1 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

1 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1«9.93$ KÜÇÜK © ANTANT ş<onsevi İÇTİMA! ey tama Ağan yes e e Tündenberi Yugoslaryada > Bled'de toplanan küçük andlaşma daimi kon- | ini ma, üzerinde > durulacak | | h Macaristan ve Avusturya gibi / Şüsük devletler iken, küçük antant in vaziyet çok kolay idi, Fakat Or- Wa Avrupa istatükosunu tehdit eden “evlet rolünü bir aralık Italya oyna- Si Küçük Antant bunu da önledi. Tâ Kİ statükoyu hakikaten tehdit eden beliriverdi: Almanya, Hitler Almanyasının belirmesile küçük am- devletleri bu yeni ve büyük teh- karşılaşmak için aralarımdaki artırdılar. Fakat Orta Av- istatükosu meselesi bugün artık İİ ir # 0 1 » Tuna Misakı namı al- büyük ve küçük devletlerin iş- yapılacak bir anlaşma ile Or- ıpadaki istatükoyu korumak ga istihdaf edilmektedir. Tuna Mi- i devletler girecek ve gi- olan taahhüdün mahiyeti ne ? İşte Bled'de küçük antant en ziyade meşgul bir mesele de küçük antant ye | i z ? â ; : Kraliçe Astrid'in naze töreni | pm SI A.A. — Kraliçenin töreni sair günl yapılacak - © Törene iştirak edecek olen eski djbaripler. kıtaları emt Ji de Gudula varacaklardır Kral ve kral sitesi törenden sonra Ückene gideceklerdir. # Kraliçe Elizabeth ve Princess de mame, Isalya'dan, Lacken şatosu Rtlmişlerdir. Kralın annesi İtalyadan döndü ne, 3L A.A. — Kral geceyi h İ sarayında geçirdilkten son Me bahleyin Malyadan dönen an- kız kardeşi Picmont ile gö- ile eek üzere Lacken şatosuna git- | kaşe Anne kraliçe ile İtalya ve - Mai mın karısı, kraliçe Astridin ö- epg, önünde uzun müddet eğilmiş. mmm l Göring'in gezisi tek openhaç, 31. AA, — Evtrabla- Siraç Büzetesi Göringin Danimarka "İğişgrda yapacağı geziden vaz geç hiç" çünkü sıyasal işlerin kendisi. Yerinden ayrılmasına engel ol- diğ y engei UNU yazıyor —— Arna n Vutlukta idam kararları Ölüp, &olayısile Şieri Hakyeri 4 | iv 23 müebbet kürek ve İl yirmi cerası vermiştir , — m Türk -Macar ticaret anlaşması alara, 31 A.A. — Türkofis Baş Kadından: 1 eylül 1535 tarihine Ürer, uzatılmış olan Türk - Macar 1öğç ** anlaşması, 1 Birinciteşrin Hn garihine kadar ir ay daha uza- ir, — — İnoiriz kralının ikinci oğlu m gidecek tigisöra, 31 ALA, — Resmen bildi. Başl göre kraliçe Astridin ce - $i öğüç*eninde İngiliz kralını ikin. ti; “9 Dük D'york temsil edecek - Me 3) A.A. — Son isyan hâ- | İ Eski Yunan olduğu bildirilmemektedir. Muharipleri Hükümeti Protesto Ediyor Atina, 31 (Özel) — Yunanistanda eski muhariplerin yarınki pazar günü hazırladıkları büyük bir gösterinin önüne geçilmek üzere İç işleri Bakanı ile genel emniyet direktörü uzun boylu ko nuşmalarda bulunmuşlardır. Eski muharipler ile hükümet ara- sında konuşulmakta olan cemiyetlerine ait şeylerin yapılmama- sını protesto etmek niyetile cemiyet bütün Yunanistandaki eski muharipleri gösteriye çağırmıştır. Söylendiğine göre bunlar el- lerinde siyah bayraklar il her yerde toplanacaklar ve çivardan Atinaya gelerek büyük sokaklarda gösteriler yapacaklardır. m Bir Gemi İle Bir Zırhlı Çarpıştı Londra, 31 (A.A.) — 4159 tonluk Eisenach adındaki Alman vapuru ile yirmi dokuz bin yüz elli tonluk bir İngiliz zırhlısı çar pışmışlardır. Çarpışma 'Duvr yakininde olmuştur, Zırhlı hafif hasara uğramıştır, Fakat Eisenach su almaktadır, İnsan kaybı Alman Ordusunun Manevrası Hanovere, 31 (A.A.) — Altıncı Alman kolordusu Hanovre ile Lüneburg arasında iki Eylülden beş Eylâle kadar büyük manevralar yapacaktır. Bir resrvi bildiriğte Versailles antlaşma sından beri ilk defa olarak modern harbin lüzumlu kıldığı silâh larla böyle bir manevra yapılacağı kaydedilmektedir. Meçhul Askerin Anıtı Önünde Afyon, 31 (A.A.) — Dün Dumlupınarda Atatürkün ateş için- de harbi idare ettiği ve kesin semuçu aldığı noktada büyük tören yapılmıştır. Törende şehrimizden binlerce kişi haztr bulunmuş- tur. İzmir, Bursa, Bilecik, Manisa, Kütahya illerinden de heyet- | ler gelmiştir. Bu çevredeki köylüler de ayrı bir alay halinde Meçhul asker anıtı önünde toplanmışlardır. Törene tümgeneral tün şiddetiyle deva başka bostan ormanı da iki Ali Riza başkanlık etmiştir. General ateşli bir söylev vermiştir. İki genç şiirlerini okumuşlardır. Tören sırasında bir hava filosu uçmakta idi. Tören kahraman askerlerimizin bir geçi miş, anıta heyetlerin getirdikleri çelenkler konmuştur. Kastamonuda Orman Yangını Kastamonu, 31 (A.A.) -- Vilâyet içinde orman sangınları bil id seculr, BU larında-şıran ve 12 iklometrelik sahayı kaplıyan yangından gündür yanmaktadır. Bugün AKKA Yanl Bürüanlı köyü civarı ormanını eli ile bit- aç gün evvel Ilgaz orman da da yangın başlamığ- tır. Kascilar mıntakası orrianındaki yangın iki gün evvel Söndü” kütlesile çevrilmiş törene girmek üzere İç Bakan: Şükrü Kaya, bazı şaylavlar, merhumun talebe. leri, mektebin öğretmenleri ve bir. gok ressam, heykeltraş, mimarise gelmişlerdir. Saat 15 te cenaze, talebesinin el - eri Üstünde hastaneden alınımı birçok okulların ve teşekküllerin gönderdikleri çelenkler önde olmak üzere Taksini meydenma getiril - miştir, Törene iştirak edenlerin derin yaslırı içinde ilifal beyeti, Alman eefarethenesi önünde durmuş ve bü rada cenaze, belediye arabasına ko- mulmuştur. Bundan sonra, hazırlanan otomo- billerle ihtifal heyeti 200 den fazla otomobille Beşiktaş istikametinde ülerlemiş ve cenaze mımazı Baş camiinde kılmmış ve Ortaköyde bu İuhan aile mezerliğma gidilmiştir. Cenaze, Şeref stadının karşısındaki büyük sırtta bulunan aile kabristanı- ma yine gençlerin ve kendisini »s. venisrin cileri üstünde çıkarılmış ve orada Namık İsmil, ebed' yuva- sma büyük bir saygı ile bırakılmış tır, Mezar başında mektebin idare di- rektörü, açık bir dille merhum Ne- gatinin kurduğu Güzel Sanatler o- kulunun ikinci bönisi olarak Namrk Temafli tanidığını ve onun bütün bir muhitte yarattığı sevgi ve bağ- dılığı hiçbir zaman unutamıyacağı - m: söylemiş ve kendisinin her za - man gençlik kalbinde yaşıyacağını ilive etmiştir. Olüye ssyg: için bir dakika su - sulmuş ve bundan sonra ressam Elif Naci orada bulunumlara hitap ede » cek demiştir ki; “ — Onun için haykırmak istiyo- rum, o kider çok şeyler anlatmak istiyorum ki, içim. deşmn dopdolu... İçimde Ürpermeler, çenelerimde bir takallös var... Yarım sasttir böyle bekledim, onun icin ne ağlıyabiliyo- cum, ne yazabiliyorum.,, Elif Naci, tecssürlerini, cümlelerinin parlaklığile ölçülen itsanlığın buzüne kadar ö- İlim karşısında i den bahsetmiş ve: * — Olü ile gömülen diri hatır » rülmüştür, Ayrıca Dadâyın Karkalmaz yanmaktadır. Bu yaz Dadaydaki birkaç ğn zarar bir milyon tahmin olunmaktadır, —a—— Namık İsmailin Cenazesi Büyük Törenle Kaldırıldı (Baş tarafı 1 incide) ormanı da üç gündür orman yangınından do- lar mıyız? Demiştir. Ağlamak ta, sızlamak ta hayatın merifetidir. O- İlme ölümle iştirak edilebilir, Ona ağlamak, ölümü hayatla karşılamak, ölümle istihza etmektir. Elf Nasi, sözünü Namık İsmai- in ölümü karşısında bulunduğu tu- hi hale çevirmiş ve eklemiştir: — Ne Hamlet Ofelya için bun- ların birini yapabildi. ONe de ben Namık Ismail için bir şey yapabi - Hyorum, Benim de Namık İsmaile yeahabbetim, Hzmletin Ofelyaya o- Jan sevgisinden aşağı değikii, Haz- ie ölümün ardından en güzel nedir, bili; arisinie? Allâh rahmet e Sıhhiyenin tahkikatı Sıhhat direktörlüğü, Namık İs « cali ölümü üzerinde derin bir in- cel pmaktadır. Öğrendi < ze göre Kadıköy yapardık Eni imdat dolabı içinde bulunan ilâçla - gın etiketsiz olduğu ve memurların bu dolaplara gerektiği kadar ilgi Kü ml Yapı- lan tahkikata bu esasi y #rübde durulnaksadır, — oktaler Dün, Namık İsinailin ölümü se bepleri üzerinde kendisinden ma - Jümat istiyen bir muharririmize sıh hat direktörü Ali Rıza Baysun şun ları söylemiştir: “ — Henüz tahkikata meşgulüm. Anlaşıldığma göre, hasta köprüye çıkarıldığı tamam hasta nakliye oto mobili yerine sıbihi imdat otormobi- li çağırılmış ve bu otomobilin köp- rüve erek hastayı hastaneye elma acasımda yirmi dakika geçmiştir. Sıhhi imdat otomobilleri, daha si yade ani yaralananları, farla kan kaybetmekte bulunanları nsikleder. Bunlardan başka hastalar için has- m nakliye otomobilleri çağırılmalır be. Maamafih, İncelemeler ve arattır malar henüz son bulmuş değildir. Ayrıca Kadıköy vapurlarında bulu- nen ilâç dolaplarındeki sişe ve ec zalarm etiketsiz oluşu üzerinde de takibat ile meşgul bulunmaktayız... Ailesinin teşekkürü Gerek tahrinen, gerek cenaze tö - | derli sileye acılarımızı sunarız.! ! Biraz rahat yüzü gör canım!, i uyuması bir oldu. ae diem Matmazel Doktor'un ESRARI HAKİKi Jenny Pencereden Bakıyor Güya Camın Buğu- larını Silerek Bir. —3 Arada sırada tek tük otomo- bil kornesi işitiliyordu... Şikago, o gürültülü, eğlenceli muazzam Şikago afyon yutmuş bir arslan gibi karanlığın yelesine kafası- nı sokmuş uyuyordu... Sokakta kimsecikler yoktu. Tek tük geçen bazı sarhoşların gölgesi sokağın ağır lâmbaları , altında kâh bir nokta gibi yere çivileniyor, kâh bir heyulâ gibi Üzanıyordu... Yarın... Bir yarın olsaydı... Ah bir ya- rın olsaydı... Genç kadın yatağına uzandı- ğı zaman kaba şiltelerin çelik bir mengene gibi vücudünü sık- tığını hissetti. Şakakları iki ta- raftan birer çekiç gibi beynini dövüyordu. Boğazı kurumuş, di- li damağına kenetlenmişti.... Yarını bekliyordu... Yarın sanki sokağa çıkabile - cek miydi? Hayır. Ne gezer? Persy'nin metresi olduğu gün - denberi yalnız başına sokağa çıkmak ona haram olmuştu. Çı- kamıyordu. Mezun değildi... Eğer çıkacak olsa muhakkak kapıcı görüp bu kaçamağı Per - sy'ye haber verirdi... Revüdeki hayatına artık elveda etmişti. Orada çalışan kızları bir kere olsun göremiyordu bile... Bir sürü alâka ve merbutiyet- lerin, menfaatlerin bağlarile kıs kıvrak bağlanmış, bir mahpus gibiydi... Uyku uyuyamadı... Zaten uyumak ta istemiyor » du. Uyku âsabını dinlendirirdi. Fakat uyku kendisi için müthiş bir tehlike idi... Bu sinirli ânmda belki: — Karl! diye sayıklayabilir- di... Belki: : Ştayn! diye homurdanabilir - il Bu bir tek isim kendisini ele vermeğe ve idam sehpasına ka- dar sürüklemeğe kâfi idi. Sonra uyuyakalması ihtimali de vardı. İşte bu ihtimal çok fecidi. Çünkü o birisini bekliyordu. Sabahleyin bir adama randevu- su vardı. O bu adamı bulursa mesele halledilecekti. Fakat ya bulamazsa? Ya bir arıza olup ta gelmez- 302... e Ayaz kafalı, şaşkaloz suratlı Persy sabahın saat üçünde oda- ya döndü. Jenny arkasını du- vardan tarafa dönmüş, uyuyor- u. Persy'nin hafif gürü den güya uyanmış gibi: e n! diye söylendi. Ne- kadar geç kaldın. Bıktım bu se- nin işinden, Persy hiç cevap vermeden 80- yunuyordu. — Ne oldu bari petrol işini güzel bir şekilde hallettiniz mi? — Evet... — Çok para kazandın mı?.. — Evet... — Eh öyle ise şimdi uyu! Persy'nin yatağa girmesile Fakat acaba uyuyor muydu? Yoksa numara mr yapıyordu? » Jenny denemek için yataktan indi. Gitti bir bardak su içti ve tekrar döndü. Her halde uyuyordu. Çünkü Jennsfhin kalktığını duyma- miştı, Sigaralı adam Sabah sökmeğe başlamıştı. Kalm perdeler arasından sızan kurşuni bir ışık yerdeki halıla- rı şahrem şahrem dağlıyordu. — m — renine gelmek suretile ailesinin a- cılarma iştirak eden merhumun bü- | tün dostlarına Nâmık İsrail amresi, | büyük kardeşi ve hemşiresi teşek - | Etinin hareketleri bir telgraf temposuna benziyordu... lik Şehir İlk gürültüler başlamıştı, tramvaylar geçiyordu. uyanıyordu. Saat altıya çeyrek var. Jenny saat altıyı bekliyordu. Fakat sabırsizlığı sanki saatin yelkovanlarına geri geri asılı- yordu da samanın ilerlemesine meydan vermiyordu. Jenny meraktan kıvranıyor- u. Ye gene Ya Yolda bir arızaya irysa... Saat altıya beş var. Nihayı altıya bir var.. Jenny yavaş yavaş kalktı. Çünkü tam zamanında, saniye- 6i saniyesine randevuda bulun- mak mecburiyetinde idi. Bir dakika evvel, bir dakika sonra gitmek bütün işi altüst edebi- lirdi. Korkak bir bakışla Persy'yi süzdü. Şaşkaloz gözleri, gözka- pakları altında sakin bir şekilde dinleniyordu. Kirpikle- rinde ufak bir kımıldanış bile yoktu. Ağar yarım açıktı, Çenesi, sikletinden yastığa doğru sal- lanıyordu. Uyuyordu. Jenny parmaklarının ucuna basarak pencerenin önüne gitti. Odanın nefesn ısınan havası, gecenin serinliği ile birleşerek camları buğulandırmıştı. İşte bu buğu Karl'ın hayatını kurta: racaktı, - Pencereden baktı, Uzaktan bir adam geliyordu. Başı bereli, uzun boylu, zayıf, kuru bir adamdı bu. Ağzında kocaman bir puro si- garası vardı. mm dı ihtiyata çıkarılan Yunan donanması Atina, 31 (Özel aytarımızdan) — Deniz Bakanlığı ihtiyata çikarıl - mış olan gemilerin fil: hizmete ça - kırılmasına karar vermiştir. Bu gemiler şimdiki donanma kad rosuna girecektir. Bu hafta içinde dört torpito muh. ribi satm alınması için münakasa açılacaktır » —m—. SUt talimatnamesi Sıhhat Bakanlığının yeni süt tali - matnamesi henüz şehrimizde tatbik edilmemiştir. Halbuki talimatnameyi gazetelerde okuyan halk sütçülerden €tiket istemektedir. Çünkü talimatna- me neşir tarihinden itibaren muteber dir. Talimatnamenin tatbikatı hakkın | da alâkadarların verdiği malümata gö te tallmatname alâkadar dairelere gönderilmiştir. ve tetkik edilmekte. kür etmektedir. Biz de yas içinde bulunan bu ke- dir.Bununla beraber bir haftadanberi üren bu tetkikat bitmemiş ve henüz * tatbiksta geçilmemiştir. isine İşaret Ediyordu Hafifçe başını kaldırdı. Genç kadını pencerede görünce ya- vaşladı. Purosunu derin bir ne- fesle çekti. Ondan sonra asabi asabi puroyu içip muntazam bir ahehkle duman salıvermeğe başladı. Halinde hiçbir fevka- lâdelik yoktu. Lâalettayin bir adam bunu görse hiç dikkat et- njeden geçerdi. Fakat bereli adamın puro içi- şinde ve her «nefesini çektikçe ateşin parlayışında bir telgraf makinesinin ahengi vardı. Hele yarabbi şükür... Pencerenin bir kısmı buğulu idi. Camlar üstünden hafif bir ter sızıyordu. Jenny eline bir huvlu geçirmişti. Bununla cam- lardaki buğuları silmeğe başla- di. Onun da halinde bir fevkalâ- delik yoktu. Başka birisi görse kendisinin cam sildiğine kani olurdu. Halbuki hareketlerinde gemiden gemiye bayrakla işa- ret veren bir bahriyelinin heye- canı vardı. Mütemadiyen camı siliyordu. Sağdan sola, soldan sağa, aşağıdan yukarı, yukarı- dan aşağı muttasıl siliyordu. Purolu adam karşıdan bir ga- zete almış geri dönüyordu. Ni- hâyet purosunu derin bir nefes- le çekti, Havaya bol bir duman salıverdi. Ve bundan sonra da Jenny pencereden ayrıldı. 'Tam bu esnada Persy uyan- aştı. — Ne o, dedi, ne dolaşıyor. sun? — Hiç, uykum kaçtı da kalk- tım. Hem ben senin gibi saba- hın saat üçünde yatmadım. lArkası var) Başbakan iyileş Böşbakanı İsmet Inönü dün Fcra- Palas otelinde istirahat etmiş ve hiç bir yere çıkmamıştır. Oğleden sonra Türk tarihi encü » meni üyelerinden Bayan Afet Baş - bakanı ziyaret ederek hatırını sor - muş ve kendisile uzun müddet gö süşmüştür. d Başbakanın operasyon yapıdan di- Şi tamamen iyileşmişti: —— Şangayşek Şanghay, 31 A.A. — Japon çeven leri Çin Mareşalı Şangayşek in tev- kif edildiği haberinin doğru olmadı ğını bildirmektedir. — m ama soap i KUÇUK HARICI | İ HABERLER © Londra, 31, A.A. — Bir Artirit- ten müztarip olan Samue! Hoare sa- hı günü dış bakanlığına gelebileceği ni a, e AY

Bu sayıdan diğer sayfalar: