31 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

31 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

31-10-9988 TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman Şeri iş Tan'ın hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. mm a ünün Meseleleri |. mm amman Şimali Ege havzasında bir dolaşma” Yolculuk. Bandırma - İzmir demiryolu İle Ege denizi arasmda kalan yerler, tatlı iklimleri, şirin manzaraları, zi. raj ve sınai zenginlikleri noktai naza- rından som derece enteresandır. O ta- rafta mühim şehirler olarak, Çanak. kaleyi, Pdremiti, Ayvalığı, Bergama. yı, Balıkesiri ve Bandırmayı sayabi. liriz, Bu havalide bir gezinti, bilhassa mülâyim havalı sonbahar günlerinde pek eğlenceli olur. Otomobil sahibi olup ta birkaç arkadaşla bir cevelân istiyenler İçin şu turu tavsi- Ye edebilirim: Çorlu, Tekirdağı, Maal kara, Keşan, Korudağı, Bulayir, Geli. bolu, Kilitbahir, Çanakkale, Balya, Bahkesir, Mustafakemalpaşa, Bursa, Yalova, avdet. Büret ve Ayvalığa denle yolcu. luğu pek hoştur. İnsan Kördüğü manzaraların güzelliğine doyamaz. Fakat seyahat iki, hattâ Wp gece siir. mektedir ki, bü, mevzu bahsolan ki a mesafe için fazlacadır. ... Bir kaç aşina hayvanın şakaları: 1912de trenlerimizde tahtalrarusu bulunurdu. Demiryollarımız hükü »| metin idaresine geçtikten sonra, âZ anl çaltervar Fakat hn gavratin tek. edilmesi icap edeceğine bazı İşm retler yok değildir. Bandırma vapurunda kamarama yerleştim. Gece uyku arasında hafif bir hışırtı peyda oldu. Lâmbayı ya- kmea, bir farenin, içinde biskiivi do- lu olan bir kutuyu delmiş ve içinde- kileri kesmen didiklemiş olduğunu gördüm. Bu birinci numarayı kay . dederek kutuyu denize tamı ve ikinei paketteki kurabiyeleri ir. mak için, onu lâvabonun üzerine koy dum ve tekrar uyudum. Sabah kahvaltısında tam kurabiye. leri yemek için kutuyu açmea hay. ret ve tiksinme ile baka kaldım: On binlerce karmca kurabiyeleri | istilâ etmişti. Onları da denize fırlattıktan sonra bir de sağda solda dolaşan ha- mamhöcekleri ile üçüncü numarayı kaydettim. Fennin, vapurlarda temizlik tekni. ğinin bu kabil âciz hayvanlarla mu- vaffakıyetli bir mücadele için pratik yollar göstermemiş olmasını ve mese- Mâ bir vapurunda böyle sey- Vapur kaptanı nasıl yemek yer? Bu bilmeceyi halletmek için size yarım saat zaman versem İşin İçin. den çıkamazsınız. Durun size yar. dım edeyim: Süvariye yüz bin liralık bir vapur emanet ediliyor. Mevzuat onu ge- minin şefi, mutlak hâkimi tanımakta- dır. Binlerce canm, mühim bir ser. vetin mes'uliyeti ONUN sırtındadır. Kaza olursa en büyük cesaret ve celidet ondan beklenecektir. Bunları bilen yoleular da süvariye karşı bil... Istanbulda bize tarihi hatırlatan yerler © Sadrâzamların Denize Atıldık” ları Balıkhane Kapısı © Tanzimatıhayriye Fermanının Okunduğu «er ma kabakları sallanan ke- merler Abdülâzizin yap- tırdığı hayvanat parkının aslan hücreleridir. Ab- dülâziz buralardaki ufak, tefek tarihi köşkleri hazi- neye zararlı bir yük oldu- ğunu ileri sürerek yıktır- mıştı. (Aslanhane) leri de; yıktırdığı Sultan Mah mut köşkünün yerine yaptırmıştı. Abdülâziz bu (Aslanhane) deki Beşir adlı bir aslanı bahçeye sa- lar ve onunla eğlenir, gü- reş temrinleri yapardı. Tarih Bizanslılar zama- —..dİn in hiarada salam gu vaları bulunduğunu kay- deder, Murat ve İshakiye köşkleri de biraz aşağıda idi. Bu sahanın tarihi hatıraları a rasında Abdülmecidin 3 Teşrinisa- ni 1839 tarihinde Sadrazam Göz- lüklü Reşit Paşaya teceddüt taris himizin ve Osmanlı Kanunu Ess- sisinin temellerini stan (Tanzima- tı Hayriye) fermanmı okuttuğu yer de vardır. O vakit; üstünde fermanın okunduğu kürsünün kon- duğu yere (Senki Adalet) adlı bir İ anıdın dikilmesi kararlaştırılmış, taş ve yeri de hazırlanmıştı. Fakat | softalarm (gâvur bid'ati) saydık- ları bu taş dikilememiş, yerde kal- mıştı, Kara ve kör kuvvetin dik- tirdiği âbide yerine 1850 tarihinde Brükselde tunç bir madalya bastı- rılmıştı. Tarihçiler yenilik ve inki- lâp fermanı okunurken konulan amm şey olmaz. Bandırmahın su derdi: Bandırma, 13.000 kişilik mühim bir kasabadır. Deniz Yollarınm 15 marladığı 18 mil sür'atli vapurlar ge- lince oraya kadar olan 64 millik me safe 4 saatte kat'edilecek ve şimali Eze mıntakasmn İstanbula irtibatı 10 » 12 saat arasına inmiş buluna - caktır. İdarenin bu isabetli tesehbü- adm tahakkuku çok faydalı olacak ir, ee Me türlü suya kavusa » e. dan beş sene evvel bir İrankotürk müteahhit grupu, Bap dağmm bol Si ve İyi sularını topliya» yük bir hürmet ve itimat beslemek. | yeler tedir. Halbuki, idare, süvariyi yol - culara karşı sıkmtılı bir vaziyete s0- kacak bir tedbir ittihaz etmistir ki, Anlatırsam şaşarsmız! Salonda yol. cu adedi beşten yukarı olursa süvn- © Fil'erin Taşıdığı Kös'er © Sinan Paşa Köşkü - İncili Köşk üzeler idaresinin Topkapı sa- rayının fodla fırınları yerine yaptırdığı yeni kimya lâboratuarında- yım. Lâboratuârın penceresi; geniş bir tarih sahası serpiyor. Okluk- kapıdan Değirmenkapısına kadar Mar- maranın çerçevelediği bu yerlerde acı, tatlı birçok tarih hatıraları uyuyor. He- men pencerenin önünde duvarlarında as TAN smmuzmmz Meşhur İncili köşkün tarihteki hali önüme | 8! yeti kürsünün yerini tesul, cueuuyor - lardı. Ben bu yeri buldum, Şimdi- ki lâhana ve bamya âbidelerinin yanındaki Şehzade Sultan Ahmede ait H. 909 tarihli nişanlaşınm tam önline tesadüf eder. Lütfi Tarihi büyüğü Bayazıt camiinin avlusu- na ve küçüğü buraya dikilmek ü. zere hazırlanan taşların gene bu- rada kaldığını yazıyor. Şimdi bu- rada bakımsız kalmış ve şuraya, buraya dağılmış birçok yazılı taş- lar vardır ki, aranırsa belki bu te. ceddüt âbidesi de bulunacaktır eğirmen o kapısile Ahırkapı feneri arasında sahilde alt kısmının iskeletleri hâlâ ayakta duran Sinan Paşa Köşkü — Incili BUM vaiulu bin bir hataları nı yaşatmaktadır. Bu pırlanta e “ ser H. 997 yılımda Sinan Pağa ta- rafından II, Murat adına yayık mıştı. Bu köşk yapılışı, iç ve dış süsleri, döşemesi itibarile Türk zevkinin ve san'atinin yükr-x bir şaheseri idi. Vak'anüvisler © ün. üç gece süren açılış merasimini ve bu merasimdeki cirit oyunlarını. kayık yarışlarını, saz ve söz Alem» lerini ballandıra ballandıra anlatı yorlar. Padişah bu köşkü çok sevmişti, “Ne olaydı su kasır Sa- rayı Amire içinde yapılmış olay- dı.” demişti, Murat 1008 H. yılmda çok has- taydı. İncili Köşkte eğlenmek zev- kine dayanamadı, buraya geldi Saz ve hanende İieyeti hazırdı. Padişah, fersiz gözlerini son bir hayat iştiyak ve hamlesile Mer maranm büyülü sularmda gezdir” âi. Kendisinin günden güne çök“ tüğünü ve söndüğünü hissediyor” du. Hasta bir ses okuyuculara Şu emri verdi: — (Biymarım ey ecel bu gece bekle, canım al) şarkısını söyleyi” niz! Yanmdakiler padişahım bu 9M- rinden hayatından ümidini kesti- ği manasmı çıkarmışlardı. Hünkâ- rın istediği şarkı söylenir ve çe” İmırken İskenderiyeden dönen iki kağirga toplarile köşkü selâmi# dılar. Top sesleri köşkün camla” rını şangır şangır kırdı. Padişah, bunu hayra yormadı, teşe'üm etti Güleptanlı mendilini ıslak gözle * rinde gezdirdikten sonra içini çek” ve — Bu köşke âhır gelmişizdir an- cak.. dedi. Padişah, saraya dön- dükten birkaç gün sonra öldü ü pırlanta Türk eserinin #i- tinda mermer bir çeşme ve Üzerinde de birkaç sene sonra t4- mamen yok olacağı anlaşılan altı beyitli bir kitabe vardır. Bu kita- beden 987 H. de köşkü Mimar Da- vudun yaptığı (anlaşılmaktadır. Cahil ve kadirnaşinas eiler bu Ki- tabeye kireç sürmüşlerdir. Köş - kün önünde geniş ve mermer bir rıhtım vardı. Gemi bağlanacak 0- hir, Tantalin İskencesine maruz Bal. |lan sira mermer sütunlardan be- mış gibi tahassürle suya bakıyor. A.N.P. zdarı hâli ayakta durmaktadır. Evliya Çelebi (o Sarayburnundan Sadrazamların vezirlerin padi- şah fermaniyle denize atıldık- Balıkhane kapısının bugün kü harap vazi- iesxüleye kadar surların önünde 20 arşın genişliğinde bir şahrah olduğunu ve burada renk oröuk ipeklilere sarılmış kadınlarn zindiklerini anlatır. Bu köşkün ar- kasında Bizans devrine ait mabet- lerin alt katları hâlâ durmaktadır. Mütareke senesinde Fransız Ordu- ları Başkumandanı General Şarpi buradan Bizans müzesinin ans eserleri arasına giren bir ikon çi- karmıştır. Şimdi bu bakımsızz yerlerde kimsesizler köstebek ha- yatı yaşıyorlar ve bostan sahipleri kubbelerini delerek kuyu yapıyor. lar. evlet Basrmevinden inerken sü solda. bir kapı La ) derler. Surun dışındaki ve ahırların samanları ve otları burada saklandığı icin bu ad ve- rilmişti. Biraz ilerdeki deniz ke. pist da (Ahırkapı) adımı almıştı, Otlurkapmın yanımdaki burç de fil damı vardı. Burada savaşla- ra götürülen filler beslenirdi. As. keri Müzede Siketvar ve Çaldıran seferlerinde ve zaferlerinde çalı - nan 20 askerin kaldıramıyacağı büyük kösler vardır. Bunları de- Veler taşıyamıyacağı için nasıl sa- Yaş yerlerine götürüldüğünü ta - rihçiler düşünüyor ve müspet bir şekil bulamıyorlardı. Ben su ya. zımla o müşkülü de çözdüğümü sa- niyorum: Lütfi Paşa (1) Kanuni Süleymanın 027 EH. yılmda Belgrat seferinde orduya mücehhez iki de filin iştirak ettirildiğini yazıyor. Kanuninin Siketvar muharebesin - de, Yavuzum Çaldıran seferinde ça» İman büyük kösleri burada besle- nen filler taşırlard.. ENİ saltmış sene evvel bile burada bir filin bu. lunduğunu ve herkesin seyretti, Bİ yaşıyan birçok ihtiyarlar söy. lüyorlar, T arih, Otlukkapı ile Ahırka- Pi feneri arasında korkunç ve meş'um bir kapı daha kayde - der: Balıkhanekapısı... Ben geçen Kün yağmur yağarken fotoğrafçı Hilmi ile beraber bu kapmın yeri. Dİ aradım. Tuhafı şü ki buradaki en Yaşlı adamlar, hattâ fener me. murları bile ömürlerinde böyle bir kapıyı iIk defa benden işittiklerini Söylediler, Bize: — Balıkhane burada değil, yan- 5 geldiniz, diyerek Yemişi tarif «edenler bile oldu, Bin müşkilâtla kapmm yerini bulduk. Kapı, şimdiki tütün depo- Sunun İskelesine açılıyordu. Osman ım tarihinde kara bir leke ibi yaşıyan bu ölüm kapısını halk Ağzıma almadığı için tamamen Unu” tulmuştu. bu kanıya (Parapylis — Küçükkapı) derler di. Osmanlılar buna buradan çi kanların çoğu balık emin! olduklar rI İçin balıkhane kapısı demişlerdi Şimdi Dikimhane ve tütün depo - OL (4) Tarih Al Osman; sayfa 297. suna bitişik olan bu kapı, tarihte. ki korkunç şöhretini, boğulacak ve nefyedilecek vezirlerin buraya in- dirilmesinden almıştı. Osmanlı ta., rihinde padişahım gazabına uğrı- yan paşaların buraya indirildiy'e. rini sık sik görüyoruz. Eğer balık. hane cezasma çarplırlacak adam» dan evvel buraya bostancıbaşı gel- mişse suçlunun nefi ile kurtuh 1 sma imkâh yoktu, Bostancıbaşı- nın gelmesi suçlunun kafasının ko- parılacağına işaretli. Cellât o pa- şanın kafasını koparır ve cesedile beraber Kurşunlu bir torbaya koyarak o Marmara © açıklarında balıklara yem yapardı. Eğer bu- raya daha evvel bostancıbaşi gel- mezse İskeleye yanaşan bir gemi iş İstarbuldan menfasma gö- geenkinminieierei am alıkhane kapısma en son indirilen Sadrazam, Hacı Salih Paşadır (1235 H.). Daha ev- vel 1233 H. de Sadrazam Mehmet Emin Rauf Paşa da buraya indi. rilmişti. Bu gazabın tecellisine Halet Efendinin mühim rolü ol » muştu, Halet Efendi padişahtan paşanm idam fermanını köparabi- leceğini kuvvetle tahmin ediyordu. Onun için daha evvel Bostancıbaşı Deli Abdullahı Balıkhanekapısına göndermişti, Bir aralık Halet & fendi Balıkhanekapısma indi O ve bostancıbaşıya: — Aman Abduliah Ağa'. Bu- ralarda dolaş, ayrılma. demişti, Filhakika Rauf OPaşanm idamı Sultan Mahmuda arzedilmişti. Fa- kat padişah: — Onun başına kallavi pek ya- kışiyor. ben o güzel basa kıyamam, kafası koparılmasın, nefyolunsun, demişti, Rauf Paşa Balıkhanekaptsına indirildi. Orada bostancıbaşıyı gö. rünee korkusundan idrarı tutuldu. Bundan sonra 43 sene daha yaşı yan paşanm zürriyeti olmamıştır. İbrahim Hakkı KONYALI || Okuyucu Mektupları Bir Dersten Lisede Kalan Ta'ebe “Küçük Yozgat”ta oturan Ve im- zasının mahfuz tutulmasını istiyen bir kariimiz, biricik oğlunu okutup adam ederek ıztıraplı yoksul hayat- tan kurtulmak için gece gündüz di - dindiğini yazdıktan sonra diyor ki: “Emelim, ona yüksek bir tahsi) verdirmek, hayatını kazandığı günü görerek rahat ove huzur İçerisinde dünyaya gözlerimi yummaktı. İhtiyar halimle tek başıma ekin işledim, düven sürdüm. Oğluma hiç. bir iş gördürmiyerek onu köy müal. limimizin nezareti altında 3 ay mü. temadiyen tek bir derse çalıştırdım. Bu çalışmasına rağmen onu yine sı. nıfta bıraktılar. Ben oğlumun çalış - tağına ve o dersi iylee ine # saz lin Tarihi Dodan) Ahmet Vefik i Paşa ve Grandük Nikola Ahmet Vefik Paşanın ikametzân Rumelihisarı idi. Rumelihisarında ü, mekânı vardı. Biri tepede ve kale it tisulinde aşıboyası bir kurmuzi evdi Bu ey Ahmet Vefik Paşanm sayfiyes Ali, Diğeri deniz kenarında ve iske i tında kitapları oğulları İsmet vw ! Savni Beylere kaldı. İsmet Tey haya: | tmda kitaplarım büyük bir kesnm Maarif Nezaretine sattı, İsmet Be yin vefatında mütehakisi hir Ermen vastasile harcolundu. Kütaphane bi | Ahmet Vefik Paya demek “Celi i det” demektir. Ahmet Vefik Pası | hakkında çok şeyler yazıldı Fakat hiçbir şey yazılmadı. Ahmet Vefil Paşanın bir “şecaati” bir büdiresi vardır ki kimsenin gözüne görünme di. O da anos Muahedesi nâletidkdır. > Munhedâ, müzakere olu nurken Grandük Nikola galip lık ordusunun azametli ve heyi Başkumandanı İdi. Müzakereler smda Abdilihamidi ziyarete | geldi | Abdülhamit © Grandük Nikola; Dolmabahçe Sarayında kabul etti Istikbal için Dolmabahçe Saraymırl bütin saray erkânile beraber, Sad zam Ahmet Vefik Pasa dn maivetin. de alt kata İndi. Saraym ve divanh; nenin orta kapısı önünde Mevkib Hümâyün tevakkuf etti, Grandü! Nikola Ayastafanostan bir maşa bin. di. Dolmabahçe Sarayma indi. Musl saray rıhtamma yanaşıp Grandil karaya çıktıktan ve orta kapmırl merdivenlerini basamaklıyarak bü yük koridora dahil olduktan sonu bir. Rus bahriye zabiti elinde b gönder Dolmabahçe rıhtımına at Ve atlar atlamaz Çarlık bandırsın. hâmil olan gönderi Dolmabahce rıh tamına sapladı, Bu hâdise Ahmet Vefik P i gözünden kaçmadı. Derhal | Mevkib Hümâyünu bıraktı Grandük Niko layı arkasında bıraktı, Saraym mer divenlerini büyük bir hızla indi. Rıh. tımda dikilmiş olan Çarlık bandı İ sını bir hamlede söktü, Denize fır latıp, atta, Yine geldiği gibi aeele cele sıkım Mevkibi Fiğ, mâyündaki yerini aldı. Sanki hiçbi sizi randük İn Gı mağlü, dusu Sadrazamınm bu cokllal karamadı, 2 le Yen İste Ahmet Yetik Uışta bir adamdı, Abdurrahman Adil EREN Paşa bu yaradı. kaniim; Bir talebeyi iki #walle dıga: çıkarmak mudur? Çalışıp ç lışmadığını anlamak için bu iki sa al acaba kâfi gelir mi idi? “Talihine okumadığın yerden gel NEO gibi sual m zem ?. Liselerde okuna; çip te tek bir derg in beklemek d mevcutlu bi, van ln büyük bir zıya değil mir, iç m 12 dersten için bir sene > oğru mudur?

Bu sayıdan diğer sayfalar: