10 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

10 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 937 TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN | TAN'n hedefi: Haberde, fi- “ de, her şeyde temiz, di Tâst, samimi olmak, kariin Bazetesi olmıya çalışmaktır. Mama gi GUNUN MESELELERİ Almanya - İtalya İttifakı Olmadı İtalya ile Almanya arasında ittifak mu? İtalyan gazetelerine göre bu ittifak bir emrivakidir. a, #kat Alman ve İrzilis gazeteleri. * göre İtalyanm Alman Harbiye Na. Yaptığı nümayişli istikbal müs. bet betice vermemiştir. Bilâkis AL Banya, talyaya İngiltereyi daha faz. kızdırmaktan çekinmesin! tavsiye *öniştir, Diğer taraftan da Almanya İngilte. İle daha iyi anlaşmakta fayda gör. tedir, Alman efkârı umumiyesi| türlü İtalyaya inanamıyor ve İtal. jen askeri kuvvetine güvenemiyor. “alya ile askeri bir bağlanma, Alman tarafından iyi karşılanmıyacak. is Almanlar, İngiltere ile di re e Müüühaie komitesine tekrar dönmek İlesiyle, İngiltere ile uzlaşmıya ça. or. İngiltere de Almanyanm bu Yaiyetinden istifade ederek ou tek. Milletler Cemiyetine dönmiye kandırmakia meşguldür. ya şimdi hayli yumuşamış Börüntiyor. Belgrat ve Sofyada kay. iği siyasi mevkii kazanmak için tekrar faaliyet sarfetmesine Tağmen karşı aysal bir vaziyet almış. Or. Bu yeni temaytil, Gurpte belki de Yeni anlaşmalara yol açacak ve İtal. Yayı açıkta bırskacaktır. . Adaları Kurtarmak (Şia Boğaziçi bütün gayrete rağmen len güne sönüyor. Şirketi Hayri. YS, İstanbulun bu güzel © parçasını *rtarmak için elinden geleni yapı. *. Fakat bütün bu faaliyetler akim tar, Seneden seneye adalar da rağbet. ten düşüyor. Adalarda yeni Inşaat #k gibidir. Yazın adalara gidenler tel güne azalıyor. Adaları Gü. fi, tirme Cemiyeti bu noksam teli. Ye çalışıyor. Yörükali plâj yapılı. Yor. Adalar arasmda vapurlar İşleti. temin olunur. Fakat bütün bunlara rağmen bu fil *Mdalar yine eskisi kadar dolu de. Bunun iki mühim sebebi var. Birin. “isi Yapurlarm seri olmaması ve yiik. *ek İlcret almasıdır. Adalara gidip Selime bileti 3744 kuruştur ki, bir işçi kevmiyesi demektir. Aileden iki kişi “gün İstanbula inmek mecburiye, olsa ayda yirmi lira kadar yol vermek lâzımdır. Bu parayı Berkay, ödiyemez. Sonra da şehirde bir hafta sonu ha. | e başlamıştır. Halkın çoğu sayfiye, | Bitmeksizin yazı geçiriyor. Cu. bir mesireye gidip Pazartesi | KÜRÜ dönmek kâfi geliyor, R Adaları Akay idaresi kurtarabilir. unun için de adalara gayet seri ve de, tarifeli vapurlar işletmesi lâzım. » Bu yapılmadıkça adalar da, sene. seneye, Boğazların mukaddera.. ta tâbi olmrya mahkümdur. . Hatayda i Ne Ouluyor ? yesiriyede bazı müfritler, Sancağın *nİ İdaresini kabul etmek istemiyor. e Banun için sokaklarda nümayiş. tertip ediyor, hattâ Sancakta bazı Savlizlere yol açıyorlar. hak zimle dostça Hatay anlaşması ez &den Fransa hükümeti, bu te. mu lere ve bu mânasız nümayişlere inç 38 etmemelidir. Fransanm sa, hu İYetindea beklenen bu dostça ha | <ettiz, Delebet dost ve komsu yasamak z İğimiz Suriyeliler de, müfritlerin Soşkunluklarına güler yüz göster. | çneldirler, Çünkü bu hareketler) kom; leri üzerinde fena İzler bırakabi. ya htiktmeti, İspanyaya ademi MISI | 4 4 ... ahire, yakında kurulu. şunun 1000 inci yıldö- nümünü kutliyacak olan 1.300.000 nüfuslu bir büyük şehirdir. Asıl ismi ”Misr Al - Kahira,, yani "Muzaffer Mı- sır, dır. Bunun içindir ki, ken- dine hem "Kahire, hem "Mı sır,, denmektedir, Mısırm serveti ve gayet geniş bir refah temin eden ticaret he- yatı, Kahireyi Viyana gibi bir bü- yük şehir haline koymuştur. Bu- gün yapılmakta olan apartıman- larm en ufağı, metre mikâbı hesa- bi üzerinden, Sizim vekâletlerimiz. den büyüktür. ; Firavunlardan başlamak sureti- le tetkik edileğelmiş olan Misir tarihi, turizmde en büyük “Möcö- ne” ini bulmuştur, Kahirede gezi- lip görülecek pek çok eserler var- dır, Üçüncü bir başkalrk olmak üze- re de, büyük şark şehrinin bir çok noktalarında “pil duğu gibi muhafaza Risim fetamheideti o Kanalıcarşi- mız yanında bir kasaba mahallesi tesiri yapan “Han Hali", dipdiri ayaktadır. Dükkünları doludur. Es nafın eli iş tutmaktadır. Kalabalığı kesiftir. Bir de dördüncü ve en son nok- ta üzerinde duralım: Mısırda “kış,, dediğimiz mevsim yoktur. Parası olan ve kışın soğuğundan kaçm. mak istiyen, Misirda aradığı gü- neşi en müstesna konfor şartlariy le bulmaktadır. ı Bu dört nokta, Kahireyi bir a. sırdan sz bir müddet içinde kötü ve pis bir Nil kasabası halinden çıkararak bir Ortaavrupa memu- resi haline koymuştur. avalalı Mehmet Ali Ağanm Kahiresi, kelesi ve camli ile.şeh rin en yüksek noktasma iliştiril » miş bir enam kesesi gibi metrük- tür, Hidiv İbrahim Fazıl Paşanın Kahiresi yeni Kahirenin içinde eri” yip kaybolmaktadır. Mevcut K> hire, zengin Mısırm ve tarihi eser- leri ile kış bineşi satılığa çıkari- mış olan turistik Mısırın merkezi olan Kahiredir. Bu Kahire, dünyada pek az #0 hirlerin bulacağı bir dinamizme maliktir. Servet, tarih ve güneş Kahirenin dostu ve müttefikidir. Ve şehir, durmaksızın genişlemek» tedir. Hep, gimale doğru. Bütün Mis şehirleri şimale yani, serin- lik getiren şima! rüzgâra doğru genişlemektedir. ahirenin menkez mahallele- rinde, tarbuşları ve galla- biyeleri kaldırsanız, kendinizi Peş- teden büyük ve zengin bir Avru» GÜ Tarbuşsuz Kahire Büyük Bir Avrupa Şehri Gibidir a Yazanlar BURHAN BELGE NAL mobil, her otomodil kapısınm da üç dört tane yerli açıcısı vardır. Parking'in nasıl birşey olduğunu, kendi hesabıma, Kahirede öğren - dim. Orta Avrupa şehirlerinde günkü, Kahiredek! kağsr otomobil yoktur, Birçok caddelerde, sağ ve Bol istikameti tayin eden, ortada Parking yapan husus! arabalardır, Kahirede, arabası olmıyan bir yabancı bir paytona atlamıya mec burdur. Taksiler çünkü, bir ayıp, bir hakarettir. Herhangi bir oto. mobil, taksi olmazdan önce “hide. matı şakke" ye mahküm edilmek. te ve Mısırın en Ücra kasabasmda bu mahkümiyetin en son seneleri- ni geçirdikten sonra Kahireye ge- lip taksi olmaktadır. ahirede bütün sehre şamil gece hayatı vardır. Şeh rin en sapa bir semtinde bile, nar. gile yahut goza (bir nevi çubuk) içilecek, radyolu bir kahve vardır. En son maval bitmeden, Kahireli tavlasnı kapatarak evine gitmez Mısırın Elkahiresine Kahire gecelerinin güzelliği yüzün dendir. Gündüzün koca şehrin alnmdan serin avuçla- sıcağını, gece, rile sildikten sonra, insani gun da olsalar gidip bir uyi melerine imkün yoktur. Gökyüzü, insan bakışına dünyanın horhan- gi bir noktasında olduğundan ya» kindır, Yıldizler, çok daha parlak- tir. Höle ay ışığında, gökyüzünün ihtişamr ile Nİ! boyunun oyaları arasmdaki kompozisyon oralarda yaşıyan İnsanr, ruhunda drtistlik olmasa dahi, kendine bağlamakta- Uzaktan Bır Bakış | a, nasyonalist ve entellektilel a rm merkezidir, Bu bakımdan, İskenderiyeye hiç benzemez. İçin- den olukla turist aksa, Kahire yi- şahsiyeti olan bir Mes gehri. Güzel've yeni yapıları ile Üni- versite, kısmen bitmiş ve kismen bilmek üzere olan hastahaneler, içtima, konser ve konferans salon- Iı, küyük gazete ve mocmua ida» i hep Kahirededir. pa şebrinde sanırsınız. Mağazalar» da, dünyan en iyi mallarını bu- lursunuz. Kahveler, lokantalar ve oteller, en şımarık, en huysuz, en titiz Avrupa ve Amerika turistle- ri için yapılmıştır. Sokaklarda, seyrüsefer gayet muntazamdır. Otomobiller ve benzin ucuz, ti. caret de kazançlı olduğundan, her vi Şu devletin müstakbel müna. ikinci vabancınm altında bir oto- 200 Yıldanberi Alimleri Uğraştıran Nazariye Bir iki gün önce gelen bir ajans haberi, 200 seneye yakm bir zaman. danberi — halledilemiyen o meşhur Goldbach nazariyesinin bir Sovyet riyaziye âlimi olan Vinogradof ta- rafından nihayet ispat edildiğini bildiriyordu. Dünya riyaziye &limlerini iki asir İşgal eden bu Goldbach nazariyesi «trafmda okuyucularımıza tam ve doğru malümatı vermek istedik ve bu mevzuda salâhiyet sahibi olan 8. Diversite fen fakültesi riyaziye Bü. besi direktör ve profesörü B. Von Mises'le görüştük. Profesör B. Von Mises, bu meş- hur teoriyi ortaya koyan Goldbach ile hazariyenin mahiyeti hakkında bize şu izahatı verdi: “— Christian Goldvach, bir Al man riyaziye âlimidir. 18 Mart 1690 da Koenigsberg'te doğmuştur. Genç. liğinde Sovyet Rusyaya giden Gold. bach, birçok riyazi problemler üze- rinde meşgul olmuş, riyazi eserleri. Dİ Rusyada yazmış, nazariyeler VE- zetmiştir. Eserleri, hatıralar şeklin de Petresburg Akademisi tarafın. dan heşredilmiştir. Hallolunduğu. nu öğrendiğiniz teori, kendisinin or. taya atıklarından biridir, Zamanı. nm en tanmmış riyaziyecilerinden olan Goldbach 74 yaşında 1764 se. mesinde Moskovada ölmüştür. Goldbach nazariyesi Biliyorsunuz ki, riyaziyede tek a. detler, çift adetler vardır. İki tek a. dedin mecmuu, dalma bir çift adet. tir. Bundan başka hesapta, Nombre primaire denilen asli adetler mev. Nasıl Hattedidi? Prf, Von Mises cuttur. Bunlar madrubata ayrıla. mazlar, 8,5,7,11, 13... gibi... Goldbach diyor ki; “Her çift adet, iki asli adedin mecmuudur.,, Memeli (24) çift adedi, (11) le (13) asli adetlerinin mecmuudur. Bunun gibi, (8) çift adedi, (543) asli adetler ifadesine müsavidir. Davanm eksi, yani, iki asli-adet mecmuunun bir çift adede müsavi olması şekli, ispat edilmiştir. Çünkü, iki tek ağedin mecmuu daima çift bir adet verir. İşte, Goldbach'm or. taya koyduğu ve nihayet evvelki gün Vinogradof adındaki Rus âli. minin hallettiği dava, budur, Vinogradof, her çift adediniki asli adet mecmuu olduğunu ispat etmiştir... Okuyucu vo mektubu Benzin Yerine Mazut Kullanan Otomobiller Geçen cumartesi skşamı Yenima » halleden kalkan 3317 numaralı oto - büsün yolcuları, Yeniköye geldikleri zaman arabanın içini saran bir koku- nun tesirile fenalaşmıya başlamışlar dır. Bu sırada bir kadm yolcu bayıla- cak hale gelmiştir. Şikâyet Üzerine pencereler açılmış ve kokudan buna- lanlar kendilerini toplıyabilmişler- dir. Yapılan soruşturmalar, otobüsün bu seferinde benzin yerine mazot kul- andığı göstermiştir. Belediyenin na zarı dikkatini celbederiz. . Bir Oukuyuca Cevap Ödemişte. Büyük cami karşısında terzi Necip Tokdil soruyor: "— Biraz fazla yemek yediğim za. man midem rahatsiz oluyor. Bu ra. hatsızlık kalbime tesir ediyor. Bu se. fer bir çarpıntı hissediyorum. Ne ya. payım?.,, Talebemizde zekâ ve bilgi Doktor Fahri Canın Bir Mektubu Dünkü Tanda saym Profesör Nis. sen ile görüşüşünüzü zevkle okudum. Zevkle kelimesini bütün samimiyetle, ve kelimenin bütün mânayı vüzuhile kullanıyorum. Yirmi yıllık hekim ol. | duğum halle muhterem profesörün sözlerini toy bir talebenin kendinden geçen huşuu İle okudum. Hocayı, ta. İlebeyi, imtihanı muhterem profesör ne güzel anlatıyor. Bu, ancak olgun bir hocaya yaraşır bir görüş ve du. yuştur. Buna, şüphe yok. Yalnız, başlığa da koyduğunuz ta. lebemiz hakkındaki fikirleri buna ay. kırı geldi. Muhterem profesör talebemizin her hangi bir ecnebi memleket talebesin. den zekâ itibariyle geri olmadıklarını takdir makamında tebarüz ettiriyor. İar.. Koyu milliyetperver olduğumu en evvel söylemekle beraber milliyet. perverliğin hayali hakikat diye kova. lamak aptallığı demek olmadığını da bildiğimi kaydettikten sonra kuvvetle iddin ederim ki Türk talebesi (her. hangi bir ecnebi memleket talebesin. den zeki itibariyle geri deği) değil, bilâkis çok ileri memleketler talebe. sinden çok ileridir. Eğer Avrupalı talebe bizden çok birşeyler oluyorlarsa bunu zekâlarma değil, malik oldukları sonsuz, hesap. $ız vesaite borçludurlar. Zekâ bahsi için bir misal arzede. ceğim ki, muhterem profesör bunun doğruluğunu her zaman tahkik edebi, lirler: Berlinde yüksek mlihendis mekte. binin bir smıfında iki Türk talebeden birisi, salomun boş bir zamanımda du, Vara kurşun kalemle bir çatlak resmi çizmiş. Talebe gelince kendilerine da. varm çatladığını söyliyerek göster, miş, Bütün Alman talebe ve diğer bii. tün ecnebi talebe bu çizgiyi hakliğ çatlak zannederek esbabı hakkında fenni? münakaşalara girmişler. Dik. kat eden ve bunun kalemle yapılmış bir oyun olduğun uanlıyan tek talebe diğer Türk talebe olmuştur, Muhterem profesör, bundan sonra da (talebenin umumi malümatlarınm eksik olduğunu ve burun ihtisas yapı e» bir set teşkil ettiğini) söylüyor.” Bir kısım talebe için bu, doğru ola. bilir ve bu, dünyanm her tarafı için böyledir. Fakat umumiyet itibariyle İ bizde iş tamamen aksidir. Okadar ki, İben salısen tiseterde talebenin kafa, larmm bukadar fazla malümatla dol, durulmasma asla taraftar değilim. Bunu da lâfla, kelime ile değil yine madde İle saym profesöre Hspat et, mek miimklindür. Bu sene lise mezü. nu olan ve halen olgunluk imtihanla, an kaymbiraderimle kendi. rüstireyim, 3 | Matematikten, fizikten, felsefeden, Fransız edebiyatmdan, ne bileyim, ar. | | zu ettikleri bahisten kendisiyle görüş. sünler, hem de İster fransıyca, ister almanca İle. O zaman göreceklerdir. ki üniversiteye gelen talebenin umumi malümatı yok değildir. Derhal ilâve edeyim ki, görüşecekleri talebe, sem. fm birincisi veya ikincisi, içünelisi. de değildir. Sadece çalısan ve sözlüye kalmadan mezun olmıya muvaffok olmuş hentiz on sekiz yaşmda bir ç0- cuktur. Şurası da bilhsssa kayıt ve tebarüz ettirmek lâzımdır ki, eski kö. tü devirlerde bile Türkiyede Garptekl meslektaşlarile boy ölçüşecek mite. hassıslar yetişmiştir. ve buzün de memleketin İftihar edeceği mütehas, #ıs evlâtları çok şükür nadir değildir. | Doktor: Fahri Can o öğ TAN: dg (Muhterem doktorun bir fikrine ii İvaz edeceğiz. O da derslerin çokluğu. nu umumi malümat ölçüsü diye kabul İ etmesidir. Vasati bir lise rorzununum umumi malömatı İyi temsil edememe, sine ve kendisine mal edip yiksel tahsll için serbestçe kullanamaması, | na seben, sirf derslerin çok olmasıdır. İtiraz davet eden nokta çok ders | ezbereiliktir. Rir de şurası var ki ü İ versitede malümatı yüksek ve geniş talebe olduğunu kimse inkâr etme, miştir. Mesele bütün memleket isale. rinden çelen talebenin vasati seviye, sindedir. Profesör Nissenin dülstün. haklı olup olmadığını anlamak icin. göz önündeki bir nimuneye bulmak kâfi değildir. Vanati seviyeyi tetkik | etmek ve başka memleketlerin ff derecesindeki mekteplerile mukayese. ler yapmak lâzımdır.) hassıs bir heklme muayene ettirme. Kendinizi mutlaka dahiliye müte. hiz lâzumdır. J

Bu sayıdan diğer sayfalar: