11 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

11 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Su «8-935 İ biraz üşürseniz, derinizin çekildiği - f eğ yep ia HAVA iLE) YIKANALIM | İlaüği banyosu cildimizi * İvücudumüzü kuwvetlen:| dirir,bize sıhhat'verir | Evet, hava ile yıkanelım. Ciğerle: | rimiz kadar, derimizin de havaya ih- | İp tiyacı vardır. Cildimizin mesamele. | pi arasınılan rüzgâr vücüdümüze ha- | yat sıhhat ve kuvvet verir. j Hava banyosu, havanın vücudu - | muzu yalaması demektir. Hava, serin rüzgâr, ılık meltem, | j taze hava, denizin iyotlu kokusu, gü| Deşin sıcak buğusu, dağların yosun. | Ja kokusu, vücudümüz için daima | kuvvet membadır. Hava vücudümü | İ ze hakiki bir masaj yapar adaleleri -| İ mizi uğar,; sertleştirir... Havanın tesirini siz de bilirsiniz, | ni, tüylerinizin diken diken olduğu | İ mu hissetmez misiniz? İ Demek ki, kava bi insan üzerinde | üyük bir tesir yapıyor. Bu tesire| | vücudü: yavaş yavaş alıştırmak Jâ »! sım değil midir? Deniz banyosunun | güneş banyosunun bir faddi vardır. | Fakat hava banyosunu istediğiniz | zaman istediğiniz kadar yapabilirsi | niz. Biz bu satırlarla Avrupa'aım bazi | yerlerinde moda olan “Nudisme,, | dair vaaz vermiyoruz: Onların gs -| yesi büsbütün başkadır: Fakat siz hava'bânyosunu meselâ odanızın pen cerelerini açık bulundurarak yatakta İ yatabilirsiniz fakat sakın uyuya ka) | mayın, Sonra terler ve üşürsünür: | Zaten kava banyosundan sonra| muhakkak yünlü birşey giymek lâ-| zımdır, TAN Plâjlarda Moda Bu sene plâjlarda pijama iflâc etmiştir. Önun yerini daha pratik, daha kolay olan Short işgal etmektedir. Short evvelki senenin modasıdır. Bunun alaturka İsmi kısa, bol beyaz panta- londur. Fakat bunu güzel ve rahat bir bluzla giymek lâzımdır. Beyaz Short'a'en yakışan bluz da siyah olanıdır. Bununla bera- ber pek faşist modası olmaması için siyah üzerine beyaz benekli ve iri yuvarlaklı bluzları tercih edenler de vardır, Kum Üstünde Güneş Banyosu a Tuzlu su vücüdün ateşini alır. Yazın kavurduğu günlerde insane ferahlık verir: Deniz banyosu lâzımdır. Güneş, tuzlu suyun aldığı ateş cilde tekrar verir, Vücudü kızar - tir, Yala serinliğini buharlaştı « rarak uçarur, ğ Fakat deniz banyosu kadar gü- neş banyosu da sıhhat için çok mü- himdir. Unutmayınız kı hayatı ve ren güneştir. Her şey güneşten ge lir. Meşhur sözdür; Güneşin girdiğ yere hekim girmez. Mademki güneş vücudümüzü gir- miş, derimize geçmiş, kanımıza ka- rışmaştır, Artık hastalığa karşı aşı: landık demektir, Fakat her nedense, deniz ban- yosu da, güneş banyosu da ekseri- ya sıhhat için değil, moda için ya- pilır, Vücudümüzü saatlerce su içinde bırakırız, derilerimiz yumşar, öde- ta buruşur, Sonra bu ezik vücudü kızgın kumların tavasında birden. bire tavlarız. Vücudümüz çelik değildir ki kız- dırdıktan sonra suya sokalım. Onun bile bir derecesi vardır. Sonra ne olur? Derilerimiz yan- mağa başlar. Geceleri kaşıntıdan gözümüze uyku girmez , Cildimiz kabarır ve soyular. Hepsi iyi ama bu soyak ciltte moda mı ya? Belki diyeceksiniz ki, bunun ya- nığı birkaç günde geçer, ondan | sonra vücut artık gelişir. Güneşe | mukavemet eder. Yanar yanar ve esmer olur, Peki ama vücudümüzü yavaş ya- zar ağar güneş altında bi- . zahmet çekmeden ve zarar görmeden yansak fena me olur? Bilirsiniz ki her şeyin fazlası fazladır. Onun için güneş altında | ilk önceleri çok az durmak, sonra bu müddeti yava; vaş arttu Kr le; yavaş yavaş rmal; Hem bazan fazla güneşte dar maktan sade vücudümüz yanmaz ayni zamanda başımıza güneş gk şer, güneşe çarpılırız. Ondan sap ra kumsalda yatacak yerde yatağı düşeriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: