July 15, 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

July 15, 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iz 8 EKONOMİ Yerli Mallarda Pavyon müsabakası için hazırlıklar Yerli Mallar sergisinde en güzel pâviyon müsabakası yapılacağından bahsetmiştik, fakat Sanayi Birliği idare heyeti bir türlü toplanıp, bu müsabakanın şekilleri etrafında bir karar verememiştir. İdare heyeti, dün de toplanamamıştır. Halbuki ser gi on gün sonra kapanacaktır. Bu iti barla müsabaka için de vakit kalmı- yacektır. Sanayi birliği reisi, idare heyeti azalarımı bu safahatı hatırla- tarak bugün için bir toplantı yapma larını rica etmiştir. İnhisarın kokulu şarapları Sergi büyük bir rağbet görmekte- dir, Sergi duhuliyeli olmasına rağ - men her gün hıncahınç kalabalıktır. Bu sene sergideki paviyonların gü- zelliği bilhassa halkın rağbetini cel- betmektedir. İnhisar pavivonu en çok ziyaretçi toplamaktadır. İnhisar ida» resi sergide en çok satış yapanlar sra #mdadir. Bu sene idarenin yeni yap - tığı ve piyasaya arzelliği “Misket” şarapları çok rağbet görmlştür. Ru şaraplar, kokulu İzmir üzümlerinden imal edilmektedir. Ve bilhassa güzel kokusu ve tatlı içimi bakımından ter eih edilmektedir. Fiatferin kontrolü ve Ticaret Sanayi Odası Dün İstanbul ticaret ve sanayi o- dası kâtipliğinden şu mektubu aldık; Bazı gazetelerde sanayi mamulâtı- nın maliyet fatlerinin kontrolu hak- kmdaki kanuna wistinaden İstanbul Tica, ve Sanayi Odası tarafından bu hususta teşkilât yapılacağı ve Ti. caret ve Sanayi Odasının bu kontro- lâ icrn ederek neticelerini vekâlele bildireceği tarzında neşriyat oyapi- maktadır. Bu neşriyat Odamızda bir sanayi şubesinin tesis edilmiş olma- sından çıkarılmış yanlış bir netice olsa gerektir , Odamıza fiatleri kontrol için veril miş bir salâhiyet yoktur. Odular an- cak Vekâletçe bu hususta sorulan suallere cevap verebilmek için naza- ri tetkikat yapar ve toptan satış fi- atleri temevvüçlerini bildirir. Koyfiyetin bu suretle muhterem gizetenizde de tavzihini ehemmiyet- le rica eder ve bu vesile ile de saygi larımızı teyit eyleriz. Çuvalların ağırlığı Ticarette tağşisin men'i ve Ihraca- $n kontrolü hakkındaki kanunun &- tr ay sonra tatbik edileceğinden bahsetmiştik. Iktısat Vekâleti kanu- mun tatbiki için şimdiden hazırlıkla- re başlamıştır. Vekâlet tarafndan ticaret odaları ve ticaret borsalarina gönderilen bir tamimde, çuvallarm kaç kilo kadar olacağı bildirilmekte dir. Bazı ihracat tacirleri, malm a- ğır olmasmı temin etmek için, çu - vallara aşağı büyük parçalarla bir - kaç yerinden yama vurmaktadırlar. Bu gibi usullerle çuvalların ağırlığı! altı kiloyu bile bulmaktadır. Iktısat Vekâleti ticaret odaları ve | borsalara yaptığı bir temimde, çu -| valların iki kilodan fazla olmamasmı emretmektedir. - Pamuk pıyasası Mersin mıntakasında bazı cins pamuk fiatleri Ege mmtakası pamuk piyasası son hafta içinde biraz gevşemiştir. Bu gevşekliğin ihracatçılar elinde kendi satışlarına yetecek kadar mal bulunması, dahildeki fabrikaların fi at yüksekliği dolayisile mübayaaları Dn? ufak partiler halinde yapmağı ter cih ettiklerinden ileri geldiği bildi - rilmektedir. Bu durumün geçici öldü ğu ve pek yakında fiatlerin tekrar yükseleceği kaydedilmektedir. Son hafta içinde prese birinci nevi pamuklar 43,50 kuruştan muamele görmüştür. Mersin mıntakasında bazı cins pa muk fiatlerinin yükseldiği ve piyasa muamelelerinin çoğaldığı bildirilmek tedir, Dahili fabrikaların yeni mah- si mevsimine kadar ihtiyaçları olan pamuğu temin için fazla mal almağa başladıkları ve bil hassa Adana borsasında satılan mal- ların yarısından fazlasını bu fabri- kaların aldığı kaydedilmektedir. Son fiat durumu aşağıda yazıldığı gibi tesbit olunmaktadır: Mersinde Klevlend 42,5 Kuruş Ekspres 41 . Tane 40 ” Adanada lane L 32 “ , 28 , Klerland 3ö » Amerikada middling haztr mal İ Nevyorkta 43 ve Nevorlean da 42ile ri teslimler ayni piyasalarda 23-46 punto yükselmiştir. Mısırm bu seneki rekoltesine ariz olan kurdum yapmağa başladığı tah ribatdolayisile piyasada fazla mua - mele olmaktadır. Bu sebeplerden yilk biraz yükseldi selen fiatlerin satışlarını kıvpatmak isteteyen tüccarların mü matı yü- zünden tekrar oyükseleceğiilihtimali olduğu bildirilmektedir. / Samsunda ceviz, stokları tükendi. İstanbul ceviz piyasası! durgun - dur, Fiatler değişmemişt in. Ege minlakasmda mevcut mal ok madığı için piyasada mutamele olma mektadir, Samsun mıntakasında istok tüken- miştir. En son parti olam 9900 kilo iç ceviz bu hafta sevkedilmiştir. Kabuklu cevizlerden 14035 mahsu- lü Sicilya malları loca 'Hamburg 43 mark teklif olunmuştur. 1936 mahsu Ni kabuklu cevizlerin beklifleri ise 100 kilo cif Hamburg ve Eylül -T. Terin yükselmesi şariile nevi ve menşeine göre 43 - 85 naark üzerin. den yürütülmüştür. 1939. mahsulü Türk cevizçileri 100 kilce başma loca Hamburg nev'ine göre (j5 - 10 mar ka teklif olunmuştur. Apek 65 mar ka teklif olunan mallar "kırık ve ta- biatile aşağı kalitede bulunmakta- dır. , İzmir sergisine Hsirlik Istanbul ticaret odası; sanayi $u besi, Izmir beynelmilel sergisi “çin hazırlıklar yapmaktadır., Odada, sa nayi birliği reisi Vasıfrh iştirakile bir toplantı yapılmış İstsrbul fabri- katörlerinin gönderecek! kri hümune- erin listeleri görüşülmü gtür. i ——— A BORSA NI Paralar i Aş Satış Sterlin 1 Dolar 20 İsviçre fr. 20 Belçika ir 20 Drakani 2) Çek kuron 20 Ley 1S 20 Dinar Sürün Liret vesikah 198,— Florin “e Avusturya gilin 4— Mar Yi Zlow 7— Pengo 20 Leva 25— Yes 34.— İsveç kuronn 33 Altm 958— Banknot atiye Çekler Paris üzerine 12.04 İngiliz Üzerine 630,0 Dolar 0,79,58 Liret 10,07,78 41040 Cenevre 343,50 Snfia 61— Florin 1,1684 Çekoslovak 19,11,68 Av arya *1BZ Mark 197,25 karonu 3.07,10 ya pezeta 54050 M TEMMUZ SALI A A Esham İş Bankası Mü « ,» , Hamiline Anadolu 94 60 mi0 Şirketnayrive Tramvay Bomoa Nektar Terkon Aslan Çimenta Merkez Bankası Osmanlı Bankası — Şark Merkez Ecrsnesi'Ku; kansar 3,70 İstikrazlar Türk Borca ! m ! | İl "e, Tetikrazı dahili E A.B. Mısır tahvili İ ass —— 1908 11 97,56 1911 TE Tahvilât Ritim 10.25 Anadolu 1 ve 1 4560 . . m 45,50 adoje Mümessil 45,40 No. 82 Âdemle Havva Birhan CAMI Ömrümde ilk defa böyle buhran geçiriyorum. Büronun bir günlük işleri geri kaldı. gümrük şefinden söylemiyen üç kadından bahsedili - yor. Listede bunlarm isim yerleri boş bırakılmış. Yalnız üçünü birden gösteren parağrafın altında şü kayıt var. — İsimlerini söylememişlerdir! Bunları merak bile etmedim. İçkiye karşı duyduğum nefreti kadınlar için de hissediyorum. Kendimi toplıyabilmek için iki gecenin hareketsiz uykusu kâfi ge- lebildi. Eğre bu perişanlık devam et- seydi muhakkak bir doktor çağırta- caktım. Ne olmuştum. Bugüne kadar ken- reden geliyordu. Londrada Mery'nin yeşil odalarında geçen içki ve aşk â- lemleri beni bu kadar perişan etme- mişti, Vücudum mukavemetini mi kaybetti? Yoksa bu yeşil gecesinin esrarında insanı bile paçavraya çe- viren bir başka tılsım mı var? Büroya sabah biriken işleri görebilmek için bir misli faz- la çalışmak lâzım olduğunu gördüm. Ertesi akşam prens Sagirin garden- partisi var, Tik işim, daktilomu çağırıp telefo- na bakmasını söylemek oldu. Kiza dedim ki: — Beni kim ararsa, henüz rahat- sız olduğumu söylersin, Kız önline bakarak mırıldandı: — Dün birkaç kadın da aramıştı: Bugün gene... Başım sert bir hareketi ile sözü- nü kestim: — Kim olursa olsun! En güvendiğim tarafım hiç heyeca nâ ve hislerime kapılmayışımdır. Ge- girdiğim buhranın nekadar yıkıcı ol- duğunu anladığım için çalışma haya- tımı felce uğratan tehlikeli âlemler- den uzak kalmıya karar verdim. Şarkm Nil geceleri Taymis kıyıla- rmm viski âlemlerinden çok tehlike- Gimde görmediğim bu baraplık ne-|H, hâlâ şarkın ikliminde en ikihaplı sah- nelerini yaşıyor. Ay, güneş ve sahra Ylusufla Zeli- hanım, Antuanla Kleopatranm, Astar- la Buhtunnasrın, Firavuni İpaytanm Iskehderiyle kesişleriyle 'Paisin tarihi aşk menkibelerine onlardian daha ha- raretli şehvet ve sevda w aceraları ilâ ve ediyor, Aşk garpta adaleden sjiyade gönül- lerin ve kafaların bir eğlencesi haline geldiği halde hattı üstü ya altmda et ve sinirlerin milcadelesi ş eklinde de- vam ediyor. j Ve insanlar, yeni aşlk ve heyecan kahramanlarınm üzviyetlerinin tabil ültihaplahışmı kâfi bulraryarak sinir. lerini şahlandıracak maddelerle zev- kin ve raşenin dozünu arttırmak için uğraşıyordu. Bana öyle geldi ki; Korkunç oldu. gu kadar lezzetli geçeni o Nil gecele- rine bir hafta devam «edecek kahra- man için İkinci bir haftaya erişmek imkânı yotür. Hayat tatlıdır ve tafilatta Insanla- ee TŞA'N İ Aşk güneş gibi garktarş doğmuş ve | Fotoğraf Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz, karakte- rinizi size söyliyelim! öeülis bir karakter. Maksadna e- le feda etmekten çekinmez, Eline el dığı işi büyük bir , Bsrarla, inatla ba - şarır, ve şayet m vaffak oolmazsa “bu onun elinde ol- mıyan sebepler - den, belki de mu hitinin kıskanç - Ö. F. Ulusoy lığındandır. Çok dikkatlidir, Zaman zaman ruhi ve a- sabi mücadele devreleri geçirir. Anl hiddetleri vardır. Haddizatında İyi kalplidir ve herkesin iyiliğini ister Mevzu kânunlara hürmetkârdir. Her kesin de hürmet etmesini İster. #* Teşebbüs ve takip fikrine sahiptir. Sarahat ve itinayı sever. Harekt ölçülüdür. Yük - sek bir hassasiye- bilhassa şiir ve müsikiye © bUYük temayülü vö ka « biliyeti vardır. İç- timal vaziyeti İs - tiyerek talıdit et- miştir, Görüştü gü kimselerden ek azı ile sami- il midir, Ve içini yalnız uzun - lerden sonra kendine dost edindiği kimselere açar Fikri fanliyetini in- kişaf ettirdiği takdirde kıymetli bir sanatkâr olacaktır. # Rasim Macera sever, hayali kuvvetli ori- İ inal bir karakter. Fakat bütün bun- lar onun İçinde gizli olarak kalmış - tr ve zaman zaman fışkırır. Sonra tekrar mukul bir hayata döner. Gü- yatı bir hayli yüklüdür. Insiyakı ile hareket eder İçtimai kanunlar onun için mâni teşkil etmez. Kendini kon- trol etmesi lâzımdır. a Mikrobioloji kongresi 25 Temmuzda Londrada toplana - cak olan Beynelmilel Mikrobiyoloji kongresine Türkiye hükümetinden bir doktor davet edilmiştir. Bu kon- grede Türk doktorlarını, döktör bak teriyolog İhsan Sami temsil edecek- tir, Kongre 25 Temmuzdan 2 Ağuste sa kadar devam edecektir. Burada hayvan ve insanlardaki müşterek hastalıklar etrafında görüşülecek ve bu hastalıkların hayvanlarda ne ş6- kilde, insanlarda ne şekilde sirayet ettiği etrafında tetkikatta bulunula- caktır. Heybeliada muallimler kampı * bugün açılıyor Heybeliadada tesis edilen muallim- ler kampı bugün açılacaktır. Kamp biri Heybeli ilk diğeri orta mekte- binde olmak üzere iki şubedir, ! A. 1 imzasile: Bu sene hayata atildım. Henüz -| 28 yaşındayım. Bir aile kurabilmek | için 20 yaşlirında bir genç kız sev dim. Iki defa mektup yönderdimse de aldığım cevaplar beni iimitsizliğe düşürüyor. Birinci meklubumun e | vabı “Hayır”, ikinci mektubumun ce» vabı ise arkadaş gibi görüşmekti Bu kızdan bir türlü vazgeçemedi - gim gibi arkadaş gibi de görüşme - me imkân yok, Yapılacak başlıca iş-| lerin tarafınızdan bildirilmesini rica ederim.” Yapılacak başlıca gey, kendinize, izevce olarak başka bir kız aramâ! İar, Çünklü, hoşunuza giden kız, 8 ze sarahaten “hayır” demiş ve son- ra ısrarınız önünde, #izinle bir ar - kadaş olmak ve kalmak arzusunu bildirmiş. Onun bu hislerine hür - met mecburiyetindesiniz. Düşünü - nüz ki, belki o da bir başkası, #i- #in onu sevdiğiniz şiddetle sevmek- tedir? Siz nasıl kendi aşkınıza mu- kabele görmek isterseniz, o da, ayn! hakla, ayni şeyi istiyebilir. Veya- hut bu, böyle değildir de, siz onun, zevg olarak hoşuna gitmemiş olabi- İlirsiniz. Zorla aşk olmaz. Fakat mu- jhakkak surette ve kaf'iyyen onun- in evlenmek arzünuz varsa, bir Le rübe daha yapabilirsiniz. O da şu: Onunla arkadaşlığı kabul eder, ona karşı daima hürmetkâr davrana - rak, onu aşkınızla hiç rahatsız ve muazzep etmiyerek, vaziyeti, onun kalbi ve hissi vaziyetlerini anlarsı- niz. Eğer, bir başkasını sevmiyor ise, dainin tatlı ve hürmetkâr hare- ket ederek kendinizi sevdirmeği tec- rübe edebilirsiniz. * Nişanlanacağım, nasıl söyliyeyim? İzmitten Z. 8. imzasile: “Ben, kendi ailemizden düşkün, fakir bir kızla konuşuyorum. Yaşım daha on yedidir. Fakat ben onunla nişanlanmak istiyorum. Ben bu mes Twöleği valdöme söyledim, oda bu W Kabul etti. Ben annesinden ne süretle istiye yim? Fakat valdem xişanlamınca 0 nu yantımıza almamızı söylüyor, bu- nu da annesine söyliyeceğim. Ns su- relle söyliyeyim? Size soruyorum?” Bu işi yapmak size değil, anneni: | ze düşer. Anneniz gider, o kızım ân- İnesile görliştir, meseleyi halleder. iSizin yaşımız da daha küçük. Bu gi- bi işlerle uğraşamazsınız. Ve şayet uğraşmağa kalkarsanız, kızın anne- sinin sizin sözlerinizi ciddiye alma- masi pek tabiidir. Mademki anneniz razı olmuş, kendisine rica ediniz, sis zin hesabımıza bu işi halletsin. * Bir yanlışlık yüzünden darıldık Yeşilköyden S. E, imzasile; “Yedi aydanberi bir talebe bayan- İla biribirimizi bitmez tükenmez bir asug, ile seviyoruz. Geçenlerde ta nıştığım başka bir kızdan mektup aldım. Kalbimde bu kıza karşı bir sevgi beslemediğimden mektubuna ehemmiyet vermiyerek masanın ü - zerinde bıraktım. O aralık çok sew idiğim kız bu mektubu görüp oku » mek belki de insan: sürekli bir zevkin namütenahiliklerine eriştirebilir. Prenses Seylânın saplandığı hayyam felsefesi bu düşüncenin eseri olsa ge- rek. Fakat hilkat bumu kabul etmi- yor. Tabintta mevsimler ve mahlük. lar daimi bir intikal devresi geçiri - yorlar. Vakıâ yaşamak başlangıcı ve bağlangıcı görünen bir uzvi hadise dir. Iki nokta arasında çizilen haya- tın müntehası kapal değildir. Hay. yam bu müntehayı kısaltmak ve bu İki nokta arasmdaki ömrü daimi bir aşk ve hayal âlemi yapmak fikrin. de... Onun felsefesine tapanlar İçin Nil geceleri ve çöl sabahları birer va- sıtadır. Şimdi Avrupanm harp sonu esli arasında yayılan ekzotik aşklar maceralar hevesi de bunun daha mo der bir ifadesi gibi... Hayatın acıla- riyle karşılaşmamak için maddi ve bayali zevkleri ambale etmek ve bu gevkin gaşyedici heyecanları içinde ölmek istiyenler bile var, (Yarm) siz bir aşk gecesinin iltihaplı sara nöbet- leri içinde bir hayal gibi sönüp gitme- nin belki de o an için aldatırr bir rm hoşuna giden pek cok zevk vası. | zevki vardır. Fakat ben kendi hesa- taharı vardır, Bunlardarı herhangi bi. | bıma biraz ralanti yaşamak isterim. rine saplanıp uzviyetinin bütün ifra- | Eğer Mis Mery Londradaki tahrip © | yabancılar arasmda bile bu ters mil zatmı ve kalbinin bütün heyecanını. | dici hayatma devam etseydi, onunla | nasebetlerin harap edici zevkini ta* dum. O belki de beni tatmin etmiş olmak için o bir zamanlar alıştığı gayritabil zevklerden vazgeçmiş gö- ründü. Buna sevinmiştim. Onunla arkadaşlık yapamam yor, benimle darılıyor. Kendisine bu kızl sevmediğimi söyledim v darıld.ktan sonra mektup yazdığım halde cevap vermedi. Kendisini çok seviyorum. — Bununla © aramızdaki sevgiyi tekrar tesla etmek için 18 Yopmalıyım? Bu hususta yardımı * dit bekliyorum.” Size mektup yazan kıza, menfi cevap vererek bir mektup yazars” nız. Bu mektubu, kapatmadan bir zarfa koyar, sevdiğiniz kıza götürür, veya gönderir, bizzat elile postay& vermesini söylersiniz. Artık bu ha reketinizle, izin onu sevdiğinizi, başkasında gözünüz olmadığınızı a0” lar zannederiz. * Yapılacak bir şey var! izmirden M, imzasile: “İzmirde sarışın, güzel bir kızl6 tanıştım. Aramızda basit konuşma lar başlamıştı. Ben bu konuşmalar! bir eğlence sanarak ehemmiyet ver medim. Aradan iki ay geçtikten sonra kızı çilginca sevmeğe başla * dim, Bu sefer kız benden çekinme" ğe başladı. Benim ise sevgim gü” den güne artıyordu. Hattâ imkânım bulsam bütün gün peşinden gidece * ğim, Çok zamanlar işlediğim daire” den izinle çıktp kendisini görmek için evlerinin mahitine gidip dolaş" yorum. Buna mukabil bir netice o de edemedim. Bir gün yolda tesa * düf ettim. Durmasın — söyledin durdu. Biraz konuştuktan sonra be ni sevip sevmediğini sordum. Tebes* süm cderek bu sözüme otvap vere * miyeceğini söyledi. “Beni ebeveynin kime verirse onunla evlenceeğini” dedi. Sonra da gülerek: “Ben başk birini seviyorum” dedi. Bunun üze rine hiddetli bir tavır alarak; “S£ hi mi?” dedim. Yine gülerek: “Ha mr, hakikat değil” dedi. Bon ise & nu almak fikrindeyim, Fakat mall vasiyetim müsait olmadığından ebe veyninden istemeğe utanıyorum, B# sevgiyi unutmak için Ismiri terkedif! Odemişe” “geldim; “Fakat “bir türlü unddamıyorum. Bilâkis günden gi” xe sevgim artıyor. Şimdi yapılacak bir gey var mı? Böyleyin, Tanrı o kap” : Mademki bu kadar seviyorsunuğ onun ailesine müracaat ederek ni * şanlanmak istediğinizi ve mali v# «iyetinizi düzeltir düzeltmez evlen& ceğiniri söylersiniz. Zannetmeyiz bu makul talebe red cevabı versin * ler. Hem kızım da sizi sevdiği bakkak gibi. Yoksa size bu kada” açıktan vaziyetini anlatmazdı. Ces retinizi kırmaymız, Bir an evvel m8" li vaziyetinizi düzeltmeğe çalışm"! Her şey ona bağlıdır. Sonra mes'Wf crSUNUZ, m e > Yugoslavyalı talebeler geldi Yugoslavya Üniversitesi talebe" sinden yirmi beş kişilik bir grüf Profesör Mehmedin başkanlığınd” şehrimize gelmiştir. Yugoslavyalı t# lebe leyli mekteplerimize misafir © dilmişlerdir. Bunlar müzeleri ve gö ein değer yerleri ler, kan birkaç prenses (gösterdiler saygısızca yapılan bu teşhirin onlar” Fakat Mısır havası onun ruhun- daki o ekzotik ihtiyacı körükledi, Kimbilir Prens Akel'in Nil üstündeki villâsında o da Nil gecele- rine başlamıştır. Muhakkak ki firavnların memleke- tinde aşk ve şehvet,dünyanm her ye- rinden daha hararetli ve daha lüzu- cetli, N Bir arkadaşım bana Mısırdaki eğ- Ilarının yerstabileceği en ağdalı sara kadar yayılmış ve İlerlemiş ki hattâ sinirinin bütün gerginliğini sarfet-İçok daha evvel ayrimış bulunur.) mak istiyenler olduğu söyleniyor. | şehvet mahneleri Nil gecesi, . | yeti çöl hayatımı ecnebilere tanıtmaktır. verdiği zevki bulmak için hayli şündüm., rini her zaman görmek kabil ğunu da söyledi. d Fakat firavunlar diyarınm “ie teras faları, Özbekye nümayisleri ile bit” miyor, Kahireden kilometrelerce mpi in 2 Çöl âlemini görmek, vahşi tabisi « vap başa kalmak istiyen Avrupai” defini değiştirmiştir. Bir ün etlerinde biride safir olan bir Avrupalı kadm o zabılasına telefon edip arkadaş! TArkamı carl

Bu sayıdan diğer sayfalar: