13 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

13 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Dün sabah Çemberlitaşta bir tramvay Kaza mahallinde Dün sabah Çemberlitaşta bir tram vay kazası olmuştur. Bir traktörle bir tramvay arabası arasmda geçen bu müsademe, ikisi ağır olmak Üze- re üç kişinin yaralanmasile netice- lenmiştir. Vaka yerinde bulunan bir m irimizin tahkikatma göre, hâ- se şöyle olmuştur. Sabahleyin saat 8.55 de Sirkeciden Edirnekapıya ha- reket eden ve 689 numaralı vatman Cemalin idaresinde bulunan 76 nu- maralı tramvay araba, Türbeden Beyazıt istikametine doğru hareket sırada karşıdan gelen bir trak- törle karşılaşmıştır. Traktör, tram- vaym yanmdan geçerken bareket ilarından birisinin ansızın kırı ünden direksiyon idaresiz iş ve soldan birinci arabayı si- yırdıktan sonra arkaya bağlı bulu- nan romorkun ön sahanlığına şiddet le çarpmıştır. Müsademe çok âni ol- muştur. Sahanlık kismi parçalanan ve camlar: kırılan araba yoldan çı- karak caddeye doğru İki metre sü- rüklenmiştir. Traktör ancak müsa- demeden sonra durdurulabilmiştir. kazası oldu çok hafif atlatılan bu çarpışmada, 402 numaralı tramvayın biletçisi İi mail, Saniye adımda bir yolcunun zerine yuyarlanmıştır, Kadın, sada- menin tesirile derhal bayılmış, ba şından ve vücudünün muhtelif yer- lerinden hafifçe yaralanmıştır. Tram vayda bulunan diğer iki kişi hemen yere atladıkları için, yolculardan başka yaralanan olmamıştır. Müsa. deme neticesinde, traktörde bulunan lardan İsmail ve Nuri de ağırca ya- ralanmışlar, imdadı sıhhi ile hasta- haneye kaldırılmışlardır. Şoföre bir şey olmamıştır. Müsademeden sonra, bu hatta çalışan tramvaylar, iki sa- at kadar isleyememiş ve seyrisefer hasara uğrayan araba hattan çıka- kadar durmuştur. Yapılan ilk tetkikler, bu işte ne vutmanm, ne de şoförün kabahatleri olmadığı- nı göstermiştir. Müsademe, trakt deki mafsalm kırılması yüzünden ve direksiyonun itaat etmemesi netice- si vukua gelmiştir. Tahkikata devam edilmektedir. Meclisin bu devredeki son müzakereleri İstanbulda alınan fazla “telefon ücretleri Belediyeye veriliyor BAŞI 1 Buretile kabul edilmiştir. Bundan son | Tunca (Antalya) ile ra Hüsnü Kitapçı (Muğla) şu müta- leaları serdetmiştir; İn Esbabı mucibe lâyihasmdan anlaşılıyor ki, memleketimizde gemi yapmak imkânı varmış ve Şirketi Hayriyenin talebi üzerine yaptıraca- ğı gemilere ait malzemenin gümrük- ten muafiyeti için bu kanun getiril- miş, madem ki, memlekette buharlı gemi dahi yapılabilir. Şimdi gönül is ter ki, motörlü gemiler de hiç dişa- rıdan getirilmesin, Memleketin ihti- İNCIDE Hasan Saka (Trabzon) tarafından verilen şu tak | rir okunmuştur: "— Birinelteşrin 1935 tarihinden beri hükümetten gönderilen kanun lâyihaları intaç edilerek elde mihim bir iş kalmış olduğundan saym tye- lerin intihap dairelerini dolaşmaları ve halkla temasa gelmeleri icin tes- kilâtı esasiye kanununun — 14 üncü maddesi mucibince Meclisin her se- ne davetsiz toplanma tarihi olan 1 - TAN Dost Yugoslav Nazırı intibalarını anlatıyor “Kültür müesseseleriniz garp memleketlerine örnek olacak derecede iyidir." Dost ve müttefik Yuğoslavyanm “portföysüz,, nazırı, Şevki Behmen ve eşi, Ankarayı, Afyonu ve İzmiri zi - yaret ettikten sonra, dün, tekrar şeh rimize dönmüşlerdir. Yugoslavya baş konsolosu Vukotiç ve eşi, Yugoslav ataşemiliteri Rakoçeviç ve diğer 2e- vat, dost nâzırı rıhtımda karşılamış- lardır, Şevki Behmen, dün, Perapalas © - de Istanbul matbuat mümessille- mi kabul etmiş, Türk hükümetinin şahsma karşı gösterdiği misafirper * lâde mütehassıs bu - “ Türkiyede ax zaman içinde ba” sarılmış olan ilerleyişi ümidimi fev- kande buldum. Ankaranın Amerikan- vari bir süratle ilerleyişi gönlümde de rin intibalar bıraktı. Ankarada, bü- yük A bariz bir şekilde görmek mümkün 0- layor, Kültür sahasmdaki ilerleyiş bü tün bunların en önündedir. bulunduğum müddetçe bütün kültür müesseselerini gezdim. eler garp memleketlerine lacak derecede mükemmeldir. Ismet Paşa kız enstitüsü - kemmeliyetine hayran kal - dım. Memleketime döndüğüm zama: bu modern kültür müessesesinin biz-| de de kurulması için lâzımgelen te - şebbilslerde bulunacağım. Ziraat ens- tits, Atatürk çiftliği ve çubuk ba- İ rağı, Türk tekniğinin ilerleyişi hak - kmda bana çok canlı fikirler verdi. Hülâsa, Türkiyeyi ziyaretim ben - de derin intibalar bırakmıştır. Bu xi- yaretler, «iki “ memleket - arasındaki dostluk bağlarını daha kuvvetlendi mektedir. Dost ve müttefik olan Tü: e İle Yugoslavya arasmda daha sr kı bir yakmiık teminisiçin ne İcap İ ederse hepsini. yapacağız... Kıymetli misafirimiz, daba on gün kadar şehrimizde kalacak; bu müd - İ det zarfinda Bursa ve Yalovaya gi-| | decektir « Sovyet Rusyada ferdi mülkiyete doğru Son kanunu esasi Rusyada mühim değişiklik yapıyor (Başı Tincide) Neşredilen projeye göre Sovletler Birliğinde iktidar mevkii, mebusları ün genç Türkiyesini en| İ cek güzel, fakat her şeyde gevşek. SAĞLIK ——— ——— ÖĞÜTLERİ Ay gibi güzel? Güneş tipinden sonra, Ay tipinin nasıl olduğunu da elbette sorarsmız. Bu tip bizim halk dilinde “ay gibi güzel" dediğimiz tipe vâkıa az çok | uyar. Fakat, bilmem, pek de hoşla İnilacak bir tip midir? Karakterlerini | sayayımda siz kendiniz hükmediniz: Boy en çoğunda uzun olur, Omuz- lar geniş ve etlidir, adaleler gevsek, sünger gibi, deri az kıllıdır. Kimisi zayıf, kimisi yağlı olur. Zayıf olan- lar da çabuk şişmanlarlar. Şişman- ladıkları vakit, daha ziyade, karınla” rının alt kısmı büyür. Yürümeleri güç ve ağırdır. Baş, yuvarlak ve almdan yukari kısmı daha geniş olur. Yüzleri hazin bir hal ifade eder. Derileri yumuşak, pek beyaz, fakat parlak olmayan bir beyazlıkta. Gözler büyük, yuvarlak, kül ren- ginde yahut mavi; parlak. Göz ka- pakları geniş ve kalm; bakışları tat- İı, sakin, daima hayal ile meşguldal- gın. Alm çıkık fakat yukarı kısımda değil. Gözlerinin alt kısmmdaki kir- pikler daha iri ve çıkık. Burun kısa, yuvarlak ve yüzün genişliğine göre biraz dar. Ağız kü- çük, dudaklar kalım, renkleri pek a- çık pembe renkte, Dişler geniş,uzun ve sarımtırak renkte, diş etleri de dudaklar gibi renksi Kulaklar başa yapışık gibi,çene yağ İı, kalın fakat kemiği küçük. Boyun uzun beyaz ve etli, Saçlar açık renkte, ince ve yumu- şak, fakat dümdüz. Sesi kalmca, tatir fakat ahenksiz. Eller, ayaklar büy bilekler kalın. Bu tipte insan, erkek te olsa,daha riyade kadma benzer. Münevi karakterler: Soğukça, ka- rarsız, sebatsız, ağır, hareketleri a- Zir vücutça daha ziyade tenbel Fa- kat fikirce pek işlek olabilir, kavga- yı münakaşayı sevmez. Dalma raha- tını, kendi kendine kalmayı sever, | Onun için aile kurdukları zaman bile çok çocuk istemezler. Bir sandalyaya, kanapeye otu! Hukları vakit, kollarımı meter ta larımı.dümdüz uzatarak kendilerini atar gibi bırakanlar bu tipte olan- lardır. Sözün kısası, çirkin kalçalar geniş, denilemiye- Bir İşe başladıkları vakit onu bitir- meyi tasa etmezler. Hastalık istidatları: Bulaşık bas- talıklara karşı mukavemetleri az. Mideleri çabuk bozulur, mide ekşisi çabuk artar. Karımları, onun İçer- sindeki aletler çabuk düşerler. ğazlarında, burunlarında polipler o- lur. Boyunlarında bezler şişer. Ak ciğer veremine çabuk tutulurlar. En ziyade #ol taraflarından hasta olur- 13-6 -936 Harp Balkanlarda patlamıyacaktır “Pragdan Ankaraya kadar sulhün emrinde 70 milyon asker var" BAŞI 1 mmtakaya emniyet ve sükün hissi ev velce ancak karışıklık ve tezat bulu - nan bir yere ahenk mefhumu getir- miştir, Balkan Antantı fikri güzel - İdir, çünkü blokumuzun teşekkülün - mberi, yeni bir şey kurmuş oldu - Zumuz hissini duymuyoruz. Duydu- ğumuz his, biribirimizi nihayet bul - duğumuz bizeidir. Filhakika Balkan Antantı hacısı gibi memleketlerinizin hepsini mite- addit defalar gezdiğim ve bütün kümet merkezlerinizi zi; denberi nekadar çok rikkat verici manzaralarla karşılaştım. Bu manza- salar hâlâ fikrimdedir. Niçin Türkler ancak emniyet ve muhabbet hissi telkin ederler, niçin Anadolu bizim kendi memleketimizin bazı köşelerini ve bilhassa benim doğ- duğum köyü hatırlatır. Ve o derece hatırlatır ki, Türkiyede bulunduğum zamanlar ben kendimi kendi vatanım da hissederim . Titülesko bundan sonra diğer Bal kan memleketlerile Romanya arasın- daki müşabehetlerden bahsetmiş ve sonra Balkan'milletlerinin tek bir ai- le olduğundan bahsederek şunları ilâ- ve etmiştir. Balkanlarda patlamıyacaktır Fakat, Balkan Antantı fikri yalnız gürel değildir, ayni zamanda emsal - siz bir selâbeti de haizdir. Avrupada olan bitenlere endişeli bir gözle bakı- yoruz. Birçok Avrupa mmtakaların - da sulhii bozabilecek bazı tehlikeler * | görüyoruz. Cereyanlar ve mukabil ce reyanlar, hareketler ve akstlâmeller müşahede ediyoruz. Fakat bütün bu /cesnret kırıcı tetkike rağmen dünya- 'ya haykırabiliriz: Burada, Balkan - larda, harp patlamıyacaktır. Patla- mıyacaktır. Çünkü aramızda biribiri- mizi ayıran hiçbir şey yoktur. Eğer bu harp başka fuçaftan gelirse şura - sını da bütün dünya bilir ki, hudut- larımız ve hakkımızı müdafaa İçin hepimiz birleşeceğiz. Balkan Antantı sağlamdır, çünkü, Küçük Antant gibi antantımız kendi menfsatlerinin siyasetini güt - mektedir. MW menfaatlerimizin esiri olmakla beraber, mukabilinde hiçbir kimsenin de emri altımda değiliz. Biz, istisnasız bütün büyük devletlerin, Fransanın, İngilterenin, İtalyanm, Almanyanın, Sovyetler birliğinin ve diğerlerinin dostluğunu İstiyoruz. Bu devletlerin teker teker hepsine karşi, kendileriyle barış ve dostluk içinde yaşamak hakkındaki amini arzumu- zun müsbet delillerini vermeğe ha - zırız. Fakat buna mukabil, bu dev - letlerin hiçbirisine karsı, hattâ bü - tün büyük devletlerin heyeti umumi- İ da| INCIDE törleri de birer nutuk söyliyerek ken» di memleketleri basmlarnm büyük bir sevinçle “Balkan Ântantı Birliği, ne iltihak etmekte oldukların: bildir- mişlerdir. “Toplantıyı müteakip, delegeler, da- vetli bulundukları Türkiye » elçiliğine gitmişlerdir. Türkiye elçi Bükreş, 12 (A.A.) — Balku: “| buat kanferansının açılış celse: sonra, Türkiye orta elçisi, elçilik sa- lotlarmda bir çay ziyafeti vermiştir. Ziyafette Titülesko ile dişişleri müs- teşarı Savel Radulesko, Balkan dev- etleri elçileri, matbuat delegeleri ve Romanyalı ve yabancr matbuat er « kânı hazır bulunmuşlardır. Muğla Valisinin Fethiyede tetkikleri Fethiye, (Tan — Tokat ilbaylığın« dan Muğla ilbaylığma tayin edilen Recai Güreli, kazalarda yaptığı tet- kikat sırasında buraya da gelmiştir. Recai Güreli, nahiye ve köyleri ge- öylü ve halkın dileklerini , vilâyet yolunu yaptıraca - ğini posta işini halledeceğini, vadet- miştir. Bunlardan başka vilâyet kararile kaldırılan nümüune fidanlığı yeniden ihya edilecektir. Halkevin- de ilbay şerefine bir ziyafet veril miştir. BULMACAMIZ 1 23 49 6,7 8901 SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI : 1 — Bir mizah muharririmiz (10) 2 — Nota (2). Atıf edatı (2). Dik 4. 3 — Karikatür (5) Körüklü piya- no (3). 4 — Adalet yapan (4). Zaman (2), 5 — Gilve (3). Avrupada bir dev- let (0. 6 — Kırmızı (2). Beyaz (2). 7 — Banyo (5). 8 —Nota (2). Atın kundupası (3) kinciteşrinin birinci pazar gününe ta | vasıtasiyle şehir ve köylerdeki işçi- | Bir gün (4). yacma kâfi gelecek kadar motörlü gemiler, memleket içinde yapılsın. Bunu takdir, hükümetin hakkıdır. Yalnız bendeniz bir noktai nazar ser detmek istiyorum: Madem ki deniz nakliye vasıtalarmı içeride yapmayı hedef tuttuk. Elimizdeki vesait te| buna kâfidir, O halde içeride motör yapmağa imkân bahşetmeliyiz. Mo- tör içeride dahi yapılsa getirilecek | malzemesi gümrük resmine tâbi tu- tuluyor, Onün için hükümetten, en- eümenden soruyorum: Kabil değil midir ki, motörlü ge- milerin içeride yapılmasını teşvik 4- çin hariçten getirilecek malzeme, yal nız Van gölü için getirilecek motör- ler değil, alelrtlak motörlü gemiler İcin getirilecek malzeme de gümrük- ten muaf tutulsun. Bu daha doğru! olmaz mt?.... Bütçe encümeni mazbata muhar- riri Sırrı Day (Trafzon), şu cevabı vermiştir: '— Birkaç senedenberi, hattâ beş altı seneden ziyade zamandan beri verilen muafiyetler münhasıran tica ri gemiler içindir. Hükümet bilhas - #e, buharlı gemilerin muafiyetini fay dalı görmekte ve bunu teşvik etmek- tedir. Bu, Van gölü münasebetile hâtrra gelmiş ve bu kanun encümen de konuşulurken Van gölünde işle- yecek motörllü gemilere teshilât ol- mak Üzere konmuş istisnai bir hü - kümdür, Bilhassa memlekette inga edilecek gemilerin mevaddı iptidai- yesini hariçten gümrüksüz olarak getirmeğe müsaade etmek, İktisat Vekiletinin mürakabesini mişkülâ- ta uğratabilir. Bu itibarla, bu motör Vi gemilere muafiyetin teşmili encü menimizce faydalı ve lüzumlu telâk- ki edilmemektedir.,, Bundan sonra ruznameğeki işler, Mera İle görüşülmüş ve doktor Cemal likini dileriz.,, Takrir reye konarak alkışlarla ka- bul edilmiş ve bu münasebetle Rels: “— Bu sene beşinci devrenin bi- rinci senesini ikmal ediyoruz. Tatil müddetini sıhhatle geçirmenizi dile- riz, hepinizi saygı ve sevgi ile selâm- larım. Meelis tatil edilmiştir... de miştir. Yunanistanda Deniz zabitleri gizli teşkilât mı yaptılar ? Atina, 12 (Tan) — Başbakan Me- taksas, dün de saraya gitmiş ve İç siyaset hakkmda kral ile uzun bir mülâkatta daha bulunmuştur. Metaksas gece gazetecileri kabul ederek kadrodan ihraç edilen zabit- lerin tekrar hizmete almması için do- hanma küçük zabitlerinin gizli bir teş kllât yaptıklarına dair bir Atina ga - zetesinde çıkan yazıları tekzip etmiş- tir. Başbakan, sirf parti gayretile ve efkârı umumiyeyi tahrik etmek mak- sadile bu gibi neşmiyatta devam eden lerin adiiyece de takip olunacakları - nı söylemiştir. Yunan âyan meclisinin tesisi kararlaştırıldı Atina, 12 (Tan) — Kanunu Esasi tadilâtnı müzakere eden 30 kişilik teşri encümen dünkti içtimamda Yu nanistanda âyan meclisinin tesisine karar vermiştir. Bu meclisin teşrif salâhiyetlerinin hudut ve derecesini mebusan meclisi tayin edecektir. lere aittir, Sovyetler Birliğinin eko- nomik temelini Sosyalist sistemi teş kil eder: Hususi mülkiyetin ve İn- san tarafından insan İstismar eğil - mesinin ilgası. Mülkiyet, ya devlet mülkiyeti şeklini alır (Milli mülk) ve yahut Kolkoz kooperatifi - mülkiyeti şeklini alır, Bununla beraber kanun Sovyetler Birliği ekonomisinin hâ - kim şekli olan Sosyalist sistemine müvazi olarak, köylülerin şahıslarm ve ikametgühda da sanaatle meşgul | olanların şahsi mesal üzerine daya- İnan küçük hususi ekonomilerini de kabul etmektedir. Sovyetler birliğinde iş, İktidarı o- lan her vatandaşım kendi kabiliyeti- ne göre yapacağı bir mecburiyettir. Sovyetler Birliği devletinin yük - sek iktidar organı, Sovyetler Birliği İ yüksek konseyidir. Bu konsey, bir- iğe terettüp eden bütün hukuki ie-| ra eder, Konseyin başkanlık divanı, Sovyetler meclisi halk komiserleri konseye kar şı mesuldürler. Teşrii sal yüksek konseye aittir. birliği halk komiserleri yet yalnız sey İki meclisten teşekkül eder: Bir- lik Konseyi ve nasyonalistler konse- yi. Birlik Konseyi, 300 bin nüfusu ba- şma bir mebus olarak seçilen âzadan mürekkeptir. Nasyonaller meclisi, bir liği, teşkil eden cümhuriyetlerin ve muhtar efimhuriyetlerin yüksek kon seyleri ile muhtar bölgelerin Sovyet- İleri tarafmdan her muhtar cümhuri- yet için on ve her muhtar bölge için iki mebus olarak gösterecekleri Âza - dan terekkiip eder, Sovyetler Birliği yüksek konseyi dört sene için seçilir. Bir kanun her iki meclis tarafmdan kabul edilince katiyet kasbeder. 'üksek kan -| lir. Böyle ay gibi güzellik hiç kimse için istenilecek bir şey değildir. Ay ışığı da güzel, hazin, fakat cansız. olur. İnsana kuvvet veren ancak güneş ışığı olduğu gibi, İstenilecek güzellikte güneş (tipindeki gü zellktir. Lokman HEKİM şe m Uzun düşünceden sonre (Başı tincide) elkârı umumiye tarafından kabul edilebilir deliller bulmuş olduğu tah- min edilmektedir. Öğrenildiğine göre bu deliller, ne Şili muhtırasma, ne Arjantinin yapmış olduğu teşebbüse, ne de İtalyaya karşı tatbik edilmek- te olan zecri tedbirlerin kaldırılma- | #1 için bir mâzeret vesilesi, bir baha- ne teşkil edebilecek olan cenubi Ame rika devletlerinin umumi hattı hare ketine istinat etmektedir. İngilizlerin delilleri, müsbet ve sağlam esaslara istinat edecektir: i 1 — Zeçri tedbirler, artık vaki ve- ya şafi bir ilâç telâkki edilemez. - Bu tedbirleri bir “ceza” ma- hiyetinde muhafaza etmek çok teh: likeli olur. Bu mahafil, takip edilmesi lâzım | gelen usulün ğıdaki usul olacağı, Bı söylemektedirler: “Milletler Cemiyeti konseyi, birta- kım vasaya tanzim edecek ve bunlar asambleye arzolunacaktır, Asamble, hususi bir komisyon teşkil edecek, bu komisyon da zecri tedbirlerin 1- Sovyetler birliğinde mebus seçimi müsavi ve doğrudan doğruya ve giz- li usulde yapılır. gası ve fakat Habeşistanm ilhakınm tanmmaması tavsiyesinde buluna- yesine karşı, devletler arasındaki mü- savat prensibinden, yani kendi kendi mizin âmiri olmak hakkından feda- kârlık yapamayız. Ve bizim hakkimiz da bizim tasvibimiz olmadan olma - İcak hiçbir kararı hiçbir zaman kabul etmemeğe karar vermiş bulunuyoruz. Başka başka çerçiveler i- çinde, Küçük Antant ve Bal- kan Antantı, * aymi hedefi gütmektedirler. Bu iki An- tantın üst üste gelmesi ile Prag'dan Ankaraya kadar sulhun emrinde 70 milyon müdafi vardır. Fakat bizler, sulhü sevmekle bera- ber, körükörüne sulhçü de değiliz. Şu vu da biliyoruz ki, sulhü idame ettir. mek için, harbe hazırlanmaktan ve lüzumu anımda harp yapmaktan kor- kumuz yoktur diyebilmekten daha e- min bir care yoktur. Yine şunu da biliyoruz ki, bütün milletler sulha ayni derecede yilksek bir aşkla merbutturlar. İstisnasız bü tün devletlerin sulhçü zihniyetini hürmetle selâmlarız. Fakat bugünkü Avrupa haritasına bakarken ve biri - birleriyle vuruşacak olan kuvvetlerin müvazenesi meselesini tetkik ederken şunu müşahede etmekten kendimi a- lamıyorum ki, bazıları, eğer bir harp patlarsa, bunun bazı şerait altımda ve bazı istikamete doğru tehlikesiz ve metayiçsiz geçebileceği zehabına düş- “| müşlerdir. Balkan Antantınm, şeref- li cihetlerinden biri de üzerinde böyle bir mesuliyeti, çökmüş olarak bırak- madığıdır. Kendi menfaatleri tehli - kede bulunduğu zaman, Balkan An - tantı derhal bü hususta her türlü teş- vik verici telmih ve şayiaları dalma dağıtmıştır. TBtüleskonun bu mutkundan sonra, caktır.,, Elen, Türk ve Yugoslav Basm Direk- 8 — Telefon sesi (3.) Büyük (9). 10 — Bir çalgı âleti (3). Barâr (6) 11 — Yes sessiz harften iki tane (2). Beyaz (2). DUNKU BULMACAMIZIN HALLİ; 1 — Karol (5). Tıraş (5). 2 — Avanak (6). Teke (4). 3 — Rab (3) Kapı (4). Ah (2). 4 — On (2), Kin (3). 5 — Lükmdı (7). Ter (3) 6 — Kandırmak (9). 7 — Irk (3). 8 — Itır (4). Taka (4). 9 — Re (2). Tavan (5). 10 — Aka (8). Ek (2). Ta (2). 11 — Şehit (5) Şarab (5). Dr. Hafız Cemal DAHİLİYE MUTEHASSISI Pazardan başka günlerde (2,30 dan 6) ya İstaribul Divanyolu (104) yeni numaralı bususi kabinesinde has talara bakar, Salı, Cumartesi sebah (9,30 — 12) saatleri hakik! fıkaraya mahsustur. Herkesin haline göre mu- amele olunur. Muayenebane ve ev te- lefonu 22398. Kışlık telefon 21044 DOKTOR Kemal N. imre CİLT VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR MÜTEHASSISI Adres: Beyoğlu İstiklâl caddesi Rumeli Han No. 16 Hergün öğleden sonra hastala rm kabul eder. Telefon: 40153

Bu sayıdan diğer sayfalar: