4 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

4 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Majeste kral Edvard Vill Istanbulda Majeste Kral bugün aramızda... Edvard VIlI Türk toprağına dün Seddülbahirde ayak basdılar I Başı 1 incide | det duyacağını İfade etti ve meydan- da duran otomobillere doğru ilerledi. Etrafta toplanan köylüler, Sa Majes- teyi hararetle alkışladılar, Kral elin- de tuttuğu bahriye kasketi ile onları selâmladı. Sayın misafirin üzerinde çizgili kül rengi zarif bir kostüm var- dı, Ayni rengi tutan gömleğini geniş bağlanmış siyah ipekli bir kravat süs Tüyordu. Ayaklarmda kahve rengi podüsület iskarpin bulunuyordu. E- linde bir dürbün ve fotoğraf -maki- nesi taşıyordu. Seddülbahirde Kapalı bir otomobile binen Eral, soluna Orgeneral Fahrettini aldı. Di- ğer otomobillere malyyeti erkânı, Çanakkale Komutanı ve gazeteciler, fotoğrafçılar bindiler. “ İlk defa ziya- ret olunan yer, Seddülbahir” İngiliz! mezarlığı oldu. Kral; yanında mezarlıklar memi - ru olduğu halde, mezarlığın her ta- rafını gezdi. Memurdan izahat aldı. Duvarlardaki yazıları ayrı ayrı tet- kik etti. Sinemacılara, fotoğrafçılara resim almaları için çok lâtufkâr dav- randı. Diğer mezarlıklarda Buradan ayni mıntakada olan di - ğer mezarlıklara gidildi. Kirte köyün den geçerken Kral, yol boyunn dizi- Ten ve ini alkışlayan köylüler. le alâi oldu, köy çocuklarını sevdi, okşadı. i Harpte yanan bir köyün yeniden kurulduğunu öğrenince sevixini iz. har etti. İçlerinde göğmenler de bu- lunan köylüleri toplayarak bizzat re- simlerini çekti. Çonk baytrtadaki me- zerirkte dahil, Kral, bey İngiliz me zarlığmı tamamen gezdi ve ziyaret etti. Saat on dörde doğru iskeleye dö- »üldü. Kral, bürada Orgeneral Fah- reddin Altaya veda etti, kendisinden öğleden sonraki ziyaretleri hakkmda almanca izahat aldı ve yatına döndü. Kral, öğle yemeğini yatta yedi. Saat on beşte Saat 15 te yat ve torpitolar Seğ- âülbahir önlerinden kalkarak Ça - nakkale önlerinden hafif bir seyir. le Kilyeye doğru yollandılar. Iki ta- raf sahillerinde biriken asker . ye halk (Yaşa!) diye haykırıyorlardı. Yatı, Çanakkale 21 pare topla se- lâmladı. Yat, sancak çekerok selâ - mı iade etti, Kral, yatın güverte - sinden bu canlı tezabhüleri takip edi- yordu. Kilye önlerinde torpitodan çıkarak iskeleye gelen Fahrettin Al tay, vali ve komutan Hüsnü Kilkış, kralm yattan gelmesini beklediler. Burada müthiş bir kalabalık göze lu. o Sabahtanberi motörlü kayıklar, takalar Çanakkale halkı - nı buraya taşımıştı. İngiliz kolonisi, bu kalabalık arasmda yer almıştı. . Kilye,. bir. gelin gibi süslenmişti. Muhteşem bir tak, odost iki devlet Gece No, 32 Kapmm zili, tekrar çalınmıştı. Genç kadm eliyle işaret'etti? — Git, açl. lil Mahirin sesine benzemiyen bir'er- kek sesi duyunca, giyinmek, saçını başını düzeltmek için, yatak odasma si bir gülümseme ile ağır'ağır yürü- dü. Genç kadın, merakla sordut — Kim geldi? Madam Zaruyi yüzünü buruştur - du: bayrakları ve çam dallarile donan - | Anadolu Ajansının husus! muhabiri mişti. Saat on beş buçukta motörle is - keleye çıkan misafire iki Türk kızı buketler verdiler, Harp sahalarında Kral, kızların ellerini sıkarak On- lara iltifat etti. "İskeleden meydana doğru. ilerledi. Halkın coşkun alkış- ları ; ve yaşa seslerine gülerek ve deniz kasketini. havaya kaldırarak mukabele etti, Kral öğleden evvelki kıyafetini değiştirmiş, bej renkte keten panta- lon, gri kruvaze ceket, sarı podüsü. et iskarpin giymişti Halkın arasm- dâ yer alan Ingiliz kolonisinin mev- cudiyetinden haberdar olunca onla- ra doğru teveccüh” ederek iltifatta bulundu. Buradan otomobillerle harp saha- larının, Mehmetçik abidesinin ziya - retine. gidildi. Sekizinci Edvard,'a - bide önünde Orgeneral Fahrettin Altayın fotoğrafisini eldr. Kral saat on sekizde harp saha - sından Kilyeve döndü. İngiliz koloni- sinin birer birer ellerin sıktı. Halkın sürekli alkışları arasmda motöre bin. di, Hareket saati Nahlin yatı ve topitolarımız saat yirmi birde Istanbula müteveccihen hareket ettiler, Mecdi SAYMAN 'Trionf'un battığı yerde Kocatepe Distroyeri, 3 (A.A.) — Anadolu Ajansı hususi muhabiri bildi. riyor? Saat dokuzda Suilva Jimanı önünde i dik. Burada Nahlin biraz tevekkuf et» ti. Adatepe ile H /89 yatın iskele san- çağında yer aldılar. General in Altüy Nühine geçerek, Büyük nisa - fir İngiltere Kralı Majeste Edvardı se lâmladı. Bundan sonra General Fah - rettin Alty yatta olduğu helde sahil boyunca yola devam edilmiş ve harp gemileri yatı prova hattında takibede rek Kocatepe deresi önüne geldiği 2a- man Nahlin süratini kesmiş H / 89i- le H /92 iskelede Adatepe ile Kocate pöde sancakta yetalmişlardı. Çok ulvi bir #hanzaranm heyecanı içindeyiz. Bü tün gemilerde efrat selâm vaziyetinde Burada şimdi üzerinde bulunduğumuz bu noktada umum harpte batmış olan Triyom? sırhlısımda ölen İngiliz denir- Gilerinin hatırasmı tâziz ediyorlar. A- datepedeki deniz mizikâsımin çaldığı mârş ile beraber bayraklar yarıya in diği hâlde Yariniadenin güzel kıyıları nı yaliyan mavi sular üzerinde denizci lerimiz muhteşem bir çelenk bırakıyor lar. Yolumuza devam ediyoruz. Saat 12 ye doğru Seddilibahir önlüride bulu nacağız. Çanakkale Boğazına girerken “Kocatepe destroğeri: 3 (AA) — GE “Mahmut YESARI — Hani amcamı, baba mı diyorlar” bir ihtiyar'dktör vardır, işte o geldi. Bu habere İclâlin de pek yüzü gül memişti: —'Anladımı- Safder bey... Salona mu-aldm? Madam -Zaruyi başmı geriye 'itti: — Sizi sordu; misafiriniz var; diye söyledim. Yağlı" kadın, - sinirlenmiş gibi ho- murdanıyordu : ! — Çok'meraklı adam. Misafiri kimdir? Ne zaman geldi?? diye ahret sünli' görüyor. Tanrmazamız, dedim. dedi. Bir iş'için konuşuyorlar, dö. dim, savdım. İelâl;'ne sevinmiş, ne de kızmıştı; sadeöe gülümsedi? — Neyse... Madam Zaruyi ağır bir sesle! — Hanımım, dedi. Eğer beni din- Jerseh, sen, giyin, sokağa çık" e bildiriyor” Boğazdan giriyoruz. Nahlin gran- di direğinde Thgiliz donanması büyük Amiral foru önde gidiyor. Onu prova hattında H - 89, H - 92 takip etmçkte. Adatepe ile Kocatepe bor- da nizamında büyük misafirin Ça - nakkale Boğazını geçmekte olan bu haşmet ve mevkibine refakat eyle - mektedir. Bütün boğazı dolduran bu girişin en heyecanlı manzarası, Kilidülbahir ve Çimenlik istihkâmları arasından geçişi olmuştur. Bütün bu mevkideki kıtaatımız İstihkâmlara - dizilmiş ve yatm geçişini “Ya diye selâmla- mışlardır. Çanakkalede selâm Çanakkalede yine sahile dizilmiş o. | lan krtaat, başta muzika olmak Üze- re, bu bürmet tezahüirüne bütün is- keleleri dolduran halk ta iştirak ey- lemiştir. Müstahkem mevkidan 21 tup atımı İle bu geçişi selâmlamıştır. Se lâm toplarının devamınca Nahlin ile destroyerler stoper etmişler ve son- ra yine yollarma devam eylemişler - dir. Sant 15,30 da Nahlin ve refakatin- deki İngiliz, Türk deniz kuvvetleri Maydos yanındaki Kilya koyuna de- mirlemislerdir. Majeste burada yat - lardan 16,10 da ayrılimışla.'dır. Kilya iskelesinde milli renkleri ve bayraklarıyle süs » lenmiş, bir tak kurulmuştur. Kral Sekizinci Edvardı, yakından görebil- civar kusaha va, kö) Kalabalık Dir halk KEVEsİ rikmiştir. İskeleye ayak basışları bu kesif halk kütlesinin “Yaşa!” sesleri ve sürekli alkışlarile karşılanan Ma- jesteye küçük iki genç kız larafından birer buket takdim edilmiştir. Mehmetçik âbidesinde Bundan bilhassa mütehassis olan Kral Edvard, bü iki mini miniye ilti- fatta bulunmuşlardır. Majeste bun - dan sonra otomobille bu sahadaki Tn- giliz mezarlığını, Conk bayırını ve bu radaki Mehmetçik âbidesini oziya- ret etmişlerdir. Bu esnada adla- rına Mehmetçik âbidesine çelenk konulurken Kral Sekizinci Edvard, şehitlerimizi anmış ve müteakiben âbide önünde, iskelede kendilerini u- ğurlayan Orgeneral Fahrettin Altaya bugünkü geziler esnasındaki refaka» tinden dolayı teşekkür'etmiş ve vali Nizamettin ve fırka komutanı Hüse- yin Hüsnüye veda etmiştir. Majesteye ilk selâm Kocatepe torpido muhribi, 3 (Ana- dolu Ajansınm hususi muhabiri bil- diriyor) — İngiltere Kralı Majeste Nereye gideyim? — Hava güzel, Sokağa çık, gez. Apartımandan tiyatroya, tiyatrodan apartımana' artık bunaldı, bittin... Değişik insan yüzü görürsün, hava alırsm, için açılır... İelâl; bu fikri fena bulmamişti — Peki, madamcığım.. Biraz geze rim. O, hazırlanırken, Madam Zaruyi durmadan söyleniyordu: — Biraz acele et, hanımım. .Biri- ni savdık, ama, büsbütün tehlikeyi savdık sayılmayız. o“Öbürlerinin eli kulağımdadır. Çabuk ol.. Belki, me - ram amamıyacak biri gelir: evde kalmıya mecbur olursun... İciâl gülüyordu: — Peki, ama, bir korkumuz mu var? Fükat yaşlı kadm gülmüyordu: — Korkulmıyacak'dert mi? Sana acıyorum ,vallahi.. Bir gün, rahat ne fes almıya niyet ettin, çık gez.. İclâlr hazırlanmeca:, Madam Zaru- yiye sordü: — Peki, gelip soran olursa, ne di- yeceksin? . Yaşlı kadm, elini sallıyordu: — Adamma göre, bir yalan söyle- Istanbul büyük misafiri rar. bugün selâmlıyor ——— Başı Halkın tezahüratı Muhterem misafirimizi görmek ve karşılamak için halk candan tezahü- ratta bulunmak hususunda hazırlık- lar görmektedir. Halk misafirimizi gelişini Sarayburnu, Köprü üstü, Usküdar, Şemsi Selimiye tepesi ile Ahırkapı ve ai ve sair bütün sahillerden takip edebilecektir, Bun- dan başka bütün binalar bayraklarla donatılmakta ampullerle tezyin edil- mektedir. Misafirimiz mütenekkiren seyahat ettikleri için bittabi resmi dairelerle müesseseler bu gibi tezyi- natla alâkadar değildir. Şehrimizde hazırlık Yalnız bir gehir müessesesi olan Belediye misafirimiz 'çin bazi terti- bat almaktadır. , Bu meyanda köprü Üzerine, Saraybumuna ikişer, Ga - lata rıhtımına dört tane büyük di- rek dikilmiştir. Bunlara gayet bü- yük birer Türk ve birer İngiliz bay- rağı asılacaktır. Ayrica köprü Üze- ri ile şehrin umumi caddeleri dona- tılmakta ve Köprüdeki sütunlara Üzeri elektrikle süslenmiş dairevi çemberler astırılmaktadır. Saraylurnunda her taraftan görü. lebilecek bir yere ingilizce olarak “hoş geldiniz,, ibaresi vazdırılmakta, yanma da yine elektrikle bir taç ar- masi ve altma da E. VILI R. remiz- İleri koydurulmaktadır. Ayrıca Gala. ta ve İstanbul kulelerine ve Kız kule- sine de elektrikle E. R. remizleri kon maktadır. Gece Ahırkapı ile Sarayburnu ara- lesinde meşaleler yanacak, Sültan - ahmet, Süleymaniye, Fatih camileri- le Yenicamide hoş geldiniz ibaresini “Altay bulunduğu Adatepe torpido muhribi ile Kocate- pe, İmröz açıklarında iken Majeste - »in râkip bulundukları Nahlin yatı ve ona refakat eden H - 80 ve H- 72 Jistroyerleri ufukta gözükmüşlerdir. Nahlin, hafif bir seyirle yoluna de - vam etmiş, torpido muhriplerimiz sa- at tam sekiz buçukta prova hattı ni- zamında Nahlin yatımın yanından ay- kırı seyirle geçmiştir. - Gemilerimiz sancak tarafından Çimariva yapmış olan denizcilerimiz, Majesteyi iç de- fa “Yaşa!” diye s#elâmlumışlardır. Bu merasim sırasında gemiler, gran- di direklerine İngiliz bandırasını çek- 'Nahlin önde ilerlerken torpido muh riplerimiz prova hattı nizam'nda Sed dülbahire doğru “yol almışlardır. Majeste Viyanada da kalacak Londra, 3 (A.A.) — Selâhiyettar mahafilden alman malümala göre, Kral Sekizinei Edvard, iki Üç gün de Viyanada kaldıktan sonra 14 veya 15 Eylülde İngiltereye döynecs rim. — Olmaz; Ne söyliyeceksen, hepsi. me ayni şeyi söyle. Madam Zaruyi İclâlin yüzüne bak- tuş anladım! der gibi göz kırptı: — Doğru, hepsinin. içi fesattır; bir araya gelir, sonra, türlü manaya çekerler... — Peki..ne diyeceksin? — Bakalım, bir şey söyliyeceğim eibette... — Hayır. Bunada söyle, ben de bileyim. Madam Zâruyi, yan yan baktı: — Gücenmeyin ama, korkuyorsu- nuz adeta. — Hayır, korkmak değil madam- cığım, yolda, onlardan birine rasla - rım; yahut tiyatroya uğrayıveririm. Ben de ayni şeyi söyliyeyim. Yaşlı kadmm alnı buruşmuştu: — Hanımım, işine karışmak gibi olmasın, söylemiyeyim, diyorum, ye- ne de duramıyorum; eğer bügün, İk şin yoksa, mecbur değilsen, tiyatro- ya da uğrama. Biraz riefes al, sinirle rin dinlensin.. Telâl, eldivenlerini giyiyordu: — Dargm değilim, biriyle kavga etmedim, tiyatrodan'da çekilmedim. | tı Birincide havi mahyalar kurulacaktır. Bu akşam denizde fener alayı var Büyük misafirin şehrimizi 36- reflendirmesi münasebetile bu akşam | İstanbul limanmda büyük bir deniz) fener alayı yapılacaktır. Bu deniz fe- ner alayına Bursa ve Ege vapurlari- le Akaym Kalamış, Heybeliada, Göz- tepe, Erenköy , Şirketi Hayriyenin 68, 74, 78 numaralı vapurları, Liman İdaresinin 4 romorkör ve 4 'şatı ile hüsusi müş ve motörler iştirak ede- ceklerdir. Bütün bu gemiler donanmış bir halde saat 21,30 da köprüden hare - ket edeceklerdir, Festival heyetini taşıyacak olan 73 numaralı vapurla Şirketi Hayriyenin Boğaz ahalisine tahsis olunan iki vapuru da alaya katılacaklardır. Alayın nâzım gemisi, Kalamış va - purudur. Bu vapurda bir kılavuz kaptan bulunacaktır. Köprüden boş mille hareket edecek olan bu mera kip, Tophane önlerinde. tayin-edilen sıraya girmiş olacaklardır. Alay Dol. bahçe sarayı önüne geldiği vakit mümkün olduğu kadar ağır gidecek tir. Kafile, yavaş yavaş Ortaköy ön » lerine kadar çıktıktan sonra Beyler- beyi kıyılarından o geri dönecek ve köprüye avdet edecektir. Kalamış vapurunun ve 74 numa - ranın içinde birer bando bulunacak- tır. . İnzibat, Deniz Ticaret motörle - rile temin olunacaktır . Havai fişekler yalnız Liman İşlet « mesi vesaltinden atılacaktır. Alay gemilerine, Akay, Haliç ve Şirketi Hayriye idarelerince tayin olunacak Deniz yarışları Moğa Deniz Klübü, önümüzdeki pa- zar günü, deniz müesseselerinin işti- rakile yapılacak olan büyük deniz ya- 0 hakkmda şu tebliği göndermiş- Vi Saylavlar, ordunun kara, de niz, hava erkânı, şehir meclisi azala- rı, parti vilâyet ve kaza idare heyet- leri Üniversite, rektör, profesör ve doçentleri teşrifata dahil vilâyet ve belediye erkânı saat 12,30 da köprü- nün Boğaziçi iskelesinden hareket €- dece kolan Şirketi Hayriyenin 74 numaralı vapurunda yer ayrılmıştır. Saylavlar vapura kendi hüviyetlerini söyliyerek gireceklerdir. Bu vapyrun davetnameleri beyaz renktedir, Va- pura yetişemiyecek olanlar bilâhara Modada demirleyecek olan ayni vapu ra davetnamelerini göstererek girebi- leceklerdir. — İstanbul, Beyoğlu, Boğaziçi Halk Partisi mensupları; #porcular, muallimler, Halkevleri arı İ- çin saat 1230 da Sirkecideki araba vapuru İskelesinden kalkıcak olan Akaym Göztepe vapurunda yer ayrıl Bir daha yüz yüze gelmiyebekmişim gibi ne oluyorum artık. Bu kadarı da kaçmak gibi bir şey.. — Arasıra kaçarsan, çok iyi eder- sin. Genç kadm, kapıdan çıkacağı za - man, madam Zaruyi arkasından ses- lendi: — Sizi soran olursa; bana, bir şey iziğimar sokağa çıktığınızı söyle- İclâl, peki! der gibi başını sallayıp EDA İTİ İŞİTME İclâl apartımana akşam üstü,'dön 49.096 İİ BORSA EYLÜÜL, PERŞEMBE İsveç kurona Altar Banknot Çekler Londra üzerine Paris üzerine Nev; Liret Cenevre Sofi Florin ekoslovak wüstarya Mük . ies kuronu . İspanya pezeta e Eshaâm Fim öl“ İlin 2 erim Mısır tahvilleri mıştır. Bu vapurun davetnameleri K/ mizi renktedir, C) — Konsoloslar, bankalar, girkti ler, inhisarlar erkânile yerli ve ec” bi matbuat müntesipleri ve diğer iç” saat 1230 da köprünün Haydarpa$* iskelesinden kalkacak olan Akaym # renköy vapurunda yer ayrılmıştı” Bü vapurun davetnameleri mavi tedir. D) — Usküdar “ve havalisindet parti mensupları ve Deniz kulübü 6“) vetlileri için Deniz işletmesinin AX su vapuru tahsis edilmiştir. Vap” Moda koyunda demirli bulınacak V* sait 11 - 13,30 arasında Moda iskel” sinde ihbzar edilen vasıtalar da! ii sarıdır, — ingiliz kolonisi için ayri” ini vasıtâya ait davetiyeler İn * giliz konsoloshanesine gönderilmiğ * tir. F) — Bütün davetnameler ve bil” ler Akay ve Şirketi Hayriye mem” ları tarafından vapurlara — Oturun, şapkanızıı mantonüf” çıkarın da anlatayım... Ve korkak korkak kapı tarafın” Madam Zaruyi kendini karyolan!” ayak tarafmdaki koltuğa atmıştı, b*” gemi iki yana sallıyor, parmakları alnmı, şakaklarımı uğuyordu: — Bügün başıma neler geldi, n#” müştü. Kapıyı açin madam Zaruyi)ler!. Amca mı, baba mı, işte o ih” onu görür görmez, duvara dayandı, uzun bir oh! çektikten sonra, elini kalbine bastırdı, inledi; — Çok şükür ki geldiniz! İclâl, şaşırmıştı: — Ne o, madamicığım! Hastalan - dm mı? Yağlı Kadın yorgari; halsiz inliyor. du: — Hastalanmak bir şey mi? ÖL dim, bittim... — Peki, ne var?'Ne oldu? li onu kolundan tut- bu, içeriye doğru sürükledi: ahlat. Birdenbire zilinim kârışti, yar, ayağını sürümlüş, art arda ettiler. — Kimler geldi? — Kimler gelmedi ki.. Söz biri etseler, belki, birinden biri ya upü” tur,ya cayardı... Hepsi de lâf gnlf maz, dert dinlemez İnsanlar. Biri! savdım, öbürü balta oldu. Telâ)'de, onun karsısmdaki koltüğ” oturmuştu: — Kuzüm madameığım, sacasi de biraz karışıkca söylüyorsun, 2” yanıyorum (Arkası cl anobides

Bu sayıdan diğer sayfalar: