16 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

16 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 -5-938 No. 88 Macide ıç FAYDALI BİLGİLE A a Ne Bugünkü Program Istanbul berler saat Yazan; MTTHAT CEMAL in duyduğu rivayetlerle Sofulardaki evin merdivenleri, sofaları dolmuştu Bu ne zamandanberi Adnanda vicdan sabıydı. Fakat Adnan ne zaman- lanberi bir hastaya hatır soracak negeli değildi: Avukat Tevfik n para alamıyordu; yazıha - bede iş yoktu! o Sonra kadınsızdı. rayı bırakınca başka bedava ka- bulamamıştı. Paralı kadm Adnan Kin kadın değildi. Sonra Moiz de, lâniğe gitmişti. Orada avukatlık €- kti, Şair Raifi de evinde hiç bu- iniyordu. Arkadaşsız, kadınsız, pa- Hâsız adam Belkisin yalısında, Hida- in konağında büsbütün kimsesiz- - Bugün de sırf Hidayetten utan- “iğ için Senih efendiyi yoklamaya Eldi: Yoksa keyfi yerinde olduğu İ- Sin değil, Adnanm Macide için duyduğu pis Tİvayetlerle Sofulardaki evin merdi- leri, sofaları dolmuştu; bu riva- lerin içinden geçerken Adnanm Midesi bulanıyordu; mutfağın ve has nm kokusu da dedikodularin karı- tarak, yüzündeki deliklerden Adna- Bin içine girdi, kusacaktı iye getirdiği büyük kolonya gi- #esiyle hastanın odasına giren Ad- Man, Senih efendinin sağ yanağına Yapışan hareketsiz buruşuğun önün- dondu. Ve Adnan kendi anasmın Vertinli pembe yüzünü Senih efendi- bin nüzüllü çehresine nispetle ilkba- 7 kadar güzel buldu. yalastaya bakıyordu, hasta kapı Düsünüyordu: tasını bu hale koyan Macide ca- ardı! Fa Macidenin yüzüne gören gözlerle bakmak için ve zaviyesini bulmak lzımdı; e yep Macide katildi; ancak bu cina - acaba şartları neydi? Yasan başkasının felâketi önünde Mr. alim, feylezof olur. Adnanda tündü yı ydi. Düşünüyordu yAMicidenin fuhşu belki tesadüftü! Abut belki, hastalıklar ilminin bir bapti idi; o halde bunun “desidera- Eş larr olacaktı. Ve “Macide-Senih €adi., vak'asının meçhullerini bil - bayi kadını mahküm etmemeyi Ad- Okuduğu şeylere muvafık bulu - ; Senih Efendinin yüzüne durgun le bakıyordu. Senih Efendinin “üşündüğü kımıldamıyan gözle - glen belli değildi; fakat Adnanm iy irken büyliyen alnından bek * Macideyi (iki) kadm olarak Kay yordu: Bu kadar ihtiyar bir Sine day, evlenmeseydi orospu Macide hiz deydi; evinin ışıktan te- 1, ; Sercevesinde yüzü her gün güneş kaş “raber doğun temiz kadındı; fa- dg. sakalir. ihtiyarm karısı Ma- Mapa, zl Saçlı, bakır köz kapaklı o- dan olmaya mahkümdu; ve Ad-| BP3 karıyı iğrenerek affetti, Wetg, aralık odanın ince kapısı sessiz Kaan, önden Macide, başörtüsüz, âr- yen hizmetçi, başörtülü, girdi. k, ,; Macide çiçekli ve kırmızı tene- nin üstündeki beyaz patiska- My DAVİ kahve fincanın alâr; siv- Selümla Adnana verdi. şiban kahveyi içerken ağzma © Miyop İsaffinü siyah su halinde do- k, © Sandı. Fincanı yarısında bırak- 7 a nt Macideye baktıkça şaşıyor- ti dna bu kadmın derisinde de- kabuklarından da a dudaklardan bereleri göreceğim san- cide orospu değil miydi? O ik gözlerinde kızıl ve ka- Yanıp sönerek odaya gire- “lbüki Adnanın karşısında Bir aile kadını oturuyordu. Ad Ymandan, her kesten din- giacide, bu Maci- *ğildi;: Karşısında ve getdin #ürmesiz, allrksız, diş- makları beyaz, yüzünde ma-| arınm beyaz faziletile bem- #cideydi. Onun lâpiz/ka saç yı etli kadın başında taşıya| « Aile kadınlarından farkı ? Senih Efendi bu başörtü ğini sorabilseydi caktı.Macideyi be- geciken ziyaretini k rmek istedi :"“Bir taraftan * bir taraftan avukatlık. Hf, k tı Ma Sürü, 1 e £ 4 ss 0 ZA 3x A beni affeği dedi, iğine se- Adnan bir. adımı Beyefendiye gelemedim niz Macide Hanımefe; Kadın, adını Adnan bi vindi: Demek ki, kendisini başkasile konuşmuştu. Fakat denbire sevinci azaldı: ucaba Süleymandan mı öğrenmişti? Macide birdenbire Adnanm avukat lığımı düştindü, iş için onu kendi oda sma götürebileceğine masum yüzile karar verdi; Macide kocasını aldatır- ken şeytanlaşmaz ;günahmı çocuk yü sile işlerdi; çok güzel çehrelerin hiç- bir şeyden kirlenmiyen temizliği Ma cidenin yüzünde, günahmı işlerken pembe bir baharla dolar, deha çok melekleşirdi. Macide avukat Adnana felâketini sevinerek anlatmağa baş- İladı: — Zevcimin hastalığından baş- ka-başrmızda bir- felâket daha var, Beyefendi; altimızdan evimizi “alıyor lar; yalnız ev mi? Unkapanındaki fr- rm da gidiyor; bu işleri sizinle ko - nuşmak isterdim; bu fırmı da bu evi de zevcim 17 sene evvel mahlül satım almıştı; şimdi bir varis çıkr geri istiyor. 17 yıl sonra dava din- n Jlenir mi? Bu nasıl adalet, nasıl hükü- met? Zevcim yataklara düşmeseydi bunlar başımıza gelmezdi... Ne yapa lm... Bu da alıımızda yazılıymış.. Kader. Adnan Macidenin anlamadığı ada- leti mecellenin maddelerini sayarak anlaşıimcak hale koymak isti Davada mururuzamanda olsa Hanr-| mefendi, varis uzak memleketten,me celle; tabirile (müddeti seferi ba- yerden gelirse. Diy geyler söylüyordu. e Biliyorum, Beyefendi, dedi; zev cebinden bir mektup çıktı; ha- sım tarafının avukatı göndermiş; du- İrunuz bakayım adı neydi? Avukat Tevfik... | o Hiastanın şiltesi aitından mektubu İ çekti; Adnsna "uzattı. Kâğıt, avukat Tevfik Hocadan Defterhanede Senih Efendiye gelen, üstünde (izzetlü) İzah, (saadetlü tashihir mektuptu İ Tevfik Hoca, bu mektupta Senih Efendiyi mecelleyle korkutuyordu. i (Arkası var) Bugün her üç sahada B takımları maçlarına devam edilecektir. İçlerin. de şüphesiz ki, en mühimmi şampi yonu tayin ettirecek olan Fenerbah- çe - Beşiktaş karşılaşmasıdır. Bu maç Taksim stadmda sat 17 de yapılacaktır. İlerde birinci taki larında ağabeylerinin yerlerini işgal edecek olan bu oyuncular puvan cet- velinde aynen ağabeylerinin vaziye- tindedir. Yani Fener galip ve bera bere olduğu takdirde şampiyon, ye- nildiği takdirde Beşiktaşla puvanları müsavi olacağımdan B takımları bi- rincisinin meydana çıkabilmesi için tekrar bir maç yapmaları icap ede- cektir . Yaptıkları müsabakalarda göster- dikleri güzel oyunla antrenörlerin- den istifadeyi temin ettiklerini isbat eden Fener küçükleri şimdiye kadar maçlarda rakiplerine yüzden fazla gol yapmalarma riğmen ancak on gol yemişlerdir ki, bu sayılar forvet ğini gösterir. Siyah beyaz küçükleri de Fenerli- lerden farklı bir kıymet olmadıkları- nı taraftarlarına göstermişler oyna - dıkları 17 maçta 1 defa mağlüp ol- muşlardır. Klüplerimizin ilerisi için yegâne is- göstermeğe çalışan küçüklerin içinde birçok birinci takımlarda göremedi- ğimiz kabiliyetli ge: dilmekte ve karşılaşmaları o nisbette heyecanlı ve zevkli geçmek tedir. Bu itibarla en kuvvetli, iki takı Ün 5, "İyormuş gibi bir taraf Masia.. Bu amana kadar ma malik bulunan bu iki klübümüzün Lik maçlarının B. takımları şampiyonası bugünkü karşılaşmalarda belli olacak ve defansınm azami randımanı verdi | tnatgâht olan B takımları maçlarm-| da ağabeylerinden fazla teknik oyun| bugünkü maçı çok enteresan olacak-| tır. Voleybol şampiyonası başlıyor İ Bir ay evvel klüpler arasında teş-| İvik mahiyetinde yapılan voleybol! turnuvası Galatasarayın galibiyetile nihayetlenmişti. Bu sefer voleybol| heyeti tarafından resmi lik maç tertip edilmiştir. Galatasaray loka-| linde yapılacak olan bu maçlara İs- tanbulspor, Fener Yilmaz, Galatasa- | ray, Topkapı, Beykoz, Eyüp gibi kuv vetli takımlar iştirak etmektedir. Mü sabakalara bugün saat 16,30 da baş- lanacaktır, Halkevinin tertip ettiği futbol turnuvası Eminönü Halkevinden: Evimzi tarafmdan harırlanmış olan bü. yük futbol turmuasma bu pazar Karagilm- rük stadında başlanacaktır. Müsabakalardan evvel yapılacak mera - sim ve müsabakalar programı şudur: | — Saat tam 1330 da turnuvaya işti- tak eden 14 klüp futbol takımlarının alfa- be sirasiyle aşağıdaki tertip üzerine yapa- cakları geçit resmi, 2 — Geçit resmi ve bando tarafından galmacak İstiklâl marşı söylenecektir. 3 — Rvimiz spor kolu başkanı tarafın dan birkaç söz. 4 — Maçlara başlanması, | Müsabakalar programı: Saat tam 14 de Langa spor Şark difer. Hakemi Adnan Akm. Sant tam 14 de Langa spor Şark şimen- İ Hakemi Adnan Akın. Suat 17,30 da Akm spor, Altınhilil ha. kem Refik Bu hafta müsabakalar komüise- ri Bay Sami Karayeldir. Geçit resmine girecek klüpler: Akımspor, Aksaray, Alemdar, Altmbilâl, Beyoğlu Fislkevi, Boskurt, Halıcıoğlu, Kuş dili, Küçüzpazar, Langa #por, & Sokoni, Şark şimendifer, Valide spor, Yeşildirek. Not: Ayni klüpler 19 Maym salı günü saat 16 da Atatürk spor gününü Kara - sümrük sahasmda kurlulıyaraklardır. l nen. 18,— Dans musikisi (plâk). 19 Ha. 19,15 Muhtelif plâklar, 19,9 Çocuk Hikâyeler. 20,— ololar (pâk) 20,0 Stüdyo orkestraları, 21,30 Son haber- ler. Sant 22 den sonra Anadolu ajai nen gazetelere mahsus havadis servisi veril, cektir BUKREŞ 18: Askeri bar 20: Komleranı 20,45: Şarkı 21,15: Senfonik 304 m.: Cazbant; 22,45. VARŞOVA Romen (875 me orkestra Örkestra; 24: Car Salon kusrteti; 18: Sopran sesli » muhtelif; 2145: Masikili £ Muhtelif; 22,9: Şen soh- orkestra (Şubert, Straus, : Dans, | uçuşan Halk şarkıları; Leh tenis maçı reportajı; sarkıları; 21,25: Şen hafta sonu müusikis 2310: Tenis maçı neticesi; 23,15: Keman konseri; 23,10: Bando muzıka; 1: Car. BUDAPEŞTE 20.10: Avusturya 20,35: Çocuk 19, Radyo silen orkestrası: 20,40 Lehâr'm eserlerinden ilkbahar | havaları 72,40: Haberler: (23: Orkestra; 24,50 Şarkılı çingene musikisi Seçme program Bükreş (364 M.) 21.15: Caz; (1875 M.) 21.15; Senfoi konser Sesi kunrtet; Karışık muasikili hafta sonu. Varşova, saat 16.30: Salon kunrteti; Sopran sesle solist konseri, Varşova, saat 23: Büyük orkestr4 (Şu bertı Siraus, Mozart). Budapeşte, saat 2040: İlkbahar havala. Moskova, saat Siranss'an opereti, Berlin, saat 21.10: Eğlenceli musiki, Hamburg, saat 23.30; Şen hafta sonu neşriyatı. Bükreş 2350 18: 21: “Neş'eli Harp” adi ısa Dalgalar Berlin Çalışma #astleri; Saat 10,45 — T4 m ve 31, 45 Saat 1500 31,38 m Saat 19 — 2338: 25, ir Londra ima esatlerir 10 — 1220 : 2.58 m 43, — 1845 416, 86 m Eğ öteriler 1982 m 25. 9m ve 31. 85 m Sat isis — 20 L posta 19, Ge m. 25, 10 m, sinemalar, Tiyatrolar : Gösterilen 2 veye 53, Sİ, 55 ve 48 TEPEBAŞI ANFİ TİYATROSU Saat 20,30 da (Tosun). HALK OPERETİ sinemasında gündüz gece (Şen Dul) FRANSIZ TİYATROSU ; Sast 21 de Pr. Zati Sungur. Manyatirma, Spiri tirma, Fakirizm ve İpnotizma suma raları, TAN: İzmir Elhamra (Telli Turna), (Küçük Arme) TÜRK : (Aşk Bandosu) YILDIZ : (Aşkım Günahımdır) (Dertsiz Arkadaşlar). ALKAZAR ; (İstanbaldan Geçerken) ve (Sensiz Çete. SÜMER ; (Esrarengiz Tayyare) (Vicdan Azabı), İPEK cım Karmen) ELHAMRA : (Öldürdüğüm Adam) Baba) SARAY ; (Zevk Gecesi) ŞIK ; (Sana Tapıyorum) ve (Karımı ve ve (Herşey Senin Için) ve (Sa: | Hergün bir Hikâye Mi ! Şu parmaklı dalgalard, siy anmış, gözü beyaz saçları rüzgâr hli kadm halini çol kızım? Onun için bu kadını seyrediyor - sa boynuna doladığı koca rinin büy mü bir türlü iğeri giremi- 8 ge Bu onun karanlıkta bey gibi göze çarpan sa kulaklarda sem, aç- aman piri e göğüs a o güzel ışıklı ti bırak şu siyahlı kadını, dertli başi- nı gecenin serin rüzgâr: ile sarsm Gel içeri salona inelim ve bir köşede un yüzlü, üzerinde gör- n ve daha birçok kıymetli taş- ların sahibi ihtiyar dertli kadının hi kâyesini anlatayım. Bundan çok seneler evvel ona de- lerdi ki ni bahçelerinde her mev- kokulu çiçekler açan, ibrişim tüylü beyaz em saray » tıran bir bel şimdi incecik belin rinin kuşağı ye ı nadide mücevherler narin ıcaklasım kulaklarını ıldızlardan çalınmış gibi pırlıtık ay ni pembe renkte kocaman güzel in- r bir kat daha yüzelleştirsin & çev pembe n birçok seneler evvel sularma karşı fakir i bir yalıda, içi zenginlik isteği ile dolu bahar yüzlü İstanbul kızını peri masallarma benziyen bu le şaşırtmışlardı. Ve o günden göğsünde çarpan güzel i birdenbire taş kesilmiş- Idır rüyalarını saran biti- ik komşu yalıdaki sarı gözlü # gilisini bile fazla düşünmemiş, baba- sımm: “Bak kızım, para ile saadet olmaz, iyi düşün,, diye, ettiği nasi - hate hiç aldır tr. Ve komşu de- Hikanlıyı sarı gözleri bulutlu, kalbi slev alev yanarak birakıp, bir kere bile arkasına çevirmeden gok uzun bir yolculuğa çıkmıştı. O- n rüzgârların semasında do- laşmadığı kışı bahar olan sıcak bir memlekete götürmüşlerdi. Ve anlat- tıkları gibi bir saraya, fakat kümes başmı Ben Öldürdüm). MELEK : (Rerkli Peçe) ve (Yaralı 41.3 : (Sevmek Yasık Mı) ve (Ö Tüm Kasırgası) ÜSKÜDAR HALE : Davetler, Toplantılar (Eskimo). KONFERANS Kadıköy Halkevindi 17 Maym 936 pazar günü saat TI de Süreyya salonunda Spor Komitesi Başka- nt Bay Bedri Gürsoy tarafından (Sporda yürüyeceğimiz yol) a bir konferans ve konferaasdan sonra Şef Ziya Aydıntan | dareni altında Halkevi estüdünmürme: tara fmdan bir konser verilecek. Konferans bâ-| taşlarla süslenerek in yurddaşlara açıktır. Hastane Telefonları Cerrahpaşa bantanesi Gureba hastanesi Yenibahçe © 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kimi hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nümune hastanesi — ©0107 Etfal hastanesi Şişli Bakırköy Akıl hastanesi Şark Demiryolları Sirkeci Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 Çabuk Sıhhi Yardım Teşkilâtı Bu oyumaradan nda! otomo- bili istenir 21693 44998 Itfaiye Telefonları İstanbul İtiaiyesi Kadıköy İtfaiyesi Yeşilköy. Bakırköy. Büyükdere, Üsküdar itfaiyesi 60625 Beyoğlu itfaiyesi 44640 Büyükada, Heybeli, Bargaz, Kınalı cım takaları için telefon santralmdaki o memara ——.. Armek kâfidir. 2422 60029 gibi dehlizleri insanı ürperten de - mir oymalı pencerelerinden ışık sız- mıyan mermer bir saraya kapamış- lardır, Birkaç gün içinde uzun yolculuk yorgunluğu dağıldıktan sonra genç kızın önüne ışıl ışl yanan pırlanta» ları, birçok kıymetli taşlar, fildişi küçük kutularla dizmişler, incecik bellerini gümüş kemerlerle sıkmış uzun örgülü halayıklar onu bunlar- la bir peri kır gibi süslemişlerdi Güzel beyaz boynuna, pembe inciler dolanmış, #iyah (saçları kocaman ışıklı bir. çiçek bahçesine dönmüş, ince biçimli par- makları yeşil zümrütlerie oyalan - mıştı. Sonra ona beyaz, ipeğini onun için dokudukları bir elbise giydir - mişlerdi. Bu incecik belini sıkan, güzel omuzlarmı meydanda bırakan teninin beyazlığı ile eş nefis bir elbiseydi. Yeni gelin boy aynasında kendisini ilk defa bu elbiseyle o muhteşem mücevherler içinde gö- rünce ne sevinmişti, ne sevinmişti. Hatti için için boğazm mavi suları- nm yamacındaki yuvasında kırık gönlüyle baş başa bıraktığı sarı gözlü sevgilisinin kendisini bu hal - de görse gözlerinin nasıl hayret ve meftuniyetle açılacağını düşünerek aynada keyifli keyifli gülümsem bile. O gün tavanları yaldızlı loş sa- lonlarda ipe z elbisesinin k erek birçok hi topladı. Akşam gittikçe an o tınea ortalığı -İya DONUŞ ——-—-Peride CELAL —İ danla- n ne- zam uhaf bir sıkmtı düştü larda duvarlala $ mumların loş ışığında lip d İne dü birdenbire somurtuver kendi kendine içindeki #rkın salo- yüzi O, mana vermeye çalışırken sedef işlemeli bi vaş aralanmış, içeri bir Bu güzel gelinin daha yü- dr dan çok sert bir ek Kalm kaşların vah gözlü, sivri abi bir vücut, İşte y bir adamdı. memnun bir her zaman sert asabi kaybolan gözlerine e çalışarak du. İşte demin İnci baktığın kadın kal, hafif gelinin k« ıklarının ucunda ümle gölgeler içinde atlı bir ifad. ri ce bütün o m luvermişti, Ama senelere layıklardan b güzel şeyleri gi genç kaı ömründe iki kere gök parçasını bütün görmüş dışarı ç ilmişti. Bir sa ken, birde çıkarken! Onün sarayının kocaman bahçe - sinde saçan leylâklardan, bin bir ko» kulu çiçeklerden, geniş havuzlarda yıkanan kuğulardan haberi bile yok Paşa efendi bo; kalı kadar ara düşünceli bir adamdı. Ve bu k memleketin tutuşan güne e gökyü biraz baka- emek için olsun güzel ka- oyma pencerelere istemiyerek arkasına cü koyuyordu. mavi yani şark İşi masını göz Aradan armda İx desinin, uzaklarda kalan sarı gözlü bir sevgilinin hasretini yüreğinde bir avuç &teş gibi taşıdı. Onun bü - elmas, pırıltılı bir müc | tu.“Seneden sene: mus, saçla şuklar vakitsiz belirmişti ve on 8€ - kiz sene o loş sarayda, müstebit bir ibtiyarm dizinin dibi çin on sekiz asır kadar uzun geç - mişti, Uzun on sekiz yılın ardından genç kadın Üzerinde her zaman şüphe ve kıskançlıkla gezinen ufacık siyah gözleri ancak ölüm eliyle kapıyabil- di. “Şimdi dışardaki siyah elbiseli ak saçlı, solgun yüzlü ihtiyarcık on sekiz yılm sert dalgalar gibi çürüt- tüğü eski boğazlı güzel kızın çökün- tüsüdür. Parmaklıklara tutunarak, gözü dalgalarda mükedder kimbilir neler düşünen eski boğazlı kız dönü- yor. Beraberinde getirdiği bir kucak nadide mücevher onu teselliye yeter mi bilmem? YENi ENSRiYAT Yeni Hayat Bu haftalık, rsimli ve 44 sayfa çı kan mecmua bugünkü sayısı ile ilk cildini tamamlamıştır. Bu haftaki sayısında şu mevrular vardır: İstanbul eğleniyor, dünya düşünüyor — Bizans ve son impa- ratoru — beyaz perdenin güzellik ve moda üzerinde tesirleri — Türk kadı- nı hakkında felsefe öğretmeni Bayan Mehparenin izahları — Hitler ve ha- yatı — Pariste tahsil (manzum bhi- kâye) — Moris şövalye nasıl adam- — Çirkin kız (ki rolunda bir kamyonet arı ve diğer fık Holivut İstanbul Mazagin — İs- tanbul Magazinin 15 Mayıs nüshası üzel resimler ve zengin bir münde- koyulaşan |-ricatla çıkmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: