9 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

9 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

az 6 Habeş mağlübiyetinin sebepleri Tayyare ve zehirli gazler Habeşlere dehşet saldı Daily Telegraph'ın meşhur askeri muharriri Ingiiz generali Temperley yazıyor: Imparatorun refakatinde kuman » danları Ras Kassa ve Ras Desta ol - duğu hade kaçışı Habeşlerin Italyan İstilâsına mukavemetlerinin sona er- miş olduğunu ispat eder. Esasen son bir aydır şimal cephe- sinde Habeş mukavemeti müessir ol- maktan çıkmıştır. Maamafih iç eya - letlerde mücadelenin devam etmesi beklenebilir. Medenileşmemiş, yolsuz memleket- lerin istilâ tarihleri çete harbinin u- zun müddet devam ettiğine delildir. Burm .1, Madagaskar, Ispanyol Fasının istilâlarr merkez hükümet düştükten sonra bile mukavemetin uzun zaman sürdüğünü hakiki tarihi” delillerle ispat eder. Fakat ne de olsa bundan sonraki Habeş mukavemeti- nin şümülü ve devamlı olmıyacağı aşikârdır. 'Ta baştan belli idi ki uluslar kuru- mu harbi bilfiil durduramadığı tak - dirde muhtemel netice tek ve şarihti, Habeş mağlübiyeti. Bir taraftan 42.000.000 nüfusa ma Tik kuvvetli ve medeni bir devlet var- dı. Bu devletin başmda irade sahibi, ve diktatör Duçe bulunuyordu ki, milletin bütün varlığını istilâ gayesi. min İstihsali uğrunda fedaya hazır - dı. Ayni zamanda o, iyi talim görmiş ve aklı beşerin icat ettiği bütün yıkr- &ı yakıcı vasıtalara malik mükemmel | bir orduya sahipti. 400 kilometrelik geniş bir cephede iki fırkadan ziyade kuvvet bulundu- | ramıyordu, çünkü bu miktarı fazla- laştırırsa iaşe ve ibate müşkülü do- gZuyordu. Sassabaneh Üzerine vaki olan son İ Italyan hücumundan başka cenup cephesinde hiçbir ciddi çarpışma ol- İ madı. Diğer taraftan ise ekseriyeti vah- şilerden mürekkep teşkilâtarz ufak bir millet vardı. Bunların yegâne gil- vendikleri amiller, memleketin coğra fi vaziyetinin istilâya büyük maniler teşkil edecek o mahiyette olması ve başlarında dahi bir önder bulunması (Tabif şimdi bu önderin memleketi- ni bırakarak kaçması kendi menfaa- ti bakımından ne kadar dahiyane ha- reket etmesini bildiğini ispat eder!) | mağlübiyete sebebiyet sJtalyan - Habeş harbi hakikatte ta.| te harbine devam ettiki İl bir adamla boks eldiveni bir damın arasındaki düellodan başka | bir şey değildi. Habeşleri mağlüp eden ordunun yekünu 400.000 © ba- iğ oluyor ki bu Habeş imparatoru. nun ordusunun mevcudundan fazla. İtalyan bakımmıdan Habeşleri murlar başlamadan harp peridi dan tecrit etmek elzemdi. Çünkü amine A takdirde istilâ usu aylık bir faaliyetsizliğe mahküm olmuş bulunacaktı ki, bu müddet zarfında Habeşler nefes al- zen vakit bulacaklar, ve zecri ted- er tesirini göstermeye başlıya - caklardı. Ondan dolayı seri bir gale- a tas etmek için 15 fırka kullan- Harbi dört devreye ayırabiliriz: Birinci kısım seferin başlangıcn- | dan Aduanm zaptından gonteşrinin 7 sinde Makalenin almmasına ka - dar devam etti, İkinci kısım Makal- lenin düşmesinden 10 şubata kadar devam eder ki, bu müddet esnasm- da İtalyanların faaliyetsizliğine mu- kabil Habeşler mukabil taarruzlarda bulunmuşlardır. Üçüncü devirde mareşal Amha Aradam, Tembien ve Şireye | Üç hamle yaptı. Son devirde ise im- paratorun Mai Chlo'da 2 nisanda şahsen yaptığı taarruz istisna edilir se İtalyanlar hiçbir mukabeleye ma- ruz kalmadan Adis - Ababa üzerine irili beşliler için en Ümit bahşeden ikinci devirdi. İyi çete harbi yapma- ğa kadir olduklarını ve bu suretle 1- talyanları müdafaada kalmağa icbar edebileceklerini ispat ettiler. İ Fakat Mareşal Badogliyo Mareşal di Bönonun yerine tayin olunmuş ve sefer plânmda büyük bir tahavvül vukua gelmişti: Mareşal Badoglio şi- mal çephesinde üç Habeş ordusunu birden mağlüp ediverdi. Fakat bu ve temin ederken Badoglio alyanlarm, çok vakit zayi etmiş ol duklarnı idrak etmiş olsa gerektir ki yağmurlardan evvel Habeş müka- vemetini kırmak İçin en son çarele- re başvurmağa karar verdi. Bu sebebe mebni İtalyan hüküme- ti gaz kullanmağa karar verdi, Bu andan itibaren İtalyanlara mukave- met kırıldı. Adis - Ababaya yağmur lardan evvel varmak bir âskert ha - reket işi değil, bir mühendis işi, yol ve levazım tedarik etme İşi oldu. Cemup cephesine gelince, şubata kadar general Graziani levazım te- Badogllo | Vaziyeti uzaktan ve natamam ma Jümat aydınlığında tetkik edecek o - Tursak İtalyanm an! galebesi hayret- bahş görünebilir. Daha birkaç hafta İevvel Itslyanlar Adis - Ababadan 400 kilometre uzakta idiler. Maamafih Habeşlerin mağlüp ol- masmı iltizam ettiren sebepleri in - celediğimiz takdirde hayret edecek bir şey olmadığını görürüz. Habeşle- rin taktikleri büyük bir nispette vermiştir. leri takdirde daha uzun müddet dayanabilirlerdi. Fakat kumandanlarım beceriksizliği ve gururları onları birkaç meydan muharebesi yapmağa (sevketti. Bu muharebelerde İtalyanlar faik silâh- larmı kullanarak Habeşleri istedik - leri gibi ezdiler. İyi disiplin görmüş bir ordu bir - kaç mağlübiyet üzerine de kendini Polis Evvelki gece, Ahırkap: açıklarında denizde bir boğuşma olmuştur. Inebo- lulu İzzet isminde bir sabıkalı, iki ar- kadaşile ve sandalla Yenikapıya gel- miş, Murat reisin kayığına girmiştir. Uç arkadaş, sandalda buldukları esya yı aldıktan sonra denize açılmışlardır. Muradın kayığnda çalışan Şevki, hır sızları görerek bir başka sandalla ken dilerini takip etmiştir. Iki sandal bir- leşince bir boğazlaşma olmuş, İzzetin âandalı devrilmiştir. Şevki, denize yu varlananları kurtarmak istemiş, İzze- ti sandalına almağa muvaffak olmuş- tur. Diğerleri yüzerek sahile çıkmıştır. Şevki, Izzeti polise teslim etmiş, Hü- seyin ve Nuri ismindeki diğer iki ki- şi de bir müddet sonra yakalanmış - lardır. Bir fırın yandı Dün sabah Kurtuluşta Tepe Üs- tünde Bozkurt caddesinde 86 numa- ralı ekmekçi fırmmdan yangın çıkmış tır. Çıkan yalazilar fırının yânındeki 80 numaralı eve de sirayet etmiş, ve ateş fırmm üst kismile evin çatısı yandıktan sonra itfaiye tarafmdan söndürülmüştür. Aksarayda bir evi soydular Evvelki gün Aksarayda bir soygun culuk vak'ası olmuştur. Pertevniyal lisesi karşısındaki 122 numaralı evde elli yaşlarnda Nadire ile 14 yaşlarm- daki evlâtlığı oturmaktadır. Evvelki gün, öğleye doğru kapı çalınmış, ka- pıyı açan Nadire karşısmda şık giyin- miş iki kişi bulmuştur. Ziyaretçiler, elektrik saatini muayene edeceklerini söyliyerek içeri girmişler, kapı kapa- mr kapanmaz kadm üzerine çullan- mışlardır. Iki dakika içinde Nadirenin eli kolu bağlanmış, bir yemeni ile de darik edebilmek müskülü ile karsılas ağzı tıkanmıştır. Bundan sonra, iki Adisababanın en işlek meydanlarından biri Çe | Habeşler, zehirli gaz TA İ toplıyabilir ve mukavemete devam edebilir. Halbuki Habeş ordusu gibi disiplinsiz bir ordu ezici birkaç mağ- lübiyete uğradıktan sonra çil yavru- su gibi dağılıverdi. Habeş mağlübiystine sebebiyet ve- ren diğer âmiller meyanında tayya- N SAĞLIK ÖĞÜTLERİ Taze yemişler Çilek hepsine yol açtı. Kiraz de neredeyse dallari basacak ve hepsi biri biri arkasdan kendilerini gös- terecekler... Geçen sene yemişler bi- rer birer çıktıkça hepsinin tarihlerin den başlıyarak hassalarını anlatmış- tam, Bu sene de her birini ayrı ayrı söylesem yemişler temcid pilavma dönerler. Fakat Tan gazetesini oku- yanların gittikçe artmasına göre, bu yemiş mevsiminde sağlık öğütle- rine iltifat eden okuyuculardan ba- zılarının geçen yılın mevsimindeki *İ yazıları görmemiş olacaklarını, ga- zetenin başlangıcından beri lutfeden okuyuculardan bazılarının da unut- muş olabileceklerini düşünerek ye- mişlerin hassalarmı toptan hatırla tacağım. Taze yemişlerin insanı beslemek bakımından ehemmiyetleri büyük ol- madığı söylemeğe pekte ihtiyaç ol- masa gerektir. Zaten herkes onları İ kendisini doyurmak için yemekten sonra soğukluk olsun diye yer. Fa- kat yemişlerin hangisi olursa olsun şekerle karışıpta reçel olunca en İyi besliyon gıdalardan biri olur. Hepsinde az çok vitamin bulundu- Hundan bu cihetten ehemmiyetleri büyüktür, Biliyorsunuz ki bu zaman da, insan nekadar İyi beslense yine vitamine ihtiyacı olduğu kaidesi sağ lık bahsinde büyük yer tutmaktadır. Taze yemişlerin soğukluk olması- da sadece bir keyif demek değildir. O lezzetli soğuklukların her biri ka- pınızın fazla ekşiliğini gidermeğe re ve zehirli gazı önde saymalıyız. Hiç durmadan devam eden tayya- re bombardımanı Habeş ordularinm kuvvei maneviyelerini kırmakta bü- yük bir rol oynamıştır. Habeşlerin tayyareye karşı koyacak hiçbir al - lâhları olmaması tayyarenin dehşet- ni arttırmıştır. Fakat Habeş muharip ve sivil hal- kma asıl dehşet selan zehirli gaz ol- muştur, Gazin öldürücü tesiri altın- da hiçbir mukavemet ve korunma va staları olmıyan böyle bir seyi ömlür- lerinde tahayyül bile etmemiş olan ta mamiyle çaresiz kalmışlar ve selâ « meti kaçmakta bulmuşlardır. Maamâfih İtalyanların öldürücü silâhları kullanmaktaki meharetini teslim etmekle beraber uluslar ku - | rumundan müessir bir yardım gör - meyip tamamiyle müsavi şartlar tah tmda ta acı neticeye kadar savaşan mağlüp milletin cesaretini tasdik i- Gece yarısı Ahırkapı açığında sandalda bir boğuşma oldu cap eder. dyaretçi bütün evi aramışlar, 16 be- şiborlik, İki iki buçukluk altın ile 14 sarı Hira, bir çift elmas küpe, altın yüzlik ve daha bazı mücevherati ala- rak yine geldikleri gibi kaçmışlardır. Taşlıkta bağlı kalan Nadire, bir müd- det sonra ayılmış, sürüne siirtine kom gu duvarma yaklaşarak ayaklarile vurmağa başlamıştır, Gürültüye ko- şan komşular, kadınım bağlarını çöze rek polise haber vermişlerdir. Suçlu- lar hentiz yakalanamamıştır. Ortaköy yangını Dün gece sabaha karşı Ortaköyde çıkan yangın hakkındaki zabrta tah- kikatı devam etmektedir. Ateş, 60 nu maralı demirei Rifata ait evin alt kat odasmdan çıkmıştır. Yangının neden çıktığı bugün anlaşılacaktır. Bozdoğan Kemerinden düşen imam öldü kemerinde dolaşırken -s- yağı kayıp düşen imam Ishak Sabri, dün kaldırıldığı Cerrahpaşü hastane- sinde ölmüştür. Ishak Sabri, bir haftadanberi, ak- şamları Bozdoğan kemerine çıkarak kuran okurmuş. Oraya niçin çıktığını soranlara: »— Ben de bilmiyorum, dermiş, i- çimde bir sıkıntı var. Allah, hayırlara tebdil etsin... İmam ishak Sabri, geçen akşam, yine kemerin üzerine çıkmış ve yanık bir sesle kuran okumağa başlamış- tır. Fakat bu sırada, bir taş parçası- nm yerinden fırlaması yüzünden, imam, ayağı kayarak, tepe üstü yere yuvarlanmıştır. Zavallı adamın, “'imp- | dat... diye bağırdığını komşular du-| yarak, yanma koşmuşlardır. İshak Sabrinin kafatası parçalanmıştı. Ad- hizmet eder. Yediğiniz vakit ekşi ya hut mayhoş bulduğunuz yemişlerin bile böyle hizmetleri vardır. Çünkü yemişlerdeki ekşilik vilecuda girince - ekşinin aksi olan - kalevi hale gi- ver, Hazım cihetine gelice , bu cihet yemişlerin yumuşak veya katı olma larma bağlıdır. Mesela o güzel koku- lu çilek İle şeftali ( kabuğu soyul- mak şartile) , Kiraz, ağaç çileği, Fi- renk üzümü, dut kolay hazmedilen yemişlerdendir. Yalnız kaysıyı reçel i olur. #alinde de fazla yemeyince zararlı olmaz. Yemişlerin elma gibi katı olanları bile Iyice çiğnendiği vakit hazımları kolaylaşır. Pek çok kimseler yemişler. iyice olmadan yenildiği zaman en çok 7a- rarlı olur diye sanırlar. Ham yemiş zarar verir amma, pek olmüş yemiş ondan daha zararlıdır. Onun İçin tam kıvammda olanları seçmek lâ- zımdır. mahsus hassalarr olduğunu bilirsiniz: Çileğin romatizma ağrılarına faydası vardır. Ancak bazı kimseler çilek yi- yince kaşınmağa başlarlar... Ağaç çi- eği de yalnız şuruplara, dondurmala- ra güzel rengini vermekle kalmaz Sık sık burnu kanayanlara, bir taraf- larmda küçük bir kesik olunca çok ken akıtanlara da fayda verir... Uzü- mün çıkmasına dahs epeyce zaman olmakla beraber, karaciğer, barsak ve böbrek hastalıklarında faydasmı şimdiden hatırınızda tutabilirsiniz. Taze yemişlerilen bir çoğunun linet verdikleri, ihtiyacı olanlar içip, unu- tulmıyacak bir hassadır. Hele erikler. le incir, Bu iki yemiş şekerle karış- tırılarak reçeli yapılmca kış yaz kul- lanılacak iyi bir müleyyin olur, Buna karşılık bazılarının da bilebii- tün aksi tesirleri vardır: Muşmula ve ayva gibi. Yemişleri en ziyade çocuklar sever- lerse de, üç yaşından önce çocuklara çiy yemiş yedirmek barsak rahatsız- lıklarma yol açmak olur. Daha bii- yüklerinde de mide veya barsak sık sik bozulursa yemişleri hoşaf, kom- posto veya reçel içinde yedirmek da- ha ihtiyatlıdır. Lokman HEKİM Vefd Partisi âyanda 62 azalık aldı Kahire, 8 (A.A.) — Dün yapılmış olan Ayan intihabatında Vefd Fırkası namzetleri, 79 âzalıktan 62 âzalığı el de etmişlerdir. Mütebaki 52 aza inti- hap odilmiyecek, tayin olunacaktır. Ayan ve mebusan meclisleri, bugün öğleden sonra saat 16 da toplanacak lardır. Ali Mahir Paşa, müteveffa Kralm vasiyetnamesini okuyacaktır. Parlâmentonun Kral Fuadin niyabet meclisi azalığı için seçmiş olduğu 26- liye tabibi Enver, cesedini muayene ederek gömülmesine izin vermistir. vatm tayinlerini tasvip edeceği tah- min olunmaktadır. Yemişlerden bazılarınm kendilerine! 9-5-8 ———S9 HMERGUN BiR ROPORTAJ Türkkuşu şefi Savni ile Türk havasında yalnız “Türkku- şu,, na yer var. Bütün gençlik, hep bir ağızdan bunu tekrarlıyor, Fakat “Türkkuşu” nedir? Yarın Türk ha - valarında nasıl bir rol oynamağa ha zırlanıyor? Müsaadenizle, bunların cevabmı, Türkkuşunun değerli şefi Savminin ağzından dinleyelim: Sav- mi, bizde ilk yetişen ve en iyi yetişen tayyareciler arasındadır. Uzun müd- det Almanyada bulundu. Korbah fab- rikalarında, üç sene tecrübe pilotlu - ğu yaptı. Bir aralık, 12 kişilik çift motorlu tayyare ile Kil kanalı köp- rülerinden birinin altmdan geçerek bir hava akrobatlık rekoru kırdı. Buçün ise, Türk geneliğine kanat takıp, onları göklere ulaştırmak gibi ber bakımdan yilksek bir işi üzerine almış bulunuyor, Bay Savmi, sözüne şöyle başladı: — Siz de biliyorsunuz ki Türkkuşu İgençlerimizi motorsuz tayyare adı - nı da verdiğimiz plânörle uçmağa 2- lıştırmak için kuruldu; bu İşi motor- lu tayyarelere de gördülrebilirdik. rerigi plânörlerin faik tarafları şu- bar: Bir kere, çok az masrafla pilot ye- tiştirir. Uçuşları, motörlü tayyare ile yapacak olsak, büyük hangarlar te sis etmek, birçok tayyareyi bu işe bağlamak, ve tonlarla benzin ve yağ sarfetmek suretile pek büyük mas - raflara girmek lâzım gelecekti. Sonra plânörler daha hassas, tay- yareci yetiştirmeğe yarer.Çünkü plâ- nörcü, motörün yardımmdan mah- rum olduğu için, hava cereyanlarmı çok İyi hesap etmeğe mecburdur. Bu hesaplı hareket mecburiyeti, onu da- tan nem kapacak hale Fetirir, Motörsüz tayyarelerin bir iyi tarafı da, bunlarla daha az zamanda uçmak öğrenilmesidir. o Motörlülerde uçuş, yorucu, ve güç olur, Plânörle uçma» ğı öğrenen bir pilotun motörlü tay- yarede yalnız uçabilmek için mual - limle yirmi defa uçması kâfidir. Halbuki doğrudan doğruya motör- lü teyyarede uçmağı öğrenmek icin muallimle birlikte yüz elli iki yüz u- çuş yapmak lâzımdır. En mühimmi tayyareciliğe kabiliyeti olanlarla ol- mıyanlar, plânör uçuşlarında daha çabuk ayırt edilirler, İşte bütün bunlar göz önünde tu- tularak, Türk gençleri arasmda sivil tayyereciliği inkişaf o ettirmek için plânörlerden istifade edilmesi düşü- nüldü. İ Pilot olarak yetişecek genelerien ileride vatan müdafansnda da büyük Mizimekinr. bolelayabiliriz. Türkkuşunun açıldığı gün, (50) den fazla genç, yazıldı. Gençler grup halinde müracat ederek Türkkuşuna yazılmağa tebalük göstermektedir - ler. Gençlerde, havacılığa karsı müt- 3iş bir sempati var. Türkkuşu bu empatinin açığa vurulmasma fırsat verdi. Plânörcü gençlere askerlik vazife. lerini yaparken büyük kolaylıklar gösterilecektir. Bay Savmi burdan #onra, plânörle hasıl uçulduğunu bana şöyle anlat- tı: — Plânör, tabii kendiliğinden ha- Jvalanamaz. Mutlaka bir kuvvet tat - dik ederek onu uçurmak Jâzımdır. Bunun için birkaç usul var; 1 — Plânör, evvelâ kuyruğundan bir telle demir bir kazığa bağlanılır bag tarafımda bulunan bir kancaya 65 metro tulüinde olan lâstik halatın bir ucundaki halka takılır. Altı kişi lâstik halatın diğer ücuna geçerek ihalatı çekerler, Bir yandan, telin, bir İyandan da lâstik halatın aksi isti - kametlerdeki tazyikı altında bulunan plânör, kuyruktaki telin pilot tara - fından bırakılmasile birdenbire havı İanır, ve lâstik halat gerginliği gev- İseyince kendiliğinden yere düser. İ 2 — Motosikletle uçurma us Hüdür.Plânör çelik bir tel vasıtasile motosiklete (bağlanır. Motosiklet hareket edince plânörü de arazi Üze- rinde arkasından sürükliyerek uçu - rur, 3 — Yerinde duran bir o tomobil sasrtasile uçurmaktır. Bakı- nız bu da nasıl olur: Otomobilin te- kerlekrişden biri, havaya kaldırıla - rak üzerine bir kasnak geçirilir. Mo- tör harekete geçince, boşta kalan te- kerlek, olduğu yerde şiddetle dönme- ğe başlar. Bir ucu plânöre takılı o - lan telin diğer ucu da kasnak üzeri- ne sarılmağa ve plânörü çekmeğe başlar ve havalandırır. Diğer bir usül de plânörü tayyare He havalandırmaktır. Bu da şöyle o- lur: Yüz on metro tulünde olan çelik hir telin bir ucu tayyareye diğer u- ha çevik, daha görgülü yapar. Bulut- | yağ! dikkate değer bir mülâkat Pilot olarak yetişecek gençlerden vatan müda- faasında da büyük hizmetler bekliyebiliriz Türkkuşu şefi Savmi cu da plânörün ön ve alt tarafındaki kancaya takılır. Tayyare gittikçe ar tan bir sür'atle yerde yürümeğe ba$" İlar ve kendisi henüz havalanmadan İarkasında çekmekte olduğu plânör ondan evvel havalanır. Bu yedek tek leri bilâhare icap eden irtifaa çıkık İdıktan sonra plânörün pilotu tarafın” dan otomatik olarak çözülür. — Kaç plânörümüz olduğunu sorü* bilir miyim ? — Şimdilik 351... Fakat, Kavseri fabrikasma, yeniden sipariş ve, dik. Bir taraftan yapıp gönderiyorlar. T8 lim plânörleri, çok ucuza mal olu * yor bize... 300 - 350 lira arasmda'. Üstelik bunlarm ne benzini var, p9 Başlangıç talim plânörlerinden baf ka, yelken uçuşu, yani yükselici hava cereyanlarından istifade ederek urun müddet havada kalmak için kanst mesahai sathiyesi fazla olan plânör” ler, çifte kumandalı iki kişilik ve tek kişilik akrobasi ve rekor plânörleri vardir, Akrobasi ve rekor plânörleri diğerlerinden daha pahalıdır. i — 'Mürlekuşn teşielâtı hakkımda Dİ raz malümat verir misiniz? — Merkezimiz Ankaradadır. Bide” yeti teşekkülde Rusyaadn gelen IKİ mütehassıs tarafmdan bir muajlimi grupu yetiştirilmeğe başlandı. Bun* lardan yedi tanesi Rusyaya gönderil” di. Diğer on ikisi Ankarada yetişti" İrildi. Bunlardan başka daha birçok genç amatörler plânörcü olarak ye * ..şuya gidenler yakm zamanda memleketimize dönerek Türkkusü teşkilâtmın muhtelif şubelerinde ç3* lışacaklardır. Şimdilik, Istanbul, mir, Bursa, Adana ve Kayseride bi“ | ver şubemiz var. Şubelere pilot ol * mak için müracaat eden gençler, Hs“ yiran nihayetine kadar talim ettirile cek ve aralarmda fazla kebiliyö gösterenler, İnönüne çağırılacakla” Bunun da sebebini anlatayım: Inö ” nünde, Temmuza doğru kamp halin de birer plânör mektebi açılacak. Bi mektep, bir nevi plânörcülük üniver” sitesi olacaktır. Bu kamp Temmu”” dan başlıyarak mekteplerin . açın” imüddetine kadar devam edecektir. Türkkuşu şubelerinde gösterilen 19 imlerin daha yüksek dereceleri 7! nü hava mektebinde gençlere gös! rilecektir. . — Plânörle yapılan talimler, 16 terdir? — Arazi üzerinde müvazene talin* lerinden işe başlanır. Plânörcü, bi yada temin edeceği milvazeneyi, Ye de talim eder. İknici talim, rule > ii diğimiz, plânörü yerde, muayyen hedefe müstekim bir hat üzerinde türmeğe alışmaktır. Bundan s09” küçük sıçramalar yapilir. İnönündeki mektepte, uzun ei malar, süzülme uçuşları, dönüşlü * zülme uçuşları, yelken ve arabi uçuşları gibi daha yüksek kab istiyen talimler gösterilecektir!” Savmi sözünü bitirmeden, plâ8öf. cülüğün dünya sporları aram yüksek mevkiine işaret ederek kiz — Plânör pilotu, koşma, ala ağır sıklet kaldırma ve daha Vi benzer birçok bedeni harekteleri. ni zamanda yaptığı için, mülk: bir sporcudur. Bundan başka, ca meziyetler arasında sayılan

Bu sayıdan diğer sayfalar: