11 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

11 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mz 6 FIYASA| Sanayi mamulâtının fıatleri AZN) e Kahve fiatleri ucuzluyor Brezilya kahve'şirketinin hükümet le yaptığı mukavelenin müddeti ha- ziran ayı İçinde bitmişti. Hükümet tekrar şirketin mukavelesini yeni şartlar dairesinde, altı ay için yeni- lemiştir. Mukaveledeki bir maddeye göre, şirket kahve fiatlerinin artma- masmı temin için, elinde daimi olarak 10 bin çuval kahve bulunduracaktır. Şirketin mukavelesi dolduğu zaman, gümrükte 22 bin çuval kahvesi bulu nuyordu. Mukavelenin oyenileneceği bir sırada, bu malların piyasaya çıka rılması tehir edilmişti. Bu yüzden kahve flatleri 106 kuruşa kadar yük- gelmiştir. Dünden itibaren Brezilya kahve şirketi gümrükteki mallarını çıkar -| maktadır. Bunun üzerine kahve fiat | leri 102 kuruşa kadar düşmüştür. Brezilya kahve şirketi, hüküme - tin müsaade ettiği kontenjan nisbe « ti dahilinde, altı ay içinde Brezilya - dan bir milyon 700 bin kilo kahve ge | tirecektir. Bu mal, takas suretile â-| Imacak, yerine Türk ihracat malları | gönderilecektir. Brezilyanm Türkiye. den istediği maden kömlrü, zeytin, yağ gibi maddelerdir. İ Tütün piyasası Piyasada 935 mahsulü üzerine tü. tün satışları bitmiştir. Zürra elinde. ki mal, tamamile tüccar, ve inhisar idaresi eline geçmiştir. Bu miktarm 85 milyon kiloyu tecavliz ettiği anla şılmaktadır. Şimdi kumpanyaların ve ticaret inhisarlar idaresinin faa- Byeti, köylüden satın alnan tütünü işlemekten ibarettir, 936 senesi mahsulü her tarafta id rak edilmiştir. Eğe mıntakasında mahsul toplanmakta ve amele tara. fından kırılmaktadır. Samsun, Mar| B (0) R Ss A mara tütün mıntakalarında mahsul yi e a tOplANACAKİIR. | Kami KN 10 TEMMUZ CUMA enkei eni şlarına teğrinigv. Ğ e kd gin, ii “ "4 velde başlanacaktır . Parolar Eshom : Alış Satış İş Bankas vi. Na sile ... İzmir panayırında Sertin m | z, Herne sn Dol 133-126, Anadolu » 60 24,75 * p İmlece fr. Sis 420, 0 100 41,50 Sovyetlerin pavyonu | Hek m geeğizriye v0 Moskova, 10 (A.A.) — Sovyet Rus| © 20 Çek kuron 857 si Bomanti Nektar 2 ya Tecim Odası 7 Hazirandan itiba-| 572. ği s3 Aslan Çimento 030 ren İzmir panayırındaki Sovyet pa- Yen vas'kah — 190.— va o g5 viyonunda teşhir edilecek olan eşya | © Ayaturya şön 22. OZ Şark Merkez Eczanesi Kuponsuz 3/10 yı yollamıştır. Bu paviyonun ilk sek | (Mark 2— m ri 19 n Ist siyonu Sovyet Rusyanın endüstri, ta | Sani 22, İm Istikrozlar rım, münakalât, kültür sahasındaki| o Çe a Türk Borcu T 2045 muvaffakıyetlerini göstermektedir, İsveç kuron Suzi e . 19,35 Türkiye ile Rusya arasındaki ekono-| © Alm ya va Kl m sem mik ve kültürel münasebelerde di -| O Banknot Mak, özele Eni BC, 30 ğer bir saksiyon da gösterilecektir. U- ç ekler İsvas — Erzurum 05,25 : z : “ş 0825 çüncü bir seksiyonda, tarım makine. leri, traktörler madeni ve tahtayı| (Peru terine NO |Mısır tehvilleri işlemeye yarayan makineler, elektro-| ( İoeilir üzerine ğ motörler, ve birçok maden eşanti « va an 1888 1 —— İşime yonlar: teşhir edilecektir. | Belge 41215 ği ri “5 Pamuklu mensucat, kimyevi mad- Çem Sami deler, eczalar, tıp aletleri, muhtelif a m İTehvilâ? Florin 11114 eler de bu paviyonda r edi. —— — ge diğe Mağ Ka Vi Ruhtm 1045 Teknik ve edebiyat eserleri içinde| OMark erir — ayrıca bir seksiyon ayrılmıştır. e Anadolu Mümessil 4530 No. 78 Âdemle Havva Bürhan CAMIN kocasmı geri bırakmak için gizlice kocasina ait otomobilin benzin de- posuna su kattırmış, bunun İçin vr bu işten anlayanlar dediler ki buna imkân yoktur. Böyle bir şey olsa da- ha motör ilk işleyişinde hatta g- rajdan çıkarken belli olur. Bu dedikodu o kadar dal budak saldı ki Prons Akil Mısır'da durama- dı:seyyahate çıktı. Prenses de bunu hakaret telâkki etti; ayrıldı. —Garip şey. —Evet gariptir. Fehmi Raşidin verdiği izahat Pren- ses hakkında beni oldukça tenvir et- mişti. Dedim ki: Sanayi mamulâtınm maliyet ve sa ! taş fiatlerinin kontroluna ait kanunu nun tafbikatma başlanmıştır. Evvel. ce de yazdığımız gibi, bu kanunun tat biki, münasebetile, Istanbul, Izmir gibi, endilstri mıntakalarındaki ti- caret odalarının vazifesi bir kat da. ha artmıştır. Iktisat Vekâleti tarafından, tica - ret odasına gelen yeni bir emirde, ka nunun tatbikine dair izahat verilmek tedir, Ticaret odasında yeni teşkil «- dilen endüstri şubesi her ay fiat te. mevviçlerini gösteren bir cetvel ter. tip edecektir. Diğer taraftan sanayi birliğinde bam maddelerin satış fiatlerini gös. teren bir cetvel yapılacaktır. Ticaret odası tarafından yapılan sat rine ait cetvel, sanayi birliği tarafım. den hazırlanan ham madde fiatlerine alt cetvel, her ay Iktisat Vekâletine gönderilecektir. İktisat Vekâletinde bu işle uğraşan daire, satış fiatlerile ham madde fiatleri arasındaki farkı hesap edecek, yani fabrikanın mas. rafmı, kârmi tetkik edecek, ona gö- re, bir fiat tayin edecektir. Piatler, en fazla, orta, en aşağı da iç kısma ayrılmaktadır. Fabrikala - İrm satış fiatleri bu liç şekil üzerin - den tetkik edilecektir. | Satış fati tanzim edilirken, nor - İmal şerait altında işliyen bir fabri İ kanın fiati gözönünde tutulacaktır. Bu arada rasyonel bir terzda kurul mamış, makinelerinin randıman: az ve idare masrafları yüksek olan bir fabrikanm maliyet fiati ve netice iti barile satış fintinin yüksek olacağı. na şüphe yoktur. Ticaret odası, sa tış fiatlerinin kontrolu, sanayie ne gi ( Avrupa seyahatinden yeni geldi. Mı. sır kadmlar: arasında bilgisi, zekâsı, İile tanınmıştır. Fakat mes'ut değil lişte.. Bir kadın nekadar zengin ol sa, bütün ihtiyaçlarını karşılayacak vaziyette olsa yine hayatını bir er - kekle birleştirmek mecburiyetindedir, Güldüm: — Bu bir mesele değildir zanne- ida motör çekmez olmuş. Halbuki | derim, — Evet ama dalma gözönünde bu- lunan tanınmış insanlar için hayatla- rını keyiflerine göre çizmek kolay de- gildir. Fehmi, Rasitle bu bahis üzerine u- zum uzun konuştuk. Bu iyi kalpli ve yi düşünüşlü a- damdan müsaade alıp çıktığım o za- man saat üçe geliyordu. Hayatım biraz yorucu gidiyor. Istirahate ihtiyacım var. Sabunlu bir duş yapıp derhal yat. tım. — Zenginlik dertleri. Amerikan. ... vari bir ayrılış! "Tesadiifler birçok miihim fırsatları — Evet. Bereket o Mısırda böyle | biribiri üzerine yığdı. hâdiseler çok olur da çabuk unutu. Tur, Prenses neş'eli bir kadındır .Çok istiyen de var. Fakat evlenmek ni- yetinde değil gibi görünüyor. Çok zengindir. Cezirenin en güzel villâsi enundur. Gezmeği, eğlenmeği sever. Programımı kendim çizemiyorum. Kurşun gibi oağır bir uykudan kalktığım zaman saat sekiz buçuktu. Derhal işimin başma gittim. Öğleye kadar nefes almadan çalışmak lâ- zım, Akşam çalışmaları nekadar ol. | Satış ve ham 'madde fiatlerini tesbit eden cedveller yapılıyor TA bi noktaları gözönünde tutacaktır. Sanayi mamulâtının maliyet ve sa tış fiatlerinin kontrolü, sanayi ne gi bi tesirler yapacaktır? Alâkadarlar bunun neticelerini şimdiden kolayca tahmin edebilmektedirler, Iktisat Ve kâleti, sanayiin bir şubesindeki satış fiatini tesbit ettikten sonra, maliyeti yüksek olan fabrikalarda ona göre Islahat yapmaya mecbur olacaklar - dır, Her şeyden evvel maliyet flatinin, diğer febrikalardan fazla olmasında ki sebepleri ortadan kaldırmak için çareler arıyacaklardır. Bu Süretle| devletin fiat tanzimi meselesi sanayi in daha rasyona! bir tarzda kurul - mâsına ve islahma hizmet edecek, di ğer taraftan piyasada ihtikâra mâni olmak suretile müstehlike de büyük faydalar temin edecektir. Türkiye - İngiltere ticaret ani . Londra, 10 A.A. — Avam kamara amda bir meb'usun sualine cevap ve- ren Runciman demiştir ki: “ Türkiye ile aktedilmiş olan tica. ret anlaşmasınm tatbikı, İngiliz hü- kümeti tarafından tetkik edilmekte- dir. Pek yakında bu hususta başka beyanatta bulunancağımı ümitet. mekteyim,” m Fransanm bizden alacağı yumurtalar Fransız hükümeti bu senenin Üçüncü, üç aylık kontenjan listesinde Türkiyeden 250kental yu. murta, 750 kental arpa alacaktır. Türkofis Fransız kontenjanı hakkm- de alâkadarlara malümat vermistir. sa derlitoplu olamıyor. Tavanda mütemadiyen dönen van. Hlâtörlerin altmda bir akşam evvelki hâdiseleri hayalen tekrar yaşıyarak çalışırken birçok defalar telefon çal. dı. Bunlardan biri yine Marionne'du. Bu güzel kıza karşı o kadar ağır fbir yük altındayım ki! Utanıyorum ! ve korkuyorum. Onlara bir aksam yemeğe gidip an- nesinin'de yanında söylenmesi icap e den bazı hakikatlerden bahsetmek lâzım. Fakat bir türlü vakit bulamı- yorum, Bugün öğle yemeğinde yine Emili ile beraberdim. Dört saat sü - ren bü yemek faslı bana her şeyi w-! nutturuyor. İ O kadar istediğim ve özlediğim bu güzel kadının artık İskenderiyeye dön mesi lâzım. Yarın gidecek. Fakat kocasma bir bahane uydurup Kahiredeki misafir. liğini uzatmasından korkuyorum. Çok nefis bir kadm. Buna şüphe yok.. Fakut Prenses Seylânm peyda oluşu bu münasabetin tadını kaçırdı. Şimdiki halde onu idare etmek lâzım. Yemekte ona Iskenderiyeye gelmek istediğimi söyledim. Çok sevindi. — Denize ihtiyacım var, dedim. Ben İstanbul çocuğuyum. Uzun za - man denizsiz yaşıyamam. Sen yarm N 'Fotoğraf Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz, karakte- rinizi size söyliyelim! Alnımın üst kısmı ve saçları, bir 1. talyan tenoruna benziyor, ve düz ke- silis ve bir az Hitlerinkir e benzi- yen bıyıkları İle, u zatın muhteris ve otorite sahibi »irisi oldu vu hissi doğuyor. o Fakat, tiyyen böyle de ildir, O, çok bü - hir mshviyete aahintir. Sert gö- rünüşü zevahirden başka bir şey de « gildir. Yaratıcı ol- N. maktan ziyade verilen emirleri tat- bikte büyük kabiliyetleri vardır. Her hangi bir işte kendisine itimat edil- mesini lâzımdır. Bu İtimat olmazsa, müteessir olur. Çalışkandır. İyi bir aile reisidir. b Hayatını bir siteme sokmuştur. İçtimat vaziyetini tanzim ederek o - na göre hareket nuna kadar gitme- ğe cesareti yok - tur. Kimseye yük olmadan, hattâ kendine bile, ya » şamak ister. Bu: nunla beraber ta - hakküm etmeğe B. Şükrü meyyaldir. Harici darbelere karşı kendini müdafaa ede., Büyük bir iştihâğı vardır. Mahzun bir itaati vardır. Hayatı ve kanun- ları olduğu gibi kabul etmistir. Bu nun için, mümkün olduğu kadar ra - hat yaşamağa çalı. gir. Az yorulmak ister, Zorlanmağa gelmez. Ve şayet zorlanırsa, haya Seda s5 Tekfir di talânabilir, Haddi zatında iyi, uysal bir arkadaştır. Irfan Tehlikeli şeylerden hoşlanmaz, » Zeki, herhangi bir vaziyeti derhal kavrar. Fakat her zaman, bu vaziye » tw iyi veya kötü olduğunu kavrıye » ups maz, İhtirasları, arzuları vardır, Fa kat yaşınm küçük lüğü bunların ta - hakkukuna mâni oluaktadır. Jeti - maf hayatm bazı kanunlerma İsyan eden bir düşüncesi Erdoğan vardır. Teşebbüs sahibidir, seyahati sever. Bedii tema. yülleri vardır, M.B.S, Hayal kuvveti vardır. Mantığına galiptir. Bunu rağmen mantığı ile hareket etmesini icap ettiren bir iç- timai vaziyeti vardır. Büyük bir faaliyet ihtiyacı vardır, — Pazar günü gel! dedi, Buna imkân yoktu. Prens Caferin daveti vardı. — Büro işlerimi ancak persembe günü yoluna koyabileceğim. Burada cuma günü yerliler tatil yapıyor. Cu- martesi günü İngilizler. Pazar günü de geri kalanlar, Tam bir Ingiliz haf- tasr... Cuma günü sabah trenile geli- rim. — Nereye ineceksin? — En lüks değil fakat en müsait otel Beaux Rivage'dir. Oraya In. Ben seni telefonla ararım. Emil! bugün yemeğe yalnız gel - mişti. Görümcesi biraz rahatsızmış. Gelinle görümcenin iyi geçinmeleri iyi fırsatlar hazırlıyor. Ertesi günü erken döneceği için bugünkü yemek faslı uzun sürdü. Büroya saat beş buçukta geldim. Otomobil çok işime yarıyor. ... Cexire Mısır zenginlerinin haşme- tini gösteren bir villâlar ve parklar kösesi, En modern villâlar burada. Bir akşam evvel bir otomobil gezinti- si yaparak buralara kadar gelmiş, Prenses Seylânın villâsmı görmüştüm Güzel bir park içinde yeni mimarinin e Adansdan Remzi imzasile: “28 yaşındayım. Burada büyük bir arazim var ve bir hayli zengi - nim, 7 imi Avrupada yaptım ve İs tanıştık, seviştik. Buraya döneli 3 sene oluyor. Kızla hâlâ mektupla- şıyor ve sevişiyoruz. Onu buraya getirtmek ve onunla evlenmeği dü- günüyorum, Acaba doğru bir hare- ket olacak mı? Yoksa sonradan piş- man mi olacağım? Siz ne dersiniz?” Eğer cidden sevişiyor ve anlaşı - yorsanız tereddüt etmeden evleni - niz. Fakat dediğim gibi bütiln me - sele anlaşmada ve sevişmededir. * Kocam beni sevmiyor!... Şişliden Sabahat imzasile: “Bi yaşındayım. Iki sene evvel benden üç yaş büyük bir gençle de- lieesine seviştik ve evlendik. Şimdi bir yaşında bir de çocuğumuz var, Bu seneye kadar fevkalâde mes'ul idim. Fakat birkaç aydanberi kocam bana karşı lâkayt, mütemadiyen ba- na sinirleniyor ve hattâ bazan beni tersliyor. Ustelik geceleri geç gel. meğe başladı. Bir şey söyliyecek olursam beni azarlıyor. Ne yapaca- Jimi şaşırdım. Kocamı eskisi kadar seviyorum, fakat o artık beni sevmi- yor, ne yapayım?” Belki kocanızm işlerinden dolayı birtakım size söylemek istemediği sıkıntıları var. Belki şimdiki hali ge- gici bir buhrandan ibaret. Derhal böyle, iç yüzünü bilmeden, öğrenme den, bir karar vermeyiniz. Sakin bir zamanında kocanızi sorguya çekiniz. Size vereceği cevaplardan herhalde bir şey anlıyabilirsiniz. Sonra, ne 0 lursa olsun, yavrunuzu düşününüz. Onu bedbaht etmeğe hakkınız yok- tur. Her halde sinirlenmeyiniz. Her sey istediğiniz — şekilde düzelebilir. Bu sizin ejinizdedir. » Kocamla çok sevişiyoruz fakat!. Taksimden K. L. imzasile: "on ii ruz, fakat ben delicesine kıskancım. Bu kıskançlık yüzünden sik sık kav- ga ediyoruz ve kocam bu halime müthiş üzülüyor. Ne yapayım?” Bu dereceye kadar varan kıskanç- lık adeta bir hastalıktır ve insanla - rı bedbaht eder, çünkü zaman geç - tikçe bu his bir fikri sabit haline “97 gelir. Kazaen kocanız başka bir ka- |, dına bakıverse, onunla kavga eder- siniz. Büsbütün bukmak arzusunu ona vermiş olursunuz. Bütün bun - lar çocukluktur. Mademki biribiri - nizi seviyorsunuz, bu saadeti böyle saçma şeylerle mahvetmeyiniz. Ira- denize hâkim olup bu kiskanclıktan vazgeçmeğe çalışnı:z. Yoksa İstikba- liniz feci olabilir. 5s Kocam beni aldattı... Ankaradan P, A, imzasile: “Beş senedenberi evliyim ve ko - —— — — Onu tanıdıklarını iddin eden kims& ler iyi tanıyamamışlar, meziyetlerini takdir edememişlerdir, Makinelere ve makine gibi hareket edenlere karsi muhabbeti vardır. Bununla beraber yalnız hayalleri için yarar. üstün bir eseri sayılabilecek bu vi lâ yüksek okaliptüs ve kurma dalları arasında beyaz bir yuva gibi görünü- yor. Onun söylediği saatte geniş par - maklıkir kapıya yaklaşırken kırmızı elbiseler giymiş upuzun bir fellâh ka- pinın iki kanadını da açtı. Asfalt bir yol mermer basamaklı merdivenlerin önünde geniş bir meydan halini alı- yor. Hafif bir manevra ile yanaştım. rası antrenin tam karşisi idi. Biraz ilerde dursam otomobil dışardan gö- rülmiyecekti. Aşağıya inmişken yine direksiyona geçtim ve küçük bir tur. la arabayı ileri aldım. Döndüğüm zaman dört beş ayak merdivenin sahanlığında (Prenses Seylânla göz göze geldik. Gülüyordu: — Arabanızı aiçin o kadar uzağa götürdünüz? — Benden sonra gelecekleri arkü- da bırakmamak için! O erimiş güneş parçasma benziyen iri kestane gözleri şimşeklendi. Hürmetle elini öperken istihzalı bir sesle: — Çok naziksiniz dedi. Başkela- rını düşünmek için nekadar İyi kalp- li olmanız lâzım. isMejer lenme Seviyorum, fakat !... talebe iken orada bir Pransız kıst» | Fakat birdenbire hatırıma geldi. Bu. | lar. 11-7.986 İ | Mektup gönderenler! Bize mektup göndere sayın yrcularımızdan çok mühim Ti var. 1 — Yanları sayfanın yalm tarafına yazmak, arkasına yasi (mak. 3 — Mektupları mümkün takdirde makine ile, olmazsa araları geniş bırakarak, yazmağa çalışmak. Bu iki noktaya dikkat eti takdirde, hem bizim işimiz ko laşmış olur, kem de kendilerin? ha çabuk cevap verebiliriz. camı seviyorum. Bundan birkağ man evvel ameliyat oldum ve bii günler hastanede idim, Bu ga zarfında kocamın beni bir genç ia aldattığını biliyorum. Zaten cum da bunu inkâr etmedi, Ne payım? Kocamdan ayrılayım yoksa affedip oturüym mı? SİZ dersiniz?” Ayrılmayınız. Geçici bir arzu canızın size karşi olan sevgi sarsamaz, Bilâkis, şlindi vicdan bı çekiyordur ve bundan sonra daa çok sevecektir. Ayrılmak laydır, halbuki her şeye rağmen fetmek ve oturmak, ancak karakterlerin harcıdır. # Sevgilim öldü, ben Beyoğlundan L, L. imzasile : “21 yaşındayım. Uç seneden bir gençle- delicesine sevişiyo Tam evleneceğimiz sırada, hastalandı ve öldü.., Deli ( gibiğ ben de ölmeğe karar verdim, £ kü onsuz yaşayamayacağımı anif rum, Acaba siz ne dersiniz ? Istirabınızı anlıyorum, ve on& tirak ediyorum. Fakat sakin intil “İf ötmeyiniz. Bu alçaklık ve “çocul plur. Hayatla unutulmayan “bi şey yoktur. Daha çocuk #ayılsi kadar gençsiniz. Zamanla her unutacaksınız. Tstikbal sizin içi zun ve güzel senelerle dolu... Bir bana hak vereceksiniz. o Şim böyle istirabmızla başbaşa ki yınız. Geziniz, eğleniniz, ve bu retle çabuk unutacakainiz. # Bir cevap Beyoğludan 8. L, imzasma * Kendisine mektup yazmaymıf. şayet müasebet düşerse, ona ti anlatırsınız, Mesele birter. Yalnız, mektubunuzdan, bu ağ hâlâ sevdiğinizi anlıyoruz, Bunu di kendinize de isbat için birçok & Jer ileri sürüyorsunuz. Evlenm imkânı olmadığından bah Duz. İzzeti nefsinizi de unutmuyü nuz. Size tekrar ederiz ki, onü rar görmeğe çalışmayınız. 'Tehibi olabilir. Tetikbalinize alt fena vi ler olabilir. Son pişmanlık ta vermez, Bu sözleri ilâve etmek meçburi tinde kaldık, mazur görünüz. — Ondan şüphe etmeyiniz, Fakat hakikati söylemek bareketimde yalnız sizi dü — Nasıl? — İlk durduğum yer caddedel rünüyor... Başmı salladı. — Anlaşıldı. Haydi içeri öyle" Büyük camlı kapıyı yine nar © gi renginde co'biseler giymiş or. iki yaşlarında iki fellâh çocuk ndÜ Burada kibar evlerde tektük bi kadın hizmetçiler var. Geri K hep fellâh. Ama ne Şirin fel — İçiçe iki salondan geçtikten ra Nile bakan büyük pen odaya geldik. Pencere, karşı duvarn bütün hası kadar geniş. Hafif esya. Zandaki camlı dan geniş ve çiçekii bir : çıkılıyor. Büyük yapraklı ağ$ ları üzerinden Nil görünüyor. Batmak üzere bulunan günesi rengine boyadığı Nil bu koyu yapraklar arasında ne haşmetli # nüyor. Prenses Seylân ince, şeffaf mavi şarmöze benzer tuvaleti İ rüya gibi dolaşıyor. (Arkasi

Bu sayıdan diğer sayfalar: