27 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

27 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TN Mi li AYKA Yazan: Ziya ŞAKIR Ağız Kalabalığı Içinde Sadra- zamın Hem Hatırını Soruyor Hemde Ortalığı Karıştırıyordu | Dedi. Bu vaziyetten, Çolak Sinan büyük bir memnuniyet hissetmişti. Fakat, biras duraklıyan ve yavaş ya» vaş oturduğu yerde kabaran sadra. sam, hafifçe tavrmr değiştirmiş ve sörüne devem eylemişti! — Bak, Sinan Ağa, Bu hizmeti senden mutlak isterim. Biliyorum ki Hüseyin Paşa, senin sözünden dış- rı çkmaz. Zira kucağında büyümüş- tü, Ne edip, ne işliyeceksin; paşunı bu davadan feragat ettirip bizlere mülâki eyliyeceksin. Amma, eğer kendileri buraya gelmeğe havfeder- lerse, yanlarma birkaç yarar adam alıp gizlice Çubuklu cihetlerinden karşı yakaya geçsinler. Biri İskender Çelebi bahçesmde beklesinler, Allah hakkı için, kendulara sararım dokun» maz, İşte kelâmı izzete el basip ye- min ederim. Zerrece İhtiraz etmesin- ler. Paşanın teb'ını biliyorum. Uy- sıldırlar. Makul teklifi reddetmez- Ter Eğer bu İşi pek tutup sıtkile dav- ranırsan, matlubumuz hâsıl edersin. ma ihrsal gösterip te işi sürünce- NE ardeğir Dİ Klein Paşa canibine kaçıp ta kurtulurum sanma Sinan Ağa. Evin, barkın, luğun, çocuğun cümleten elimdedir. Var; uğurun açık olsun. Deyip kesti. Bu son sözleri işiten ve Sinan, az kalsın aklını kaybe. ecekti. Artık bir dakika bile dura madı, Kendisine verilen ata atladı. Doğruca Bulgurluya, Seytantepesina doğru sürmeğe başladı. . "Nasuh Paşazade Hüseyin Paşa, kendisini kucağında büyüten bu emektar aile çırağını görünce büyük bir memnuniyet. hissetti. Bahusus Sadrazam Kara Mustafa Paşa tara- fından geldiğini öğrenince, mülâka- ta ehemmiyet verdi. İlk söz olarak: — Söyle bakalım, Koça, Ol Arna- vut kâfirinden ne haber? Dedi, Bu sözlerle, sadrazamı kas- detrmişti. Çolak Sinan, kurmaz davrandı. Koynundan sırma işlemeli yağlığını çıkararak ağlamağa başladı. Hem ağ» biyer, hem de dizip döküyordu: — Ah sultanım! Şu vücudumun her zerresi, cennet mekân paşa baba- nızm ve zati ul uzın ekmeğile hâ- wi olmuştur. Üsküder canibindeki yer çekmez askeri, O sıra sıra balye- mez (1) leri görünce, ödüm sdıp, aklım başımdan gitti, o Bir Bi kötele zuhürunda © tma mİ yetiniz şayet yüzgeri İp te siz efendimize bir bal olursa, bizlerin vali nice olur sultanım... Hem dahi, ci Arnavut kâfiri dediğiniz Mustafa Paşa, zatinize karşı kat'i ihlâs Üzere dir. Bir vafir huzurunda bulundum. Ah benim kardeşim Hüseyin Paşa, biz kadim dost idik, şimdi nasil bi- ribirimize kılış çekeceğiz; diye bir göz yumup bin gözyaşı döker. Görle- rimin önünde kelâmı İzsete yemin i İri, siz efendime karşı zerrece hü- sumeti yoktur. Saadeti padişahtan ber ne ki murat ederse, alıvereyim; der. Bu hale karşı mübarek Tatlı ca» mınışı tehlik: koyup mukateleye girmeğe ne lüzum var, sultanım, Diyor, bütün kuvvetini sarfederek Sa Paşayı kandırmağa çalışı ui, Hüseyin Paşa, henüz tereddüt için. de idi, Kurnaz Çolak Sinan, Hüseyin Paşanın söy damarını bildiği için son darbeyi oraya indirmek İstedi: — Sandetlü padişah dahi sir efen- dimizin böylece gelişinizden hoşnut değildir. Bİ sözüne kapılmayın. Zor» balık, selâtin nezdinde dalma menfur olagelmiştir. Hazreti padişaha emni. yet ve sadal üzere olduğunuzu göstermek İçin, makulü budur ki, hes men bu gece, nımfilleyide, beraberce İskender Bahçesine geçelim. Saadet» lü padişaha ve hem dahi vezire ha- ber gönderelim. İhlâs beyan edelim. Eğer (nahnü kasemden) de mübarek alnınıza (veziri âzam) İlk yazımı ya- zlmış ise, padişahım kalbine ilham düşüp fermanı Şerifin oraya gelmesi de muhtemeldir. Saray erkânı cümle» ten padişahın, vezirden hoşnut olma- dığını rivayet ederler. Böyle sizin gi- bi zorlu bir vezirin bu güna merdane hâreketi derhal Mustafa Paşayı büs- bütün gözden düşürecek; derlet kuşu bir anda başımıza könuverecektir. Bu. yurun sultanım. Biz, yavaş yavaş yo» İm revan olalım. Asker daki, yarın ar- dımızdan ab yab gelsin, Dedi, Bu makul ve mantıki sözler, Hüne- yin Paşaya ciddi bir düşünce ver- mişti, Bu düşüncenin bilhassa en müs him noktaları; (yer götürmez as ker), (balyemezler). — (bir mukatele ruhürunda, dermeçatma maiyetinin dağılıvermesi). Fakat bunlara muka- bil de, (merdane bir hareketle saa detlâ padişahın gözüne girmesi) me seleleri idi, Nihayet bu düşüncelerde Çolak Si» nanm mantığr galebe çalmış: Nasuh Paşazade Hüseyin Paşa © gece yarı #1, İskender Çelebi Bahçesine geçme» ğe karar vermişti. Geçe, pek sakindi. Hüseyin Paşa yanına — pek sevdiği — oğlu on als tı yasında (Seyit Çelebi) ile en emin olduğu adamlarından on kişi alıp at- lara bindi. Ço'ak Sinan da, beraber» di. Sessizce Sarıca ve sekban çadırla» rı arasından geçtiler. Çubuklu sert- larından Boğaziçi sahiline indiler. O- rada buldukları bir kayıkla karşı yas kaya geçtiler. İskender Bahçesine gi- dip, içeriye girdiler. o Hiçbir tarafta en küçük bir ses bile yektu, Sadece Boğazın hafif rüzgürile sallanan ağaç dalları hışırdıyordu. Köşk mel misafirleri Hüseyin Paşayı karşılamışlar; mükellef (Hün- kâr Odası) nı açmışlardı. Paşa, oğ- a ilç beraber odadan içeri girmiş: ya ndaki adamları da. alt kattaki taş odaya yerleşmişti. Çolak Sinan, mi» safirlerle köşk bekçileri arasmda do» Jaşmakta, veziri âzamın misafirlerine hürmette kuşur edilmemesi icin her şeye nezarette bulunmakta idi. Hüseyin Paşa, epeyçe yorulmuştu. Fakat, ihtiyatı da elden bırakmıyor; soyunup dökünüp yatağa girmekten. e, şöylece sedirin üstünde bir (tav- şan uykusu) İle yorgunluğunu gider» meği tercih ediyordu. Paşanın adamları, ikram edilen ye- mekleri yemişler: Üzerine de bolca bir nardenk şerbeti içmişlerdi. Fakat, acâba bu şerbette ne vardı?. Biraz sonra, hepsinin de başları ağırlaşmış, gözkapakları kapanmıştı. Biraz sonra bulundukları taş odanın demir kapısı hafif bir heriltr ile ağır ağır rezeleri Üzerinde harekete gelmiş; kilidin içinde, bir anahtar çevrilmişti. Artık, köşkün içinden ses sada büs bütün kesilmişti. O zaman Hüsevin Paşanın sedirine uzandığı Hünkâr Odasmın duvarındaki halı perde ha- rekete gelmiş; dev Peer bey kişi ldırım sür'atile e. aşa; birdenbire davranmak, kılıcına sarılmak istemişti, Paket, iş İşten geçmişti. Darhal yağlı kement boy. nuna geçmiş, çırpına çırpına can ve. ten Hüseyin Paşa, ihtiras ve gafleti nin cesaşını çekmişti. Arkası var (1) Bir mavi te Bır Gencin Aldatılışı Karışık bir ile meselsi, Bamları İçinden çıkılamıyacak kadar karışık ve bulaşıktır. Bereket versin, bu on- lardan değil, Bursadan Se. Ke. yazıyor: “Benden on yaş küçük kardeşimi Istanbulda bir mektebe göndermiş tik. Üç senedir İştanbuldaydı. Arada bir ben gidip yokluyordum, Geçen yıl geldi: Mektebi bitirdiğini, artık bir işe geçeceğini, fakat daha evvel sevdiği kibar bir kadınla evlenece- ğini haber verdi, Anam, babam, ben yaşını ileri sürerek bu fikrinin önü ne geçmek istedik. Daha yirmi öki yaşındadır. Ama dinletemedik. Ev. İenmişti. Bir iki İstanbula gel- dimse de karısını göremedim. DBir| behane ile ne bana, nede ailemize Şıkarmadı, Halbuki bir işe de girme- di ve bali vakti yerinde olan baba- mın yardımı ile geçiniyor. Derken | geçenlerde bir dostumuzdan mektup aldık. Kardeşimin aldığı kadının meşhur alüftelerden olduğu, gencin fenâ halde aldatıldığı, hattâ kadının başka bir kadından bir de çocuk a. kp bunu kardeşime kendi çocuğu gi- bi söylediği yazılıyordu. Şaşkın bir halde İstanbula koş- tum, aradım, taradım, Oturdukları evi buldum. Haber vermiyerek tah. kikat yaptım ve bu kadınm karde. şimden on yaş büyük, kötü bir ka- dın olduğunu, kardeşimin ismine ya» #ilr.evl bir randevu yeri yaparak iş- ettiğini öğrendim. Kardeşimi bula» tak meseleyi anlattım. Daha pek toy bulunan kardeşim sersem gibi, şaşır- muş, ne yapacağını bilmez bir halde, evlerine gelen giden birçok yabancı adamlar olduğunu, - karısınm birta- kım odaları kiraya verdiğini göylü- yor. Ancak vaziyetinden şüphelendi- Gi için benim delâletimle bu kötü ziyetten kurtulmıya da hazırdır, Kü- çük çocuğun kendisine-ait olmadığı" nı da söylediğim zaman bir takım vak'alar batırlıyarak bunu da tas dik eti, Ancak bu vaziyetten o beni nasl kurtarabiliriz? Bu cihet beni düşündürmektedir. Siz ne dersiniz?,, Yapacağınız şey evvelâ bir avukat bulmak, onun delâletiyle cürmümeş- hutları tesbit ettirmek, yahitler te darik etmek ve mahkemeye başvur- maktır. Doğrusu, çetin bir vasiyet. Hele gocuk kardeşinisi büsbütün | bağlamak için kurulmuş bir dolap. tir. Fakat bu çocuğun mahut kadına değil de başka bir kada ait olduğu da iyice bir tahkikat ile ortaya çıka» daha kolaylaşır ve kardeşiniz ğü çukurdan kurtulür. 9 Fena bir arkadaş Gönül bahsinde arkadaşın ibaneti, daha doğrusu sevgilinin bir a; daşla ihaneti erkek veya kadın üze. rinde yabancıların ihanetinden çok farla tesir yapar. Herekeden Zübtü işte bu azap içindedir. Mektubunda anlatıyor: “Bir genç kızı canımdan çok sevi» yordum ve hâlâ da öyle. O da bana karşı ayni duyguyu taşıdığını daima tekrar edip dururdu. Bir gün nasıl oldu bilmem; şöyle böyle tanıdığım bir gencin benimle alâka ve samimiyetini bir vesile ile artırmak İstediğini seriyordum.Fakat kendimden ve sevgilimden 6 kadar .mindim ki şimdi anlatacağım betle karşı karşıya geleceğimi bir dakika bile hatırıma getirmemiştim. Günler geçtikçe dostluğumuz su siz“ mıyacak bir hale geldi ve biribiri- mizin mahremiyetine bu kadar gir- dikten sonra sevgilimi de, bana çok samimi ve dest görünen bu arkada. şa tanıştırmakta hiçbir mahsur gör- medim, Bazan tatlı geçen günleri; zin hatırasını düşündükçe bu harı ketimde nekadar isabet ettiğimi bile kendi kendime takdir ediyordum. Ne İse; gel saman git zaman bir gün işin rengi değişiverdi: İkisi de benim safiyet ve samimi. yetimden istilade etmişlerdi. Sevgim o kadar kuvvetliydi ki onun bir da- kika üzülmesine o kalbim, vicdanım razı olamıyordu. Çaresiz bir vazi- yette kaldım. ç Aradan dört beş ay geçtikten sonra bir gün onu tekrar karşımda gördüm: Ağlıyordu veshâlâ da ağlı yor. O dost bildiğim delikanlı ilkön- ce beni, sonra da sevgilimi aldatmış Ve gene kendi âlemine dalmıştı, Ben şimdi ne yapayım? Bu felâketle sev. gi arasında ne yapayım? Yapacağınız: gönlünüze sormanız daha muvafıktır, Hakikatte size fe» nalık eden arki mız kadar sevdi. giniz kadın da günalkârdır ve size 'onun kadar lenalrk etmiştir. Fakat anlaşılıyor ki siz onu alletmeğe'ta- raftarsınız. MÂlâ seviyorsunuz ve hattâ onu mazur gösterecek sebep- ler arıyorsunuz. O halde artik ona ihanet etmek fırsatını vermemek az» bilir. Bunlar ncı zevceden gizli | olarak ve davi el hazırlanır» mile barışmaktan başka yapacağınız bir şey var mı? TE LL LL LL FAYDALI Lİ LR KAR BUGÜNKÜ PROGRAM İSTANBUL 12.30: Plâk neşriyatı. 18: Çay sati, otel Tokatliyandan nakil, Dans musikisi, 19: Arsı ulusal artırım hakkımda konlermna. 9.30: Mizik Lejer. 20: Ziraat bakanlığı adma konferans. (Kuduz köpekler) kü- dan hastalığına dair, ir Gediz tara» we M0: Radyo ve tango grup ları 21.38; Son bale * Boranlar. 2150 Ses ve orkesira pllikları, BUKREŞ 12: Koro, 1235: Radyo orkestrası » Duyumlar. 13.5: Plâk, 14.15: Duyumlar — piük, 17: Köylüye. 18: Orkestra - Söz- ler « Konserin söreği. 20: Duyuml 14: Plâk - Bözler. 21.19: Opar 24.55: Sözler. 22.10: Öperet müziği, 2: Duyumlar. 2248: Öperetlerin söredi 2330; Plâk. 2355; Duyumlar, VARŞOVA 37,48; Salon orkestrası 1745: Şarki | lar, 18: Dans Sözler, 18.55: Acun genç tarafmdan şarkılar. Bu yayım 31 al 3: 1. ta nden naktedilecekrtir. Söal 17.50: Salon orkestrası. 18.20; Sörler, 18$b; Acumun gencleri sark. söylüyor 1,05: Btldye piyesi. 23: Duyumlar, 21.30 Opera ol orkestrasi, MOSKOVA 1830. Piyano, 1920: Ukranya 2080: Edetiyat 21: Rimskiy kekeli Dmmeit 22-24: Yabancı dülerle lar. » YIYANA 18: Pelix ve meleri çalıyor, » Mi: Reportaj, ya gençleri ya: kı söylüyor. a Saylar 11.10; sali gi ve miiriği, 23,10: Duyamlar. 23.30: a müziği, 24,25: Dans müziği, NÖBETÇİ ECZANELER BILGILER end. > ef Neşet — Unkapanmda Yer. yaErtta — Vernecilerde Ü. niversite — Sehri izm — Sas matyada E, Rıdvan — Yenal Som — Penerhe Hüsamettin — Kar, e Fun 2 galada Dolruyolda a SİNEMALAR TİYATROLAR semada NAŞİT « ERTUĞRUL SADİ gedebaşı TURAN. Tiyaonunda Telelon 22121. ŞEHİR TIYATROSUNDA 27 Pazar gündüz saat 10 da çocuklara, 27 Pazar gündüz saat 1$ de Yarasa. 37 Pa sar akşamı enat 20 de Yarası Tohum ve Caz Fa” hafta oynayacak. TEE 1 BELEDİYE GARDENBAR en açıldı. Her müzik, mali FRANSIZ eği UNDA onaya ÖPERETİ belet SEVİYOR vo Bay - Sayıl ya t Yeşari ve Necdet , Sanal ve Beyieddin in 7 © Alkasarı 17 No, Iu Polis otomobili . m Son günem — Kokareça © İpek: Deline adasi © Saray : Kırık Hayatlar. 8Melek: Sevginin sesi © Türk; Ben seninim © Sümer : Siyah gözler. © Eikamra : Yürüyüş — Sandet şarkısı. * Yılda: Roberta Bahcekamda Salih Necati — Ankam © Sarayı Monte Kriste * Milli: Her gey w 3 saat 20,30 da ve Matine 15 te, KUDKET "HELVASI Won 3 perde, Yakında: BABA. Her tarafa tramvay SAGLIK ÖGÜTLERİ Sürekli tansiyon artması Kırk, yaşlarına doğru başlar. Fa- İ kat başlangıcında birdenbire meyda" na çıktığı, büyük rahatsızlık verecek alâmetler gösterdiği azdır, En çokla" rında yıllarca biçbir rahatsızlık ole maz, Tansiyon yirmi beşe kadar çi kabildiği halde insan rahat rahat zer. Hekim İnsanın kalbini dinler, ber şeyi tabji halindedir. Röntgen ile muayenede bile tabii olmıyan pekar şey görülür. Tansiyonun arttığını yalnız âlet meydana çıka. nir, Yıllarea sonra, yaş elliye gelip aştığı vakit, sık sik gelen baş ağri- si tansiyonun arttığını haber verir. Baş ağrısı başın ârka tarafını kap- lar. Her vakit baş ağrısına karşı kullanılan ilâçlar onu geçirmez. İn- san biraz çokça çalışsa ağrı çoğalır, Baş ağrısından başka kulaklarda çınlama, Mom gözlerin önlün- de uçuşan beyaz beyaz sinek gibi parlaklıklar o tapsiyonun atağın bildiren alâmetlerdir. Bazıları çok üşürler, parmakları duygusuz kalmış gibi olur, Bacaklar da arada sırada, bıçakla oyuluyormuş gibi, insanı haykırmıya zorlıyan kramplar gelir, Tansiyon artması çoğaldıkça ne fes darlığı da meyd'ya çıkar, eski» dikçe"hiç geçmez olur. Yorgunlukla daha artar. Bazılarında geceleri ço- galır, Sürekli çarpmtı getirir. Sık sik gelen burun kanamaları işin gittikçe daha önemli olduğuna alâmettir. Geceleri #aten çok zamân uykusuz geçtiği halde sik sık yatak» tan kalkmak ibtiyacı İnsanı büsbü tün arkar. Bundan sonraki alâmetlerini artık söylemiyeceğim. Bu (kadarı hemen bir hekime başvurmak lüzumunu an- latmak için yetişir. Hekimin o söyliyeceklerini daha beklemeden önce İnsanın kendi yar pacağı şey Ükin yatakta kalarak dinlenmektir, Birkaç gün, kırk sekiz saat bile, yatakta kalmak tansiyo- nun hiç olmazsa bir kısmını düşü. rür, Sonra kalksa da, iki baftada, hiç olmazsa ayda (ki gün, birkaç gün böyle yatak ilâcı haylice fayda verir. Böylece İnsan dinlenmekle BERAY b Wa UN MELEK MARTHA EGGERTH Monte Fevkalâde hissi ve müessir Fransızca sözlü bir şaheser 2 safha, tekmili bir defada Paramount Jurnalde: İtalyanlar Adua'da Yunanistanda Krallık... Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine KOMAN KABA BA BA AL GE AA BAN AEEEEEAA ABANA EAA ERAAA ADANA AA OUUANAA KANAYAN AEA NANA SAYNUR GUAUOUAASAŞI. Bugün SARAY Sinemasında ALEKXANDRE DUMAS'ın meşhur ramani 27.10.0935 —— “Bay » Bayan,, Mahmut Yesarinin yazdığı "Bay * Bayan”, yarın akşam Fransız tiyab Tosunda Süreyya opereti tarafından oynanacaktır. Eserin bestelerini kom servatuvar piofesörlerinden (Seyfeğ" din ve Sezai Asaf kardeşler hazırlar miş, şarkılarını Şair Necdet Rüştü tansim etmiştir. ——— EVLENME Olü dış doktoru binbaşı Bedri kıst Perihan ile iş Limitet muhasebesini” de Buy Nihat'ın evlenme törenleri birçok sevenleri huzurunda dün gec€ Maksimde İcra edilmiştir. Çiftlere s3 adetler dileriz. HEMŞERİ geliyor... 3574 salışmayı nöbete koyarak, işinden gücünden (o büsbütün kalmaksızın, tansiyonunun artmasiyle uyuşabilir, Tansiyon artmasında yemeklerin nekadar önemli olduğunu bilirsiniğ. Tansiyonu artmış adam yediğini, hele içtiğini azaltmalıdır. Çok si tansiyonu artan kimsenin düşmenr” dır. Günde bir, en çek bir buçuk Titre sudan ilersine gitmemek lâzım» dir. Yemeklerin de cinsinden riyade miktarmı düşünmelidir. Et yemekler rini azaltmak lüzumu (şüphesiz ise de bunda du pek ileriye gitmemeli" dir. Her gün çıkarılan azot miktar. ri pek asalmadığı halde, yalnız sebe zeyle, sütle kalmak ta pek doğrü olmaz. Tuz için de öyle, Tuzsuz yer meklerde'de pek İleriye gitmek xa rarls olabilir, Bunlarda sonra düşünülecek şey. hiçbir şeye yorulmamak, Üzülme mek, İbtiyarca yaşamaktır. yı Lokman Hekim Sevginin Sesi JEAN KIEPURA Bugün saat 11 de tenzllâtı mating Kristo Bütün şebir halkı senenin en şık, en kibar, em güzel ve en kuevetli danslı ve şsrkılı temaşa eseri olan ROBERTA filmini görmek için YILDIZ Sinemasına Koşuyor Anna Stendm)wrrederic March pek Yakında ....,. AGA 0 Gİ —ş— ANADAL A AG ANA Kaza ve Otomobil Harik Hayat —— Sigortalarınızı Galatada Ünyon Hanında Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere pair sigorta yaptırmayınız. Telefon : 7603 lee m ilmini |

Bu sayıdan diğer sayfalar: