3 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

3 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Dün) —TAN ALMANYADA Şaht, Nasiyonal Sosyalizm DOKTOR SAHT Europe Nauvel'den; Könügsberg'de, panayır için oraya Eelen bir Alman ve yabancı kalabalı- ğı önünde, doktor Şaht sansasyonel bir söylev verdi. Başka bir hayret ve- cici hâdise de, propaganda bakanlığı» nen iznile Alman haberalma bürosu | tarafından gazetelere verilen bu söy- levin metninde, son haftalar (içinde Yahudilere ve Katoliklere karşı yar pılan gürültülü gösteriler hakkında olan kısımların sanslir edilmesidir. Görünürde sırlı olan bu bâdisele- tin içyüzünü bilmek şüphesiz ilgen olur, Fakat Hitler, Şaht ve Göbels'le bugünkü Alman siyasasının gayet nadir birkaç ileri şahsiyetinden başka kim bu iş hakkında doğru bir şey bil- diğini söyliyebilir? Buna karşı bir şey hiç şüphe gö türmemektedir; Hitlerci Almanyanın ekonomik şefi Königsbergde yalnız şekil bakımından itirazlar yapmamış- tr. O, yürürlükte olan kanunlara uy- gun bir sosya düzenin hüküm sür - mesini İstemektedir ve kendisinin nasyonal - sosyalizm adına yapılan kanunsuzlukları veya kaldırtmak için bütün kuvveti- ni kullanacağından emin olunabilir. Nazi kanunsuzluğu Bu kanunsuzluklara bütün alanlar» da rastlanmaktadır. Onlarm sıklığı, devirlerle beraber £ değişmektedir. Nasyonal « Sosyalizmin işbaşına geç- mesindenberi, Almanya zâman Za - man “kanunsuzluk buhranları, na uğramaktadır. Başka memleketie: kendilerine “ottalığı karıştırıcı kim- seler,, denilebilecek olan şahıslar ken dilerini rahatça haklı göstermekte - dirler. Bunlar, yürürlükte kanun ların eskimiş, Marksist veya yabancı kanunlar olduklarını — söylüyorlar. (Röma türesi ile Napoleon kanunu bu tabirlerden sonuncusuna hak ka- zanmaktadır.) Tam Alman olan ka- nunlar henüz çıkarılmamıştır. Fakat Cermanik Almanyanın isteklerine uy- gun yeni kanunlarm çıkarılması için tabii uzun keyfiyeti, kötü olanın şimdiden kay- bolarak yerini, kanun çıkmadan ka- nunlaşmış yeni bir düzene bırakma- sına engel olamaz: Yani ilerde çıka- rılacak kanunlar, yapılan kanunsuz. Jukları tasdik etmiş olacaklardır. “No. 47. Abanoz Bilezik RENE CHAMBE — Fakat Sırbistana katşı çevril - di, Heyhat! Böyle aklına gelirdi? — O halde, ayrılmazdan evvel bir şey istiyeceğim, memleketime çev rilecek silâhlara kredi açmıyacağı - muzı bana vadeder misiniz? Werner Golovine bu arzuma hây- tet eder gibi oldu: — Niçin böyle bir vaad istiyorsu- Buz? Maryse'in silueti bize doğrü yak- laşyordu. Yanında da Lauffen! Cevap vermeden evvel, yıldızla - rın aydınlattığı mavi karanlıkta, Ma ıyse'in açtk renk tuvaleti içindeki emsalsiz endâmına baktım. Boğazım tıkanır gibi oldu: dedim.çünkü yu dakika ü fikir bile bana tahammül edil - mez. zalim birsey gibi geliyor Werner Golovine ne demek iste - diğimi anladı mi? Bir saniye sustu, elini bana uzattı: — Mösyö, dedi, Fransanın benim — ve Maryse'i göstererek — bizim üzerimizde hakkı yardır. Ben her şeyi yapacağım. Kızım için, namus. bir şey kimin ortadan kaldırmak | zamanlar lâzım olması | | Belki bündan da tehlikeli olan baş- ka bir anlayış ta açığa vurulmakta- dır: Bazı kimseler, hâkimlerin ödev- lerinin, kelimenin cermanik mânasile (doğruluğu) hâkim kılmak olduğunu ve bunların bazan, yine kelimenin cermanik mânasile, (cinayeti) ceza- sız bırakabilecek usullerin artık esiri olmamaları lâzım geldiğini düşünmek tedirler. Onun için, bir suçlunun © suçu yaptığına inanan bir hakimin, itham etmek için Hizumlu olan türel kanıtlar ortaya konulmasa bile, vic- danile hüküm vermesi istenilmekte - dir. N Dr. Şaht'ır durumu Bütün bunlar hakkında Hitler ne düşünüyor? Bunu açık olarak şimdi- ye kadar hiçbir zaman söylememiştir. Buna karşı doktor Şaht, Königs- bergdeki söylevinde kısaca şunları bildirmiştir “Sayılması lâzım olan vardır ve kanunlar beni madığı zaman, herhangi bir işe gi meden önce, bunların çıkarılmasını beklemek gerektir.,, Doktor Şahtın Hitlerci devrim ha- zeketi karşısındaki tavrını anlamak | için (büradaki “Hitlerci,, sözü, Hit- lerin bu hareketi şahsan yaptırdığı anlamınâ gelmektedir, sadece onun yarattığı bir hareketi tarife yarsmak- tadır) birkaç hâdiseyi hatırlamak ge- | rektir kanunlar |. Doktor Şaht ve onun Rayhşbank- | la bizzat yönetmekte olduğu (başka ekonomik servislerdeki başlıca yar - dımcıları Nasyonal - Sosyalist p: sinde üye değildir. Fakat doktor £ (Tam ? hakkındaki kitabında da İatile yaancı me malar yaparken hiyanet denb li munu anlamış Nasyonal - Sosyalist partisi bu re- Jimi yaratmıştır. Onun elindeki bü- yük kuvvet, Hitler tarafından, dok- tor Şahtın emrine verilmiştir. O da buna karşi memlekete bütün debasile hizmet etmektedir. * Almanyanın ekonomik ve siyasal (tiki. (diktatör) ünün. birleşmelerinin erine kurulu olduğu temeller bun lardır. Doktor Sabt, Nasj'onal - Sos. yalizmin Hitler olmadıkç: olmıyacağını tecrübe ile biliyor, Hit- ler de doktor Şahtın, Almanyanın 6- konomiyi. tejimin ölümü demek olan İ yeni bir yıkılmadan korumağa en çok kapasiteli ağam olduğu hakkında mut lak bir his besler görünmektedir. Bununla beraber, görüldüğü | Üze- te, eninde #nunda herşey devrimci hareket, yani “parti,, üzerine kurul- muş bulunmaktadır. Dediğimiz gibi e | bu büyük, fakat popüler bir kuvvet- | tir. Bunu mekanik bir kuvvet gibi di- #ipline sokmanın imkânı yoktur, Dok | tor Şahtın bundan aldığı otorite, an- cak kendisine gösterilen mukavemet- | leri yenmek için faydalıdır, fakat bu mükavemetler bazan partinin kendi- sinden gelmektedir. m İngiliz veliahdi İstanbula geliyor Atina, 2 (Özel) — Gazeteler İn- | giliz veliahdisin on gün içinde Korio | adasma geleceğini yazmaktadırlar. Atina ile Akdeniz adalarını ve İs- tanbulu ziyaret etmesi de muhtemel bulunduğunu yazmaktadırlar, Veli - abdin bütün bu ziyaretleri gayri res- mi olacaktır. suzluk ve şerefsizlikten başka her | şeyi kabul edeceğim. — Teşekkür ederim. Ilik gecenin içinde daha uzm müddet güvertede kaldık. Hermann rokingşerleri mraladı. Hava güzel. di, Her birimiz uzanmış, az konuşa | rak, gözlerimiz yıldızlarda, düşün - celerimizle beraber kalmıştık. Karadan doğru ara sıra ılık bir ha va geliyor, yüzümüzü, ensemizi ok- şayordu. Ben sessiz sadasız birer birer ge- gen saatleri, dehset İçinde hesap edi yordum. Daha birkaç saat... Artık iş İşten geçecekti. İki herif kaçmış ve şoktan hududu aşmış olacaklardı. Onlar kaçınca da, Fournler'nin ulvi bir ihtizar içinde yaşadığı de- niz altındaki magaraları bulmak üm di. ebediyen kaybolacaktı. Möewe bana ne demişti? — Sakın bunlardan bahsetme! Sa- na inanmazlar, Fakat ah, herifi bir ensesinden ya kalasım ve oralara sürüklesem, ye- rini göstertsem, bakalım, İnanırlar inanmazlar mı? Lâkin bir ayak evvel karaya çık © mak ve vaktinde yetişmek lâzım. Kara ile aramızda on kilometre iz ortada ol- | | ateşini söndürmek istemekle İri, bir taraftan İtalyayı muahedelere İ receğiz, ondan s | makla ne çilgi safe var ve Aviatik ise hiç yerinden kıpırdamıyor. Açıkçası herifler, gi der avak bana mükemmel bir ovun Jtalyaya Göre Eden Ingiliz kia Harbi Teşvik Gazeteleridir Iman — Allah vere de şu koloni yemişleri toplamrken beni unutmasalar. 11 Giornale d'ltalia'dan: Kendilerine sulhperver süsünü ve- talyaya karşı en ihti tehlikeli bir şekilde harekete sevki mek istiyen müfritlere söyle cap eden diğer bir söz vardır şevvikler yangına ateşle selerdir. Bunlar, Afrika köşelerinde vahşi bir müstemleke, ufacık bir harp | bütün | medeni beşeriyete ateş püskürmek - ten çekinmiyorlar, Yangına, ateşle den kimselere met ve. sert söylememiz | gerektir. İtalyaya karşı hareket et | mek istiyenlere ne vahim müşkülâta maruz kalacaklarını izah etmek de lâzımdır. Uluslar Soyetesi prensiple- ri ve Habeş müdafii olan İngiliz ga- zete grupları yüksek sesle Uluslar Sosyetesinin şimşeklerini | İtalyaya | karşı dökmesini istiyorlar. Bundan başka Süveyş kanalının & kapanması, Habeşistana silâh ve cephane sipari müsaadesi ve saire gibi cezri tedi ler alınması hususunda teşvikte bi lunmaktadırlar. Bir barp hareketi | sayılan bütün tedbirler Faşist İtalya tarafından reddedilir. aHbeşistanın (o İngütereden silâh | ve cephane alması müsaadesi, 21 A- | ğustos 1930 tarihinde akdedilen mu | ahedeye bir tecavüz teşkil etmekte- dir, Süveyş kanalınn kapanması da 1888 muahedesine mubaliftir. Ulus- İar Sosyetesi bu muahedeye karsı bi karar asla bile kâfi değildir. Çünkü Versay muahedesi 1888 muahedesi - hin abkâmın: tasdik etmiştir, Harbi teşvik eden İngiliz gazetele- tecavüz eden devlet olmakla | itbam ediyorlar, diğer taraftan da İngilte- renin imza ettiği muahedelere karşı tecavüz olmasını istiyorlar. Bütün bu mülâhazalarm bizce © daha oynamışlardı. Sinirimden yerimden fırladım. El lerim şakaklarımda küpesteye < yandım. o Karanlıklara bakıyorum Acaba bir kayık görüp de çağıramaz mıyım deye ? Maryse beni çağı —Mösyö De olicrs, nekadar sâ- bırsızsınız. böyle?, Mademki eli mizde yapacak bir şey yok, vaziyeti kabul etmeğe mecburuz. Sükünet bulunuz, geliniz şöyle biraz benim yanıma! Bunu söylerken de benim roking- | kendisininkinin yanına çekti: | | — Burada oturmak o kadar fcna dı şe: mı Maryse, canim Marysel Sesinin | tatlılığı içimi altüst ete. Az kaldı ona derdimi bağıracak, duygularımı açacaktım. Fakat Lauffen orada idi. | Lauffen, Lauffen, hep Lauffen! Sonra... Sonra müthiş ayrılık da- kikaları yaklaşıyordu. Belki bir şa- | fak daha sökecek, onu berabef gö-| ra artık her şey | bitecekti. Bir saniye dahi olsa, 0- nun mukaddes varlığından uzak kal k ediyordum. Elimi | alımdan geşirdim. Ben neredey- dim? İ Dostluk? Silâh arkadaşlığı? Yurd?') İ en son güzel batıra budur. Politiken (Kopenhag) hemmiyeti yoktur. Asıl söyliyeceği- miz şey şudur: Sanksiyonlar harp demektir. İngiliz gazeteleri cezri ted-, birler isteyince harp istiyorlar de - mektir, Bu harp Afrikadan bütün Av Tupaya ve Avrupanın bütün acun ke- narlarma yayılacak kadar kati © ve merhametsiz bir şekil alacaktır. Kuv- vetli ve öfkelenmiş İtalya ise tarihe karşı hakkını ve istikbalini mevcudiyetini bu harpte feda ede - cektir. Bu sözlerimiz ile kimseyi mii istemiföruZ(Badece "hizi teh- İsçiinek istiyenlere g&vap veriyo - ruz, İngiliz matbuatının . polemiklerine karşı İtalyan matbuatının da polemik yapmakta; tehditlerine karşı da ayni sürette cevap vermektedir, Bir İngiliz imparatorluğuna odo- kunmak ve ilişmek İstemiyoruz. İn - gilterenin de bize dokunmamasını ve yürüdüğümüz yollarda engel olmama İtalya, takip ettiği yolundan kati- yen vâzgeçmiyecek, çizdiği progra - mn takibinde bütün müşkülâtı eze- rek hedefine varacaktır. ——— — 2 2 Mihalakopulos cumhuriyetçi Atina, 2 (Özel) Eski dış bakanı Mihalakopulos Avrupaya yaptığı ge- ziden dönmüştür. Memleketi Patrasta gazetecilerle konuştu nada kendisinin cumhuriyet taraftarı olduğunu ve fakat ufkun tehlikeler ile dolu bulunduğu şu zamanda böy- le rejim işlerile uğraşmağı bırakarak herkesin © memleketin müdafaasını kuvvetlendirmeğe — çalışması İâzrm geldiğini söylemiştir, Solgun getenin içinde, sarışın pe rinin yeşil bakışları o kadar daha cana yakın, sesi o kadar iç alıcı idi ki, başım döndü. Her şeyi unuttum ve gelip Yanma oturdum. Ah, siz ömrünüzde hiç mi? Saatler geçti, Grand Ribaud fe neri durmadan dönüyor. Hava ilik! Mavi gölgenin uzanmış, bir hulyaya dalınış gibiy. di, Alıştığı küçük bir hareketle ko- Yungaki abanoz bileziği, yayriihtiya- ri, dirseğinden yukarıya fırlattı. Hafif bafif esen meltem Maryse'in insanı bayıltacak kadar enfes İâvan- ta kokusunu ciğerlerimin ta içine kadar Yâytyordu. Ondan sakladığım Şimdi her ver karanlık, her taraf bosluk! Ah, bu iki çıplak kolun sıcak bir deraguşla boynunuza & dolandığını bir tasavvur ediniz. Fakat hayır! Onun yerine siper. ler, çamur, sikünet, Karanlık, me- zar,. Öldürücü bir işkence! . sevdiniz Galiba olduğum g miyorum. Ağir ağır merdivenleri çıktım. kamaramda elbiselerimle Dİ yatmışım. İyi hatirle Vazife? Namüs? Hepsi de kelime ler, birtekim kelimeler, o kadar. *Fournier'in gölgesi bana ebediy- yen lânet okusun. i Yıldızlar sararıyordu, Doğu w pembeleşmeğe: başlamıştı. Nöbetçi nin karanlık gölgesi hâlâ yerinde düruyori,. ** bütün | tehdit | Paristen —oSelâhikte (çıkan Progris gazetesine yazılıyor: Salâhiyettar bir zattan >aldığım malümata göre, Yunaniştarida kral - lığın iadesi, bu son günlerde mühim bir sadmeye uğramıştır. Bu sadme dolayısile, cumhuriyet rejimi sağlam lanmasa bile her halde, meşruti ida- renin ikamesi, münasip bir zamana talik edilecek demektir, Bu yeni va yet, sabık kralın müşavirleri tarafın- dan kendisine bazı tavsiyeler yapıl ması üzerine doğmuştur. Diğer taraftan, İngiltere sarayı kralişindeki vaziyet dolayısile, sabık kral Yorgi ile temas edebilen yüksek bir o şahsiyetin, Venizeloş, İkinci VENİZELOS MİN LL Habeş imtiyazları Ve Fransızlar Fransız gazetelerinden: Habeşistan tarafından özel An- glo - Sakson sosyetelerine imtiyaz- lar verileceği hakkındaki haberin uyandırdığı hoşnutsuzluk gazete « lerde de devam etmektedir. Matin diyor ki: ”Eden'in Londra'dan ayrıldığı bu | sirada durum, gerçekten har -İ ter. Fakat iyi düşünülünce şunu söylemek mümkündür ki, Habeş petrolleri meselesinin İngiliz soğuk kanlılığına indirmiş olduğu darbe, #ecri tedbir taraftarlarının Ce, re toplantılarındaki itilâfgirizliğini | ortadan kaldırmak içi şanla- | ra bir muvaffakiyet âmili olabile - cektir, Journal, şunları yazıyor: "Patrol imtiyazları veren Habeş imparatoru, İngiliz ve Amerikalıla- retaahhüt altına sokmak ve ital - ya'nın şidedtli bir aksülâmelini u - Yandırmakla ustaca bir hareket yapmış olduğunu sanmıştır. Bu, | kurnazlığı aşırı bir dereceye var - İ dırmak demektir. Çünkü impara - torun vurmak istediği darbe ken « dizine dönecektir. Mussolini, Cenev re görüşmeleri arifesinde kendisi ne çok kuvvetli deliller sağlayan bu İldimeye fazla önem vermek is- tememiştir. Entrikalara ve kötü niyetle ya - pılmış hareketlere son vermek, ve ideal sevgisinden çok başka birşey gizliyen arsıslusal niyetlerle kar - şılaşmadan, menfaatlerini elde et » mek ve kuvvetlendirmek için Mus- selini bundan daha kuvvetli bir de » bil bulabilir mi idi? RE Demek © uyuyabilmiştim. Adeta | kendimden © iğrendim. o Fournier, Fournier beni affet! Başım ateş içinde, tenha güverte- de dolaşıyorum. Uzak karalar, adalar ve burunlar yavaş yavaş karanlıktan siyrılıyor- lar ,Grand Ribaud feneri, iri gözünü | kapadı. Sallantısından Aviatik'in yürüme- ğe başladığını anladım. Yavaş yavaş tam kırk beş gün evvel geçtiği yol- ları, bu sefer aksi istikamette takip etmeğe başladı. En nihayet hareket noktası olan küçük koya girdi. Acele iki sandal indirdiler. Doğan güneşten gökyüzü kıplar- mızı olmuştu. Tayfalarla kısaca veda, el sıkış maları. Yattan inmek üzereyiz. Schnauze yanıma geldi ve cebin- den bir mektup çıkararak bana uzat- ' — Attedersiniz, dedi, güneş do Zuyor. Kumandandan aldığım emir mucibince, mektubu bu vakitte size teslim ediyorum. Sandala inip zarlı açtığım zaman, elerim titriyordu. Okudum: “Aziz efendim, size inşilaah gene görüşürüz diyecek vaziyette deği- lim, Şu birkaç satır yattan çıktığı nız zaman ckuyacalsınız, geç kalmış İ doğru 3-9-935 ya Gazetelerine Göre Hâdiseler YUNANISTANDA Kral Yorgi ile Venizelos KRAL YORGI Yorgi arasında bir mutavassrtiık İ zifesi gördüğü söylenmektedir. Kral Yunanistana ancak bir # isyancıları hakkında genel bir al edildiği takdirde girebile ve suretle Venizelos, gerek doği doğruya ve gerekse dostları W sile memleketin siyasal havi tekrar bir rol oynayabilecektir. Ayni mahafilden öğrendiği re, Basbakan vaziyeti dir. Londraya gönde muhtelif kimseler, eski hüki Venizelosculuğun artık tamamil& Kıldığını. hakiki şeflerden — mi İ bulunduğunu ve binsenaleyk bull tekrar mevkii iktidara olmadığını — söylemiş Çaidaris krala, meşruti bir hükü olarak OYunanistana avder © takdirde bugünkü duruma ve Yİ ziran seçimine tamamile risyete bür olduğunu, gerek ( parlâmei ve gerek hükümette hiçbir değiği yapamıyacağını bildirmiştir. Atinadan Selânikte çık Progris gazetesine bildiriliyüğ Siyasi mahafil Pesmazoğlunuf! dan eski kralın Fikü memur bildirdiği halde vaziy &ralcı o mahafil, Finans Bal Başbakan tarafından bu iş için draya gönderildiğini teyit etmel dirler, Kralcı gazetelerin yazdıkların re, bugün bile Pesmazoğlu dan telelanla Çaldarisi aramış disile konuşmuştur; a Sabık kralın. bugünkü meclisi zifesi nihayet bulana kadar, idaf deceğini, kendi fikrinin plebisitin! ri bırakılmasını istiyenlerin fik ne uygun olmadığını bildirdiği nediliyor. iyi edilmediği Bu gazete genoyun geri bırak cağını, ve Başbakan ( Yunanisi döner dönmez bu mesele etral fikrini söyliyeceğini ve plebisitii yin edilen tarihte yapılacağını detmektedir. ÇALDARIS di, dal olmanızdan da endişe e Çünkü aldığımız tedbirlerin & dakikasına tatbik ellilmesi geliyor. Bu şerait içinde Bizi mazur görürsünüz. ederek, Ma di tinize müracaat Maryse'i, babasını. ve mayenize o almanızı rica Genç bir kızla ihtiyar bir üsera karargihlarında sürül lerini görmek istemiyeceğiniZ0 nim Lautlen'e gelince, onu boş PİK pet sayınız. Eğer ona karşi yah bir ikininiz yoksa, ona da iyii esirgemeyiniz. İsterseniz, bır! nereye giderse gitsin. isterseni nize atınız. R. Bir otomobil Giens'de emif” zc hazır olarak sizl Şoför, en iyi yerden hududü, cek yolları biliyor. Hermann le. Oda sizinle beraber Möewe'den ve benden selâ bonşans!,, pi Yumruklarımı siktim, AZ hiddetimden bir sayha kop tm. Vay namussuzlar, vay? nüz mü, beni nasl atlatm Framond'un yattaki son teki ne mahirane tertip edib komedya olduğunu arladınıZ TArkasi Lauffeni sizi bekli , bekliye" ei,

Bu sayıdan diğer sayfalar: