylü- le bırakıldığı haber verilmektedir. * Belediye şehir içindeki çocuk z düşünmekte - lerini arttırmayı dir,” sokaklardan kurtar - mak için bu işe önem verilmektedir. $* Sular idaresi Hamidiye çeşmele- si için bir proje hazırlamaktadır. Ya- kında bu hususta tatbikata geçilecek, Hamidiye suyu islâh edilecektir. * İtalya; yapılan ihracatımıza karşı pi bedellerinin bloke tutul - duğu yolundaki şikâyetler, Türkofis İstanbul şübesince Bakanlığa bildi- rilmiştir. * Büyükdere meyva enstitüsü şefi İbrahim Tezcan Floransa meyvacılık enstitüsünde tahsilini ikmal etmek üzere ilbaylıkça İtalyaya gönderil - miştir, # Arabacılar cemiyeti idare heye- ti seçimine dün de devam edilmiş, rey sandığı bir çok semtlerdeki ara- ba durak yerlerinde dolaştırılmıştır. Seçim bugün bitecektir. » Türkofis memur! için imti - han edilen isteklilerin imtihan evra- kı, dün Türkofis merkezine gönde- rilmiştir. Kazananlar ayın 25 ine doğru belli olacaktır, * Kızılayın kaza başkanları İstan- bul mümessili general Ali başkanlığında toplanmışlar ve (23 mayıs Kızılay haftasında yazılan ü- yeleri tesbit" “1 E Antep aba) idaresi genel direktör e vik yarm yeni işine başlamak üzere şehrimizden hareket edecektir. * Şehrimizde bazı tek tük tifo va- kaları görülmüştür. Sıhhat direktör Yüğü bu hususta kati tedbirler al maktadır. * Ankara baytar fakültesi süel kıs mına talebe kabul edilmiye başlan- mıştır. Gençler arasında mektebe ol- dukça fazlaca rağbet gösterilmekte- dir. * İstanbul polis okulundan bu se- ne çıkan ve İzmir, Van, Kocaeli, Trabzon mıntakalarından gelen po. Misler tamamen vazifeleri başıma git- mişlerdir. Mektepte polis namzedi o- larak kalan 25 genç vardır. Bunlar hakkında emir beklenmektedir . # Galatada belediye ve polisin €- mirleri hilâfına tramvaydan atlayan- lardan bir hafta zarfında 30 küsur Ji- ra ceza alınmıştır. Bu para tamamen tabsil olunmuş, belediye veznesine teslim edilmiştir. * Galata, Tophane ve Fındıklı mın takasda Sormağir yakada Akar su yokuşunda, Kabataşta İnhisar ida- resi önünde, Topbanede Beylik fr rın civarında ve nihayet Defterdar yokuşunda olmak Üzere beş lâğım yolu patlamıştır. Belediye polisi ta. 17.7-035 BUDA BENDEN MAYOLAR Bir avuç kumu, bir tahta, lübede soyunup giyinmeği © avuç dolusu paraya kiri plâjlar hakkında yazılmadı kâyet, söylenmedik söz kal” di L Fakat plâj meselesi bir un çuvalına benziyor. Vurd ça tozuyor, vurdukça tozuyof” Li Geçen gün yolda bir bie aileye rasladım. Baba âna on 24 şındaki çocuklarının ellerin€ tutmuşlar, tramvay bekliyo — Böyle nereye? dedim. — Doktora gidiyoruz! dı — Vah, vah, geçmiş Ol dedim, küçük mü hasta? A — Üçümüz de hastayız, det ler ve anlattılar: * — Bir hafta kadar önce, | lâzım değil, denize girmek 16 bir plâja gittik. Kendi mayolu rımız yok. Plâjda mayo kirat” yorlar. Madem ki, plâjcıla mayo. kiralamasına izin veril © miş, elbette bunun sıhhi kont lü yapılıyor, diye düşündük üç mayo kiraladık. Mayolar biraz ıslaktı, İçle“ rinden daha yeni çıkılmışa h€ ziyordu, biz bunu mayolar tüvden filân geçirildiğine ver©” ve geçirdik sırtımıza. Aradan, bir hafta geçti v medi üçümüzü de bir kaşıntı€ aldr, Evde, büyük harbi geçi” miş ihtiyarlar uyuz olduğ söylediler. Bildik aile babası sözünü ti. Gelen tramvaya binerek mayo uyuzu doktora gittiler Ben arkalarmdan güldün” Mayoların etüvden geçirildiği” ni, mayoları sıhhi kontrole bi tutulacağını uman karı nın haline ağlıyacak değil ya? Orhan SELİM Memuttarı Beşiktaş merkez mümutu Maraş emniyet memurluğuna, E köy merkez memuru Hulüsi Güm hane emniyet memurluğuna, merkez memuru Esref Siirt Emniğf memurluğuna, Emniyet direktör” ğü parmak izi merkez memuru nan Karaköse emniyet memurlü na, Sarıyer merkez memuru € Sinop emniyet memurluğuna ti atanmışlardır. Doktorların kazanç ve Etibba odası idare heyeti dün at 14 te toplanmış, yeni kazanç nununa göre etibba ve mümasili #e best meslek erbabının sınıflara simi işini görüşmüştür. Topl bir kısım doktorların sınıfları olunmuş ve içtima geç vakte sürmüştür. Önümüzdeki cuma #X tekrar bir toplantı yapılacak V€ nıf taksimi görüşmelerine deva lunacaktır, 3 Lu rafmdan şarbaylık heyeti fenni ne haber verilmiş, sıhhata mugt likeli bir hal olduğundan bu Üzerinde tamirata başlanmıştır. yol hazırlıklarını tez elden bitir, ve yola çık... Yüzüme, titrek titrek bakıyordu. Boynumu bükmüştüm: — Nasıl olsa, gidecek değil mi- sin? Bir İskandal çıkmadan, sen, s€- lâmetle yola çık... Genç “doktorum;, içini çekiyor du: — Peki, ya siz?. Omurunu sarsıyordum; eni, düşünme sevgilim... Ben, başımı kürtarırım. Avukatım yarıda kalan davayı yeniliyor. Kocam, beni tazip İSİN. Öğvayı uzatmak istiyecek ve parasına güvenerek, elinden ge- Jeni yapmıya kalkışacak. Ben de, kollarını kavuşturarak seyirci kala- cak değilim. Çekişmemiz, çok çetin olacak, sanıyorum. Bu mücadele ara- sında, senin bulunman doğru değil... O, bir türlü karar di Eğer benden, zerre kadar kuşkulan- mış olsaydı, beni affetmezdi... e — Bugün, hafızlığın üzerinde, sev gilim... Sababtanberi, başını kaldır. madın... z Kadriye, ateşi al kimonosunun önünü kavuşturmuş, sol yanağını çukurlaştırarak gülüyor... Otelin, karşı kıyılara bakan balko- cesaret vermek | nunda, açılır kapanır bez koltuğa yaslanmış, uyuklar gibi üçüncü def- Kadriye, sabah kahvaltısından sonra, uzanmış, uyuyordu. — say lr sordum. enç gülerek bakıyor: — Kaç, tahmin edersin? Günese ve karşı kıyılardaki bak» tm: — Öğle olmuş... Kadriye, elin! havada savurdu: — Iki buçuğa geliyor... Acıkma dın mı? — Sabahleyin kuvvetli kahvaltı et miştim... Sen, neye bu kadar uyu - dun? Genç kadın bir iskemle çekti, ya- nıma oturdu: — Ben, kalkalr yarım saat oluyur.. Nefis taze balık buldurttum... Aşağı - da hazırlıyorlar... Elile işaret etti: — Defterin neresine geldin? Gülüyordum: — “Doktor,,undan ayrılmak üzere- sin. Kadriyenin birden gözleri parla - dı; önce gülmek istedi, hattâ kahka - belarla gülecekti; ne düşündü, ak - mdan neler geçti? Gülmekten vaz geçti. Fakat somurtmadı da... Tered- dütle durdu, gözleri uzaklara daldı: — Benim genç “doktorum, , çok iyi yürekli bir çocuktu... Yalan, do- Jan bilmiyordu; halâ bayretten kendi mi alamam. Olgun kafa, çocuk kafa, nasıl oluyor da, ayni adamın kafa ta- $ı içinde bulunabiliyor. Onunla XX mak için bulduğum sebep, vw idi. Yalnız şu var ki, ona, ko ğ ye anlattığım tip, tamamile yala Bildi. Böyle bir adam vardı; çof kından tanıyordum. Gözlerini bana çevirmişti: — Çok sevdiğim bir arakad kocasiydi. Tetkike değer, bir tip adam! Hem çok dikkatle ter erdi, Yesari! 0 — Peki, bu adam, ne oldu? | mü öö NS Değişen Merkez m 2 üne anig3B "... m

Bu sayıdan diğer sayfalar: