25 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÖSÜNDÜKCE BİR İHTAR DAHA! Geçenlerde bir gün, Ercüment 'Ekrem Talu, bana hem şahsan, hem de mektupla müracaat etti ve sahiplerinden olduğum bir hafta gazetesinde kayın pederi “Rıdvan Paşa” hakkında bir tef- rika çıkacağını öğrendiği merhum aleyhinde Yazılma- masını arkadaşça istedi. Benim bu “merhum” hakkım - | #0 da hiç bir hâtıram yoktur. Vu- rulduğu zaman pek küçüktüm. Ercüment Ekreme kayın pederi hakkında mümkün olduğu ka- dar nesih bir dil kullanılacağını vaadettim ve tefrika muharriri | arkadaşımıza bu noktayı bildir- dim, Evvelki gün mecmuamda ilk sayısı çıkan bu tefrikada sa- dece Rıdvan Paşanın Sultan Ha mit “lütufdide” lerinden olduğu | Kâathane yangını Sigaradan çıktı Kisthane yangını hakkında yapı- Hân âraştırmalar yeni bir yola gir - miştir. Yangının çıktığı evde oturan Şebanın kardeşi Remzi, yanım çr - kar çıkmaz evden don ve gömlekle sokağa fırlamış, bumu bir çoban gör- |, Remzi yakalanarak sorguya çe- Kilmişti. Fakat Remzi, doğru bir şey söylememiş, yangının nasıl çıktığıme || Bili inde ısrar etmişti. f Remzi, yeniden sorguya çekilmiş ve şimdi, sigarasını yakarak yatağa girdiğini, elinde sigara olduğu halde uyuduğunu söylemiştir. Yangının yorganın tutuşmasından ileri geldiği anlaşılmıştır. Suçlu tevkif edilmiştir. Buğday fiyatları ve Ekmek narhı yazılıyor ve Ali Şamilin bahsi. ne geçiliyordu. Buna rağmen Ercüment Ek - rem Talu, dünkü fıkrasında, Sultan Hamide on dört sene ben delik ve şehreminliği yapmış ©- lan kayın pederinin ahlâkı, İaziletini göklere çıkarıyor ve bizim mecmuayıda “ötekinin berikinin hâtırasına ulu orta sal dıran”, “işte böyle bir adamı çâ- murlara bulayan” “mezar deşen- ler” in gazetesi addediyor. Bu da yetişmiyormuş gibi ge- çenlerde İsmail Safa için Halit Ziyaya yazdığım cevabı ileri sü- rerek esasta beni haksiz, fakat evlâtlık hassasiyetimde mazur görüyor. İsmail Safa ve Rıdvan Paşat İsmail Safanm bir “hürriyet şehidi” olduğunu yazmayan bir min değil, bir yakm'tarih kitabı. nun ne yazdığını geliniz beraber okuyalım. (Abdülhamidi Sani ve devri saltanatı » sayfa 529): bir eşi de” şa idi. Bunun da mabeyinde pek ziyade itibarı vardı. Kendisine birkaç defa sadaret teklif edil mişse de nedense bu makamı ka- bule cür'et edememiştir. 309 s€- nesinde İstanbulda hiç bir has- talrk olmadığı halde mabeyinde birkaç hemipasile ittifak ederek kolera illeti hüküm sürdüğüne evvelâ Sultan Hamidi, sonra da halkı iğfal etmiştir. Bu çete ko- leranm mevcut olduğunu isbat için cinayetler ikamdan bile çe- kinmemiştir. Bütün bu dolapların, müdafa- adan mahrum bir halka karşı ir- tikâp edilen bu zulümlerin sebe- bi Rıdvan ve çetesinin icrayi füli sirkat için yeni bir vesile bulmalarından ibaretti. İşte Ercüment Ekreminme- lâikei kiramdan biri olarak tas- vir ettiği kayın pederi hakkında yakın tarih böyle söylüyor. Ri- ca ederim, bu bahse İsmail Sa- fanın adını karıştırmasın, yok- sa bir hürriyet şehidinin oğlu, bir hırsız'hafiyenin damadile başka türlü konuşacağız... Peyami SAFA No, 92 Erik Çiçekleri Arkadaşım, riyade, yan vi duyan bir bakışa gülümsü- Yİ Serin, hemen olika gösteriş 'den, ben, kuşkulanmıştım. p- Beni ayıglıyor musun? » | sere Tüzen gelen r7————— NebDersiniz?— | TRAMVAY İ- Dikkat ederseniz, birkaç gün- İ dür yolda tramvaya binen ve inen- İ leri polis yakalamakta ve rivayete İ göre, bunlardan bir lira para ceza js alınmaktadır.'Bu tedbiri övmek İ ten başka yapılacak şey yoktur. izde tramvaylar, her geçtiği yer- İ den yolcu toplayan bir kervan ha- İlini aldığı için bir taraftan kaza- | ların önüne geçilmez; bir taraftan İ yolcu rahat edemez ve bir yandan İ da elâleme karşı çirkin bir man- İ sara olmaktan hurtulamazdı. O- İ nan için, bu ceza tedbirini pek İ beğenmekteyiz. Yalnız şu nokta | lara dikkat edilmezse, iş yürüye- | mez ve ciddiliğini kaybeder. O noktaları da açıkça yazıyoruz: 1 — Bu tedbirin ardını kesme» meli, işi gevşetmemeli. Çünkü bir kere gevşerse halk bir daha cid- diliğe güç inanır. 2 — Uniformalı, üniformasız, sivil, polis, hüldsa kim olursa ol- sun, bu usulü istisnasız tatbik et- meli, Böyle olmazsa halk, bunu z0 raki kabul eder, (Onlara yok ta Bize neden yasak?) derler. Buna da dikkat gerektir. ŞEHİRDE OLUP BİTENLER CEZALARI... 3 — Lüzumundan faza sektşter. | mak ta doğru değildir. Meselâ bir | cereyan hesilmesi yüzünden, ya- | hut herhangi bir engelden dolayı tramvaylar duruyor. Fakat istas - yonda değil. Bu duruşlarda inen | ve binenleri erkam rapi buki arabalarda “yürürken, inmek | ve binmek yasaktır... diye yazılı. Durürken değil. Zaten bu yasak kaza olmasın diyedir. Dürurken de kaza olmaz. Kaldı ki, tramva ya bindi diye bir adamı yürümi yen bir tramvayda mahpus gibi tutmakta bir sebep te yek... İşte tramvay işinde dikkat edi. lecek noktalar bizce bunlardır. Bunlar bıkmadan, usanmadan ve hele üşenmeden tatbik edilirse, bir iki ay içinde iş düzelir. Yoksa ara sıra nükseden bu sertlik halka sonuç vermez. Tedbirlerin tesirli olabilmesinin ilk şartı, israr ile tat | bik edilmesindedir. Siz ayni fikirde değil misiniz? | Ne dersiniz? | klik ai Kültür Bakanının Şehrimizdeki Tetkikleri Kühür Bakanı Saffet Arıkan şehri- kadar Kültür meşgul o- lan Kültür öğleye bera- berinde başkanı oi duğu halde rek. gitmiş. tör Cemille görüşmüştür. Rektör, fa» | külteler hakkmda bakana izahat ver « miştir, Saffet Arıkan bundan sonra Dolmabahçe sarayına giderek dil işle- rile meşgul olmuştur. Kültür Bakanı dün. tecilere kı- a şunları z — Bugün Universiteye ve Kültür direktörlüğüne giderek alâkadarlar- İa görüştüm. İhtiyacı karşılamak ü- tedbirleri almak i- malâmat aldım. 1 çin bir Pölçiki şırbaylık POLİS Elini testereye Kaptıran oduncu Ortaköy iskelesinde | İbrahimin | kahvesinde yatıp kalkan Mustafa, Lâtifin odun deposunda odun keser- ken elini testereye kaptırmış, Ber i- ki elinin parmakları kesilmiştir. Ya- ralı Beyoğlu hastanesine kaldırı - muştur. * Eyüpte oturan arabacı Naim yük arabasile Arpacılar caddesinden #eçerken bir çöp arabasına çarpmış, çöpçü Tahsinin araba İle oku arasına sıkışarak kol ve belinden yaralan - mastna sebep olmuştur. * Fettah ile Osman isminde iki kişi Üsküdarda çeşme başında su jç- mek yüzünden kavga etmişler, Os man Fettahı başından yafalamıştur. mk vere aye “ râ Ayşe Karaköyde mendilini 7r - karken denize düşmüş, kendisi kur- tarılmış, İskat içinde 42 lira bulunan çantası denizde kalmış bulunamamış tır. * Pendikte kunduracı a ği ki çoçuğu Perihana Boka Akm ilmemdan Hd arabası çarpmış ve kızı öldürmüştür. Halil, yakalanmıştır. # Kızıltoprakta Mühendis Sünu- sinin kızı Melek, yanmda şoför ol - duğu halde 1177 numaralı otomebil- de otomobil kullanma tecrübeleri ya- parken 16 yaşında Melâhata çarpa - tak kızcağızın yaralanmaşma sebep olmuştur. Melâhat, hastaneye yatı - rılmıştır. Melek hakkında kanuni ta- kibat yapılmaktadır. — Konservatuvar binası Konse.vatuvar plânı msabakasın- da birinciliği kazanan Alman mimarı fından gehrimi - ze davet edilmiştir. Protesör yakında gelecek, şarbrylıkla görüşecektir. Şeh xadebaşında yapılacak "onservatuvar evinin İstanbulun en modem sahne tertibatına malik olacağı söyleniyor. Sahnede 8€s aksettirizi tertibat yapı” Jacaktır. — Hayır... Doktor, sevilir, sevile- cek hir genç. Arkadaşımın ellerinden tuttum: — Şimdi, sen de bana, doğru söy- vaadet. rini seviyorlar. Gene, kötü filozofluğum tuttu, ço- cuğum... Bu yaprağı kapıyorum... Arkadaşıma, sordum: — Sen, doktorla konuşurken, ona da dikkat ettin mi? O, zeki bir İçi e Sek kırp- tu, elini omuzuma 5 — Belki dikkat etmiyebilirdim. Fa- kat, senden babsedilince, doktorun canlanıverdiğini görmüştüm. Bu ka- dar: bana yetişti. Doktor, seni sev- miş olabilirdi. Lâkin onun canlanı. $ında, uzun ve tatlı bir hatıra yükü- nün kımıldandığını, canlandığını gö- rür gibi oldum. Dektor, bu hatırala- rı, hazla, minnetle, heyecanla ani- yordu. Muhakkak ki, seni çok sevi- yor. Kadriye. . Arkadaşımın elini tuttum, omu- zumdan çektim; homurdana bhomuür- dana başımı salladım: — HAMA mm seviyor? İşte bıma, biraz güç inanırım. Neden? — Beni sevmiş olsaydı, evlenir , İnsanın kendi zevklerine, kendi | miydi? Soz/gularına. kendi görüşlerine uy- ,| gun olan şeyler, değil mi? Arkadaşım, kaşlarını çatmıştı: — Hayır. Böyle düşünme.. Böyle | düşünmen doğru değil. evlenmesi, bir kaza... Gönül, sevgi işi sanma... Seni muhakkak... Her hali, bunu — Meselâ, halleri? Arkadaşım, anlamak İsteme». yişime, ayak direyişime kızmıştı: rabili miyim? Arkadaşım, dudak büktü: — O kadmla uğraşamazsın, Kad- riy. 1 Bu, söz, gücüme gi ba ir amk , — Onun, tehlikeyi hemen sezen, SEF EEE ABERESERE EET Doktorun | bir duyuşu var. Derhal seyahate Gi- KUÇUK HABERLER $ Yedinci yerli mallar sergisi, her gün biraz daha artan bir rağbet ka zanmaktadır. Sergiyi dün de binlerce kişi gezmiştir. Açılışın danberi sergiyi 138 bin kişi gezmiş ve görmüştür. Bu ziyaretçi yekânu, birinci yerli mallar sergisinin bütün ziyaretçi yekünundan fazla bir mik- tardadır. Şehrimizde bulunan Çekoş- lovak talebeleri de dün sergiyi gez- mişler, birçok eşya satın almışlardır. cumartesi ü Gülhme parkında biz sönme düğünü hazin lü Yak sal ve menfaatine verilecek-olan bu sünnet düğünü i- gin senindir Şengyem Sanerime- » Türk İş sosyetesinin Zongul - maden muntakasında tar. * Geçen yıl 100 çok çocuklu sile- ye paraca yardım edilmişti. Bu ykm hazırlanmış” Bunun için madalyalar tır. Müracaatların tasnifi bittiği tak dirde bu müdalyalar Cumuriyet bay. tammda beratları ve ikramiyeleri £- le dağıtılacaktır. * Londra ticaret mümessili Niza- mettin şehrimize gelmiştir. Birkaç güne kadar Ankaraya gidecektir. * Mühasip eksperler birliği ku - sulması için hazırlıklar devam edi - yor. Dün Tecim odasmda birliğin nizamname pr '““İRİ hazırlamak ü- #ete bir görüşme yapıl » Muha- sip eksperler, gelecek hafta içerisin- de toplanarak proje Üzerinde komu- Şacaklardır. * Dün, geçen sene öldürğilen Avus- turya başbakanı Dolfüss'ün ölümü - nün yıldönümü olduğundan Beyoğ- Junda Saint Georges kilisesinde bir âyini ruhani yapılmıştır. * İstanbul Mili Emlâk Direktörlü. Ke İk dan 2 el çektirilmiş « ir. heyeti kâğıtlarını tetkik simektedir. ii verilmesi kararlaştırılmıştır. sun yedisinde plâjın ihalesi caktır. * Usküdarda bazı binaların kendi kendine yıkılmak üzere olduğu gö - ür edilmesi him bir kısmı gelmiştir. Fakillte gentleri ve de kitaplar o ye rg kerimin Halil Anadolu ve Selçuk devrine ait olan büyük e- serinin birinci cildini tamamlamıştır. Yakmda başlanacaktır, * Dün sabahki Bulçurknamdan geşilkmi makiai bozulduğu için,bir saat geç gelmiştir. —— Tramvaya atlıyanlar * Son gümerde hareket halindeki tramvaylara atlayanlar oçoğalınışlır. Takibat g'mişletilmiş, bilhassa Beyoğ İn civarında bu yüzden cezalandırılan lar günde 50 kişiy' geçmiştir. Tram- vay kapıları vatman ve biletçiler tar” fından kapatılacak, bu İşi yapmayan- lardan 4 lira ceza almacaktır. kar, irini kaybettiriverir. Dişlerimi sıkarak acı acr güldüm: — Sen, beni, iyi tanıyorsun! kutu... O gün, arkadaşımdan ayrılmıştım. Günlerce Parise gitmeli miydim? Fakat gel gör ki, bahar İmişti.. $ Gülme çocuğum, kabahat bende değil... Erik çiçekleri açmıştı. Şimdi, sen, DUNU merak edersin yaprak a Kapa defteri, . , Üçüncü defter de bitmişti. Kadriye, geniş bir koltukta, uyuk- Tar gibi oturuyordu. “Onu, - dalgınk- an uyandırmak istemedim; def- cal koydum. Üst sedden in dim. Rıhtrmda dolaşryordum. * Durgun bir yaz akşamıydı., Gü- aş. M93S DOĞMATİSM VE “D” grupunun set zen bir bildik bana dedi — Bu resimlerden 9 şey anlamadım. Resim de her şeyden öi önce... N Bildiğin sözünü kesti BUDA BENDİ — Sen sözüne “resim © şeyden önce.” diye b dedim, resimden bir şey mazsın. Kafanda önce rarlaştırılmış, donmuş kat?” haline gelmiş resi kisile bir resim mişsin. Bu sergide, nın içindeki donmuş, $ zincirli resim tarifine &İ şeyler görmüşsün. Ve mışsın. Kabahat sende. Bizim bildik yüzüme — Demek sen “D” taraftarsın? dedi. Güldüm: — Taraftarım, yahut 6 mesele burada değil, d na yaptığım itirazın la alâkası yok. Ben a nin doğmatik görüşünü" çıkarmak istedim. Yalni$ işlerinde değil, bir değişin ve. derdin içi sosyal hayatın her bö bizi körkılan bu doğ mız, bu donmuş, çeri şiliğimiz” dir. Bizim bildik bu sefer şaşarak yüzüme baktı: — Demek, dedi, sen nm bir prensip sahibi 0 ve bu prensibe göre gö! tebellür ettirmesini b meselâ, bizzat hayatın a* doğruluğunu ispat etmi, ket halindeki realitenin “ ifadesi olan diyalektik du biribirine karıştı donmuş, değişmez çizgi ceden çizilmiş bir düşün görüş sisteminin, böyle bir sibin düşmanıyım. Yo desi olduğu hayat gibi ca" metoda sahip olmanın Eğer, senin resimde bö) Sergisini gezdin, Bir ŞE madım, resim dedi den önce, şudur, budüf”” başlamazdın. taç yolları yapmağa s Tramvay sosyet* e baylığa müracaat 5 Fatih ka deki durulmasını istemiş ve makamili yapı bu işi al 500 lira yaptı peşin son ışıkları, köpüklü larla kaynaşan dânisin, barcıkları üzerinde ölÜ yanıp sönüyordu... Buka dönen bir ala tını, ığrıplarını topluyor” o, o baharı nasıl açmış » “Sana, defterlerin öt gi ğunu söylemişti. son olan defterde, ka yesi, macerası vardi? Erikler, daha Tanmışlar, çi 1 : yi dele bir gin her

Bu sayıdan diğer sayfalar: