9 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

9 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EKONOMİ HALICILIĞIMIZ Dış Piyasadaki Mevkiini Yazan: Ziya Şakir Halifeniz benim. Bana Günün Biat ve İtaat Ediniz Orada bulunanlardan birkaç ki- Bi derhal atılmışları ğru... Bugün dünyada nda şahad hakkındır. 8 cevap vermişlerdi. Abdullah; o kadar haris, o kadar a Kunç, o kadar kan dökmiye ma- adam idi ki; mecliste bulu- ların hiç biri, bu si “esâret edememişleri » Abdullah ayağa | Bi, Ev, nâs!.. Halifeniz, Ma biat ve itaat ediniz Demişti... Ve onun bu teki temez, kabul edilmi ik gariptir ki, (Şam) dabu su- : Abdullah bin Aliye biat e. di, Si Kün, (Ebülebbas) m veliah- “lan (Cafer) de (Anbar) şehri. #vlmiş; büyük merasimle karşı- rak doğruca camiye götürül - oi li: Orada, başta Kbâ Müslim Mak üzere kendisine biat edil. Ap (Elmansur) ünvanı verilerek, ina rin hilâfet ve saltanat tah A geçirilmiş dan birkaç gün geçer geç - Abdullahm da kendisini Şam- alife ilân ettiği haberi gelmiş. Na Şimdi, Abbasilerin ikinci hali i,, an Cafer Mansur; Ebâ Müz İn teklifi üzerine Abdullaha bir *ktup göndere: re ve istihkak ile; halife, a, . Bana biat ve itaat etmen İzm de; ân eyi itle Mi, Mez, Aksi takdirde, seni (âsi) m.) kaç işti... Abdullah is *etle cevap vermiş; xy Eilifet ve Saltanat benim hak m; biat veftsat ni Bunu #aha kabul ettirmek için zat geliyorumü!) Diye mukabele etmişti... Ve he- ordusunu toplıyarak, İrak ü- 6 hareket emri vermişti. ini, â Müslim, derhal işbaşma geç St. Horasana atlılar göndermiş. yda emrine hazır bulunan sekiz tiz Büzide süvariyi yıldırım süra- 4, “bederek o da, Abdullah bin “Ve kargı hareket etmişti. Abdullah bin Ali, Ebâ Müslimin be disini karşılamıya çıktığını ha- te alır almaz; na ha- borenm. maiyetindeki ku- Andanları gizlice çadırına topla- Muş; >> Bu gece, asker yattıktan sön- * kıtalarnızda ne kadar Hora. li efrat varsa, bunları bir anda Vkif edeceksiniz. Derbal kafala keseceksiniz. Çünkü; birkaç Bin, <onra Ebi Müslim ile harbe Mişirsek, bunların bize ihanet et- Meler muhtemeldir. ba, işti... Abdullah bu emri, Yük bir vahşetle tatbik edilmiş- uy hiç birşeyden haberi ol yedi yüz Horasani nefer, Win bastırılarak karargahın dı. ama çıkarılmış; orada hazır bi iman cellâtlar tarafından, kâ- ilen kafaları kesilmişti. ya Pdullah; vicdanında en küçük * Azap ve ıstırap bile hissetme, — ileri hareketine devam etmiş- Nihayet iki ordu, (Nusaybisi) ei- il karşılaşmışlardı. Ebâ Müs inin Üizzat kumanda ettiği Hora- kay, varile, âsilerin üzerine kor < bir hücumla saldırmışlardı. Abdullahm, yarıdan faz. biyade olan askerleri, bu hü- dayanamamışlar; çarçabuk yfafa dağılmışlar.. Vaktile (Zap) Siri sahillerinden, Mervanm or » mu böyle bir hamlede perişan Ta Abdullahı, yalnız başma bi kmışlardı. Abdullah, o kadar mlişkül bir ta 'Yete düşmliştü ki; yanında bu- 2 akrabalarile bin müşkülât side firar edebilmişti. Firartler, toe Basraya gitmişlerdi. O erihte Abdullahm biraderi Süley- n, Basrada vali idi, Süleyman, kendisine iltica eden İleri, muhafaza etmişti. Fakat aikadan yetişen takip müfrezeleri, ta, Tanı e rek, âsilerin teslimini istemişlerdi. Süleyman; biraderinin (katledil- memesi) şartile teslimine muvafa. kat göstermişti. Bu yolda imza e- dilen bir ahitnameden sonra, Ab- dullah ile iki biraderi; Ebâ Müsli- min takip müfrezesine verilmişti. Bunlar, sıkı bir muhafaza altında, (Hâşimiye) (1) kasabasma getiri- lerek o civarda bulunan küçük bir kalede hapsedilmişlerdi. Mahpuslar, kuvvetli bir muhafız müfrezesinin nezareti altında bu - lunmakla beraber; yeni halifeye bir türlü emniyet gelmemişti. Ab- dullah gibi haris, cüretkâr ve azim sahibi bir düşmanın hayatta bulun ması, Cafer Mansurun bütün rahat ve huzurunu selbetmişti. Halbuki o yaşadıkça, tehlike zail olmuş addedilemezdi. Nihayet, bu- na da bir çare bulunmuştu. Abdul- lah ile biraderlerinin iksmetine mahsus olmak tzere yepyeni bir €v İnşa olunmuştu. Fakat bu evin ; temellerine, taş ve toprak yerine, kâmilen tuz doldurulmuştu Abdullah ile biraderleri, - güya halife tarafından bir ikram olmak Üzere - bu yeni eve nakledilmişler. âi. Bunlar, başlarma gelecek felâ- ketten tamamile gafil oldukları için, bu ferah ve rahat eve nakle- | der etmez, halifeye bir teşekkür mektubu göndermişlerdi Aradan az bir zaman geçerg€$- mez, yağmur mevsimi gelmişti. İk- limin icabatından olarak gık sık y& ğan yağmurlar, birkaç gün zarfın» da, o binanın temellerindeki tuzla- rı eritmişti. Günlün birinde şiddetli bir yağmur yağmıya başlamış; her tarafı seller basmıştı... Bu seller, temelde kalan son tuz parçalarını da eritmiye kâfi gelmişti. O zaman o bina, korkunç bir çatırdı ile, bir anda göçüvermişti. Abdullah ile biraderleri, göçen bi nanın ankaz; altımda ezilmişler; â- cıklı feryatlarla inliye inliye can vermişlerdi. Emevi hânsdanmdan doksan ki- şinin kanlı cesetleri üzerinde, en kü çük bir vicdan azabı duymadan ye mek yiyen Abdullah bin Alinin ba- yatı da, işte böylece, korkunç bir ölümle sönüp gitmişti. Ve, (Hilâ- fet) denilen o menfaat ve İhtiras Aleti, nihayet onun da başmı yemiş ti. ; Ebâ Müslime Gelince.. Ebâ Müslimin, - (Nusaybin) de kazandığı parlak zaferin ertesi gü- nü ; yeni halife tarafmdan gönde- rilmiş olan bir memur karşısma dikilmiş ; — Halifenin fermanile geliyo- rum, Ganimet mallarınm defteri- ni yapacağım. Demişti. Ebâ Müslim, bu sözlere hayret etmişti. Memurla aralarmda şöyle bir konuşma geçmişti (1) Küfe civarmda olan bu kasa. ba birinci halife (Ebülabbas) tars. | — Halife, sana gün evvel verdi?.. — On gün. Sen, Hilâfet merkezinden çı. &alı kaç gün oldu?.. — Sekiz gün. — E. Ben; Abdullsh bin Aliye, daha dün zafer kazandım... Benim İ kazanacağımı... ve gani. halife ne biliyor. bu emiri kaç âsilere tamamile gale- ğinizden.. ve onlarn kıy. metli hazinelerini kâmilen ele ge- ceğinizden emin olmasaydı; B- lilmümünin, sizi bu işe memur et — Pekâlâ.. bunu kabul edelim... Fakat Hilâfet merkezinde (Halit) vardır. Bu gibi işlere onun me- mur olması İâzrmgelir. Böyle oldu ğu helde, Halife bu işe onu memur etmedi de, niçin seni gönderdi?.. Emirülmüminin, böyle iste beni gönderdi (Arkası var) ——————————. lar; Saat 16,15 te Uğur İzmitten, (15,15 te Kocaeli Mudanyadan, 6,30 da | Anafarta Randırmadan, 17,30 da Ban dırma Ayvalıktan, purlar; da Bartm Mudanyaya, 20 de Antalya Piyasası Yumurta ihracatı gevşek gitmektedir. Henliz yeni mah- reçler için mühim işler olma- muştır, 1440 tanelik büyük yu. murtalardan ibaret bir sandık 14 liraya satılmaktadır. Ey seneki fiyatlar geçen seneye nazaran yüzde 30 ; 40 nisbe- tinde noksandır. Eski mahsul zeytinlerin son piyasasma nazaran duble olan ların kilosu 40,5, birinci mal. ların 30, ikineilerin 26 ve ü. elineiilerin 22,5 kuruştur. Bu fiyatlar geçen ve evvelki sene. lere nazaran yüzde 30 . 35 pis. betinde yüksektir. Ham derilerin satışları iyi olarak devam etmektedir. P;. yasadan yerli imalât için deri toplanmaktadır. Tuzlu kuru keçi derilerinin çifti 180, tola nevinin çifti 115 kuruştur, Tuzlu kuru koyun derileri - nin kilosu 46, hava kurusu . mun 57,5 kuruştur. Geçen se. nenin malları yüzde 30 - 45 nisbetinde yüksek fiyatlarin satılmıştır. eeeeaeeaaaaaakakeş LIMAN HAREKETLER $ | e e Bugün Ilmanımıza gelecek vapur. Bugün limanunızdan gidecek va » Saat 18 de Anafarta Bartına, 8,50 İspanya İşinin Sağlığımıza Zararı Ispanyadaki kargaşalık, artık â lemin tahammül edemiyeceği ka- dar uzun sürdü, Geçen yıl, biribir- lerile boğuşurken pek insafsızca davrandıklarını haber aldıkça, on- ları sadece ayıplamakla kalıyor duk. Bu yıl öyle değil, her gün he- Yecandan yüreğimiz oynuyor: Aca ba onların dahili harbi başkalarına da bulaşacak mı? Bu sefer Alman kruvazörüne ati- Ian bomba bana Küba adasmdaki Amerikan zırhlısma yapılan teca- vüzü hatırlati. O zaman da gene böyle bir sebepten uzun bir muha- rebe çıkmıştı. Fakat o zaman İki devlet arasında çıkan muharebe sonuna kadar İkisi arasında kalırdı. Sonradan, Avusturya ile Sırbistan arasında çıkan muharebe o kaide- Yİ değiştirdi, bütün dünya biribiri- ne karıştı, Onun için İspanyollaria başka bir devlet arasmda muhare- be çıkacak diye bütün dünya hele cana düşüyor... Muharebe insanları yalnız öldür» mekle kalınıyor. Ölmiyenler de sefa lete düşüyorlar, Sefaletin türlü tür- lü hastalıklara, hem de salgın has- talıklara yol açtığından başka, mu harebenin verdiği heyecan insanla” rm sinirlerini bozuyor. Muharebelerin sinirler üzerine fe ma tesiri « garip tesadüf! - gene İs panyollarm Amerikallarla muhare beleri esnasında tetkik edilmişti. O zaman hekimlerden bazıları muha- rebe heyecanmın deliliği arttırdığı nı kabul etmemişlerdi. Fakat bü- tün hekimlerin ittifak ettikleri bir nokta oluruştu: Muharebe heyecanı varr deliliği nevroz denilen sinir hastalıklarını artırır... Bu mesele daha sonraki muharebelerde de tet kik olünnmuş ve, iki yıl oluyor, bir | hekim gazetesi mesele üzerine bü. | Yük bir anket açmıştı. Gazeteye ce Yap veren hekimlerin hepsi de ayni fikir üzerinde ittifak etmişlerdi; | Harp gibi, ihtilâl gibi, hattâ iktısa. di buhran gibi, içtimai heyecanlar si mİ hastalarının artmasına sebep olurlar? Zaten hemen hemen ayni fikri Romalılar devrinde İspanya topra- ğında doğunuş olduğu için bugünkü İspanyolların hemşerileri demek 0- lan Filozof Senek bir zelzele vesi- lesile söylemişti. Zelzele gibi bir memleket için umumi olan tehlike- lerin, herkes üzerine ayrı ayrı tesir eden, şahsi tehlikelerden daha bü - Yük korku verdiğine dikkat etmiş- ti. Halbuki muharebe bir memleket için zelzeleden daha sürekli bir felâ ket olduğundan onun verdiği kor « ku daha devamlı olur ve sinirler ü- zerine daha fena tesir eder, İ İşin daha fena ciheti: İçtimai fe- | lâKetlerin verdiği heyecan yalnız fertler üzerine fena tesir etmekle kalmaz, Muharebe heyecanma tu - tulmuş neslin çocukları da sinirle- ri bozuk olarak doğarlar. İspanyollar, kendileri umumi mu | harebeyo karışmadıkları için, bell umumi harbi yapanların da onların işlerine karışmamaları Hizm gelece ğini düşünürler. Fakat herkes öyle düşünmüyor ve İspanyollar işine başkaları da karışacaklar diye her gün yüreği helecanda yaşıyor. Onun için bu İspanya işleri, ken dilerile birlikte, bütün dünyanm sağ Korumak İçin Yeni Tedbirler Alınıyor Memleketin muhtelif mıntakalarında halıcılığın inkişafı içi çalışılmaktadır. Türk halılarını, Yunanistana geçen halıcıliğın kabetinden kurtarmak için halı imalâthaneleri iptidai maddeleri iyilerinden kullanmayı ve aranılan desen ve şekillere göre mel çıkarmıya itina göstermiye başlamışlardır. larının klini korumak ve ihracatın ini temin etmek bazı tedbiri, bet sahasm, ran yüzde mamasıdır. N halı me halıla adedi 16,5, has ip: terler37, nek Gördes 3,25 Demirci 3,50, Bo memlek rında yerlerde başlanmıştır. buğday miştir. darlı olarak 6,10 kuruşa Çavdarlar 4,16 - 4,20, 430 arpalar 3,30 Trak) 9,10 kuruştan müşteri b: ür mış olan Ti alarınd 1 Bu Sene Bo Patates Yetişti ki mev Iktisat Ve düşünülmektedir, Halı. nk kalite gibi re a daima üstün t arda dokunması temin nce ka» lan İhracat yapılamıyor tları geçen seneye naza- 40 - 50 nisbetinde ucuzla Halı yazarı ve Trabzon 29 gelmekte cuttur. n nahsul gayet be âteslerin yüz ati olanlar allarmın Teba " İtür. Adapazarı x radır. Kullanılmış secendelerin adedi 25, kilimlerin adedi 175 | maktadır, ya satıl. | Ekinlerin Biçilmesine Başlandı Havalar iyice in ova Ve vadi ekinlerin biçilmes harmanlarm — yapılmasma |da patatesler 6 - Adapaz da (yeni | mıştır. imiş ve harmana çekil -—— ———- Anadolu Tahvilleri Üzerinde İyi Satışlar Oldu esine Dünkü piyasaya göre naturel boy 6,5 kuruştan sat Dünkü muameleler Dilin şehrimize piyasa için altı v gon ve Ziraat Bankası namını Vagon buğ ları kâmilen ve p ay gelmiştir. Piyasa mal para ile satıl. mıştır, Sert buğdaylar 5.37 - 6 saklar ise 5,20 - 6,10 kuruş arasmda | 265 £ 'dar nisbetine göre satılmıştır, |lıyan sa Türk borcunun di sebep, bankaların İborsamiza £ rlar r ?dayi 1-5 Ankaranın buğdayları .ç suretil leridir, ğ üzerine d yor, Din, 13,40 r. Pariste O Şirketi 133 Royal Do tı 60,10, Yugosla' 220 franktır. Merkez Bani T a 623 - 626 kur 8 HAZİRAN SALI PARALAR Sterlin Dolar Fransız Fr, Liret Belçika frangı 80, Drahmi 18. İsveç Pr. Le Florin Kron Çek Şilin Avusturya 20,— Mark 25, Zioti Pengo Ley BORSASI 8-0-937 FİATLAR Aşağı Yuki Er. Pa, Er.Pi Buğday yumuşak 6 BiZ Buğday sert Arpa Çavdar Mısır sarı Kuşyemi Peynir beyaz Peynir kaşar Afyon ince İç fındık Diner Kron İsveç Altm 104 Banknot 251,— ÇEKLER Londra © 62550 63 New-York Cenevre Sofya İ Buğday Misir Fasulye Peynir Kaşar Zeytinyağı İç fındık İç ceviz Toftik i | Yapak | GİDEN Yokohama Moskova 0 | Stokholm

Bu sayıdan diğer sayfalar: