27 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

27 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MM uv.) IT AN Gündelik Gazete Mir BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN”ın hedefi: Haberde, fi: irde, her şeyde temiz, dü: Füst, samimi olmak, kariin Sazetesi olmıya çalışmaktır. m GUNUN MESELELERİ Ortalığı Aydınlatmak Lâzımdı Serbest neşriyattan Ukorkulmaz. Çünkü yalanı tekzip etmek, yanlışı düzeltmek ve doğruya varmak mlim- kündür. Fakat dedikodu ve fiskos tehlike lidir. Çünkü dedikodunun kaynağını bulmak, kulaktan kulağa yayılan ya- lan yanlışı tashih veya tekzip imkânı Yoktur, Söz ağızdan ağıza geçtikçe büyür, şeklini değiştirir, ve nihayet tashihi güç bir tehlike halini alır. Amerika Cümhurreisi Roosvelt'in Mleyhinde iki üç sene evvel böyle bir fiskos mücadelesi açılmıştı. Düşman- ları ortalığa birçok yalan iftiralar | atıvermişlerdi, Bu iftiralar kulaktan kulağa yayıla yayıla Cmhurrelsinin haysiyetini bile tehlikeye düşürmek İstidadını göstermişti. . İsmet Inönünün bir buçuk ay me- Zuniyet alması ve Celâl Bayar Bas- Vekâlet Vekilliğine getirilmesi üzeri- he memlekette de türlü türlü rivayet- ler, dedikodular dolaşmıya başlamı fiskoscular ortalığı boş bulmuşlardı. Bulanık suda balık avlamak menfa- ati iktizası olanlar da bu fırsattan İstifade ederek ortalığa yalan yanlış birtakım haberler ve rivayetler çı- karmışlardı. Hattâ bazı karanlık Propaganda merkezleri faaliyete ge- terek paramızm kıymetini ve devle- Ün nüfuz ve itibarmı kıracak dediko- | dulara bile ortalığı müsalt bulmuş- lardı. Bütün bu dedikodu ve fiskoslarm #wiintt almak için ortalığı aydmlat- YAZAN: — Kar yorup Ortalığı karanlık buldukça faaliyetle- Tine devam edeceklerdi. Işte TAN dün, memleket menfaati- Bİ herşeyden üstün tutan bir güzete- Ye düşen Yazifeyi yaptı. Ortalığı ay- dınlatmıya teşebbüs etti ve İsmet İn- önünün çekilmesile Başvekâlete Ce- Mi Bayarın gelmesi etrafmda en s0- İâhiyettar membalardan öğrendikle- Tini neşretti. Bu neşriyat, karanlığın Perdesini yırtmıya, ortalığın aydmlan Müasma, ve karanlıkta çalışan dediko- ducu ve propagandacıların faaliyetine Set çekmiye hizmet ederse, TAN en büyük milli vazifesini yapmış olmakla Bevinecektir. Diğer Arkadaşlara Bir Hatırlatma Matbuat Kanunu bir kendi istihbar vesaitiyle Deşrettiği haberlerin üzerinden yirmi | saat geçmeden başka gazeteler gazetenin | elde edip! fmdan mehaz gösterilmeksizin ihas edilmesini yasak etmiştir. Dün Ismet Inönünün Başvekület kati surette çekileceği haberini defa ve münhasıran TAN verdi. Saat onda çıkan akşam gazeteleri | al TAN'ın bu haberini alelâcele Mitanlarma geçirmekte kusur etme- ler, Bir mehaz göstermiye de lüzum ir. Onlara dostça tavsiye ederiz, istih- mekanizmalarını harekete getir- “inler, Tufeyli havadisçilikle gazete zamanı çoktan geçmiştir. bu hareketini kanun cezalan- bile efkârı umumiye ayıplar. M. Zekeriya Mandanın Sebep Olduğu Kaza 4, Mikesir, (TAN) — izmire giden h,, “yolu üzerinde bir kaza olmuş, Şavuşu Abdullahın idare ettiği dan YİL bir mandaya çarpmıştır. Ab- lah, devrilen dekovilin altında ka- yak milhtelif yerlerinden yaralan- Na iki Ayağı da kırılmıştır. HURAFELERE İNANILAN 1 DEVİRLERDE olmabahçe © sarayının bayramlaşma salonun da açılan Tarih sergisini ge- zerken (Islahat devrinin ya- rım tedbirleri) o seks'yonunda yakın bir mazide inanılmıya- cak ve tuhaf şeylerin birçok örneklerini gördüm. Kültür Bakanlığı Talim ve Terbiye Heyeti Reisi Bay İhsan tara- fmdan toplandığını öğrendi- ğim bu rezalet vesikaları, Cümhuriyet çocuklarının ib- retle okuyacakları şeylerdir; Hekimbaşı Behçet adi: akıllı, üs- lu bir efendi olması lüzrmgelen biz risi, 1830 da yazdığı (Hezarı cs- rar) mda sinek tersine bulaştırılan bir ip toprağa gömülünde nane çi- kacağını söyler. Bir kadı sömürdük leri tarlalardan çekilip gitmesi için çekirgelere karşı bir hüküm veri- yor, ilâm çıkartiyor. Lâvanta ve kolonyanm (necaset! galize), kadınların hastabakıcılık yapmalarının ve resim yapmanın ha ram olduğunu gösteren garip fetva lar var, Akrebin kırecle patlıcan to humundan husule geldiği, Diyarbe kir vilâyetinin 1885 senesi resmi salnamesinde yer almıştır. Hele rü- yada görülen bir mukaveleye daya narak hariciye ne zareti vasıtasile Ttalyadaki bir a- Anmam para asia miye kalkışan hir istidanm Munme le görmesine ne buyurulur?, Sergi- nin bu köşe vinde daha birçok reza let hüccetleri vardır. İşte bunlar yakın bir mazinin alnımdan sarkan iekelerdir, O #manoğullarnın inhitat dev rinde ha'ktan haraç almak. zavallı köylüleri sızdırmak içir baş vurulan inanılmıyacak Ve çok tu. haf tedbirlerden birisini de şen sey yahımız Evliya Çelebire okudum. Çelebinin görgüsüne dayanarak an lattığma göre kız olan bir kız fil yavrusu doğurmuştur. Sıvas Valisi silâbtar Kara Murtaza Paşa da Çe- lebiyi bu hâdisenin tahkikine me- mur etmiştir. Fakat Çelebi itiraz et miş: — Aman Paşam.. Bu hâdisenin şüyuu çok fenadır. Türk kadrları- nım fil doğurduklarmı dillere des. tan yaparız. Bu işte göz yummak lıdır. Çelebinin bu itirazı kabul edilme miş, Pagan müsahipleri ayak di- yemişler. âdise Dördüncü Mehmedin (1648 - 1687) zamanında ol- | muştur, O devirdeki yazı dilimize de bir örnek vermek için hâdiseyi kıs- mnen Çelebimizin ağzından dinletiyo rum: (Ve minelgaraip! Silâhtar Kara Mustafa Paşa Sivas valisi iken (Turhal) nahiyesinden bir kariye a halisi kâmilen Paşa huzuruna ge- lip Divanı Padişahiye bir kutu i- çinde beyaz bir fil yavrucağı geti- rip: — Sultanım bu filceğizi bizim ka riyemizde bir bikri nâ şikefte kız doğurdu. Şimdi hâkimimiz, kızı, pe der ve valdesile cümle akrabasını hapsetmiştir. Bu filceğiz dahi ha. yatta idi. Subaşı ebeye boğdurdu. Sultanmızdan rica olunur, bir bi- garaz ağa kulunuzu gönderip Kızı ve valdesini hapisten itlak ettirerek huzurunuzda ihkakı hak edesiz. Di FİL DOĞURAN BİR GENÇ KIZ m YAZAN: İbrahim Hakkı Konyalı ye rica ettiler, Cemi ehli divan bu fil beceyi görüp hayrette kaldılar. Hemen Murtaza Paşa hakire ayıt- tı: —Evliya Çelebi, bu hizmeti sana vel , Cümlesini divana getir. Gö relim ki kızoğlan kız ola ve beni a. demden ola da fil doğura.. Bu ne sırrı ilâhidir. Tiz var. Bunu edenle- rin hakkından gelip ihzarı divan ey le, Hakir bu teklifi malayutakı işit- tkte dedim ki: — Bu kabahati edenin hakkm- Denizaltı Gemilerine Karşı “4 se Ingiltere bahriyesi denizaltı gemilerinin hareketlerini tarassut için ci- hazlar kullanmaktadır. Bu cihazların vazifesi, ketleri yazmaktadır. Bunlar Londrada açılan son radyo sergisinde teşhir | edilmiştir. Cihazlar kaptan köprüsü ne benziyen yeni alet sayesinde denizaltı gemilerinin tespit etmek kolay'ıkla mümkün olacaktır. deniz altında geçen hâre- bii faaliyeti Yer üzerindedir. Bu ızak mesafelerden dan gel, buyurdunuz. Bu iş Allah. tandır. Ben kimin hakkından gele- yim. Sultanım bu sırrı orta dökm yiniz. Bütün dünyada, Türk kadın lar: fil doğururmuş diye destan o- Yur, Hemen bu davadan vazgeçmek gerektir,” hâdisenin bün- arip safhaları» vliya Çelebi dan sonra nı şöyle anlatıyor? Çelebi, Vali Kara Murtaza Pasa- ya söz dinletememiş. Murtaza Paşa, yanmdaki müsahiplerinin de tesiri- rduğu rivayet edilen kö- ye sert adamlarından birini gön- dermiş. Valinin mehterbaşısı olan bu adam, o köyde kimi bulduysa, kızı ve ana babasmı da bersbor valinin önüne getirmiş, Evliya Çelebiye göre, fi doğurdu Zu rivayet edilen kızcağız, başından geçenleri valiye göyle anlatmış: “ Uç sene evvel Hint Padişahın dan Sul larak iki fil giderken gi zâm Turhal sahrasında bir müddet kalmışlardı. Bütün köyler ve kasa bala? ahalisi seyir ve tomaşasma git tiler, Biz dahi beş on köyelik bir ye- re gelip arabalara binerek seyrine an Ibrahim Hana hediye 0- venler bi vardık. Işte yakım geldik. Ininiz 0- rabalardan diye giderken yanımda- ki hatunlar Allsh bu ne ulu hayvandır diye söyleşiyorlardı, Ben de: Ana! hani fil diye ileri vardım. Beş direk üstünde bir kara dam gördü Bir direği kımıldandı. “Ana hani filçik! diye ilerledim. Ornda duranlar: — Bire, bire. kız ileri varma. dediler, Bir de gördüm ki o kare bü- yük dam yürüdü, birşey beni kapıp havaya kaldırdı. Bir karanlık ısı yerde kaldımı. Meded. Hecey!. diye feryat edip dört yanıma çabalan- başımdan ogide- dım. Aklım | rek üç Bast cansız yattım. Beni alıp eve götürmüşler. Şunu bilirim ki günden güne karnım şişip üç yıl- dan sonra bu fili doğurdum. Bir ey yaşayıp sonra ebe karı Subaşınır tehdidile fil oğlumu katletti, | Turhal, Iğnepazarı, Karaova aha lisi de böyle şehadet eylediler, Vali Murtaza Paşa köyden toplananları zincire vurup hapsederek yirmi gin de yirmi bin kuruş alıp fil yavrusu nu dahi tuzlıyarak Istanbula gön- derdi.” Işte. bir hurafe ki, inanmak de- gl), gülmek ve acı acı gülmek ge- yektir, EEE İ KÖYE GİDEN PROPAGANDA Istanbulda ötedenberi Tatavla, Be- yoğlu gibi kozmopolit muhitleri, ve bu muhitlerin bir propaganda ajan- ları vardır. İkide bir ecnebi memle- ketlerden gelen, gümrüksüz geçen propagandaları bir balon gibi uçu- rur, birçok saf fikirleri zehirlerler. Biz buna Tatavla ajansı der, güler, geçeriz. Fakat şimdi, Tatayla ajansı, ve İ bunun arkasma saklanan muazzam teşkilâtı propaganda ajanları eski İsinden çok kuvvetle faaliyettedirler. co AF: be | Geçenlerde bu muhitlere girip çi- kan bir tilecar bir havadis getirdi. “Akdenizde Ispanyol gemilerini, Rus gemilerini hatıran meçhul tatelba- hir kiminmiş biliyor musunuz? Rus- lar... Harbi tahrik için kendi ge milerini Batırıyorlarmış.,, Akdenizde" ki gemileri kimin batırdığı, malüm- dur, sulhü müdafaa için ön safta ça- şan dost bir memleketle Türkiye- Bin arasını açmak İçin uydurulan bu haber, garazkâr bir propagandanm ne kadar kuvvetle faaliyette olduğu- Dün köyden gelen bir gençle görü- şüyordum. o Radosun (karşısındaki köylerden gelen bu genç, köylerde yapılan faşizm propagandasını an- lattı. Içinde yaşadığı birçok köylü lerin faşizmi “din getiren rejim, diye tamıdıklarmı, bü sebeple fasizme ta- raftar olduklarını söyle Evvelâ, faşizmin din getirdiğine inanarak kafası zehirlenenlere şunu anlatmalıyız ki, faşizm din getirmez. Faşist bir memleket, katolikleri kov. muş, bunlara temerküz kamplarında işkence etmiştir. Bu sebepledir ki, bütün dünya hıristiyanlığı faşizmin aleyhine dönmüş, Vatikanda yaşıyan Papa bile katolikleri himaye için bu hükümeti protesto etmistir. Saniyen, bizim köylerimize faşizm İdin getirir propagandasmı yapmak “sizin rejlminiz dini mahvetti, faşist olursanız yine dine kavuşursunuz. propagandasını yapmaktır ki, irti. esm en koyusu, siyah kuvvetin re» jime çektiği en kötü bir silâhtır, © | Türk demokrasisi dini kaldırma. İ mıştır, herkes din kanaat ve ibade- tinde serbesttir, yalnız dini teşkilât. larm geri hareketlerine set çekmiş” tir ki, bundan da en çok fayda gören yine köylü ve halktır. İmamların, köyde cerre çikan hocalarm en ko- sy soyduğu kütle köylülerdi. Şimdi köylünün saffetinden istifa- de ederek, faşizm propagandasını köylere götüren ajanlara artık Ta- tavla ajansı diye, gülüp geçemeyiz. Din propagandası şeklinde faşizmi köylere götüren çok kuvvetli bir teş- kilâtm karşısındayız. Ve bu kuvvet herşeyden evvel din maskesi altında irtlenr körüklüyor. Sabiha Zekeriya Aydında : Manevra Hazırlıkları Aydın, ilimiz çevresinde (TAN) — Tkteşrin ayında yapılacak büyük n her türlü hazır €vra « ordu manevras lıklar bitirilmek üzeredir. lardan sonra Germencik istasyonuna iki kilometre mesafedeki İn ovasın- geçit resmi için ine ve tiribünlerin in- edilmektedir. Geçit resmini seyretmek için Aydın ve mül da yapılacak büy ovanm te gasına devâm hakatından gidecekler şimdiden na» kil vasıtalarını peylemektedirler. — Dolapta Gizlenmiş Hendek, (TAN) — Burada tuhaf bir vaka olmuştur yurdunun sergisi gerili diği sırada, genç kızların soyunduk. ları odada bulunan dolapta bir ada mın sakli mk görülmüştür. Der Ni emek maksadile dahi diği anlaşılan suçlu, dolaptan çika- rlarak adliyeye teslim edilmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: