31 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

31 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M—— 31-8-038 Büyük Kompozitörler CHOPIN Radyo stüdyosu- nu gezdiniz mi? e Stüdyolar yapılırken neler . gözönünde bulundurulur Radyo neşriyatı umumiyatle stüd- Yo veya * oditoryum ismi verilen ve tkseriya radyo binalarının içerisinde (| Bulunan büyük salonlardan yapılır. || Sureti mahsuzada inşa ettirilen): Tâyo binalirmdaki stüdyolar ses 2- | Kielerinden müteessir olmamak için tküstik ses tekniği hesaplarma ga - Yet uygun olmaları lâzımgelir. Aküs- tik olmıyan bazı stüdyolarda verilen rlerin karışık ve gayrimunta - tam geldiğini görürüz. Büyük radyo merkezlerinde veri - 'ek konsörlerin orkestra mevcut - mın miktarma göre muhtelif bü- Yüklüklerde stüdyolar omevcüttur. Uç kişiden mürekkep olan bir trio I seksen kişilik filârmoni' takı- mma mahsus büyük bir stüdyoda Vereceği konserin ahengi nasıl ki bo- Zuk gelirse büyük bir orkestranm u- İacık bir stüdyodan vereceği bir kon terin de tam tabüliğile gelmesi müm- kün değildir. Bu sebeple radyo bina- da muhtelif boylarda. stüdyolar Vücuda getirilmiştir. Mevcut binalar İçerisindeki odaların stüdyo haline Eetirilmesi icap ederse bunun orta- dan duvarları yıkılarak; iki üç oda» ün birleştirilmesile stüdyo olarak mümkündür. Böyle alelâde evlerin odaları stüd- Yo yapılabilmesi için esas itibarile Aşağıda yazacağımız şekilde olmala- Y lâzımdır; Frederik « Fransuva « Şopen ismin va kasabasında doğmuş, 17 birinei tür. Varşova radyosu her hafta çar şamba akşamları programında lerine hasretmiştir. anadan dünyaya gelmiştir. tavassut etmiştir. , 1 — Sesin ne içeriden dışarıya, Ne | gitmiş ve ilk sansâsyonel eserini bu. diyardan sızmaması icap €- 2 içeriye .,2 — Duvardan duvara ve tavan- dan yere sesin aksötmesine mâni o- lunacak tertibat alınmalıdır. Sesin sızmaması için yapılacak da Parise gitmiştir. Pariste bestekâr, bütün kabiliye » deki piyano kompozitörü 1: Mart 1809 da Varşova civarındaki Zelazo- teşrin 1849 tarihinde Pariste ölmüş- bir saatini bu büyük kompozitörün eser Şopen, Fransız babadan ve Lehli Şoben Bach'ın eserlerile çok meş- gul olmuş ve gösterdiği kabiliyet Ü- | kestra zerine kendisile tanışan Kont Rad-|7* zivil Varşova konservatuvarı direk- törü Josef. Elsnerden ders almasma 1828 senesinde Şopen Viyanaya rada ortaya koymuştur. Eserlerini tamamlle dinlemeden 1831 de Viya- nayı terkederek Londraya ve oradan TA ie aşka ci ” HAFTALIK | Pazartesi, 31.8.1936 VARŞOVA 20,05: Solist Mine 2i: Düo piyano; 21,30: Konferans; 22: rle Trul dur” isimli radyo eli 22,5: Senlonik plâklar; 22,50: Spor; 23,40: Dine musikisi, BUDAPEŞTE 18,50: Reportaj; 19,30; Pyono musikisi; 20,10: Plâk ile piyes 22.30: Pill 28: Ha derler; 24: Car | | | PRAG 210: Eğlenceli fil poza 2148 Çek alk şarkıjarı; 22: Fantastik senfoni; Haberleri 23,18 Plâk; 2340: Almanca ba berler BELGRAT 21: Richard Vagnerin Çiünabanser) ope rası (plâk); 23: Haberler, VİYANA ni metre kisa ee 19,30: Haberler; Sall Beethövenin (Fidelo) 0- berler; 23; Eğlencel A5: Sözler; 2405; Konserin deve Dans. ; Sabah meyi ve haber servisleri; 1903: Karışık orkestra koni ferana; 20.20: Könserin dev: menca aktüalite; 21,30: Kumı kisi; 22,10: Şarkila, Tsbeer: 2245 Jan Marku orkestrası; 2345: Haberler. EİNDHOVEN (16,88 metre) 15,15: Haberler; yi Phohi klübü neşriyatı; 15.50: Kon: 05: Konuşmalar; 16,28: Rerortaj Spor bahsi, Salı, 1.9.1936 VARŞOVA 20: Sopran ve tenor seslerle küçük or - 30: Edebi meşriyat; 21, 2.20: ; 18.39 - 15: Plük; 19: Rasat haberleri 10,05: Bando kenteti; 10.15: Konuşma - İsr; 20,10: Şarkılı, enstrüman ve orkestralı bir radyo filmi; 21.45: Yeni şarkılar; 22.15 (Nebatat ve Taşlar) rl piyes; 2315 Plik; 245» İngilizce hal li Haber; | vamı; 24,45: Dans, tertibat oldukça basittir. Bunun için Pencere, kapı aralıkları ve dışarısı İle sttiğyo arasındaki sesin nakline Müsaade edecek herhangi bir delik 20,50: Halk şarkıları; 21,50: Örkestre ve 23; Haberler; 23.20: Konser nak K tini göstermiş ve Paris sosyelesin - den bir daha ayrılamamıştır. Bura- da bilhassa Leh sosyetesile teması- VİYANA (49,5 metre) 20: Haberler; 20.20: Repor- PROGRAM BELGRAT 19,20: Halk şarkıları; 20.30: Milli neşri. yat; 20,50: Plâk; 21: Şarkılı konser; 21,45: Orkestra; 22,39: Yalk şarkıları; 23: Haber| 123,20: Konser maki, VİYANA (40 metre ka dalga) 18,30: Şar 19: Ekonomi; 19,25: Konuşmalar; berteri 310: Tıbbi konereden nakil Senfonik konser; 21,45: Mizah; 22: Konuş. ler; 20: Plâk; 24,15: BÜKREŞ 6.30: Sabah meşryatı; 13.30 15: haber servisleri; 190-3: Flafif musiki 50: Konferans; 20.10: Konserin devamt; | lük (eespizli) 21,05: Yemi kitaplar | İyo orkestrası; 22.304 Spor; 22,45 23,45: Pr. AL haberler EİNDHOVEN (06,88 metre) 15,10: Plâk; 15) 4 Haber ler; 15,50: Syd Jakson takımı; if.i0: Ko. 16,30: Konuşmalar: “6,45: Yak Cuma, 4.9.1936 VARŞOVA 20: Hafif musiki; 21,45: Haberler; 21,55 BUDAPEŞTE Her gün bir Vapur rıhtımdan kalkarken Selim Nocmi güvertede küçük beyaz mün- dilini sallıyarak duran Bediaya ba- İ kap içini çekti ve sahibinin heyecanı- nı ince kıvrımlarında taşıyarak dal- *İ galanan bu küçük mehdil vapur bo Zazdan çıkıncıya kadar Bödianın in- .| ce parmaklarında dalgalandı, durdu. 20: ler; 21 e salon orkestrası; 23,45: Almanca Jaenlerime 24: Askeri konser, PRAG 20,20: Bando mızıka; Zi: Çocuk koro mu- 1.30: Radyo piyesi; 23: Haberler; Yane Plâk, rasça haberler, plâk. BELGRAT BÜKREŞ Sabah arar 1830 - 15: Plâk ve > Konuşmalar; 20, metin (Manon) operası; 23,45: Yabancı dil- lerle haberler. EİNDHOVEN 15,10: Plâk; 1515 Ja mumikisi; 18,48: Komuşma! konserinin devamı; 16,39: Plâk. Cumartesi, 5.9.1936 VARŞOVA :| Bedianm güzel yüzüne, yumuşak hu. Selim Necmi de ancak rıhtundan o zâ- man ayrılabildi. Selim Necmi genç kadını birkaç ay | evvel (karısı ile ayrılmaya karar ve- rip) mahkemeye müracaat ettiği bir zamanda tanımıştı. Birdaha evlen- meye, bütün saadetini başmda topla- “İ dığı küçük oğlu Cevat ile yalnız başı- na yaşamaya karar verdiği halde müş ,İfik bakışlı iri siyah gözleri olan bü -| kadm sanki onu birdenbire “ büyüle- “| miş (hemen eski fikrini unutarak) a7 rılık kararmı alır almaz onunla evlen. meye karar vermişti. Karisinin aksiliklerine, asık yüzü- ne senelerdenberi alışan Selim Necmi yuna bayılıyordu Genç kadmı oğluile de tanıştırmış, Bedia ile küçük Ceva- dın da kanları biribirine hemen kay- mayıvermişti. İşte tam ummadığı bir GOZ YAŞLARI Se kak A 7 mz ? muamele göreceğini hemen anlamış- tı. Sesi korkudan titriyordu: — Bana kızmıyacaksın ya.. Baba? — Hayır, fakat doğruyu söylemek şart.. Cevat babasinin o parmüklarından kolunu kurtararak, boynunu — bük- müştü: — Uç gün oluyor. Akşam üstü idi. Daha sen gelmemiştin. - Annem sokaktan geçiyordu, ben de pencere- de idim. Beni gördü siz evde olmadığınız için girdi. Bir da- kika kadar durarak beni kucaklayıp, hemen gidecekti. İşte o sırada kapı çalındı. Annem çok telüşlandı. Açin- ca baktık ki, Bedia Hanım, Beni atıp gezdirmek için gelmiş. Annem onu görünce hemen gitmek istedi. O Wwe rakmadı. Konuşmaya başladılar. Ben annemin kucağında idim. Amma annemi size yaptığı gibi bağırmıyor, konuşurken hep ağlıyordu. Bedia Hanım da ağladı. Sonra annem beni iperek gitti. Ben de Bedia Hanıma sakın bunu babama söylemeyin, diye, yalvardım. O “Hiç merak eb me,, diye, söz verdi. Selim Necmi dalgın bir hareketle | sahdete kavuştğunu sanarak, mah:| cana, 400 Kesirmişti.. Yavaşça kemenin neticesini bekliyen Selim Neomi hiç beklemediği bir şeyle kar. şılaşmış, Bedia iki gün evvel ona (bir — Ne konuşuyorlardı Cevat? — Annem Bedia Hanıma, artık yaptıklarma pişman olduğunu anla » taj; 21,10: Yaylı musiki ve swkeri konser; | 20: Kücük orkestrs konseri :21.15: den bire ayrılmaları lâzım geldiğini) tıyordu. Diş nr arttırmıştır. 72,35: Haftanm haber erali; 23: Haberler; | #akteki yurddaşlara mahsus neşriyat; 22:İ iki güne kadar Samsunda oturan an- j i, I kapatılmalıdır. Umumi yerlerde konser vermek *|23.10: Oda musikisi; 24,15: K. ; | Piyano konseri (İ Mozart); 23: S; z i Si “| — Peki Bedia ne dedi, hatırlıyor | , Caddeye nazır pencerelerin iptali | biç hoşlanmıyan Şopeni dinle - | 249: Pane mesiiele 215: Konuşmaları) za air musiki: 2415: Dans plâkları | mesinin yanma gideceğini söylemişti. Ma Buvafık olur. ağ bedii MENİ N dâhil BÜKREŞ BUDAPEŞTE Nihayet dediğin! yapmıştı ve şim-| — Annem anlatırken o bana bakı Son akislerine karşı almacak ter -| ak istiyenlerin e Mİ e Sabah mesire: 1330 — 18: Orko), 1 a0; PAK kepreri 200: Kenfermna;| di Selim Necmi bu inatçı kadını tegyi-İ yordu. Bir şey demedi amma mendi- oi le az .ftra ; 19: Askeri bando; ii esiri ler; 6 imi i s Hibat. birincisine nazaran daha gUç-| a. Rİ İnel ei OY HANE neee çi pi ekeni Bendi | 2 Geçen makie; Bit Ceğbam 7 >©EFi| den dönerken hep ayni şeyi düşünü-| lini çıkarıp, benim yanaklarımı sildi, Plâk; 21,25: Senfonik konser: 22.30: Ha - berler; 2243: Konserin devsmı EİNDHOVEN 1971 Metreli östasiyon saa* 1! den 13 e kadar lâbaratayarlarısdın kaşık musikli tecrübe neşryatı yapılacaktır tür. Buna ancak birçok tecrübeler- den sonra muvaffak olunabilir. Pra- tik olarak duvar ve tavanlar saman- Ma beslenmelidir. Bu suretle sesin Yumuşak yere çarparak aksetmeme- yor: Kendisine karşı 6 kadar iyi olan . | (bakışları gözlerine değdikçe sevgile, - | şefkatle sıçrayan oğlunun kollarımı * (Ge-| boynundan çözdü ve Cevat babasın - K dermansi BE lam) Tie Fl | gan mk dat görül ba kay har, PRAG 18.55: Musiki almanca neşri Selim Necmi hayretle yerinden doğrulmuştu: — Demek sen ağlıyordün Cevat!, Küçük önüne bakarak cevap vere medi, Londraya davet edilen Şopen oradan alelâcele O hemşiresinii o bulunduğu Parise dönmüş ve orada ölmek iste- miştir. BELGRAT ket karşısında hafifçe somurttu. Selim Necmi artık Bedianm niçin m en ler le ei benimi ERE ken | Çarşamba, 2.9.1936 ue Padye orkestrası; 22; Halk sarkı.) Selim Necmi odasına girerken Ç0-| birdenbire kaçtığını anlıyordu. Genç tatın J ile de iyi ne- EE eyi N yaptırarak ora | — — Şansoya ie lamba leri 2820: Konter maki; 24:| cuk ta yavaşça kapım arasından içe-| kadın Cevada acımış, kendisi hayat- İlce almamıyacağı cihetle bunda da hareket etmek icap eder. Ba ri süzllmüştü. O bir koltuğa yerle- VİYAN, Mi , İ şinee karşısma gecip oturdu. Fakat a metre me e larından çekilirse Selim Necminin 120: Piyano - keman sonatları; 2: Spor; 2,15: Dans musikisi; 24: Dans plâkları, Şopen esas itibarile piyano kom- Yan tavana yalnız kalın bezlerin ge- Tilmesile disi numarâsızdır. Zeminin parkeleri bozuk olduğu takdirde yürününce mikrofon müte- “sir olur. Bu gibi bozukluklar tâmir Siilmelidir. elli, 27 etüd, 25 preliid, 4 baltad, 4 Dünyanm en büyük stüdyosu A - a > e gl im tamemen "tüdyo içerisine hariçten konser din mek için beş yüz kişinin oturma” N için koltuklar. yerleştirilmiştir. Btdyonun herhangi bir yerinde çı - Köcak en ufak bir sedanın mikrofon- rr müteessir etmemesi için stildyo- Min dört bir tarafr mikrofon ile dol- üştur. Mikrofonların. mevcu- şarkısı vardır, deyil e kendiliğinden av- esine fading hadisesi denir. ya geçtikçe makinele- Yamontajında velimhalarn de yapılan tahavvülât do- Yisile fsding hâdisesi gittikçe azal ise de bazı makinelerde bu Üç muhtelif o istikamete amut vaziyette 12 şer metrelik üç ç epncak anten ile kısmen fadin- | betinde azalır. pozitörüdür. Bunlar numara itibari- « | le 74 eserden mürekkeptir, diğer ye- Bu meyanda orkestra refakatile 2 konserto, bir piyano - keman - viyo- lonsel triosu, 5 sonat (ikisi viyolon- Küçük muhiti arasında büyük bir kompozitör olarak tanman Şopenin deteğimiz şekilde bir anten orta ve uzun dalgalı istasyonlar için gayri Pile müsaittir. Bu itibarla tavsiyemiz | keman ama ri tramvaydan uzak olan yerler içindir. | sikisi; 24: Dana plâkl; doğru ve birbirlerine mütenasip derecede anten kurulmalı ve uçları yekdiğe- rine birleştirilerek birisinin desan. BUDAPEŞTE 1830: Çigan' orkestrası; 1930: Konfe ; 20: Piyano - şarkı; 20.38: Konferens Gala konseri (operadan nakil); 1208: Haberler; 20,30: Radon ein- subaşı PRAG 1840: Keman konseri; 1905: Konuşma- lar; 2020:. Eğlenceli Tayo orkesti 21,40: Eski şarkılar; 21,55: Orkestra kon- seri 523,15: Plik; 23,45: Fransızca haber- fantazi, 12 Polonez, 13 vals, 52 ma) ler. zurka, 19 noktümn, 4 enprontü, 4 ger- zi, 4 karışık hava, 1 allegro konse- ri, 1 bolero, 1 tarentelle, 1 barcarol, 1 bersöz, 16 piyano refakatile Leh BELGRAT 20.50: Rad; abe la la za 23.20: Halk gi inl 23,45: EN musikisi. VİYANA (495 m kıme dalga) 1830: Keman konseri; Richard Vaşnerin (TRİS - ra Zi “İSGLDE) operayı" 3410: Face & ağ bütün eserlerinde tam bir muyaffa. 60 Sabak eya 1340 18: Pik i T.M. Bioğa | *Yet görülmektedir. Ke DMM; 1980 A ye Eserlerinin çoğu çok melodik ve yen zam pim: Kalan m o. Pİ N ” sta sez 5 Teknik bahis | bir Musiki şiiri hususiyetini haldir. | 2115: Dozu remzi e eman LEMİ ——— Anlayışı pek basit olmamakla be EİNDHOYEN . raber eserlerinin çoğu popüler ok li İztasi, Fadinge karşı |. e şik tecrübe neşriyatı yapdacaltr. anten gin önüne geçmek kabildir. Ancak | Perşembe, 3.9.1936 g hadisesinin “ne olduğunu | tramvaya yakın yerlerde bu tarif e VARŞOVA gep ire konseri; 2139: Konaş- Leh şarkıları; 22,30: Piyano - KE Bees 2048: Dans mu- BUD; 18: Salon kenteti; 19: Konferans; e Jecö Huszkanın (Gül Baba) opereti; 22: Piik; 22,40: Haberler; Radyo salon or. kestrası; 24: Çigan musikisi, PRAG ves ba dından istifade edilmelidir. ; Kami Yınlığı az çok kendini göster- | dından 20,10: Şarkılı radyo piyesi; 21.25: Konfe. Mektedir, uretle fadin; i 21 radyo, iz; 23: Ha ö Bu suretle fading yüzde ote ni: | Si Sas lke ğe Benin edi Ames. ; babasının elile alnını tutarak mütees sir bir vaziyette gözleri bulutlanmış düşündüğünü görünce hemen outrdu- ğu koltuktan fırlayıp, yanına yaklaş- iki; | tr. Onun yavaş yavaş kolunu okşıya- e. Spor; 225: Caz; 23,45: yı; | Fransızca, almanca haberler; EİNDHOYEN 15.10: Plâk; 15,15: Haberler; 15,30; Mevsimin radyo sergileri Her sene yeni model, ve bir sene evvelkilere nazaran montaj itibarile daha mükemmel bir tarzda Imal edi- Jen makineler Avrupa radyo sergi- lerinde teşhir edildikten, ve epeyce reklâm kazandıktan sönra piyasa- daki mağazalar tarafından > satılığa çıkarılır. Sergiler aşağı yukarı Ağustos ve Eylül aylarında. açılır ve bir hafta ilâ on gün kadar devam eder. Yüzbinlerre meraklının gezdiği bu gergilerden Berlin ile Viyanadakiler birer hafta fasıla ile Eylül ayında açılacaktır. Viyana - sergisi Eylülün 6 smdan 12 sine kadar, Berlin ser- gisi 12 sinde açılacaktır. Bildirildiğine göre Berlin sergisi- nin hazırlıkları kısmen bitmiş gibi: dir. Sergide makinelerin gösterilme- sile kalmmayacaktır. Ziyaretçilerin radyo tekniği hakkında malürat e- dinmesi için sergide bir gönderici posta kurulacak ve emisyonların na- sıl yapıldığı ve ne gibi safhalar ge- çirdikten sonra alındiği gösterile- eektir. Bundan başka sergiye geçen de- rak sordu; — Baba Bedia Hanım gitti mi? — Niçin sordun oğlum? — Yüzün pek kederli de. Selim Necmi bu sefer oğlunun 76 kâşma içerlemişti. Onun, kederinin sebebini böyle çabucak keşfetmesini hoş görecek bir haleti ruhiyede de- Zildi. Küçük ayaklarımı hafif hefif ye- re vurarak yine soruyordu: — Baba Bedia Hanım gitti diye, pek üzüldün değil mi?. Selim Necmi bu sefer kaşlarını ça- tarak oğluna dönmüştü. Fakat ki çük aldırmadan devam ediyordu: — Ben de çok üzüldüm baba.. Hem o kadar iyi kadındı ki, gecen gün an- nem burada iken gelmişti de... Birdenbire sustu. Babasının garip bir surette gerilen yüzüne bakarak, koyu kahve rengi gözleri korku ile büyüdü. — Devam et, bakalım Cevat, de- mek annen buraya geldi ve Bediz Hanımla karşılaştı. Küçük, babasının sesindeki tok çınlayıştan eğer doğruyu söylemezse ondan şimdiye kadar görmediği bir ne olduğu gibi bir televizyon posta- sı da kurulacak, cisimlerin nasil nakledildiği pratik tarzda emisyon ve resepsiyon suretile tecrübeleri yapılacaktır. belki de karısı ile anlaşabileceğini dü- şünmüştü. Karısmı hatırladı. Onun ağlaması iyice pişman olduğuna delâ- let ederdi. — Peki sen o gün niçin ağlıyordun Cevat? Cevat başını kaldırmış, İri kahve rengi gözlerile babasma dikkatli dik- katli bakıyordu: — Annemin ağladığını görünce ben de ağladım baba,. Selim Necmi bunun böyle olduğunu zaten tahmin etmişti. Derin bir 30- luk alarak, küçüğün kıvırcık başmı göğsüne çekti: — Senin ağladığını hiç istemem Cevat, Ve bunun için de annenin ağ- lamaması lâzım demek... Öyle ise ya- rm seninle ona gidelim de artık ağla- maması lâzım geldiğini, çünkü dök - tiğü göz yaşlarınm geçmiş günlerde- ki acıları silip götürdüğünü söyle o- ur mu? Cevat kliçiik bir sevinç çıklığı'ile Selim Necminin boynuna atılmıştı. Fakat birdenbire geri çekildi. İri kah ve rengi gözleri hayretle açılmıştı: — Amma sen ağlıyorsun baba?. Selim Necmi bu göz yaşlarının bir vapur güvertesinde uzaklaşan sevgili bir yolcu için olduğunu, havada İnce kıvrımlarile bir mendilin dalgalan- mASmI unutamadığını yüreğindeki yaranm pek yeni olduğunu, oğlunun hissetmesinden âdeta korktu, Hafif bir göğüs geçirerek cevap verdi: — Sevinç göz yaşları oğlum, se- vinç göz yaşları. Senin duyduğun sevinci paylaşıyorum. Peride Celâl

Bu sayıdan diğer sayfalar: