24 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

24 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yoksa Sağ mısın? V Akta, Şah Ismall ortada gö- rünmüyordu. Fakat onun Meydanda görünmemesi, Selimin #ünnettiği gibi korkudan, ve harbe mamaktan İleri gelmiyordu. Bilâkis Şah, ateşli bir faaliyetle har hazırlanıyor; ve tasarladığı plâ- M tatbika çalışıyordu. Şah Ismailin birdenbire ortaya 4- lamasının başlıca sebebi, Selimi Müz daha İran içine çekmek. Ve Ona, kendi intihap ettiği bir yerde i kabul ettirmekten ibaretti. Ordu, Tebriz sahrasında içtima “nişti, Askerin maneviyatı tama- Mile yerinde idi. Senelerdenberi Mühtelif harplerde pişmiş olan İran *skerleri, Osmanlı ordusuna galebe #ieceklerinden tamamile emindi. Bâhusus Şah Ismail, ordusuna kar- # bir beyanname neşretmiş: (Ehli islâmm biribirile harbet- Mesi cidden fecidir. Fakat bunun Mesuliyeti, bize ait değildir. Biz, 8 harbi istedik ve ne de böyle bir Beyi aklımızdan geçirdik. Fakat Os Manlı hükümdarı Sultan Selim, bi- Zin ikbal ve şevketimizi çekemiyor; Ve bizi zorla bu harbe sürüklüyor. Csnabı hak, onun sevgili resulü, ve (Ehli beyt) in mübarek ruhanileri #ahittir ki; (hak) bizimdir. Ve hiç — Yüphesizdir ki, (hak) (batıl) a ga- İbo edecektir.) < Demişti, el piş ah Ismail, bir taraftan mad di ve manevi vesaite müra- alpiyieri ordusunu kuvvetlendir çalışırken; diğer taraftan da kuvvetli casusları marifetile kâdisa i takip ediyordu. Hâdisat ise, söy biribirini takip eyliyordu. Selimin ordusu, (Eskitepe) deni- ken yere gelmişti. Şah Ismail bunu er aldığı zaman, derin derin içi © Dİ çekmiş: — Meşum yer... Büylik babam U San Hasan Sultan, Selimin büyük Sultan Mehmede burada mağ Mp oldu, Demişti, Arkadan bir haber daha geldi, Se nin kumandanlarından, (Yanya Beyi, Bulak Mustafa Bey), Rümeli i,Pahilerinden mürekkep bir kuvvet (Bayburt) kalesini muhasara et *$; kısa bir harpten sonra kaleye Sah İsmail, bunu çok tabil telâkki Heeişti, Çünkü Gürcüler, senelerden Meri, kendisine karşı derin biz kin husumet beslemektelerdi. Ve sonra, Selim tarafından bir Bu mektubu getiren Iran ordusu- M8 mensup iki neferdi. Bunlar, Os- âskerleri tarafından «sir ç- p işlerdi. Hiç şüphesiz ki, kafala- hi silecekti, Fakat bu vaka öyle ty anana tesadüf etmişti ki; Se- ie Şah Ismall tarafından mektup k; Afyon kutusu getiren elçiyi ö£- m Barçalatmıştı. Fakat, Şah 1s- in mektubuna ve hediyesine mu gg etmek lüzimdi. Selim, bir #öndermekten korkuyordu. Gön elçinin Şah Ismail tara- Kadan - mukabele olmak dere atlanması ihtimalini düşünüyor » İşte tam o sırada bu esirler ku Mü gerim işti, Selim, bunların & bir mektup ile bir de boh- & - Şah Ismaile göndermiş- epg bu mektubunda şöyle yazı Mamail bahadur!.. ân, benim memleketierimin hz. mari üzerinde. görünerek bana K, okudun... Işte, ben geldim. yürümekte olduğum “he senden ve ne de senin Ölü müsün, © Bir haber daha. | ürcistan höki Mi Mirza Han, Selime iltihak etmiş... askerinden bir eser yok, Ölü mii- sün; yoksa süğ mısın, bilmem ?.. Hi le ve hudadan başka birşey bilmi- yorsun, Eğer korkuyorsan, bir he- kim göndereyim, seni tedavi etsin. Seni çok korkutmamak için, aske- rimden kırk bin atlıyı Sivas ile Kay seri arasında bıraktım, Düşman hak kında bu kadar lütuf ve Atıfet ye. tişmez mi?. Lâkin, kendini gizle mekte devam edecek olursan, erkek sâyflmazsın. Gel, sözilmü dinle. Ba- sından miğferini çıkar, gönderdi. ğim kadın yemenisini ört, Sıktında ki zırhı da, entari ile tebdil et, Ve artık, hükümdarlık iddiasmdan vaz geç.) w mektupta gelen bohçada da şunlar bulunuyordu: - ke narları oya işlemeli bir kadın ye- Yazan : Ziya Şakir MU? kıncılar kumandan Mihal oğ olu Mehmet Bey ile Bali Ça- vuş; Azerbaycan hududunu geçtik- tem sonra iki koldan ilerliyorlardı. Çarhacıların kumandanı, Şehsü- var oğlu Ali Bey, Makü kalesi civa- rında Kazlıgöle kadar ilerlemişti. Ve nihayet. Iran ordusunun ileri karakollarile, Osmanli ordusunun keşif müfrezeleri, biribirile temasa gelmişlerdi. Meyvalar Bollaştı Toptan Fiyatlar Daha Ucuza Geliyor Sonbahar dolayısile meyva mmta- kalarımızın döküm mahsuleri piya - saya gelmiye başlamıştır. En fazla gelen meyvalar sırasile üzüm, kavun, | karpuz, şeftali, incir, ayva ve kesta- İ nedir. Perakende fiyatlar, bolluk nis petinde pahalı, toptan fiyatlar daha İ çok ucuzdur. Çavuş üzümü yerine göre toptan 14-26, perskende 25-35, yapmcak ftoptan 6-10, perakende 1/i-20, rezaki toptan 6-10, perakende 15-20, Saban- canın Amasya elması toptan 5-14, pe rakende 12-20, Malatya armudu 8-12 3-6, perakende 10-12, ceviz toptan 741, perakende 12-15, ayva toptan 26, perakende 8-15, kestane toptan 711, pearkende 12-15, şeftali toptan 4-8, perakende 10-15 kuruştur. Antalyanm turfanda yaygın muzu boyuna göre toptan 50-80, peruken- de 80-100 kuruştur. pi “— Takas İşleri Hakkında Vekâletin Bir Tebliği Yeni ithalât rejiminin , dördüncü maddesi hükümlerine tâbi olan mem leketlerle - ki, bunlar Türkiyeye al- dığından fazla mal ithal eden memle ketlerdir - yapılan takas işlerinde, mu amelelerin müddetle takyid edilme - miş olduğu, ve yeni ithal rejiminin meriyete girdiği tarihte musmelel, i bitmemiş olan takas işlerinin de Şah Ismail, Tebriz sahrasmı dol. | detsiz olarak devam edeceği Iktisat duran ordusuna hareket emri ver- diği zaman, kendisi İleri geçmiş (Hoylâ gelmişti. Oradan da Çaldı. rana gidecek.. Ve harbi orada kabul | edecekti, Çaldıran sahrası, harp için en müsait bir yerdi. Bu geniş ovanın Iran cephesine tesadüf eden kısmı, vekâletinden bildirilmiştir. ikiyi 2213 Çavdar ve Arpa Satışları Artıyor Çavdar ve arpa satışları ehemmi- | ki gün 480 bin kiloluk bir parti 4,07- 4,17 kuruştan ve Samsun fop 400 meniai, Ug etekli bir kadın-entarisi.. tatlı meyillerle yükselen tepelerden -İbin kiloluk ikinci bir parti 44,026 Sırmalı bir kemer. Bir de kadınla- rın başlarına taktıkları telli bir ta- rak... Selimin bu şekilde meydan o- kuması, Şah Ismallin sön derecede gücüne gitmişti. Buna, derhal ce- vap vermek ve mukabele etmek iste mişti. Lâkin, afyon kutusu ile gön derdiği elçi, (Şahkulu) nun feci âkı betini düşünerek cevap göndermeyi tehir etmişti. Fakat; Selimin bu ka- dar büyük bir arzu ile istediği harbi artik uzatmamak İçin, ordularına derhal hareket emrini vermişti, Işte tam o sırada, Şah İsmailin casusları, yeni bir haber getirmiş. lerdi... Yanmış, yıkılmış, her tara. fı çorak kesilmiş yerelrde mütema. diyen ilerlemekten bıkıp olan Selimin yeniçerileri, yine bir sabah hareket davullarr galmmıya başladığı zaman, Gadırların ortasın da toplanmışlar: —Uç aydır ki durmadan yol ke- seriz. lasız dağları, tepeleyi; . riz. Dikili ağaç kalay ea ie diyarda, daha nice beri sürünlip gi deceğiz Diye, bağırmıya başlamışlar,. Se Hm, derhal zırhını giymiş. Atma binmiş. Yeniçerilerin aralarına gir. miş: — Kuhuz, dersiniz. Din ve dev. Jet uğruna can, baş feda ederiz, de- yu gülbank çekersiniz... Kulluk âda bı bu mudur?.. Can kaygusu çeken- ler, ehlii âyal kaydına düşenler; tez geri dönsünler. Kulluk ve kılıç hak- kını ödemek istiyenler, ardımdan gelsinler. Demiş.. Ve etin ileri doğru tep- miş., Yeniçeriler; birkaç dakika sü- küt etmişler. Selimin bu kısa ve acı sözlerini gururlarına yedireme- mişler.. Derhal kılıçlarını bellerine ve yaylarile sadaklarmı omuzları. bâ takarak, koşa koşa Selimin ar- kasından yetişmişler... Şah Ismail, bu haberi aldığı za- man, derin bir düşünceye dalmıştı. Ve bu düşünceden sonra: — Selim; ikinel defadır ki, büyük bir bâdireden kurtuluyor. Acaba Allah, onun muzaffer olmasını mi istiyor? Diye mırıldanmıştı. Ve bu hâdise önün kalbinde nâhoş bir tesir br- rakmıştı. Haberler, biribirini takip ediyor. du: rübelerin neticesine göre ağrılarım ibaretti. Şah İsmail, bu tepelere yer kuruştan Mersin teslimi 200 bin kilo çavdar 4,20 kuruştan, dün de 455 bin kilo arpa 4,05-4.15 kuruştan ve yüz bin kilo yulaf 3,5 kuruştan satılmış. tır. Ağrıyı Nasıl Duyarız? Ağrı nerede olursa olsun, hangi sebepten ileri gelirse gelsin, onu duyan dalma beynimizdir, Ağrı hâstl olduğu yerden itiba- ren, elektrik cereyanı gibi, sinir- lerden geçerek murdar iliğe kadar gelir. Orada istikametini değişti. rir: Sağdaysa solu, soldaysa sağa geçer. Sonra murdar ilik boyunca beyin merkezlerine kadar çıkar. Vardığı merkez hangisi ise ağrıyı duyar ve onun geldiği yeri tayin eder, Bundan dolayıdır ki ayni derece- de ağrıyı herkes ayni derecede duymaz. Herkesin beyninin hassa- siyet derecesi işe karışır. Çok duy gulu, yahut duydukları herşeyi if rata götüren İnsanlar en küçük ağ rıyı büyütürler. Buna karşılık duy guları uyuşuk adamlar vardır ki bir ameliyat esnasında - uyutulmak sızm - kafa kemiklerinin delinme- sine bile tahammül ederler. Şurası gariptir ki, heryerden ge len her türlü ağrıyı duyan beyin i le yine her türlü ağrınm uğradığı bir menzil olan murdar ilik hiç bir vakit ağrımazlar, Insan beyin üze- rine dokunabilir, hattâ duygu mer- kezlerinin üzerine iğne batırabilir. Hiç bir türlü ağrı hâsıl edemez. Bu nun gibi murdar iliğin de ağrılara menzil olan kısımları - uyutulmak- sızın - kesilebilir Te yine hiç bir türlü ağrı olmaz. Yakın vakte gelinciye kadar ağrı nın her türlüsü sadece elektrik cere yanma benzetilerek her türlü ağrı ayni süratle beyne vâsıl olur zan aedilirdi. Halbuki yeni yapılan teo- yetli bir sürette artmaktadır. Evvel| beyne kadar gideçken süratleri ara sında fark vardır. Meselö bir çim- dikten hâsıl olan ağrı saniyede on iki metre süratle gider. İğne batırı Inca saniyede on altı metre hızla giden ağrı hâsıl olur, Insanm bir ta rafı yanmea hâsıl olan ağrı daha hafif süratle, saniyede ancak dört buçuk metre yol alır, Hastalıklar- dan hâsıl olan ağrılarım böyle oldu ğu tahmin edilir. Bu tecriibelerden çıkan mühim bir netice daha vardır: Ağrı duy- gusu öteki duygularla ayni sürat- te gitmediğine göre ağrı duygusu- nun yolu ayrıdır, o duyguyu beyne götüren sinirlerin kuturları başka genişliktedir demek olur, Şu halk de ağrı duygusu, temas duygüsun- dan başka, altıncı bir duygu gibi , birşeydir. Ancak bu tecrübeler hasta ol- mıyan İnsanlar üzerinde yapılmış- tır, Acaba hastalıkta hâsd olan ağrılar da böylemi yol alırlar, ay- «i sinirlerden mi geçerler? Burası isbat edilmemiştir. Zaten tecrübe yapanların gösterdikleri birçok se beplere bakılırsa, hasta olmıyan insanım üzerinde tecrübeyle hâsıl €- dilen ağrı ile, hastalıkta kendi ken dine gelen ağrı başka başka şeyler dir, Şimdiki halde, hastalık ağrısı, tabiatin bize bir ihtarı, hastalığa mukavemet için bir vasıtadır. Ağrı, hiç şüphesiz, fena bir duy. gu olmakla beraber bir hastalık ağ rı ile başladığı vakit memnun ol- malıyız. Çünkü ağrısız gelen hasta- liklar havlamadan ısıran köpekle- re benzerler, daha tehlikeli olur. lar. i EKONOMİ TUTUN İHRACATIMIZ Polonyaya 900 Bin Kilo Tütün Satfık Çekoslovakya Rejiside 1,250,000 Kilo Tütün Alıyor Polonya rejisi namma piyasamizdan tütün almak üzere bir müddettenberi şehrimizde tetkikler yapan heyet, bugüne kadar muhtelif tütün müesseselerimizden takriben 900 bin kilo tütün mübayaa etmiş ve yüksek fiyatlar vermiştir. N Yapılan alımm 350 bin kilosu İz- mir - Tonga, Akhisar ve Kâvurköyün orta ve yüksek kaliteli mahsulerin- den, 15 bin kiosu İzmir ve Kâvarkö- yün en yilksek kaiteisinden 350 bin ki losu İzmit, Karşıyakapın yüksek kali teli tütünlerinden, seksen beş bih ki- olsu Bursa tütünlerinden, 60 bin ki- losu Bafranm birinci ve ikinci en iyi mahsullerinden olmak üzere ayrılmış tır. Polonya rejisinin gelecek sene çinde ehemmiyetli bir miktar Türk tütünü alacağı söyleniyor. Çekler de mühim miktarda mal alıyorlar Çekoslovakya tütün inhisarı müdü rünün reisliğinde mütehassıs bir tü- tüncü heyeti de şehrimize gelmiştir. Heyet, şehrimizdeki tütün tacirleri ile görlişmlş, ve depolardaki tütün- lerini tetkik etmiştir. Yapılan görüşmeler iyi neticeler verdiği için Çekoslovakya, memle » ketimizden 1,250,000 kiloluk büyük hir parti tütün satın alacaktır. Çek heyeti, bir iki gün içinde İzmi- te gidecek ve oradaki tütünleri gör- dilkten sonra İfmire geçecektir. eiieiierikeliğie : Zahire Piyasasında , Dün şehrimize on wagon. buğday altı vagon çavdar, beş vagon arpa gelmiştir. Piyasa gevşektir. İhracat için hiçbir mal almmamıştır. Fiatla. rın 4-5 para kadar düşeceği söyle - niyor. Dün 75 bin kilo keten tohumu 10 kuruştan ve 15 bin kilo kuşyemi 7.20 kuruştan satılmıştır. Yumuşuk / buğdaylar 5,32 - 6,07 kuruştan, sert buğdaylar 5,30 kuruştan satılmıştır. Almanyadan Talepler Alman ithalât firmalarından bazı- ları memleketimizden kuru meyva, barsak, zeytin ve zeytinyağı satın al- mak ve bir İtalyan firması dahi sün- ger mübayaa etmek üzere müracaat etmişlerdir 7 eli ai AY <N (BORSA | 23 Eylil PERŞEMBE PARALAR İ li ne Sterlin İ Dolar j Fransız Fr, Liret İ Belçika Fr. | mi 22, İ İsviçre Fr. 580,— | i 1450 | / Florin 7o— | i Kron Çek B— | i Şilin Avusturya 21,— 5 İ Mark — 31—| İ Zeti 0— 3—i j) Penge 21— 25,— Ley 2— 4 | Dinar 48,— 52 | Kron İsveç m— 32—i İ Altın 1073,— 1075,— | Banknot 200,— 261— İ ÇEKLER i | Londra 628,— 628, İ İ NewYork 01850 0,7868 | İ Paris 23,0625 230825 İ Milâno 149760 149760 | İ Brüksel 4,6825 4,6531 | | Atina 870225 870225 | İ Cenevre 34320 34315 | İ Sofya 63,6942 63,6942 | Amsterdam 14270 14272 | İ Prağ 225915 225915 | | Viyana 4,1683 41688 / Madrid 11,703 117038 | İ Berlin 1085 1965 | İ Varşova 41735 41735 | İ Budapeşte o 39810 308105 | Bükreş 1070063 1070063 | | Belgrad o 34355 34,355 İ Yokohama (o 2,7356 27356 Moskova (—( 203375 203375 | Stokholm 3,0884 3,0884 Hamburga Gönderilen Üzümler Bu sene Almanya memleketimiz « den ilk defa olarak bir miktar yaş üzüm, kavun ve karpuz satın almış- tır. Üzümler üzerine yapılan bu tec rübe slışı, ambalajm iyi hazırlanma- masından dolayı iyi netice vermemiş- tir. Bulgar ve Yunan kara nakliye vasıtaları mahsullerini daha süratle Almanyaya götürdüğü için bizim ü- zümlerimize hem rekabet etmiş, hem de bozulmamıştır. Yalnız, kavunları mız, sağlam olarak Hamburga var - miş ve iyi fiyatlarla satılmıştır. Kar puzlarm nakliyesi pahalıya mal oldu- ğundan Macar karpuzlarma rekabet edememiştir. Borsada Dünkü Muameleler Dün Londra borsası, bir sterlin karşılığı olarak açılış 144,93 frank ve. kapanış fiyatı da 144,98 frank gös termiştir. Borsamızda 13,90 liradan açılan Türk Borcu 14,20 liraya kadar yükseldikten sonra 14 lirada kapan- mıştır. Bu yükselmeye sabap, borsada çıkarılan uydurma şaylalardır, Ergani tahvileri 95,75, Anadolu mümessilleri 39,60 Anadolu tahville. ri 91,90, Aslan çimentosu 10,90 lira üzerinden muamele görmüştür. Bir Sterlin 625 . 628 kuruş arasındadır. ZAHİRE BORSASI 23-9.037 FIYATLAR Aşağı K.P. Nohut kalburlu Tiftik mal Peynir beyaz Peynir kaşar GELEN Buğday Çavdar Tiftik Yapak Kepek Mercimek Fasulye İç fındık Pamuk GİDEN Susam İç fmdık Tiftik Yapak Kuşyemi 4 DIŞ FIYATLAR Buğday: Liverpul Buğday: ikago va gi

Bu sayıdan diğer sayfalar: