23 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

23 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

937 TAN Rektör, Üniversitedeki Konseri İersanenin ınşasına niçin menetlti bu yıl başlanıyor e İmei Hes uni bn mca i | B. Cemil Bilsel hadi- lanan inşaat projelerini Iktısat Vekâletine seyi izah ediyor götüren Fabrika ve Havuzlar Müdürü B, Cemil, dün şehrimize dönmüştür. İktisat Vekâleti hazır- lanan projeleri sür. ik edeci Başvekil teşvibine arzedecektir. Venlar ka | Üniversite rektörlüğünün tıbbiyeliler bayra rarlara göre, tarsanenin bu sene içinde inşasına | unda konser verilmesini menetmesi, talebe ara sında ve bazı mahafilde rektörün musiki düş manı olduğu şeklinde tefsir edilmiş ve hayretle karşılanmıştır, Bir muharririmiz, hâdisenin içyü CENUF HUDUDUNDA Yazan: MÜMTAZ FAİK Bağırdık: Duuuurrri.. Gece Karanlığında Üç El Silâh Sesi Aksetti No. 47 başlanacaktır. Ayrılan beş milyon liralık tahsisat yetişmezse yakında faaliyete başlayacak (Deniz bank sermayesinden bir kısmı da bu işe ayrıla ıda kaçakçıları bekliyoruz. ra kâğıdını, İki top ipekli kumaşı bir vatandaşın haya- tma ve bütün memleketin iktisadi- yatma tercih eden kaçakçılar!.. Artık karanlığa gözlerimiz alıştı. On metre ilerisini görebiliyoruz. Fakat hava soğu yakıcı sıcaklığını buz kütlesi halini almış. Harmani - yehin altından soğuğun iğne gibi iz. lediğini ve bütün vücudumu deldi- ğini hissediyorum. Fakat vücudum bu soğuğa rağmen neden ateş gibi? Niçin damarlarım şakaklarımı bir balyoz gibi dövüyor?.. Bir sigara olsa!... Hiç olmazsa bir konyak belki ka- Bimın dönüşüne bir intizam verir. Matradan bir yudum su içiyorum. Damağım hafifçe nemleniyor... UZ... Mafsallarım ağrıyor. Toprak me batmıyor da ben toprağa batıyo. rum sanki... Hiç uykum yok.. Gözlerimin o be- bekleri bile kocaman bir adese gibi Bekliyoruz... Erafta biç ses sada yok!... Yala? bizim atlar arada sırada art ayakla: rile gecenin boşluğunu dolduru Benim ilk defa ğim bu büyük macerayı ya ler ne, kadar tabii görüyorlar? On- Tarm işi, san'eti, bu!.. Kimbilir. Kaç gece burada, şu höyüğün arkasmda bu höyüğün yarada, ellârinde s0 uk mavzerin demiri olduğu hald: sabahlamış! Kimbilir kaç defa rü yaların: şimşek gibi çakan kurşür- la zimbalamıştır. Bekliyoruz... Bir saat, iki saat, üç saat mute mmadiyen bekliyoruz... Nihayet içimizden biri dedi ki: — Uzaktan bir takım ayak sesleri geliyor... Hepimiz kulağımızı kabartıyoruz. Ayak sesleri?.. Yok böyle birşey Ayak sesi değil. Hiç bir ses yok! Hattâ ne bir köpek uluması, ne Lir yarasanın kanat çırpışı ne ruzgârın alığı!... Çünkü rüzggâr arasmra şöyle tüm. Beklenen toprağın yüzünü yalıyarak kayıyot.... — Ayak sesleri var! Kulak veriyorum: Fakat ayak ses- leri olsada ben duyamıyacağım Çünkü kalbim göğsümü o kadar dö- vüyor ki, ben bu uzvu mitralyöz tar. rakalar: içinde, belki top patlasa farketmem imkânı yok! , — Ayak sesleri var!... Şimdi hepimiz safi kulak kesildik. Evet, bir takım boş ve kof sesler duyar gibi oluyorum... Sağ tarafta... Atlar mi geliyor? Merkepler mi geiiyor?... Ayak sesleri boş toprak üzerinde yaklaşıyor... — Yüklü merkepler!;. — Ayak sesleri ağır çikiyor. Mer- Kepler dizlerini büke btke ilerliyor- Jar... Halbuki yüklü olmasalar daha çabuk seğirtirler., — Uzaktalar mı? — Üç yüz metre kadar var. , — Ateş etsek?.. — Ateş etmek doğru değil. Çün- kü derhal nerede olduğumuzu fark ederler. Mukabil taarruza geçerle: — Ne yapacağız? — Biraz daha yaklaşsınlar. Bir- denbire önlerine çıkarız... | Gayet yavaş ve gayet çabuk konu- guyoruz. Ağzımdan bir solukta bir cümle fırlayor. Sesler yaklaşıyor ve yaklaştıkça daha donuklaşıyor... Birdenbire içimizdeki zabit: — Duuuurt..... Diye bağırdı! Dur sesi. Koca ovada döndü dön- ân vr karanlığın içinde inledi: .İ Türk petrol şirketine ait Bayram kap| — Dunuuuuyür!.... Karanlık sesi boğuk bir uzama ile tekrar bize inde ediyordu. Derken bir alev!.. Alev, gecenin siyah atlaşmı kızıl bir çivi ile deldi. Derken bu atlasın birdenbire yırtıldığını duyduk.. Silâh sesi kulağımıza dolmuştu! Bir kurşun daha!.. Bir kurşun da- hat. Gelenler, bizim kurşunla karşı koyüyorlardı... Yerimiz sağlamdı. Bizden kur- gun atılmamıştı. Çünkü yerimizi bel- i etmek İstemiyor ve kaçakçıları şaşırtmuğı düşünüyorduk. Onlar Üç kurşun sıkmışlardı. Bu kurşunlar muhakkak ki soğuk gece- nin bağrında kaybolmuşlardı. Artık ayak seslerini de duymuyor- duk. Durmuşlardı, fakat yerlerini Jtsyin edebiliyorduk. Ne yapacaklar- dı? Geri mi dönecekler, yoksa bek- liyecekler mi idi?. Beş dakika kadar durduk... Yanımızdaki zabit bir çavuşa... | Sen sekiz neferle burada dur ben sekiz neferle arkadan çevireceğim? | dedi ve uzaklaştı. Biz bekliyorduk. Onbaşı bağır “dur” sesimize taraftan bu sefer kurşunla mukabele edilmedi ve şu cevap aksetti. duyunca durduk... Bu cevap garibime gitmişti. şunu bunlar atmamış öyle > Askerler yerlerinden çıktılar. Ve yavaş yavaş ilerlediler... Ben oldu- ğum yerde duruyordum. Biraz sonra dört merkep Ve adamla berâber yönmmuza geldiler. — Kim bunlar? — Kaçakçı... Hayır, bunlar kaçakçı Merkeplerinde zahire yükü vardı. — Biz kaçakçı değiliz.. Köyden. geliyorduk. Dur sesini işittik. Dur- duk. Sonradan üç el silâh patladı! Gelenlerin üzerleri arandı. Silâh namma bir şey yoktu.. Acaba ileride yere mi atmışlardı!... Hayır!,.. Atmalarma imkân yok- tu. Çünkü silâh kaçakçılığın en bü- yük dostu idi. Onu nereden tedarik Jederdi. Ve bir kere de silâhı bulun- İca ölünelye kadar ondan ayrılmak istemezdi. Peki üzerlerinde silâh yoktu. Fakat bu silâh sesleri nere- den geliyordu. Gece karanlığında bu- nu şeytanlar atmamıştıya... . —Biz kaçakçı değiliz Hayır, bunlar misk gibi kaçakçı silâh: atanlar bunlar idi! Ni tekim biraz sonra demin yanımızdan Ayrılan zabit bu çetrefil muamma- Bin anahtarını buldu: | Şimdi uzaktan karşılıklı silâh ses-| leri aksediyordu! Yanımızdan giden askerler müsademeye tutuşmuşlar- | dı... İKİ MOTÖR ÇARPIŞTI | Evvelki akşam Haliçte Yemiş iske. ! lesi önünde bir deniz kazası olmuş ve| tanm idaresindeki Kısmet motöriyle Rıza kaptanm deki Kavala motörli çarpışmığtır. İki motörün mü sademesi pek şiddetli olduğundan iki. sinin de ön kısımları tamamen par. çalanmış ve batmak tehlikesi geçir - mişlerdir . Kaza sahile yakm olduğundan yeti. şen romorkörler tarafmdan, motör - değildi. | başlanmıştır. caktır, Şimdiden Valide kızağının bulunduğu ye rin arkasındaki bahçelerin istimlâki hazırlıklarına Yeni inşaat ile eski Valide kızağı tesisatı genis- iletilecektir. Yapılan tetkiklerde #ski bina ve atel- yelerin de bir kısmından istifade edilebileceği an laşılmıştır. Bilhassa hâl bozulmıyan taş kızaktar tamamen istifade edilebilecektir. ğın yanına ikinci bir modern kızak yapılacaktır rünü öğrenmek Yalnız taş kıza UMUMİ Şirketi Hayriye idaresinin Fransız Profesörünün Konferansı Profesör, konferans veriyor Meşhur Fransız profesörlerinden ve milletlerarası ilmi otoriterlerden Debre'nin şehrimize geldiğini yazmış. tık. Bilhassa çocuk mütehassısı ve bak. triyoloğ olan profesör, cumartesi gü- İnü şehrimize gelir gelmez rektörü zi. yaret etmiş, o akşam Fransız General konsolosunun verdiği ziyafette hazır bulunmuştur. Ni Profesör, dün şehirde bir gezinti yapmış, akşam saat 18,15 te Üniver- site konferans salonunda ilk konfe- ransını vermiştir. Bu konferansta Tıp Fakültesinin bütün profesör, do. çent ve asistanlariyle hariçten hemen hemen bütün doktorlar ve Universite rektör ve idarecileri hazır bulunmuş- ler karaya çekilerek batmaktan kur. tulmuşlardır . tur. Dünkü konferansın mevzuu, çocuk Dünkü toplantıda bulunanlar ŞİRKETİHAYRİYE DÜN TOPLANDI umumi lik toplantısını dün saat 14 te şirket merkezinde | Bay Necmettin Mollanın reisliğinde yapılan toplantıda meclis ida renin 936 senesine ait raporu tasdik edilmiş ve idare heyetiyle| mürakipler aynen ibka edilmişlerdir. | | Yolcu miktarında geçen senekinden İ masraflar yekünu ise 851.361,80 lira HEY'ETİ hissedarlar heyeti yapmıştır. sene Müddetleri biten me: rından Bay Mahmut Nedim Oyvar,! Bay Nuri Can ve Bay Reşat Gökkan! yeniden âzslığa intihap olunmuşlar- dır. Mürakipliklere de Emrüllah Va. #ıf ve Sümerbank Istanbul şubesi mü- dürü Bay Muhip Sumel ve Feshane fabrikası müdürü Bay Mitat Recai seçilmişlerdir. Şirket şartnamesinin üçüncü maddesinin değiştirilmesi İ- çin yapılacak fevkalâde toplantı ek. seriyetin bulunmaması yüzünden 15 gün sonraya kalmıştır. isi idâre âza. Şirketihayriye bir yılda nekadar yolcu taşıdı? Şirketi Hayriye idaresi, 936 senesi zarfında Boğaziçinde vapurlariyle 9.120.871 yolcu taşımış, nakliyat © diğer ücretler de dahil olduğu halde bu suretle 832.771,80 lira almıştır. 104.608 kişi ve ücretlerden de 32.677 lira 66 kuruş noksanlık vardır. idarenin 938 senesindeki ymumi varidatı 947.085,18 Urıdır. Umumi tutmaktadır. 935 senssin» nazaran masraflar yekünunda 7.054 lira ka- dar bir fazlalık vardır. Şirket 936 89 nesi İçinde #1.952,20 lira kâr etmiş tir. Kâr miktarı da 635 senesine göre otuz bin lira kadar noksandır. ———— veremi ve Erytheine potenx denilen bacak ve kollarda nadiren zabura E€- len sert kabarıklar hakkındadır. Konferanstan sonra rektör tarafın- dan profesör şerefine Parkotelinde bir akşam ziyafeti verilmiştir. Pro- fesör bugün de şehrimizi gezecek, bU akşam Fransız kolonisi tarafından â€. refine verilecek ziyafette hazır bw| lunacak, yarın akşam saat 17 de Yine, Üniversitede “Acrodyine,, denilen ve kan ve ciltte hüsule gelin tebeddilk. | leri gösteren yeni bir hastalık e kında bir konferans verecek ve aksam | ekspresle Fransaya hareket edecek- | tir. İdi üzere dün rektörle görüşmüştür Bay Cemil Bilselin bu hususta vediği izahatı aynen yazıyoruz: “— Tıp fakültesi dekanı bana 14 martta yapı lacak tıp günü için müracaatta bulundu. Gündüz konferans salonunda bir toplantı, öte kide gece Tokatlıyan otelinde bir eğlenti için mü saade istedi. Her ikisine de müsaade ettim. Üniversite konferans salonunda tertip edilen toplantı proğramından konser faslmın çıkarılmasının sebebi, bu salonun ötedenberi resmi ve ilmi içtimalara tahsis edilmiş olmasıdır. Bu müsaadenin verilmemesinden, ne musiki aleyhtarlığı, ne de musiki nin lüzum Ve faydasınm inkârı gibi bir mâna çıkarılamaz. Bugüne kadar hiç bir rektör tara - fından müsaade edilmemiş olan bir şeye, benim de mlisaade vermeyişim, neden dolayı bir suç sayılıyor şanla - madim Üniversiteliler için plânları bitmek üzere bulunan yemek ve oturma yer. leri yapılınca burada talebenin musi. kiden istifade etmesini bizzât ben te - min edeceğim , Yoksa, ben hiç bir vesile ile, hiç bir yerde, musiki Üniversiteye lâzım de, gildir, demedim, Böyle bir şey söyle. mem de... Beni tanıyanlar, klâsik garp nrusi .| * kisini takdir mıda bili edecek kadar anladığı - Bir şeyi sevebilmek için onu bilmek ve anlamak lâzımdır. En orta bir kül. tür sahibi bile mus!/kinin içtimai ha . yatta, oynadığı roliir ehemmiyetin . den gafil ve habersiz kalamaz. Bugün, herkesin radyolarında, 868. li sinemalarda, ogramofonlarında dinlediği musiki üstatlarmdan çok daha eskilerini, bundan 20 — 30 sene evvelinden başlıyarak, Avrupaya her gidişinde, opera ve konserlerde takip etmiş bir adamın musiki aleyhtarı 0. lamıyacağı kolayca takdir edilir sanı. rım.,, İhraç Malları Ucuz Taşınacak Denizyollarmın yeni navlun ve yolcu tarifeleri üzerinde vekâlete iza. bat Vermek için Ankaraya giden u mum müdürü Sadettin ve işletme şe. fi Zekeriya şehrimize dönmllşlerdir. İktisat Vekâleti tarifeler hakkındı henüz katl kararını vermemiştir. Maamafih, tarifelerin gerek navlun ve gerekse yolcu kısımları üzerinde bir miktar tenzilât yapılması muhsk. kak Sürette kararlaştırılmıştır. Yal - nız vekâlet bu tenzilât miktarlarını tesbit için idarenin geçen seneki bilân çosunu tetkik etmektedir. Yolcu kıs. mmda Yapılacak tenzilât bihasss memleket sahillerinde gezinti maksa. m, #eyahat edecekler için olacak - ir Navlun tarifelerinde olacak tenzi - JAt ta bilhassa Karadeniz limanların. dan nakledilen tiktilm, fındık gibi ih - racat mallarımızın nakliyatımda ola. caktır. Bu gibi maddelerin nakilleri Şok ucuz bir ta.ife ile yapılacaktır. Yeni tarifelerin bir nisandan itibaren | tatbiki mukarrerdir . Üniversite Rektörü B. Cemil Bilsel lak © Neden Oldu? Evvelki akşam, Şehremininde #8 * rip bir infilâk hâdisesi olmuştur. Topkapı caddesi üzerindeki 40 99 * maralı ev, inekçilik eden Mehmet #* gaya aittir ve kiracı olarak Bay kı oturmaktadır. Evvelki akşam, mutfaktaki ociğ” bir kazan konulmuş ve altına da © kazcıdan alman bazı tahta parç yerleştirilerek yakılmıştır . Fakat aradan çok geçmeden, olduk etli bir infilâk o civarı bir DA” Hi telâşa vermiştir. İnfilâk metlcesirİ? mutfak duvarları yıkıldığı gibi da parçalanmıştır . Hüdise bu şekilde zabıtaya aks€f? ce; infilâkm seden ileri geldiği tırılmış, fakat petige anlaşılamamii” tır. Nihayet itfaiyeden de yardım 1 * tenmiş, polisle müştereken araşti” * malar yapılmış, fakat patlıyan yet” deden yine bir eser bulunamamışti” Araştırmalar ve tahkikat devam &i” mektedir . — Halka Fena Muamele Ede" Tahsildarlar Belediye tahsildarlarından bazlar nm halka fena muamele ettik” İ hakkında belediyeye bir çok şikâyet lerde bulunulmuştur. Belediye İtahsildarlara bir tamim gönder İ kendilerinin herşeyden önce halks * muamele etmeleri lâzim geleceği bundan sonra haklarmda şikâyet 7” cakların cezalandırılacakları b imiştir e ak Mİİ BİRKAÇ SATIRLA E mniyet müdürlüğü, uramvs? * ra atlayanları takipte d€* vam etmektedir. Şimdiye kadar cezası alınanlar 30€ kişiyi butmi — yi“ Y &niden şehre asılacak İkİ limbanın asılma yerleri” tesbitine başlanılmıştır. B kâfi görtilmemi . elediye teftiş heyeti kadro ” nun on kişi olarak kal 937. bütçesiyle Bugünkü Hava: DEĞİŞİK Bugün hava, sureti umumiyede mütehav. Sl ve bulutlu olacaktır. Rüzgâr, garp Vi metinden orta kuvvette esecektir. Ak sir sahil mmtakasmda, hararet derce mahsus nispette yükselecek, Karadeniz vi | vetlerinde hava kapalı. bulutlu geçecekti DUNKU MAVA Dün, sicaklık en az 10, en çek 19 derece, bava tazyiki 7814 milimetre olarak kayde rüzgür, lodostan saatte 20 kilomet- ve süratle esmiştir. e meme 3 üne ay Gün31 Kasımi 1355 Hicri 1353 Rum Muharrem 10 Mart 1 Güneş: 6 — Öğle; (o 121 İkindi: 1548 — Akşai Yatsı; 19,54 — Tmsâk:

Bu sayıdan diğer sayfalar: