31 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

31 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 31-8-936 TI AN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman Tan'ın hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. Günün meseleleri Turist çekmek Büyük savaştan evvel oldukça İp- men her yerde hükümetlerin vâsi membalarına ve tesirli vasıtalara dayanmak suretiyle yükselmiş olan bu yabancı çekme işi, bizde de alâka uyandırmaktan hali kalamazdı. Geç kalmış olmamıza müteessir olabiliriz, fakat o gecikme belki de bazı fayda- lar temin edecektir; çünkü, başka yerlerde yapılan hatalardan kaçm.| mak, mükemmel tedbir ve wsülleri tatbik etmek şimdi bizim için daha kolay olacaktır. Türkiyeye gelen turistler Yurdumuzda turizmi düşünürken, evvelâ, şu meseleleri İncelemek akla gelebilir: bizde bol bol bulurlar. Avrupada Yaptığım muhtelif otomobil ve tren ee ki me Ye, tatilini bizde geçirmeye can atan Şok yabancılara tesadiif ettim. Lâkin Fazla turist çekmek için B) Fuzla turist çekmek için neler bizim için düştnülüp ve bize uygun olmalıdır. tahakkuku için oldukça iyi bir programım hazır. duydum. tutulmamalıdır ki,o muvaffakıyet, ai j i ; i j izin âdet ve Iktasadi, İcti- | coğrafi, idari : 3 Mesreplerine, o memleketlerinin Gİ eçen hafta dünya haber- leri içinde ismi geçen- ler hayli mühim ve çokçadır. Başta Macaristanı seneler- denberi kuvvetle idare elen Horty gelir. Bu zatin hayatı tezatlarla doludur. Küçük İtilâf sayesin- de iktidar mevkiine gelmiştir, fakat onun daima en kuvvetli düşmanı olmuştur. Macaristanm denizle hiçbir bağlılığı yoktur, fakat Horty bir amiraldir, a Horty kadar hakkında ga- rip rivayetler dolaşan devlet adamı yok gibidir. Onun amiral oluşu da garip ve acıklı bir tesadüf eseridir. Horty. nin kardeşi Avusturya - Macaristan Bahriye Mektebinde okurken bir —— ——————. » | teşkilâtlarma derin bir vukufla, ve bunlardan sonra da, plânlı ve metod lu uzun çalışmalarla temin olunabi- ür. Hattâ yabancı bir mütehassın sonra reklâma gayet mühim bir mev ki vermek lâzımdır. Fakat ona daha cek şeyleri hazırlamak gerektir. Memlekete akan servet €) Turizmden çok fayda beklene- bilir mi? Avusturyanın turistler elinden s6 nede 100.000.000 liralık iktısadi mu- amele temin ettiğini söylemişlerdi. Bu adedin doğru veya mübalâğalı ol- ması mümkündür. Fakat ne de olsa, basit bir görünüşle bile, merkezi Av- rupanın © sevimli ve süslü memleke. durmadan para harcadıkları gör lir. Biz, bu muazzam servetin yirmi memnun oluruz. Turizmin de, diğer büyük iktısadi te haklıyız. KAÂMENEF arkadaşı tarafından öldürülmüştü. Horty o vakit küçüktü. Ailesi ev- lâtlarının tecesürlinti gidermek için Horty'ye ölen çocuklarının denizci elbisesini giydirdiler, Bu suretle Horty kendisi için hazırlanmıyan bir elbiseye, ve o elbisenin icap et- tirdiği mesleğe intisap etti, Cihan Harbinde Adriyatik denizinde ami- rallik etti ve İngiliz, İtalyan gemi- lerile çarpıştı. Harpten döndüğü zaman karadaki arkadaşları sordu- lar; — Muzaffer misin? — Mademki sağ döndüm, demek ki muzafferim, cevabımı verdi. Horty almanca, fransızca, ingi- Jize, italyanen ve hırvatça bilir. Şimdi Macaristan devletinin ba- şındadır. Macaristanda yalnız onun sözü geçer, devleti o idare eder, Bü- tün gayesi, Cihan Harbinden sonra Macaristana yapılan haksızlıkları düzeltmektir. Bu defa Hitlerle gö- rüşerek Orta Avrupada bir Alman, a mn ve İtalya bloku vücuda getirmeğe bu maksada müstenittir. Kayar Zinovyef aftanm en mühim hüdisele- rinden birine isimleri ka rışanlardan diğer ikisi de Zinovyef ie Kamenef'tir. Sovyet liderlerine karsı seneler» Fakat şu nokta| tinde gayet çok yabancı dolaştığı ve denberi sulkast hazırladıkları için geçen hafta ölüme mahküm edilip kurşuna dizilen bu iki eski ihtilâl bir killtüre, iş bilgisine,| de birini bile memlekete akrtabilsek ci, öldürmek istedikleri kimselerin de ihtilâl arkadaşlarıydılar. Zinovyef 1883 te Ukraynada Eli- icap ve imkânlara, | meseleler gibi, hiikümetin kuvvetli zabetgrad'da doğmuştur. Evvelâ İstenen yabancılarm tabiat | elinde ileri bir mevki alacağını ümit. kimya tahsil etmiş, sonra Bern Üni. versitesinde hukuk okumuştur. İki dünya arasında — Fazla malımın bir kısmını o sana satsam olmaz mı? HAFTA iÇiNDE i O İSMİ GEÇEN Büyük adamlar HORTY ZİNOVYEF &zası olarak mühim rol oynamış, Kranstad'da, bahriyelilerin ayak- lanmasma sebep olmuştur. İlk dumayı dağıttıran odur. 1908 de tevkif edildi. Fakat biraz sonra serbest bırakılınca harice kaçtı ve 917 ihtilâline kadar bir daha Rus- yaya dönmedi. Bu müddet zarfmda daima Le- nin'le birlikte çalışmıştır. Komü- nist kongrelerine iştirak ve neş- riyata yardım etti. Tere — Ingiliz karikatürü — Harp içinde bolşeviklerle sosyal demokratlar arasındaki kavga ki- zıştı. Zinovyef Leninle birlikte Ci- han Harbi aleyhinde bir broşür çı- kardılar ve 1915 te Zimmerwold- taki beynelmilel konferansta üçün- cü enternasyonali kurmaya başla- dılar. 1917 de Zinovyef Leninle bir- likte Rusyaya döndü. İhtilâN bera- ber yaptılar. 919 da komünist en- ternasyonaline reis oldu. Lenin öl- dükten sonra Leninizmin en kuy- vetli müdafli oldu. Bu sayede nü- fuzu arttı. 928 da partinin politik bürosundan kovuldu ve o tarihten itibaren Stalin'e karşı cephe alarak birçok kötü işlere girdi. İki defa muhakeme ve mahküm edildi. Nİ. | hayet bu defa faşistlerle birleşerek bolşevizm aleyhine çalıştığı sabit | olunca kurşuna dizildi. Kamenef cıklı bir maceradır. Bütün bayatmı ihtilâle veren bir adamın sonunda ibtilâle suikast yapmıya kalkmast havsalanın al- mıyacağı bir küçüklüktür. Fakat Lenin daima Zinovyefle Kamenefin bu zaafı üzerinde dur- muş, bu iki adamm her vakit hıya- net edebileceğini söylemişti. Hattâ ölürken bıraktığı vasiyetnamesin- de bu iki ade-ı hakkında dikketli olunmasını tavsiye etmişti, Zinovyefle birlikte kurşuna dizi- len Kamenefin hayatı da arkadaşı- nmkine çok benzer. O da 1883 te doğmuştur. Babası mühendisti, teknik bir terbiye gör» müştür. 901 de Rus sosyalde- mokrat partisi ikiye ayrıldığı za- 5 <——— | Ankara mektubu J Maaşı ücrete tahvil edilecek memurlar Ankara, (Hususi muhabirimiz yazıyor) — Maliye Vekâletinin teşki lât ve vazifeleri hakkmdaki kanun, mülhakatta, 31 Ağustos 936 dan iti- baren mer'iyet mevkiine girecektir. Bu münasebetle ve kanunun tatbi « kinde bir yanlışlığa mahal kalma « mak üzere, vekâlet, kanunun lüzumlu gördüğü maddeleri üzerinde vilâyet» lere birer İzahname göndermiştir. Teşkilât kanununun muvakkat ü- çüncü maddesinde: “Bu kanunla ma aşları ücrete tahvil edilmiş olan me- murlardan, filen 25 sene ve daha zi- yade hizmet etmiş olanlar tekaüde sevkolunurlar. Hizmet müddeti 20 sene ve daha ziyade olanlara teks- lüt müddetini dolduruncaya kadar es ki maaşları verilerek bu müddetin bitmesinde tekaütlükleri icra edilir, Bunlardan 25 seneyi doldurmadan herhangi bir sebeple olursa olsun va zifeden ayrılanlar, hizmet müddetle rine göre tekaüde sevkedilirler. Hizmet müddetleri yirmi seneden az olanların maaşları Ücrete çevri- lerek eski memuriyet müddetlerine sit tekaüt hakları mahfuz kalmak üzere istihdamlarma devam olunur. Ancak yeni vazifelerinden istifa su retile ayrılanlarla herhangi bir su- retle vazifelerine nihayet verilenle « re istedikleri takdirde 1683 numaralı kanunun 26 mei maddesi mucibince maaşlı hizmet müddetlerine göre is- tihkakları verilerek tekaütlükle alâ- kaları kesilir. 1683 numaralı tekaüt kanununun değiştirilen 53 üncü maddesi hükmü mahfuzdur. Bu madde mucibince ma aşla istihdama devam olunanlarn muhassasatı ücret tertibinden veri« lir., denmektedir. Maliye Vekâletinin valiliklere yolladığı izahnamede bu madde Üzerinde fazla durulmuştur. Bu madde mucibince maaşları üc- rete tahvil olunan memurlar şunlar dır: 1) Tahakkuk tebliğ memurları, 2) Tahsil tebliğ memurları, 3) Piya de tahsildarları, $) Süvari tahsildar« ları, 5) şube tahsildarları. — man oda Lenin tarafına geçmişti. Beş sene sorra Rusyadan nefye- dildi, O da Parise yerleşti. 914 te Bolşevik partisi tarafından tek- rar Rusyaya gönderildi. Lenin gi- bi o da harp aleyhinde çalıştığı için Çar hükümeti tarafından Sibirya- ya nefyedildi. 917 ihtilâlinden sonra Petrogra- da döndü ve ilk icra komitesine aza oldu. Fakat daha o vakit mu- halefete geçti ve icra komitesinden çıkarıldı. Bir müddet küçük mevkilerde bulundu. Hattâ 923 te Troçkiye karşı cephe aldı. Fakat sonra Staline karşı onunla birleşti, ve düşe düşe faşizmle el birliği edecek kadar alçaldı. Bu iki adamın hayatı, ihtirasın insanı ne fena neticelere sürükli- yebileceğini gösteren çok İyi bir misal teşkil eder. Sİ AMAN Herkesin bir keyfi var Sabah ancak yedi... yedi buçuk ol- malı... Şehir uyanmak üzere, dükkân kepenkleri açılıyor, tramvaylar işleri ne giden İnsanlarla dolu ve sokaklar pek kalabalık. Ben Eminönünden Ye. nicami avlusuna doğru gidiyorum. Önümden üstü başı yırtık Iki ser seri yürüyor. Besbelli geceyi yataksız. ve kimbilir hangi arsada kıvrılmış, geçirmişler. İkisinin yürümekten na- sırlaşmış ayakları çıplak. Birinin pan talonunun bir paçası diğerinin ceke- tinin bir kolu yok. Birisi kırk beş yaşlarında kadar ol. malı, Siyah sakallı ve bıyıkları balta girmemiş bir orman gibi karmakarı- şık, öteki bir yirmi, yirmi beş yaşımda var.. Basındaki sarı saçları camura batmış mısır püskülü gibi iğrenç. Genç mütemadiyen bir şeyler söylü- yor. Kırk beş yaşlarında görüneni sert bir sesle: — Şimdi dinliyemem diyor. Daha keyfim gelmedi. Sabah keyfini yaps- yım, sonra görüşürüz. — Canım neymiş bu sabah keyfi de. Diyor. Yakışmış bize keyif. — Bırak oğlum gevezeliği. Herke- sin kendisine göre bir keyfi var. Dur bırak beni daha sigaramı içme - dim. Allah aşkına kes sesini. Fakat teki sesini kesmiyor & yine bir şeyler söyliyerek, ona takılıyor. — Bırak Allahaşkma diyor. İçeyim #igaramı, başım yerine gelsin, sonra konuşumz, Seni dinlerim. Bunu söyliyerek Yenicami merği- venlerinin bir basamağa oturuyor. ve oturur olurmaz büyük bir tehalük- le cebinden eski bir kese kâğıdı çıka- rıyor. Kese kâğıdın muhtevasmı ta- şın üzerine döküyor. Dikkatle bakıyo. rum, Bu bir izmarit yığını. Öteki ee- binden kalmca bir kâğıt çıkarıyor. Onu kesiyor, izmaritleri açıp, acıp o kâğıdın içine döklüyor. Ve bir sigara sarmaya başlıyor. Ve sonra arkada şma dönerek yüksek sesle: — Hele şundan bir nefes çekeyim diyor. Ondan sonra istediğini konu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: