1 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

1 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hava Kurumu Maçları Beşiktaş, Süleymaniyeyi 5 - 0, Arnavutköy Ikinci Küme Karışığını 5 -2 Yendi (Baş tarafı 1 incide) Yariyetlerde bile hasmı istihfaf et- Memek lâzımdır. Günün en iyi © - Yuncuları Beşiktaş takımının sol mu #vini müdafaada hatti mühacim hat tında da Şeref idi. Süleymaniyede de Riza, Musa ve Necdet güzel oy - Badrlar, Bugün Galatasarayla Şişliyi Gü - Besle Kurtuluşu karşı karşıya gö- #eceğiz, Hemen hemen turnuvanın €n alâkalı günündeyiz demektir. Galatasaraylıların, Avrupa turnesin Gen daha yeni geldikleri için, form. larında oldukları muhakkaktır, Bu Maçın güzel olacağını tehmin edi - Yoruz Bilhassa en ziyade o uyan » racak Güneşle Kurtu ara windakidir. Ölneşlilerin bu Ve için Aylardanberi hazırlanmakta olduklar Tes duyduk. Bugünkü (karşılaşma süneşin vaziyetini göstermek itiba- Tile mühimdir. Nasıl bir kadro ile çıkacakları üz malüm değildir. Galatasaray İlârın da Güneşlilerin de bu maç - ları kazanmak için çok canlı oyniya takları beklenmektedir. Bakalım bu Miâkalı gün ne sonuçlar verecek?.. . Atletizm Birincilikleri Dün de iki Türkiye rekoru kırıldı Oyma günü başlıyan Türkiye st- İetizm birinciliklerine dün de Fe- stadında devam edildi. So Maçları aşağıya yazıyoruz. #9 mere —.. 1 Raif 23 saniye 7 Semih 43,3 saniy: 3 — Fikret 234 saniye Gülle a.s almanı İ — Ateş İbrahim 12,72 metre 2 — Veysi 12,55 metre 3 — Kangelidis 12,1 metre Mo metre: R 1 — Raşit 16,5 saniye (yeni Türki Ye rekoru) 2 — Kadri 131 Mü metre: e İ — Mehmet Ali 538 saniye 2 — Ziya SS saniye 3 — Cemal 55.0 saniye $ adım: pi . 1 — Polyos 13,87 metre 2:— Zeki Asım 13,37 metre İ — Şükrü 13,15 metre Cirit atms — — İ — Karakaş 33,34 metre — Necdet 50,50 İ — Mahmut 42,14 ime e... 1 Remzi 35111 2 — Ibrahim 39,35. — Niyazi 40,6 Yunan diski e. — Veysi 35,41 metre — Naili 33.55 — İzzet 30,6 Serbest dik Bl MZ Veysi 43,30 metre (Yeni Tür rekoru) — Naili 30,43 1X6 metre ı — Recep 4.17.2 dakika İ— Gelip 4,20 — Teo Sirek atlama ve Kadri 3.0 metre > Süha 2.53 metre > Mustafa 2,73 metre © X Jon bayrak emmiş 2 > İstanbul 46,8 ) 3 Ankara — Buran Kurna kimler girerek kanki müsabakalardan sonra Bal Seç Oyünlarma kadar kampa gire - Miyase erin isimleri tesbit edil - e Bu atletler şunlardır; Manbi İdan; ağ mizin Raif, Cemil, Hakkı, Fik - Recep, Maksut, Teo, Rem Mi Dİ e Dünkü alletirm müsabakalarında finaller zi, Hüseyin, Avni, Tevfik, Besim, Pulat, Karakaş, Nedim, Haydar, Ci- hat, Fethi, Ateş İbrahim. Naili, Ra- şit, İrfan, Cemal Sait, Zeki, Toha, Ankara: Gali İzmir Süreyya, Romanya bisiklet turu Bükreş, 31 A.A, — Dün Romanya bisiklet turunun beşinci etabı, A - rad ile Ordea arasında 120 kilomet- re üzerinden koşulmuştur. Gen? tüx , Faik, Semih Lütfi. nif; Gragaç (Yugoslar) 26 saat 6 da - kika 54 saniye, Davidoç (Yugoslar- ye) 26 saat 22 dakika 23 saniye, Mor meçea (Romen) 26 saat 25 deskiles 45 saniye, Daniel (ilehimen)”26'4a at 26 dakikeT saniye. Ulus bakımından tasnif; Yugoslavya #2 saat -14 dakika 8 #niye; Romanya 83 saat i; dakika 26.saniye, Lahisin 05 sağt 25 dakika 1 saniye, saatsiz olarak Türkiye. Deliremiyen İnsanlar Aklı kaybetmeme- nin yedi şartı var Son senelerde'yer yüzünde ruh bilgisi çok İlerlemektedir. Bu alan. da bazı buluşlar şimdiki düşünce, lerimize çok aykırı olmakla bera, ber keşfolunan hakikatler karşısın. da bunlari ister istemez kabul ct- mek mecbüriyetindeyiz. . Amerikanın en ileri gelen ruhi- yat mütehassıslarından Nevyorklu Dr. Paul Sehilder beyin hastalıkla- rı Üzerinde uzun seneler tecrübeler ş bir profesördür. Bu profe- sörün psiko - analiz. bakımından bulduğu yedi nokta vardır ki, bir insan bunlar hakkında düşüncesini, fazla yormaz ve bu meseleler üze“ rinde âz çok müsterih olarak yan şarsa delirmesine imkân'yoktur. Dr ayni zamanda bu yedi noktanın beşerin mes'ut bir hayat geçirmesi ne de kâfi geldiğini iddia etmekte dir. Sehilder bunları şu suretle si- ralıyor: 1 — Başkalarının fikirleri ne o lursa olsun kılık, kıyafet ve çehren sinden memnufh olanlar, 2 — Zayıf yahut hasta olduğuna uzun uzun tasalanmıyanlar, 3 — Kendi elinde olan vaziyet lerde başlıbaşına, ve bir lideri tac kip lâzimgeldiği vakit de fazla bir aksülümel duymadan onu takip e denler; 4 — Erkekse erkek gibi, kadınsa kadın gibi hissedenler, hareket &- denler, ' $ — Kadmsa erkekler, erkekse kadınlar üzerinde füsunkâr bir te- sir bırakanlar; 6 — İstikbalden makul bir had dahilinde istediklerden fazlasına göz koymıyanlar; 7 — Ölüm ve ahret hakkında ken- dilerinde hususi bir felsefe sahibi olanlar. Bunların delirmesi Doktor Paul Sehilder'e göre ruhi bakımdan im» ialedi v kön hari imtiyaz TAN Ülkenin Yarısına Aittir Bas tarafı 1 incide) le gazetesinin Adisababa aytar: Ha- beş imperatorunun, dün, İngiliz - A- merikan konsorsiyomu ile, son derece gizli olarak, bir mukavele yaptığını ve bu konsorsiyoma Harrar'da keşfi yat ve işletme hakları verdi mektedir, “Daily Telegraph” gazeteti bu ha- peri aynen vermekle beraber, Lor. drada bulunan Finansal grup nama | mukaveleyi Rickett'nin imza cdeceği- ni tasrih etmektedir. İmparatorluk topraklarının yarısın dan fazlasına şamil olan bu imtiyaz 7$ sene için verilmiştir. Ve imtiyazla verilen bölge, kuzey Eritre sınırın- dan Havaş nehrine kadar uzamakta. dır, İmtiyaz güneyde Rodelf gölüne ulaşan ve orada Kenya sınırına daya- nan bir doğu hatla sımrlanmaktadır. Kensorsiyom Somaliye ulaşan Pipe » line - demir boru döşeyecek- tör. Bu İşe on milyon lira sermaye kon duğu söylenmektedir. Daily Telegraph, bundan başka, Tsana gölünün imtiyazı ve kontrolü hakkında da önemli görüşmeler ya- pılmakta olduğunu ve Kahire ile Don | drânın, bu teşebbüse on milyon lira lerce hektarlık çorak toprakları sula. mak üzere bir bend ve tulumbalar ya prlacaktır. İngiliz hükümeti ve konsorsiyom Londrp, 31 (A.A.) — Resmi çeven | lerden öğrenildiğine göre, Büyük Britanya hükümeti, Habeşistan tara- fından bir İngiliz - Amerikan grupü- Da verildiği söylenen imtiyaz mesele si hakkında hiç bir malâmat sahibi olmadığı gibi, bu işin doğru olup ol madığını müeyyit bir haber de alma- dığından bu habere bir önem verme. ğe eğgin bulunmamaktadır. Ayrıca bu grupa İngiliz hükümeti tarafından resmi veya gayri resmi bir yardımda bulunulmadığı da kaydedilmektedir. Öte yandan İngiliz hükümetinin, birçok fırsatlarda tasrih ettiği gibi, Tsana gölü müstesna olmak Üzere Habeşistanda hiçbir ekonomik asi takip etmediği kaydedilmekte ve E- denim9 “Temmuzda Avam kamarasın da söylediği gibi büyük Beftanyanın Mısır. Sudan ve Mavi Nilin yukarı havzasmdaki menfaat dikkatle tâkip, eden Tsana gölü plânma ta bakkuk ettirmek için: daha münasip bir zaman beklemeği muvafık gör - düğü ilâve edilmektedir. Bu şartlar içinde herhan, liz - Amörikan grupuna onu teşçi etmek İngiliz <n son yapacağı bir şeydir. Petrol imtiyazları ve diplomatik karışıklıklar Vaşington, 7 (A.A.) — Tecrübeli örsiusal müdekkikler, Habeşistan - daki petrol imtiyazları hakkında dip lomatik kargaşalıklar husule gelmesi ihtimalinden korkmaktadırlar. Bunun la beraber,bu imtiyazın,Birleşik dev- etleri bugünkü buhrana karıştırmıya cağı sanılmaktadır. Çünkü, Birleşik devletlerin, Hâbeyistanda esasen sa - hip oldukları petrol menfaatleri Ame- rikanın, bitaraflık kanununu kabul et mesine engel teşkil etmemiştir. Roosevelt'in bu kanun projesini im za etmek hususundaki geçikişi birçok söylentilere yol açmışsa da iyi ba - ber alan çevenler; buna hiç bir sebep göstermemektedir. Dışişleri bakanlı gı, imtiyaz. Adisababa tarafından te- yit Dene bunun hakkında ka” iyyen birşey söylemek istememekte dir, Borach, a birleşik devlet ler tebeaları tarafından satın alınma- sının Amerikanın bitaraflık siyasası- nır bozmıyacağını söylemiştir, Yeniden 200'bin İtalyan silâh altına alınacak Bolzano, 31 (A.A) — Mussolini ber türlü ihtimallere karşı gelmek için yeniden iki yüz bin Italyanın ey. lülde silâh altına çağırılacağını, 48- keri kıtalar tarafından yapılan büyük geçit resminde verdiği söylevde bil - dirmiştir. Manevralara iştirak eden Mussolini demiştir ki: Bir kere daha herkesin bilmesi ge- rektir ki, zecri tedbirlerden mânasız ve tahrik'edici bir tarzda bahsedildik- ge ne bir tek nefer, ne bir tek deniz- si, ne bir tek uçâkçı terhis etmiyece- ğir., Tri hitabe yalnız üç dakika sürmüş tür. ini Topçu tİalimleri Bolzano, 31 (A.A.) — Kral ve Du ce, “Po” vadisinde 124 toptan mi- rekkep 31 batarya tarafından yapılan gerçek topçu ateşi talimlerinde hazır bulunmuşlardır. Eden raporu hazırladı Londra, 31 (A.A.) — Eden. Ulus- lar sosyetesi konseyinin 4 eyiüldeki toplantısına verilecek raporu hazırla maktadır. Bu rapor, Eden - Laval gö rüymesinden sonra değişebilecektir. Londra çevenleri, Cenevrede İngi re ile Fransanın müşterek bir rapo vermelerini dilemektedir, İtalyan Erkânı harbiye Başkanı Parise gitti Paris, 31 (A.A.) — “Matin” gaze- tesinin Bolzâano özel aytarı, Italyan genel kurmay başkanı general Badoğ İo'nun, dün, Champagne'deki manev- ralarda bulunmak üzere Parite gitti- ğini haber vermektedir. Düşmanca yazılar Roma, 31 (A.A) — Taymis ve ev.Chronicle gazetelerinin Bolzano bildiriği hakkındaki yazılarından bah seden İtalyan gazeteleri bu yazıların açık olarak düşmanca olduğunu ve İngiliz basınının mülhem olduğu bazı İngiliz çevenlerine karşı İtalyanın gösterdiği güvensizliğin doğruluğu - nu isbat ettiğini kaydeylemektedir. Doğu Afrikasına gidenler Napoli, 31 (A.A.) — Tevere va - puru ile ircana uçak gemisi asker, harp levazımı ve birçok uçakları do- ğu Afrikasına götürmek Üzere bura- | dan hareket etmiştir. Avusturalya ve Habeşistan Londra, 31 (A.A.) — Canberradan Renter » Ajansına bildirildiğine göre, Avusturalya Başbakanı, Avusturalya yı Cenevrede temsil edecek olan yük sek komâser Bruce'un, Italya aleyhin deki yecri tedbirlere oy vermesine dair talimat aldığı hakkındaki basın haberlerinin asi: olmadığını söylemiş- tir. Başbakan Habeyistanda harp pat Isyacak olursa, Avusturalyanın. he - nüz filen ortada bulunmıyan bu me- İ sele hakkında alacağı durumun mev- zuu bahsolamıyacağını ilâve etmiştir. i Buna mukabil, Bruce'un İngilterenin barış siyasasına tam bir müzaherette bulunacağı resmen teyit olunmakta dır, Harbe karşı sigorta Paris, 31 (A.A.) — Londradan Matin gazetesine bildirildiğine göre, Habeş imparatoru, Lloyd'e müracaat ederek, Adisababadaki özel gayrimen kul malları ve hükümet mallarının büyük bir kısımı harp tehlikesine İ karşı sigorta etmesini istemiştir, Bu İ malların hepsi takriben 82 milyon kıymetindedir. Lloyd henüz cevap ver memiştir. İmparatorun Avrupa banka İzrımda bulunan menkul 8781 servetin den -büyük bir kısmı Pariste bulun- maktadır. Habeş dövizleri Adisababa, 31 (A.A.) Habeş Bankası yalnız gezginlere tecimen- lere münhasır ye az mikdarda olmak sartivle yeniden yabancı ğa başlamıştır. İthalâtın ti racattan olması yüzünden husule gelen döviz azlığı, sermayelerin harp teh- didiyle dışarı kaçmasından ötürü da- ha fazla artmıştır. Ote yandan birçok kimseler harbin sonuçlarından şüphe etmekte, ve Avrupa mallarını iddihar #ylemektedirler. Fakat memleketin kaynakları geniş olduğu gibi banka- nn durumu da iyidir ve kâğrt parala- tm yüzde yüz madeni karşılığı mev- cut bulunmaktadır. 2000 müracaat Londra, 31 (A.A.) — Londradaki Habeş elçiliği, resmi bir bildirikle In giliz tebaası tarafından Habeş ordu- suna girmek için yapılan müracaatla. rı reddetmekte, fakat iki bini geçen bu müracaatların delâlet ertiği sem- pati duygularından dolayı Habeğista- nın minnettarlığını bildirmektedir. İngilizlerin diğer ordularda askerliği Londra, 31 (A.A.) — Dış Bakanlı- Er tarafından dün akşam yapılan bir bildirik İngiliz hükümetinin müsaa- desi olmaksızm Ingiliz tebaasından olan veya İngiliz himayesi altında bu lunan herhangi bir şahsın, İngiltere hükümetinin diplomatik minasebet - Jerde bulunduğu bir devletle harp e den diğer bir devletin ordusunda bir memuriyet kabul etmesi yasak oldu- ğunu hatırlatmaktadır. Şehrimizde Habeşistana gönüllü gitmek istiyen İtalyanlar Şehrimizde bulunan birçok Italyan Pir ve bu meyanda Banka Komerçi- yale Italyana direktörü Poppi, Lloyd Triyestino o kumpanyası (direktörü Kampacur ve Italyan Ticaret ataşesi Arrivobane, sefaret vasıtasile ve Mus soliniye haber göndermişler ve Ha- beşistana gönüllü olarak gitmek iste- diklerini bildirmişlerdir. Bundan baş- ka gönüllü olarak Habeşistana git - mek isteyen şehrimizdeki diğer Hal - yanlar da aralarında bir defter açmış İar ve buraya Habeşistana gitmek İs- teyenleri kâydetmeğe başlamışlar - dir, Manevralar bitti Bolzano, 3i A.A. — Manevralar bitmiştir. Manevralardan sonra 120 bin askerin iştirakiyle bir geçit res mi yapılmıştır. Bu resimde Duçe, Mareşal Balbao ve harbiye, bahriye ve havan ri EE olm TEMiZ SÜT Yunanistanda Bir Süt Fabrika- sında Sıhhi Süt Nasıl Yapılıyor? Va “e Şişeler otomatik surette kapanıyor — Bin okkalık sütün çalkan- dığı kazanlar — Rastorizasyon yapılan kazanlarda hararet d. ma 65 derecedir — Muazzam bir makina şişeleri dolduruyor Atina, 29 — Sabahleyin, sütümü içiyordum. Kapı çalındı, postacı ga- zete getirdi. Sütümü bir kenara bi- râkârak hemen açtım. İlk gözüme ilişen havadis şu oldu: Temiz Süt hikâyesi Belediye süt işini bu yil köküm den halledetek | İstanbullulara te miz ve sıhhi süt İçirmeğe karar vermiş bulumuyor. Bu iş sermayeye ihtiyaç gösterirde milli bir banka- dan istikraz yapılacaktır. Havadişi okuyunca güldüm. Bun- dan on yedi sene kadar evvel, ilk gazeteciliğe başladığım günlerde ben de buna benzer havaisler geti- riyordum, ben de “Belediye süt işi- ni bu yıl köklinden...... diye satırla yazılar yazıyordum. İtiraf edeyim ki, okuyucuların biz gazetecilere — Ah, Siz gazeteciler yok mü- sunuz, pizeyi deve yaparsınız, tar- itemleri çok (haklı. Ben © zamen süt İşini, belediye “bu yel, değil, bu "asır, da baMetmeğe ka- rar vertcek diye yazmalıymışım. Bunları düşünürken, elim, posta- cının “Tan, ı getirmesile yar kalan hareketini tamamladı ve bir nara, bi gate sazamdı, Al sm, meleği Ya Bu sütün lezzeti bana iki misli geldi. Çünkü. Çünkü içtiğim süt, pastörize ve mükemmel bir sütü. Şişesi, hani ya İstanbulda, ancak sinemalarda gör- düğümüz süt şişeleri gibiydi, Ha- tırlıyacaksmız: o Bazı o filmlerde görmüşsünüzdür. Sabahleyin oda- ların kapıları önüne bir adam, $i- şeler bırakır. Kapılar açılır, içesden yarı çıplak bir kol uzanır ve şişeyi alarak boşunu bırakır. İşte o süt şişelerinden, #tanbulluların o yalnız o filmde gördükleri bu. şişelerdenki mükem- mel sütleri, Atinalılar burada okka- sı — kilosu değil, burada henlir ok- ka ve arşın kullanılıyor — 12 drah- mi, yani bizim para İle on beş ku- ruşa içiyorlar. Ve bu sütü burada, bir fabrika, bir süt fabrikası yapı- yor. Hemen telefonu açtım. Bu süt fabrikasını arıyarak, İstanbullular namına gezmek izere bir randevu aldım. Fabrikadan: — Fabrikamız her gün her kim isterse ona açıktır, gelip gezebilir. Siz de buyurun. Dediler. Gittim. Süt fabrikasının ismi Evga'dır. Fabrikanın temelleri geçen yrl ni- sanda atılmıştır. İkincikânundan- beri çalışmaktadır. Fabrika günde 18 ton süt işliyor. Bu 18 ton süt için sekiz saat çalışıyor. Fabrika, Ame- rikada bu İşle meşgul olmuş bir Yunanlı o tarafından, oŞikagodaki süt Fabrikaları nümunc tutularak kurulmuş. Yirmi senedenberi süt- çülükle meşgul olan bu zat, bizzat bana rehberlik etti ve onunla bera- ber gezmeğe başladık. Bir fabrika- dan ziyade bir hastane ameliyatha- nesini andıran binanın kapısını a. çarken, Bay Surapas — fabrikanın müdürü — dedi ki: — Sizi, sütü kabul eder gibi ve onun takip ettiği dairelerden sıra. sile geçireceğim. İşte, bir İâboratuvardayız. Bir ta- rafta sıra ile muazzam çüğümler var.Şarşıdan, sütçülerden alınan süt- bu güğümlerle geliyor. (o Burada muşyene ediliyor. Gelen sütlerde şu şartların olması lâzım: 18 dor- nik derece asidite; yüzde üç buçuk ile iki buçuk arası yağ ve 1030 ile 1052 arası sıkleti izafiye. Bu şartları doldurmıyan sütler alınmıyor. Alınanlar otomatik bir surette tartılarak sıfırdan aşağı İki dereceye soğuk bir zgeçten ge- girilir .Oradan, herbiri on bin ok- kalık ve gene. sıfırdan aşağı İki derece soğuk iki büyük kazana gi- der. Kazanın içinde süt büyük per- yanelerle dövülür, çalkanır ve tek eger. Şimd pastörizasyon borularına geliyor. Süt, bir sürü borulara verilir. Be ruların içinde daimi sıcaklık 65 des reçedir. Süt bu boruların içinde du- rur ve tamamen 65 dereceyi buldu- rulur, buradan ayni hararette ve yabancı maddeleri imha eden bir başka etüve geçer. Daha evvel, süit, hassas bir makineden geçiyor. Bu makine, eğer süt 65 dereceyi bul. . mamışsa otomatik bir surette kapa- nıyor, sütü durduruyor ve İstenilen 4 dereceyi o bulmadıkça (açılmıyor. Â Şimdi süt pastörize olmuştur, fas kat henüz bir teviyeye gelmemi; tir. İçinde kabarcıklar, pıbtılar fi lân vardır. Süt, bin, iki bin Mitre tazyik yapan bir başka kafana geçi- riliyor ve burada çalkanarak, bir taraftan tazyik, bir taraftan çak kanma suretile bir teviyeye, ayni İncelik veya kalınlıkta bir mayi has iline getiriliyor. Artık her şey bit- miştir. Fakat henüz sütün harareti 65 derecedir. Süt bir boruya verili» yor ve birkaç saniye içinde 65 de. tece sıcaklıktan sıfırdan aşağı iki derece soğukluğa iniyor. Bu mua- mele olurken de, demin yukarda ta- rif. ettiği, otomatik , bir tarzda elat bir “ le w şişe kapanıyor. Süt alınıp da şişenin içine girene kadar, yüzünü kimse görmediği gi- bi, ona hiçbir el de dokunmamıştır. Bu muamele için de yalnız 45 dâki ka sarfedilmiştir. Bürada şunu da ilâve etmeliyim ki, şişeler yarımşar okkalıktır ve tamamen yerli şişelerdir. Kapan- dıktan sonra açılması imkânı bir © şartla vardır: Tekrar kapanmamak. Bundan başka şişeyi kapatan trpa- lar bir daha kullanılmaz, kullanıla. maz. Bu tıpalar tazyik edilmiş kar- tondandır. Şişelerle, süt güğümlerinin de fabrikada otomatik bir şekilde ve etüvlerde otomatik olarak temiz- lendiğini ilâve etmeğe lüzum gör- müyorum. Fabrikanin zayiatı da var. Gayet tabii süt, işlenirken muhtelif ha. raret derecelerine tâbi tutuluyor. Tebahhur ediyor, şişelere konar- ken, ne de olsa dökülüyor. Umumi i zayiat nispeti, buna rağmen, yüzde i beş ile altı arasıdır. ği Şimdi bu bütün bir şehire sihhi ve temiz süt içiren — hemde bu kadar cuz — İabrikanın 200 bey» gir kuvvetinde bir makine ile ça- | lıştığını ve İsçi olarak da sade 18 kişi kullandığını söylersem, bur süt işinin muazzam bir iş de olmadığı: ar anlatmış olurum sanıyorum. Müsaadenizle bir şey daha ilâve edeceğim. Evga'nın pastörize ve müleemme) sütleri, herkesin evine kadar getirilmek şârtile 12 drahmi- ye satılırken, bildiğimiz alelâde kontrolsuz sütler, yalnız bir drah- mi eksiğine, yani 50 para eksiğine satılıyor, di Evga, bundan başka, tereyağı, krema ve dondurma'da yapıyor. Böylece, satılmamış sütünü — eğer kalmışsa — bu maddelere ifrağ © derek kaybolmaktan kurtarıyor. Şimdi artık, yallardır. temiz ve sıhhi süt bekliyen zavallı İstaribul- Tu vatandaşlarım, pastörize süt ka- dehimi, hem de buzlu, şerefinize Ni kaldırarak afiyetinize içerim. y Fikret ADİL Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Pazardan başka günlerde saat (2,30 dan 6 va) kadar İstanbul | Divanyolu No, 118, Muayenehane ve ev telefonu: 22398. Yaz! lefonu Kandilli

Bu sayıdan diğer sayfalar: