27 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

27 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şu meşhur futbolcu Bekir, Türk meraklıların en çok alkışladıkları Bekir kaç senedir Almanyada bulunuyor. Orada da bir hayli alkışlanmıştı. | Simdi Almanyada Karlsruhe'de bir sigara mağazasının | sahibi olarak Alman meraklılara nefis Türk sigarası i yor. Almanyada bulunan bir müş, bize bu gurbetzede futbol şöhretinin yeni intıbaları. | nı naklediyor: Berlin, (Hususi) — Bundan bir ay evvel “Karlsruhe” civarında ufacık bir köyde yağmura tutulmuş, moto- #ikletimden inmiştim. Bir kahvede yağmurun dinmesini beklerken, 50 - 60 yaşlarında bir adamla, konuşu- yordum. Türk olduğumu söyleyince — Ha! şimdi anladım Bekiri gör- eğe gidiyorsunuz. Dedi. O zaman hatırladım ki, şu meşhur Bekirin, Karisruhe'de bir sigara ma- ğüzası var, ve uğrama; dim. Karlstrasse 15 | aramak ve bul- mak zor olmadı. Gözüme büyük bir camekân ilişti. Ayyıldızımızı gör- düm, ve Bekir ismini okudum. İçeriye girdim, Bekirle daha evvel hiç tanışmamıştım. Epeyce müşteri vardı, kenarda dükkünm tenhalaş - masını bekledim. Nihayet Bekir al - manca olarâk: — Ne marka istiyorsunuz. Diye sordu. Ben: — Merhaba Bekir, ben Türküm si- ginle görüşmek için uğradım. Dedim. Bir vatandaşı görünce, her yaban- er ilde yaşıyan bir Türk gibi gözleri parladı, heyecanlandığı belli-ldi. U- zun, uzun konuştuk, o anlattı, ben dinledim. Ben bir sual sorunca, du- ruyor, düşünüyor, cevap veriyordu. Bir saat kaldım ve ayrıldık. Aradan epey bir müddet geçti, bil mem neden Bekir hakkında bir yazı yazmak, ona kabil olursa yardım et- meyi düşünüyordum. Bekir hayatını çok iyi kazanıyor.) maddi sıkıntısı yok, fakat yegâne düşüncesi: (o “Niçin ben hayatımı! Türkiyede (kazanmıyorum, benim Türk futboluna yardımım dokunmaz mi.,, Demesidir, İstanbulda çıkan bir spor mecmu- asmı okuyunca, “Yerli antrenör kursu nasıl olmalıdır?” yazısı dikka- timi celbetti, Bekirle konuştuklarımı ve arzularını yazmağa karar verdim.” Bekirle biraz meşgul olunursa, va - tana avdeti temin edilirse, Türk #poru herhalde kıymetli bir eleman kazanacaktır kanaatindeyim. — Bursada mekteplerde jimnastik ve futbol muallimliği, klüplerde an - trenörlük ediyorum, ticarethanem de gok şükür iyi gidiyor, ayda 500 - 600 mark kazaniyorum, diyordu. Hayatım iyi, rahatım, para sıkm - tım yok, yegâne düşündüğüm şey, vatanıma dönmek, hayatımı orada temin etmek, ve Türk gençliğine, sporculuğuna yardımdır. Burada bana Alman gençliğini mekteplerde emanet Ediyorlar, Her klip: (Aman Bekir, rica ederiz bizim klübün lik maçında sen de bulun da kusurlarımız: söylersin diyorlar), Bunu kendi kulaklarımla işittim, Oraya gelip sigara alan kimseler, Bekirin arkadasları ve beraber oyna” dıkları oyunculardı; tesadüfen ben orada iken, birçok şeyler konuştular, yukarda söylenenler de o zamana te- sadüf etti., Bekirin mağazası bir klübün ida- re heyeti odası gibi. Bekir ayni zamânda şimdi “Kari sruhe Fussbalverein”da oynuyor, fa- kat o buna memnun değil, — Ya bir tekme yer 2 ay yatar - sam, ne yaparım. Mağazada kim ça- lışır, mekteplerdeki dersim, klüple- > P © Bekir, Almanyadan buraya getirilebilir Tan'a Diyor ki Türk Gençliğine Yardım Etmek Için Her Zaman Hazırım bir zamanlar Ünyon Klüpte iri. arkadaşımız Bekirle gö; Mi: BEKİR anlış arkadaşlarına antrenö- rün söylediklerini tercüme eder, Birçok mekteplerimizde spor ve İlmnastik muallimi yoktur, elişi yahut müsiki muallimi bu rolü oy - nar. Mademki Biz de nihayet “Tutsali) modern bir şekilde ilerlemesi için lişmaya başlıyoruz, antrenör kursu açıyoruz, senelerdenberi tecrübe ve pratik sahasında çalışmış, meleke elde etmiş Bekiri unutmamalıyız. Bekir gibi futbolcu gelmemiştir, geleceği de şüphelidir. Bekirden, genç futbolcuların, mekteplerin çok istifade görecekleri şüphesizdir. Senelerdenberi amatör kalmış ay- yıldızlı bayrağımızı göğsünde muvaf- fakıyetle taşımış, Almanyada herke- sin bahsettiği bir sporcuyu, vatana dönmesi ve hayatını sporda, meleke ve elde ettiği bu branşta, kazanmasma| yardım edilmelidir, » Almanya $. S, Pehlivanlar Dün Akşam ms TAN SPOR ŞAKALARI Ya Dayak Ye- memiş, Ya Sayı Bilmiyor! Kurtdereli, Filiz, Çaya lâfları eski güreş meraklılarını hare. kete getirdi. Ahmet Fetgeriden sonra M. Sami de kendini gös- terdi. Saminin üslübu tupki kendine benzer. Lâfi eliyle tu- tar evirir, çevirir. Lâkin bazan mevzuun gırtlağını fazlaca sıkar ve boğar. Dünkü (Açık Söz) de 911 de Çaya ile güreşirken Filiz Nurul- lahın 65, Kurtderelinin de 55 yaşında olduğunu yazıyordu. Bi- lenler diyorlar ki o Nurullah Kurtdereliden pek yaşlı değil miş. Kurtdereliye gelince © 2 man 55 yaşında ise şimdi 80 ya- sında olması lâzım. Hesap de- nilen ilim bunu böyle gösteri- yor. Bu hesapça rahmetli Filiz ölmeseydi, o da belki 82, 83 yaşlarında olacaktir, £ Halbuki Kurtdereli daha yetmişini bul muş değildir Hani Yeniçeri ağası : — Vurun şu herife bin sopa! Demiş, Adam da : — Aman ağam! Emrin ba sımla beraber. Lâkin ya dayak yememişsin, ya sayı bilmiyor- sun! cevabımı vermiş. M. Sami Kurtdereliyi görme- di deyemeyiz. Çünkü onunla bir verde bir ay güreş tuttu. Hesap bilmiyor da diyemeyiz. Çünkü maarifçidir. O halde? Bir arka- daş cevap verdi : — Desen e! Hem dayak ye. miş, hem sayı biliyor! Ki. Me. Ne. Rasing l akımı Kazanıyor Son Maçta Izmirli Vehap Oynamadı Evvelki hafta İngiliz takımmı 2 - 1 mağlüp eden Fransiz Rasing klübü çarşamba günü Kan şehrinde karşı- laştığı şampiyon A. 8. Cannes takımı nida 2-1 yenmiştir. Oyunun birinci devresi İ - 0 Rasing lehine neticelenmiş, ikinci devrede İki taraf da birer gol yapmışlardır. Bu maçta Rasing takımında, İn - gilizlere gol yapan İzmirli Vehap oy- namsmıştır , İtalya - İsviçre Milli Takımları karşılaşacak Önümüzdeki aym 25 inci pazar gü- nü İtalya - İsviçre milli futbol takım- larmın karşılaşması iki federasyon - ca takarfür etmiştir. Çalıştılar Eminönü Halkevi tarafından Cüm- huriyet bayramında tertip edilen Tür- kiye serbest güreş şampiyonluğu mü. sabakalarma iştirak edecek pehli - vanlar dün akşam saat 17,30 da Gü- neş klübünün Kumkapı şubesinde id- manlarını yapmışlardır . Bu çalışmalarda bütün pehlivanlar hazır bulunmuş, bilhassa Tekirdağlı Hüseyin ve yarım dünya Süleymanın İğ merakla seyreğilmiş - tir. Tekirdağlı Hüseyin ve yarım dün - ya Süleyman nefes ve kuvvet itiba - riyle diğer güreşçilere tefavvuk et - mişlerdir , Bu çalışmaları seyreden eski peh - livanlarımız, bayram gtireşlerinde Te- kirdağlı Hüseyinin çok formunda ol- duğu için rakiplerine büyük bir tehlike olacağını söylemektedirler, Başaltına güreşecek olan ve daha rim ne olur. Diyor . Biz dünya kadar para verir ecnebi antrenör getiririz, türkçe bilmez, me- ram anlatamaz. Lisan bilen, tercü -| disinden istikbalde büyük muvaffa -| Asm Aksu ve Kilis Halkevi Reisi diş doktoru Orhan Oktayla bir arada | kacıyo manlık eden klüpten biridir, oda kıyetler ümit edilmektedir Italyanın yeni başlıyan sezonda ilk karşılaşması dolayısiyle beynelmilel futbol âleminde bu müsabaka bü - yük bir alâka ile beklenmektedir . Antep ve Kilis İzmitte Yarım Kalan Bir Maç İzmit (Hususi muhabirimizden) — İzmit ldman Yurdu ile Adapazer spor takımları karşılaşıyor. 300 - 350 kişi kadar tahmin edilen bir seyirci var, İlk devrenin onuncu dakikasmnda İzmit kalesi aleyhine verilen penaltıyı Adapazarlılar gole çeviremiyorlar, 13 üncü dakikada Ruhi, İzmitlilerin ük golünü kayda muvaffak oluyor. 25 inci dakikada İzmitin ikinci go- lünü İhsan yapıyor. 28 inci dakikada Adapszarlılar ilk gollerini kaydediyorlar, İkinci haftayım İzmitlilerin hakimi. yeti ile başlıyor ve böylece devam edi- Tiyor, Derken, Adapazarlılarm kalesi ö- nünde müthiş bir karışıklık oluyor. — Gol, gol! sesleri . birine karışıyor, İzmit İdman yurdu - Adaspor maçı bu suretle yarıda kalı- yor , Hakem toplantısı Dün akşam Halkevinde futbol hâkemleri mutad içtimalarını yapmışlardır . Evvelisi gün yapılan maçları takip ederek hkemleri tetkik eden antre - nör Mister Euot müsabukalar bak- kmda bâzı sorgularda bulunmuş ve izahat alarak teknik mesail hakkında görüşmeler yapılmışlır “Gankırı,, da spor işleri ne halde? Çankırı (Hususi muhabirimizden) — 13 yıldanberi (Çankırı spor klübü) İ burada herkese spor mefhumunu an- latabilmek yolunda ne lâzimsa yap - mıştır . Fakat parasızlık, “yardımsızlık yü- zünden daimi bir kadro vücüde getiri. lememiştir. Buna rağmen ikinci bir spor teşekkülü vücüt bulmuş, “Boz- kurt,, klübü açılmıştır . Bu suretle de “Çankırı, da klüp - İçülük hayli almış, yürümüştür. Çankırı spor bölgesi teşekkül et - mişse de şimdi bu teşekkülün varlığı iki klüp bi e belki bir takım zor 3 İ men, yeni bir klüp daha açılacağını öğrendim . Eğer bu yeni klübü açmak isteyen- lerin maksadı #por faaliyetini can - landırmak ise, bu iki klübe iştirak ederek onları fasliyete sevketmeleri daha yerinde bir hareket olurdu. ma Aydın -Söke : olunda Bir Kaza Aydın, (Hususi muhabirimizden) İ Söke - Aydın yolunda gene bir kam. İyon kazası olmuş, tesadüf bu kaza- nm büyük bir facia ile sona ermesi- nin önüne geçmiştir. Söke pazarın- dan pazarcıları ve eşyaları yükliyen Aydınlı Ahmet Onbaşıya ait kam - yon, görmenciye doğru yol almay& başlamış, Sökeden 5 - 6 kilometre uzakta Avgavı köyü önüne gelince lâstiği patlamış ve kamyon şosenin yandaki hendeğe yuvarlanırken, 0- rada bulunan bir ağaca dayanarak Kalmış, içinde bulunanlara hiçbir za- rar olmamıştır. Kamyon yolcuları, arkadan gelen diğer kamyonlara bi- nerek yollarına devam etmişlerdir. e Futbol Kilis, (Husust muhabirimizden) — Helkevimizle Gaziantep Halkevi heniz 21 yaşında olmasına rağmen | arasında yapılan muhabereler sonunda, İki kasaba futbol takımlarmın 95 kilo gelen Arif pehlivan da çok a-| her ayın muayyen günlerinde karşılaşmaları kararlaştırılmıştır. €t bir kuvvete malik olduğundan ken- Yukarıdaki resimde Antep ve Kilis futboleülerini, saylavlarımız Ömer görüyorsunuz. — Hayır değildir' Gürültüleri biri. f saat 18 de Beyoğlu| a A İ mecburiyetinde kaldığını söylüyor - vücude getirirler. Bu vaziyete rağ-| Çinli Marie - 'Thâröse şimdi artık emindi. Evet ,kocası onü aldatıyordu. Wong bir ecnebiyi seviyordu. Fakat genç kadm, her şeyden evvel, bunu keş - fettiğini kocasma belli etmemeliydi. Bir zamanlar felsefe muşlliminin kendisine söylediği şu sözleri hatır- ladı: “Bir adam, sizden Yüksek (olar bir kadına rastgelebilir. Bizim için vazife, bu kadının ruhunun ne iti » barla bize faik olduğunu anlamak - tir. O zaman biz de çalışalım ve bu sihri elde etmeye uğraşalim ki, ko- camız bunu bizde de görerek buşka- semâ gitmesin. ğer buna muvaffak olamazsak, hergün kendimizi hiç ( yorulmadan mükemmel bir şekle sokmaya çalı - şalım. Daima güleryüzlü olalım ve yuvamız kocamızı her zaman davet etsin...” Wongun aşkı her halde geçici bir hevesten başka bir şey değildi. Marie - Thöröse bilmemezlikten ge-| lerek vaziyete hâkim kaldı. * Wong, gün geçtikçe karısma aldır. maz oluyordu. Günlün birinde bavu- İlunu alarak ortadan kayboldu. | Genç kadın, Çinli terbiyesinin em- rettiği kaideleri unutarak, gidip ke- yınbabasına şikâyet etti. Tbtiyarm cevabı şu oldu! — Kadın, her türlü hodbinlikten âri olarak, kocası için yaşamalıdır. Erkek, kafası mes'uliyetlerden ve çalışmasından yorulduğu vakit, gö - nül eğlendirmek isterse, karısı ona başka kadınlar bulmalı ve bunu, ©- na bir fincan çay veya bir koltuk uzatır gibi gayet tabii olarak yap malıdır. Kaynana ilâve etti; — Kadmda bir altm kilit vardır ki, bunun gümüşten olan anahtar kocada bulunur. Korkma, Wong, ge- ri gelecektir. Siz ayni perdenin iki kanadısınız, Siz biribirinizden uzak - laştırılabilirsiniz, fakat zisi yak- laştıran yine ayni kordondur. * Wong, on giln ortadan kaybolduk- J du. İ Genç kadm, artık kocasmın ken- disinin olduğunu umuyordu. Lâkin bir sabah erekn kalkınca, Wong'un şafakta hararetli hararetli mektup yazdığını gördü, İngilizce olan bu mektüp şöyle başlıyordu: “Balım!,, “İstediğin şey nekadar müthiş, fa- kât aşkım sana İtaat etmiye beni icbar ediyor. Demek ki delikanlı hâlâ o beyaz kadının hükmü altnda bulunuyordu. Wongun teklifi üzerine o gece #i- nemaya gittiler. Marie - Thâröse çok güzel giyinmiş ti. Kocası bile: — Bu gece, tapmılacak kadar lâ- tifsin, demişti. o Gözlerin. parlıyor, Yazan: Alexandra Roube - Jausky 27-10-8936 Kadının Aşkı Çeviren: F. VARAL Gündüzleri metin görünüyor, fa * kat akşamları kendi kendisi nız kaldığı vakit kederinin büyül ölgebiliyordu. Evet, Wong bunu yaptıktan sonr& genç kadın ondan nefret etmeliydi, değil mi? Fakat tuhaf ama onu sev« mekte devam ediyor, hayır, belki d€ daha fazla seviyordu. Ayrılığın -acısı, kaşlarnn — teşkil ettiği iki münhaninin üst tarafına birikiyordu. Bir sabah giyinerek hâkimi gör * meye gitti ve: — Kocam masumdur, dedi, Yalan söyledim. Suçlu sade benim. Beni ta“ tasadan atmak istedi diye onu yalan yere itham ettim. Oç almak istiyor- dul, * Wöng eve döndü. Karisma bakmaya cesaret edemi- yordu. Marie - Thârâse: — Çok düşündüm, dedi. Seni se viyorum, Artık mes'ut olacaksın. Bu mektubu al ve kaybetme. Lâkin şim- di bana bir lütufta bulunacaksin. — Senden artik ne esirgiyebilirim — O halde hemen benimle bera- ber gel. Gideceğimiz yerde sana her şeyi anlatırım. il Otomobilleri, ayni sinemanın önün de durdu. Genç kadın: — Haydi, girelim! dedi Delikanlı ürperdi: — Buraya mı? Nasil olur? Imkâ- nı yok! | — Girmeliyiz! İstediğimi yapaca- ğını vadettin bana, Haydi gel yuka» rı çıkalım. Tarasaya geldiler. Marie - Thârâse parmaklığa oturarak kocasını ken « dine çekti ve heyecan içinde ons” şunları fısıldadı: | — Ben fena bir kadmım! Sana itaat etmedim! Bugün istediğini ye- rine getirebilirsin. Sana verdiğim” mektupta, bile bile kendimi öldürdü- Zümü beyan ediyorum. Yarm bizim evlilik odamızı © Avrupalı kadınla süsliyebilirsin, Haydi! : eN KA üirlesiri çe—— Wong onu hemen belinden yakala 5 dı. Çoktandır zaptettiği bir istek ye- 5 rine gelecekti. Fakat onu karısı © öldürmeye sevkeden sebep dağılmış- &. Pek büyük bir fedakârlık ihtiras 5 sı öldürür. Marie - Thöröse: ! — it beni, sevgilim! diye yalvar. © Wong onu şiddetle kendisine çek- ti, sarıldı ve koşa koşa merdivenlere 5 den indirdi... İl BORSA EE 26 TEŞRİNİEVVEL PAZARTESİ © Paralar , dudakların cezbediyor. ie a sonra, Ayni ve ı Mk 614,— üst katındaki gazinoya çıktılar. ar 122— İ Wong sanki yerinde duramıyorüu.| 'gı,eramzfe Mz Sıcağı bahane ederek issiz olan tara-| 20 Belçika ir. Bi | | iş 20 i 20 sada oturmaları teklif etti. Biraz 20 Tevikre fr. S63,.2 i m Eki Kallralı E Fierin m — Beni havaya ilir mi - — Ek sin? diye sordu. bel Marte - Thörüse bu suali kocasınm| 1 e “ezeli saman? sarhoşluğuna hamletti ve yine onu TM 3— — | ”İmemnun edebilmek için kaldırmaya pi e — 1 Pi 20 2.50 çalıştı. Wong: 20 ma pe > İ — Dur, bir de ben tecrübe ede | 20 Dinar #1 m yim. ded Sen her halde benden da: ez : Sö eş afifsin, İsviçre küromu 30 bii < Akı Del i Me alli parmaklıkların üstüne | Banknot az rm kadar ka z İÇekler — Bensiz yaşıyamazsın, değil mi) <— — i karıcığım? O halde anla beni... Bazı| Sterlin e Doli 0,79,2236 şeyler vardır ki... Pransıs Fe. 17 0329 Marie - Thdrö altındaki boşluğu Liret 150518 bakarken korkmaya başlamış ve ko- Dalia s0700 | casıma sarılmıştı. Lâkin Wong onu) Jeviçre Pr 34010 aşağıya atmak için itti, Genç kadın Florin 14606 kollarını açarak bir daire çizdi. Fa.| Çekcslovak kuron 22.3056 | kat ayağı parmaklığa takılarak düş-| Piri “45 | mesine mâni olmuş ve kopardığı çığ-| Mar 1,9710 bön koşanlar. onu muhakkak bir) Pençe 5080 , ölümden siyağepiyiray: Zinar yi 1 'en 2,1725 On beş gün sonra Wong, üç sene| Ruble 1744985 i hapse mahküm olmuştu. ten enem tu AM Marie - Thâröse evinden çıkmıyor. Tahvilât arkadaşları kadar gazetecilerden de |“ Rumım ğa 2 akrabalarından başka kim) Anadolu 1 ve H kupon kesi #72 seyi kabul etmiyordu. Mi 1010 Mümessil 45,90

Bu sayıdan diğer sayfalar: