23 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

23 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 44.337 TAN | EKONOMİ | Marmara, Karadeniz Tütün Piyasaları A ERRELÂ a | YAZAN: ZİYA ŞAKİR Abbas, Kırbayı Doldurmuş, Karargâha Dönüyordu. Birdenbire Ok Yağmuruna Anadolu Yüksetdi Tutuldu, Kırba Delinmişti. (Hüseyin) in kardeşlerinden, kah- şan (Abbas); böylece miibareze ölmektense, susuzluktan artı *P bir hale z t etmek, daha şuurlu urunda ölmek İs Silâhlarını ku kırba asmı u ilerlemişti. üseyin) in etrafındaki kus tamile eridiği için; düşmanlar, F Mİ sahilindeki muhafaza hattmı gev Min şlerdi. (Abbas), bundan istifa. © «derek, hiç olmazsa, bir kadınların ve çocukl 93 ciğerlerine hayat Vür e ir iş (Fırat) a e maruz kalmad; Yat nehrinin kenarma kadar inmiş © Sessizce akan Fu © &der etmez. tan kur tlıyan dudakla- ie titremişti. El “rini, bu serin sulara daldırmı Maç su almış.. Başmı, av iütrine eğmişti. Fakat o anda aklı - m sularına te nbeti susuz * susuzluktan yerlere serilen ka -| nlaria çocuklar gelmiş. Onlar iç - eden kendisinin su içmesini mertli İle yediremiyerek, avuçlarındaki Miyu, tekrar Fırata serpmişti. Omuzun: kırbayı doldurmuş Beri dönmüştü. Fakat o zaman, düş Dahlar tarafından görülmütü... Her Faftan, oklar yağmıya başlamıştı #iakâr Abbas, vücudünün her tara dan yaralanmıştı. Oklardan biri Delinen kırba- Bin içi kâmilen boşalmışi Abbas, bu halinde bile düşmanlara Mukavemet etmiş., Şiddetli bir mü - ; Kırbanm İçinde beyte yetiştirmek istemişti. Fakat, krargâha kadar güç gelebilmiş. Mda, biruh olarak yere seri "Baba, Sıra Benim (İmamı Hüseyin), kahran 8) o halde görünce artık teessür ?* yesin son haddine gelmiş: — İşte. Şimdi belkemiğim kırıldı diye inlemişti, (İmamı Hüseyin) in büyük oğlu (Ali Ekber), henüz on sekir yaşında hir gençti, Babasının karşısma dikil Miş: — Ya, babal.. Benden başka, eli Mİâh tutan kalmadı. Sıra, benim... Demiş.. Ve derhal atına atlıyarak, dlişman saflarına ilerlemiş: — Ey Allahtan korkmaz. Reslilü Pkreminden haya etmez İnsarlar!... Wbamın yanmda, bir tek ben kal Ülm, Bari, beni de katlediniz de, ba- min felâketini görmiyeyim. Diye seslenmişti... (Ali Ekber) in büyük bir yeis ve ıstırapla söylediği manlar üzerinde, bü- Yk bir tesir husule getirmişti. Hiç kimse, mübarezeye çıkmak İsteme - işti, Serdar Ömerin teşvik ve teh Öltleri bile, mübariz smıfına mensup “anları harekete getirmemişti. O Yaman Serdar Ömer, mübarizlerden (Tarık bin Şit) e seslenmiş: — Eğer, Hüseyinin oğlunu katle- Ösrsen, seni Musul valiliğine inha e- rim, Demişti. Tarık, bu tamahla ortaya atılmıştı. (Ali Ekber) in üstüne sal Ürmişte. Fakat, Ali Ekber Yurduğu bir kılıç darbasile Tarrkı a- İmdan devirdiği gibi, - yine serdar erin büyük vaitlerile - ortaya çi- kan birkaç mübarize galebe çalmış . Lâkin, üç gündenberi susuzluktan bitkin bir halde bulunan (Ali Ek - *) geçirdiği heyecanlar dolayısile, Hiraretten büsbütün bunalmıştı. Der Al atınm başmı karargâha çevir - Miş. Babasmın önlne gelerek: — Ya, baba!.. Susuzluktan ölüyo- Yum. Buna bir çare bul, Birkaç dilş- Man daha tepeliyeyim. Diye bağırmıştı... (Hüseyin), şa - Yirmıştı, Sevgili evlâdını göğsüne bas rak: — Al. Dilimi em, Hararetin, belki biraz teskin olur. -| fızları, tık bu d az ıstıraptan kurtul mak için, tekrar düşman ü dırmıştı, Fakat bu saldırış, nelicelenmişti. Serdar Ömerin büyük para vaitlerile erine a) ölümle hamlede parçalıyıvermişlerdi. İmamı Hi h kalmıştı. Susuzluğur tık can çekişen, bir bucuk yaşındaki lar sizan ya da artık ha harekete gelen muha- | sının önüne bıraktı, ili (Ali Ekberi) de, bir) (Rü gon: tek başına | üzeri :stırabından ar |larını yolmiya başladı. kollarının arasın etsiz kal Bu bedbaht buba; karargiha dö- erek, evlâdının biruh cesedi Da- Anası, vallı n sol bir ini mini *cesedi (Hüseyin), ehli beytini etrafına top Joğlu (Ali Asgar) 1 kucağına alarak, | ladı. düşman saflarma doğru İlerlemiş: — Ey, müsi Müslümanlığı! « merhamet kendim için hiçbir sey istemiyorum Bari bu masuma olsun, bir yudum etmektir. S su verin Diye bi İmamı bü sözleri, evvelâ d le karşılandı. Ve s (Hazime) isminde birinin attığı bu ok, bir yılan vızıltısı ile gelerek, 7a- İ vallı mas ten ölüm halinde olan (Ali boğuk bir feryat ile çırpmmı ladr.. (Hüseyin), oku çekti, çıkardı asından ve ağzından kan Asgar), “DOSUY T Istanbul Üniversitesinde, *musi- ki bahsinde bir ahenksizlik peyda olmuş. Bizimigazetenin" geçen gün yazdığı bu havadise elbette siz de dikkat etmişsinizdir. Doğrusu, ban buna inanamadım: Mavadisi geti- ren gazeteci arkadaşa yanlış an- latmış olsalar gerek... Musiki, vakıa, bir eğlence ve zevk vasıtasıdır. Fakat ayni za- manda bir nefis sanattir, Nefis sa- natler Akademisi Üniversiteden ayrı olsabile, onlardan bir şube 'o- lan hatiplik san'ati üniversitenin Hukuk fakültesinde öğretilir. Ha- tipliğe en yakin güzel sanat musi- ki olduğu için, hiç olmazsa, bun- dan dolayı üniversiteye girmeğe hakkı vardır. Üniversitenin bir işi de terbiye- ciler yetiştirmektir, derler, Musi- kinin terbiyede mühim bir vazife- si olduğunu ılk mekteplerde musi- ki dersleri bulunması, gösterir. İlk mektepte yeri olan musikinin Üniversiteye girmeğe hakkı olma- ması mümkün müdür? * Eğlence ve 20Vk vasıtası olmasi müsiki için hiç te bir küçüklük sa- yılamaz, İnsanların eğlence ve zevk ihtiyacı olmasaydı güzel san atler meydana gelmezlerdi. Gü- zel sanat eğlence Ve zevk ihtiya Gını tatmin eden-şeylerin güzel bir hale gelmesinden başka bir şey midir? Musikiye eğlence ve zevk vasıtası denilmekle biraz da, işret hengamelerinde, birçok defa, mu- siki bulunmasına telmih ediliyor. gibi görünmektedir. İşret sağlık bakımından fena bir şey olmakla beraber, bazıları onu bir ibadet sayarlar. O halde işret yerinde ut ve kaman çalınması, bazı ibadet yerlerinde org çalınmasına da ben zer. Demek ki ciddiliğe münafi de- gildir. Musikinin sağlıkla münasebetle- rine gelince, bu pek eskidir. He- kimliğin zuhürü zamanından baş- lar, İnsanlar hekimliğe başladık- larındanberi o musikiyi bir tedavi vasıtası olarak kullanmışlardır. Onun içindir ki eski zaman hekim- leri, musikiyi, hekimliğin de ilâhı o lan, Apolon'un icat ettiğini siddia ederlerdi. İsterseniz buna ( inanmıyabilir- siniz. Hattâ; Orfe'nin musiki ile örümcek ve yılan sırık vi etmesini de, musiki 0 hayvan- n insan-İde, ecel şerbetini mazlum | Ve sizden de şunu zden, | Mümkün olduğu ermen ben orum — Sira, bana geldi. Nihayet içmiye gi riea ediyorum. kadar tee » Ve düşmanları güld ig» memiye çeli İha (al, Hüseyinin | kurtarmak iç Diye vasiyet kesle ayr karargâhından bir ok fırladı. Kalkanını a lere hayret vere, ile ölüm meyda: bir boynuna saplandı. Za | Ömerin karargâ İ ceddi (Mi a baş- | hakkında söy yi okumıya baş şı var) (Arka: LERİ Musiki ve Sağlık lar. gibi vahşisve zararlı insanları terbiye ettiği için, bir hakikat de- gil, bir semboldür diye, telâkki 6- debilirsiniz. Fakat Çalinos gibi, hayal değil, sağ ve canlı olmuş büyük ve ciddi hekimler de musikiyi bir tedavi vasıtası olarak kullanmışlardır. Hele Fisagur filozofun © nekadar ciddi olduğunu bilirsiniz. Rivayete göre musikiyi hekimlikte ilk defa kullanan o Bizim Bursalı Asklepiyat heki- min de en mühim tedavi vasıtala- rından biri musiki idi. Orta zamanlarda büyük Türk filozofu, hem de hekim, Farabi musikiyi hekimliğe tatbik etmiş, 0 nun felsefesini yazmış, musikinin âdeta ilâhı olmuştu, Ondan biraz sonra, büyük Türk filozofumuz ve büyük hekim İbni Sina da musiki- yi tedavi vasıtası olarak tanımış» tır, Onlardan sonra da musiki te- davi vasıtası olarak ehemmiyetini hiçbir vakit kaybetmemiştir. He- kimlikte bu kadar şey değiştiği hâlde musiki tedavisi kalmıştır. Daha otuz yıl kadar oluyor, A- merikalı bir tip profesörü musiki- yi, hem âletlere göre, hem de ha- vanın cinsina göre tasnif etmişti. Onun tasnifine göre keman me- lankolik ve meraklı hastalara iyi gelir. Kontrebasın sinir gevşekliği üzerine pek güzel tesirleri vardır. İsterik kadınlara rübab tavsiye ©- der. Verem hastalığının iptidasın- daki sinirlilik için flavta iyidir. Si- nirleri zayıf olanların halsizliğine klarinet bire bir gelir, Gayda -hem sesile hem manzarasile olacak - öf- keyi teskin eder. Tramben sağır- ları memnun eder, Korna gevşek» liği ve tenbelliği iyi eder. Davul da murdar ilik hastalarına ferah- lik verir, Sağlık Üzerine tesirleri bu ka- dar belli olan bir tedavi vasıtasi- nın Üniyersiteye - hem de Tıbbi- yenin tarihi bayramında - girmeğe nasıl hakkı olamaz? Onun için ben bu havadise İ- nanamadım. Fakat şayet, havadis doğru olup ta muskiyi sevmiyen kimseler varsa, en çare yine musikinin kendisidir. Baksaniza, Amerikalı hocanın tecrübesine gö re gayda öfkeyi teskin edermiş. t ederek saç-) İyi Gidiyor lar d yasası rında faaliyet başlamıştır. Samsun ve Bafrada dizi satışları bitmek üzered vilinde geçen ve kısa süren Ege tütün nara ve Karadeniz mmtakaları piyasala , Şimdiye ka dar satılan tütün miktarı (3,5) milyon kiloyu geçmiştir. Dizi tü tünlerinin en kuvvetli müşterileri Am rikalılardır. Samsun—Baf rada demet mübâyaatı da başlamış ve son bir iki gün içinde hara ret kesbetmiştir. Üç “Ayda Ne Kadar Buğ- day Geldi? 18 vagon br | gdav, 5 & gelmiş.) fiyatlarda 3-5 para ki görülmüştür. Çav 4,10-4.26: rmsırlar rsiz | » buğday mi 21475 tondur. orac Trakyadan getirilen buğdaylar İkincikâmın içinde T.T.OS kur an motörle İaçılmıştır. Marm, tü geçen ayın seki basma satışı yi fiyatlarla başlamıştır. ve Trabzonda tütün een inkişâf etmek ektedir. Erbaada gimdiy n tütünlerin tünleri üzerine t vardır mez - 30) kuruştan başlamış (40) ku. kadar çıkmıştır. Ay sonuna doğ. İru satış miktarı (400) bin kiloya yak- gmıştır. Marmara havzasında Marmara havzasının Gönen, Kocae li ve Bursa mıntakalarmda piyasalar a bu sene fiyat wa bile zürrei »de olaca. da satışlar bi) . (14) ünden sonre hararet kesbetn Alım 35 milyon kilo Şimdiye kadar muhtelif maka n şirket ve tüccarların umum yaatı (35) milyon kiloyu geç - “| miştir. İÇavdarın ise mür İriyi 8.20; Martta 43 İ gelince şeh datı 302 vagonu. 1 da Şubatta ve. Ikineikânunda kurustur.. Arf mize bu tarihlerde vagon arpa gelm Vasati £ ları Kânunusanid 4,26 ve Martta 4,20 kuruş ol Ihracat zamanı fiyatlar yükselmiş ve elyevm düşmek ARTI | PARALAR | | Sterlin Dolar Fransız Fr | sz 019 123- ii ai ika trangı İ s0— Drahmi İsvec kuronu Altin Banknot 1038 — 200.— E ÇEK Londra Nevyork Paris Milano Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Budapeşte Bükreş B: | eokohama İİ Moskova Stokholm 106.1037 34,6840 2.1788 2464 3.1434 Avustralyada Tütün İstihsalâtı Avustralyanın Viktorya eyaletinin 1985 — 1936 mali yılı tütün rekoltesi leri şöyledir; Ekilen saha takriben 1820 hektar. dır. Rekolte tahmirfen 640.000 dolar İ kiymetinde 1.245.750 kilodur. 1034 - 135 yılında 1942 hektarda 220.000 do. lar kıymetinde 670.500 kilo tütün el- İ de edilmiştir. | vüât kup İrülmektedir. İhesabıma Merkez Bankasına yatırıl-| Yeni mahsulün ihrâcatı henüz baş. lamamıştır. Tesellim muamelesi bitmiş olan E- ; manipülâisyon faaliyeti nda satilan tütün Anadolu Demiryolları Umumi Heyeti Tasfiye halinde Adana, Mersin v lariyle Haydar; Bay Ali Naz lan senelik içi bulunan Anadolu di iyasetinde mutat o- imamı yapmıştır. Top- lantıda meclisi idare ve mürakip râ- rı okunmuş, heyeti idare İbra &. dilerek rapor ve bilânço tasdik ve ka. bul edilmiştir. Meclisi ida beddül olmamış ve mürakipliğe nt Reşat seçi t metimiz arasında 20 İkincikânun anlaşma tarihinden iti hükümleri dairesinde tediyatta bulunulması lâzım gelmek.| tedir. Bu anlaşma kanuni birge. kil almıştır. Mersin hattı ve Haydar. paşa limanı için şirket bilânçosunda 1708 İsviçre frangı kıymetinde tah. larının ziyaa uğradığı gö- Bu para #mortisman| mıştır. Hükümet tarafından 1936 se. | Desine kadar ödenen para mütedahil kuponları mümessil senetleri itfası| karşılığı olarak 1982 senesinden iti.| baren 634.117 İsviçre frangı 76 santi. me baliğ olmuştur. Şirket senetleri- nin 1936 senesinde itibari 62000 frank lik tabvilât itfa olunmuştur. İtfalar| İyalnız mübayaa suretiyle yapılmış ve bunun için 15.528,43 Isviçre frangı şarfedilmiştir. Kâr ve zarar hesab:| 5 84 frank fazla hükümet taah- hüdatı ile bankalarda mevcut 3.630.582,TB Türk lirası passif olarak gösterilen bilânço hesabına müvaze- neli gelmektedir. Şirketin kâr ve za. rar hesabında ise zimmet olarak gös. terilen 194.985,03 lira matlüp olarak karşılıklı gelmektedir. Anadolu demir yolları hesabımda ise aktif ve passif 51.405.702,22 lira; kâr ve zarar kıs- mmda 2.507. zimmet ve matlübun Mmüvazenesi görülmekte dir. ün Borsada Türk bo: D cu 19,60 liradan açıl- ııştır. Paristen sabah tel 257 #rank gelmiştir. Akşam fiyatı 253 geldiğin den Türk borcu 19,50 lirada graf kapanmıştır. Borsada şayi © bere göre, çarşam den itibaren Ci Merkez Bankasınca rin mübadelesine başlanacak. tır. Anadolu tahvilleri ile mü messiller ve aksiyonlar Er zurüm - Sıvas ve Ergani tah villerile değiştiril Bu haber borsada Anadolu hisse yükselmesine sebej ılmuştur. ahviller 40,70 Mümessiller 43, n bir ha- günün nhuriyet hville ktir hisseler 23.1 liraya çıkmıştır. Merkez Ban kası 93, Ergani 99.5, Sv Erzurum 95.10 lira, Aslan çi- mentosu 14,45 lirada kalmış tır, ZAHIRE BORSASI | ad CINSI Buğday yumuşak Kunduz Çakal Tavşan GİDEN Buğday: Liverpal Buğday: Şikago Buğday: Vinipek Arpa: Anvers Mur; Wondra Keten T. : Fındık Hambarg ETCİ NELER: Bi. 198 r Bu gece möbetçi olan po i.m. eczaneler şunlar- dır; İSTANBUL CİHETİ Eminönü: Beşir Kemal, Alen Neşet, Beyazı: Belkıs, Küçükpazar ösi, Karagüi Suat, Samatya: los, Şehzadebaşı: Arai, Aksaray Şehremini: Naz ner; Vital Eyüp eczaneleri. BEYOĞLU CİH Beyoğlu: Dellasuda, Taksim: Limonci- yan, Galata: Hüse: ui, Şişli: Maçka, Hasköy: Nesim Aso, aşa: Müeyyet eczaneleri. : Eşref H. Ha- Teotis Pertev, Eyüptei BEŞİKTAŞ CİHETİ Beşiktaş: Nail Halit, Ortaköyde! Orta« söy, Arnavutköyde Bebekte; Merkez eczaneler SARIYER CİHETİ Büyükdere: Asaf, Tarabya, Yeniköy, Bo- yacıköy, Rumelihisarı eczaneleri USKUDAR — KADIKÖY CİHETİ Kadıköy: Muvakkitane caddesinde Saa- det, Söğütlüçeşmede: Osman Hi İskü- Gar: İttihat e ri DİĞER SEMTLERDE Büyükadada Şinasi, Bakırköyde Merkez eczaneleri Miltiyadi, LIMAN HAREKETLERİ ün Ilmanımıza gelecek vapur. Bu; lar : Saat 1? de Karadeniz, Karadeniz - den, 6,30 da, Snadet Bandırmadan, 17 de Tayyar İmrozdan, 16 da İzmi” 1x. mirden, Bugün limanımızdan m?- d parlar : Saat 12 de Tar Karadenize, 930 da Uğur İzmite, 830 Kocaeli Mudan, yaya, 20 de Saadet Bandırmaya. 19) da Seyyar Karabizaya, 19 da Kemal Ayvalığa, 10 da Sadikzade Mersine,

Bu sayıdan diğer sayfalar: