22 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

22 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 27.7-857 Teşkilâtı esasiye kanunu tadil edili Millet Meclisinin o celsesine! ait zabıtları aynen neşrediyoruz! Büyük Millet Meclisi bu ayın © akdetmiş, Teşkilâtı Esasiye kanu dili için Başvekil İsmet İnöni len bir takriri müzakere etmişti. rken beşinci günü, tarihibir celse mumuzun bazı maddelerinin ta- ile 153 arkadaşının imzasile veri- Bu müzakereye ait zabıtların aynen derci de Mecliste tekarrür ettiğinden müzakere zabıtla- rını "Resmi Gazete,,den naklederek dünden itibaren neşre baş- lamıştık. Bu mühim müzakereyi bugün de neşre devam 6d'yoruz: iyi neticeler bu milletin 1 iyi işlere ver - i olur. Tarihin mı | zi ve mukadder olmadığı bir Türk tarafından, Türkl ve Türklerin kanile isbat edilmiştir. Tarihin seyrini değiştirdik. Ve Tür- ke atfedilen menhus talih daha yenildi. (Alkışlar). İSTİKLALIMİZ! KURTARAN BÜYÜK ŞEF Atatürk; bu n tte mevcut olan bütün yüksek seciyeleri ve âlice: hasletleri nefsinde toplıyarak mille- | tin azmi iradesini birleştirdi ve ken. di âzmi iradesine katarak Türk mil- letini mahvolmaktan kurtardı. Şi Giye kadar Türk tarihi ispat eder ki, Türkler için esir olmak mahvolmak demektir, Atatürk; Türk istiklâlini kurtarmakla beşeriyete de, medeniye te de büyük hizmet etti. TARİH ONDAN BAHSEDERKEN Tarih Atatürkten bahsederken, A. tatürkün yüksek vasıflarmâ sederken hiç şüphe etmemeli büyük vasfını beşeriyete yaptığı bu hizmette göreceli Türksüz bir ta- rih ne kadar muzlin olurdu. Hele “Türksüz kalacak beşeriyet ne kadar sefil ve süfli bir manzara irae eder,! hepiniz tahmin ve tahayyül edebilir. sinlas Türkün olmadığı bir tarih ka ranlik ve kaotik olur. Zaten Türk akıbetine bu kasti yapanlar kendile- rinin yaptığı fena niyetin, kötü kas- tin cezasmı az bir zamanda gördü. ler. Türk kendi tarihini ve talihini kendi yaptığı vakit ve kendi yapar» ken hiç bir kimsenin, biç bir tarafın ne tesirine kapıldı ve ne de yardımı. nı gördü. Ne buldu ise kendinde bul du ve kendi elile yaptı. Ve yaptığı şey, tarihten aldığı, müsbet, muay - yen tecrlibölerden edindiği kanaatler ŞEFİN KURDUĞU YENİ DEVLET SİSTEMİ Maddi vesaiti kendi idrakine isti. dat ettirdi ve bu sayede istiklâlini kurtardı. Atatürk, "Türk istiklâlini kurtardıktan sonra Türk bir daha böyle badirelere, tehlikelere dönmi- yecek bir devlet sistemi kurdu. Bu devlet sisteminde tatbik edilecek 0-| lan prensipleri vazih, açık ve müspet olarak program halinde tesbit etti. | Bu programı ve bunun tatbikini ken. Halk Parti. ne verdi, Cüm- in prensipleri | evvelemirde modern bir devlet kur maktır. Türkün tarihine, seciyesine, Âlicenaplığna ve gururu millisine muvafık olarak bir devlet yaratmak. tir. Bu devletin vasıflarını ararken hepsini ayrı, ayrı tarihten alınmış, hakikatten almmış, icraattan alınmış prensiplerle ayrt, ayrı vasıflarını ta- yin etti. Bunlarm başında devletçilik gelir, Türk milleti devletçidir. Asır. ların gösterdiği, tarihin seyri ispat etmiştir ki, modern pet icaplarma, gündelik hayatlarını ferdi olarak ve cemiyet halinde durmıyanlar daima çeri kalmağa mahkümdurlar. MAZİDE İlerlememek gerilemek, gerilemek, ezilmek demektir. Hayat mübareze- sinde, bahusus devletler arasmdaki havst milbarezesinde geri kalmak elğnenmek demektir. Çiğnenmemek için Türkün hergün daha fazla ileri adim atması lâzım ve şarttır, Biz ya- kin mazinin bıraktığı boşlukları dol- durmakla mükellef olduğumuz gibi Atiyen de çocuklarımıza hiçbir fena İ göre hazırlamak lâz bir dafa|yi miras bırakmamak mecburiyetinde uman bir nesiliz. Mazide, zaman - kullanınız. ederek İstikbeli ona ndir. Yalnız ma zamanda telâ; icaplarına göre hazırlamak der. Bu vasfı haiz olmıyan devle Eğer biz Atetürkün Türkleri tibarile, Türklere sıflarını tekrar la- itibarile kendisine karşı şü hissediyorsak bunun İ- fasmı ve ifadesini kurduğu prensip- leri sadakatle, feragatle ve samimi- le takibde aramak icap eder, Türk tinin bu prensiplere nekadar bağ Hi olduğunu hergün bir misalile gör- de etmiş olmak raber bağ mizin hukuki ifadesidir. Biz “İruz ki, siyaset ve icraat sahalarında 12 İşler Irfan ve vicdanı hu-| yaptığ kukiyelerde yer bulsun ve hukuk! hayatın mebâsi, menşei ve istinatgi- h: olsun. O itibarladır ki, devletçilik vasfını Teşkilâtı Esasiyeye koymak kararımı verdik. (Arkası var) Fransız Kadınlarının Bütün dünyada meşhur GÜZELLİKLERİNİN vanın en büyük eksperleridir. En son güzellik sırları, İ havalandırılmış bir pudranın istima. lindedir. - Müthiş bir hava tazyıki tahtında dönen bir tulumbanın sür. atle ezilen - hususi usulle istihzar © dilen ve mümkün olmadığı zennedi. len on defa daha ince bir pudradır. Bu usul sayesinde pudrayı o derece inceltir ki - yüze bir makyaj manza- rasını veren modası geçmiş adi ve 2. “ İğır pudralardan büsbütün başka bir tesir bırakarak - cilde gayri meri bir güzellik tabakası halinde munta- zam ve yeknesak olarak yapışır ve tene tabii bir şekil verir. Bu yeni ha- valandırna usulü Tokalon pudrası- nın istihzarında kullanılmaktadır. To kalon pudrası, ayni zamanda terkibin de taze krema mevcut olduğundan bütün gilin sabit kalır ve ne yağmur, ne rüzgâr, ne de ter tenin “fini güzelliğini tağyir etmez. Siz de Fran. sız kadınlarının güzellik sırrı olan “Havslandırılmış, ,Tokalon pudrasını “İzı hürmetle selâmlarken buradan da *İsi vardır: C. H. P, nin umumi reis ve- .İcektir. İkurtardığından dolayı Atatürke bir TAN HALKEVi BAYRAMINI KUT LARKEN Dahiliye vekili mühim bir nutuk söyledi (Başı 1 incide) Levent, bir nutuk söyliyerek, halkev: lerinin mepilekete yapı den bahsetmiştir. Ankara, 21 (A.A.) — İçişleri Ba-| kadı ve C. H, Partisi Genel Sekreteri Şükrü Kaya, halkevlerinin kuruluşu" ın beşinci yıldönümü ve 81 yeni hal- kevinin açılışı münasebetiyle bugün Ankara Halkevinde şu nutku söyle miştir: Bayanlar, baylar; Yüksek huzurunuzia halkevle inci faaliyet senesini açıyorum. nla beraber memleketin dört ucağında halkevinin açılma tö| reni de yapılmış bulunuyor. Sizlerin yüksek şahsiyetlerinizi ve şahıslarını- in imdi toplu bulunan yurt- netlerimi sunuyorum. Halkevlerimizin çok güzel bir an'ane- oraları kili ve Türkiye cümhuriyetinin büyük Başvekili Ismet her sene Huzu- uza gelir. Salâhiyettar ve gür 8e- dolgun ve olgun fikirlerini he- pimize birer birer telkin eder ve İ ders halinde bütün met di. Bu sene kendi, fe, memleketin başka bir köşesine da- vet etmiş bulunuyor. Oradan da o gü- zel #esi bütün memlekete dinlettire- Huzurunuzda halkevleri için birkaç lemek ödevini şeflerim bu de- 4 verdiler, Müsaadenizi ve mü- samahanızı rica ederim. âli ebedileştiren müesseseler Halkevleri, müstakil bir vatanı ko- rumaâk ve milletin istiklâlini ebedileş- tirmek için kurulmuş bir vasıtadır. Bir milletin müstakil yaşıyabilmesi içinlevvelâ kendisine bir vatan lâzım. dir."Asırlar ve asırlardanberi istik- İâllerini kaybedip hâlâ vatan peşinde koşan birçok milletleri tanıyoruz. Bu- günkü t, bize 700 kadar mil let saydığı halde, istiklâl, ancak 70 İne nasip olmuştur. Tarihin kurul- duğu gündenberi istiklâl ve şerefini muhafaza ederek İlerliyen Türk mil. eti Son zamanlarda yine kendinin ha- y tiklâlini ve vatanı nı kaybedecek vaziyete düşmüştü, O ağır şerait içerisinde o müşkül anlar. da Türklerin yüksek seci ndeki kudreti kendi azim ve İradesiyle bir noktaya tevcih ederek Türklere ait bu vatanı Ulu Atatürk Yine asıl sahi-| i olan Türke verdi. (Alışlar) Ken-! âi büyük vasıfları arasmda tarih bu itibarla en büyük vatan yapanlar» | dan birl olarak sayacaktır, Ferdi ka.| biliyeti, şahsi seciyeleri yüksek olan | ne kadar milletler tanıyoruz ki, bü- #in dünya bir arays geldiği halde kı dilerine bir yurt kuramamışlardır. A- tatürk, millette bulduğu büyük kud- retle müstakil vatanların himay müstemleke, manda diye dağıtıldığı bir zamanda ateşler arasında bu mem leketi kurtardı ve istiklâline kavug- turdu. Hep beraber ve hepimizin gilk- ran ve minnetlerimizi ifadeyi burada tekrar etmeme mllsaade buyurunuz. (Alkışlar). Atatürk, Türk vatanmı yeniden | kurduktan ve istiklâlini kurtardık- tan sonra bu vatanm ve bu istiklâ- lin bir daha tehlikeye düşmemesi i- çin bir çok tedbirler düşündü, aldı ve tatbik etti Devletin vasıfları ve yarın Bu tedbirlerin başımda evvel emir. de bütün halkın ve bütün milletin dareye iştirakini temin edecek olan halkçı bir devlet kurmak oldu ve bu prensipleri, devlet kurduktan sonra C. HK. P. nin eline ve mesuliyetine verdi. Ve milliyetçilik, devletçilik, tâ» | iklik, inkılâpçılık, cümhuriyetçilik, halkçılık diye vasıflarını tesbit ettik ten sonra bunu bu Söfer de bütün memlekete mal ederek Teşkilât esa. siyeye koydu. Filhakika bugün tari- hin hangi safhasma ve coğrafyanm hangi kıtasına bakacak olursak ola- im, milletinde bu altı vasfı cemet- miyen kudretsiz devletlerin bu gün veya yarm müstakil olarak yaşama. larma nazari olarak dahi imkân yok- tur. Eğer Türkler bugün kendilerini a a sh İ çocuklara kadm İduymak ihtiyacında bü Eminönü Halkevinde Bayram minnet, hissi besliyorlarsa yarın için de kendilerini kurtaracak olan pren- sipleri koyduğu için ayrıca minnet beslemeleri icap eder, bu minnet zi bu prensipleri Kanaatle, cesaretle, devamla tatbik etmekle ifade et. meliyiz. Millet ferti kıymetleri bir araya gelmedikçe hiç bir ku ifade etınez. Öyle millet: ler kum yığını halinde kalırlar, her hangi bir rüzgârın, sağdan essin, sol dan essin, olarak Veya önüne katılarak cihanın dört tarafına sü. tüklenirler. Milletler yalçın kayalar gibi yahut kesif ve kompakt kil kit- lesi halinde birbirine yapışık hı olurlarsa bir varlık ve if Evvelleri bu kitlenin ktü, Bizim kitlemiz a- sırlarca çok büyük kudret ifade et. miştir, Büyümekte ve daha da büyü- miye namzettir. Fakat başka millet- lerin kitlelerile kıyas edilecek olursa hacı ik görülebilir. Onun i biz kitlemizdeki kıymet farkını key yeti artırmak suretile ilerlemek ve kapamak mecburiyetindeyiz, 18 mil, yon Türkün fert olarak haiz olduğu kudreti ve kıymeti artıracak olursak o vakit bu vatan içerisinde 18 mil yonlük bir kitle kemi kat üstünde bir çok işler görür. Ve işleri görmiye ve göstermiye m önlindedir.Biz bugün hem mazinin ih mallerini islalı etmek bem de gele- cek nesillere eslâftan bize kalan ku. surlarmı bırakmamak ızdırarımdayız. Onun için bu gün her bir ferdin sa- attaki mesaisinin fiç misli randıman- Ta çalışmıya mecbur bulunuyoruz. İstikbalde kitlenin ve ferdin kıy - metini artırmak içir bu gün mek - tepler, Milesseseler açıyoruz. Fakat, açılan mektepler ve üniversiteler ge- lecek nesilleri yetiştirir, bizim ihti - ermiz bugünkü esiledir. Mektepte bulunan çocukların haricinde kalan erkek yedisinden yetmişine (Okadar her (o kese müstakil ve ileri milletler fertlerinin haiz olduğu kaliteyi, tekniği ve bilgi” yi vermek lâzımdır. Bunu yapmak in elde büyük vasıtalar vardır. EF taplar, güzeteler ve bilimum neşri” yat, Fakat bizim memlekette biliyor” sunuz ki bunlar bizim istediğimiz k& dar okunmamaktadır. Bunun ds 8” bepleri aranmıştır. Okutmak çarele ri de bulunacaktır. Ondan sonra rad yonun ve telsizin tesirleri v8 faydar Radyonuzun ahiz€le- rini açtığınız zama nher tarafi İ gittiğiniz halde en zayıf gelen 808 AN kara ve İstanbulun sesidir, Türk sesi k Her halde Türkün her şeyde olduğu gibi sesi de diğer milletlerde” vk kalmamalıdır. Size tep$ir ederim ki gelecek sene Ankara merkezinden ş: şiteceğiniz Tür ksesi yalnız hudutla- rımız içinde kalmıyacak, hudutlarımı #n haricinde bizim geslerimizi. fikir- lerimizi ve viodanlarımızın hitabini lunan herkes tarafından işitilecektir. (Alkışlar) Ondan sonra ele ve ay ve tiyatronun her nev'i, komu ve de nin yeni amatörlerimizdir. Bun larm hepsi, bugün arzumuzun ve ih. tlynermizm çok gününde olan irfan ve sanat mileşseseleridir. Fakat yine siye arretmek isterim ki bu ihti; görülmüş ve karşılanınıya başlanmış. tır. Fakat neticelerinin ne vakit a " İessir ve zevkli sanat “ İlarda bizde ya ihmal veyahut iptizale çlar | ği; kutlanmasında bulunanlar Unacağını bugün tahmin etmek güç- Benim tiyatro olarak gördüğüm ve işittiğim, memle- kette Istan- » İbuldaki çok iyi ve feragatla çalışan yüksek ruhlu artistlerle halkevlerin- de çalışan yine smatörlerimizdir. Bun ların haricinde memleketi diyar diyar İgezen artistler de vardır. Bunlar bir taraftan hayatlarını kazanmak için çalışırken, diğer taraftan Türkün in- kılâp prensiplerini yaymaktadır. Di- ğer taraftan bunları islâh ve himaye ederek tiyatro zevk ve sanatmı mem- leketin her tarafıma yaymak icabeder, Bunu halkevleri üzerine almıştır. (Alkışlar) İrfan yuvaları Bu neşir vasıtaları arasında bazı büyük yaştakilerimize hafif ve kıy metsiz göründüğü halde ( çocukl İcok sevindiren ve ilgiliyen karagöz, İkukla gibi umumi terbiyede çok mü- » son zaman - uğramıştır. Onları bu ihmal ve ipti- râlden kurtaracak memleketin içe - risine fikirler heşredecek surette ne - İşe verecek şekilde tertip etmek ted- İbirler almak, halkevlerinin vazifesi iktizasmdandır. Bütün buzlar ya - pıladursun, âcil olarak yapılması lâ - zam gelen diğer bir şey, vatandaşları İbir araya topliyarak fikir mek ve kendilerine yeni keşiflerden, yeni cereyanlarda r vermek ve vatandaşın (ende, sanatte, güzel sa- natlarda bilgisini, zevkini arttırmak, İ görmediklerini göstermektir. Bu va- İzifeyi, bu memleket içerisinde de - ruhte eden yegâne mü se halkev- İleridir. Halkevleri bu rla hali. İbazırda milletin kütle halinde irfanı- ni, bilgisini arttıracak yegâne bir yuvadır. En büyük ehemmieyti de burada- dır. Halihazırda hiç bir terbiye ve telkin müessesesinin yapmadığı işi yapmakla mlikeltef bulunuyor. Bugün kü nesli, bugünki ihtiyaca cevap ve- İrecek zihniyetle techiz etmiye çalı - sıyor. Atatlirk bu milesseseyi yarat- makla kurduğu büyük binanm istik- bule doğru emin olara kyilrilmesini temine çalışmıştır. Bugün binlere? Türk 167 haikevinde toplanmış bulu- muyor. Biz halkevlerimiz 167 den daha ve daha yüksek rakamlara ve hattâ her köye kadar götürdüğümüz Bin memleketimiz tek bir kalp gibi sarpacak ve memleket bir tehlikeye dÜStÜĞÜ vaklt onu tek vücut gibi kar- #ıliyacak... Memleketin — terakkisini temin için hepsi bir kafa ile düşünür ve bir kolla çalışır hale (gelecektir. (Alkışlar) Şerefli medeniyet seviyesi Halkevlerinin millet vicdanında ve irfaninda bu kadar büyük tesiri var dir. Ve olacaktır. e Memleketimiz Suna muhtaç olduğundan fazla, buna | Sok lâyik de bir memlekettir. Milleti miz bügün göze görünen medeni sevi. Yelerin hepsinin üstüne çıkacak ka- dar kabiliyeti haizdir ve tarihte Türk milleti bu seviyeye çıkmıştır. Bügün bu Seviyede aleyhimize bir tefazül var $a, kusuru bizim değil, fakat elemi İçimizdedir. , Devamı bizim içinde büyük bir kusur olur, Memleketi bizden sönra Şeleceklerin eline bırakırken elbette üzerimizde bir kusur götürmiyece - ik. Çocuklarımıza şen ve zengin bir n ve kendilerinin lâyık olduğu şe vefli bir medeniyet seviyesi bıraka » İstanbul; Öğle neşriya: kisi; 12.50 Havadis; 13.0$ Muhiel ata; 14 Sİ yam eşi Plikla da kisi; 1930 Çocuklara masal; İ. Gal izadan; 20 Rifat ve arkadaşları & Türk musikisi ve halk şarkıları; 20, lâkia sololar, opera eret parçaları; 23 Son, Günün program özü Sentenik konserler: 1,2120 Varşova 12140 Rom : Beethoven (piyano ve orkestra ui): 22.30 Tulüz, Limol: İngelbrecit reinde (Giuck, Paumgariner,* Berlleğ, vs). | Hafif konserler: 1310 Bükreş: Plâk könse Prag: Haydn, R. Jira): 17.35 Brarislar 18 Bükreş: Plâk zonseri ri; Karışık konser; 10 Si siki; 1920 Bükreş: Dorizeti Nottara, Saint » Saens, 7 rüno, Prag: Musiki popurisi İseva: Koro konseri; 21.10 Stokh | sodiler (plâk); 22.15 Roma $ Bükreş Varyele; 23.30 Roma; Kolonya: Gece musiki Oneralar. Öperetler: 2110 Lâypzig: Jobarn Strauss akşamı; İ23 Stek Richard Wagner'in “Walkür İce” operası Yda musikisi; Konservatuardan 16 Ostrava, en Çerkes” eri ba 1 18.15 Roman, konser; 2339 “Polaki Radyo” suz Bando kenteti Haydn, Jianu); 2245 Prag: Karışık kuartet isik Resitaller: 9 Varşova: Leh halk şarkıları; 18.03 Piyano—Şarkı; 21.20 Bükreş Maxim Vasiliv tarafımdan çarklar: 22 Prag? n güftelediği /orijinal Çek sarkıla- » ps musikisi ; 23 Varşova; 23.45 Milano, ———————— cağız. (Alkışlar). Halkevleri bu ga - yelerin husu en büyük ve mü- esir bir müe caktır. Hepimiz rinin bir hâdi- kri edecek olur. bilmemek. mesul olmıyan vatandaşları" mıza öğretmek gayesini güdecek olur inden hâsıl ola- Anadolu ortasında bir mamure L çinde bulunuyoruz. Fakat buradan 5 kilometre uzakta kendi ırkımızdan, kan:mızdan tertemiz bir cevher gibi olan Türk çocuklarının ne halde ol. duğunu ve bizim yardımınıza © ve tekniğimize ne kadar muhtaç bulun- duğunu görürsünüz. (Alkışlar). Medyun olduğumuz fedakârlık Bugün milli Şefimizi en yüksek ta nıyan bir milletiz. “Ne mutlu Tür. küm diyene,, diyoruz ve bun İ bilerek buna inanarak söyli ik. | Fakat arkadaşlar, vatandaşlarımızn köylerdeki ve kırlardaki hali maddi hayatı bizim hayatımızm ve bilgile- rimizin çok dunundadır. On, on iki İ milyon Türk köylüsünü bu halden kurtarmak için bizim hep birlikte, kendisine öğretmemiz icap eden şey ler vardır. Kendine münevver diyen sınıf, memur olalım, serbest olalrm öğrendiklerimizi kendi gayretlerimiz» den, kendi kabiliyetlerimizden ziya. de milletin yaptığı fedakârlığa med- yunuz. Hiç kimse, kendi bilgimize, kendim öğrendim diye öğünecek vir ette değildir. Eğer bize mektep açılmış ise, Ü- niversite açılmışsa ve elimize kitap verilmişse millet verdiği vergiler ve vatanın muhafazası: için bol bol dök. tüğü temiz ve asil kan sayesindedir. (Bravo sesleri, şiddetli alkışlar). İçi- mizden hiç birimizin kendi müktese- batile ve kendi fikriyatile öğünmiye hakkı yoktur. Ta ki bu milletin her ferdi aşağı yukarı onun fikrini anla” . Eğer bizim i milletin lamıyacak öz eski zamanlarda olduğu gibi kendi hilcresinde kapanmış fal atmakla vakit geçiren filozoflara ben zeriz, (Bravo se Borcumuz ve vazifelerimiz Bizim borcumuzu, fikir borcumu. zu, öğrenmiş olmak borcumuzu ma” kamlarımızı ödeyemez, yazdığımız # serler, kitaplar ödeyemez. Bunların hepsinin mukabilini bu millet ver mektedir. Münevverlere, muallimlere hitap ediyorum (Nutkun arkasmı çok geç aldığımız için mütcakip nüishamızda verece?'1.)

Bu sayıdan diğer sayfalar: