26 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

26 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAC x.9.907 Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- $, samimi olmak, kariin Sazetesi olmıya çalışmaktır. /conen © MESELELERİ | Belediyeye || Varidat Lâzim arih hâdiseleri aynen te- kerrür etmez. Çünkü zaman ve mekân kültür üze- rindeki faaliyeti ile her cemi- yetin tekâmülüne tâbidir. Bir milleti anlamak için onun ta- rihinin derinliklerine nüfuz et- Istanbul belediyesi modern beleği, | mek ve muhtelif devirlerdeki ?* mefhumuna uymıyan bir müesse. | gidişini takip etmek lüzumu dedir. karşısında kalınır. sama şehrin âmme işlerile,| © Türk milletinin tarihi en çok bi. » İçtimai hayatı ile, şehir) “Einmiyelâyıkolan kısımlardan bi win ber günlük ihtiyaçlarına ce-| dir. Bu tarih o kadar derin v Yap vermekle mesgul olur, eli ci- han kültür bağlarile perçinlidir ki öyle değil, Istanbul be-| onun içinde Türk cevherlerini bulmak İediyesinin meşgul olduğu işler mo.) onları anlamak ayrıca insanlık için Pin bir belediyeden beklenen hizme-| bir derstir. Bu geniş ve derin tarih onda biri değildir. içinde yalnız parlak ve iyi geyleri Modern belediye şehrin suyu ile) görmekle kalamayız, onun ğ hata'arı Meşgul olur, fakat şehrin suları husu. | da yeni nesilleri müteyakkız bu'u- 8i ellerdedir. Terkos bile belediyeye) cak vasıtalardan biridir, Yeni geçmiştir. Ben biraz da bu mevzuumla, bu Modern belediye şehrin sütü ile noktaları araştırmak içi ali Megul olur, fakat Istanbul belediyesi n söz almış bulunuyorum. Tarihten alacağ bir vazifeyi üzerine almayı lü-| başlangıç çok eski değildir. Yaka Zumsuz bulmuştur. İ tarihimizin bize verdiği ilharılar Modera belediye şehrin aydınlatıl. | çerçevesi içinde kalmak istiyorum. meşgul olur; fakat elektrik n dokuzuncu asır başında Os- Şirketi belediyenin elinde değildir, O manlı devletini, kapısında Modern belediye şehirde halkın ve| Çarlık Rusyası, Avusturya Impa- *şyanm nakli işi ile meşgul olur, fa. | ratorluğu; Avrupada Fransa Ihti- kat şehir dahilinde işliyen tramvay. | Jâli ve Napolyon seferlerile beliren lar, otobüsler, vapurlar belediye ile milliyet idealleri ve Akdenizde bü- alâkası olmiyan müesseselerin elin-| tün ihtirasların Şahlanması karşi- dedir, | sında, XVI inci asır nihayeti için- i Modern belediye şehrin sıhhati ile| de görüyoruz. Meşgul olur, fakat Istanbulda sıhhat | © Din siyasete âlet, ordu disiplin. İşlerinden mesul olan bir devlet da-| siz, yeni sevkülceyşten habersiz ve İesi vardır, belediye bu işle ikinci siyasete hâkim, maliyesiz, merkezi derecede nlükadardır, idarede haysiyetsiz bir ortaçağ te- Hulüsa asıl belediyenin yapması,| şekkülü halindedir. lik kurulduğu belediye tarafmdan temin edilmesi | devirlerde iyi verimli işliyen mü- lâzım gelen milesseselerin çoğu şu| esseseler İle maküs bir tekâmül ve Yeya bu müessesenin eline geçmiş-| cihan vaziyetine uygun yürümedik- tir. Kimi bir ticaret müessesesi ol.) leri için fayda yerine cemiyet ha- Muş, kimi devlet milessesasi, yatı içinde en zararlı olmuşlardır. Bu hüvin aldander inim Setnmhi ke Kin sö; Osmani İmpara lediyesi kendisine varidat ürarken | torluğuna her nevi bülran ve; Kayritabii yollara sapmıya mecbur) (1 — Dejenere olmuş bir hanedan, İ Olmuş, mezbaha gibi bir ticarethane 2 — Fena idare, İ Açmış, varidatmın çoğunu memurla.) | 3 — İmparatorluk içinde isyan. rma ve hayır cemiyetlerine tahsis) Jar, etmiş, hulâsa çalışamaz hale gelmiş. 4 — Harici düşmanların istilâ ve tir. istismar faaliyeti. Bütün bunlar rollerini oynuyor. lardı Böyle bir belediyeden modern bele- diye mefhumunun icap ettirdiği hiz- metleri beklemek haksızlık olur, Şimdi şehrin plânı yapılıyor. Bu Plân bittikten sonra şehrin imarı için Paraya ihtiyaç hâsıl olacak. Belediye- e irene ” meyi 3 İ nülmemiştir. Tanzimat adamları 1s- artması için de şehirdeki bütün âm.| Jatatın birçok kısımlarını ecnebile- me müesseseleri belediyeye devredir. | Tin toru ile ve gönülsüz yaptıkları melidir: Elektrik, tramvay, havagazi, telefon, Akay, Şirketi Hayriye, Haliç Sirketleri birer belediye müessesesi Olmalıdır. Bunlar olmadıkça, belediyenin va- Yidat kaynakları yabanet ellerde kal. dıkça, ondan hizmet beklemek müm- kün değildir. Istanbul şehrini kurtarmak, Istan- bul belediyesinden üzerine düşen be- İedi vazifeleri yapmasını istiyorsak, Owu modern bir belediye haline setir- Mekten başka çare yoktur. hareketlerini tarih o kayde- der, Fakat bunlar daima harici te- sir altında ve asla milletin hakiki ihtiyacım karşılığı olarak düşü- göstermemişlerdir. Ali Paşa, isla- hat hakkında hükümdara verdiği kaptanm safra atması kabilinden bir zaruret olarak telâkki etmekte- dir. Tanzimat adamları bir devleti kurtaracak, bir milleti yükseltecek tedbirleri kuvvetle tatbik etmek ce- saretinden mahrumdurlar, Bir ta- raftan şeriat hükümlerinin tatbi- kına devam etmek, öte taraftan da Avrupadan yeni kanunlar almak istediler. Bu suretle birçok saha. larda zararlı ikilikler oldu. Mese- lâ yeni tedrisat sistemile eski med- rese zihniyeti bir arada yürüyemez. di. Tanzimatçılar fikir hürriyetinin aleyhinde idiler, Millet, hilrriyet ke limelei en sevilmiyen ve mânası an- laşılmıyan mefhumlardı. Umumiyetle liberal zannolunan yeni Osmanlılar dahi, bütün kanun- İarın mecelle gibi hep geriatten a- kınmasını istiyorlardı. İşte XIX un- tu asır Osmanlı devleti, bu karar- sızlık, idaresizlik ve çöküntü için- ——— riste cereyan edecek mlizakereler müspet bir netice vermiyecektir, Fakat Italya askerlerini çekmeyi kabul ederse, o vakit İspanyadaki dahili harp vaziyeti birdenbire yeni bir safhaya girecek ve belki de sür aile neticelenecektir. Bu bakımdan Paris müzakereleri yalnız Ispanyol harbi için değil, Ak- deniz sulhii için de bir dönüm nokta- sı olacaktır, . Ya İspanyadaki Askerler Ne Olacak? Italya Akdeniz kontroline iştirak €debilmek için bir takım fedakârlık. katlanmıya riza gösteriyor. Bu Arada, Fransa ve İngiltereye simden Sonra İspanyaya asker göndermiye- “eğini temin ediyor. Bu bir adımdır, fakat yarım bir Adım. Çünkü İspanyada, İspanyol bükümeti reisi Negrin'in Milletler Cemiyetinde verdiği izahata göre, 150 binden fazla İtalyan askeri var. dır. Bumlarım 80 bini cephededir. Ge- Yİ kalan arka sehirlerdedir. Ispanya da 150 bin kisilik muntazam, motüri- ?e bir kuvvet bulundurdukten sonra, Artik Ispanyaya yeni asker gönderil- Miyeceğinden bahsetmek, herhalde samimiyet ifade eden bir söz olmasa Kerektir, Nitekim Ingiltere ve Fransada, bu atı mevcut askerlerin de Ispan- Yadan çekilmesine karşı bir başlan- #6 telâkki etmek o temayülü vardır. İtalya buna razı olmazsa belki de Pa- M. Zekeriya “akı bu asırda bazı ıslahat | için icraatte enerji ve fikri takip | bir lâyihada ılahatı, bir fırtınalı | İ havada gemisini kurtarmak istiyen | VERDİĞİ ILHAMLAR Çar ! Anlatan: TAİ dedir. Bu asır, Imparatorluğu da- ğıtmak için ne lâzımsa onu yapmış- tır. Dahili isyanlar ve harici is lar İmparatorluk arazisinde yemi devletlerim we baya — Çıkana sebep olmuştur. sy dağılan ve parcala- nar Osmanlı Imparatorlağu- nun Üzerinde bugün şu devletlerin arazisi vardır; Profesör Bayan Âfet, kongrede tebliğini yapıyor Pr. Âfet Irak, Suriye, Palestin, Erdün ve Hicaz Krallıklar, Yemen, Habeş eyaleti, Mısır, Bingazi, Trablus. garp, Tunus, Cezayir, Yunanistan, Arnavutluk; Bulgatistln; “Yugos- lsvya, Macaristan, Romanya, Ce- mubi Lehistan, Ukranya, Kırım Kafkasya, Azerbaycan, Türkiye. Hulâsa ve netice olarak şunu gö- Tüyoruz; XIM üncü ssrm sonunda YAKIN TARİHİMİZİN BİZE ufak bir Beylik halinde kurulan Osmanlı devleti, XIV, ve XV irci asırlarda büyüdü, yükseldi, tarihte dünya imparatorluklarmdan £ olarak mühim yer işgal etti, XVI ncı esir bu varlığa en büyük kül. tür eserlerini verir, Imparatorluk her hususta en yüksek şahikasta çıkmıştır. Fakat yine XVI ıncı as- rın sonudur ki bu yükselişin ters inişine başlangıç olmuştur. XVI, XVD inci asırlardaki Os- manlı devletinin idarecileri cetleri- nin koyduklarını zamanın tekâmü- Jüne uyduracak halde değillerdir. Hazır miras yerinde saymak için bir âmil oluyor. Devletin teokratik sisteminden doğan bu hâdise cemi» yetin tekâmül kanunlarına zıt yü- rüyor, XVI mc: asırda Avrupaya üstün olan Türk Osmanlı varlığı inkişafı. ni takip edemediği için XIX uncu a- sırda “Hasta adam,, lâkabı ala- cak kadar düşkünlük gösteriyor. Onun idarecileri ve İleri gelen mütefekkirleri dahi “ihtiyar devlet lerini,, olduğu gibi muhafaza et- mek ksygusundadırlar. Halbuki ilerlemekten geri konulan bir mil- let ihtiyar değil çocuklaşmıya mah- kümdur. Devlet ve milletlerin genç ve ihtiyar denilmeleri real'teye uy- mıyan tâbirlerden başka birşey de- Zildir. Milletler kendi tekâmül ka- ideleri içinde dünya gidişine uymak Ja dalma canlı bir mevcudiyet ol- mak iktidarındadırlar, İşte Osmanlı devleti kültürünün her safhasını ihmal ederken inkı- razını hazırladı. 1792 —1919 tarih. leri arası bütün bu safhaları kay. deder, Onları ett etmek, düşln- celerimizi o noktalarda teksif st- mek, yeni hayatmiız için elzem bir iştir. Çünkü Osmanlı imparator - luğu son asırlarda dini siyasete âlet tutmuş, ordusunda dlssiplini kalmamış, maliyesi bozuk bir dev- letti, Fikir hayatı, Türk milletinde u- yutulmuş bir halde, ekonomi haya- tr ise alabildiğine ecnebi ellerine (Arkası 8 incide) MUSSOLİNİ - HİTLER Roma — Berlin mihverinin baş- lca İki çarkı Berlinde elele yeri- yorlar. Italya Rasvekili o Sinyor Mussolini, yarın Alman diktatörü Hitleri Berlinde resmen ziyaret e- diyor, Iki faşist devlet adamının a- ralarında ne görüyeceklerini kes tirmek pek mimkin değil amma herhalde sinemadan, biradan veya makaroadan bahsetmiyecekleri de muhakkak, Bu görüşmede Roma — Rerlin mihveri ne tarafa dönecek? Imgil- tereye mi, Fransaya mı, Rusyaya e de düşünmiye değmez. Çünkü işsizlikten başparmaklarmı döndürenlerin parmaklarını dışar- dan içeriye çevirdikleri kadar içeri- den dışarıya da döndürebildikleri gibi bu mihver de işlerin gelişutıma göre dönebilir, Malyann Nyon konferansında sonra münferit bir halde kalması suhrada tek başına yolunu şaşır- miş bir seyyahın vaziyeti kadar korkunç olmasa da pek hosa gide- cek birsey de değildi; Bir taraftan Berlini ziyaret ederken diğer taraf- tan Pariste Akdeniz kontrolüne iş- tirak yollarını arıyan Sinyor Mus- solininin de parmaklarını ne tarafa döndüreceğin! bilmek hâdiselerin İmkişafını ciddi surette takip et- mekle mümktin olabilir, Muhakkak olan şey, italyanm Akdenizde ne kadar muhteşem olursa olsun (İso- 6 > tecrit edilmiş) bir vaziyete düşmeyi istememekte oluşudür. Habeş harbinin basındanberi ilk geriye hareket diye kaydedilebilecek olan son Paris temasları Italyanlar hesabma bir akılâne hareket, Ingi- imesarrmmanranaanan Yazan: B. FELEK eseranannaannasasamman lizler hesabına da bir siyasi muvaf- fakıyettir, ÇIN - JAPON HARBİ Çin — Japon harbinden silâh fabrikaları istisna edilirse, dünya- nın edeceği bir kâr yoktur. Yalnız müstakbel harpte şehirlerin ve şe- hirlilerin cepkedekilerden daha faz. la tehlikeye, ölüme ve harabiye ma- ruz kaldığını göstermesi yüzünden Çin — Japon harbi cihana bir fay- dalı müşahede imkânı vermektedir. Kanton, Nankin gibi Çin şehirle- rinde binlerce canm telef olması ve şehirlerin baştanbaşa enkaz haline gelmesi, harp aleyhinde sulh lehin- de çalışan ve bağıranların nekadar haklı olduklarını gösteren, acı fa- kat en keskin delildir. Bu harpten Çin galip çıkar mı? Orası bilmeyiz amma harap çıka- cağına süphe edemiyeceğiz! PARAMIZ Birkaç gündür kimbilir hangi ağ- zı karalar Türk parasının kıymet- ten düşürüleceğini işaa ettiler, Bu- nun akıbeti olarak altmda ve ecne- bi eshamında biraz yükselme kay- dedildi, Hepsi hepsi bir avuç hasis bir meafaat uğruna çıkarıldığını san- mak istediğimiz bu fena tevatürün esassızlığını hükümet adamlarımız hemen tekzip ettiler ve borsa der- hal kendine geldi Ancak bu hâdi- N PAZARA “1 seyi delil göstererek işmret edebili- riz ki; memlekete, memleket İktr- TAN — 3 a3 ZA mM İkinci Türk Tarih kongresi, dün altıncı ve son umumi toplantısını yaparak A a mesaisini bitirdi. Ve dünkü toplantıda Profesör Bayan Âfet, (Türk » Os- GÖPÜSLEP Gündelik Gazete Eee manlı tarihinin karakteristik noktalarına bir bakış) adlı tezini tebliğ etti. Bu MİLLİ KURTULU BAŞMUHARRIRI tezin esaslarını aşağıdaki yazıda veriyoruz. A.3P Ş >“ HAREKETLERİ Bugün dünyada milli (O kurtuluş kavgası yapan iki millet var. Ispan- ya, Çin. Habeşliler mütecavizin ga- libiyetiyle neticelenen kavgalarma belki devam ediyorlar, fakat bugün dünyayı umumi bir harbe sürlikli. yebilecek iki yangın sahası burala- rıdır, Bugün Çinde, ve Ispanyada devam eden harp ne komünizm İle faşizmin kavgası, ne de dahili harp- lere karşı büyük devletlerin sulh. perver bir müdahalesidir. Bu asır. lardanberi bildiğimiz, adıyla, sanıy- la, büyük imparatorluklar kurmak istiyen mütecavizlerin istilâ harbi- dir. Nasrettin o Hocunn tâbiriyle, yorgan kavgasıdır. Japonya 1932 de başladığı harbe 1937 de devam ediyor, Bu kavganm zahiri sebebi hududu geçen Japonla- ra karşı Çinlilerin topraklarını mü- dafaası ve iki Japon neferinin ölme- sidir, hakiki sebebi, malümdur. Bu vesile ile, Şanghayın önünde nöbet bekliyen 19 Japon harp gemisine da ha 29 u iltihak etti, Çin kanlı bir harp meydanma döndü, Birçokları İngiltere, Fransa, AÂ- merikanın, Çindeki o menafiini koru- mak için Çine yardım edeceği zeha- bina düştüler, Japon tayyareleri, bu devlet kolonilerinin yaşadığı mmta- kaları bombardıman etti. Bu hâdi- se karşısmda büyük devletler, bu mıntakaların bitaraf mntaka ilân e dilmesini istediler, Çine ordularını Şanghaydan çekmek emrini verdiler, Fakat Japonya için buna imkân yok- tu, geçit yolu burasıydı, miihimmat depolarını burada kurdu. Böylece bi- taraf mırtaka, Çinlilere memnu bir muntaka oldu. Japonlar Nankine hü- cum ettiler, Ingiliz, Amerikan, Fran. sız donanmalarınm yanımda yer ak dılar. Japon donanması Çin ülkelerini bombardıman ederken, bu devletler, topcularına, herhangi bir Çin tayya» resini ba sahilde görürlerse ateş öt- melerini emrettiler, Ispanyada milli” Kurtuluş kavgası yapan Ispanyollar da ayni vaziyette- dirler, Mütecaviz müstevlilerle birle- şen Franco, ne bir masyonalist, ne de Ispanyadaki kavga dahili bir harp tir. Franco doğrudan doğruya, müse tevlilerin âleti, arkadakiler de Espan- yada iktisadi, siyasi hâkimiyet kur. mak istiyenlerdir. Büyük devletler, harp korkusu ile seyirci vaziyetinde, ve kuvvetlerini, kendi menfaatlerini koruyacak bir devreye getirmek ha- zırlığındadırlar. Bütün bunlar, milli kurtuluş kav« sadiyatma kötülük etmek #stiyen- ler böyle bir balon uçurmakla mak- satlarıma irişmeseler bile muvakkat bulanıklıklar yapabiliyorlar. Iste milli ekonomi ve milli paranın selâ- meti namma önüne geçilecek ve hakkında mâni tedbirler almacak mesele budur. PASTIRMA DAVASI Pastırma bizim memlekete mah- sus milli bir matahtır. Macar sala- mi meşhur olduğu kadar, belki da- ha fazla bizim pastırmalarımız, he- le Kayseri pastırmaları Şarkta ün almıştır. Maksat pastırmaya kaside yaz- mak değil, hükümet sıhhi sebepler- den dolayı Kayseride pastırma ya- pılmasını menetmiştir. Halkm sih- hatini korumaya ait tedbirleri al- mak hükümetin vazifesidir. Lâkin bu tedbirler alınırken bazı iktisadi ve zaruri noktaları da göz önünde tutmak gerektir. Kayseride pastırma imalı yasak edilince oradaki sığır besliyenler, kasaplar, pastırma amelesi ve pas- tırma sanayii ile alâkadar birçok adam şüphesiz issiz kalmıs, zarara uğramıştır. Kayseride pastırma imalinin yasak edilişi bunların za- rara uğraması için değil, pastırma yapanların sıhhi tertibat yapmaları içindir. Acaba, Kayseride bir nümune imalâthanesi yapmak gibi yahut te- miz imalâthane yapanlara mükâ- fat vermek gibi yollarla oradaki pastırma sanayiini asrileştirmek kabil değil miydi?. Bütün müspet tedbirler iflâs etti de kapatmaktan başka çare kalmadı mı? gası yapan milletlerin, ne faşist, ne demokrat, kendi kuvvetinden başka birşeye güvenemiyeceğini bir daha göstermiştir. 1914 harbinde Türkle rin tarihten aldıkları dersi, bugün Çin ve Ispanya alıyor. Bunun içindir, ki, Çinde, İspanyada, satılmış haine ler müstesna, sağ, sol, komümist, s08s yalist bütün mili kuvvetler birleşer Tek bir cephe, müşterek milli cephe- ler kuruyorlar. Çinde de ayni bip leşmeyi görüyoruz. Büyük dost si- yasetlerinin bir gün bir tarafa, öbür gün baska bir tarafa dönmesi, kendi. lerine daha faydalı anlaşma yolları bulmak içindir. Bu bulunmadığı gün, harp, topuyla, tüfeğile, zehirli gazi ile başımızın ucundadır. 1914 ten bugüne değişmiş birsey yoktur. Hülâ mütecaviz devletler, ve tecavüze uğrıyan milletler vardır, büz tün bu milletler için yegâne kurtuluş yolu milli birleşmeler, müşterek cepe heler, milli kurtuluş hareketleridir, Sabiha Zekeriya Bir Çocuk, Başı Zedelenerek Öldü Bozöyük (TAN) — Eskişehirden Bursaya gitmekte olan 160 numarsis ve şoför Ziyanm idaresindeki kam $ yon, kasabamız içinde Cimhuriyeği meydanından geçerken bir kaza ol $ muştur. Yolculardan Mükerrem İs& minde bir kadının 2,5 yaşlarındaki gö cuğu kamyondan başını dışarıya gis İ karmış, zavallınm kafası telgraf diresi İ ğine çarparak fena halde zedelenmiğel tir. Çocuk derhal tedavi altına algısı mişsü da iki saat sonra ölmüştür. Şoför, müddelumumiliğe teslim &ği dilmiştir . 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: