26 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

26 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birinci küme takımlarının ilk maçları dün yapıldı Hilâl 7, Beykozda 4 sayile yenildiler Dün üç sahada birden bi- tinci küme birinci takımla - rının liğ maçlarına başlandı. Taksim sahası Taksim stadyomunda ilk oyunu anspor oynadı., 21 Doğansporun galibiyeti ile biten maçtansonra neşle Hilâl takımları sahaya çikti- lar, Güneş - Hilâl Hakem Şazi Tezcanm İdaresinde başlıyan maçın ilk dakikalarında İki taraf ta muntazam ve şuurlu bir o - yun çıkaramıyordu. Tik maçin v diği yadırgama içinde oldukları his- solunuyordu. Güneşliler rakip nısıf sahaya gi rip çıkmak itibarile rakibinden da - ha canlı görünüyordu. Hilâl akınla- rı açıklarda olduğu zaman daha ge- niş ve daha demarke idi. Fakat orta- ya top gelince, iç ortanın ya vaktin- de yetişememesi, yahut topu iyi kul lanamamaları dolayısile tehlikeler çıkamıyordu. İlk devreyi 2-0 bitiren Güneşlilerin ikinci devrede de daha müessir oyniyacakları zannı hâkim. di, Ikinci devre Ikinci devrenin ikinci dakikasmda Hilâlin soldan indirdiği top, Güneş kalecisinin elinde kaldı. Beşinci dakikada sağdan $ola ge gen bir akının havadan gelen pasını Hilâlin sol açığı ofsayt vaziyetinde içeri soktu. Tabii bu gol sayılmadı. Ikinci devrenin ilk ki, maçın üçün- cü goli idi; Ibrahim yaptı. Merkez mühaelim oyniyan Salâhaddinin ver. diği güzel pas sağiç mevkiinde ya - kalıyan Ibrahim düzgün vuruşile ta- kımının üçüncü golünü yaptı. Dördüncü golü sağiç Necdet ken- di başına kalenin hizasına kadar 80 kularak yaptı. Beşinci gol; solaçık Rebii topu or- taya doğru getirirken Hilâl müdafi - lerinin yerlerinde mıhlanıp kalmaları neticesinde merkezden akan oyuncu- larm serbest bulunmaları yüzünden Balâhaddin tarafından yapıldı. Altıncı gol şöyle oldu: Soldan çe- kilen korneri sağiç mevkiinde yaka - Uyan Melih ortaya kısa bir pas ver di. Ortudan kaleye çektiler jade edil- diği sırada Güneşliler bir daha çek - iler ve altnct golli yaptılar . Güneşin son #ayısı olan yedinci go- ti Sağ açığı Melih yaptı, © Galatasaray - Beykoz Milli kümeye ayrılacak dört takım içinde bulunmak gayreti ve arzusile takımına mümkün olabildiği kadar çekidüzen vererek dün Gölataara - yın karşısına çıkan Beykozluların ne, tameli bir oyun oyniyacakları, hat - tâ Galatasarayın dünkü takımını ye- Güneş - Hilâl maçı #kinci kümeden Davutpaşa ile Do -| nebilecekleri bazı seyirciler tarafın -| tasarây hücumlarını oyunun icabma dan bekleniyordu. Galatasaraylılar ise ekserh takıl dığı Beykozla yapacağı bu ilk maça İeski kadrosundan iki eksikle şöyle çıkmıştı: Avni — Lütfi; Reşat — Salim, Hayrullah, Suavi — Necdet, Eşfak, Gündüz, Bülent, Danyal. Görüyoruz ki, Galatasaray hücum hattımın en seyyal oyuncularından olan Haşimin yerini Bülende vermiş- lerdi. Sağ muavin Kadrinin Ankara- da bulunması da onun yerine Salimin getirilmesini icap ettirmişti. Maçı anlatmadan evvel bu değişik- liğin dünkü maça nazaran gördüğü müz muvaffak ve gayri muvaffak taraflarını gözden geçirelim: Haşimin yerinde oyniyan Bülent sağiçin geriden aktığı hücumlerde Haşim kadar onunla anlaşamıyordu. Bir de hat çıkış helinde ve hep bir. den hücumda olduğu zaman topun sağdan sola veya soldan sağa akta- rılmasından marke vaziyetlerde kalı- yordu. Pu mira arman e için derinlemesine indiği vakitler ka- leye yaklaşmak süratinin daha faik olduğunu gördük. Kadrinin yerinde oyniyan sağ mu- avin ise, büyük sürati sayesinde o - yundaki gençliğini bazen kapıyan, yüzünden çıkışlarında frensiz kalan vaziyetlerde oynadı. Bu çıkış fren - sizliği dolayısile Salimin toptan uzak kaldığını ve kendinin alabileceği top- ları rakibinin kaptığına şahit olduk. Maamafih yan muavin oyuncularda ilk şart olan büyük sürate malik ol- ması bu oyuncunun ilerisi için Ümit- Wi bulunmağı emrediyor, Maçın tafsilâtı Hakem Nurinin düdüğile Beykoz - tular candan hücumlara başladılar. Galatasarayı apansız bastırmak ve bir devre devam edecek bu maçların ilkinde iyi bir netice almak enerjisi sarı siyah formalılarm Galatasaray nısıf sahasmda sıksık görünmelerine sebep oldu. Beş dakika Beykozun hü- cumları ile geçtikten sonra Galatasa- raym ilk akını sağdan açıldı. Fakat üç ortanın vaktinde yetişememeleri yüzünden bu hücum milessir bir va - ziyete giremeden Beykoz kalecisinin ellerinde neticelendi. Bu ilk hücumdan sonra ekseriya sağ taraftan rakibini zorlamaya baş- lıyan Galatasaraylıların akınları sağ İ iç Eşfakın sağ açık Necdetle kapalı ve sikişik iken paslaşmak tecrübelerile kendiliğinden duruyordu. On beşinci dakikaya doğru Gala - | Fenerbahçe - Vefa maçından bir görünüş bazen çok kendini vererek stdması| ndan bir enstantane göre daha iyi kullanmaya başlamış» ti. Nitekim şuurlu gayretlerin seme- resi hemen göründü. ilik gol Merkez mühacim Gündüzün rakip nisif sahanın yarısından fazlasını üş- tıktan sonra verdiği pasa fırlayan sağ iç Eşfak Galatasarayın ilk golüi- nü kaydetti, Bu golden sonra Galatasaray em- niyetle oynamıya başladı. İkinci gol Sol iç Bülent sahanın yarısına Ya kım bir yerden aldığı pası ortalıya - cakmış gibi sürerek Beykoz müdafa- asını kalelerine doğru geriletmeye muvaffak olduktan sonra önünde &- çılan serbest sahada topu kontrol ede ede kaleye daha yaklaştırdı. Ve ora- dan yine ortaya verir gibi yaparak Beykoz müdafaasının ve kalecisinin ikkatlerini başka yere aktararak ikinci golü yaptı. Birinci devre 2-0 Gâlatasarayın le- hina bitti, İkinci devre İlk Beykoz akınını iade eden Gala lar soldan merkeze geçir dikleri topu Gündüzün yerden bir şü- tile üçüncü kere kaleye sokmuş oldu lar. Bu üçüncü golden sonra Galatasa- raym hücum hattınm, bilhassa mer- kezden sağ açığa kadar olan tarafı güzel top kontrolleri ve iyi hücum açışları göstererek oynamaya başla- dı. Dördüncü Galatasaray golü, mer- kez mühacimin soldan alp sağ içe verdiği bir pasla sağ için ayağmdan çıktı. Bu suretle Galatasaray ilk tehlike“ yi atlatmış oldu. Cürmü Meşhut Kanununun tatbiki lâzım! Dünkü maçların devamınca bazi seyirciler tarafmdan haklı veya hak- sız hâkemlere ve oyunculara karşı mütemadi bir surette bağırlan ağır sözler cürmümeşhut kanununun stad yomda 'tatbike başlanılmasını elzem kılmıştır. Böylece maçları efendice seyredenlerin kulakları ve hakemler - le oyuncuların haysiyetleri kurtul - muş olur. Ve bu hem spor hem seyir- citarafndân lüzumlu ve zaruribir Eşref ŞEFİK Hakemler toplanıyor Geçen hafta yeni antrenörün ne - zaretinde saha idmanı yapan fut - bol hakemleri bu akşam saat 18'de Beyoğlu Halkevindeki mıntaka mer- kezinde toplanarak teknik münake- şalar yapacaklardır. m Erzincana Odun İthali Yesak Erzincan (o (Hususi muhabirimiz- den) — Şehrimize odun ithali yasak edildiğinden, odun kaçak gelmeğe ve gayet pahalı satılmağa başlan - mıştır. Şimdilik burada odundan başka birşey yakmak imkânsız olduğun- dan, bu İmkânı temin etmeden evvel yasağı tatbik etmek, kaçakçılığı teş- vik eylemekten ve odunu fiatlandır- maktan başka bir işe yaramıyacak * gibi görünüyor , TAN - Fenerbahçe Vefayı 8-0 Yendi Beşikdaş 3-1 Slüeyma- niyeyi Yendi Fenerbahçe stadında dün ilk mü- sabaka İkinci kümeden Beylerbeyi ve Kasımpaşa takımları arasında cere- yan etti ve mütevazin bir oyundan sonra Beylerbeyi 3 - 2 galip geldi. ISTANBULSPOR — TOPKAPI Izzet Muhiddin Apağın idaresinde başlanan oyunun İlk akınmı yapan Topkapılılar, Haydarın âni ve sıkı bir sütüyle kolaylıkla birinci gollerini yaptılar. Bu beklenmiyen golden 1s- tanbulsporun açılması ümit edilirken bilâkis Topkapı hâkimiyeti ele aldı ve bir serbest vuruştan ikinci golü Kazandı. Bu sayıdan sonra canlanan İstanbulsporlular Aziz ve Ismail va- sitasiyle üstüste İki gol kazanarak vaziyeti 2-2 yaptılarsa da Topkapı- lar Salâhattinin şahsi gayretiyle bir gol daha yaparak yine üstünlüğü al- dılar ve ilk devre 3-2 Topkapının ga- libiyetiyle nihayet buldu. Ve ikinci devrede Istanbulsporun iki sayısma | mukabil üç gol yapan Topkapı müsa- | bakayı 6-4 galibiyetle bitirdi. FENERBAHÇE — VEFA Sıra , günün son müsabakasına gel- mişti. Adil Giraym idare ettiği maça | Sarı Lâcivertliler - Hüsameddin - Le- bip - Fazıl - Cevat - Aytan - Reşat - Niyazi - Naci - Ali Riza - Esat - Fik- ret şeklinde çıktılar Oyunun ilk anlarından itibaren hâ- kimiyeti. alan Fenerbahçeliler o Vefa kalesini mütemadi bir surette sikiş - tırmağa başladılar 15 inci dakikaya kadar bu sıkı taz. yika dayanan Vefalılar nihayet A cinin pasiyle Esadın şütünden birinci golü yediler . Devrenin sonlarma doğru Niyazi - nin pasından Ali Riza, ikinci golü ve harikulâde bir oyun çıkaran Fikretin şahsi gayretiyle üçüncü gollerini yap- tlar Ve ilk devre 3 - 0 Fenerin galibi yetiyle nihayetlendi. İkinci devre baş- Karl ARM ye GAEDAYER n Y6lE za vasıtasiyle dördüncü ve beşinel golleri naci vasıtasiyle altıncı, yedin- ci ve sekizinci sayıları çıkardılar ve 8 - 0 Sarı Lâcivertlilerin Üs- yle nihayet buldu . BEŞİKTAŞ STADI İlk oyun Feneryılmaz - Ortaköy #- rasmda yapıldı ve 2 - 0 Feneryılma- zn galibiyetiyle nihayetlendi. ANADOLU — EYÜP Halit Galibin idaresinde yapılan bu maçm ilk devresi mütevazin ge - çerek sıfıra sıfır beraberlikle netice - lendi İkinci devrede rüzgârı arkasma ian Eyüp Penaltıdan birinci gölü ve arkasından şahsi bir akmla Zekâi va- sıtasiyle ikinci golü yaptı ve oyun da 2 - 0 Eyübün galibiyetiyle nihayet - lendi BEŞİKTAŞ — SÜLEYMANİYE Sadi Karsanın idaresinde başlanan oyuna Beşiktaş Mehmet Ali, Hüsnü, Faruk, Hüseyin, Rifat, Fevzi, Cemal, Refet, Nizım, Şeref, Eşref şeklinde çıktı, Karşılıklı akmlarla geçen ilk an - larda Süleymaniye sağ açığı şahsi bir sürüş ve sıkı bir şütle takımı hesaba bir gol attı. Devre ortalarında Nâzım üst üs te iki gol yaparak takımını mağlübi- yetten galip vaziyetine geçirdi. Ve ilk devre 2- 1 Süleymaniyenin mağlübiyetiyle neticelendi, Isinci devre Cemal vasrtasile bir gol daha yapan Beşiktaş müsabaka- yı 3 - 1 kazandı. Konyada Mahsul Satış Fiyatları Konya (Hususi Muhabirimiz * den) — Konyaâa bu sene buğday mahsulü çok bereketlidir. Mahsulünü tarladan kaldırmış olan köylü, buğ day satışma başlamıştır. Bir kısım köylü ise fiatın yüksel - mesinl beklemektedir. Sert buğdayın kilosu 5.20, beyaz buğdaym kilosu 4,20 kuruş Üzerinden muamele gör - mektedir , Arpanın kilosu 4,20 kuruştur. Yu- laf bu sene azdır. Yapağınm kilosu İ 50, sarı tiftiğin kilosu 100, koyun de» İ risi 100 - 120, keçi derisi 70, sığır de- | Hergün Bir Hikâye Uzun bir yolculuktan sonra evi- me döndüm, Kapıdan girer girmez beni karşılıyanlara karımı sordum. “Gitti” dediler. Kafama bir şey in miş gibi sersemledim ve mırildan - dım: “Gitti hâ Odamda kendi kendime kaldığım zaman paltomu, şapkamı çıkarma - dan öylece. bir İ#kemleye çöktüm. Garip bir hisle gözlerim odanın ka- pisina takıldı. Bana öyle geliyor ki, evden yalan söylediler. O bana bir oyun oynamak istedi ve şimdi kapı nın arkasındadır. Biraz sonra güle- rek içeri girip boynuma atılacak, bir denbire ümitle titredim. Kapmm tokmağı oynamıştı. Yavaş yavaş a- çılmca, içime derin bir hüzün düştü. Eşikte Annem duruyor, yüzüme si- temle bakarak elinde tuttuğu küçük bir zarfı uzatıyordu. Mektubu elin. den alınca: “Şimdi postacı getirdi.” diye, mırıldanarak, kapıyı çekip git- ti. Umidimin boşa çıkmasının acısını elimdeki mektuptan almak ister gibi zarfı avucumda buruşturarak palto- mün eteklerini savura savura odanın içinde dolaşmaya başladım. Bir arâ- lık pencerenin önüne gelince durup dışarı baktım. Hava kapal ve yağ- müurlu. Yaprakları dökülmüş bir &- İğaçla iki serçe titriyerek biribirine | sokuluyor, evin önünden kıvrıla kiv- rda uzaklara doğru uzanan ıslak yol- lar bana şimdi çok şeyler hatırlatı - yor. Kaç yıl evvel karımla gene yol- da bir tesadüf bizi biribirimize yak- laştırmıştı. O zaman bahardı ve o, güneşin serptiği tatlı ışıklar içinde titriyen pembe şeftali çiçeklerinin altında oturmuş, kumral, ipek gibi parlak saçları İnce uzun yüzüne dö- külmüş, kitap okuyordu. Ayak sesle- rimi duyunca başmı kaldırdı. Çocuk bakışlı, içleri pırıl pırıl aydınlık bir çift güzel kurşuni gözle karşılaştım. Birdenbire duyduğum derin hayran - Irkla olduğum yerde kaldım. Hayatım çılgın maceralarla geç » imekteydi. o Çapkılıklarım dillerde hikâye olmuştu. O beni görür gör- mez en uzun maceramn başlamak BKK Şiağna SAYESİYR of laştik. Sıcak bir yaz günü, çayırlarn içi- ne uzanmış, otları kopararak eğleni- yor, biribirimize bakıp gülüyorduk. Birdenbire elime hafif hafif tokatlar atarak, hiç beklemediğim bir sual sordu: “Ne zaman evleneceğiz?” sırarak başımı kaldırdım. Gözlerin- de öyle bir sevinç vardı ki, birdenbi- re sanki dilim tutuldu. Ona ne deli gönüllü, serseri ruhlu bir insan oldü- ğumu anlatamadım. Yulnız yavaşça murıldandım: “Sen ne zaman İster - sen... İşte onunla böylece evleniverdik. Muhakkak ki tanıdığım kadınların en iyisi idi, Onda öyle bir masumi- yet, öyle bir ruh güzelliği vardı ki, beni hayran ediyordu. Herkesin “Sende kalp yok” dediği geyi bende yeniden yaratmıştı. Onu hakikaten seviyordum. Geçici bir arzu 'le de gil, Fakat buna rağmen eski itivat- lafım, arzularım bir türlü yakamı bırakmıyordu ve onun güzel gözleri. nin arkamda yaşlı kaldığımı, çok 1s- tırap çektiğini bildiğim halde sık sık 26 -10- 936 Bir Ayrılık Hikâyesi Peride Celâl başka kadınlarla evimden hattâ şe - hirden uzaklaşıyordum. Bunu da iti- raf edeyim ki, nerede olursam olayım geride beni daima vefakâr sevgisi ile bekliyecek, o ince kumral kadınn olması bende derin bir heyecan ya” ratırdı. Onu ne zaman aldatsam İ- çimde garip bir sızi uyanırdı. O gü- xel kurşuni gözlerin arkamdan na - sl azapla nemlendiğini hatırlıyarak üzülürdüm. Onu seviyordum. Fakat beni, başka kadınlara, zevke, selahe- te çeken gizli bağlar vardı ki bunlar. dan kurtulmak elimde değildi. Biribirine sokularak titreşen Iki küçük serçe havalanınca eskiyi yeni- den yaşıyan başım önüme düştü. El lerimle Yanaklarımı kuruttum ve böyle çocuk gibi ağlamayı kocaman bir adama yakıştırmıyarak ayakları» mı hiddetle yere vurup gülmeye ça- liştim, O zaman elimdeki mektup yere düştü. Eğilip aldım, isteksiz is- teksiz açtım. Fakat okumaya baş- layınca olduğum yerde irkildim. Mek- tup ondan, karımdandı. Şöyle başlı- yordu: “Artık tahammül edemiyeceğim, anlıyorum ki, tamamile evine döne- ceğin zaman daha pek uzak. Benim yanımda daima frehini kaçırmaktan korkan telâşlı bir yolcu vaziyetinde» sin. Fakat » artık kararımı verdim. Bu mektubu sana gönderdikten son- ra daha iki hafta bekliyeceğim. Eğer gelirsen artık burada tamamile kal- maya karar vermişsin demektir, Dönmezsen seni dışarıya çeken bağ- ları hiçbir zaman kopafmaya mukte- dir olmıyacağımı anlıyarak gidece - gim.” Mektubu bitirince hemen zar- fm üzerine baktım. Gittiği adreste beni'bulamadığı için geri, sahibine iade ediliyordu. Elimi alnıma vura- rak: “Ah keşki vaktinde bu mektu- bu alsaydım." diye, esefle mırıldan- dım. Sonra düşündüm: Acaba bütün serseriliklerimden vazgeçip dönebile- cek miydim? Bu bana muhakkak gis bi. geliyordu. Onu öyle seviyordum İBişük müraplar İçinde İli ay ge- çirdim. “Allahım onsuz yapimıYaca- ğım.” diye, ağlıyarak etrafımı şa - şırttığım günler çok oldu. Fakat 80- nunda gene eski maceralarıma dön- düm. Şimdi karımla ayni şehirdeyiz. Işi- tyorum ki, yeni evlendiği adamla pek mes'utmuş. Biribirimize tesadüf ettiğimiz zaman selâmlaşıyoruz. Iki eski dost gibi... Fakat onun güzel kurşuni gözleri artık üzerimde öyle tabif, heyecansız dinleniyor ki, şaşı « rıyorum ve garip bir heyecanla sar- sılarak anlıyorum ki, onu büsbütün unutmak elimde değil. Bununla be- raber o mektubun elime geç gele rek bana ve ona ne büyük bir iyilik ettiğinin farkındayım. Şimdi yeni - den daldığım serseri hayatıma devam ederken arkamda ağlıyan bir çift sevgili kurşuni göz bırakmadığım için içim ferah... Karımın artık ta- İmamile beni unuttuğunu, bir başkası- na bağlandığını da düşünerek mu « azzep değilim. Çünkü bu hareketi öbür adamla mes'ut olduğuna delâ - let ediyor ve ben onu hâlâ ayni şef- kat ve sevgi ile sevdiğim için saado- tile mes'udum. Uşakta Atatürk Uşak Ergenekon idman Uşak (Hususi muhabirimizden) — Şehrimizin Turan İdman Yurdu Gençler Birliği, Ergenekon idman yurdu klüplerinin birinci ve ikinci ta kımları arasmda, Halkevinin koydu risinin kilosu 50 kuruştur. ğu Atatürk büstü tornuva maçlarına Büstü Turnuvası yurdu birinci takımı başlandı » İkinci takımları birer sayı yapa * rak berabere kaldılar Ayni klüplerin birinet takımları d4 karşılaştılar. Oyun 2 - 1 Ergenek© nun üstünlüğü ile bitti

Bu sayıdan diğer sayfalar: