22 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

22 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Trakyaya Yerleştirilen Göçmenlerle Temaslar Lüleburgaz, (Özel aytarımız bildiriyor) — Trakya genel Ens pektör vekili Vehbi Demirel, Bükreş elçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver, Edirne ilbayı Ösman Şahinbaş, Kırklareli ilbayı Faik Üstün buraya gelmişlerdir. Göçmen evleri üzerindeki çalışma - ları yerinde tetkik eden heyet, köylerdeki faaliyeti de gözden geçirmiştir. Bükreş elçimiz, aldığı intibalardan memnun kaldı- ğını söylemiştir. Evlerinin inşaatile meşgul olan göçmenler, heyetle temas et- mişler, bazı isteklerde bulunmuşlardır. ihtilâfı halliçin Ne Yapılacak Malatya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Öray bütçesi ilbay - İrkça bazı tadilât yapılmak suretile tastik edilmiştir. Şar kurulu son toplantısında bu tadilâtı görüşmüş ve kabul etmemiştir. A- radaki ihtilâfın halli için Danıştaya (Devlet şürasına) baş vuru- lacaktır, Dalyanlar Hazinenin Aydın, (Özel aytarımız bildiriyor) — Sökedeki Bafa gölünü senelerdenberi fuzuli olarak tasarruf ettiği iddiasile hazine ta- rafından Hüseyin Avni aleyhine açılan dava, asliye hakyerinde bitirilmiştir. Karara göre, Bafa gölünün ve Bafa dalyanlarının hazineye ait olduğu tesbit edilmiş, balık avlama hakkının hazineye âit olabileceği bildirilmiştir. Aydın Spor Mıntakası Kongresi! Aydın, (Özel aytarımız bildiriyor) — Aydın spor mıntakası yıllık kongresi Halkevi salonunda ilbay vekilinin başkanlığında toplanmıştır. Toplantıda samimi görüşmeler yapılmış, spor iş- lerinin yürümesi bakımından isabetli kararlar alınmıştır. Seçimde, inhisarlar direktörü Sırrı başkanlığa, Alâaddin as Kütahya Iyi Su Istiyor Kütahya aytarımız yazıyor: “Şehrin bugün en büyük eksiği, sıhi yollarla akıtılıp dağıtılan suyu olmayışıdır. Bir çok engeller yüzün | denyıllardanberi geciken bu teşeb « büs, artık oluş çajtıa gelmiştir. Gerçi, şehirde bol su vardır. Bun ların içinde çok soğuk ve çok te - miz olanları inkâr edilemez. Lâkin, içmeye ve temizliğe için harcanan | su için çekilmiyen sıkıntı, sıhhi ba. kımdan büyük mahzur doğuruyor: bu suların toprak günklerle gel mesi ve dağılması genel sağlık i idir mesele hal hide herkesi düşün lü, ni tesisat projesinin, Bayındırlık Ba kanlığından sağlık ve sosyal bakan lığa gönderildiği anlaşılmıştır. Proje gelir gelmez, ilbaylığın fa- aliyete geçmesi temenni edilmekte lir, başkanlığa, Mehmet ve Karapınar Ahmet ve Nihat seçilmişler- dir. Feyzi Aydın, Nesimi Aydın, İsmail Germencik, Hüsnü Çi- ne, Fuat Nazilli atlet kuruluna, Vasfi Çatal, Celâl Aydın, Nihat Nazilli, Abdi Karapmar, Ösman Çine âzalıklara; hesap enspek- törlüğüne de Mazhar Aydınla Nuri Karapınar getirilmişlerdir. Eskişehirde Dikiş Yurdu Eskişehir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Bu yıl biri Halkevi, biri kdınlara yardım kurumunun olmak üzere 6 dikiş nakış ve elişleri öğretme yurdu açılmıştır. Bunların bir yıllık çalışmaları | nı gösteren sergileri de temmuz içinde açılmıştır. Asâa#ıdaki re- sim yurddan çrkanları bir arada göstermektedir. No. 64 R hem de onu kırmış, gücendir - mişti, Evin kapısmdan içeriye YOSMA|! | örerken dimdik olan sinirleri şimdi bozguna uğrafış, pelte- Etem İzzet BENİCE | leşmiş, lif gibi porsumuş kal- Hizmetçi kadın rolünü yap- makta bayanından hiç te geriye kalmıyarak ve acemilik çekmi- yerek: — Peki. Dedi, gözlerinden yaş akıta- rak odadan çıktı, Marika odadan çıkarken Gü- ney geniş bir soluk aldı, koca- sının gözleri içine bakarak: — İşte telefon öyküsünün 80- nu böyle cılk çıktı! Der gibi bir durum yaptı, ye- niden yatağma çıktı. Doktor ayakta dimdik kalmıştı, Düşü- nemiyordu, ne yapacağını bil - miyordu. Bütün hesabı altüst olmuş, her şey kendi oranları- nın (tahmininin) tersine çık- mıştı, Bu sonunçta açık, ortada olan bir mahcupluk ta vardı. Şimdi ne yapacaktı?. Hem karı- sma karşı ahmakça bir kıskanç- Uğın utancı içine düşmüştü, muşlardı. Tereddütlü adımlarla yeniden yatağın yanma yürüdü, karısmın elini tuttu ve korka- rak, çekinerek: Güney. Dedi. Güney hiç cevap ver- medi, sadece buruşuk, büzük, soluk yüzünü yastığın altına -.#şehir orta mektebini bitirenler Akşehir, (Hususi muhabirimiz bil- diriyor) — Orta okulada imtihan bit- miştir. Yukariki resim, bu yil mezun - tarını direktör ve öğretmenleri ile bir e KÜÇÜK TELGRAF | HABERLERİ | * Eskişehir, (Tan) — Halkevi köy cüler şubesi yaz tetkiklerine tekrar başlamıştır. Üyeler, köylüleri deneme tarlalarına götürmüşler, yaylalarımız- daki kuru ekiciliğin usuferini anlat - mışlardır. Köylülerimiz bu gezintiden gok istifade etmişlerdir. * Sürmene, (Tan) — Kazada Ata- türk heykelinin önünde bulunan bü - yük kumluk cumuriyet meydanı ola - Tak ayrılmıştır. Meydanın yapılması için şarbaylık mafzemenin tedarikine başlamıştır. * Malatya, (Tan) — Aylardanberi tün bu uzun saatjer içinde Ü dü, ağlattı, bir kere bile konuş- madı. Gençliğinin son işikları- nı ve son umudlarını ak saçının dalgalarında derliyen doktor durmadan yalvarıyordu: — Güney bir kere daha böy- le bir şey yaptığımı görmiye- | teksin. Seni çok seviyorum, Bu sevgi bende istemiye istemiye arada bir hastalık yapıyor. Kıs. İ kanıyorum. Her şeyden, insan- dan, havadan, rüzgârdan, yal- soktu ve kıvrak çizgileri göz | nızlıktan akla hayale gelen gel- önünde dirilen güzel gövdesi- nin yataktaki duruşunu kımıl dattı. Bu durum karşısında doktor bütün bütün sıkıldı, utandı, ne yapacağını şaşirdi ve ağzından, bir inilti halinde yine onun adı çıktı: — Güneyyyy... K Fazıl iki saattir karyolanın kenarındaydı. En yüksek bir heykel artistinin bile düşüremi- yeceği kadar güzel; güzelin gü- zeli, en güzel kadın Fazıl'ı bü- miyen bütün nesnelerden seni değil. Ben de biliyorum, fakat, ne yapayım, oluyor. Doktor belki bu benzerde söylediklerinin yüzüncü- sünü söylerken Güney yatakta hıesir hırslı bir kere daha dön- dü, kalktı, sinirli bir söyleniş- le: — Ama Fazıl, seninle seviş- tiğime, evlendiğime beni pi man ettin. Hiç aklıma gelmi- yen şeyleri benden ummaya kalkıyorsun! Dedi. Bunları söylerken yine kıskanıyorum, Bu tabii bir şey | AN POLiSs Esrarengiz bir sandal bulundu! Büyükada açıklarında #srarengiz bir sandal bulunmuştur. Evvelki sa- bah Büyükdere önlerinden geçen bir gümrük muhafaza teşkilâu motoru, suların üstünde boş bir kayığın yal. pa yaparak limana doğru ağır ağir i- erlediğini eömüştür. Kayığın ya- nına gidilmiş ve içinde kimsenin ol- madığı görülmüştür. Bu meçhul ka- yık limana getirilmiştir. Yapılan tahkikatta bu kayığın bir ecnebi ma- ir olduğu anlaşılmıştır. Kayığı baş tarafında G. T, A. harfleri yazılıdır. Bir tarafında da Babi ismi vardır. Numarası 20 dir. Kayığın vaziyeti tetkik edilmiş Karadenizdenberi u - zun bir yolculuk yaptığı, şurasında burasında görülen yara, berelerden anlaşılmıştır, Sandalı şehrimiz ya- bancı vapur acentelerinden her han- gi birine ait olması, bir vapurdan ipi koparak ayrılmış bulunması ihtima Hine karşı, bütün acentelere baş vu- rulmuştur. Acenteler bu kayığa va - hip çıkmamışlardır. Sandalın yolcu- su olup olmadığı, varsa nereye çık- mış oldukları araştırılmaktadır. Kü- rekleri üzerindedir. İstanbul Emni yet müdürlüğü tahkikata vhemmiyet- le el koymuştur. * Son zamanlarda şehrin muhtelif mahallerinde ampul hırsızlıkları ço- Zalmıştır. Bilhassa Dikilitaş ve ci varmdaki mahallerde artan bu hırsız Iklara mâni olmak için bekçilere sr kı emirler verilmiştir. * Yenimahallede Nur tanesi soka- ğında 35 yaşlarında Şehver, cumar- sesi pazarından aldığı yoğurdu, dün, kızlarile birlikte yemiş ve yemekten sonra beş nüfuslu aile zehirlenme a- lâmetleri göstermişler, o hastaneye gönderilmişlerdir. * Beyoğlunda Abinoz sokağında 3 numaralı umumhane sahibi Sabahat ile dostu Rıza, gece fazla sarhoş bir halde Büyükderede Beyaz perkm ö süne gelmişler ve halkın istirahatini bozacak derecede gürültü. etmişler- dir. Polis, her ikisini de yakalamış- tır. * Küçükpazarda Hacr Kadın ma. nallesinde 26 numaralı evde oturan amele Ömer, Floryada ispirtoya sw katarak içmiş ve zehirlenmiştir. mer, Cerrahpaşa hastahanesine gön- derilmiştir. * Kadıköylünde Tulumba sokağın- da Balıkçı Karnik ile Karabet balık satmak yüzünden kavgaya tutuşmş- lardır. Karabet, eline geçirdiği ba » İıkçı bıçağı ile Karniği sol kaba e - | tinden ağır surette yaralamıştır. Suç- İ hu yakalanmış, Karnik Zeynep Kâ- İml ampmm cima demini * Alemdar mevkiinde polislik ya- pan ve 2 lira rüşvet aldığı için tev- kifhaneye gönderilen İhsan, delilik slâmetleri göstermiye (başlamıştır. İhsan, zaman zaman ağlamakta, buh- ran nöbetleri geçirmektedir. Müşa * bede için Tıbbi Adliye gönderilmiş- tir. * Etiyen İsminde bir macar, uyu- yamadığı için geçen akşam bir tara gitmiş ve orada limonat içmiş ve ze- hirlenmiştir. Cerrahpaşa hastanesine kaldırılan Etiyen yapılan" tedavi ü- zerine kurtarılmıştır. Bu z-hirlenme üzerinde zabıta tahkikata devam et- mektedir. —— - ————— yağmur yüzü görmiyen ova ürünleri kuraklıktan çok müteessir olmuştur. Sebze ve meyvalar çok pahalıdır. * Aydın, (Tan) — Aydın mıntaka- sı sanatlar mektebinden bu yıl çıkan talebeler, dün akşam mektep bahçe - sinde bir ayrılık müsameresi vermiş « lerdir. Müsamerede binden fazla da - vetli bulunmuştur # Sivas, (Tan) — Hava kurumuna Sivas ve çevresindeki bütün memur- Jar maaşlarının i vererek üye ya sılmışlardır. Memurlarımız taahbüt lerini temmuzdan itibaren vermeğe başlamışlardır, gözleri dolu doluydu, ağlıyacak | gibi idi, Fazıl, genç kadının el- lerini avuçlarının içine aldı, yal- varan, İçindeki ezintiyi dışarıya vuran, iniltili, ıstıraplı bir sesle cevap verdi; — Hakkın var karıcığım. Se- nin bu kadar güzel, bu kadar büyülü ve tılsımlı bir kadın olu- şu beni çileden çıkarıyor, ba- na böyle şeyler yaptırıyor. Be- nim de bağışlanacak tarafım var. Aramızda belki otuz beş yaş var. Bu ne demek, sen bil- mezsin. Bunu bilebilseydin, o vakit bana hak verir, ne benim yaptıklarım senin gücüne gider, ne de üzerinde bu kadar durur- dun. Güney birdenbire Fazıl'ın sö- zünü kesti, sordu: — Bana güvenin mi yok?, Doktor, bu soru karşısında sendeledi, titriyen, ürken bir sesle cevap verdi: — Güvenim var. Var ama. Ben çirkinim, şen güzelsin. Ben yaşlıyım, sen gençsin. — Bütün bunları evlenmeden önce biliyorduk. Çabuk açılan kızlar Erkekler anlaşılması güç, bir «az çekingen, kapalı kızlardan hoşlanırlar, Birden bire kendi - lerine herşeyi anlatan, söyleyen ve açılan kızlar en az hoşa gi - denlerdir. Cihangirden Hidayet imzasi - le aldığımız mektupta deniyor ki: . .. Üç aydanberi onu bizim s0- kağın başından geçerken görü - yor, peşine düşüyor, caddeye kadar arkasından gidiyordum. Öndan sonra tramvaya binip gi- diyor, ben de geri dönüyordum. Akşamları, ikide bir köhne soka ğın başında onu görünce evden fırliyor, uzaktan onu takip ede- rek evine bırakıyordum. Bir keli me bile konuşamadım. Fakat bu kız beni bu üç ay içinde deli et- meye başladı. Bütün hayatım © nun hülyasile doldu. İşimde, e- vimde, yatağımda hep onu dü - | şünmeye başladım, Öna görün- mekten, ona bir tek kelime söy- lemekten o kadar çekiniyordum ki tramvaya atladığı zaman tramvaya atlamaya asla cesaret edemedim. Fakat bunun sonu ne olacak? diye düşününce artık ka rar verdim. Sonuna kadar peşine takıldım. Ösmanbeyde indi; s0- kağa saptı ve bir büyük perukâr dükkânına girdi. Arkasından e an Ötuürup tıraş olurken peşine düştüğüm genç kız ortada yok- tu. Tıraşım bitti. Belki o da ku - 'ürünü bitirip çıkar, diye ma- nikür yaptıracağımı söyledim. Biraz sonra peşine düştüğüm kız elinde makas ve ilâçlar: olduğu halde gelip önüme oturdu. Hay retten, heyecanımdan baygınlık geçiriyordum. Beni tanımıştı. Randevu istedim, geldi. Konuş- tuk, bana birden bire o kadar a- çıldı ki sanki bu üç aylık taki. bimde onunla can ciğer ahbap olmuşuz. Bütün hayatını anlat » ———. ——— — HAKYERLERİ 3 hırsız tevkif edildi Müstafa, Abdi ve Ahmet isminde üç hırsızlık suçlusu hakkında S inci müstantiklikçe tevkif kararı verilmiş. tir. İddiaya göre bunlar Ortaköyde biz çok evlerden öteberi çalmışlar, eş- yanın 150 parçasını da ayrı ayrı yer lere satmışlardır. — Biliyorduk, biliyor: duk ama zaman denilen değer yine zamanla değişebiliyor. Üzerinde düşünülemiyen birçok şeyler var ki, zamanla kendile- rini bütün aksâklıklarile veya derlilikleri ile açığa verirler. Yine birçok şeyler vardır ki, başlangıçta bütün tadlarını tat. h oldukları kadar belli etmez- ler ve zamanla bu tad katmer- leşir. Sen, işte zamanla tadını arttıran, tadındaki değeri dam- la damla veren kadınsın, Bu öy- le bir tad ki, benim için, ucu, bucağı yok ve bu Sonsuz varlı- ğın bütün özelliğini benim da- maklarımda derliyebilmeğe de ömrüm yeter değil anladın mı? Güney bu sözleri dinledi din- ledi, dudaklarını büktü, mırıl danır gibi söyledi: — Bunlar bep senin evha. mın?!, Fazıl, boynu bükük, gözleri yerde cevap verdi: — Evham. Doğru. Ben e tersini düşünmüyorum. Bu yön- de birleşiyoruz. Ancak ayrıldı ğımız yollar var. Sen benden Çevişmeler A | İenme 227.935 tı, ve hemen o gün bü olmuştu. Ben üç ay içinde on” hayal çerçevesi içinde ki günün birinde behen cem olacaktı. Şimdi bi dım. Bu kızın vaziy: şündürmeye başladı. B viyorum da... Genç kızın manikür işçi oluşu değil de kef ay takip eden gence 9 buk açılışı onda inicisaf £ Şurası tecriibe edilmiş kattir: İkide bir güle, Şunu ortaya döken, ni belli eden kızlar €! rinde bekledikleri mazlar, Cihangirli H aylık hayalinin sarsıldiğ mekle azap içindedir. * ha beklerse bu ha tün uçup gittiğini 2 2 Ablasının koc Torostan E. L, im genç kız bize şu macei tıyor: Ablam iki sene -€' Ben hâlâ onun kocasi yim ve iki çocuğuna b Eniştem namuslu, sof ciddi bir adamdır. çok sevdiğini sanıyo! ölümü üzerine çok si çük çocuklarına bakma” benim yanından ayrıl istedi. Zaten gidecek Y*5 yoktu. İki seneden beli kaldım, Fakat bir müdi eniştem, şimdiye kadar zaman ima bile etmediği ri bana açtr. Çocuklar" öy veri eng mızda 22 yaş fark oldi ben de bu adama karşi hissinden başka birşey yorum. Kabul etmezsemi £ cek çok fena olacak gil nüyor, Ne yapmalıyım? j Evlenmek hatırla değ' nülle olacak bir iştir, BUS” İ nizi düşünürken, yarınki?! tinizi tehlikeye okoyaf Sizden 22 yaş büyük bif hele yalnız hâtır için &w niz doğru değildir. BUN”? sine açmak, açıkça söyl zımdır. Eğer ısrar edef yüzden sizi evinden dar giderse zaten bu def” bir adamla evlenmeniz # hayırlı olmazdı demekti anlattığınız gibi bu iyi sa size yaptığı teklif ği İ kaprisin, âni bir hevesi İ sidir ki sözlerinizle het” ! kün bulacaktır. sonsuz bir güven V€ verdiği hürriyeti Haklısın, Sabahtan 297. dar yatak odasında “; uğraşan bir kadn içi suz hürriyet isteği Fakat, karısını evd€ bir koca için de ve suzluğu içine düşmek de bir hastalıktır. Güney, bu son — Olabilir.. Diye karşıladı ve ö€ — Bak yine evde 0” dın.. diye araya bir 1 yorsun, . Ve setine daha 60* lik vererek söyledi: — Ben evde olayı" yım. Senden tam bir, ve güven istiyorum. i ledir, ya değildir. Bl üç gece evde de o” bir saniye bile memelisin, Bu söz doktorla kıskançlık, sevgi, $ÜF konularının tazelen”” den yol açtı. i gil

Bu sayıdan diğer sayfalar: