24 Nisan 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

24 Nisan 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> 4 ANAN No. 113 Ziya ŞAKİR Babıâli, bu açık ve sarih siyasete karşı bile gaflet göstermişti — Olamaz... Türkler İstanbuldan çıkarılırlarsa, önüne duvar çekilen bir ağaç gibi şarka doğru dalbudak salarlar. Şarktaki Türkler ve Ta- tarlarla birleşerek, Ermenistanı bir hamlede boğarlar. Türkler, bütün Anadoluda, ellerinde silâh olarak bekliyorlar. General Franşe Despe- renin, her şeyden evvel Türkleri si- Yâhtan tecrit etmesi elzemdi. Fakat | bu hususta, hiçbir muvaffakıyet gösteremedi. Türk milliyetperverle- rinin başma (Mustafa Kemal) geç ti. Ve artık bu meseleyi münakaşa etmek fırsatı bile kaybedildi. Bo-| gazları beynelmilel bir murakabe altıma aldıktan sonra, padişah İle hükümetini İstanbulda bırakmak - tan başka çare yok. Denilmişti, Ne çare ki, Babi, bu açık ve #arih siyasete karşı bile gaflet gös- termiş; Sadrazam Ali Rıza Paşa da, Ahmet Rıza Beyin (tepşiratı mahsu- sa) sına İnzımam eden İngiliz şifahi) tebliğini ejddi zannederek İngiliz mümessilinin (Küvayi Milliye hak- kımdaki emri) ni derhal tatbika gi- rişmişti. Eğer Ali Rıza Paşa; ahval ve va- ziyete biraz daha nüfuz eden bir (recilü siyasi) olup ta, Ahmet Ri za Beyin (arz) ettiği tepgir telgra- fına bıyık altından gülen alaylı bir teşekkür telgrafnamesi gönderse.. ve, kendisine o emri tebliğ eden İn- giliz mümessiline de: — Azirim, mister!. Ermeni kıtali) namile cut değildir. Bu da, Anadolunun hemen her tarafında mevcut bulu - pan irtibat zabitleri ve mümessille- rinizp omüracaatle (öğrenilebilir. Garp cephesinde Yunanlılara karşı duran Kuvayı Milliye cephesi, hak- &ız bir istilinm önüne geçmek için- dir. Adanada, Maraşta, Antepte, Urfada devam eden boğuzlaşmalara da sizin Ermenileriniz sebebiyet ver miştir. Türk yurdunda Ermeniler. den mürekkep (intikam alayları) teşkil eder ve bunu da meydana kâ- par koyuverirseniz; bizim yapacağı» mız iş te, bu hain müntekimlere karşı silâhla mukabele etmektir.| Eğer bir hissi insani İle bu bo- ğazlaşmanın önüne geçmek İstiyor sanız; evvelâ, komitecilerinize ateş kostirin. Türk milletinin yaralı kal- bine sokulan bıçakların kanırtılma- sına sebebiyet vermeyin. Yoksa, Anadolu baştanbaşa bir maktel o- Yunciya kadar, bu boğazlaşma de vam edecektir. Deseydi; hiç şüphesiz ki Türk ta- rihine çok derin bir hürmet ve min- netle kaydedilecekti... Fakat ne ça- re ki hâdisatın garip tesiratı, talih- siz Ali Rıza Paşayı gafletten gafle- te sürüklemiş; milletin hakiki kuv- vetini kendi varlığında toplıyan (Heyeti Temsiliye) ile arasında de- rin bir uçurum açılmasına sebebi- yet vermişti. » Ve yine o kâdisatm garip tesirle- ri altmda; Ali Rıza Paşa, o derin uçuruma doğru sürüklendiğini gedememişti... Daha dün kendisini sadaret mevkiine getiren (teşkilâtı milliye) aleyhinde, bilhassa (mak - sadı mahsus) ile tertip edilen İfti- ralar, günden güne kuvvet ve şidde- tini arttırmakta idi, Kuvayi Mili- yenin mahiyetini herkesten daha iyi bilmesi İzımgelen sadrazam, İs- teseydi, bu geni iftira membalarmı birer birer kurutabilir; İstanbul ef- kârı umumiyesini, millet ve memle- ketin halâskârları lehine çevirmek gayretini gösterirdi. Halbuki biz- zat kendisinin de ispatı vücut ettiği bir Ayan meclisi içtimamda Kuvayi | Milliye aleyhinde söylenen sözleri Ali Rıza Paşa da büyük bir sükü- netle dinlemiş; ve yine âyan azasın- dan bir zatın tahammül edilmez be- yanatma da ayni süküt ile mukabe- le etmişti. Tarihin nefretle karşi- Uiyacağı o beyanat, şu nanköree fi- kir ve telâkkileri ihtiva etmekte — Aynen — (Hareketi milliye denilen teşki- fât; samimi olsa bile, arzuyu milli- yi temsil eyliyememektedir. Bügün tarihçesi, menşei ve sureti teşekkü- Tü bizce malümdur... Ferit Paşa Ka- 'binesinde nazır oldüğum zaman böy- le bir hareketin intaç edeceği avakı- bi evvelce bildirmiştim. Maalesef bu söylediklerimin bugün tahakkuk | etmiş olduğunu size söylemek meo Barivetindevim. i Umumiyetle Türk milleti, (İtti- hat - Terakki) ye muti olmakla it- ham olunuyor... Şarkı az çok tanı- yanlar, benim fikrimi tasdik ede- cektir. Çünkü, cereyan eden vaka- yi, söylemek istediğim fikri tama- mile izah ediyor... (Bozkır) ahalisi- nin Omevmidane (o mukavemetinin, (harekâtı milliye fddizsmda bulu- nan bir kuvvet namma hareket eden İttihatçılar) tarafından nasıl bombardıman edilerek mahvolduğu malümdur. Anadolunun aksamı salresindeki erbabı namus, kendilerine iltihak etmeyince, hemen vergiye, yağma- ya, katliâmlara maruz kalmıştır. İstanbul, emval ve emlâkinden mahrum edilen bu biçarelerle dol- muştur. Binaenaleyh, yalnız hiris tiyarlar, değil, Türkler dahi, bu eş- hasın envai mezalimine giriftar ol- maktadır. Bunu söylemek, doğru bir hargkettir. Şunu da ilâve etmek lâzımdır ki; bu kütle, harbi meser- retle kabul edecektir...) Bu sözleri, vaktile nazırlık etmiş bir âyan &: söylüyordu. Ve o, İstanbul saraylarının altın yaldızla işlenmiş tavanları altında, ağır He- reke kumaşlarile döşenmiş bir kol- tuğa gömülerek, pudralı çehresine kendini beğendirmeğe çalışan kart karılar gibi cilveli hareketler vere- rek bu sözleri söylerken; (Kuvayı milliye, garp cephesinde; Adana, Maraş, Antep, 'a cephelerinde kan ve ateş içinde boğuşuyor; düş- manlara ana vatanın bir karış top- rağını daha az çiğnetmek için damla damla kanını döküyordu. Anadoludaki (erbabı namus), hiç kimseden en küçük bir cebir ve taz- yik görmeden, doğrudan doğruya vicdanının ilhamile (Kuvayı Milli - ye) ye iltihak ediyordu. Anadolu - den kaçıp İstanbula gelenler, (er- babı namus) tan değil; şahıslarını tavsif etmek için hiçbir süfli kelime bulunamıyan birkaç “hazeleden iba- retti... Meselâ; (Bursa) lılar, yurt- larma uzak olmıyan (Balıkesir cep- hesi) ne yardım etmek için para ve adam göndermeğe teşebbüs etmiş - lerdi, Ekseriyeti kendilerinden mürek - kep olan (Müdafaai Hukuk Cemiye- ti) bu vatani vazifenin başma geç miş; halkm hamiyetine müracaat etmişti. Dağdan çalı taşıyıp evinin nafakasını güçlükle temin edebilen fakir halka kadar herkes bu yardı. ms koştuğu halde, buna bir tek iti- raz sedası yükselmişti. Bu sedayı yükselten de, serveti — Avrupada bile — dillere destan olan meşhur bir fabrikatörün damadı — eski ve koyu İttihatçılardan sabik bir meb'us beydi.. Bu meb'us bey, Ku- vayı Müliyeye yardım etmemiş; yardım etmek istememişti. Bunun için de, Bursada muhalefetle meş - hur olan bazı şahısları da tahrik etmiş, ondan sonra da, İstanbula fi rar eylemişti. Ve İstanbula geldik ten sonra da; artık elini şakağma koyarak, önüne gelen yerde: — İttihatçılardan başka bir gey olmıyan bu adamlar, halkı soyuyor- lar, Cebren para alıyorlar. Diye feryat etmeği, kendisine iş güç edinmişti... (Arkası var) TAN Abone ve ilân şartları? Türkiye için Dışarı içir Ün KOL Bir aylik : . 6; 1 yeli İlân için İlâncılık Şirketlerine müracaat edilmelidir. Küçük ilânlar doğrudan doğ: ruya idaremizce alınabilir, Küçük ilânların 5 satırlığı bir defalık 80 kuruştur. 5 satırdan fazlası için satır başma 5 kuruş slımır. Bir defadan farla için ye kündan “6 10 kuruş indirilir. Fotoğraf | Tahlilleri rini Hissiyatı kendisine çok küvetli göründüğü (halde başkaları tara - fından farkedile- miyen bir insan. ferdiyeti ile ce- niyet arasmda ds ilmi bir mieade- lesi vardır. Kendi- al o mütemadiyen temiyetin esiri te- Fan bir isyanı var dır. Bu isyanları - Turgay na rağmen bir şe- fe hayranlık taşıyabilir, iyi mu- amele ve - sözlerle sevkedilebilir ve iyi bir memur olabilir. İhtiyaçlarını müdrik bir karakter, » Nuhuvveti başkalarından bir gey istemez, şahsiye kile- i müdafaa ede- Düşünce ve bhareketles rinde o maharet yardır. Zaman za man içinden si - nirlenir. Bir İşe başlamasını bilir, İ heyecanları var- dır, fakat büyük ihtirasları (o yok- İnsanlara karşı şüphesi olduğu arasında bir mesafe Zekâsı iyiliğine falktir. Hulüsi için. onlarla bulundurur. » “Hazım, adale, teneffüs ve tefek- kür,, den ibaret o- lan uzvi hadiseler den daha ziyade hazmi olanma, i - yilikten ziyade lâ- kaydi ve merha- mete, faaliyetten viyade ( insiyaka mütemayildir. Fa- kat bu temayülle- Di müdrik oldu - Eu için düşüncesi - Bi faaliyete geçirir Korkmaz ve harici âlem te - lâkkilerini tahdit eder, Tehlikeli hid- detleri vardır. Neşesi de boldur. * Karakterinin iki esaslı vardır. Birisi, ken di kendine karşı olan sertliği öteki, bu sertlikten kur - tularak o hareket İ etmek, yapmak ar zusudur, o Önüne set çektiği atılışlar rı ve bu sebepten de ihtirası vardır. Fakat iyi çalışır, mes'uliyet hisleri ni bilir. Yalnız, bi- risinin kendisine Ali Ertürk fenalık yaptığına kanaat getirdi mi, kat'iyyen sonradan değiştirmiyeceği kararlar alır. Bu yüzden hayatında birçok merheleleri olacaktır. Geniş adımlarla yürür. * Ağır ve vakur ifadesi, çocuklara mahene ifalevi örtecek kadar kuv- vetli bir watemli hâdisele- rin ona bu tavrı vermiş olma # (muhtemeldir. Fakat bunun ha- Yatında (o müessir olmak ihtimali kuvvetli Da- ha şimdiden onda bir mes'uliyet, bir vakar, bir çekin - enlik hali vardır. Güler Elinde olanı ve olmıyanı bilir, her şeyin sebeplerini ! arar, Gururu onün şefkat araması- na mâniğir. Fakat kendisine bu şefkat münasip bir şekilde verilir. | se alâkadar olur. Ona emniyet etmek lâzımdır. görünüşü Kastamonu köylülerine buğday dağıtılacak Kastomanu, 21. (A.A.)—Geçen &e İneki kuraklık dolayisile Ziraat Ba - |kanlığı Inebolu ve Cide köyleri için yemeklik olarak 400 ton buğday gön İ derecektir. Ayrıca Kınlay da bu ka- İzalardaki yoksul, dul, alil kadmlara verlimek üzere buğday göndermiş ve ilk partisi de gelmiştir. Bu buğday- larm bugünlerde dağıtılmasma baş - Janacaktır. Fotoğraflarınızı bize| gönderiniz, karakte-| İ size söyliyelim! lâkki etmekten do çocuk. | Yol ihtiyacı Muş vilâyeti için yeni şoseler lâzım Muş, (Tan) — Diyarbekire trenin) gelişi hiç şüphesiz bütün vatandaş- ları sevindirmiştir. Bu vaziyet kom- şu oluşu itibarile Muşluları da Dİ yarbekirliler kadar memnun etmiş- tir, Bugünkü vaziyete nazaran vilâye- timize Elâz pılan mlnakalât, ancak Bakr Osmaniye, Di- yarbekir, Beşiri, Garzan ve Biliis Yolu ile olmaktadır. Halbuki bu yol çok uzun ve masraflıdır. Buna mu-| kabil Elâzizden Paloya, Çapakçura, Çapakçurdan da Solhan yolu ile Muşa gelmek mesafe İtibarile yar dan daha az bir fark yaptığı gibi o nisbette de kolay ve ucuzdur, Elve- Kütahya Gümhuriyet alanından bir görünüş Kütahyada bulunan zengin rir ki, bu kısa yolun işler bir hale sokulması lâzımdır. Bugün tesviye edilmiş olan bu yollarda ancak yaz aylarında tektük otomobil seferleri yapılmaktadır. Kış aylarında ise buraları tamamen karla kapanmak- ta ve münakalât tamamen durmak- tadır. Hattâ postanm bile bu yüz- den 25 veya 30 günde ancak bir de- fa geldiği çok vakidir. Çünkü yol larda kardan hayvan işlemez ve bu sebepten posta İnsan sırtında geti- rilir. Bu feci hal ancak bugünkü vaziyet için mevzuubahistir. Fakat bu y ollar haline o ifrağedilir ve yaz ayla» rında umum! seferler yapılırsa bu mahzur tamamen ortadan kalkar. Hiç olmazsa kışın posta münakalâ tı hayvanla yapılır ve bu suretle| haftada veya on günde bir postanm gelmesi temin edilmiş olur. Kışın böyle yüksek bir fayda temin ede- cek olan bu yoldan yazın da otomo- bille Elâzizden Muşa 10 - 12 saatte gelmek mümkün olacaktır, Halbuki diğer uzun olan Diyarbekir yolu ile ancak üç dört günde gelinmektedir. Muş vilâyetinin ve bifemesa yol üze rinde bulnan Palu, Solhan ve Ça- pakçur kazalarınm böyle işlek bir yola malik oldukları gün daha çok inkişaf edeceklerine hiç şüphe yok- tur. Bugün bu havalide herkes için bir düşünce halini alan bu meselenin halledilmesi elbette memleket hesa- bma çok hayırlı bir iş olacak ve istikbalde de büyük faydalar temin edecektir. Pehlivan güreşleri Gönendeki müsabaka- lar çok heyecanlı oldu Kütahya, (Tan) — Türk Hava| Kurumu menfaatine tayyare alanın- da at yarışları ve pehlivan güreşle ri yapılmıştır. Şimdiye kadar gü rülmemiş bir omeraklı kalabalık önünde yapılan bu yarış ve güreş- ler muntazam ve çok beyecanlı bir gekilde cereyan etmiştir. Tay koşusunda Bigalı Bahanm tayı birinciliği, Karacabeyli Rasimin Leylâsı ikinciliği kazanmıştır. Sür'at koşusunda Gönenli Hüseyi -| nin Pamuğu birinci, Manyaslı Isha- kın Memduhu ikinçi gelmiştir. Tahammül koşusunda Susığırlık- lı Şabanın Bozkurdu birinciliği, Tu- zakçılı Nazifin atı ikinciliği almış - İtr. Pehlivan güreşlerine yirmi çift- İten fazla pehlivan iştirak etmiş, baş altında Gönenli Hamdi Somayı ye- nerek galip gelmiştir. Başa dört pehlivan çıkmış, Mani- salı Rifat ile Afyonlu Süleyman be- rabere kalmışlardır. Günün en gü- zel ve en heyecanlı güreşi Tekirdağ- lu Hüseyin ile Mülâyimin güreşme- leri olmuştur. İki kuvvetli pehlivan biribirile çok ciddi ve çok sert gü- reşmişler, yarım saatten fazla süren kızgm bir mücadeleden sonra Tekir- dağlı Hüseyin kuyvetli rakibi Mülâ yimi göğüs çaprazı ve ayak tırpani- ie #irt Üstü yere düşürmek suretile yenmiştir. aaa a YENI MANDOLINLER 4,5 AHENKLER 10 LİRADIR. Siparişler derhal gönderilir. Eskisehir: Ahenk çıkaran 8. Suad şöse maden damarları Elektrik santralı için Başdeğirmen mevkiinde tetkiklere başlandı, bu Iluşust muhabirimiz yazıyor) Kütahya, 22 Çok zengin ve miltenevvi maden- leri ihtiva eden Kütahya sahasın- da Maden Arama Enstitüsünlin bu yıl yaptığı aramalar çok iyi bir so nuç vermiştir. Kütahya şehrine 24 kilometro mesafedeki Seyitömer köyü yanla- rında yapılan aramalar ve sondaj- ur neticesinde yalnız bu sahadaki inyit miktarının 100.000.000 tonu aştığı hesap olunuyor. Toprak satıhlarında bulunan o ve 30 - 40 metro kalınlığında enine bo- yuna kilometrolarla uzanan bu kö- mür kütleleri içinde desteksiz, ağaç- sız muntazam ve sağlam “rnek ka- lorileri meydana getirmiştir. Bu sahada toprağı delik deşik eden ve toprağın kara, parlak bağ» rm açıp hazinelerini ortaya saçan Türk fen ve san'at adamlarının kud- ret ve kabiliyetini takdirle anmak, her Türk için bir borçtur. Son Af- yon, Tsparta gezilerinde Kütahyalı- YENi NEŞRIYAT Türk Mühendisler Birliği Dergisi Türk Mühendisler Birliği tarafm- dan çıkarılan derginin 12 nci sayısı da intişar etmiştir. İlstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mecmuası Istanbul Hukuk Fakültesi tarafın- dan geçen sene tesis edilmiş olah mec muanm 4 ncü sayısıda tar, 200 sayfadan ibaret olen”“bu sayı İle mecmuanın 1 nci cildi tamamlanmış- tır. Kültür Haftası — Bir Nim ve fikir mecmuası olan “Kültür Haftası" nm dün çıkan “15” nci sayısı aşağ yazıları ihtiva etmektedir; Ahlâki adam mı, geri adam mı? Odustafa Şekip Tunç), Milli kültür varatma şartları (Ziyaeddin Fahri), Viyana ekolünün muarızları (Hatemi Senih), Yabancı dil (Peyami Safa), Yabaner musikiciler meselesi (Mah- mut Ragıp), MM ekonomi (Münir Serim), Konferanslar (Fethi Varal), Memleket matbuatı (Zahit Sıtkı). Av rupa matbuatı (Şerif Hulüsi) ve sak re. Perşembe gazetesi — Perşembenin 56 ner sayısı çıktı. Naci Sadullahm büyük romancı Halit Ziya ile bir mü- lâkatı, Gü-ide Sabrinin Hicran gece- si isimli romanı, İbrahim Alâeddinin ve Halide Nusretin Enteresan bir giları ve diğer birçok güzel hi yazı ve resimler vardır. Bayındırlık işleri dergisi — Ba- yındırlık bakanlığının ayda bir neş- rettiği kıymetli derginin Mart nüs- hası çıkmıştır. Memleketin bütün i- mar ve nafta hareketlerini gösteren bu eseri okurlarımıza tavsiye ederiz. ÖLÜM ye Abdurrahman Paşa oğlu Bay Arif Özsoy mliptelt olduğu hastalıktan kurtulamıyarak perşembe gecesi ve- fat etmiştir. Cenazesi cuma günü sa- at 11'de Şişlide Samanyolu sokağın- da 58 numaralı haneden kaldırılarak Teşvikiye camiinde namazı kılındık- tan sonra Bakırköyündeki aile kab - ristanma defnedilecektir. Ailesi efra dma sabırlar temenni ederiz, Mevlâ rahmet eyliye « eksik #e tamamlanacak lara bu varlığın büyüklüğünü ve Kütahya için vadettiği zengin istik « bali müjdeliyen Başbakanımız İş met İnönünün bugünlerde, devletçi- liğimizin bu zaferini de görmek Üzere, buraya gelmesine intizar edilmektedir. Kütahyada linyit sahası bundan ibaret te değildir. Değirmisaz, Emirler istikametlerinde kok çıkar mağa elverişli 7.000 kalorili kömür. ler de vardır. Bundan başka bugün işletilmekte olan oDağardı krom havzasından her yıl 30 - 40 bin ton ihracat yapılıyor. Manganez, bakır, simli kurşun, amyant, cıva, zımpa » ra, &ntimuvan, opalt, kobalt, kaolin bitum gibi herbiri bir memleketi zengin etmeğe yetecek maden teza- hürleri de vardır. Bunlar da ayrı ayrı tetkikten geçirileceği umul- maktadır. Büyük elektrik santralı yapılmak üzere Bu ve tesisat cihatindan milsa- it ve linyit haygamna - yakıngehir civardaki beş değirmen mevkile- rinde tetkikat yapılmaktadır. a m ae Teşekkür Refikama yaptığı Iki mühim ameli. yatı muvaffakıyetle neticelendirerek hayatımı kurtaran çok değerli doktor Profesör Tevfik Remzi Kazancığile, kiymetli asistanı doktor Hasap Hu » lâsiye teşekkür etmeği bir borç bili- rim, Reşat Feyzi Kadın terzisi Bayan SUZAN Paristen avdetle yaz modellerini getirmiş ve teşhire başlamıştır. Taksim Şehit Muhtar caddesi Fazlı Bey Apart. No2, Istanbul Telefon Türk Anonim Şirketi ilân Istanbul Telefon Türk Anonim Şir» keti Tahvilât hâmilleri, Ticaret Kanu nunuh 432 inci maddesi mucibince aşağıda yazık ruzmameyi müzakere etmek üzere 26 Mayıs, 1986 tarihin - de, saat 10 da, Şirketin Istanbul, bimi ci Vakıf hanmda 4 üncü kat, 48-49 m- maralardaki merkezinde heyeti ami” miye İçtimsma davet olunurlar: Satınalma mukavelesinin tebliği ve şirketin, “Aktif, in taksimine d8if teklifi. Heyeti umumiyede hazır bulunmak isteyen Tahvilât sahiplerinin, tahvi- lerini ve yahut bu tahvillere sahip PV lunduklarını mübeyyin evrakı müsbi” teyi içtima tarihinden en az bir haf - ta evvel aşağıda gösterilen mahaller? tevdi etmeleri icap eder. Istanbulda, Şirket idareyi merke" yesine. Londrada,/Throgmorton Street; 26 5 C. 2. Osmanlı Bankasmâ, 204 Dashurood House, 69 Old Bro” Pariste, Boulevard « Hanssns?”* 173, Thomson - Houston Frans Şi” ketine. MECLİSİ İDARE Kâtibi Umumi: P. MAHONY

Bu sayıdan diğer sayfalar: