30 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

30 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —— 5 Çanakkale muharebesi Atatürk Çanakkale muharebesini anlatıyor Hiçbir tüfek, top ve bomba patlamaksızın süngü ile düşman üzerine atıl IX. Filbakika düşman kolordusunda kumandanların müessir olmadığını Hamilton da bilâhara itiraf etmiştir, fakat benim istiğrab ettiğim cihet Hamiltonun bizzat kendisi de oraya geldiği halde emrini yine infaz ede- memeiş olmasıdır. Her halde Hamil- ton da dahil olduğu halde Ingiliz ku- mandanları beyninde,çok müzakere, çok tereddüt olması, ve bilhassa mes" uliyet korkusu bize kendilerini mağ- İüb etmek fırsatını balış etmiştir. Filhakika mes'uliyetten korkan ku- mandanların hiç bir vakitte icabeden kararları veremediklerini, bunun ne- ticesinde ise acı felâketler huzule gel- diğini bizzat ben de muhtelif zaman larda görmüşümdür. O gün ihraz olu- nan muvaffakiyet pek ziyade şayanı memnuniyeti, Fakat vaziyeti umu- miyenin islah ve temini ve binnetice payitahtm tamamen, emniyetli hir su- retle muhafazası noktai nazarından beni henüz tatmin etmiyordu. Çünkü düşman üç gündür “Arıburnu” ile “Azmak” ârasında başkaca mühim kuvvetlerle icra ettiği mütevali ve fe- dakârane hücumlar sayesinde “Conk Bayırı" ve “Şahintepe” de mevcut tehditkâr vaziyete sahip bulunuyordu. Filhakika Hamilton bütün “Koca Çi- men” silsilesine malik olmak noktai nazarından “Conkbayırı” nın zaptını muvaffakiyete beratı istihlâl ade- diyor, bu mevzii mihveri harekât addediyordu. “Conkbayırı” ve “Şahintepe” nin muhafazası için benim kumandayı deruhte ettiğimden evvel orada mu- harebe eden askerlerimizin pek bü- yük kahramanlık ve fedakârlık gös- terdiğini kemali taktir ile yad-ede- rim. Ancak şunu da İlâve etmeğe lü- zum görüyorum ki; bu krtalar artık pek ziyade zayıflamış ve yorulmuş bulunuyordu. Fakat yeniden iki pi- yade alaymm tahtı emrime gireoe- ğine dair olan malümst beni vakit geçirmeksizin yeni icraatta buluna- bileceğime dair ikna etmiş oluyordu. 27 temmuz günü öğleden sonra saat İçte “Conk Bayırı ve “Kocaçimen” mıntakasında bulunan ,.ncı ve ..ncı fırka okumandanlıklarını telefonla dedim ki: “bu gece Conkbayırında kendilerinden büyük faaliyet talep edeceğim iki piyade alayı için orada bulunan kıtaat vasrtasile hiç olmaz. sa sıcak bir çorba hazirlstmağa im- kân bulmanız çok muvafık olur.” Erkânı harbiyemle birlikte “Çamlı Tekke" den “Koca Çimen” istikametine teveccüh ettik. Düşma- nm bir tayyaresi semtürrelsimize geldi ve bizi takibe başizdı. Artık zaruri olarak bütün refakatim hey“ eti sağa sola açılmak mecburiyetin- de kalmış, bunun neticesinde yolla- rını şaşırarak ve karanlığa kalarak ertesi güne kadar bana mülâki ola- mamışlardır. Ben, benden ayrılma- yan süvari ihtiyat zabitlerinden Zeki efendi ile tuttuğum yolu takibe de- vam etmeği zaruri gördüm. “Koca Gimen” üzerinden “Conk Bayırı” na gitmek istedim. Fakat bu yol Ingi- lizler tarafından tutulmuş olduğu i- çin ateşe maruz kaldım.Daha cenub dan dolaşarak Conk sırtının şark ya maçlarında bulunan... ncı fırka ka- rargâhma vasıl oldum. Kıtaların ah- vali dahiliyelerini tetkik etikten son- ya bana hazırladıkları çadıra çekil- dim. Zaten gece de hulül etmişti. Lâ- zım gelen emirleri verdim. Taze kuv- wetlere intizar ediyordum. Bu kuv- vetlerse yukarda bahsettiğim iki a- laydı. Bunlardan birisi pek geç vasıl olabilmiş, diğeri de ertesi gün an- cak muvaffakiyet istihsalinden son- ra gelebilmiştir. Bu sebeple kuman- danlar ve erkânıharpleri kuvvete nazarıdikkatimi celbettiler. Vakıa hakları vardı. Fakat ben muvaffa- kıyeti çok kuvvete malik olmaktan ziyade elimizde bulunan kuvvete azm ve şiddet vermekte, ve onları benim tasavur ettiğim gibi kullanabilmekte görüyordum. Geçirilen zaman bizden ziyade düşmana? faidebahs olacaktı. Onun için bütün mütalânta ruğmen surati kat'iyede taarruz edecektim. Hazırlanmaları bitince bana bildir. melerini kıtalara emrettim. —Pek iyi bu az kuvvetle ne türlü mak bir hücum tertip edecektiniz? — Gayet basit!,.. Conk Bayırındaki ve Şahintepedeki düşman karşism- da duran kuvvet mer fırkaya aitti. Yeni gelecekalaylar bu hatm geri- sinde ve hemen yakınında toplu saf- fıharp nizamında ahzimevki edecek- lerdi, Hareket fecirle beraber başla” yacaktı: Hiçbir tüfek, top ve bomba patlamaksızın süngü ile düşman ü- zerine atılmak. — Fakat, zatıâliniz, anladığıma göre, kaç gündür uykusuz kalıyorsu- nuz? Hiç bir yorgunluk duymuyor- muydunuz? —Tabii duyuyordum. Ve bu mu- bartbe yorgunluğunu hiç olmazsa telâfi ederek ertesi gün hücüm a- nında zinde bulunabilmek için çadı- rımda yalnız kaldım. Fakat buna im- kân varmıydı? Bir çok sebeplerle bir çok zevat yanıma gelmek mecburi- yetinde kalıyordu. Ayni zamanda bütün gurup cephesinin muhtelif kı- sımlarından heyecanlı raporlar âlı- yordum. Meselâ; Düşmanım Eçe li- manı önünde nümayiş için makta olduğu boş gemileri gö, üzerine İngilizlerin mezkür limana asker çıkarmakta olduğunu bildiren raporlar gibi.. Geceyi işte bu tarzda geçirmiş bulunuyoruz. İspanyol boğuşması (Başı 1 incide) liyemez mi? ki İspanyadaki- ikilik . milzmsin... bir hastalık şeklindedir. Bugün şu veya bu tarafın galebesi meseleyi hallet- mez. İspanyollar kavgacı ve İnatçı adamlardır. Yakm bir istikbalin ha- zırlıyacağı netice ne olursa olsun, se nelerdenberi gördüğümüz gibi, İs ipanyada ziddiyetler ve düşmanlıklar devem edip gidecektir. Araya mutla- İka teskin edici bir âmil girmeli, yap- tıklarının delilik olduğunu her iki ta- rafa duyurmak için bir fasıla, bir im- 'kân hâsıl olmalıdır, Böyle bir ara bul- ma ve teskin vazifesi ancak Milletler Cemiyeti namma yapılabilir, çünkü devletlerin milnferit müdahaleleri İz. panyolların milli gururuna dokuna- bilir. Yapılacak teşebbüs belki de müs bet neticeler vermez. Fakat böyle bir teşebbüs yapılması bile kardeş bo- Zuşması karşısında samimi teesslir. ler duyan dünya vicdanını tatmin e. decek bir hareket olur. Milletler Ce- miyeti muhiti mutlaka teşebbüse geçmenin bir şeklini ve yolunu bul- malıdır, Habeş kuvvetleri (Başı 1 incide) İtalyan garnizonlarma karşı yeni bir hücum yapılmıştır. Bu taarruzu da eskisi gibi püs- kürttüklerini söyliyen İtalyanların çok müşkül bir vaziyette oldukla- rı anlaşılmaktadır. Gorede teşekkül etmiş olan Ha - beş hükümeti, tahminen 100.000 ki- lometre murabbalık bir sahaya hâ- kim bulunmaktadır. Amhari ve Go- rahi kabileleri bu sahada temerküz etmişlerdir. Müstakil Gore hükümeti Hartum, 29 (A.A.)— Habeş Kı- zılhaçındaki eski İrlanda ataşesi Brophil'in bildirdiğine göre, garbi Habeşistanda mustakâr bir hükü- met teessüs etmiştir. Bü hükümet Gella kabilelerini temsil etmekte ve 160.000 kilometre murabbai toprağı kontrol etmektedir. TAN Madrit, 29 (A, A.) — Loyola kıs- lalarımda tshassun etmiş olan asi- ler, dün saat 13,20 de teslim olmuş- lardır. Zabitler, hapse atılmışlardır. Neferler ise milislerle kardeş gibi geçinip gitmektedirler. oKışlalarda mühim miktarda harp malzemesi bu- lunmuştur. Hükümet kuvvetleri, pazartesiden- beri Oyarzunda toplanmış olan asi- lere karşı bir taarruz hareketi tertip etmişlerdir. Ekserisi Don Carlos te raftarı olan asiler, şiddetli bir muhs rebeden sonra kasabayı terketmiş - ler ve Vent doğru ricat etmeğe başlamışlardır. Çünkü Nava eya leti ile muvasalaları kesilmiştir. Sa- at 18 de Ventas'da halkçılar cepkesi milisleri ile Don Carlos taraftarları arasında bir muharebe başlamıştır. Don Carlos taraftarları saat 19 da Bidassoa'ya doğru ricat etmeğe baş- lamışlardır. Birçok çarpışmalar vukuu gelece- ği tahmin olunmaktadır. Çünkü esi - lerin imdadına yetişmek üzere Pam plune'dan takviye kıtaatı hareket et- miştir. Halkçılar cephesi mensuplarının dünkü muvaffaktyetleri (o onlarm Gulpuzcoa'daki vaziyetlerini takviye etmiştir. Halbuki bu vaziyet, evvel ki gün asilerin elde ötmiş oldukları muvaffakıyetlerle hayli sarsılmıştı. Hükümet vaziyete hâkim Madrit, 20 (A. A.) — Sierra cep- hesindeki hükümet kuvvetleri ku - mandanı general Rikuelme, Leon bölgesinin cenubunda ancak 1600 ka- dar âsi bulunduğunu, general Mola ordusu ile bunlarm arasındaki mu - vasalanın kesilmiş olduğunu ve Şa yet teslim olmak. İstemezlersö, ol dukları yerde telef gdileceklerini söylmiştir. Gene bu generalin ifadesine göre, hükümet kuvvetleri Sicrra tepeleriy- le, Madrite akan sulara hâkim bulun- makta ve asiler tarafından asla taz yik görmemektedir. Sosyalist lideri Prieto, nihat mu - vaffakıyetten © emin m ancak kardeşleriyle - yönünde tutan hükümetin boşuboşu- na kan dökmekten ihtira? eylediği- ni söylemiştir. Hükümet kuvvetleri üstün Hendaye, 29 (A. A.) —Dünne gündüz ve ne de gece, tarafeynden hiçbiri kat'i bir muvaffalıyet kay- 'dedememiştir. İspanyanın birçok nok talarında zorlu çarpışmalar olmuş, fakat bunlar umumi vaziyeti değiş- tirmemiştir. Ancak, daha muntazam bulünün hükümet kuvvetlerinin günden güne üstünlük kazandıkları anlaşılıyor. Dün, asilerin mağlübiyetiyle neti- celenen Oyarzum muharebesi pek ya- man olmuştur. İki taraf ta, harikulâ- de bir enerji ile, göğüs göğüse çar pışmıştır. Dün gece top sesleri hâlâ duyul- Her iki tarafın telsizleri, yakında muzaffer ola: ilân etmektedir - ler. Bitaraf siyasi müşshiller bu kardeş kavgasının kolay kolay bit- miyeceği kanaatindedir. Bir zırhlı asiler tarafına geçti Madrit, 29 (A, A.) — Seville'den gelen haberlere göre, yüz kadar ko- münist yirmişer kişilik gruplar halin de kurşuna dizilmiştir. Asilere iltihak etmiş olan Almi- rant Cervera zırhlısı Madrit bhükü- meti tarafından korsan ilân edilmiş- tir. Hükümet deniz kuvvetleri bo - gazları tarassut etmekte ise de gene ral Frankonun tayyare İle Tetuan - dan Seville'e uçtuğu ve 200 İejiyo- nerin de Ceuta'dan Algeesiras'a geç- tiği bildirilmektedir. Toledo asileri teslim olmamış Madrit, 20.(A. A.) — Alcazar sarayına İltica etmiş olan a- | ville radyosu General Franko'nun silerin teslim olmuş olduğuna dair | Şas'tan Seville'e gelerek isyancıların haber, mevsimsizdir. Yalniz bunlar - | umumi karargülmı burada kurduğu» dan birkaç kişi teslim olmuştur, Dİ- Zerleri hâlâ sarayın içinde bulurmak ta ve mukavemet göstermektedirler. Hükümet, asilerin teslim olmaları - ni tesri etmek ve bunları esir al - atı göndermiştir. Asiler tekzip ediyorlar lendiğine göre Seville'den hareket e TAN ispanyada kan ve ateş! Denizde karada dahili muharebe —— bütün şiddetile devam ediyor den bir kol, Portökiz hududu üzerin- | Lizbonla münakalât durdu de Huelva ile Agamonte'yi | kolayca #aptetmiştir. Galiçe'de vaziyet çok müsaittir. Ge neral Mola'pın kolordusu Pontevedra bölgesinde, muayyen taarruz plânmı muntazaman tatbik etmektedir. Beyanname, hükümet kuvvetleri- nin birkaç güne kadar mukavemetten âciz kalacaklarmı ilâve etmektedir, Badajoz şehri hükümete teslim oldu Madrit, 20 (A.A) — Seville'de asi- lerin veziyeti çok vahimdir. General de Llano kaçmaya hazırlanıyor. Bu sabah Logranoyu bombardıman et mek üzere otaya uçaklar gönderi miştir, Badajoz şehri hükümete tes- lim olmuştur. Loyola zaptedildi Madrit, 29 (A.A) — Hükümet kuv- vetleri, dün Guipuzcoa eyaleti dahilin de mühim muvaffakiyetler elde et- mişler ve Saint - Sebastien yakininde vin Loyola mevziini zapteylemişler- Hükümet kuvvetleri, bundan sonra asileri Oyarzun'da ve İrun'a dört ki- lometre mesafede bulunan Ventas'da bozguna uğratmışlardır. Yüzbaşı Puig'in kumandası altımda bulunan hükümet kuvvetleri Madri - din şimalinde küin Guaderama'da a- silerin bir mühimmat deposunu tah- rip etmeye de muvaffak olmuşlardır. Hükümet, isyana nihayet vermek için yapılması mukarrer olan taarru- zun başlamış olduğunu bildirmiştir. General Frankonun İngiltereye bir tebliği Löndra, 29 (AA) — Franco, Ce- belüttarık'taki bahriye makamatım - dan tayyareler tarafmdan yapılacak bombardımanlara maruz kalmamak muhatarasmın önüne geçilmek ilzere İngiliz harp gemilerinin İspanyol harp gemilerinden uzak bulunmaları- nı istemiştir, muvaffakıyeti Hendaye, 29 (A.A) — Bu sabah Sen - Sebastiyen etrafında sükün hü. küm sürmekte idi. Alman bütün ha: berler, hükümet kuvvetlerinin bu mmntakada muvaffakiyet kazanmış olduklarına dair olan bâvadisleri te- yit etmetkedir. daki tren münakalâtı tekrar başla- mış olup İrün ile Sen - Sebastiyen a- rasındaki yol serbesttir, İspanyaya giden Fransız faşistleri Tuluz, 29 (A.A) — Tuluzdaki “Faşist “aleyhtarı Komite,, ye men - sup elli gönüllü, hükümet kuvvetleri arasına girmek için İspanyaya git * mek üzere hududu geçmişlerdir. Ecnebi deöletlerinin tebaaları Madrit, 29 (Tan) — Avrupa dev- etleri İspanyada bulunan tebasları- İnı kurtarmak endişesine düşmüş - lerdir, Fransa, Valansiya ve Barse - İlon limanları vasıtasiyle tebaası - dan birçoğunu Fransaya © celbettiği İ gibi, Almanya, İtalya, Amerika hü- kümetleri de tebüalarını aldırmak ü- zere İspanyaya gemiler göndermiş - lerdir. Avusturya İsviçre.ve İsveç hükümetleri de tebaslarının himaye- sini Almanya hükümetinden rica et- mişlerdir. ' Katalonya anarşistlerin elinde Londra, 29 (TAN) — Katalonya vilâyeti tamamen komünistler ile a- narşistlerin elinde bulunmaktadır. Burada, halkın yiyeceği cebri tekâlif suretile temin edilmektedir. İsyancıların umumi karargâhı Lizbon, 29 (A.A) — Reüter — Se nu bildirmektedir. Tahtelbahir muharebesi Cebelüttarik, 20 (A.A.) — Bugün öğleden sonra İs; tur, ru yol alırken görülmüştür. Sen - Sebastiyen ile Bilbao arasm- |“ bir deniz dün tayyaresiyle hükümete ait iki tahtel mak için dün asker ve hücum kıta- 7 iş - are on dakika müddetle Seville, 20 (A.A) — Radyo ile neg- heee etmiş - vettiği bir beyannamede, General de| tir, Bunlardan biri dalmış ve bir da- Mlano Madrit hükümetinin Verdiği| ha su yüzüne yükselmemiştir. Bina - haberleri bir defa daha tekzip etmek- | enaleyh bu tahtelbahirlerin battığı tedir. Bu beyannamede ilâveten söy- | zannediliyor. Diğeri ise Olagaya doğ- Lizbon, 29 (A, A.) — Madrit İle Lizbon arasındaki münakelât dün akşamdanberi kesiktir. İspanyol katolik lideri Gil Robles, bir İngiliz vapuru ile Boulozne'den buraya gelmiş ve Lizbonda birkaç gün istirahat edeceğini söylemiştir. Büyük bir hücum hazırlanıyor Londra, 29 (A. A.) — Röytera - jansı bildiriyor: İspanyada bulunan yabancılar ka- fileler halinde memleketi terketmek- tedirler. Şimdiye kadar 800 kadar yabancı Marsilyaya, Bayonne'e, Liz- bon'a gelmişlerdir. Marsilyadaki İngiliz konsolosunun dediklerine göre, Barselonda daha 1600 İngiliz tebaası kalmıştır. Saint-Sebastien mıntakasında hü- kümet taraftarı kuvvetlerin muvaf- fakiyet halinde bulundukları sanıl- maktadir. Madrid'in oşimalindeki dağlık erazide şimdilik sükün var ise de bunun Kısa bir müddet süreceği tahmin edilmektedir. Cenupta asi general Franko büyük bir hücuma hazırlanmakta ve Bür- gos mıntakasında asi general Mola da taraftarlarını organize etmekte- dir. Diğer taraftan Madrid hükümeti de boş durmamakta ve muhtelif is- yan mıntakalarına milis kuvvetleri göndermektedir. Amerikan kruvazörleri Vaşington, 29 (A.A.) —Iki Ame- rikan zırhlısı Bilbao açıklarına gel- miştir. Bu zırhlılar Izpanyadaki A- merikan sefareti emrinde bulunan Cnyuga gemisindeki talebeyi alacak ve yerine bahriye askeri koyacaktır. Amerikan Çuiney kruvezörü de Alicante'e gelmiştir. Bu kruvazör orada beklemekte olan 148 Ameri- kalı ile Amerikan o sefaretine iltica etmiş olan diğer (yabancıları ala- Mecliste hazırlık . m ee imdi) Büsünuz söyTUyor? “ “ Mukaveleye merbut protokol da imzslarm takip ettiği sıra, biraz gariptir. Burada Baş Delegemiz Dok- tor Arastan Sonra delegelerimizden Necmettin Sadak'ın imzasını en mü - nasip yerinde görmek isterdik. Çün- kü Necmettin eyni zamanda üzerin- de mebuslük hakkmı da taşımakta - Ki Memleket işlerinde her fırsatta ye rinde bir hassasiyet gösteren heye - canlı bir millet vekili anlatıyor: «.— Montrö, Boğazlar davamızın €- sasmi halleden bir mukavele oldu.Fa- kat buna bizi mutlak olarak tatmin eden bir vesika adı verilemez.,, Bir diğeri cevap veriyor: “— Esası hallettik. Teferrlatta ye ni bir talebimiz olursa, mukavelenin 20 uncu maddesi bize beş sene sonra bunu ileri sürmeye imkân veriyor... Mükâleme devam ediyor: “ — Japon mürahhasları mukave- lenameyi ve protokolu İhtirazi kayit Ja İmzalamışlardır. Tokyonun hare- ket tarzı ne olacaktır?,, “ — Tik teşebbüsümüzü dostane bir tarzda karşılayan Japon hükfümetin- den ancak ayni hareketin devamın - dan başka bir şey beklemek doğru olur mü?,, Di Geç vakte kadar devam eden icra vekilleri heyeti toplantısında görü - şülerek Kamutaya sevki kararlaşan 'kahun Jâyihalarının mahiyeti etra - fında ancak yarm gehiş malümat a- Jabilmek kabil olacaktır. Bu iâyiha- lardanbiri, Montröde imzalanan Bo- ğazlar rejimi hakkındaki mukavele- namenin tasdikine dairdir. Kamutaym bu fevkalâde toplantı- sında Montrö mukavelenamesinin tas dikine ve tatbikatma ait işlerden baş ka hiçbir işin görüşülmemesi esas iti barile mükarrer bulunduğundan ev. velce ruznameye alınması düşünü - len diğer bazı İşler durdurulmuştur. Bütçe encümeni yarın sabah saat 10,30 da toplanmaya davet edilmiş- tir. Bu toplantıda bu gece Kamutaya vardır, : Boğazlardan geçecek gemilerden almacak rüsum ve tekâlif hakkında- lecektir, Mili Müdafan ve Hariciye | Kamutayın Cuma günkü encümenleri de yarın sabah toplana-! da olacaktır.— Mec, S. İ ediyor. | ği ÖĞÜTLERİ Eski hekimler, yeni hekimler Okuyucularımızdan, yurttaşımız LH. diye imza eden bir zat bana günder- diği bir mektupta bütün hastalar için pek tmühim iki türlü meseleye tem2s Bir kere bu zatin ya- j kinlarından biri sekiz dokuz aydan o | beri tutulduğu kaşınmadan hâlâ kur- | tulamamış, bir doktor kendisine bir ilâçla şiringa yapmayı tavsiye et- miş, Okuyucumuz bunun doğru olup | olmadığı hakkında benim reyimi s0- ruyar, Kolayca tahmin buyurursunuz ki, burada mühim olan mesele o ilâm | siringa edilmesi deği, kendi | hekimine itimat meselesidir. Bir he - o | Kimin tedavisinden istifade etmenin | birinci şartı hekime itimat etmektir. | Hele kaşıntı veren hastalıklarda mad di sebeplerin tesiri olmakla beraber, sinirlerin kaşmma Üzere büyük tes | ri olur. Maddi sebepler kaybolduktan. i sonra bile sinirlerin alışkınlığı tesi - rile kaşmtı devam edebilir. Sinir te- davisinde ise hekime itimat başka hastalıklarda olduğundan daha ziya de lâzımdır.Hekimine itimat etmiyen, onu başka birine kontrol ettirmek istemiyen bir hasta pek güç tedavi olunabilir, Onun için - bu okuyucu * mun bana karşı gösterdiği büyük te- veceühe teşekkür etmekle beraber « kendisine söylemeye mecbur oluyo- © rum, bir hekimin söylediği bir şeyi hekimin haberi olmadan başka birle kontrol etmek kendi faydası bakımm dan bile pek fena bir usuldür. * Saym okuyucumuzun temas etti- ği ikinci mesele daha büyüktür. Bu zat eski hekimlerin hastalık teşhisin. de yeni hekimlerden deha ileride ol « dukları kanaatindeymiş. “Eski dok- torlardan Zambako, Horasancı, Yor- gaki, Nafiz ve Feyzi Paşalar ve bil- hassa Rifat Hüsamettin Paşa gibi doktorlar hastalık teşhisinde daha gayretli idiler... diye yazıyor. O büyük isimleri bir kere daha ha- yırla hatırlamaya sebep olduğu için saym okuyucumuz bir kere daha t8- şekküre lâyiktir. Saydığı büyük he- kimler kendi zamanlarda gerçek « i bam inik Yük adamım bayüzİigi kendi ZAMA « nma göredir. O büylk adamlar ken- di zamanlarındaki bilgierile bugün doktorluk imtihanma girmiş olsalar. * İtin bilgiler yarın bugünden daha ile dı, şüphesiz, diploma alamazlardı. Nİ tekim bir feytozof'un dediği gibi, za - muanında en çok bilgili adam olan Ef- Yâtum, kendi bilgisile şimdi bir olgun- hik imtihanma girse şüphesiz muvaf fak olamaz. Bugünkü hekimler eski hekimler- den elbette daha iyi muvaffak olurs lar. Çünkü bugün hekimlik bilgileri, teşhis vanıtaları teda- vi vasıtaları dünden daha ziyade © ilerlemiştir. Yarmki hekimler daha iyi muvaffak olacaklardır. Çünkü bü ride olacaktır. d Eskileri hatırlamak, sevgili oku * yucum &izin ve benim gibi yaşlıc& adamlar için biraz da kendi gençliği” . mizi hatırlamak demek olduğundan | insana keyif verir. Fakat unutmama. ıyız ki, yaşadıkça bizim bilgimiz art- tığı gibi, bütün dünyanın da, bütün hekimlerin de bilgileri artmaktadır. © Geçmiş zamanla şimdiki zaman ara” sinda miükayese yaparken, şimdiki © zamani kocaman bir devin omuzla rma çıkmış bir cüceye benzeti k Vâkıa şimdiki zaman geçmiş zam“ nın yanında bir cüce gibidir. Fakat bu cüce o devin omuzlarının üzerinde ld için ondan daha ilerisini gö” caklardır. Hariciye encümeni Aza” rına dağıtılmak Üzere Boğazlar mi kavelenamesinin Fransızca metni t# bi ve teksir olunmuştur. Milli Müğ#” faa ve Hariciye encümenleri yeni m” |! kavelenameyi tetkik edecekler ve Vİ. hususta hükümetin vereceği izahs” »rdir, Saat 14 te toplanacak olan K

Bu sayıdan diğer sayfalar: