14 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

14 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AM a 8 EKONOMİ 7 aylık harbin bilânçosu Habeş seferi İtalyaya kaç milyar altın lirete mal oldu? İtalyan Bankasındaki altınlardan İtalyanlar Musaali dağından Adisababaya varıncaya ka- dar heray 300- 400 milyon liret eksilmiştir İtalya koca Habeşistanı 7 ay için- de temizleyip yutuverdi. Yeni impa- ratorluk onun bundan Sonra kuvve- tinidaha çok artıracaktır. Fakat bu yedi ay İtalyaya müthiş bir sı. kıntıya mal olmuştur. Tasavvur edi- niz ki İtalya, gerek Somaliye ve ge- rek Eritreye 400.000 kadar asker, ve mllhim miktarda mühimmat ve malzeme göndermiştir. (Bunların masrafları hep İtalyanların cebin - den çıkmaktadır. Üstelik Uluslar Kurumu İtalyaya karşı 18 “Teşrini- saniden itibaren ekonomik ve finan- sal zecri tedbirlerin tatbikina başla- miş ve bu suretle İtalyanın dış tica- reti felce uğramıştır. 1 — alya finansal (tedbirlerle krediden mahrum kalmış. 2 — Ekonomik tedbirlerle arsru - Tusal Oopiyasaya (O mahreç bula- mamiş ve İstediği iptida! maddeyi memleketine sokamamıştır. Bu yüzden Italyan banka sındaki altınlar birdenbire doğu Af- rikasınn güneşi ve Habeşistan is- tiklâl aşkı önünde tamamen erimiş- tir. Şimdi Badoglio Habeşistanı te- mizlemekle meşgul olmaktadır. Fa- kat bu temizleyiş İtalyadaki altın mevcudunu da beraber temizlemiş- tir. Harbin bilânçosunu hepimiz bili- yoruz. Şu tarihte Aduva düştü, fi- lânca tarihte Makalle, derken Gon- dar, nihayet Dessle sukut etti. Fakat bu sukutla beraber, doğu Afrikasmdaki Italyanlara günde 55 liret fazla masraf eden İtalyan hâzinesindeki altınlar da beraber düşmüştür. Onun için bu yedi aylık harbin ne pahasına yapıldığını bulâsatan göz- den geçirelim: © Harbin kâğıt liret olarak mal ol- duğu meblâğı ve İtalyan bütçesine tesirlerini bir tarafa (bırakalım. Çünkü bu dahili bir politika işidir. Ve böyle masraflar, paranın üzerin- de tatbik edilecek şu veya bu mas- rafla kapatılabilir. Asıl harbin altın ve döviz olarak neye mal olduğunu yani, İtalyan parası İle tediye mu- vâzenesine ne tesir yaptığını ele ala- lim. Çünkü İtalya, hariçten getirtti ği on hurda demir parçası için bile, altın tediye etmek o mecburyeitinde kalmıştır. Teşrinievel 1935 ten Mayıs 1936 ya kadar Adun, Makalle ve Adisaba- banın zaptlarını tesbit eden ve tari- hin tesbit edeceği büyük tarihlere, Afrika zaferinin mali karşılığı gibi olan daha geçici o ve küçük tarihler ilâve etmek lâzımdır: 20 Teşrinievel — İtalya bankası tarafından bilânço neşrinin men'i. 14 Teşrinisani — Altın alımının hükümet opolü şekline konul « — Kalyanlar için için 12,62 Wi- retten 15,50 lirete'çıkarilması. amman No. 22 Âdemle Havva nişanlı olarak değil, şerefli bir er- kek olarak ta sana temin ederim. Başlarımız, saçlarımız, güzyaşla- rımız biribirine karışmışt. İçime uhrevi bir tatlılık çöktü. Kendimi yerden, arzdan, insanlardan uzak- Jaşmış, bir başka âlemde gibi görü- yordum. Onun sesi ilâhi bir musiki gibi gönlüme aktı: — Sana güveniyorum Kâmuran. Benim gururumia oynama! Güzel başını göğsüme çektim. Bu baş artık benim ibadet yolum. Bu mukaddes başa inandım artık. Kalbim başka mabut tantmıyor, Bütün aşkımla onun gözlerini ara- dım. İlk defa dudaklarını uzattı ve bir dil'm alev haline gelen sevgimiz onun gönlünü kapıyan tılsımı çözdü. — Hayal. Hayal. Hayal! * İstanbula geliyoruz. Madencilik mektebinin ilk sınıfını siikemmel bitirdim. Bunda kendim- den ziyade Hayalin çalışması var, © beni çalıştırdı. Adeta bir müzake- 1 Kânunusani — Mübadeleler için müsteşarlıklar ihdası. 5 Mart — İtalya bankasınm dey- letleştirilmesi, bir liret ihdası, 16 Nisan — Turist liretinin 0,918 olarak tesbiti, Bu tarihlere liretin, resmi kam-| biyo piyasasındaki sukutunu ilâve lâzımdır. Teşrinlevel 1,2375 frank iken, Roma dövizi Teş- rinlevelde 1,23, Şubatta 1,21 ve Ni- sanda 1,20 ye düştü. Italyanm altın ihtiyatlarınım sey- ri, seferin bütün masrafı ile Cenev- re zecri tedbirlerinin bilânçosunu hulâsa eder. 1935 teşrinlevelinde, Eritre hudutları aşılmadan, İtalya bankasınm 4,250 milyon altın lireti vardı, İtalyan istatistiklerine göre 1 Kânunusanide, bu 3,027 milyona ve Uluslar Kurumu istatistiklerine göre 1 Nisanda 1,900 lirete düşmüş- tü ki, ayda 300 - 400 milyonluk bir sukuttur ve bügün İtalya bankası- nm altın mevcudu tahminen bir bu- çuk milyardır. Şüphesiz altın toplanması ve ec- nebilerin altınlarına konulan haciz Roma idarecilerine beş milyarlık kadar “cephane, daha temin et- miştir. Fakat bu altm ve dövizler, İtalya dahilinde el değiştirmekten başka bir şey yapmamıştır. Şurası muhakkak ki yedi aylık harp ve ze€- ri tedbir İtalyaya 2.750 milyona mal olmuştur. Habeşistanın fethinin hakiki mas- rafı acaba bu mudur? Hakikatte, Italya hesap muvazenesi Afrika te- şebbüsüinden evvel de zararda idi. Seferden evvelki yedi ay içinde de, İtalya 1600 milyon altın İ mişti, ve altm zayiatı 1934 bidaye- tindenberi devam ediyordu. Binaenaleyh, Habeş seferi masra- ft 2750 milyondan 1,600 milyon çi- karıldıktan sonra geri kalan meb- lâğdır ki, bir milyardan fazladır. İlk bakışta doğru gibi görünen bu noktaj nazar hiç de hakikste te- vafuk etmemektedir. İtalyanlar 3 Teşrinievelde Musaa- Wi dağından ilk hücumu yapmadan senelerce evvel harbe hazırlanmıştı. Mademki Italya harpten yedi ay ev- velinden de 1.600 milyon liret altın kaybetmişti. Bunu hesaptan çıkar - mak değil, bilâkis hesaba ilâve etmek lâzımdır. Çünkü harp birdenbire başlamamış ve Italya mühim bir ha- zırlık devresi geçirmiştir. Bu 1,600 milyon altm da harp masraflarıdır. Harbin bilânçosunu yaparken niçin İlk kurşunla son kurşun arasındaki masrafı hesap etmeli? Niçin Musaa- W dağındaki ilk savlet başlamadan ev vel Eritreye yığılan askerin ve mü. himmatın masrafmı gözönüne alma» mal? Diyorlar ki: Liretin sukutu 1 Teşrinievel 1985 ten çok evvel başlamıştı. Gene para reci arkadaş gil Hayatıma o kadar intizam verdi ki İstanbuldaki sıkı ve yatılı mektep hayatmdan daha temiz çalışıyorum ve yaşıyorum. Haftamızın günleri o- nun dalma programma bağ- landı. Pazar günleri öyle eğlenceler buluyor ki bir haftalık yorgunluğu- mu unutuyorum. Yılbaşı tatilinde Nise indik.Onbeş gün Şevket Vamık Beyin misafiri olduk. Bu seyahat te çok istifadeli oldu. Adamakıllı din - lendim. Eskisi gibi bıkkınlık göster- miyorum.O kadar ki hiç zevk'al madığım madencilik bile bana tatlı görünmeğe başladı. Hayal peşimi bırakmıyor ki! Ayrı olduğumuz akşamlar telefonla art- yor, ne yaptığımı soruyor. Bir aralık Holandalı kadından, Madam Küvüst'den şüphe ken bulutları, halindeki telâşı ben hissettim, söyliyeyim, vist, hoşa gidecek bir kadındı. Fa- kat ne bileyim. Sanki büyülenmiş, tılsımlanmış, gibiyim. Hangi güzel kadma baksam Hayalin gölgesi ara» bidayetinde | | Polonya rejisi Bu sene bizden 600 bin kilo tütün alacak Polonya rejlsinin açtığı münaka- ya giren tüccarlar tarafmdan ha- Satmalınacak tütünlerin menşe - leri Trabzon, Samsun, Bafra, Taş- ova, Düzce, İzmit, Gönen, Trakya ve İzmirdir. Lehistan rejisi alacağı miktarı kat'i olarak ilân etmemiştir. Fakat mahallinden yapılan iskandillere na- zaran, takriben 600.000 kilo alacağı / anlaşılmaktadır. Kat'i miktar oObu rejinin Bulgaristandan yapmakta olduğu mübayaanın sonunda belli olacaktır. Eğer Bulgaristan muba- yaatımda mürettebatını Ikmal eder- se bizden 600,000 kilo alacaktır. Edemezse bizdeki mubayaatı- nı 1.500.000 kiloya kadar yükselt - mesi ihtimali vardır. Polonya rejisinin Banka Komer - çiyale Halyadan yaptığı istikraz &- zerine ve bu borcu ödemek maksa- dile teşekkül eden Poltabako şirke- ti mutat olduğu Üzere bu münaka- sanm yüzde 60 mı verecektir. Buna nazaran münakasaya iştirak eden tüccarlar Polonya rejisinin alacağı tütünün ancak yüzde kırkı nisbetin- de satış yapabileceklerdir. Geri ka- lan yüzde 601 münakasada kazanan nümune ve fiyat dahilinde Polta- bako şirketi satacaktır. Binaenaleyh, Poltabako (şirketi şimdiden hazırlıklara başlamıştır. Bu şirketin teknik müdürü Jean Mair şehrimize gelmiş ve alâkadar müesseselerle temasta bulunduktan sonra Avrupaya dönmüştür. Satılan malların bedeli maln Var şovaya veya hududa tesliminden itibaren 14 gün zarfında kliring usu- Tile verilecektir. Yugoslavyada bir sergi açılıyor Bu ayn nihayetinda Yugonlavya- da Sübliyanada bir sergi açılacaktır Sergi idaresi ticaret odalarına mü- racaat ederek Türk ticaret ve sana yi erbabının bu sergiye iştirakini istemiştir. Aldığımız malümata gö- re, İzmir ticaret odası bu sergiye iştirak etmek için ticaret ve sanayi erbabı nezdinde teşehbüsata başla- mıştır. Sergi haziran nihayetinde kapanacaktır. Üzerine konulan ilk tahditler Habeş harbinden evveldir. Kambiyo piyasa- sınm tanzimi Mayıs 1934 te yapıl mıştır. Bankadaki asgari altm kar- şılığının kaldırılması da Temmuz 1935 tedir. İşte sathi bir görüş üzerine vazi- yeti muhakeme edenler, Romanın yaptığı fedakârlık nihayetünniha- ye muazzam değildir, diye bir iddia- da bulunuyorlar. Fakat bunlar harbin derhal baş - ladığmı mi zannediyorlar. İtalya, buraya teşrinievelden çok evvel as- ker yığmış ve mütemadiyen motör- Mi kuvvetler, petrol, mühimmat, cephane sevketmişti. İtalyanm zararı bu itibarla çok büyüktür. — M.F. mıza giriyor. Zaten onun hayali o kadar kuvvetli ki kendinden başka- smı düşündürmüyor. Onunla beraber belki de o kadar içimde ki! Nasıl anlatayım. O bir salkım gibi bana öyle sarılmış ki her yanımda onu, onun kokusunu, onun havasını buluyorum. Fakat Hayal bu kadar benliğime hâkim olmasma rağmen yalnız kalbimi doldurmuyor. Hayatı mn en küçük köşelerine kadar ayrı cephelerden başka, insanlar gibi ba- zan şefkatli bir anne, bazan uysal bir arkadaş, hattâ bazı kere titiz bir koca gibi hulül ediyor. İşte bu sayede mektebin en güç sayılan ilk kısmını pek İyi bir dere- ce ile geçirdim. Şimdi tatili geçirmek için İstanbu- la Nikâhımız da İstanbulda kıyıla - cak, Tıpkı bir yıl evvel Semplon eks- presle Parise giderken Milânoda Ha- yale takılıp kaldığım gibi Şevket Vamık Bey de ayni istasyonda bizi buldu. Beraber geliyoruz. Hayal, babama pek hoşuna gide- cek bir hediye götürüyor. Fotoğrafını yağlı boya ağrandis » man yaplı. O kadar muvaffak oldu TAN BORSA - PİYASA 15 MAYIS ÇARŞAMBA Para Borsası Abı s Paris özerine İngiliz üzerine Dolar Liret Belga Cenevre Leva Florin Çekoslovi Avusturya Mark İsveç kuronu İspanya pezeta İş Bankas Mü, Kupon kesik 82— EE 50 . 1, o Hamiline 290 Anadolu 25 60 23,76 ». “l00 41— Şirketihayriye 1S Tramvay 1975 Bomonti Nektar Kupon kesik 745 Terkos 12,40 Aslan Çimento 1049 Merker Bankası Kupon kesik 63,75 Osmanlı Bankarı 26.50 Şark Merkez Eczanesi İstikrazlar Türk Borcu 1 “45 Mısır Tahvilleri ağam > 1086 1903 II K. kesik 1911 1 K. kesik Tahvilât — —— 8.50 03.50 — 79 Anadolu Ive II Kupon kesik Anadolu Mümessil Ticaret Odası ve Endüstri işleri Ticaret odası endüstiri işlerini da- ha yakından takip etmek için kadro- sunu genişletecektir. gera- it altında ticaret odasında bu vazi- feyi ifr etmek için bir raportörlük bulunmaktadır. Halbuki endüstüri iş leri gün geçtikçe daha ehemmiyetli bir mevzu haline girmektedir. Bil bassa Ticaret odası aynı zamanda sanayi işlerile uğraşan bir müesse- se olduğu için endüstiri işlerini ta- kip etmek daha büyük bir ihtiyaç haline girmiştir. Aldığımız malümata göre, endüst- ri şubesinin teşkili hakkında bir evişMeler JenMeler (Bu sütunlar için gönderilecek mektuplarm “Evlenmeler sütununa” kaydile gönderilmesi ve mümkün olduğu kadar kısa olması rica olunur) Kıskançlıktan bıktım Trabzondan A. 5, imzasile: “Uç senedir, kendisini çok sevdi- ğim ve beni çok seven bir kadınla evliyim. Fakat karım o kadar kıs- kanç ki, bir türlü rahat yüzü göre- miyorum. o İşime gidiyor, akşam eve dönünce adeta bir kabir azabı çekiyorum. Bin bir sualler ile, ka- rım o gün meler yaptığımı, kimleri gördüğümü soruyor. Çok üzülüye- rum, Kendisine bunu hissettirme meğe de çalışıyorum. Eğer onu, çıldırasıya sevmesem, hemen ayrılar cağım. Ne yapayım? Onun kıskanç- lığının önüne nasl geçeyim,” Kıskançlık çok fena bir hastalık- tır. Emin olunuz ki, sizin kadar ve belki de sizden fazla karmız Üzülü- yordur. Bunun yegâne çaresi sabir ve tatlılıktır. Onun her sualine tat- U ve uysal cevaplar veriniz. Biraz de onun bu endişeleri ile, onu kır- madan, eğleniniz. Yalnız itiraf ede- lim ki, bunu yapmak için insanm sinirlerine fazla hâkim olması lâ zımdır. * Eyüp Sabrı Üsküdardan N. K. imzasile: “52 yaşında bir adamın derilerini dinler misiniz Gün görmüş, tecrilbe sahibi olmuş olmama rağmen size müracaatim, belki de size garip ge- lehilir. Fakat ne yapayım ki, sekis senedir, bir gün sevdiğim kadına kadar yüksek kalpli idi. Uzüle üzü- is bir mucize bekliyorduk ve hâlâ bekliyoruz, Şimdi Den 52 yaşında. yım, o 48 yaşında. İkimiz de, bu sekiz sene içinde birçok şeyler kuy- bettik, Fakat harice karşı, biribiri- miz için değil Ben onu her görü şümde ilk “ Galiba o da benim için ayni şeyleri duyuyor. Siz ki, bu sütunlarda herkesin derdine deva veriyorsunuz, bana da bir akıl öğretebilir misiniz? Ne va- payım? Bana bir teselli yolu göste- rir misiniz?” Bu kâdar temiz ve kuvvetli bir aş- km alelâde fanilere lâyik bir netice- İye bağlanması, eminiz ki bizi olduğu proje hazırlanmıştır. Bu projeye gü | kadar sizi de İnkidara Si- re oda bütçesinde 20 bin liralık bir| ze nasıl bir teselli verebiliriz. Asıl te masraf açılmasına lüzüm görülmüş-| selliye mühtaç, aşkın yüksek, ilâhi tür, Iktisat Vekâleti bütçeyi bu şe-| mânasını unutmuş olanlar değil mi- kilde kabul edecek olursa, endüstü-| dir? Sizin eriştiğiniz aşk mertebesi ri şubesinin hazirandan itibaren fa” | beşeri, küçük zâfların, müşkül olsa aliyete başlıyacaktır. bile halli kabil meselelerin fevkinde- tığına emniyet geli; Hemen-pidip' » şerde, “Haberim yok, vallahi bilmiz 14.5.9386 eee dir. Aşkımızın, ve sizlerin huzurunda eğilmekten başka birşey yapamayız. » Ben birini seviyorum, o başkasını seviyor! Kadıköyünden Melâhat imzasiyle? “On sekiz yaşındayım. Bir genci çılgıncasına seviyorum, Halbuki o beni sevmiyor. Çünkü Cemile isimli bir arkadaşımı seviyor. Cemileye ge- Hince, o da bir başka gence dşık. Te- sadüfe bakınız ki tamamen lâkayt olduğum bu genç de beni seviyor. Ak lah aşkına bana bir akıl öğretiniz, ne yapayım? Ne yapayım?.. Ne yapayım?.. Çok kolay küçük hanım... Köşe kapmaca oynayınız! * Kadınlara inanmıyorum Beyoğlundan Arif imzasiyle: “Bugüne gelens kadar birçok ka- dınlarla tanıştım. Otuz yaşındayım. Tanıştığım kadınların hepsi ile eğlen- İceli bir hayat geçirdim. Hiçbir müş- İkilâta rTaslamadım. Bu, beni, sika « yor. Lâkin, kadınlara artık emniye- tim kalmadı, Tereddüt ediyorum. Ne I yapayım? | Her halde sizin rasladığnız kadın- ların ekseriyeti “hafif meşrep,, tar- zindan olacak. Bütün kadmlar öyle değildir. Alâkslandırmağı bildiğiniz takdirde bir kadın, hattâ hafifmeş- rep bir kadın, sizi aldatmaz ve sizi mes'ut edebilir. Size tavsiyemiz, ka dınları sırf şehvi hisleri tatmine yarar mahlüklar telâkki etmekte de- vam ettiğiniz müddetçe evlenmeyi « hiz, Korktuğunuz başınıza gelir, » İntikam almak doğru olur mu? Karagürarükten Lâmjia imzasile? “Bir hajta evvel, kocamın ceke « tinin cebinde bir kadın resmi | bul-' dum. Resmin "altındaki “ithafname" den kocümuk Deni bi kadınld“dldat- yakasına yapıştım. Ondan “bu res- min kime ait olduğunu sordum. Şa- yorum” diye yeminler etti. İnanma" dım. O gündenberi kendisile darg» nım. O hep yalvarıyor, “Yalan” diye rar ediyor, Ben de onu aldatma * dan rahat etmiyeceğim. Bugüne ka” ! dar uslu, akıllı ölan kocamın bu har reketine karşı mukabele lâzım değil mir” Zevahire aldanmaymız. Mektubu” nuzun tarzından, kocanıza karşı bâ“ kim bir vaziyette olduğunuz, dahâ, doğrusu, kocanızm biraz “pisbıyık” olduğu anlaşılıyor. Onun şiddetle in kâr ettiğine göre de, belki bu tabi” tini bilen muzip bir arkadaşı ons. böyle bir oyun oynamış, cebine usul” cacık bir resim koymuş olabilir. Kat'i kanaat getirmeden onu ithani edip “hükümranlık” O hakkımızı 6k den çıkarmayınız, ve onu son had“ de getirmeyiniz. Bazan bu gibi t8“ biatli adamların sabırları tökenive"| rir. Mukabele olarak aldatmağa g© lince, sakm.. sakm ola ki böyle bir gey yapmayınız. Bundan kocanızda8 evvel, siz zarar görürsünüz. ki! Annem için de pek sevdiği Brük- | Nasıl oldu bilmem: sel dantellerinden şik örtüler götü- rüyor. Şevket Vamık Bey yıllarca Diye haykırdım. görmediği memleketi bu fırsatla gö-| Hal ve tavrmdan ya zengin, ya- receği için seviniyor. hut mevki sahibi bir adam olduğu- Bu adamm garip bir huyu var,| ha ihtimal verdiğim bu adam utanıp Kendi âleminde yaşamak meraklısı. | kalabalığa karışacak yerde bana dö- İstanbuldan bir sinir buhranı ile çık- | nüp : mış, bir daha dönmemiş, Wğer bizim — Terbiyesiz senin gibi olur! nikâh meselesi olmasa, döneceği de) Demesinmi ? yoktu. Bir an içinde kanım beynime fır- Bu sinir buhranmı bana Niste i- | ladı. Elimdeki baba yadigâr: kakma- ken şöyle anlattı: : yılan bastonu kafasına indirdim. — istanbulu çok severim. Bence | O kadar hızlı ve öyle âni indirmişim dünyanın en güzel bir şehridir. Fs- ki adam ipi kopmuş bir paket gibi | lde. kat tabiatin İstanbula verdiği güzel- | Praf diye yere düşüverdi. liği çirkinleştirmek için ne lâzımsa . O nefis tabiat parçasını | İşi anlattım. Tahkikat paçavra haline getiren biziz. Zevki- miz, terbiyemiz daha tabiatin İstan- | bir mevki işgal eden bir bula verdiği incelik kadar yüksele - | mı imiş. Düşünün bir sizliğe, pisliğe hiç tahammillüm yok. | dan tarziye istedik. İş büyüdü. tur. Bir gün Adadan iniyorğum. Ga- | kemeye bir işim vardı. Tam köprüye | olmakla beraber indirdiğim üstü başı/la maarifçi efendi bir zaman muntazam, hattâ kibarca tavırlı, or | yattığına dair rapor gi yaşlı bir adam öksürdü, tıksırdı, | bana o zamanın kanunu İle bir haf. Yanımdan kocaman bir tükürük ne ağzı kadar fırlattı , Polis geldi. k Meğer bu adam o Tel ti terbiye rif adamı, ilim, fen, uzadı. O benden, Rİ intikal etti. Meselede : ; : il / Nü Dedim ki: -— Kanunun bana hakettiğim ce- zayı kabul ediyorum. Fakat bu mf” arifçi efendi kültür sahibi, terbiy* sahibi bir adam olduğu halde yeri#” ar tükürdüğü için ceza görmü mi ? Reis pek tabii olarak : f — O belediyeye aittir. Icap ederi” orası takibat yapar. Dedi. Anla; byordu ki belediye nizami” rında yere tükürenden beş lira sa gifi ii i ii i i z i i n ii i i > # :

Bu sayıdan diğer sayfalar: