27 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

27 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ 21-10-9038 TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman eee Tan'ın hedefi: Haberde. fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, karin gazetesi olmaya çalışmaktır. amy mmm Günün Meseleleri karşı cephe almış, ar uvaftakı- Son zamanlarda birkaç mi | et kazanan faşizm cephesi yimâl | Di geçmiş bulunuyor. Berlinde - faşist memleketin muhtelif siya- Md kerpieri toplandılar. Yeni İsarruz plânlarını hazırladılar ve Öl harekete geçmeye karar ver. uye faşist asiler Madridi iş- | gal eder etmez meşru hükümet ola- rak tanmacak- ci Belçika bitaraflığnı ilân etmeye| #kna edilmek suretile Frunuz gru -| ndan ayrılmış bulunuyor. Şimdi bütün kuvvetlerini Orta Av- rupa cephesine çevirecekler: Çekos- lovakya ve Romanyayı Kücük An - tanttan ayırmaya çalışacaklar. Buna mukabil sosyalizm ve de - mokrusi cephesi ric'at ediyor. İn - giltere dünya işlerine —okarış- maz bir vaziyet aldı, Sovyetler Bir. liği, ademi müdahale komitesinden çekilmeye karar verdi Orta Avru - pada da faşistler kadar kuvvetli bir faaliyet sarfedemiyorlar. Faşizm taarruz, sosyalizm ve de- mokrasi müdafaa halindedir. ! Sİ) İspanyada harp yeni bi safhaya giriyor Asiler Madrit kapılarında. Dünyada ilk defa halkın serbest reyile intihap edilen bir hükümet ye- rine silâh ve kuvvete dayanan o bir hükümet geliyor. Le KAeiSen gin gi rit hükümeti Barselonaya çekilecek. tir. “Burası Katalonyanm merkezi - dir, Katalonya İspanyanm ea sol, en organize, en İleri kısmıdır. Kata- lonyada adeta bir sosyalist rejimi kurulmustur. Katalonyalılar, Ispan- ya #osyalistlerinin bu mağlübiyetine tahammül edemezler, Zaten Kata - lonya nazırlarından biri bunu açıkça söylemekten çekinmiyor: “Asiler n- sıl Madriti aldıktan sonra harbin ne olduğunu — anlıyacaklardır, diyor. Günkü 0 vakit karşılarında munta zam bir ordu halinde bizi bulacak - lardır.” diyor, Ademi mitdahale komitesinden çe- kilen Son Barselona lile Kakamayanları ayan ne o vakit Ispanya harbi yeni bir saf. ha, girecek ve belki de, Şimdi Ax. rupa siyasi cephelerinde çarpışan faşizm ile sosyalizm, Ispanya top - raklarında askeri bir çarpsmaya| Ispanya harbi bitmemiş, bilâkis en mühim safhasına girmiştir. ... Pamuğu ucuzlatmak için Pamuğu hariç piyasaların erkabe- tine karşı koruyabilmek ve bir ihraç maddesi olarak pamuktan istifade edebilmek için onun fiyatını düşür. meye mecburuz. Başvekilin ehemmiyetle üzerinde durduğu nokta budur. Pamuk fiyatını düşürmek © için almacak tedbirlerden biri de sıtma ile mücadeledir. . Mümtaz Faiğin Adana röportaj » ları bize bu hastalığın Adana pamuk mntakası için ne büyük bir felâket teşkli ettiğini çok vazıh olarak an - atıyor. Bu yüzden işçi bulunamıyor, bulunan işçilere fazla yevmiye ver - mek mecburiyeti hâsıl oluyor. Tabii bu şartlar içinde pamuğun maliyet Ya atan mühim hir iş olarak ele alım- mak mecburiyeti hâsıl oluyor. Pamuk meseleai içinde memleke - tin Hktasadi, içtim, sıhhi, mali bü) tün meseleleri gömülüdür. Bunların | hepsini“ birden halletmedikce pa - muk meseleğini halletmek mümkün - Bunlarm hepsini birden hal- harici  ziz dostum ve mes- lektaşım Ahmet E- min), Hükümetimiz Reisi Doktor (o Stoyadinoviçin Türkiyeye muvasalatı gü- nü sizin çok canlı ve çok modern (TAN) gazete- niz için Yugoslavya hak- kında benden Yazı iste- miştiniz, n defa memleketimi- aretiniz sırasında bi- zi yakmdan gördünüz. Bizzat Başvekilimizle de görüştünüz. İntıbalarınız ve duygularınız hakında “TAN” sütunlarında de- gerli, samimi, cana yakın yazılarınız çıktı, Bilmem ki ben bunlara ne ilâve edebilirim? Bizim gazeteler sizin makalele- rinizi neşrederken biz hissediyor. dük ki siz memleketimizin en ha- yati meselelerine nüfuz nizdir. Yugoslavyada meçhul (noktalar n : Türk dostluğuna verdiğimiz büyük kıymeti de anlamışamızdır. Muazzam bir rönesans devri ya- şıyan yeni Türkiyenizde memleke- timiz hakkında uyanan canlı alâ a Bu-arâdaki bariz dostluk hare- ketinin pisdarlârı diplomssi Şefle- rimizdir. Başta Tevfik Rüştü Aras gelir kl bütün Avrupa hariciye ve- killerinin en kıdemlisi sıfatını ge- genlerde Belgratta pek samimi bir tarzda tes'it etmiştik. Arasın ve bugün Türkiyenin misafiri olarak gelen Doktor Milan Stoyadinoviçin isimlerini hürmetle (zikrettikten sonra gazetecilik mesleğine mah Sus tevazu hislerine rağmen Türk Enaetecilerini ve onların Yugoslâv arkadaşlarını da anmak borcumuz- dur B sikanlarda sulhiin muhafa- 24 ve idamesi İçin yurtları» mızın büyük ve müşterek gayret- lerini bütün manasile belirten ve müessir, mukni yazıları ile bugün müilletlerimizin kalplerini ihtizaz ettiren dostluk hislerini uyandır - mağı ve İnkişaf ettirmeği iki taraf. taki gazeteci arkadaşlar, üstlerine vazife edinmişlerdir. Fakat yalnız ameli safhada du- j ramayız. Balkan harici siyasetinin bu safhasma asıl hayat vermiş o lan hekiki membaları doğru git meğe mecburuz, Orada büyük ya ratıcılarla, karşılaşırız. oOBir defa munazez ölü Kral Aleksandr'ın hatırasını anmalıyız. Gerek kendisine ve ge rek Büyük Önder Kamâl Ate türk'e minnet ve şükranımızı bu rada tekrarlamazsak büyük bir günah ve affolunmaz bir nankör- lük işlemiş oluruz, İki Şefin Dol. mabahçedeki samimi ve kardeşçe görüşmeleri Balkan tarihinde unu- tulmaz bir gün olarak kalacak- tr. milletlerinin atalarile Bu iki Asker, iki Yüksek Ku- mandan, Yaratıcı azimlerile Bal kan siyasetinde yeni bir çığır aç- mışlardır. Balkan milletleri arasin- da enyüksek mahiyette bir tesanüt kurulmasına yol açmışlardır ki bü tesanüt, Balkanlardaki sulhün te m le kalkmak ta, memleketin umumi hayatını birden ıslaha teşebbüs et- mek demektir. allğiğğm. saz sin İİİ 12 0801010801112 İİİ İİİ Gİ ii im YAZAN M. Swetouskı VREME GAZETESİ DİPLOMATİK MUHARRİRİ Yukarda müteveffa Yugoslav Kralt Aleksandrın Istanbulu TAN Yugoslavmeslektaşımızın âleme hitabı: Biz kimsenin he !sabına sergüzesi lere atılmayız! ziya- reti esnasında Âtatürkle bir arada alınmış resimleri. Ortada iki dost hükümetin Hariciye Vekilleri yanyana: Dr. Stoyadinoviç ve Tevfik Rüştü Aras. Aşağıda Balkan Antantına dahil memleketle- rin Hariciye Vekilleri bir arada. meli ve Avrupa muvazenesinin â- millerinden biridir, imdi biraz Yugoslavyadan bahsetmeğe sıra gelmiş tir. Her şeyden evvel söyliyeyim ki müteveffa Kralımızdan bize ka- lan Balkan birliği ve Türk kar- deşliği emaneti bizim için mukad- des bir şeydir; siyasi bir hazine dir. Genç Kralmız Ikinci Piyer, şimdiki halde lisenin sekizinci #- pıf sıralarında çalışkan bir talebs- dır. Teşrinievvel 1041 senesinde TÜSt yaşma varmcıya kadar bu mukaddes emanete muhafızlık e Genler arasmda başta olarak Kra- İm en yakm akrabası bulunan Kral naibi Prens Pol gelir Vreme gazetesi diplomatik mu. harriri M, Svetovski Yugoslavya Kral Naibi Prens Pol Prensin verdiği söze atfedilecök kıymeti. anlamak — için doğuşta Karacorcoviç ailesinden olduğunu Yatırlatmak kâfidir. Büyük ve fev. talâde şahsi hasletlerinden dola- yı Prens, son iki sene zarfında, in. kisam kabul etmez Büyük Yugos. lavyayı teşkil eden bütün Sırp, Hırvat ve Slovenlerin samimi mu- babbet ve hürmetlerini kazanmış- tır. Prens Pol İngilterenin Oks. ford Universitesinde tahsil gör. müştür. Fevkalâde o demokratik hisler sahibidir. Bu sayede Yu- goslavya dahili unsur mücadelele- Ti ve faşist tahrikâtı gibi tehlike- li devreleri atlatmıştır. Pek yakın bir atide tam bir Sırp Hırvat an- laşması hakikat olacaktır. Prens Pol, bunun en esaslı şartını teşkil eden sağlam parlamenter demok- rasiye doğru avdet cereyanını aç- ugoslavya, #iyaselçe sağ- lam, askerlikçe | kuvvetli- imal bakımdan dürüst ve niyetli prensiplere. dayana yor. unda Balkanlı a ara güveniyoruz. Gayemiz bütün kuv- vetlerimizi, harici ve dahili sulh ve emniyetin tahakkukuna ve kül tür ve ekono; kişafa ve ha mektir. bakımlarından in- m refahma hasret Tarihimizde asırlarca elim ve kanlı hâdiseler & vam etmiştir. Bizi kendi hesaplarma yeni sergüzeştlere | sev- ketmek istiyenlerin şu ci- hetleri anlamalarını iste- riz: Bize uzun sulh ve sa- lâh seneleri lâzımdır. Tâ ki garpte bir asırdanberi geniş halk kütlelerinin is- | Tarihi Dedikodu Jozef Kalavasi de Öldü İ Jan Kalavasi de öldü. Mektehi Şu. İ taninin, Galatasaray Lisesinin kır fr Yıllık dahiliye müdürü de öldü, Jozef Kalavasi tekaüt olduktag sonra ona sik sık rastlardım. Re yoğlunun Doğrüyolunda, Galatanın Cinevizden kalma köşelerinde tesa düf ettikçe onunla uzun uzadıya ko- nuşurduk, Kendisinden Suavi hak . İ kında, Korsikalı dean Pietri hakkın. da malümat alırdım. “Jean Pietri Courrier d'Orient gazetesini nerede çıkarırdı? Babası, Ali Suaviyi Kaş. İ tamonu menfasından nasıl kaçırt » muştı?” diye sorardım. O da bana vak'aları, çocukluğunda (o gördüğü hâdiseleri hafızasını yoklıyarak an - İ latırdı. Jozef Kalavasiden edindi - ğim malümat yeni Osmanlılar tari. hile alâkadardır. Çünkü yeni Osman. ular tarihi demek kanunu esasi ipti- İlâsı demektir. Mithat Paşanın kanu - İnu esasisine düşkünlük, Courier | d'Orient sahibi Korsikalı Fransız İ gazetecisi Jean Pietri'nin eseridir. /Jean Pietri bir gün Namık Kemal Beyi tuttu; Beyoğlunda Asmalımes- cit caddesinde, Jurnal sokağının kö- şesindeki eve götürdü, Bu ev Cour- rier d'örient gazetesinin idarehane ve yazıhanesiydi. Ona iki saat bir konferans verdi. Meşrutiyet idaresi He kanunu esasi İle Osmanlı Impa- ratorluğunun pek âlü idare edilebile- ceğini ispat etti. Namık Kemal Bey Jean Pietri'nin sözlerinden sonra fikrini değiştirdi. | Kanunu esasinin ateşli bir taraftarı oldu, Jean Plet- ri'den ayrılır ayrılmaz Taşkasaba koştu. Sami Paşazade Hasan Beyi buldu. Ve yeni kanaatini ona anlat- ti. i .. . Ali Sunviyi Kastamona menfasm- dan kaçıran, İneboluda Fresine Fran sez vapuruna bindirip Kavak İskele. / sine çıkaran, Courrler d'Orieni ida- rehanesine getirip göne ayni vapura bindirerek Marsliyaya sevkeden hep Jozef Kalavasinin babakıdır. Jan Ka. valasi Courrier d'Orlent'ın başmü « rettibiydi. Güzel türkçe bilirdi, Mı . sırlı Mustafa Fazıl Paşanm talebi, Jean Pietri'nin tavassutu üzerine ka, gırtılmıştır. Vak'ayı Ali Suavi 128g Ulüm gazetesinde hikâye eylemiştir, Abdurrahman Adil ERE tifade ettiği yüksek hayat ve maişet seviyesini ve bunun faydalarını biz de kütlelerimize verebilelim, Bütün dünyaya bir de- fa daha şunu tekrar et. meliyiz; Bizi rahat bırakınız, 34-35 Lise Mezun arının Vazıyeti 1932 senesinde bakalorya im - tihanınm tatbikine başlandı ve 935 senesine kadar talebe bu talimat - hameye göre imtihan edildi. 935 — 936 senesinde bu tarzda imtihanla- irin güçlüğü ve talebenin gördüğü zarar nazarı dikkate alınarak, imti- hanlara daha kolay bir şekil veril İ mesi düşünüldü y e bakalorya kal » dırılarak yı erine başka bir imtihan | tarzı konuldu ki, buna “Olgunluk” İ denildi ve bakaloryaya nisbeten da- ba kolayca verilebilen bir imtihan şeklidir. Bu yeni talimatnameye tâbi olan 985 - 936 ve 986 - 037 seneleri ede- biyat ve fen şubesi lise mezunları, azami üç dersten kolayca imithan geçirip hiçbir sene kaybetmeden ü- niversiteye girmektedirler. Geçen Bene yapılan bir talimatna. mede 932 yılında mezun olar tale. beye bakalorya' imtihandan mua . fiyet hakkını vermektedir. Geride kalan 933 - 984 ve B34 - 905 sene. leri Nise mezunları olan bizler, halen tarihe kavuşmuş bulunan © baka - “Jlorya imtihanma tâbi tutuluyoruz, | Mselerdeki yeni talebenin v. tini nazarı dikkete alan ve gereğini düşünen Kültür Bakanlığı, bizler gi- bi ikl sene kaybeden gençlerin hali. nİ de düşlinerek feabma acaba ne- den bakmuyor ve biçin iki ölçü kul lanılıyor? 933 - G34 ve Oİ4 - Gas İstanbul Erkek, İstank, latasaray, Pertevniygı taş İlselerinde bakalor larısda muvaffak senelerind, Ml Kiz, Gar ve Kaba. YA İmtihanı lamıyan bü > A.L Fikret, N. Vars Aral, M. Yıldız“ Akı TAN — Bu gençi de şayanı dikkat *. Ramazanda Töp Yerine Düdük M. Şükrü Bayhan, bize | mektupta diyorki; “Ramazanda gönderdiği iftar Ve sahur t ları yerine, her gün zeval olduğu gibi düdük çalmsa olur gibi geliyor bana... hususta, merciinin na; celbe; vp- vaktinde daha iyi Şimdiden bu r zarı dikkatini izi rica ederim, » ylemeni

Bu sayıdan diğer sayfalar: