21 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

21 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m — 8 EKONOMİ Terziler bir kooperatif yapıyorlar İkinci sınıf terziler kumaşları daha ucuza mal edebilecekler PİYASA VAZİYETİ Kambiyo borsası Nisan ayı içinde borsada ne kadar kambiyo ve esham ve tahvilât Üzerine muamele yapıl- dığma dair bir istatistik tanzim et- miştir. Bu istatistiğe göre, geçen bir | ay içinde 548 bin lira kıymetinde e# ham ve tahvilât üzerine muamele ol muştur. Bunların içinde yalnız 1 nu- maral Ünitürk tahvilleri Üzerine 251 bin liralık, iki numaralı Ünitürk üzerine 11 bin liralık muamele ol- muştur, İstikrazı dahili tahvilâtı üze rine de 15 bin liralık iş yapılmıştır. Borsada Ünitürkten sonra, ikinci derecede muamele gören Anadolu Demiryolları tahvilleridir. Nisan a- yı içinde vadeli Anadolu Demiryol- ları tahvilleri üzerine 42 bin 315 |i- ralık peşin Anad ** demiryolları &- zerine de 16 bin 460 liralık iş olmuş- tur. Nisan ayı içinde horsada 1 mil- yon 622 bin liralık kambiyo munme- lesi olmuştur. Bunlarır arasmda yal nız Froner frankı üzerine 1 milyon 17 binlir * İsterlin üzerine 366 bin liralık, dolar üzerine 227 bin li- ralık, İsviçre frangı tzerine de 10 bin 530 liralık muamele yapılmıştır. Buğday fiatleri Ticaret Borsasına gelen haberlere göre, Anadolu ve Trakyaya yağan yağmurlar mahsul üzerine iyi bir tesir bırakmıştır. Köylü elinde ka- lan son malımı da piyasaya vermek- tedir. Polatlr buğdaylar: üzerine 6 kuruşla 5 kuruş 3” para arasmda muamele olmuştur. Bundan sonra fiyatların daimi bir surett» düşeceği anlaşılmaktadır. Alman firmaları, geçen yıl mahsulünden buğday al -| mak için Zirant Bankasına müracaat etmişlerdir. İ | Dünya gümüş istihsalâtı gittikçe çoğalıyor Yapılan istatistiklere göre, dünya gümüş istihsalâtı çoğalmaktadır. 933 senesinde biltün dünyada 5010 ton gümüş çıkarılmıştı. Bu mikdar 934 senesinde 5TTO tona, 935 senesinde de 6420 tona çıkmıştır. Birinci dere- cede gümüş İstihsal eden memleket | Meksikadır. Meksikada 935 senes de 2250 ton gümüş çıkarılmıştır. Bir leşik Amerika hükümetleri dahilin - dede 1190 ton, Kanadada 510 ton, Csnubi Afrikada 7780 ton, gümüş çı karılmıştır. İş Kanunu lâyihası İş kanunu Jâyihası, Kamutaym muhtelit encümeninde tetkik edil - mektedir, Lâyihada fabrikatörlere ceza hükümleri bulunmaktadır. İs - tanbul sanayi birliği, bu cezaların hafifletilmesi için, Kamutaya dilek- lerde bulunmuşlardır. Alınan malü -, yata göre bu dilekl, lâyihada ta- dilât yapılacağı sırada nazarı dikka- te alinacağı anlaşılmaktadır. Deniz yolları kadrosu Denizyolları kadrosunda, yeni büt çe vaziyetine göre bazı değişiklik - ler yapılmaktadır. Bu arada bir çok kaptan, makinist ve mürettaba- tm vazifeleri, bulundukları gemiler- den başka gemilere naklettirilmekte dir. Kadro, Ankarada bulunan umum müdürün tasdikmdan sonra, Haziran dan itibaren tatbik olunacaktır. İ İnrf terziler kumaşı mağazalardan al Terziler Cemiyeti bir kooperatif yapmağa teşebbüs etmiştir. Bu koo- peratifi yapmaktaki maksat şu su- retle izah edilmektedir: Şehrimizde- ki birinci smıf terziler, kumaşlarını doğrudan doğruya (fabrikzlardan almaktadır. Halbuki halkm en ziya- de münasebette bulunduğu İkinci sr- maktadır. Bu yüzden, birinci smıf terzilere nisbetle kumaş pahalı mal olmaktadır. Kooperatife giren ikin- ci ve üçüncü smıf terziler, koopera- tif vasrtasile, doğrudan doğruya fab rikalardan kumaş satm alabilecekler dir. Bundan başka terzilerin malze- me masrafı da vardır. Kooperatif bu malzemeyi toptan bir surette almak suretile terzilere ucuza mal edecek- tir, Şimdilik terziler kooperatif teşeb- büsüne 60 terzi girmistir. Koopera- tifin müteşebbislerinden bir zat di - yor ki: — Gün geçtikçe kooperatifin aza- ları çoğalacaktır. Bunda büyük bir| menfaat vardır. Bugünkü şerait al- tmda ikinci ve üçüncü smıf terzile- rin vaziyeti pek müşküldür. Bunlar İşlerini ucuza mal etmek mecburiye tindedirler. Bu izahatı veren zat, kooperatifin yalnız, terzilerin masrafını azaltmı- yacağı, dikiş masraflarma da tesir edeceğini söylemektedir. Eğer koo - peratif buna muvaffak olursa, halk İzmir limanında Halı ihracatımız gittikçe azalıyor Halı ihracatımız gittikçe azalmak- tadır. 935 senesinde İzmir limanın - dun 161 bin 578 kilo halı ihraç edil miştir. Halbuki diğer senelerde Izmir limanmdan en az yarım milyon kilo “| kadar halı ihraç edilirdi. Halı ihra- | catı yalnız bizde azalmamıştır. Başta Iran olmak üzere halt yapan memle- ktelerin ihracatı da azalmıştır. Bu - nun en büyük sebebi, muhtelif mem- lekteler ekönomik tedbir alırken, ha- | lyt lüks madde olarak kabul etme- sidir. Bütün memleketler halı itha-| lâtını tahdit etmiştir. Devletlerin ha- lı üzerine koydukları bu tahdidat de- vam ettikçe, halı ticaretinin canla- nacağını ümit etmek doğru degildir. Almanyaya yaş üzüm Bu sene Almanyaya yaş üzüm ih- racatı yapılacağından, hattâ yaş - züm alacak Alman firmalarının mem leketimizde tetkik yaptığından bah- setmiştik, Izmir Ticaret Odası, yaş üzüm ihracatı için üzüm tacirlerile görüşmektedir. Bu görüşmelerde am balâj işine büyük bir ehemmiyet ve- rilmektedir. Zingal şirketi, Izmir ü- zümlerine, muhtelif ambelâj nümu- neleri vermiştir. Bu nilmüneler Ikti- sat Vekâleti tarafından da tetkik e- dilmektedir. Yaş meyva ihracatı bek» lenen ambalâj üzerinden yapılacak - tar. No. 29 Âdemle Havva Sizin ev sahibi de çok nazik kadın bir akşam gelip onada teşekkür ede ceğim, orövvar kâmran! Birazdaha dursa idi boğazma 83- rılacaktım. Bütün korkularım umduğumdan | daha elim bir şekilde patlak vermiş- | ti. Başımı kaldırıp hayale bakamı-| yordum. Oda bir şey sormuyordu. Konuşsa, bu misafir mesi anlamak istese hakikati söyliyecek- tim, bunda zaten benim bir güne- hım yoktu ki! i Fakat Hayal sanki bu kece konuş | msyı istememiş gibi id, ağır ağır meyvasmı yediğini hissediyordum. — Elmalarmı yesene Kâmran! Suratıma bir tokat inmiş gibi his- setim. Hayal ne diyordu. Göz kapa- klarım yavaş yavaş kalktı, Hayalle göz göze geldik, hiç bir değişiklik yoktu, bilakis göz bebeklerinde tat- çalışarak minasebetsiz Rusun bah- gettiği meseleyi anlatmak İstedim. Bu biraz güç oldu, boğazım ku- rumuştu. — Bu deli fişek bir Rustur, dedim sözde madencilik tahsil ediyor. Fa- kat çok vakti meyhanelerde geçi- yor. Geçen gün koluna bide kız ta- kup bizim pansiyona gelmiş, Mada- da benim misafirim diye ikram et- miş, geldiğim zaman bol bol likör içiyorlardı, bırakamadım, £ davetsiz misafirlere yapılacak şey pek sade- dir ama bizim madamı bilirsin ya. Hoşuna giden oldumu evini, tapusu- | nu, nesi varsa verir, Bu çocukta gö- rdünya, gevezenin şarlatanm bii, yanındaki kız da kendinden aşağı değil, yemek vaktine kadar oturdu- lar, derken bu deli fişek birdenbire frladı, sekizde verilmiş bir randevu | su olduğunu söyledi, beraber geldik leri kızı bile unutarak gitti, pansi- yonda benden başka erkek yok, va- kitte geç, mecbur oldum bir taksiye bindirmeğe! Hem elmalarımı yiyor hem hikâ- yenin yerine göre gülmeğe, kızmış görünmeğe çalışarak anlatıyordum. b bir tebessüm vvardı. daha ucuza elbise tedarik edebilecek tir. Bugünkü dikiş fiyatları yüksek- tir. Her şey ucuzladığı halde, terzi- lerin dikiş için aldıkları masraf ucuz lamamıştır. Sehrimizde birinci #mif terziler dikiş masrafı olarak 25 lira almaktadırlar, Halbuki elbise yaptı- racak bir adam kumaş için daha az| Para vermektedir. İkinci sıf terzi lerde dikiş ücreti 20 liradan aşağı de ğildir. Eğer müşteri taksitle elbise yaptırmak mecburivetinde kalırsa dikiş masrafı 25 liraya kadar çıkmak tadır. Üçllncü smıf terziler arasın- da 15 - 16 liraya kadar dikiş masrafı alanlar da vardır. Fakat elbise yap- tıracak orta halli insanlar, dikiş mas rafı için 26 lira vermektedirler. Dikiş masrafları neden bu kadar pahalrdrr? Kooperatifin müteşebbis- lerinden ve ayni zamanda terzi olan bu zat buna birkaç kelimeyle şöyle cevap veriyor: — Kalfa ve çırak ilcretleri o nis- bette pahalıdır. İyi bir kalfa bir ter- zinin yanında 2 - 3 lira yevmiye al- maktadır. Bu vasati bir ücrettir. Bi- rinei smıf terziler arasında kalfala- rma 4 - 5 lira bile verenler vardır. Netice itibarile terziler kooperati- fi terzilerin masrafını ucuzlatacağı gibi, halka da ucuz elbise temin ede- cektir. Kooperatifin ileride Avrupa- da oluğu gibi bir elbise fabrikası aç mağı da düşünmektedir. Yün ve Yapak Piyasanın vaziyeti | sağlam görülüyor Istanbul yapak piyasasında mev - cut mal olmadığından faaliyet aliv- re bağlantılara İnhisar etmektedir” Piyasanm Yaziyeti şimdilik sağlam görülmektedir. Alivre olarak 60 ku- ruştan bir vagon Eskişehir yapağı- sı satılmıştır. Son fiyatlar şunlar. dır, Anadolu Ince Trakya kuruştur. Ege mıntakasında yapak fiyatları son hafta içinde dahi yükselmiştir. Yerli inceler 64 - 84,5, ikinciler yani Antalya malları 63, yerli kıvırcıklar 72 kuruşa çıkmıştır. 90 Tonluk mel bu fiyatlar üzerinden muamele gör- müştür. Piyasanın genel durumu sağlamdır. Mersin mıntakasında yün ve ya- pak piyasası geçen haftaya nazaran daha canlıdır. Taleplerin devam et- mesi ve verilen fiyatların da müsa- İt bulunması yün ve yapaklar üze- rine fazla iş yapılacağı ümidini ver- mektedir. Mıntakada eski mahsul - den stok kalmamıştır. Mıntakanın 55-58 57-61 67-68 — Tabii, dedi, öyle yapman lâzım dı, bir aile kızı ise! Hemen yapıştırdım! — Öyle olacak! vakıa bizim A- leksandr serserinin biridir amma kı- | zın hali ve tavrı pek ciddi görünü-| yordu. — Sinemaya gidecekmiyiz! Nasıl istersen ? — Mademki karar verdik! — gidelim! Li Cuma akşamı ( Brüksel ) e git- tigim zaman hayali pek neşeli bul- dum. Bana büyük bir gezinti proğra- mımdan bahesetti.. Bir otomobil gurupu (o Lüksen- burg'a gidecekmiş, herhalde razı o- lurum diye bizim için bir hususi oto mobil kiralamış. — Mükemmel! dedim.Zaten sen ne düşünlrsünde fena olur, onu böyle neşeli görünce benim de eski keyfim yerine geldi. Doğrusu bu güne ka- dar (Hayai) den kuşkulanıyordum, o gün benim lokantada verdiğim iza hatı dinlediği zaman izahatı tabii gördü, ama ben onun bu tabii görü- şünü tabii görmedim, kadmlar içle- | hararetini muhafaza etmektedir, Fi- İyatlarda bir kuruş kadar yükseliş BORSA - PİYASA 20 MAYIS ÇARŞAMBA Para Borsası Alış Satış 20 İsviçre &r. 20 Çek kuron 2 Ley 20 Dinar Liret vesikalı Florin Avasturya şilin Mark Zet Pengo Leva | Paris üzerine İngiliz üzerine r Liret Belga Cenevre Levn Florin Çekoslovak Avsnturya Mark İsveç kuronu İspanya pezeta Esham İş Bankası Mi Aslan Çimento Merkez Bankası Osmanlı Bankası Sark Merkez Eczanesi İstikrazlar Türk Borcu | Kupon kesik n ğe İstikrazı dahili Kupon kesik ani A BC. Sıvas Erzurum I Kupon kesik .. u Mısır Tahvilleri ı —— 1903 İl K. kesik 88,50 191) MİR kesik 53,50 Tahvilât Rıhtmm Anadolu 1 ve Tl Kupon kesik ” m Anadolu Mümessil son fiyatları kuruş olarak şöyeldi: Mersinde: Yapak A 55 Yapak $ 59 Yıkanmış 56,36 Akşehirde: Yapak Kars mmtakasında 49 yün piyasası görülmüştür. Istanbul fiyatlarınm yüksekliği bu mıntaka piyasalarına da tesir etmektedir. Son fiyatlar 40 42 kuruştur. Türk - Alman tilecarları arasmda son hafta içinde 100 kilo başma cif Hamburg 70 liradan kirli Karaman yünleri Üzerine işler yapıldığı haber verilmektedir. Yine son hafta içinde Türkiyeden yeni kırkım yünler üzerinden dahi bazı teklifler alımmıştır. Şe 46/48 randımanlı Anadolu kirli yünleri için 100 kilo başına cif Hamburg 62 - 63 lira istendiği bildirilmekte- dir, tur, cahili ne söylediğini bilmeden söyler, zeki kadımlara gelince kafa- ları başka düşünür, kalbleri başka hisseder,ağızları başka konuşur, on- lara patavatsızlık etmek büyük ha- tadır, buluttan nem kaptıkları için en küçük bir gaf yapmaktan sakın. malıdır. Hayal gibi zekasıdaima işliyen bir kadına karşı diplomat olmak icap.eder, bu biraz sıkıcı oluyor ama zeki kadının duyurduğu zevk her halde aptal kadının verdiği sıkmtı- dan ehvendir, kadınm aptalı olmaz derler ama biraz dünyayı anlamış bir erkek nede olsa görgüsüz bir ka- dından üstündür. Hayal bugün her halde samimi Buğün otomobil seyahati için ha- zırlıklar yapmış kendiside okadar şık ki! ipek gibi ince kurşuni bir kaşpusiyer almiş. — Keşki bende hazırlıklı olsay- dım: dedim, Hayal şüphe yok iyi günlerinden birinde..Neşesi iyi,akşamdanberi ko- nuşuyordu, bana lokanta tesadilfi- ne ait bir şey anlatmadı, demek ki benim minasebetsizce, sersemce kI- Hayal hiç sesini çıkarmadan din- rinden nazarlıklıdırlar. Ağızlarile ka! “Tirnca Y ÇevişMeler 21-5-938 ! en)megi Beni sevmiyen birisini seviyoru! Fenerden H. S. imzasile: “19 yaşındayim. Benden sekiz on yaş büyük bir genci seviyorum. O bana karşı iyi muamele etmekle be- raber beni sevmiyor, bunu biliyorum. Şimdi ailem beni bir başkasile ev- lendirmek istiyor. Ben, sevdiğim genci unutacağım zannetmiyorum. Kalbim hep onunla meşgul, Bu şart altında, yani: kalbimde bir başkası varken evlenebilir miyim? Ne der- siniz?” Bir başkasmı severken, sevmedi- giniz bir adamla evlenmek iyi bir şev değildir. Bu, onu aldatmak olur. Fakat mademki sevdiğiniz dam si- #i sevmiyor, onu unutmanız Jâzım- dır. Sizinle evlenmek istiyen kim- seden beş altı aylık bir mühlet iste- yiniz. Bu müddet esnasında unutma- ğa çalışmız. Eğer yine unutamazsa- nız, evlenmeyiniz. Fakat henüz genç siniz, sizi sevmiyen birisini unutmak kadar kolay bir şey yoktur. » Genç ve güzel bir dul seviyorum Istanbuldan Ş. E. N, imzasile: “22 yaşındayım. Henüz evlenme- dim. fakat genç, güzel bir dul ba- yan seviyorum, O da beni seviyor. Ailesini üçdört senedir tanırım. Evlerine gidip geliyorum, Iki aydan beri samimiyetimiz günden güne bi- # biribirimize bağladı. Bu, bayan, ahlâkı ve güzelliği itibarile çok ho- yuma gidiyor. Onu çilgmcn seviyo- rum. Onsuz yaşamamın beni müthiş Jelâketlere | sürükleyeceğinden emi- nim, Her ikimiz de evlenmek taraf- tarıyız. Onun hali vakti orta dere- oededir. Benim ise 25 Kra maaşım var, Bunün için mes'ut olacığımda tereddüt ediyorum. Siz ne dersi- iz? 'endinize daha fazla bir kazanç temin etmeden evlenmemekte hak - Itsiniz. Eğer sizin ve onun aileyi vazlyetleriniz sizin kazancınıza baş- dım temin ediyorsa O Z8- man evlenmenizde mahzur olmaz. Aşk nekadar kuvvetli olursa olsun, ihtiyaç ile bir gün gelir ölür ve azap olur. Bu noktaları iyi düşününüz. Hem daha çok gençeiniz. » Çok çekmiş fakat temiz kalpli bir kız Bursadan M. K. imzasile: “20 yaşındayım. Hayatta kimsem yoktur. Küçük yaştanberi hayata| atılmışım. o Tahsilim yok. Küçük vaştanberi başımdan geçmedik felâ- ket kalmadı. Şimdi her şeyi unut - tum, Bir aile yanında çalışıyorum, Beş om param var. Hayatta hiçbir şeyde gözüm yok. Her şeyi gördüm geçirdim. Yalmz sizden rica ettiğim 96y yudur: Bir sene evvel işim mü. nasebetile bir müdür tanıdım. Be nimle görüşmek istedi. Ben de işim onun elinde olduğu için gittim. Ga- yet samimi ve ciddi bir kır gezintisi yaptık. Her vakit görüşmemiz için israr etti, Ben de onu çok terbiyeli bulduğum için gittim. Anlaşalım da ondan sonra evlenelim diyor. Ben hiç oralı değilim. Çünkü size derdi- mi anlattığım gibi vaktile uğradığım Lüksemburg seyahati pek erken başlıyor, güneşle beraber yola çıka- caktık, on sekiz otomobil, çoğunu Sa hipleri kendileri kullanıyormuş, &ra- larında kadınlarda varmış, bunları daha akşamdan öğrendim, sabahle- yin beni Hayal uyandırdı. Traş olurken Hayal telaşlı telaş- Mı hazırlanıyor, hafif bir şarkı mırtl- danıyor, belli ki keyfi yerinde! onu böyle görünce bende seviniyordum, tehlike kati surette atladı. Itiyadı olmadığı halde bu erken saatle siğara İçiyor, hazırlandık! Hayal yemiş ve yemek sepetini yerleştirmesi için hizmetçiye bir çok emirler verdikten sonra yanıma gel- di, ellerini omuzlarıma koydu, göz- lerimin içine baktı. Titremeğe başladım. Bu #okuluşta acaba fırtma mı var — Kâmran acaba tasımlayıp tasımlayıp işi tavr- namı getiriyor, bomba gibi patlaya- cak mı? Birdenbire ellerini omuzlarımdan kt, felâketleri ona anlatmama im yok. Beni hiç evlenmemiş bili Çocuklukta geçen felâketin Tel ömrümün sonuna kadar başını diyemiyeceğim, çünkü bu hayat da Üktım. Bu müdürle evlenirsi sonradan bu rezalete şahit olu onun da mazisi kirlenmez mi? Y İsa ondan âyrılayım mı? Hem o al İtahsil ve terbiyece benden farklu Bu asırda kendisi nekadar iyi c bile bu asrın kadınları onu bari lar ms dersiniz? Oldukça kıskancj da. O da benden kıskançtır. Yo hiç bu sonu karanlık hayata atıl yayım mı? Bu halim ne olacak? den doğru bir ata nasihati ver zi rica ederim.” 'Hentiz pek genç olmanıza rağ başınızdan birçok hâdiseler geçti ni ve bu hâdiselerin sizi olgun, düşünür bir kadın haline getirdi ni görüyoruz. Evlenmek hususun ki endişeleriniz çok doğru. da büyük farklar var. Fakat bej bu müdür sizi hakikaten seviyorgl ve sizin olgunluğunuzu gördüğü i sizi istiyordur? Emin olunuz ki si “bu asrın kadınları” dediğiniz dmlar arasında sizin kadar vioğl temizliği olan azdır. Bunun | yapacağınız gey $udur: Bu düre, bir gün, bütün hayatınızı dugu gibi anlatırsınız. Bize kı söylersiniz ve bir hüküm ve: yor ki, o, sizi ve kalbinizin bu rekliğini — eğer maksadı sadece lenmek değlise — takdir edeceki * Annesi bırakmıyor İzmirden A. C. C. imzasile: “25 yaşlarında bir genç ile s0 tik. Ben ondan iki yaş küçüği Bu. genç. benimle, elenmek. istiy du. Bem deistiyordum. Karar a dik, mutabık kaldık. Aradan altı geçti. Bir gün gençten bir mek aldım. Benden af diliyor, evlene yeceğini, annesinin buna katiy mâni olduğunu yazıyordu. Tahki İ yaptım. Hakikaten annesinin ben le evlenmesini istemediğini, ona başka Kız bulduğunu öğrendim. tahkikatı bana yapan sevdiğim gencin samimi arkadaşlarından İrisi idi. Bir hafta evvel birm İtup yazarak, beni eskillenberi se Gini, Dunu şimdi artık söyüyebil ğini, benimle evlenmek istedi bildiriyor. Ne yapayım?” Biraz bekleyiniz. Sizi annes arzularından çıkmamak için ter den sevgilinizi beliki unutabilirs Ondan sonra, sizi sevdiğini it eden genç hoşunuza ogidiy onunla evlenirsiniz. Bu genç her de size terkedenden daha samim sa gerek. Arkadaşınm ve sizin olan aşkının hatırı İçin kendi 4 ni saklamasını bilen birisi, her de dürüst ve iyi bir insandır. İ — Haydi yürü! Zandandan kaldırılmış idam £ kümu gibi sendeliyerek peşine kıldım, kapıya indik, bu saatte © uyuyor, şık bir spor otomobili pıda! makinist kılıklı bir odam ketini çıkarıyor. *omobil güzelmi? — Pek şık! hususi takside bi arabada var demek! Avrupanın büyük şehirlerinde rmüştüm, Niste, Pariste hususi rkalı kira otomobilleri vardı, * onlar hep Limuzin biliyordum. mek böylesi de varmış. Ben otomobili seyrederken E şoförle bir iki kelime konuştu. ra posbıyıklı adam asker gibi lâm verdi ve yürümeğe başladı — Benzinmi alacak, dedim. — Ne mlinasebet, garaja Bİİ — Peki bizi kim göötüre€ — Ben? , — Korkarmısın? Şaşırdım: — Korkmak değil, fakat! — Haydi kel yanıma! Sürpirizi anlamıştım, güldür — Demek benden gizli! ; 141

Bu sayıdan diğer sayfalar: