26 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

26 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İhtilâ'ci Tayy. kâmlarına Bom Madrit ar kadının Mad tıyorlar. 30 bin kadı lim ö> ritte bir nümayiş Ya) dukları da haber mak teklifinde buluni M metçiler 300 dir. Madridi, hüküme ğer kasabalara bağlıyan bütün yollar kesilmiş, yalan Madrit — air yolu kapat Madrit — ledo yolu da dür kesilmiştir. “ MUHASARA Ti NIYO| 1 LALA, « Havas) — harekette bulunan miralay Monaste- rio-idaresindeki süvari “kuvvetleri dar varan büyük bir İllescas'n şimalin - Madrit arasın: tir. Bu hareket li ve cenubu şarkiden adridi' conuptan Sm saat 10da miralay Monas- terio Doro köyüne girmiş e. du ve retle eski vaziyetten yedi aş : ileride bir hilcum merkezi vücude & tirmiştir. ş Saat 11 de İllescss ve Azananın hükümeti dan şiddetli surette, edilmesine rağmen, e İlescas,ın şimali şar! N les köyüne yaklaşmıştır. si e bundan sonra, General Vere az fından idare edilen harekât dan sonraki inkişaf İs Merkezini teşkil edecektir. Bant 12 de harekât müssit bir Sü Tette inkişaf etmekte idi, Hükümet” çiler fazla mukavemet TN mekte, fakat flerleyişe mâni olma için şiddetle ateş etmekte devam €y' lemektdir. REHİNELER Madrit, 25 (AA) — Hariciye na- Xırı siyasi rehineler hakkmda. Lond - Fanın vermiş olduğu nosanm ei İngiliz maslahatgüzarma tevdi bri tir, İspanyanın cevabi notası Maaritte siyasi rehineler bulunu - dığı, yalniz cumhuriyete yemli etmiş olan SİY sl mahpuslar m Jungos'un içiler tarafın- bombardıman de Ye edilmektedir . hkâmmâ tev-) e hukuku düvel vi #ikan Madrit bü! ii kain Gülep Mühimmst tedarik edebi" , Mik mile m EE Yunanistanda tasarruf : Atina, 25 — Maliye Vekilin “e in bütün şubelerinde tasar e Mak selâhiyetinin tanınmasını Vekiller meclisi kabul etmistir * ispanya Avrupada endişeler ler Madrit İstih- e Yağdırıyorlar “İzamın korunması ve fe: doğurdu Fransada Radıkaller ve Komünistler N25(A A) — Radikaller| li "dün mesaisini - bitirmiş ve Şaton, Herriot ve Sarrsut taraftarla» rından müştereken kaleme alınıp B. Dalağier tarafından takdim eğilen bir karar suretini ittifakla onaylamış” tar. 'Bu kararda, demokrasinin üssüle- sası olan hukuku beşer beyanname- sinin, mal ve mülk masuniyetini te- : duğu hatirletila- yet, eylermekte Dalan tin ve UK” KÜÇÜK HARİCİ HABERLER Omanyanın da Belçi- ka gibi bitaraflığını ilân edeceği şayiaları dolaş- maktadır. abeşistandaki Italyan ordusu o memleketin işgal edilmemiş olan kısım- larını istilâya devam ediyor. . ısır parlâmantosu ya- kında toplanarak yeni Ingiliz - Mısır müzakere edecektir, . ransa başvekâlet müş- toşarı M. de Tessan Amerikaya gitmiştir. ? .. ilide bir kabine buhra- nı başgöstermiş, eko- nomi #Hazırı istila etmiştir. .. merikada Cumhur Ris intihabı propaganda- ları hararetle devam etmek- tedir. Belçika Faşistleri Nümayiş apamadı'ar, eis.erde Tevki. Edildi kün işgal etmenin hürriyete Karşi te0- vizi gayrikabil bir tecavüz demek olduğu ilâve edilmektedir. Karar, ra dikal döktrinlerin ayniyle tatbik edil- mesi lüzumunu göstermektedir: 1 — Beynelmilel sulhü muhafaza *İ ve Milletler Cemiyeti paktı ahkâmı - na riayet. 2 — Mili müdafaanm takviyesi. 3 — Kanun dairesinde umumi bi- sat cemiyetls- rinin silâhtan tecriğiyle dağıtılmala- ru ” 4 — Sosyal ihtilâflarn uzlaşma ve mecburi hakem usulü ile halli. $ — Hükümet otoritesinin her tür. vizden korunması » m Bütçe müvazenesini temin idiği kadar çalışılması. gra döiherinlesin prensipleri- ni, hükümetin faaliyeti dahilinde mü- dafanya devam için, kongre kabineye dahil bulunan radikal mümessillere adını beyan eder., ir sureti büyük tezahüratla ve ittifakla kabul edilmiştir. Celse, Marseyyez söylenerek ka - patılmıştır. KOMÜNİSTLERE HÜCUM Biyariç, 25 (AA) — Radikal 808 yalist pie anil, a Roche. erdog mücadelesine karıştır lışma ve fabrikalarda tahri- paği pmağa devam etmekle ithum Ni ği ve sonra bir karar süreti teklifi okunmuştur. Bu karar indeki “Kırmızı ve beyaz fa- şizm mücadelesi, kelimeleri çök al - Kışlanmıştır. Kongre azası Roche'un teklif ettiği (Okarar suretinin aşağı daki son cümlelerini de alkışlamış - tr, “Eğer komünistler halkçı cep- besi mütemadi surette ihlâl etmekte devam ederlerse, radi- kal partisi, o zaman, 1936 Mayısın - danberi dört sol cenah partisini bi- ribirine bağlıyan paktın komünistler tarafından yırtılmış olduğunu kay - detmeğe mecbur kalacaktır... Dy) Balkan Ekono- mik Anlaşması Atina, 25 — Balkan Antantı dev- etlerinin Blov Ekonom! Konseyin - Faşistlere karşı şiddetle hareke- te geçen Belçika Başvekili Von Zeeland Londra, 25 (Radyo) — Bölçika f8 şistleri bugün için 250 bin kişilik bü- yük bir nümayiş tertip etmişler, fa” kat hükümet bunu yasak etmişti| yor. Faşistler o nümayişte israr (et tikleri için hükümet her ihtimale kar şı Reksistlerin, yani Belçika faşist - lerinin lideri Leon Degrell ile âyan âzasından ve Reks partisi ileri gelen lerinden Kont Grünü tevkif etmiştir. Bununla beraber Degrell 250 bin tâ- raftarı ile Brüksel üzerine yürümek teşebüsünden vaz geçmiş bulunu - yordu. Brüksel, 25 (A.A.) — M. Degrell, Reksistlerin büyük nümayişini idare etmek üzere Sainte Gudule'deki ika” metgâhmdan çıkarken tevkif edil - miştir. Evinin balkonundan taraftar larma hitaben bir nutuk söylemiş - tir, Reksistlerden ve âyan azasından Kont Grünne'de tevkif edilmiştir. Eski muhariplerin geçit resmi, sâ Bt 10 da kralın huzuriyle yapılmış, hiç-bir hâdise olmamıştır. Geçit resminden sonra şehrin mer kezine doğru yola çıkan birçok Rek- sisterler yolda Marksist * mukabil nü mayişçilerle karşılaşmışlardır. Her iki taraf biribirine küfürler savur - muş ise de hiçbir arbede olmamiş- tr. vi Reksist nümayişçilerin miktarı an- cak birkaç bin kişi idi, Jandarmalar la polisler sokaklarda devriye gez * mekte ve umumi binalarla sevkülce- yiş noktalarını muhafaza etmekte - dirler. ——— de, Pire nin Balkan devletleri için deniz ticaret merkezi ittihazı karar- laştrılmıştı. Dün dört devletin he- yetleri Pirede ilk toplantılarını yap- Istanbulun çöp meseles l ve karasinek derdi nasıl halledilecek? arasinekler, mide bulandırmaya başladığı beri, ortaya bir çöp meselesi çıktı. Ve gitgide bu öyle bir dava oldu ki, armudun sapına ve üzümün aldırış etmiyenler bile, şikâyete başladılar. günden | yur m GÜNÜN RÖPORTAJI | “FELE ———---<— Ambardaki Koyunlar (Karilerimizden edebiyat ve f, doktoru İs. Ni, Um'un bir lak ii dünü aşağıya kendi malım imiş gibi naklediyorum:) Samsundan İstanbula geliyoruz. Vapurun dörtte üç hamulesini koyun teşkil ediyor. Hopadan itibaren belli. başlı iskelelerin hemen hepsinden ko. yükledik. Ambarlar doldu. Am. ağızlarından sarkıtılan bez ma. nikalar biçareleri havasızlıktan bo - çöpüne | gulmak tehlikesinden kurtarıyor. Beş altı yolculukta koyunların yi. Geçen gün, Mecidiyeköyüne şöyle bir uğramıştım, İti. | yecekderi ot ve kuru yaprak dalları raf ederi, mu, sinekleri böyle çil yavrusu gibi dağıtmıştı? Benim bu kanaatim, çöp ile sineğin biribirlerile içli dışlı oldukla- rı anlıyamamaktan ileri geliyormuş meğerse. m ki, ortada söylendiği ve yazıldığı kadar sinek | da güvertede yığılı. Bir aralık vapuru im. Acaba bir gece evvel yağan şiddetli yağmur gezmiye çıktım. Baş ambardaki ko. yunlara ot atıyorlardı. Durdum, sey. retim. Ambar ağzına tesadüf eden. lere habre ot yağıyor. Onlar beğen - - Çöplerin | düklerini yiyip istemediklerini ayakla. toplantı yeri, değişince, sinek karargâhı da, Mecidiyekö. | rmın altına alıyorlar; aşağıdaki a yünden kalkarak, Hürriyet tepesinin ilerisindeki düzlüğe | dam, atilan ot demetlerini ambarın konmuş... Dün, gidip orasını da gördüm. Çöp ler ve sinekler arasında yarım saat kadar dolaştım. Bir çöp karargâhını ziyaret etme- pin hiç te hoşa giden tarafı yoktu. Ayaklarımın altmda yatan bu bin bir ev artığı nesneler içinde, cam kı- rıklarından, dibi delinmiş oturaklar- dan tutun da kavun karpuz kapları - ba, ekşimiş fasulye artıklarına ka - dar, akla, gölen gelmiyen her şey var dı, Istanbul halkının ne yiyip, ne İçti- ğini, nasıl yaşadığını, neler kullan - dığını anlamak için çöplüklere şöyle bir göz atmak kâfi gelecek! Çöplükte dolaşırken, Kâhtane yo- lunun ilerisindeki müthiş faaliyet te gözüme çarpmıyor değildi, Amele ha rıl harıl yeni çöp karargâhmın yolu - nu yapıyorlardı. Bu yol bittikten son ra, çöpleri, Kâhtane deresine inen iki tepe arasındaki geniş çukura dök meye başlıyacaklarmış. Bir ameleye; yolun ne vakit biteceğini soruyorum. Omuzlarını kaldırıyor: — Böyle çalışılırsa, bir hafta sür - mez! Diyor. Ve ben, birkaç bin sineğin kalkıp kalkıp tekrar üzerine konduğu bu bu laşık çukuru gibi kokan yerde daha fazla kalamıyarak dönüyorum, ÇöP İŞİNİN ESASI Nereye dökeceğimizi bir türlü kes- tremediğimiz için, başımızda ekşi - yen çöpler hakkmda, en iyi malüma. te şüphe yok ki, Istanbul belediyesi temizlik işleri müdüründen alabile - cektim, Beyaz badanalı muhteşem bi- maya, bir-sinek gibi, sessizce giri - yorum, bulamıyorum, Odaciya: — Nereye gittiler? diye soruyo - rum, Esrarl: bir hareketle başını sallı - — Bilinmez ki... Çöplerin peşinde dolaşıyorlar! Aldığım bu cevaptan, temizlik iş - leri müdürünün iki ayağı bir papuca girdiğini anlıyorum. Ve öğrenmek is. tediğim şeyleri, başka kanallara baş vurarak öğreniyorum; Bana verilen izahata göre, Istan- bulun bütün çöpleri, 1 Eylül tarihine kadar, birkaç muayyen iskeleden de- nize dökülürdü. Beşiktaşta Hayrettin iskelesi, Azapkapı, Unkapanı, bü is - kelelerin başlıcaları idi. Bununla beraber, Halicin hemen bütün iskeleleri, birer çöplük halinde idi. Istanbul belediyesi, Marmara ve Halici pislikten kurtarmak istedi. Bun dan başka, çöplerden, ilerde istifade imkânlarını düşinerek şehrin çöpleri İni bellibaşir istasyonlarda toplamaya Karar verdi, Zamanla, bu çöpler inhi- lâl ederek giibre haline gelecek: son- ra da belki para ile dışarı memleket lere satılacaktı. Geçen sene Frankfurtta toplanan temizlik işleri kongresinde, İstanbul Belediyesini temsil eden zat, bu işin Avrupa memleketlerinde nasıl ele a- andığını, nasıl uhdesinden gelindiği. Dİ Uzun uzadıya tetkik etti. Ve Tatan bula dönünce, çöp meselesine şöyle bir istikamet vermek istedi: Bundan sonra, hiçbir çöp, denize dükülmiyecek ve bunların kepsi muh telif şnerkezlerde teksif edilerek top- lanacak, ilerde para bulunup ta bü - Yük çöp fırınları tesis edileceği za - mana kadar saklanacak! | mişlardır. Yapılan hesap, aşağı yukarı şu idi: Fakat müdürü, müdür muavinini! Istanbulun gündelik çöp randımanı bin tona yakındır. him bir varidat temin etmek, pekâlâ kabildir. ” Çöpleri satmak mümkin olmasa bi lilerin sıhhatini kazanmış olacağım düşünüyor ve bunu da bir kâr sayı - yordu. ARADAKİ KALİTE FARKI Ancak, bu işte de evdeki pazar şarşıya uymadı. Avrupa şehirlerinin çöplerile bizimkiler arasındaki kali. te farkı düşünülemedi. Istanbulun, hele bazı fakir mahallelerinden top - lanan çöpler, işe yarar şeyler değil - di. Bunların hattâ, yakılması da pek kolay olmuyordu. Nitekim, bundan 25 sene evvel, çöpleri yakmak için yapılan tecrübe, iyi netice vermemiş ti. Istanbul halkr, yağlı maddeleri az istihlâk ettikleri, kâfi miktarda et ye medikleri için evlerden Goplanan çöp ic 1çmde gübre olmaya yarar madde akmyondu. e iks Bu tetkikattan belediyenin alâka- dar memurları, çöp işine değerinden fazla ehemmiyet verdiklerini, İstan- bul çöp randımanı hakkında boş ha- yallere kapıldıklarını anlamakta ge- cikmediler, Şimdi, bu işin akademik tarafını bırakıp, pislik ve sinek gibi jen korkunç ve en maddi iki tehlike ile uğraşmak mecburiyetinde bulu - nuyorlar, Şehrin çöpleri, bundan sonra, Top- kapı haricinde, yeni keşfedilen bü - Yük bir çukura depo edilecek ve bir de, yolu yaptırılmakta olan Kâhtane deresine giden boş araziye dökülecek tir, | Anadolu yakası çöpleri için, öteden beri Kurbağalıdere ve Fikir tepesi ilerisindeki uzun çayır en münasip yer olarak kabul edilmiştir. Şimdilik belediye temizlik işleri dairesinin ölinde, 6 son sistem çöp kamyonu ile 15 eski kamyon ve 406 İ kadar çöp arabası var. Temizlik işle- Jrinde çalışanlar da (823) 1 süpürge. ci ve 370i arabacı olmak üzere | (1195) kişidir. Çöp arabaları için her mıntakada bir ahir bulunuyor. En bü yük tanzifat ahırı, Azapkapıdadır. Edirnekapıda, Şehzadebaşmda, Top- kapıda da birkaç ahır var... YENİ ŞİKAYETLER Ne yazık ki, bu izahat, Istanbul Söp toplama işinin iyi bir yolda vü. rüdüğüne dair kimseye kanaat vere - mez. Şehrin birçok semtleri, bu mev - simde bile, karasinek İstilâsma ma- ruz bulunuyor. d Bu arada, Ortaköyde, Galatasaray yatı talebesini barındıran bina, müt- hiş bir sinek hücumu altndadır. Mektep öğretmenlerinden bir zat- la görüştüm. Bana şu acıklı tafsilâtı verdi: — Beşiktaş ve Ortaköyde toplanan bütiln çöpleri, mektebin hemen kar - şısındaki boş arsaya atıyorlar, Mek- tebin içi, dışı bu yüzden sinekle dol- du. yana bırakıp, sineklerle mücadeleye | başladık. Fakat başa çıkmaya imkân var mı? Ne pencerelere gerdiğimiz tel, ne köşesinde bucağında kalmışlara fır - atıyor, Fakat onlar bu lokmadan pek az istifade edebiliyorlar. Kimisi önü - ne gelen direkten başını kurtarıp ta ota sarılamıyor, kimisi de çok uzakta olduğu için tevziatın ancâp serpinti - sinden rızıklanabiliyor, onu da yanım- dakilerin hücumundan ya kurtarıyor, ya kurtaramıyor. Yarım saatten faz- le, belediye, çöplerin imhasile şehir , |'# Pu ot tevzlatını seyrettim. Koyun sahibi veya çoban, ambar ağzma rastlayıp yığın yığın ot demet- lerine kavuşan hayvanları bililtizam oraya koymadığı gibi köşede kalan, karagözlü koyuncuğu da sade yut- kunsun diye kasten uzağa atmadı ya! Sürdüler, getirdiler, ambara doldur - dular, Ne sürü sahibi köşede otsuz kalan kara gözlü melâlün ölmesini is- ter, ne de ambar ağıma rastlıyarm yiyecek bolluğundan çatlamasını lerinden gelse herhirine | teker $ yedirirler, biritirine hek seeirmr ama bunu yanmaya imkün yok 7a- ten koyundur, derini anlatamaz “a nık yanık melemesini de dinliyen ol / maz. . Müâseri hayatta her ferdin talii; bu koyunların ottan aldıkları nasibe ben- | zer, Levent bir koç katıldığı sürünün gidişi icah köşeye s*kısıp kalır; cılız, çelimsiz hir mendebur da ambar ağ- zına rastlar, Dikkat edilecek nokta; bu iste kimsenin kasti, vebali olma. masıdır. Artk koyun tesadüfün ken. Ani utastırıızı #mhar ağında beğen. Alğini yer, hetsnmediğini ayaklarmın "ltmda eimer, Zavallı tosun gibi kaç ta atıldığı kösede bir tutam ot için meler durur, Aslma, mutabektır, B. FELEK | Zelze'e Odu Niksar, 25 (Tan muhabirinden) — Dün gece burada ikisi şiddetli olmak Suretiyle altı kere zelzele oldu. Zelze- lelerin şiddetli geçmesi üzerine halk toplu yerlerden derhal kaçışıp uzak. laşmıştır. Bu zelzele Ünye ve Reşa - diyede de duyulmuştur . ni İstanbul, 25 (A.A.) — İstanbul ra Sathanesinden: Dünkü cumartesi gil. hü saat 16 yı 7 dakika 43 saniye geçe orta derecede bir zelzele kaydedilmiş. tir. Zelzelelerin merkez üstü İstanbul. dan 600 kilometre uzaktadır. her gün sıktığımız filit fayda etmiyor, Sinek korkusundan oyatakhanelerip pencerelerini açıp havalandıramıyur, çocukları havası kapalı yerde yatır maya mecbur oluyoruz. Talebeden 10-15 kişi ateşli hasta - ıklara yakalandılar, Henti his konmamakla beraber rasineklerin taşıdıkları dan ileri gelen İntanlı olmasından korkuyoruz, Oteyanda Rober Kol kara Ve sivrisineklerde; ler. Hisarlar içindeki yuları, sivrisinek yuvı miştir, Bütün bu gözle dam atelier S4 görülen, elle tutu. Z kat'i teş. » bunun ka mikroplar « bir. hastalık lej talebesi de m gikâyetçidir süprüntü ku - ası haline gel - mal olacak, öp fırınları bülyasını bir kenara bırakıp, kara ve Sivri, Srisinek öfei | daha kestirme tedbirlerie önüne meye çalışmak mecbüriyetindeği,. © Salâhaddin GÜNGÖR tinin

Bu sayıdan diğer sayfalar: