22 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sa 2.2.9017 TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN AN'm hedefi: Haberde, fi m her şeyde temiz, dü yar olmak, kariin Biret olmıya çalışmaktır. NUN mese NUN MESELELERİ anar Kk Kimin İçindir? Mama poliklinikler aşmıştır. Bu Miz gayesi, müayyen mn- fakir halkını parasız mua- A mek, hattâ ilâcı vermektir. . usta belediye bütçesinde tahsi- Şı wi şikâyet geliyor: “likliniklere zengin halk müra- Say *ttiği için, fıkara halkım muaye. imkân kalmıyor... | ki, Yanlışlığa meydan vermemek e, çlediye meclisine teklif ediyor- Zengin halkten küçük bir ticret .— en muayene servisleri. alta. t Şaatta oplanan belediye mec- . tay nie gelen halkm zengin ve ba De şekilde ayırt edilecek! Kılık tie mi? Polikliniğe daha fakir m gelmek mümkündür. Ba hakiki muhtacı bulmak mı- Ba bir kısım halkten ücret al w temin edilemez. Eğer maksat! 'Yenin polikliniklere sarfettiği | nn bir kısmını çıkarmaksa bu) Mir yerindedir. Birincisi matlüp| » kasa yoldan er İlm, metot, ni asrmdayız. İ- &,vİN pratik hayata tatbik edildiği | 0 eyiz, tetimni muavenet bir ha- olmaktan çıkmış, içtimai bir hayata tatbik edilen ilmi bir| almıştır. Fakirismi armyoruz... Mr Ne İakiri ihmal te hafi değildir. ay bütçenin en mübrem ihtiyacı Du etmesi zarureti karsısmda, zi- vin hemşireler kullanmak gerek- ya reçeteyi yazıp vermek MAR ğer vermek, sefaletin yaptığı iç Date gidermez. Bunları ziyaretçi a isinma ben ki, bir dereceye kadar po- ki, İĞin gayesine hizmet edebilir. a boyamak veya “İdarei maslahat, e, fakire yardım etmek (için, na, Koymak değil, poliklinik kapı hh “ hakiki muhtaçlara açmak li İki luk mahküm edildi Sarhoşluk rakip o meslekdaşmı T ve tehdit etmekten suçlu Sir- © Hüdavendikâr caddesinde Kemal #ineması arkasında Jokantacı oğlu Hasan duruşması dün Sİ ciirmi meşhut mahkemesin- Yapıldı. Tddinya' göre, mazmun m evvelki akşam saat 20 rad. kendini bilmiyecek derece. #iehoş olarak dükkânmm yanım Pakip Ömerin lokantasınm önü- iditmiş ve Ömere birçok küfürler e sonra da: iyi Buradan çık, git. Senir şimdi Yin, çerçevelerini indiririm, di- hdik etmiştir. Dinlenen şahit - lunum bu hareketlerini gördük- y Söylediler, Bunun üzerine Hü- k 5 Ben sarhoştum, fakat böyle * söylemedim. (Davacr olan Ö- *liyle göstererek) Onunla da, mahkemeye girmeden aşağıda k. Fakat şimdi burada yine İk lamıya başladı. Bütün bu söy. sırf dükkânrmız yanyana ol- yn rekabettendir.” dedi, keme maznunun suçlarını sa- Brdüğünden Hüseyini hakaretten hapis ve bir lira ağır para ve sarhoşluktan yine üç gün » 8 bir lira para oszasma mah. tt, | Mtihat ve Terakki Cı Eski Bir Nazırın Siyasi Hatıraları ittihat ve Terakki ile eşrutiyet tarihinde en meş'um bir hâdise olan Tarablus Garp harbinin acı günlerinde hükümetin, harp- ten ziyade meclisteki muhale- İet cereyanlarının açtığı dahili ve harici tesirlerle ve bin bir güçlükle nasıl savaşmıya mec- bur kaldığını kâfi derecede an- latmıya çalıştım. Bir mevzu etrafında fikir lerde ihtilâf hâsıl olursa hüs- nüniyet ile cereyan edecek mü- zakere neticesini, ayni rahmet bilen çok eski ve büyük sözün, mevzudan ziyade müzakereye dahil olanların şahsi şeref ve haysiyetlerini kırmıya matuf olan muhalefetle bittabi hiçbir münasebeti yoktur, günlerin perişan hatıram» da bıraktığı izleri biraz yoklayınca, Meşrutiyet Meclisi Me busan salonuna girdiğim dakika da, bugün yine kimlerin izzeti nef si, şeref ve İtibar! ayalkar altına a- knacak diye üzüntü ve ürküntü duygularımın tazelendiğini hâlâ hissediyorum. Meşrutiyetin ilk Mebusan Mec » lisinde bulunan mebuslar, Meşru - tyeti istihsalde yegâne âmil olan günlerinde onun muhtelif vilâyet ve liva merkezlerinde heniz belir miye başlıyan teşkilâtı ve mânevi kuvvetinin tesirleri sayesinde ce - miyet nam ve hesabına intihap e- dilmişlerdi. Bu suretle cemiyete mensup ve onun yardımile seçil « miş mebuslar, mecliste çok büyük bir ekseriyet halinde idiler. Günler geçtikçe bu ekseriyette hissoluna- cak ,eksilme başlamıştı. Hayatta tahavvül bir bâdisedir, muhitin ve DIFCoK nadıamsrın tssıri nirmda har şey az, çok değişmiye mahküm - dur. Bir kanaatin esiri gibi görünen bir şahsın bir müddet sonra büsbü tün başka bir kanaat arkasma düş- tüğü daima görülmüş ve işitilmiş tir. Onun için ekseriyet fırkasina Arız olan bu eksilme illetini, bu gi bi makul sebepler altımda vâki ol- sa İdi, tabii telâkki etmiye bir mâ mİ tasavvur olunamazdı. H““ başka memleketlerde siyasi bir fırkanm, maddi ve mânevi himmet Ve gayretile me busluğa seçilenlerin, herhangi bir siyasi kanaatlerinin değişmesile, © firkadan alâkaların! kesmek is- tedikleri görülmüştür. Fakat o halde eskiden mensup oldukları si yasi fırkaya karşı minnet ve şük. ran borçlarını kesmek İçin o fır - kanın yardrmile elde ettikleri me- busluktan çekilirler. Ve yeniden ya müstakil ve yahut Yeni intisap ettikleri fırka nâmma namzetlik - lerini koyarlar. Ancak bizde de © İttihad ve Terakki fırkasmdan çekilenle. rin hiç olmazsa siyasi programm hangi maddesine muarız oldukları nı ve yeni siyasi kanaat ve içtihat larının ne şekilde vücut bulduğunu efkârrımumiyeye açıkça bildir . melerine intizar etmek hakkımız idi. Halbuki ahali fırkası namı altım daki İlk siyasi teşekkül, başta Sab ri hoca, Vasfi hoca, ve Şeyh Zay . nelâbidin oldukları halde, ifrat de. recede taassubu temsil edenlerden mürekkepti. O vakitki Kanunu Esaslde, ye İttihat ve Terakki fırkasının siya. | si programmda, bunların taassup | ateşlerini teskin etmiye kâfi mah- sus ve sarih hükümler mevcut ol - masma rağmen bu hareketin nasıl doğduğu tetkike değer bir mevzu- dur, Pp“ gariptir ki, bunlarm ara sında, hattâ riyasetlerin - de, hakiki hal ve hüviyeti uzun taf- sile muhtaç olmıyan Gümülcüne mebusu İsmail de bulunlyordu. O, İbeklemek te lâzımdır. TAN Muhalif Mebuslar Arasında tihadından daima çok uzaktı. Ana doludan gelen saf mebusların bir çoğu da her gün her Vesile ile din nâmma bunların Yaptıkları telkin ve tarizlerin tesirine kapılmaktan kendilerini pek güç koruyorlardı. l Möşrutiyet Meclsi Meb'usa tında reislik” yapmış. olan Ahmet Rıza, solda o zamanın muhaliflerinden Şibinkaro- hisar Meb'usu Feyzi ukde ve sevdası Paasiiin BüyA tında, en mühi ir dönüm nokta #ı olan miralsy Sadık Beyin mabut hizip meselesi bunlar için ayrıca ve hayli kârlı bir iş olmuştu. Ahali fırkası, mecliste, buz gi- ir taassup ile din nâmma her iye mâni olmak siyasetini kendisine bir meslek edinmişti. Fa kat bunların asıl gaye ve em şahıslarla uğraşıp onları ki i mek ve sonra kendileri birer birer devlet makamlarına sahip olmak- t. Bunların içinde en maruf din ü- lemâamdan bir mebusun, günün bi rinde, “ekseriyet fırkası ekalliye - te düşmekte, ekalliyet, ekseriyet, halini almaktadır. (daima kalaba- OKUYUCU MEKTUPLARI Ek tarafta bulununuz) yolundaki büyük söze uyarak ben de İttihat ve Terakki fırkasımdan istifa edi. yor, ahali fırkası tarafına geçiyo- rum,, diye gazetelerde bir ilânı gö rüldü. Meşrutiyet hayatımda, si - yasi fırkalarda mutat olmıyan bu tarzı istifa, herkesi pek derin hay- retler içinde bıraktı. iste bu duygu ve şernit ile biribirini bulan ahali fırka si pek mahdut, faket vakit vakit taassup yıldırımlarını, ve ağızla « rında kin ve garez zehirlerini 48- çan âzalarile bir tarafta dururken hükümetçe Kanunu Esasinin 35 in ci maddesine ait tadil teklifine te | şebbils olunacağı şayinları üzeri « ne, birdenbire mebusluktan, me - busluğun kendilerini namzet kıl dığı büyük makamlar hülyasından. büsbütün mahrum kalarak yine geldikleri tekye ve medrese köşe- lerine düşecekleri endişesine uğra. dılar, Ve derhal vaziyetlerini kur- tarmak İçin büyüme ve artma lü- zumunu gördüler. Din, perdesi al- tında her hakikati örten ve asrın İ- cap ettirdiği meden! terakkilere engel olan bu müteassıp efendiler, programların başina muhtelif anasır arasında hakiki ahenk ve İ- tilâfı temin edecekleri yolunda bir fıkra İle güya hıristiyan milletlerin içlerine alabileceklerini ve o tarih te memleketin dahli siyaseti bakı mundan bir mevkii olan Rum pat- rıkhanesile de uzlaşmayı göze ala- rak bu süretle daha büyük ve et- raflı bir fırka haline inkılâp etme- yi düşürdüler, Bunun İçin bütün kanaatlerin ortaya atılmasına ve uzun görüş» nelere lüzum ve ihtiyaç görülme- di. Zaten kanaat ve içtihatlar, tet kik ve tahliline de vakit kalmamış tu. “ i Gayri müslim unsurlara men- sup bir takım mebuslar da, aheli fırkasının bu davetini iyi kabul et tiler, yeni teşekkül edecek fırka i- çinde milli maksatlarına daha mü sait cereyanlar o verebileceklerini umdular, Böylece o tarihe kadar milli emellerine, ve takip ettikleri menfaat ve mevkie kavuşamamış, bu sebeple İttihat ve Terakki ce - miyetile onun nafiz âzalarma kar şi hırs ve adaveti sönmemiş insan lar, hakikatte İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı menfi bir ruh ile kaynaşarak birkaç gün içinde, baş larında damat Ferit olduğu halde aralarında “Hürriyet ve İtilâf, fır. 5 | FIKRA | Sırt ve sırık Istanbulda yük altında bir hamal daha ölmüştür: Bu (fırsatla İçişler Bakanmızın yaptığı bir tamimi neş- rediyoruz. Vagon perdesini | kaldırdığmızda, şark toprağına ayak bastığını. bil diren facialardan biri sirt ve sırık ha. malıdır, İnsan, derhal, değerini kaybetmiş gibi olur. Bir insan sırtında veya bi- ribirine sırrkla bağlı bir kaç insanm omuzları üstünde deve çökertecek, beygir inletecek ve dingil kıracak a- Zırlıkta yük! Körük sesi veren o gö. güsler, fırlamış damarlar, kanlı ba- kışlar! Ankaramız bu manzaradan kurtul- muştur. Hamallar küçük yükleri el. de ve ağırlarmı arabada taşımakta» dırlar. Diğer şehirlerimizin niçin beklediklerini sorabilir miyiz? Aca- ba bize araba tekerleklerine elverisli düz yollar olmadığını mı söyliyecek. ler? Böyle bir Iddia meshur özür ve suç fıkrasını hatıra getirebilir, Daha kısasını söyliyeyim: İki btlk- tüm cilmhurivet vatandaşı olamaz! Sert ve sırık hamallarınm iztırabmı İ seyretmeğ» daha uzun müddet ta- hammiil etmek istemiyoruz —Fatay Ajanlar Ankarada Toplanıyor Yeni Futbol Federasyonu Reisi So- dat Rıza milli küme meselesini hallet mek ve tatbikata geçmek için icap «- den tedbirleri görüşmek üzere İstan. bul ve İzmir futbol ajanlarını bayram da Ankaraya çağırmıştır. Malüm olduğu üzere milli kümeye İstanbuldan dört, İzmirden iki ve An- karadan iki olmak üzere üç mmtaka. nm sekiz klübü iştirak edecektir. İs- tanbulu Zeki Rıza İzmiride Adnan temsil etmekte İse de geçenlerde İsti. fa eden Ankara Ajanlığın: kimin tem sil edareği heniz taayyün etmemiş. tir. Kaçakçılık suçluları sorguda Halepten kaçak suretiyle Türkiye ye soktukları Halep kumaşlarını teş- kilâtları vasıtasiyle birçok şehirlerde kolaylıkla satarken yakalanan şebe- kası namı altında acayip “bir hall- ta,, vücuda getirdiler. Bunlarm içinde kimler yoktu? Muallime saygı ve mekteplerimizde otorite Okuyucularımızdan Ramiz Ok, ya. zıyor: “— Evvelki günkü gazetenizde, Mersinde bir orta mektep talebesinin muallimine karşı çirkin bir saygısız. lık yaptığını ve mahkemeye verildi- gini okudum. Otoriteyi tanımıyan bu gocuk, 140 kuruş para cezasma mah- küm edilerek #erbest bırakılmıştır. Bu ceza, bittabi kanunun çerçevegi i- çinde verilmiş olan bir cezadır, Buna bir şey söylenemez. Ancak, bunun kültür hayatımızda derin akislerini! Bu itibarla, T sinden 25 ine kadar bütün mektep anarşistlerini teşvik edebilecek olan bu disiplinsizliği yoketmek zaruridir. Muallimine kızan bir talebe, yumru. Zuna güvendiği takdirde hakkından gelmiye çalışsın, sonra 140 kuruş ce- zayı vererek kurtulsun. Hani idari ceza... Bu gocuk, hâlü o mektepte o- Maarif Vekâleti, yedi yaşmdak! ço. cuktan başlıyarak hayata atılan gen- ce kadar bir insanm geçireceği tedris İsmail ki, hocaların zihniyetinden ve onlarm dünya, hayat ve icapla | rını alelitlâk din, cephesinden te - lâkki ve takip etmek kanaat ve İç- ve terbiye devreleri için öyle kuvvetli ve ameli formüller bulmalıdır ki, her İmektep en sarih manasiyle bir disip- | lin yatağı olsun. Yoksa kafa tutan çocuğun, hocasınm arkasından saldı- ran gencin, annesinden babasından cesaret alarak mektep idaresine âle- nen çıkışan talebenin daha birçok ke- reler 140 kuruş vererek mekteple . rinde bir disiplinsizlik modeli olarak kaldığını göreceğiz. Cemiyetin her köşesine, her mesle- ğe, hayatın ker koluna en güzide e- lemanlar yetiştiren vefakâr ve feda- kâr muallimlerimize gösterilecek mu- amele bu mu olacaktır? Asıl mesele, terbiye sistemleri üze- rinde durmak, yaldızlı nazariyelerden uzaklaşmak Ye ilkinden lisesine, üni- versitesine kadar bütün kültür mües- seselerimizde hakiki disiplini kurmak tadır.” . Antepte Eğlence Yerleri Gaziantepte Mahmutdayı hanında, imzasının mahfuz kalmasını istiyen ir okuyucumuz vazıvor! .— Gaziantep 50 bin nüfuslu bir vilâyet merkebi olduğu halde, mevcut #inemalardan başka, 3 tane fevkalâde büyük bar, iki tiyatro ve birçok tulü- at kumpanyaları vardır. Maksatları sadece ticaret olan bu küçük kazanç yerleri son günlerde o , kadar rağbettedir ki genç talebeler. den bir çoğunu da kendisine çekmek- tedir. Bu vaziyet, sık sık kontrol edile mediği için gençlerimiz, her gün biraz daha sefahate alışıyorlar. Gerçi eğ- lenmek onların da hakkıdır. Fakat evvelâ çalışmak ve hâyatı kazanmak şartile.. . Kadrosu mahdut zabıtamızın işini güçleştiren, memleketin umumi haya. tma mahsus menfi tesirler yapan bu gibi kazanç yerlerinin bu kadar çok açılmasına müsaade edilmemelidir," . Bir Okuyucuya Cevap Feriköyde Maliye Tahsil Şubesi kâ- tiplerinden Ziya Altındağa: “— Sorduğunuz yazıların kitap i halinde neşredilip edilemiyeceği hak- kında henüz verilmiş bir karar yok- tur. Bu yazılar tamamen çıktıktan ve eser tamamlandıktan sonra tayin Munacaktır, Alâkanıza mütesekki “İli . Anlaşılmıyan Mektup Samatyadan Gançe Ristoyan İmza- sile bize mektup gönderen okuyucu. muza: “— Madrastaki Emirhanyan dava. sı hakkında yazdığınız mektubu al - kenin mahkemesine evvelki gün ihti- aas mahkemesinde devam edilmiştir. Yeniden dinlenen birçok şahitler u- mmumiyetle şebekenin aleyhinde ifade vermişlerdir. Anlaşıldığına göre, #e- beke cenup hudutlarımızda açtıkları ufak atölyelerde bu kumaşları imal ediyor gibi göstermek suretiyle ka- çırdıkları ipeklileri yerli malr diye sürüyorlarmış. Halbuki mütehassıs. ların fikirleriyle, bu kumaşların Tür. kiyede yapılamıyacakları anlaşılmış- tır, Evvelce buna benzer ipekli kumaş- lara vurulan milhürler İle bu kaçık- çılığın önüne geçilmişken, sonradan bu usulün kaldırılması, kaçakçılığın tekrar artmasına sebep olmuştur. Şimdiye kadar şebekenin satmakta o- lan bu ipekli kumaşlarndan yüzlerce denk yakalanmış ve muhafaza umum müdürlüğünce muhafaza altına alm- mıştır, İhtisas mahkemesinin isteği üzeri- ne bu kumaşlardan birer parçası nü- mune olarak mahkemeye gönderilmiş tir. Suçlular, bu kumaşların kendi sattıkları mallar olduğunu itiraf et- mişlerdir. İhtisas mahkemesi vakm- da bu mlihim mahkeme hakkında kararmı verecektir. Suçlular arasm. da Ankaradan, İzmirden, Istanbuldan ve diğer şehirlerden hirs-k « “ioearlar da bulenma setle memleketin uğradığı zu büyüktür, ————— dık, ne demek istediğinizi ve maksa. dınızı anlayamı Bizden sorduğu. nuz ve öğrenmeyi istediğiniz şey ne- dir? Açıkça yazmanızı rica ederiz.,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: