23 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

23 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— >) GÜNAŞIRI Gürültü ile rmücadele Sanki İstanbul (Nevyork) gibi bir hayat faaliyeti içinde... H toprağm altmdan ve üstünden hiç durmadan akıyor... Herkes iş başın- da... Eller, başlar, gözler, ayaklar durmadan işliyor... Daktilo tıkırtıları, makine takırtıları, telefon yilleri, açılan, kapanan kapılar, emirler, koşuş- malar... Hülâsa iş hayatın mütemadi bir meddi, cezri var! — Aman, diyoruz, gürültü olmasn!... Çalışmamız sekteye uğrıyacak, başlarımız dönecek, gözlerimiz kararacak, zihnimiz karışacak... Kazanç- | tan, zamandan kaybedeceğiz! Sanki böyle bir şehirde imişiz gibi veriyoruz ve bu İşle ciddi surette meşgul oluyoruz . Halbuki Istanbul her türlü faaliyet Ufkun bir tarafında Karacaahmet mezarlığının sinir taşlarını görürsü- büz, öbür tarafında (sus!) diye birer yapışmış minareler... Sebillerin altında güvercinlerin kanat sesleri duyulur. Kenar mahalle- lerde ağlıyan bir çocuk feryadı akisler bırakır... Tenha mağazalarda tez gâhtarın horultusunu işitirsiniz! Gürültü dediğiniz şey, sehrin birkaç otomobil sesleridir; beş on satıcı, İşportalarındaki birkaç kiloluk mala müşteri aramak İçin yorgun argın bağırırlar. Bu da olmasa yaşadığımızdan şüphe edeceğiz. Sessizlikten, ıssızlıktan brpereceğiz. Bırakmız, gürültü olsun! Bağıralmm. kamyon gürültüsü, otomobil kornesi, tramvay çanı duyalım. Satıcılarm bağırmaları kulaklarımızı okşasm. Yaşadığımızı, çalıştığımızı anlıyalım! Yoksa, Boğaziçinin sessizliği, Halicin durgunluğu, kenar mahallelerin ıssızlığı içinde kendimizi bu dünyadan na göçetmiş sanacağız! Kız Kulesi Şehrimizde yapılacak inkılâp abide sine yer arandığı sırada geçenlerde bu #fitunlarda bu abide için en müna- #ip yerin kız kulesinin, bulunduğu yer Bugün memnuniyetle öğreniyoruz ki, alâkadarlarda, en münasip yer 0- larak orasmı görmektedirler. Fazla bir tarihi san'et kıymeti olmıyan © kule yıkılır da, onun yerine, gerçek - ten arsrulusal şöhreti haiz san'atkâr elinden çıkmış güzel ve büyük bir a- bide kurulacak olursa, herhalde çok iyi bir şey yapılmış olacaktır. Bu su- retle abide için içeriden dışarıdan gö rülecek tamamile merkezi bir yer a- ramak külfetinden, hem de o gibi:yer- lerde yapılması zarurt istimlâk dert- lerinden kurtulunmuş olacaktır. Propaganda Dünkü sayımızda Mareşal Badoğ- Yonun “Habeş - Italyan harbi naari in kiğaf etti, nasıl bitti,, başlıklı bir ya- xs: vardı. Hakkile söylemek lâzımge- lirsa İtalyanlar Habeş harbini bitir - dikten sonra da propaganda kuvvet- lerini sistematik bir şekilde işletmek- ten geri durmuyorlar. Ajansları işliyor, gazeteleri yazı - yor, Mareşalları anlatıyor, endüstri adamları uğraşıyor. Meselâ, Luce isimli İtalyan film kumpanyası, geçen haftada Romada | gazetecilere hususi bir matinede Ha- beş harbine sit iki film göstermiştir. Bu dokümanter filmlerden biri Habe- gistanm zaptı devam ettiği müddetçe devam, eden inşaat ve organizasyon gayretine ait sahneleri canlandırmak tadır. Bu film her tarafta mühendis- lerin, mimarların, doktorlarm İtalyan ordusunu adım adım takip ettiklerin! göstermektedir. Bu filmlerden ikincisi, şubatta U-| tok Emni yolunu yapanlar arasmdan | altmiş Italyan amelesine, Habeşler ta | rafından yapılan zulüm ve işkenceler | den bazı sahneleri ihtiva etmektedir. Söylendiğine göre Italya kumpan- yası bu iki filmi çoğaltarak birer kopyasmı, bu filmleri gösterme- ğe (yani böyle bir propaganda yap- mağa) razı olacak memleketlere gön dereceklermiş. Görülüyor ki, İtalyanlar, Habeş cephesinde olduğu kadar, propagan- da sahasında da çabuk ig görmek dü güncesindedirler. Hokkabazın iskambili Habeşistan İtalyanların eline geç - tikten sonra garbi Habeşistanda ku- rulmuş olan niyabet hükümeti de Av rTupa memleketlerinden yardım isti- yor. Bunu okuyan birisi dedi ki: — Eski Habeşistan da, Neçüs te böyle yardım istemişti. Yardım gör- meğe vakit koimadan İtalyanlar işi bitirdiler ve eski Habeşistandan da- ha ufak çapta bir niyabet hükümeti çıktı. Korkarım ki, bu iş, Beyoğlunda hünerler gösteren hokkabazın iskam- bil kâğıdma benziyecek. Hokkabaz ©- İinâ bir deste iskambil alıyor, elini Üs İki insan s6- gürültü ile mileadeleye ehemmiyet itibarile durgun, ölü bir şehirdir. parmak gibi kubbelerin dudaklarma kilometroluk © yolunda tramvay, , koşalım, tepinelim, motör sesi, ayrı bir yere, âdeta ölülerin diyarı- ORHAN SEYFİ Bilginizi Yoklayınız Sorular — Viktor Hügo mahkeme huzurun da “idam,, aleyhinde konuşarak kimi müdafaa etmiştir? — İzlândayı kim keşfetmiştir. ve TAN Tayyare postaları | Yeni haya seferleri pazartesiye başlıyor Devlet hava yolları idaresinin te- sis ettiği İstanbul - Ankara hava #er- visi aym yirmi beşinden itibaren baş- Uyacaktır. Bu servise tahsis edilen tayyareler İngiltereden yeni gelen son sistem üç tayyaredir. Tayyareler her gün bir sefer ya- pacaklar ve İstanbuldan 15,30 da, An karadan sabah saat onda kalkacaklar dir. Yol milddeti gidişte ve gelişte bir saat ellişer dakikadır. Istanbul - dan kalkan tayyare saat 17,20 de Ankarada olacak, Ankaradan kalkan tayyare de 11,50 de Yeşliköye gele - cektir. Tayyareler bu servisi 225 ki- İometro süratle uçarak yapacaklar- Devlet hava yolları, hava yolculu- ğunu tamim için asgeri bir tarife tan zim etmiştir. Modern bir hava vası - tasile, en asgari bir müddet içinde ya pılacak olan bu yolculuk 22 liradir ve on dört küsur saatte yapılan tren yolculuğundan daha ucuz*ur. Gidip gelme biletlerde yüzde yirmi tenzilât kabul edilmiştir. Bu biletler 35 liradır yerler telefonla angaje edi- lebilecek ve biletle beraher, her yolcu, bir kaza vukutna karşı on bin lira- ya sigorta edilmiş olacaktır. Ankara, ve İstanbul tayyare İstas- yonlarından şehre kadar yolcular hu- susf otokarlarla nakledileceklerdir. Raladive Hamallığın kaldulması etrafında tetkikler bu Isim neden verilmiştir? — Pol Yabloşkof kimdir? — Şah Ismailin anası kimdir? — Bir fildişinin ağırlığı nedir? Dünkü soruların cevapları 8 — Ikdefa Cebelittarik'in tah- | i ve zapledilmiş bir hale konul. | mas plânım yapan kimdir # » C — Ingiliz Generali Sir Vilyam Grin (1725-1811) $ — Idrojen'in gaz halinde bir ma den olduğu faraziyesini ortaya at- mış olan kimdir ? C — Ingiliz kimyazerlerinden To- mas Grahom (1805-1869) 8 — Eski Alman Imparatoru kaç yaşındadır ? Ç — Yetmiş yedi. 8 — Gine isminde bir madır, kiymeti ismi almıştır? C — Gine İngilizlerin eski ve altın bir parasıdır. İlk para Gineden gel - miş altmla basılmış olduğu için bu İs- mi almıştır. Bu para bugün mevcut ol mamakla beraber bâzı alış verişlerde ismen kullanılmaktadır. S — Hazı Kalfa kimdir » C — Kâtip Çelebi. enine te biraz daha küçülüyor. Geçire küçü- le, geçire küçüle nihayet iskambil destesi yok oluyor. İtalyanlar Habe- şistana yayıldıkça ve genişliyerek yer leştikçe bu niyabet hükümeti de or- tadan kalkacak ve yerini bu sefer ufak bir köyde kurulan daha ufak bir “niyabet hükümeti niyabeti,, ala- cak, Yayıla küçüle, yayla kiçüle, bir de bakacağız ki, o da, hokkaba - zın iskambili gibi yok olmuş. Mürüvvet Taksim stadmda sağda ve solda iki tribün ve bu tribünlerin ortasm - da da bir balkon varâır. Bugüne kadar Fenerbahçelilerle Güneşliler sağ tribünde, Galatasarlı- larla Beşiktaşlılar da sol tribünde yer alırlardı. Dört klüp arasmda son dostluk ku- rulduğu ve bu sefer Fenerbahçe - Be- şiktaş muhtelitile Galatasaray, Gü - neş muhteliti arasında bir maç ya - pılması kararlaştığı zaman bu dost İuğu kuranlardan biri: — Peki, bir bu maçta sağ trfbln- de mi, sol tribünde mi oturacağız? Bir başkası, hemen cevap verdi: — Aman balkonda oturalım da, yaptığımız işin mürüvvetini, rahat ra hat görelim! Acaba bu balkonr çıkmak kaygısı, yapılan işin mürüvvetini bitaraf bir para var nedir, ve neden bu İlacak tesisat ve teşkilât hakkmda, | İ belediye, tetkikat yaptırarak bir ra- İ İskeleler ve yokuşlarla pazar yerle- İ kmda mahallen tetkikat yapılmak- Sırt hammallığınm kaldırılması | kararı üzerine, onun yerine kaim 0- | por hazırlamaya karar vermiştir. rinde we umumi caddelerde nakil iş- | lerinin ne suretle yapılabileceği hak tadır. Bu tetkikat bittikten sonra Avrupada bu iş için ne yapıldığı etüt edilecek, ondan sonra komisyon İçti- maa davet olunacaktır. * Belediyeye geçen mühtelit ha- kem mahkemesi binasmın tamir ve tadiline başlanılmıştır. * Zeytinyağı fiyatlarının yüksel » mesi Üzerine bazı açıkgözler para ka zanmann yolunu bulmuşlar, pis, es ki ve acı yağlarla iyi yağları karıştı rarak ve içine biraz koku atarak bi- rinci kalite fiyatma satmaya başla- mışlardır. Bu gibi şeylere bilhassa mahâlle bakkallarile seyyar satıcı - larda rastlanmıştır. Belediye reisli - ğinden dün şubelere gönderilen bir tamimde seyyar salıcılarla mahalle bakkallarından sik #ık birer mikdar nümüne alınarak tahlli ettirilmesi #e hileli yağ satanların şiddetle tec- ziye olunması bildirilmiştir. Bir İngiliz tayyarecisi dün geldi ve gitti Hindistanm Haydarabaddaki İngi- liz ordusu binbaşılarmdan J. A. B. Stivenson, tayyare ile Hindistanda şehrimize gelmiş ve Yeşilköy tayya- re istasyonuna inmiştir. İngiliz tay- yareci, seyahati hakkında gazeteci- lere şunları söylemiştir: *.— Uzun senelerden beri Hayda- rabatta tabur kumandanlığı yapıyo- rum. Bu ayın 14 inde Haydarabat- tan hareket ederek, Karaşi, Buşir, Basra, Bağdat, Halep, Adan ya ve Eskişehir yoliyle İstanbula gel dim, Yoleuluğum Bağdatla Halep a» rasında çok zevkli geçtiği halde To- roslar Üzerinde, esen mukabil rüz- girlardan dolayı tayyarem bir kâğıt tabakası gibi havada bocaladı. F'a - kat daha yilkseklere çıkarak bu teh Ukeyi atlattım ve bundan sonra yo- luma ayni zevkle devam ettim. Bu- gün yine yola çıkarak 25 Mayısta Londrada bulunacağım ve bu suret- le on gün zarfında Hindistan - Lon- dra yolunu katetmiş olacağım. An- cak bu on günlük müddetin yarım karada geçmiştir.” Binbaşı Stivenson, Türkiyede ken | tir noktadan görmek için ml, yoksa mar tünden geçiriyor, deste küçülüyor, &- Bini bir daha üstünden geçiriyor, des- çi yüksek bir yerden ve rahat rahat seyretmek icin mi, kestiremiyoruz. disine karşı gösterilen suhületten mamamtitiyuiğo ve şükranla bahsetmiş ŞEHİRDE OLUP Liman işleri Tahmil tahliyede kredi kaldırılıyor Liman umum müdürlüğü, bütün #| lâkadar müesseselere yaptığı bir teb-| İiğle, bir hazirandan itibaren, tahmil ve tahliye işlerinde krediyi kaldıra- cağmı ve ancak peşin parn ile vasrta verebileceğini bildirmiştir. Bu tebliğe nazaran, gemilerdeki eşyanın tahmil ve tahliyesi için liman idaresinden almacak mavnaların üc - retleri peşin ödenmek icap etmekte- dir, Ancak, bu vaziyet bazı müesse - seleri sıkıntılı bir vaziyete düşürece- ğinden pazartesiden itibaren liman müdürlüğü ile temaslara girişilecek - tir. Gürültü ile mücadele daha şiddetlendiriliyor Gürültü ile mücadele hakkmda da- hiliyeden gelen emir Üzerine belediye, icap eden tedbirleri almaya başlamış- tır. Bu cümleden olarak otomobillerin glaksiyon çalmaları meneğilmiştir. Buna mukabil otomobiller hafif su- rette ses çıkaran korna çalacaklar- dır. Esasen şehrimizdeki otomobiller» den bir kısmında korna vardır. Şehir dahilinde de beş yüz tane satılık kor- na mevcut olduğundan şoförlerin bir korna ihtikârı karşısında kalmalarına imkân yoktur. Bundan başka şoför- lee komayı da çök meobur kalınca çalacaklardır. Diğer taraftan Akay idaresi de sa- bahları sekizden evvel, akşamları 20 i Eczacı Mektebi Bazı dersler ilâvesine lüzum görüldü İstanbul Üniversitesinde Fen Fa- kültesine bağlı olarak çalişan, eöza* cı mektebinin ıslahı için, Tıp Fakül. tesi profesörlerinden Akil Muhtar ile Neşet Ömerden ve eczacı mekte- bi muallimlerinden de Akif ve Bu - dendorftan terekklip etmek üzere kurulan komisyon mesaisini bitir - miştir. Komisyonun aldığı kararlara göre, evvelce müfredat şrogramında mevcut iken sonradan programdan çıkarılan bazı derslerin yeniden İlâ- vesine İlizum görülmüştür. Bu ders- ler, ispençiyari fenni, tıp müfredatı ve tahlili kimya dersleridir. Son karara göre, geledek sene ba- şindan itibaren program arasmda bu derslerin okunulmasına başlanacak - tır. Bu itibarla, eczacı mektebinin kadrosu genişletilecek ve üç doçent için müteaddit asistanlar kadroya it hal edilecektir. Üniversitenin yeni kadrosu da Haziranda Kültür Bakan lığı tarafından tasdik edilecektir. Bir yankesici mahküm oldu Orozdibak ömünde Aram İsminde birinin cebinden parasmı çalan sabıka li yankesicilerden Ismatlin Sultanah- met birinci sulh ceza mahkemesinde duruşması yapılmış ve suçlu iki ay hapise mahküm olmuştur. Fransız elçisi döndü Climhurreisimize itimatnamesini vermek üzere Ankaraya giden Fran üyü Ponsot, dün sabah şehrimize dönmüştür. Püzar günü tekrar Parise gidecek olan elçi, kısa bir müddet zarfında oradaki işlerini | den sonra iskelelere gelecek vapurla- rın düdük çalmamalarını kaptanlara bildirmiştir. İlerek vazifesi başma geçecektir. bitirdikten sonra; memleketimize ge İTENLER Küçük Haberler * Kömür depoları meselesi —Bele* diye Iktisat müdürü Asım Süreyya refakatinde belediye mühendisleri ol duğu halde dün Ortaköy ve Kuru çeşme taraflarında tetkikat yapmığ* Bu tetkikat esnasında kömür dep0” ları için yeni ve münasip bir yer 8 ranmıştır. Bu hafta içinde kat'i ke” rar verilecektir. * Dün gelen Alman seyyahlar — Dün akşam Alman bandıralı Mont9 Roza vapuru ile şehrimize 250 sey“ yah gelmiştir. Seyyahlar, bugün şehri gezecekler ve akşam üstü a“ det edeceklerdir.” * Havuzlar ve fabrikalar direktö” rü — Ankarada toplanan denizyolla rı umumi heyet toplantısında bulun * mak üzere, havuz ve fabrikalar mü * dürü Cemil de Ankaraya gitmiştir. * Bursa valisi şehrimize geldi — Bursa valisi Şefik, dün şehrimize göl miştir, Şefik dün vilâyette bazı 2k yaretlerde bulunmuştur. * Beykoz kazası malmüdürlüğü — Boykoz kazası malmildürlüğüne Da hiliye Vekâleti muhasebesinden Eke rem tayin edilmiştir. Maarif Bu sene tamir edilecek mektepler Belediyenin 938 bütçesile şehrimi$ deki ilk mekteplerden bir kısmını tamir edilmesi kararlaşmış, yapıla$ tetkikler neticesinde mevcut tahsi * sat İle ancak Beyoğlu 35, Usküdaf 23 ve Istanbul on birinci ilkmektep” lerin tamir edilebileceği anlaşılmış” tır. İnönü ilk mektebinden başk$ bu yıl yeni ilkmektep açılmıyacaktır” * Vefa lisesi Kimya muallimi Mas” har dün akşam radyoda zehirli gar” lar mevzuu etrafında bir konferan vermis, tayyare gözcüleri, cankurt8” ran ve dezenfeksiyon teşkilâtmdan bahsetmiştir. Evvelki gün şehrimizde feci bir ci- nayet işlenmiş, bir adam karışmnı Rumelihisarı surlarından aşağıya yuvarlayarak öldürmüştür. Hâdise - nin tafsilâtı şudur: Fatihte oturan ve Yozgatta mani- faturacılık ettiğini söyleyen Musta- İfa adında biri, salı günü öğleden #on İra zabıtaya müracaat ederek karısı Zemine ile beraber ev tutmak Üzere Bebeğe gittiklerini, bu sırada kendi: sine kızarak yanından ayrılan karı sının o zamandan beri meydanda ol- madığını haber vermiştir. Hâdiseye elkoyan Emniyet İkinci şube direk» törlüğü, derhal tahkikata başlamış, Zeminenin araştırılmasına girişilmiş tir. Bu sırada Arnavutköy polis ka- rakoluna Celâl isminde birisi tara- fmdan bir ihbar yapılmış, Mustafa- nm karısını öldürdüğü haber veril- miştir. Mustafa ifadesini değiştiriyor Mustafa, bütün sorgulara rağmen, bu iddiayı inkâr etmiş, ağzından hiç bir şey almak mümkün olamamış. tır, Yalnız, evvelki gün birdenbire İ ifadesini değiştirmiş, ilk verdiği ma» “.« Şoför Selâhaddin, karısı Na - Suçlu, müddelumumi muavini Ferha da cinayeti nasıl işlediğini anlatıyor ihmatı nakzederek şunları anlatmış- | aşağıy Rumelihisarında. tüyler ürpertici bir cinayet Bir adam yirmi senelik karısını hisar surlarından aşağı atarak öldürdü La İİ da Salâhaddin bizden ayrıldı. Üçü - müz surlarm dibine geldik. Nazike asağıda kaldı. Ben karımla yukarı çıktım. Bu esnada Zeminenin aya- ği kaydı, düştü ve öldü, Her şey meydana çıkıyor Ayni gün, polise İkinci bir ihbar daha yapılmış, Hisar surları arasın- da bir ceset bulunduğu bildirilmiş tir. Kırk yaşlarında kadar bir kadı- na ait olan bu ceset, dün Rumelihi- sarma götürülen Mustafaya gösteril miştir. Mustafa, karısını tanımıştır. Rümelihisarının Boğaza nizır en bü yük surunun dibinde duran ceset, 7 Ne dersiniz AE al Yedide mi, sekizde mi? Garp memleketlerinde yaz saati 4 ilen bir usul vardır ki, artık hizd, gayri hemen bütün medeni diyari” da tatbik olunur. 15 nisandan itib9 ren santler birer saat geri almır. BÖ, ielikle çalışma vakti güneş doğum daha yaklaşır, gruptan da uzakl”, Tatbike ait birtakım ya yer dan dolayı bizde tatbik usulün icaplarma uyarak birçok ei lerde miiğaziların. kayanın ie eli ileri götürülür ve ticaret ai için gündüzün genişliğinden dahi la istifade edilir . pr Hatarmıza geliyor kiz bizde Yezyg ati tatbik edilmemekle berber Ty: 15 mayıstan 15 ağustosa Kada yağe şamın yedisi gündüzdür. Bunu ma nüne alarak acaba mağazalar 4 zın iç aymda sekizde karar verilemez mi?. Bizce bu, hem satıcı, pek faydalı olur. Biz böyle düşünüyoruz. hem abe #İ kafası parçalanmış, vücudünün muh telif yerlerinden yaralanmış bir hal- dedir. Bu feci manzara karşısında, Mustafa, hâdiseyi itiraf etmiş, karı- sile yukarı çıkarken Zeminenin ken disini yere yuvarlamak istediğini, a- ralarmda mücadele başladığını ve neticede galebe çalarak karısını aşa ğı attığını anlatmıştır. Mustafa, işin bütün hakikatini ancak dün öğleden sonra İtiraf etmiştir. Suçlu, hâdise hakkmda yeniden izahat istenmesi üzerine: “Kandırdım, beraber oraya kadar çıktık. Ve kendisini tutunca tım!” demiştir. Mustafa İle Zemine, yirmi senelik evliğirler. Üç çocukları vardır. Alt #enedenberi aralarında devamlı bir zike ben ve karım Bebekte ev arar- İtir. ken Hisara doğru yürüdük. Bu sirs- geçimsizlik başgöstermletir. Musta- Sizne dersinis? —— ço ta, bu arada başka bir kadını #9“ aye hattâ onunla evlenmeyi si muştur. Geçen pazar günü İri d Maslağa götüren suçlunun, dürmeğe imkân ve fırsat bulamsiğ da ileri sürülmektedir. Mental rısının öldüğü gün kendisini ypol lara “Ne yapalım, karım Mei ise, bir başkasını alırım. Suçlunun bu ifadesi üzerinde Tg durulmuştur. Tahkikat , mamlanacaktır, Hâdiseye Müddelumumi muavini vaka mahalline giderek te! miş, suçlunun tir. ———.. EEE EE EE ASIN a e BTE OLPSASSIK Yam

Bu sayıdan diğer sayfalar: