16 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

16 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Esası İngiliz fakat icabına göre değişen bir futbol oynıyan Alman — PO rr? Futbolümüze uygun Sistem hangisi? takımının Danimarka milli takımını 0 - 8 yendiği maçta Federasyon Reisi Hakem Meselesinde Düşüncesini Söyledi Bazı spor muharrirleri herbahçe - Güneş maçı mi hakem Bay Sadi Karsan arasında Fe- asebetile başlıyan münakaşa, hergün “biraz daha ilerledi, genişledi, haklı, haksız birçok iddalar yü rütüldü. sütunlarını dol- şalar hakkımda â- onu Retsini görerek sürülen kararları Reis söyledi; “— Hakem Bay Sadi Karsanın ida. ettiğ verdiği ka erdir. Yalnız. bilmedi ç münasebe r hakkmda iddi- ettiği bir maçta v isbat pma tai mazarndaki il ti is nek maksadile umumi id, el neşre kalkışması, bol ha- yalnız alâkadar federasy iskem komitesi n veya tarafından sorulan tirler, pmasma hiç bir İlmemiştir. Sadi Karsanin düş Davis Kupası Maçlarında Almanlar ii ! Dünya amatör tenis birincil.” i tayin eden Davis kupası maç| ç ının ramtakavi im ediyor. seçmeleri de- ya tenisinin birinci plânmda| Mistir. Buna mukebil da Ankaradaki Galatas: in Fransızlar Çek tenisçileri| “ ir hafta evvelki karşılaşmada... rek tasfiyeye uğrattılar. Almanlarla han- ılacaktı w olsun bu s€- in Al Olur komite Galatasarayla Birkaç sene evvel; 251 Gaziantep, B. Sedat Rıza Gençlerbirliği Anlaştılar Mul mahfilleri & -İrupanın en kuv y ta. larmı G ketmekedir. Antepte Uzun Atlama Birinciliği (TAN) — Halkevi spor 1 zun atlama arasında ütehassızla iram'ın formunda olmadığını iddia |d Fakat diğer bir k tesir bi. devamlı fevkalâde elverişli olduğu hal-'madığını görüyoruz. —— sistemlerin müsveddelerile çaba- -İbelerini bir gözden geçirelim. ” Avusturyada tecrübe Yalnız Bir Tarza Esir Olmamalı (Yazan: Eşref Şefik ) Türk futbolü henüz seciye- mize uygun, imkânlarımıza yat- #gın, çocuklarımızın amatörlü- güne muvafık gelebilecek bir sistemi meydana (koyamadı. Muhtelif oyun şekilleri içinde, buraya gelen Avrupa takımla- rından veya getirttiğimiz antre- nörlerin ağızlarmdan kapma üphesiz ki, futbol tekniğinin milli şekil bulabilecek kadar ilerlemesi zamanı, temas, teşkilât ve program leridir. Fakat seyir- mizin anlayışı muhtelif sistem- lerin münakaşasını lüzumsuz göster- miyecek kadar ilerlemiştir. Bu itibar. Ik sistemler bahsini biraz açmak za mansız olmaz. Eski milli takım antrenörü Pagna- mın gözlerimizi ve zihinlerimizi Üzeri me açtığı tneşhur W sistemini artık bütün teferruatile biliyoruz. İngiliz biri; ve takımlarının ekserisi ta- rafından kabul edilmiş bulunan W| .eminin sahalarım: yu İkarı tatbik edildiğini henliz görmedik. Fakut'yarı biçuk bayarıldığı emme | larda bile müessir bir oyun tarzı öl-| una bizi inandıracak misaller sa- arımızda da çok geçti Tatbik meselesi epey dolaştılar. Yo- ruldukları zaman bir sö- cnn altına oturdular. Hi şmuyorlardı, Serin bir rüzgâr esiyor kizin sı ile oynuyor, kıvırerk siyah saç- ordü. Çocuk Ali dal- gndi hep uzaklara bakıyordu. Bir aralık başımı çevirdi. Gözgöze gel- diler. Kizm g nıyordu, Çenesindeki yara izi yine ırıldı. Delikanlı ra yerini n içinde ve siyah gi dayanılmaz bir istek duydu. Kız oturduğu yerde kımıl. : biraz daha ke ce bü fi bindenhire tu. AYM? riyorlardı “On beş g radan göçed Dedi, - delikanlı Kız önüne bakarak: r babam bu- söylüyor.., hiç şaşı Bugün W sistemi oynamıya çalışan | ydurmıya klübünü görüyo- enin antrenörü İngiliz beraber W tarzın tamamı. | rı jâcivertlilere yerleştirilmek is- | ği netleri maç sahala- rında ayan bir şekilde meydana Gi .| karmış değildir. İ Galatasaraym yeni gelen Macar an- trenörü de W nin aynen tatbikine Türkiyede taraftar gürünmemekte - dir. Yalnız bu İngiliz tarzmın mües. slarımı kabul, ge-| risini oyunun icaplarına bırakmayı münasip bulduğunu Galatasıray o - yunlarındar farketmekteyiz. İ | Bizim memlekette W nin ne dere-| ce tatbik olunabileceğini tetkik etme- den evvel Avrupalı mite! bu husustaki kanaatlerini olmakla 36 arm ve teerii- Vaktile Avusturya milli takımı Av- ni ve oyun. halde galibiyetler m akıllı ve dirayetli | »ci Mayzel İngiliz antrenörü C İHogan'ı Avusturyaya getirtmiştir. Muyzelin maksadı, Ayustur nunun m İcularını bulmuş bir temin ede a oyu - esirliğini biraz daha art. tırmaktı. Cimi Hogah her biri birer üstat olan Avusturya oyuncularına ven tatbik ettirmek Üzere bidayette pek iyi çalışmıştı, AL | tı ay sonra Mayzel'e verdiği raporun. da hakikaten büyük bir antrenör olan İ Hogan şu satırları yazmıştı: | Oyuncularınızın esasen top kon. trolundan ve takım oyununda ma- lik oldukları kudret itibariyle W), sisteminin şemasını kolayen me) dana getirmek mümkün oldu, kat gözümden kaçmıyan esaslı bir noktaya sizin de dikkatinizi celbet, meyi vazife biliyorum: Avusturyalı oyuncular bizim pro fesyonel lizlerin mecburi kıldığı W sistemini seciyeleri ve tabiatlerinin hilâfma oynadıklarından mühim) bir maçta kendi oyunlarındakinden daha düşük bir kabiliyette buluna: caklarını sarurım. Oyuncularımızın mizaçlarını zoraki bir sekilde değis tirmektense, eski tarzlarını bir par gözlerini ondan ayırmadan cevap verdi: “Sen kalırsın, Kızın birden. bire gözleri hay yüdü cevabı beklemediği belli idi. Yüzü kızar i titriyerek: i. Sizinkiler beni istemez. Ve ona sokulup kulağma dudak ça tâdil ederek müessirliklerini ar. tırma taraftarıyım. Almanyada Bu rapordan sonra Mayzel de İn- giliz antrenörünün fikrini aynen ka bul ederek Avusturyalara hâs oyun- ların esas çehresini bozmak gayretini N Alman milli takımınız, teknik ida- recisi Ottonerz geçende bir Fransız gazetecisine verdiği beyanaatta şu i s Alman milli takımının son zaman- lardaki muvaffakıyetlerinin yalnız W sistemine alt olmadığını, çünkü takı- mımızın icabında O Sİstemi bırakıp ta mamen Çek tarzma benziyen şekilleri tercih ettiğini söylüyorsunuz. Bu fik riniz doğrudur. Ben W sisteminin fevkalâde bir ş€y Olduğuna kanaat getirmekle beraber, her hasım önün. de de o sisteme €sir gibi bağlı kal mak taraftarı değilim. Rakibin açtı ği oyuna nazaran, bİr maçta bir kaç tarzda oynamak fikrini ve kanaatini oyuncularıma aşıladım. Onlar bida - yette W tarzile r. Baktılar ki, işler yolunda gi takımın oyunculai biliyorlar, heien m oyunu tecrübe ederler. O da kibir ahvaline uyan di, hücum ve müdafaayı alır Esir olmamalı Tekrar ediyorum; MW prenaipi iti - olmak tamamen yanlıştır. Bu sözlerden maada, bir de Parir sergisi münasebetile en küvvetli Av rupa takımları arasında yapılan fut» | böl turnuvasmın manklir neticesi var, O turnovada İngiliz Chelsân takımı ile İtalyanların Bolonya taktmı rakip- terini birer birer yenerek mıştılar, Final maçında İngii İtimal dahilindedir. - |diğer futbolün bütününden seciyemiz ikigünlük hikâye COCUK ALİ ÇE » YAZAN: | ii m 1 Peride Celân » BAYBURTLU | TAT uzatarak fısılda — Sen gel. B u söz Üzerine Çocuk Ali Yi- raz geriye doğru çekilerek hayretle gözlerini kırptı. Ve ba- sını önüne eğerek, cevap vermedi. Önder sonra “MIŞ KONUŞMEdIAK. Akşam olurken köye döndüler. O gece anası oğlunun döşeğin- de durmadan döndüğünü ik sık içini çektiğini duydu. Ertesi gün Çocuk Ali yine kızla ayni sögüdün altına gitti, Akşama kadar yanyana oturdular, Dalgm dalgın biribirlerine baktılar ve hiç konuşmadılar. Jaru Hava kararırken yine kız çergiye köye döndü. Ondan sonra gün ayni söğüdün altmda W nin açıklarla ve ortalarla derinle. mesine &ni paslarla beslenişini mu - hafaza etmekle berber tatbik ettikle- | ri oyun sistemi itibarile İngilizden fazia Uruguaya benziyen şekilde mu. kabele etmişler, Neticede 1.» # galip| çıkan Italyanlar bir milletin miz: na ve oyuncularının imkâ: gun futbolün daha müessir olabilece- ğini göstermiş oldular. Hangisi moda? Futboldeki tabla li edebileceğini şimdiden kestirmek kabil değildir, Çünkü bir zaman oldu ki, Slavy: dan kaptığımız bazı oyun şekillerile &pey zaman Çekler gibi oynamıya he veslendik. Sonraları Ingiliz oyununu da o kadar taklit edebildik. Şimdi de yukarda yazdığım gibi Güneş, Fener, Galatasaray tarzlarını basar lışıyoruz. Bu tarzlardan hangisi mo- da olacaktır? Ve moda olacak tarz Türk tabiatine en uygun gelecek sis. tem midir? Ben, öyle zannediyorum kir W sis. temini aynen tatbik etmek tecrübe. lerinde muvaffak olamamış her Av. rupal: gibi biz de birinci smıf İngiliz futbolcularının ancak başarabi ri O tarzı tamamen tatbik edebilecek im kânlara malik olmadığ, yarak ortasını bulacağız. Çocuklarımızın a- matörlüğü ve vücut küçüklükleri o tuz kırk metrelik pasları yerlerine gönderebilecek oyuncu adedini düzü. amıyacağımıza nazarün Ya ri yolda kalacağımız çok ii ih. izin nasıl tecel- katiyetle neler Yalnız şu da şüphesizdir ki, W he vesinin Herhangi bir şekilde klüple- rimizi sarması bize agır ve çalkayıcı futbolü braktırmak bakımından fay. dalı olmuştur. Yarısını bile becersek | ve tabiatimiz itibarile de kârlı oluruz. manen W oynamışlar. İtalyanlar da sanırım. leşmeyi âdet oödindiler. Çerginin en ayrılacağı gür tıkça genç çingene gölgeler doluyor, zaten mandanberi terketti tk dudaklarında biç belirmiyordu. Çocuk Ali dalma dalgın ve düşün» celi idi. Pek az konuşuyorlar, de hâ ziyade büyük bir se rini taşıyan ateşli ve mı bakmıyorlardı. Nihayet on beş gün geçti ve bir gün çergi göç hazırlığına başladı. sabah erkenden çadırlar top k, yola çıkılaçaktı, O günün aksamı £ sn Bare büluğ Dara ği yet yavaş bir sesle; — Ana dedi, dama bir gelin ge- tirsem ne dersin ki?. adın birdenbire boynuna sarıldı. Hem ağir yör, hem de 'y oğul meramın buymuş ta ne keder çekerdin, başi- inde yeri var.,, Diye, söy» bir za» lerle oğlunun nin kim olduğunu söyledi- zaman küçük kulübeyi keskin bir çığlık doldurdu. Kadın saçını başını yolarak ağlamıya başladı. “Amanın, amanm nedir başımıza gelenler, çergiden gız alınır mı? Amanın amanın... Diye, feryat e diyordu. Çocuk Ali o feryat edip murken yavaşça yerinden kalk “ Öyle ise hoşça kal ana,, dedi, sessiz adımlarla çıkıp gitti. O git- tikten sonra kadın dışarı fırladı, ötün komşuları başma topladı. Ağlıya sızlıya olanı anlattı. Bir eli- le karşıda görünen çingene çadır- larını gösteriyor ve: “Oğlan onla- ra gitti, oğlana büyü ettiler, alıp gidecekler. Amanın amanm bir ça re bulun,, diye, ağliyordu. Biras sonra onu merakla dinliyen ka » dınların arasma erkekler de ka « rıştılar, Hepsi bir çare arıyordu. Nihayet buldular, Hep bir olup çer giye gidecekler ve Çocuk Aliyi kö- ye dönmesi, onlarla gitmemesi için ırmıya çalışacaklardı, Eğer nmazsa İşi zora bindirerek ye - kalayıp getirmeyi bile göze alm lardı, Onlar karar verinciye kadar ge ce basmıştı. Ve karşıda çingene çâ dırları mehtabm altında büyük be yaz çiçekler gibi e görünüyordu. Köylüler çingenelere karşı ihtiyat- li bulunmak için ellerinde sopalar» la yola çıktılar, Fakst tam yo- kuştan inerken karanlıkta birkaç kişinin kendilerine doğru telâş koşmakta olduklarını görerek bir- denbire durdular. Gelenler yakla- şınca hepsini hafif bir şaşkınlık aldı. Bunlar Çeribaşı ile birkaç çingene idi. Önde gelen çeribası * nm yüzü sapsarı ve gözleri hiddet le büyümüştü. Onlarla karşılaşın- ca yolun ortasında durdu ve yum» ruklarmı sıkıp yüzlerine doğru sal ayarak: — Ne yaptınız tazecik kızımı, ne yaptınız benim en kıymetli ma Irmr? Diye, bağırmıya başladı. CArkası 10 uncuda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: