26 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

26 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* yorlar, Bunlar muzaffer olmakla yal- daha geniş bir tahakkukuna doğru X lattıktan sonra demokrasi Kia ve mülâkatlar, ziyafetler esnasın- İG da söylenen nutukların bunu ifade e- 10 aşvekâlette Kat'i Değişi wo o e (Başı 1 incide) Böyle yüksek bir kıymetten memleket bundan sonra da elbette istifade edecek, İsmet İnönü de hangi mevkide bulunursa bulun- sun memlekete faydalı olmak için son nefesine kadar ayni tüken- mez şevk ve heyecanla çalışacaktır. Iktisat Dav Fakat tekâmülümüzde öyle bir merhaleye gelinmiştir ki, serde- ki fidanı açık havaya çıkarmak, geniş bir surette dal budak sahibi olmasına imkân hazırlamak icap. etmiştir. Bir büyük asker ve diplomata ihtiyaç göst. ın makam, bu yeni devrede bir iktısat- gıya lüzum göstermiştir. En kestirme yol, bu iktısatçıyı doğru- dan doğruya iş başına getirmek, memleket davalarile yeni bir tar; #ına imkân bırakmaktı. İşte Basvekâletteki değişiklik sail izdir. Dediğimiz gibi bunda inkılâp para, ziraat, iktisat şeklinde olan zda ve yeni usullerle uğraşma- klerini bu yolda tahmin etmek ca- cephesindeki kıymetli çalışma arka- daşları arasnda en küçük bir ahenksizliği batıra getirtecek hiçbir nokta yoktur. Celâl Bayar Meclis açılınca, Vekil arkadaşlarını seçecek ve yeni Ve- killer Heyetinin listesini hazırlıyacaktır. Şimdiden bu hususta tahminle. Te girişmek pek mevsimsiz olur, Musolini Munihte (Başı 1 inelde) raz başbaşa kalabilmişler ve konüş- muşlardır. Yemek Nasyonal Sosya» list saraymda yenmiştir. Yemekten sonra, Müssolini, Nezilik uğrunda ö- lenlerin mezarımı ziyaret etmiştir. Mussolini, Hitlere şimdiye kadar kimseye verilmemiş olan “Faşizm fahri onbaşısı,. unvanını vermiş, Hit- ler de buna karşılık Duçeye Alman kartalı murassa altın nişanını vermiş tir. Mussolini manevralarda 'B. Mussolini akşam saat 19,15 te yanındaki zevatla Şimalde Alman manevralarında bulunmak üzere hu- susi bir trenle Münihten ayrılmış, Hitler ile Parti erkânı kendisini u- gurlamışlardır. Mülâkatın Alman Berlin, 25 (A.A.) — Alman gaze teleri müttefikan başmakalelerini B. Mussolininin ziyaretine tahsis etmek- te ve Hitlerin misafirini hararetle gelâmlamaktadır. Voelkischer Beobachter diyor ki: “Hitler ile Mussolini arasında ya- pılacak mülâkatın asıl ehemmiyeti bugün Avrupada daha ziyade kendi- pi hissettirmekte olan duygularm her İki memleket için de müşterek bulun- duğunu gösterecek olmasındadır. Berliner Lokal Anzelger şöyle ya- ziyor: “Hitler ile Mussolini yeni bir ni - zam ve yeni bir ahenk yolunda yapıl- muş olan inkılâbm âmilleri bulunu - niz kendi milletlerini kurtarmakla kalmamışlar, ayni zamanda yeni bir Avrupanın da esasını kurmuşlardır. Burun içindir ki, iki devlet reisi a- rasımdaki ziyaret hakiki bir sulhün yeni bir merhale teşkil edecektir. © Berlinde yeni protokol imza edilmiyecek Roma, 25 (TAN) — İtalyanm en Balâhiyetter muharriri sayılan Sin- yor Gayda, Münihten telefonla Jur- nala Ditalia gazetesinde yazdırdığı bir makalede Sinyor Mussolininin Al mahya ziyareti esnasmda hiçbir ye- ni protokol imza edilmiyeceğini an- dünyası İarafından yapılan türlü türlü pro- Ppagandaların mânasız olduğunu, mü Iâkatım daha geniş bir Avrupa anlaş- masma imkân vereceğini anlatmale deceğini söylemektedir, Bu makaleye göre, Mussoliniye eş- siz resmi kabul yapılmıştır. İki şef| arasında yapılan görüşmeler iki re- Jime karşı herhan;ri bir teşebbüs iki yemleketin müsellâh kuvvetlerile kar şılanacağını göstermiştir. Iki memle etin bütün hedefi, her hususta mü- Seyahatten avdet etmiştir. (BAŞMAKALEDEN MABAAT) Baş Vekâlette Değişiklik egişi (Başı 1 incide) laşması demek değildir. Ismet İnö- nünün kuvvetli şahsiyeti ve fersgat- Ni faaliyeti, Türk milletinin her va- kit, her suretle istifade edeceği çok temiz bir kuvvet kaynağı kalacaktır. F““ yine memleketin hayrma ve İnkişafma taallüku olan düşünceler dolayısile İsmet İnönü Başvekületten — çekilmeği | faydalı valar hep iktisadi mahiyette dava- lar olduğu için Atatürk, inkilibimi- zın yeni merhalesinde doğrudan doğ- ruya bir iktısatçnın iş başında bu- lunmasının ameli ve faydalı bir ha- reket olacağımı düşünmüştür. Prensip itibarile bu karara varıl dıktan sonra bu mevkii Celâl Baya- rın doldurmasından tabii bir şey ola- mazdı.Celâl Bayar Türk bankacılığın- ida ve Türk iktisadi hayatında geniş İ görüşü, ameli ve verimli çalışma u- |suileri, prensiplere bağlılığı sayesin- İde memleket için hayırlı varlıklar kurmuş, yeni yeni çığırlar açmıştır. Demek ki inkılâbm yeni devresinde hükümetin başma geçen yeni Başve- kil, üzerine aldığı vazife bakımın- dan çok esaslı tecrübelerden geçmiş kıymetli bir şahsiyettir, &ziden kalan fena miraslar- dan biri de kırtadi zihniyet- tir. İdare mekanizması içinde sapla- bip kalmış olan bu zihniyet ve bu- nun doğurduğu dar usuller, geniş ölçüde bir inkişafın engelidir. Celâl | Bayar, mazinin bu fena mirasın: az bir zamanda tasfiye etmek hususun- da memleketin en ziyade güvenebi- leceği bir şahsiyettir. Zaten sene- lerdenberi bir uzvu bulunduğu hükü- metin muvaffakıyetli çalışma usulle- rine ve prensiplerine bağlı kalmakla beraber bu sühada süratli bir inki- #af temin edeceğini ümit edebiliriz. Tebeddillün memleket için hayırlı olmasını temenni ederiz. Yeni hükü- metin muvaffakıyetine elbirliğile ça- lişmak hepimiz için bir vazifedir, Bu vazifeyi en candan İfa edenlerin ba- şında, hiç şüphe yok ki daima İs- met İnönüyü göreceğiz. Çünkü Türk Inkılâbının çerçevesi içinde hiçbir şa- hıs davası yoktur. Bu inkılâbm en fenin yüksekliği ve gayenin kutsiye- ti karşısında eriyip gitmesi, hiçbir nevi sen ve ben hissine bir yer bi- rakmaması el birliğile çalışmanın de- rin zevkini herketin birden duyma» sıdır. Ahmet Emin YALMAN LULEBURGAZDA TEMİZLİK Lüleburgaz, (TAN) Belediye, ev- lerden ve dükkânlardan sokaklara pis su akıtılmasın: yasak etmiştir. Bu yer lerde #ülprüntü bir teneke içinde top- görmüştür. Önümüzde bulunan da-| üstün tarafı, bütün benliklerin vazi- | Kongreye iştirak eden âlimler söz aldılar Hece #ırasile âlimleri söz istiyen on iki milletin adları şunlardır: Almanya, Avusturya, Çekoslovak- ya, Fransa, İngiltere, Lehistan, İtal- ya, Macaristan, Isveç, Romanya, Yu- nanistan, Yugoslavya, Misafir bilgin- lerden Çekoslovakya üniversitesi pro fesörü Rypka ile Italyan profesörü Rossi sözlerini tamamen, Macar' âli- mi profesör Zessi de kısmen türkçe söylediler. Üçü de sürekli alkışlar top Jadılar, Başkan ilk sözü, Almanya namına profesör Hartmanna verdi. Profesör, kendilerine gösterilen emsalsiz misa- firperverlikten dolayı teşekkür ettik- ten sonra tarihi âbidelerin kendil. de uyandırdığı hayranlığı kayit, fa- kat ondan daha derin olan ve devlet reisimizin son senelerdeki idaresi al- tında tahakkuk eden değişikliklere 0- lan hayranlıklarını tebarüz ettirdi. Profesör, kongrenin kendi şahsi mesaileri sahasında tarih ile uğraşan ilim adamlarma yeni bir istikamet verdiğini ehemmiyetle kaydettikten sonra kongreyi hazırlamak için sar- folunan mesaiyi ve elde edilen neti - ceyi ve onun kıymetini takdirlerle te- bariz ettirdi ve dedi &i: “Eğer teşekkürlerimizi kelimeler - den başka bir şekilde de ifade ed& bilirsek kendimizi bahtiyar addede - bileceğimize emin olabilirsiniz. Türk tarihini daha derin anlamak için he- pimiz candan gayret edeceğiz, bunu #ize vâdediyorum.,, Profesör Menglin kürsüde İ Başkan bundan sonra profesör | Menghin'e söz verdi. Profesör Meng- hin, Türk Tarih kurumuna, Büyük Ciimhurreisine, kendilerinin davetin- den dolayı teşekkür ettikten sonra İTürkiyede gördükleri büyük terakki eserlerinin Üzerinde hâsıl ettiği hay- ranlığı ve derin intiba kaydetti. 'Türk tarihinin cihan tarihini bü - yük bir tekâmüle sevkeden bir kud- ret olduğuna şüphe edilemiyeceğini ve kongrenin büyük bir ilmi hâdise olduğunu söyledi. Bundan sonra Çekoslovakya na - mma profesör Rypka, türkçe olarak söylediği ve çok alkışlanan nutkun- da Avrupanm en eski üniversitesi o lan Şarl üniversitesile Çekoslovakya Şark enstitüsünün hürmet ve sevgi- lerini büyük kongreye sunmıya ken- disini memur etklerini ve burada bu vazifeyi ifa edeceğini söyledikten 800 ra dedi ki: “.— Şimdiye kadar koyu karanlık- lar içinde kalmış bazı meseleler ay- dınlanmıya başlamıştı. İmparatorluk devri bu meselelerin halline yardım edemedi. Ancak Türkiye Cümhuriye- ti münevver hükümeti ve bilhasss Reisicümhur sayesindedir ki, hakiki ve ilmi bir tarih, yüksek himaye ve irşatları altında inkişaf edebilir.,, Profesör sözlerini şöyle bitirdi: “Yaşasın ikinci Türk Tarih kon- gresi, yaşasm selefi ve halefi.,, Fransız profesörünün güzel temennileri Bundan sonra kürsüye gelen pro- fesör Delaporte, Fransız profesörleri namma kongreye teşekkür ettikten sonra kongrenin muvaffakıyetini ve mesaisinin ehemmiyetini temin için sarfedilen büyük gayretlere hayranlı- ğını gösterdi ve bu mesaiyi fevkalâ- de takdir ederek sözlerini şöyle bitir- di: “Büyük bir babalık sevgisi ile ku- rumun ve kongrenin çalışmalarını ta- kip edene dönerek, bütün vatandaş- larımm derin saygi ve sevgilerini ar- zetmekle şeref kesbediyorum ve ken- disine eski Eti şefine söylenen şu söz lerle hitap ediyorum: “Bay Başkan Atatürk. Sizin, şah- sınızın, evinizin, etrafımızda bulunan larm ve memleketinizin işleri rast gitsin.,, Yakın Şarktaki tarih tetkikleri Profesör Delaporte'dan sonra kür- süye gelen Oksford üniversitesi pro- fesörlerinden ve dünyanm en büyük âlimlerinden profesör Mayres, kürsü- de İngiltere namma şu sözleri söy- ledi: “— Uzun senelerdenberi seyyahlar TAN Üçüncü Tarih Kongresi Dün Çalışmalarını Bitirdi Başı 7 incide), Dünkü toplantıda söz alan hatipler bul gördüler, Türk Tarih kurumunun tertip ettiği ve büyük bir misafirper- verlik havası ve muhteşem bir mu- hit içinde cereyan eden bu kongrede birçok diyarlardan gelen âlimler top landılar ve tetkiklerini ortaya koy- dular, Kongrenin İngiliz azaları, Türk Tarih Kurumuna ve onun hümisi 0- lan Atatürke, kalpten gelen hayran lıklarını ve şükranlarmı sunar ve i- min terakkisi ile beraber yürüyen İ büyük saadeti dilerler... Diğer profesörlerin sözleri fesör Orzevskai, İtalya namma prof. Rossi söz aldılar, Rossi türkçe söyle- diği nutkunda dedi ki: “— Türk Tarih kurumunun mevzu ları olan ilimler için beslediğimiz sev» ginizden dolayı, davet olunarak biz İtalyan bilginle- rinin geniş ailesinin üyeleri olduğu- muz İtibarile, onların namına da te- yekkürler takdim ederim, Biz, onla- ra, Atatürk Türkiyesinde ilmin ne kadar takdir edildiği ve insaniyetin müşterek tarihi ile uluslarm müto - | badil münasebetlerini alâkadar eden İ sahalarda İtalyan, bütün dünyanm bilginlerinin yardımlaşmaları için ne kadar geniş bir meydan bulunduğu- İ na dalr haber vereceğiz.,, Macar profesör B. Comte Zici, İs- veç namına profesör Person, Roman- ya namma Profesör Nester, Yuna- nistan namma Profesör Marinatos dâ söz alarık kongrenin muvaffakıyetini takdir ve tebrik ettiler, En son olarak Yugoslavya namma Profesör Fehim Bayraktaroviç kon- grenin büyük ve verimli mesaisini kaydetti ve Türk Tari; kurumuna 18- tikbal için en güzel muvaffakıyetler diledi. Profesörler sözlerini bitirdikten sonra Türk Tarih Kurumu Sekreteri Profesör Muzaffer Göker, kürsüye geldi ve 26 eylül 1937 dil bayramı ramm kutlanmasını teklif ett, Bu teklif itüifakla kabul edildikten sonra kongre başkanı bitirme nut - ni kapadı. Başkanın kapanış nutku Bundan sonra, başkan Saffet Arr- kan kapanış nutkunu okudu ve dedi ki: —— Türk Tarih Kurumunun İkinci kongresi çalışmalarını şu anda sona erdirmiş bulunuyor. Bir çok emeklerle ve derin etütler- le hazırlanmış olan bu cihanşümul il- mi mevzuları, büyük bir vukuf ve lacak müsabaka imtihanları Eylülün ve arayıcılar yakın şarkta yaptıkları lanacaktır. Daha sonra, Lehistan namma pro-| kurum tarafmdan | olduğu için kongre namma bu buy» | kunu söyledi ve ikinei tarih köngresi | Yüksek Mühendis Mektebi Direktö 937 — 988 tedris senesi için mektebe girmek İsteyenler arasında yapı- vuzuh ile, teşrih edenlere ve bunları en yüksek bir alâka ile dinfiyenlere Türk kültür ailesi adına, teşekkür et- mek, yapılması bana müstesna zevk veren bir ödevdir. Hangi milletten olursa olsun, bü- tün ilim adamlarının beşer saadetine hizmet etmeleri hakkında, ilkin yap- tığım temennimin bu kongrede çok geniş bir sahada tecellisini görmekle cidden bahtiyarım ve imi ahlâka bu kadar âsil duygular ve insani fikirler. le örnek veren sayın âlimlere şükran larımızı ve saygılarımızı sunmakla bahtiyarız, Söz alan ve dinliyen üyelerinin yük sek şahsiyetleri ve izah edilen mev- zularm derinliği itibarile, bu kongre- nin, İlim tarihinde geniş bir adım ol- duğunu söylemek ve bilmek, hepimiz için ifUhara değer bir meticedir. Açılışmdanberi, eşsiz varlığı ile kongreyi şereflendiren ve koruyan Atatürke hepiniz ve hepimiz adına sarsılmaz bağlılığımızı ve en derin tazim ve minnetlerimizi sunarak kon- greyi kapıyorum... Bütün kongre azaları ayağa kalka rak vecdü heyecan içinde Ulu Önde- ve kngre bu suretle sona ermiştir. Atatürk Bay ve Bayan Pittard'ı kabul ettiler Tarih kurultayınm son toplantısn- dan sonra Büyük Şef Atatürk, İs- viçreli profesör B, Pittard'la eşini ka- bul buyurmuşlardır. Profesör Pittard, bu mülâkattan sonra kendisile görüşen bir muhar- ririmize şunları söylemiştir: “ — Büyük Şef Atatürk tarafın - dan kabul edilmek şerefine nail ol- duğum için şu andaki sevinç hisleri- mi şimdi anlatabilecek kadar heye - cansız değilim. Bence dünyanın en | büyük adamı Atatürktür. Onu, din çok kudretli bir asker olarak tanı - mış ve takdir etmitgik. Yine onu bu- İ gün en büyük inkılâpçr, dış ve iç İş- lerile en yakmdan ve çok geniş bir vukufla alâkadar olan en büyük dev let adamı olarak görüyoruz. Onunla ne kadar iftihar etseniz azdır.,, İ Tarih Kurumunun faaliyeti hakkındaki intibaları İsviçreli profesör bundan sonra Tarih Kurumu faaliyeti hakkında da demiştir ki: İ “— Türk Tarih Kurumu çok iyi ça İşıyor. Kısa zamanda elde ettiği ne- ticeleri burada büyük bir hayranlık- la gördük. Tarih kurumu bu seme- releri çâlışmalarile bütün dünya ilim Alemine en büyük yardımı yapmak - tadır. Bu defa tarih kurultayı için memleketinize gelişim benim için çok istifadeli oldu. Memirketime döner - ken buradan fevkalâde güzel intiba- larla ayrılacağım. i Hediyelerle Dönen Heyet Londra, 25 (TAN) — Italya tara- fmdan Imam Yahya nezdine gönde- rilen heyet, Italyan Krallık Haneda- nıma, Sinyor Mussoliniye, ve Kont Cianoya ait hediyelerle geri dönmlş yasetinde idi, ei Vezirköprüde Park ve Spor Sahası Vezirköprü (TAN) — Kasabamı - zın ortasında ve en kıymetli yerinde bulünan on hektar büyüklüğündeki eski mezarlığın caddeye bakan kısmı güzel bir park haline getirilmiş, at - rafı alçak beton dırvar ve bunun üs tü tel kafesle çevrilmiştir. İçine bir de havuz yaptırılmıştır. Arka kısmı da spor âahası haline getirilmiştir. — g9 vi; Tarsusun Baklavası Şöhret Kazanıyor Tarsus (TAN) — İzmirden mühim miktarda baklava istenilmiş ve hazır- lanarak muntazam ambalâğler İçin- de gönderilmiştir. Tarsus baklavası. nın şöhreti gittikçe artmakta, eski. den çok aranan Berut baklavasının yerini tutacağı ümit edilmektedir. 28, 29, 30 uncu Salı, Çarşamba Per- şembe günleri icra kılmacak ve imtihanlara saat 9 da başlanacaktır. Bu tarih ve arkeoloji tetkiklerinde Türk | hususta fazla malümat almak isteyenlerin tatil günleri hariç olmak üze- dostlarından yardım ve sıcak bir ka- re hergün saat 9 — 12 ve 13 — 16 arasında Idareye müracaatları. (6074) ri tükenmiyen alkışlarla o alkışlamış.! tür. Italyan heyeti, Eritre Valisi ri-| w.9.97 Bir Haftalık Tarih B" hafta Avrupada çok dikka” te değer inkişaflar görülmüs” tür. Nyon mülâkatmda varılan kö” rarlar, Akdenizde açık korsanlık şek” line kadar ilerliyen asayişsiziği du” durmuş ve bu cihetten havayı dü“ seltmiştir. Fakat buna karşı İtalya ve Alman? yayı küskün hir mevkle düşürmüs” tür. Hitler ile Mussolini arasında h#” zırlanan mülâkat neticesinde bu KÜ klnlük ya İleri gidecek veya umum! anlaşmıya müsait bir hava doğacak” tr, Eden, bu mülâkatın arifesinde İn“ giüterenin siyasetini apaçık bir SW rette İfade etmiye ihtiyaç duymuf” tur, Eden'in Cenevrede söylediği nut” ka göre İngiltere silâhları azaltma ve tahdit etmek yolunda her har?” kete candan karışır. Fakat böyle bi” hareket mümkün olmazsa, bütün im” paratorluk her türlü vasıta ve İm kânlarile silâhlanmıya devam ede cektir, İngiltere anlaşmak taraftari” dır, fakat harp yolunda gidilmek İs tenirse Avrupanm tutuşmasmna mâni olmak için her şeyi yapacaktır. Eden, harp fikrinde bulunanlar! açık bir dille İkaz etmiştir. Demişti ki: “Harp kâr getiremez, Dahilde ve ye hariçte başgöslerecek her türlü ihtilâflar bir memleketin hayat se“ viyesini düşürür, Birlik, bunun ak“ sine olarak seviyeyi yükseltir.., Eden, bundan sonra anlaşma yok larında müsbet bir adım atmıştır o da kendi kendini idare etmiyen İ9- giliz müstemlekelerinde imparator” luk malları için kurulan tercih siste” mini tadil etmektir. Ham malrem? arayan Avrupa memleketleri bu * yede bu memleketlere ihracat yap” mak ve mukabilinde ham madde a mak imkânmı bulacaklardır. İyilik istidatları N utuk iyi bir tesir bırakmıştı. Umumiyetle Hitler — Muss0- Uni mülâkatınm arifesinde Avrups” nın havasında çoktanberi görülmemif bir iyilik vardır. Çoktanberi merak” la beklenen mülâkatın Avrupada bi anlaşma Mavzsr yarttecağını #ÜYl yenler' vardır; Eski tercübelere göre, haddindeR fazla nikbin olmak doğru olmamakla beraber ortada iyi emareler bulundu” unu da itiraf etmek icap eder, İtak“ yanm Cenevreye gönderdiği müme*” sil vasıtasile İngiliz ve Fransız de“ let adamlarile yapılan temaslar, bü” tün alâkadarları memnun edecek 119“ Geceler vermiştir. İngiltere ve Fra sa, Nyon anlaşmasını İtalyan tam müsavatı esası üzerine tadil €f miye hazır olduklarını bildirmişle” ve deniz mütehassıslarının o Parist? toplanıp bunu konuşmalarını teklif etmişlerdir. Italya bu teklifi kabul etmemekle beraber İspanyaya bun” dan sonra bir tek gönüllü gönderme” miye de razı olmuştur. Fakat mevcut gönüllüleri geri çekmiye razı olm” mıştır. Bugün mevcut istidat, Avrupsd8 umumi bir anlaşma yapmıya doğru” dur. Eğer buna imkân bulunursa panya meselesine müşterek bir çar bulmak kolaylaşacak ve bu vüyük dert ortadan kalkacaktır. Fakat DU çare bulunmazsa İspanya, iki mev zıt menfaatlerin musademe ; €0j diye zaruri olarak ortada kalacak v8 hergün yeni bir ihtilât tehlikesile AV“ rupânın sulblinü tehdit edecektir. Uzak Şark işleri U zak Şarkta dünyanm en kapi harplerinden biri devam €€ yor. Bir taraftan da Cenevrede yi” mi bir devletin mümessillerinden mü” rekikep bir encümen meseleyi maf” beşmda tetkik ediyor. Amerika df bazı şartlar dahilinde bu encümei” karışmıya râzı olmuştur. Harp sahalarmda Japonlar ileri miye devam ediyorlar. Fakat uz” ve masraflı bir harbi canları yor. Şehirleri yakıp, yıkıp bir 89 evvel bir neticeye varmak istiyori#” Nankine ve diğer büyük şehirler” karşı kasitleri yardır. Amerika “9 diğer devletler, askeri olmıyan nok” taların bombardıman edilmemesi V hukuku düvel haricine çi için bütün kuvvetlerile ça Japonlar buna rağmen bomb ederlerşe ne olacak ? Burası belli ” gildir, Fakat Garbi Avrupa ve AM© rikadaki hisler o kadar şiddetlidir K Japonlar da tehditlerini oni ei rette tatbike geçirmekte epeyce düt göstermektedirler. Ahmet Emin YALMAN

Bu sayıdan diğer sayfalar: