May 27, 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

May 27, 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIE TAN SAĞLIK ———— ÖĞÜTLERİ TI -5- 935 cl Meclis toplantısında | Ankara, 16 (Tan) — Kamutay bujlacaktır. Karakollar vaziyetinden | ve emniyeti keyfiyetinin fiyata get She EM vi ae eğer karakollarımızın mad- | mesini biran evvel tahakkuk ettirmek o miş ve çesinin görü- vaziyeti ise, bunlar her vakit tef- |için ciddi bir ka; inde çalışmakta şülmesine devam etmiştir. İmar 'di- | tiş edilmektedir. Ve içlerinde haki- | dır. Meselenin e içim hayati rektörlüğünün umumi müvazeneye | katen ıslah ve tamire mühtaç olan- / ehemmiyeti ve müzakere edecek de almması hakkında Ziya Gevher Etili | ları vardır ve bunlar #mas1 geldikçe İletlerin hak tanır ve "Türkiyeye dost (Çanakkale)nin verdiği ve bütçe en | yapılmaktadır. Manevi vaziyetleri I- | vaziyetleri, çabuk netice için ümit cümenine gönderilmiş olan takrire | se, orada da memleketin her tars- | verici telâkki edilmek, mübalâğal! karşı bütçe encümeninin imar direk- | fında olduğu gibi, cümhuriyet ka-/addolunmasa gerektir. törlüğünün buginkü vaziyette kal - | nanları tamamile ve bihakkin ve ta- | Muhterem arkadaşlar, masını muvafık bulan görüşünde 18: |mamen tatbik edilmektedir. esi- | Hariciye bütçesi hakkında yüksek var eden raporu okundu. Söz alan | le şunu arzetmek isterim ki, Cümhü | kararlarınızı dilerim. Ziya Gevher Etili hilkümetin, bu da- | riyet kanunlarının tamamen tatbi - e op'un oğlu (Peri kızıyla bir çayın ev. | İrCnİn umumi müvazeneye alınması İki bu memlekette va ta nd a şi Hüsmü Kifapçının cevabi lenerek bir çocuk dünyaya getirdik- yolundaki esbabı mucibe mazbata - | hürriyetinin muhafazası ve bilhassa | Hüsnü Kitapçı (Muğla), söz ala* lerine elbette şaşmazsınız ), hem vü- | ından bazi fıkralar okuyarak hükü- | rejimin müdafaası için Cümhuriyet |rak: Muhterem Saraçoğlünun sözle cutca son derecede endamlı, hem de| metin bugünkü vaziyeti bütçe vahde polisi gece gündüz uyanık bülunmak İrini kemali dikkatle ve hatti kemali yüzü gayet güzel bir delikanlı varmış | Uni bozmakta olduğunu söylediğini | tadır. (bravo sesleri). şükranla dinlediğini söyliyerek ilâ * ve etti: Paknt kesiği Kerpe ve bu vaziyet karşısında bütçe encü- > in he birine gönül bağlıyan kizla | meninin bu dairenin derhal umumi | Dişbakanlık bütçesi « HERGUN BiR ROPORTAJ mmm mmm e le Emirgân korusu, Balta limanı ve Tokmakburnu Üzerinde “Simendam., cariyelerin dolaştığı çiçek- çal ana er aşan e ölmem ğe em, li yollar, basbaşa ağaç iskeletleri ile dolu !... Ms m m a nk e Nergis gibi güzel... Gül genç kız güzelliğini temsil €- derse, Nergis de erkek güzelliğini temsil eder. Yakışıklı bir delikan- lıdan bahsederken, nergis gibi güzel, derler. Niçin ? Efsanenin anlattığna göre, eski, pek eski zamanlarda Yunanistan yedi kapılı Tepe şehrinin bulunduğu ülkede Sefiz çayı ile peri kızı Leri- ZAM FSİ SESUSEJEE Sandale: bana elile, güneşe karşı larınm küme küme sıralandıkları bir yeri göstererek: — Nah, işte, dedi, Tokmak burnu- ha geldik! Tokmak burnu... Gönlümün kıv- rımları içinde yirmi yıldanberi şek- Hini hiç kaybetmeyen bir Boğaz har- tası vardır. Orada Tokmakburnu di- ye bir yer olduğunu, mümkün değil hatırlayamadım. Fakat, bu hatırla- yamadığım köşenin bütün bir hafta yorulan kafam için ne emsalsiz bir Sanatoryom olacağını keşfetmekte de gecikmeyerek: — Beni oraya yanaştır ! dedim. Sandalcı, tentenesiz, harap tekne- sini, Tokmakburnuna doğru sürlikle meğe çalışıyor, bir yandan da benim le konuşuyor * — Efendi, sen buraların yabancı. Sısın galiba !.. — Hayır! Yabancısı değilim ... — Tokmakburnunu bilmedin de... Sonra, birden sesinin tonunu değiş tirerek : — Bilmesen de hakkım var, dedi, Tokmakburnunda şimdi ne kaldı ki. Sen bu koruyu, bundan 35 - 40 sene evvel görmeli idin. Şu kıyılar, boylu boyunca, yalılarla dolu idi, Hidiv İs- mail Paşa, ondan sonra başka Misir Prensleri, senenin üç dört ayı gelir, bu yalılarda otururlardı. Yah deyip geçme amma ... Her biri, yüzer, yüz ellişer odalıktı, Her gece saz, her gece eğlence... Şu Pmir gân koyunun ağzı dili olsa da söyle- se... Hele mehtap .... Bizim Emirgâ- nm mehtabı, başka köyün mehtabı- na benzemez. Ay, gözden kaybolun- caya kadar, deniz isil ışıl yanar. Çün kü, heryant açıktır. Hey gidi günler!... Biz bu yal larm önünden ta karşı sahile, ka- yıktan zincir çekildiği günleri biliriz. Emirgândan kayıkları atlaya atlaya Jdahi güzel denilebilir. Hattâ, vahşi denlere de hak verilir, fakat hangi, göz. eski devrin sefahat oenkazı ile birlikte sürüklenip giden bu yüzer, yüz ellişer odalı yalilarnm yerinde, İ küçük, modem, temiz, bakımlı yalı” İlar görmesini istemez?. Şu tokmak burnunun bir köşesin- de, üç dört odalı, mini mini bir yalı yaptırmak hevesine kapılmayan kim vardır? Fakat ne yazık ki, bu hevesi tat- min etmek onu yaptırabilecek kud- İrette olanların bile elinde değil. Çünkü yapı ve yollar kanunu, Bu- ğaziçinde ancak köşk yapılabilmesi- ne müsaade ediyor. Yalı yasak oldu artık!.. Bugün için; meselâ canmiz öz musikiyi özlerse, su katılmamış bülbül sesei dinlemek icin, siz de be- nim gibi buraya gelebilirsiniz. Asıl hoş. gidecek tarafı, hiçbir yasukçı bulunma- Yinebilen duhuliyesiz içine girilebilen cennet gibi bir koru... Ben aşağı yukarı dolaşırken, san- daler'da, sandalmı rıhtıma yaslamış, cigara içerek yorgunluk alıyordu. Dikkat ettim: O canım koruya bir kerre olsun bakmadı. Adamcağız benim gibi mi ya... Ağaca, havaya, suya kanıksamış, Yeşilin en tatlı renkleri içinde vü- züyor. Suyun en güzelini içiyor. De- nizlerin en engini üzerinde dolaşı - yor. Koruya gezmeğe gelenleri saydım: Benimle birlikte dört kişi!.. Biraz sonra bana bir desti ve bir de bardak getirdiler. Kaynağmdan yeni çıkan buz gibi kanlı kavak #u- yu, iştihamı öyle bir açtı ki, yanım- da getirdiğim yiyecekleri, birkaç da- kika içinde erittim. Onları midem de çarçabuk eritecek olursa, yeniden acıkmaktan korkuyorum. Arası çok masıdır. Yirmi sekiz kuruşla gidip ge| bul verdiği uykudan hiç uyanmamak da mümkündür. Onun için tehlikelidir. Yarım bardak su içinde bir,. iki rım hiç birine yüz vermemiş. Eko adlı bir kız âşık olur. yüzünü görür. yabancı sanarak onun kar. İşte onun için güzelliğini temsil eder. Ancak nergisin kendi kendini tanı» der. Bu da genç kızlara bir nasihat. Güzel fakat aptal delikanlılari sev- memeli... Nergis çiçeği Vak ederler. Münasip miktarda nergis çiçeği su cı glur. Fekat ak pek gilç münasip miktarini olduğundan önün gram nergis çiçeği içildiği vakit 8 da kendi kendine içmek doğru olmaz tesirini yalnız bilmek ve kullanma « sını hekimlere bırakmak en doğru sudur, mek lâzımdır. Her halde geceleri i- çinde uyuduğunuz odada nergis çiçe- rir. Öyle yapmasa bile sabahleyin baş ağrısına sebep olur. Hele çocuk» lar için tehlikeli olur. Nergis çiçeği bazan dokunduğu nergisle zehirlenme Çocuğa hemen kay ilâc verm Adı Nergis olan bu peri oğluna, bir gün yine onun gibi peri çocuğu olan Nergis ona da ters yüz gösterir. Kız kederin den taş kesilir, yalnız sesini kaybet- Bir gün Nsrgis evde yorulduğun- dan, kendisine âşık olan peri kızının i yani taşın yanına uzanır.Taşın biriz Jİlerisinde akan bir çaydan su içmek yeşil şemsiyelerini açan fıstık ağaç- | haliyle daha güze) olduğunu iddia e-| isterken berak suyun içinde kendi Bu güzel yüzü bir yanma git- mek ister. Fakat yabancıyı tutamaz. Ofkesinden Kendini öldürür. Kanının döküldüğü topraktan nergis çiçeği çı nergis erkek yamaması haylice aptallık eseri de olduğundan nergis çiçeği ayni za - manda gurur ve aptallık da ifade &- haylice zehirlidir. yle Catherine de Medicisin ken dilerinden bıktığı erkekleri bu çiçe- ğin hulâsası ile yok ettiğini rivayet içinde kaynatılıp içilirse bir uyku ilâ nirleri yatıştırır. Şu kadar ki, bunu | Nergisin kokusundan bile çekin - ğini tutmamalısınız. Ağır uyku ve ellerde, çıplak kollarda ve yüzlerde kırmızı kirmizi taneler döküverir. Om yiyen çocuklarda bulantı, karın ağrısi ve buruntu getirir. Bunlar da alâmetleridir. - lgbakanlık bütçesi müvazeneye alınmasını kabul etmek vaziyetinde olduğunu, bu işin alım satım İşlerini aksatmayacağını ve hlikmi şahsiyeti bozmıyacağını söy- tedi. “— Ankara imar müdiriyetinin ih dasına #aik olan sebep, tabiidir ki, unutulmamıştır ve 6 sebep devam et- mektedir, Türkiye Büyük Millet Mec lisi, ve millet merkezini İstanbuldan Ankaraya nakle karar verdiği gün, Ankara şehrinin imarı ile devlet bir büyük mesele karşısmda kaldı. Şe - birlerin imarı, tanzimi sırf beledi- yelere ait bir vazife olarak telâkki e- dilir. Bugünkü kanunlarımıza göre böyledir. Fakat Ankara devlet mer - kezi olunca Ankaranm bütün icaba- tı ve medeni ihtiyaçları Ankaranm © zamanki 35 bin, bugünkü 125 bin nüfusunun tahammül edeceği bir külfet değildi ve bu doğrudan doğ- ruya belediyenin omuzlarma yükle- | tilemezdi. Ankaraya doğrudan doğ- | ruya muavenet etmek ve Ankara - am ve millet merkezi olmak itibe- rile tatbik edilecek imar plânı ile alâ kadar olmak lâzımgeliyordu. Buna! devlet gu suretle müdahale etti: Bİ- risi, doğrudan doğruya © zamanki Şehremâneline nakdi muavenet et -| mek, diğeri de, Ankaraınm plânı yaptırmaktı. Üçüncüsü de Ankaranın sularmı Nafiaya yaptırmak süretile Ankaranın devlet merkezinin en ta. bil ve em meret tele - oluyordu. Ankara vatandaşlarma ait olan günlük vazifeleri Ankara beledi yesi görecek, diğer taraftan devlet merkezi olmak itibarile Ankaraya ya pılmasr lâzımgelen teşkilâtı Ankara (imar müdürlüğü yapacaktı. İşte imar müdürlüğü bu suretle ihdas edildi. İ Ve kendisini teşkil eden kanunda kendisine ayrıca bir hükmi şahsiyet verildi. | Şükrü Kaya, bundan sonra, imar | direktörlüğünün gördüğü işleri ve| başardığı müşkülleri izah ederek bu direktörlüğün manevi şahsiyetinin devam etmesi lüzumunu etrafile an- lattı. Neticede bütçe enelimeninin mazbatası reye konarak kabul edil- di, Iç Bakanlık ve Emnivet umum müdürlüğü bütçeleri görüşülüp ka - bul edildikten sonra Dış Bakanlık bütçesinin görüşülmesine başlandı, Dış Bakan vekili Şükrü Saraçoğlu, zurunuza Sunarken harici siyasetimi #i bir daha hülâsa etmek için müsaa- de isterim; Biz, sulhlin istikrarmı ve arsıulu -| sal emniyetin fili ve hakiki olmasını iltizam ediyoruz. Bu maksatla komşu larmızla tefrik edilmeksizin iyi mü- nasebetteyiz. Ve onlarla meydanda ve Iade edilebilir bir ihtilâfımız yok- tur. Arsıulasal havanın bulanıklığından endişe ediyoruz. Son seneler bilhassa Avrupa vaziyeti böyle karanlık oldu. Bu kararsız ve emniyetsiz vazi - yetin silâh yarışı ile beraber olarak milletler arasında tekrar bir infilâka varmasından korkulur, Yeni bir harp belâsmm dünyaya çok felâketler ge- tireceği ve hiçbir meseleyi halletmiye ceği muhakkaktır. Bu görüş ve anlayış içinde kendi - mizi müdafan, etmek vesaitini ihmal etmemek lâzım olduğu kanaatinde ol- mamız tahli bir şeydir. Runun kadar tabii olan diğer bir şey de mıntakavi iveya umumi, kollektif emniyet ve tecavliz etmemek ve tecavüzün aley.| hinde bulunmak, Türkiyenin siyaseti olmasıdır. Kadim dostluklarımızda ve pakt miikellefiyetlerimizde yalnız te, zum an sonra eker, (6) menni ettiğimiz gibi yeni bir arsralu- sal huzur ve ahenk nızamı kurmak mümkün olursa bundan ve buna yar- dım etmekten Türkiye bahtiyarlık du yacaktır. Biz zannediyoruz ki, yeni bir | emniyet nızamı İçin Akdeniz devlet - leri arasında bir anlaşma, elzem şart- lardan biridir. Böyle bir anlaşmanın yalnız büyük devletler arasında vu - kuw kâfi olacağını zannetmek, geçir- mekte olduğumuz hâdiselerden hiç ders almamış olmak demektir. Her devletin kendini emniyette hissetme - si, arsmlusal huzur için şarttır. Cemiyeti Akvamın kuvvetli olmasını istiyoruz Cemiyeti Akvamın kuvvetli olma - sını yürekten İstiyoruz. İçinde bulun Bu sözler, milletin hakiki hi$ siyat ve temayülüne tamamile mut3” bik olduğunu bu kürsüden söyleme * yi kendime vazife bilirim. Mutabık olan nokta budur: Türklin karakteri mederidir. Medeni olduğu için sul * mez ve bu ses ülkenin blitün kızlari | Şükrü Kayanın izahatı bu münasebetle şu kıymetli beyanat | hidir. Türk, yapıcılık ve başarıcılk le birlikte güzel delikanlı aleyhinde| Ondan sonra söz alan Iç Bakan; | 7 bulundu: ister. Bundan dolayıdır ki, sulhçülük tanrılara yalvarırlar. Şükrü Kaya: — Hariciye bütçesini yüksek hu- dolayısile kollektif emniyet siyasetini umde ittihaz etmiştir. Ama dedikleri gibi, dünya siyaseti, görülüyor ki, yal niz, bu emniyete, yalnız bu emele İs tinaden yürüme: için, hazırlıkli bulunmak lâzımdır. Türk karakteri vatanm her parçasına sarılmak ister. Vatanın emniyetini, selâmetini temi etmek için hükümetin her türlü teğ bir almasmı ve alacağı her tedbird€ bütün milletin kendi arkasından y mekte olduğunu tebarüz ettirmek i# terim, Hükümet, milletin indelhsc9 her türlü fedakârlığa hazır olduğun! bilir, Ve bildiği içindir ki, başlamı9 olduğu bütlin teşebbüslerde göster * diği muvaffakıyeti hiç şüphesiz Bo * ğazlar meselesinde de gösterecektir. Bu mühim ve hayati meselenin Jine bir an evvel muvaffak olmasmi temenni ederek sözlerime nihayet ve riyorum... Berç Türker (Afyon Karahisar)» buglin bütün memleketi alâkadar €* den hayati meselenin Boğazlar mes& esi olduğunu tebarüz ettirerek; (ka pımız nasılsa açık kalmış, bunu ka * pamak istiyoruz). Diyerek sözlerin? şöyle devam etmiştir “— Benim bir tecrlibem vardi Böyle Cemiyeti Akvam gibi komis * panlar İküeiin tonla Rir niiriir Me” İurlar, İlontrodan Üenevreye, orsd& da bir pürüz bulurlar, Lokarnoy& Lokarnoda da bir pürüz çıkarırlsf” oradan kalkarlar ve Romaya gider * ler. (gülüşmeler). Bu vaziyet Icarşısında kalınırs © muhterem ecnebi murahhaslar&ı yahut. devlet adamlarma sö; ki, bu mesele, öyle bir memlekette öteki memlekete sevkedilecek bir 589 sele değildir. Binaenaleyh bunu bir Af evvel bitirmelerini, yoksa biz ken isteğimizi yapacağımızı onlara alâ mak lâzımdır. (bravo sesleri ,alkif” lar). Başkan: “bu münasebetle başk” söz isteyen var mı?,, Hariciye bütçesi münasebetile ri sözlü alan Emin Sazak (Eskişebii Cemiyeti Akvamm son hâdiseler zahire Çubukluya kadar gidilirdi. Hele ses- İvaret, İsonra da kuvvetlice bir kahve içir -İ Bundan sonra Maliye o Vekâ |duğumuz dar vaziyetten cemiyetin iti | nasebetile kudretsizliğinin leri güzel hafızlar, ahlı, oflu gazel | Ermeni Kerammlen azl me, ek JAzımdır. lelile tapu ve kadastro umum direk- |bar ve kuvveti artmış, kargm ve ek -| ğın, bu cemiyete itimat ve Si lere başladı unma keyfine. | leri kesisi ei Lokman MERİ | düz nik sinir rak çık | bağ loğru olamıyacağı lar mi, dokı keyfine. | ler, Epeyce kalâbalıklaştık. Yanları- EKİ” | örlüğü bütçesi kabul edildi. İç Ba- am ie isimde ei fayda beklenei Kâyıklarda, hafif hafif çakanlar da olurdu. oYallardan ara sıra. hava fişekleri atılır,mehtabın ışığı ile hava fişeklerinin parıltısı denizin üstünde, sanki kovalamaca oynarlardı... İhtiyar sandaleı, bunlar: söyler- ken, öyle coşmuştu ki, elinden kürek leri bıraktı, Aldırmasam, sandal ba gını alıp gidecek. Onu adeta zorla çe- Virdim. İkide bir: — Me şu İstinyeyi de bir gör Efen di... Birzamanlar, ne İstinye idi o İs- na sokulmağa hacet kalmadan, gü- rülilerinden anladım ki koruyu şen lendirenler, ditnyanın en güzel yer - lerine en az masrafla seyahat etme- nin sırrını, keşfeden musevi vatan - daslardı. Meğerse, kayıkçı ile bana suyu ge tiren adam da otlardanmış. Akşam dönüşte Emirgin iskele- sinde, epeyce yolcu vardı. Memura sordum: tedbirleri idame ettikçe, her türlü ta ahhüdünden de vareste kalacaktır. Bununla beraber Italya evvelemirde zu etmektedir. Negüsün seyahati ve * zecri tedbirler Roma, 26 (A.A.) — Akşam gaze- teleri, Negüsün Londraya gidişini, — ————— letler Cemiyeti kendisi aleyhindeki İngiltere ve Fransa ile anlaşmayı ar kanlık bütçesinin görüşülmesine baş masını dileriz. landr, Emniyet umum müdürlüğü bütçesi görüşülürken söz alan Berg Türker (Afyon Karahisar) Cümhü- riyetin memlekete verdiği büyük işlerden biri olan emniyet işini ba- şaran, fedakâr ve feragatli küvvet - ten biri olan polislerimizin az para aldıklarmı ve hattâ bunlardan aile sa hibi olanlarının güç geçindiğini söy- liyerek diğer fasıllarda tasarruf su- Boğazlar meselesi Büyük meelisin malömudur ki, en mühim meselemiz, bugün arsrulusal yeceğini söyliyerek Cemiyeti Ak ri şiddetle tenkit etti ve böyle hafif 2. milessesye İntisabım doğru ola! cağı söyledi. Hariciye Vekâleti kili Şükrü Saraçoğlu, tekrar kür? İye gelerek şu beyanatta bulundu: Saracoğlunun yeni izahat! “Eskişehirin muhterem ir Emin Sazak Pekâlâ bilir ki hi6 uzviyet doğduğu gün mütekâmil vw i yordi — Bunlar, nerevo dağıldılar sea- arttırıl » vaziyet içinde bulunmaz. Her tinye... deyip di zecri tedbirler siyasetinin yeni bir | retile bunlarm maaşlarının vaziyet. iç En ayet ça dağ yenilen | 587 EODirim a elat tezahürü olarak telâkki etmektedir. | ması muvafık olacağını ve bazi yer- tük gibi Cemiyeti Akvam da bah Tokmakburnuna çevirmeğe razı ol. | <— Şird! Balta Bmanının mevsi - | şer. Giornale d'İtallanım Londra mu- |lerde polis karakollarmın tamire lar geçirecek, krizler geçirecek 5. du, midir. Çoğu oradan dönüyorlar... | habiri diyorki: mühtaç bulunduğunu söyledi. kat her geçen dersten, hr BESE Hidiv Ismsil paşa yalıları, on ma- | Belt limanı, Tokmak burnu E -| Nezüsiin ingiliz hükümet merkezi | İç Bakanı Şilkrü Kaya: dizeden ibret alacak, ve noksi Balleyi içine alan şu geniş koruların | mirgân korusu... Esi bulunmuyan bu | ne geligi, İtalya İle İngiltere arasın | “— Memleketin her noktasmda, ni peyderpey İkmal ede ede teme ârasmda imiş. Yalılar yıkıcıya veri- lip parça parça satıldıktan sonra, Korular da şunun bunun elinde kal- aniş, Buhtunnasırın asma bahçelerile boy yerlerin canlanacağı bir gün gelecek mi acaba? Salâhaddin GÜNGÖR m a İtalyanlar anlaşmak da normal münasebetlerin avdetine kat'i surette mâni olacak bir siyah bulutun gelişi, demektir, Negüs Lon draya propaganda için gelmektedir. Zecri tedbirlerin devamı için propa- şükranla arzederim ki, Cümburiyet kanunları tam ve şâmil olarak hü - kümferma olmaktadır. Şüphesiz bu- nu evvelemirde Cimhuriyetin büyük feyzine ve büyük faziletine ve yaptı- in | ettiğimiz iyi ve kadir mahlük het vücut bulacaktır. Bir maklükun enem hangi bir uzviyetinin iyi işli veya tekâmül derecsine va sı onu yetiştirenlerin, onu , ik öl havuzlu bahçeleri, şi ganda yapacak, ayni zamanda Ce - | ğrmız kanunların ibtiyaca mutabaka mektem ve büyütmekten le kb gere l nevreye de giderek Milletler Cemiye- | tine ve halkımızın tabii olan medeni rak teklif etmek niyetindedir. Mutat | leri demek değildir. Cemiyeti hr Üstrinde “Bimendam”" cariyelerin yorlar | line müracaat eyliyecektir. Tribün | yet ruhuna yaedyumtuz. Hiç şüphesiz Jotan hususi ve nim zesmi temasları -| vardır. Gayesi beşeriyetin DUZ ygs dolaştığı çiçekli yollar, başbaşa ağaç Başı 1 incide) İnm Londra muhabiri ise, zecri ted- | bu meyanda jandarma ve polisin em- e toplantının ln kün, refah ve sulh içinde çalt, iskeletleri ile dolu.. Koruya ayak ba sar basmaz, yerde, gökte ayrı ayrı perdeler üzerinden haykıran sesler duydum: Biri kurbağanm, öteki bül bülün sesi idi, Kendi kendime: kerelere devam etmek üzere yakm- | dir. iledir. o suretle hizmet görürler. buyurursunuz. Ancak, meselenin es8- dece şeklinde değil, ardi , W iyi dedim asırlarm bile #us- |da bizzat Eden İle görüşecektir. Londrada Faşist talebe İçlerinde gedikli olanları da vardır. | sı olan Türkiyenin emniyeti davasının | ve bünyesini teşkil eden unsU” gay & turamadığı ük mahlük! Akdeniz paktı ve deyaliyadi... e Pa erer eş era enlemi. mii i ünü > dilerini yaşatacak vaz . Po - in ve yeri e İl Hidiv İsmail paşa gününde de, on: Yy yaşat vaziyettedir. İle . a be < a lar hiç şüphe yok ki, yine böyle öter lerdi. Aradan geçen zaman, ne bül- bülün sesindeki perdeyi değiştirmiş, ne de kurbağanm ötüşüne başka bir ahenk katabilmis... Koru, yine 6 koru... Bülbül yine o bülbül, Kurbağa, yine o kurbağa... Bu koruva,bu vahsi ve emlak halivle | dirmektedirler, Hattâ, a e le A letleri ile olafi münasebetlerini nor- mal bir şekle sokacak olan Akdeniz itilâfnameleri akdolunmasi, Öğrenildiğine göre Grandi, müza- zecri tedbirler Londra, 26 (A.A.) — Röyter Ajan sının Romadan aldığı bir habere gö- re İtalyan siyasal mahfilleri Halya - nm zeeri tedbirler kaldırılmadan ön- ce hiç bir Akdeniz paktına iştirak teşebbüsünde bulunmayacağını bil - Talya Mil - kadi İ pacakları tezahürlerden bahsederek, bunun İngiliz - İtalyan anlaşmazlığı- nı fazlalaştıracağını kaydetmekte - Londra, 26 (A.A.) — İ birlerin Negüsü karşılamak için ya- Oxford'da İngiliz siyah gömleklilerinin bir top- lantısında bir çarpışma olmuş ve ba- m talebe, Faşist talebeye iskemle niyet âmili olarak huzurunuzda zik redilmesi ayrıca memnuniyet bahiş. tir. jandarmamızm :seçilmesi maaşla değil, hizmeti mükellefiyel askeriye Usin vaziyeti eskiye nazaran, çok daha iyidir. Memleketteki inkişaf ve bütçedeki vüsat, bunlarm da maaş- larmm artmasına saik olacaktır ve vesaire atmışlar ve bilâhare bunla- | ilk evvel düşünülecek esaslardan bi- rm üzerine hücuma kalkmışlardır. ride, tabiidi ki, opolisin maaşmı Üç siyah gömlekli yaralanmış, iki | kendi hem hizmetlerile ve meslek er talebe tevkif olunmuştur. babile bir seviyede bulundurmak, o- icim ki, Konferansta vrçacağımız netice - ter hakkında beyanat ve tahminatta bulunmak mümkün olmadığını kabul teri üzerinde beyanat yapmak İçin mebus arkadaşlarım beni mütemadi. yen tazyik etmişlerdir. Bu halde da- hi netice hakkında yine bir tarih tes bit etmek iktidarında değilim. Yalnız Şu hususta büyük meclisi temin ede- ta zle ik roi w &ır. Bu hüzür, sükün ve sul8 si içinde yaşamak ve yaşatmak bu mablük kâfi dercede tekir. miş bir vaziyette değilse kv ge“ Hfeyi ifn edebilecek bir hale evvel vâsıl olsun. Yalnız büyü ape lisiniz pekâlâ bilir ki biz heniz ae tekâmül devresi geçiren bir ka akt'i olarak raptıümit millet ve hükümet değiliz. ( FM» EFSEİSTESEYSIİSESEPEZ MM JENEŞİYESERDİYEEESEYUZS e SEFERİ GESMEPEFESEE PEŞ SISİSLEYIŞYE sz

Bu sayıdan diğer sayfalar: